27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1989 HAVA DURUMU IVIeteorolojı Genel Mudürlüfiu'nden alınan bilgıye göre, yurdun güney kesımlen çok bulutlu, Akdenız bölgesı ıie Güneydoju Anadolu yer yer safianak ve gök gürültülü sağanak yağışli, fttekı yer ' ter az bulutlu ve açık geçecek. Marmara ıle yutdun ıç kesimlennde sabatı saatlennde yer yer sıs gfirilecek. HAVft SICAKLIĞI Değismeyecek RÛZGÂR. Kuzey ve doğt yurdun guney kesimlennde güney ve dogu yönlenJen 9ah olacak Van Götu'nde hara: Parçalı bulutlu Qeçecek Rüzgâr hafrf, ara sıra orta kuvvette esecek. De Qüney ve bat yunletden haftf ara sıra orta kuvvette esecek. G6I nizlenmızde rüzgâr: Akrienız'de günba küçuk dalgalı olacak Guruş uzaklığı 10 km. dolayında bulunacak tısı ve lodos öteki deroztenmizde yıldız Y A Y B B A Y Y B B A A B B A A A B B CUMHURİYET/17 TURKIYE'DE BUGÜN r DUNYA'DA BUGUN 0slo B B B B Y A A B B B B A B A A B Y B B Kahn Kopenhag B B KMı Lefloşa Y 13° 27° 23° 29° 19° 19° 17» 15° 15° 15° 16° 20° 26° 30° 30° 15° 25» 8° 26° 13° 15° 25° Y 10° Y 3° Y 19° Madnd A 18° Mlano B 18° Montreal Mosfcma Y 7° B 14° Münft A 21° Y 7° Oslo Y 17° Pans B 15° Prag A 30° Rıyad A 21° Roma A 18° Sofya B 27° Sam A 28° TelAnv A 29° Tunus B 16° Vfcşova A 17° Y tt° WashıngiotıA 23° Zunlı A 18° Lemngrad Bokı Bursa Cana«ka Çonım Detızi 25° 7°Maı»sa 25° 17° Dıyarbatar 23° 6°KMaraş 20" 13° Edırne 19° 3°Meran 24° 10° Erancan 16° 2° Mu$la 19° PErzunım 19° 4°Muş 16° 2° EstasetM 24° 8°Nı0de 21° 8°Ga2>antep 18° M° Ordu 27° 21° Graun 23° 15° GOmuşhane B 18° 3 ° t e e 18° 8°Sansun 20° 8°Hal*ân 18° 9°S«rt 23°ir > lsparta 19°12°Sinop 20° 10° te&nbul 25° 14° Swas 20° 10° I B M 17° 0°Tebn)ağ 21" 5°K»s 18° 3° Kasömomı A16° 4° TrataDfi 22° 8°Tura* 18° 6°Kaysen 22° 7°Uşak 20° 8°Kjfklafrt 17° 8°VSn 19°13°Konya 18° 4°Vtagat 19° 3°Kutahva 22° 7">&ogulcl* 24° 11° Malatya B Y Y B B A B B B Y A A A B B B 8 A A 23° 11» 23°14» 22° 15° 24° 12° 16° 3° 19° 7° 18° 14° 18° 12° 18° C ° 26° 14° 20° 10° 21° 4° 19°t1° 18° 14° 21° 5° 20° 9° 15° 2° 19° 3° 20°10° POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL . . . 1923 yılının ekim ayında cumhuriyet ilan edildi. Kurtuluş Savaşı'nı başlatanların gündeminde halk ıdaresi vardı, ama cumhuriyet yoktu. Daha önce Ittihat ve Terakki eyiemlerini yürütenlerin gündeminde de yoktu. Enver Paşa tek başına iktidara gelse padişah olurdu ama cumhuriyetçi olmazdı. Talat ise meşruti krallık gibi meşruti padişahlıktan yanaydı. Cemal Paşa, Lübnan vBİiliği ile iktidar tadına çoktan varmıştı. Öyleyse bu cumhuriyet nereden gelıyordu. Gerçi 1920 Anayasası'nda halk yönetimi, halkın kendi kendini yönetmesı diye bir bölüm vardı. Bunun adını başlangıçta kimse cumhuriyet olarak koymuyordu. Kemalizm karşıtlannın küçümseyerek belirttikleri gibi karar, Köşk'te bir gecede alınmamıştı. Yalnız Mustafa Kemal'in kafasında cumhuriyetin uzun yıllara uzanan bir geçmişi vardı. Mustafa Kemal'in Erzurum'dan ölümüne değin anısal notlannı tutmuş olan Mazhar Müfit Kansu, başbaşa kaldıklarında Atatürk'ün kendisine 'cumhuriyeften söz ettiğini anlatır. Fransız devrim kültürüyle yetişmiş olan Paşa'nın zihninde cumhuriyet varmış. Atatürk'ün cumhuriyeti ilan ederken çok az bir oyla sonuçlandırdığını ileri surenler vardır, Meclis oturumunda görüşülürken mevcudun tümü ile kabul edilmiştir. Savaş Meclisidir bu, mebusları her zaman bir arada bulamazsınız. Kim varsa onların oyları ile alınmıştır bütün kararlar. Dinsel kurallar üstüne oturmuş bir devleti halk yönetimi çizgisine sokmak, ardından cumhuriyeti ilan etmek kolay değildi. En yakın arkadaşlan bile böyle bir atılıma karşı çıkmışlardı. Rauf (Orbay) Bey'in ve arkadaşlarının direnmesıniiçlerıne sindiremediklerindendir. Cumhuriyet ilan edilmiş ve bütün koşullan ile yerine getirilmiştir. Halk yönetimi seçimlerle gerçekleştirilmiştir. 1920 Anayasası'nda cumhuriyet yoktu. Ama 1924 Anayasası'na konmuştur: "Türk devletinin idare şekii cumhuriyettir." Anayasada ve anayasalarda cumhuriyet her zaman görkemli yerini almıştır. Anayasaların birçok maddelerine direnmeler olduğu halde cumhuriyet deyıminin geçtiğı maddeye itiraz edenler olmamıştır. Cumhuriyet ülkemiz için herkes tarafından benimsenen tartışmasız bir yönetim biçimidir. Nitekim 1961 Anayasası yapılırken, sıra cumhuriyet maddesine geldiğınde başına "öemokraük sosyaf' terimleri eklenmiştir. Yani cumhuriyet sosyal anlamda pekiştirilmiştir. Kimi bağnazlar 1961 Anayasası'ndaki cumhuriyete karşı çıkamamışlar, ama oraya konan 'sosyal' sözcüğü karşısında dellenmişlerdir. Sosyalın günün birinde sosyalizmi getireceğinden kuşkuya düşmüşlerdir. Cumhuriyet'in temel koşullarından biri de laiklikti. Kökeni dOne dayanan devlet yıkılıp yerine cumhuriyet geldikten sonra elbette bu yönetim dinsel bütün ilkelerden arınacaktı. Bu arınma ancak laiklikle olacaktı. Neydi laiktik? Laiklik başta din işleri ile devlet işlerini birbirine karıştırmamaktı. Okumadan başlayarak mahkemeyle ve sosyal yaşama kadar her şey dinsel açıdan görülürken, cumhuriyet bunları kaldırmıştı. Yani şeriat gitmiş, yerine cumhuriyet gelmişti. Öyleyse cumhuriyetin kardeşi demek olan laiklik de gelecekti. Laiklik hiçbir zaman dinsizlik demek değildi. Laikliğin yanında din de yerini alacaktı. Şeyhülislam gıdecek, yerine yönetimin buyruğunda Diyanet İşleri gelecekti. Böylece devletin yapısı içinde her şey yerli yerini alacaktı. Atatürk cumhuriyeti bağımsızlıga dayalı idi. Siyasal bağımsızlığı zedeleyen her şey cumhurıyete karşı sayılırdı. Onun içindir ki, bağımsızlık, Atatürk için baş karakter, baş slogandı. Böyle olunca cumhuriyet gençliğe emanet edilmişti. Niçın öteki kesimlere emanet edilmiyordu? Çünkü Atatürk gençliğe inanıyordu, onun gücünü biliyordu. £*¥/*> Kopenhaq/.' *X2(^ Madrıü (•Lızbon ^ ^ , * C^.Par.s • Zurıh J. Berlin Gençliğe Emanet r J * Cezâyır X Rörrte^^ Atına Ankara Tunus Karııre* • Sam BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Umumi mağazalara mal bırakırken, karşılığında alınan ticari belge 2/ Mevki, makam... Bağış. 3/ Hayvan yiyeceği... Çapraz çubüklarla yapılmış pencere siperi. 4/ Bilginler, yazarlar ve sanatçılar kurulu. 5/ Alıcırun kendi kendine birleştirip monte edebileceği şekilde hazırlanan parçaların tümü... Mikroskop camı. 6/ Bir cetvel türii... Gemi. 7/ Azarlama... Yürürken dayanmak için kullanılan kalın sopa. 8/ Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamakb yer... Japon lirik dramı. 9/ Belirteç olarak kullanılan eylem soylu sozcük... Yabanıl incir ağacına ve bu ağaçlarda döllenmeyi sağlayan sineğe verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir petrol şirketinin petrol yataklannı işlettiği ya da topraklarından petrol borulannı gecirdiği ülkeye ödediği komisyon. 2/ Maksat... Uzun orauz atkısı. 3/ Ekşilik vermek için dövülerek yemeklere katılan ve aynı adlı ağaçtan elde edilen mercimeğe benzer meyve... Süreyy» Dum'nun, yönetirken ölduğü son fdmi. 4/ Genişlik... Denizcilikte, bir avaryada ilgililere diişen alacak ve vereceği göstermek üzere düzenlenen belge. 5/ Bir çeşit çörek. 6/ Iki anlamı olan bir sözcüğün akla en az gelen anlamırun amaçlanarak kullanılması sanatı... Ölümlü. 7/ Frengi. 8/ Oyunda cezalı çocuk.. Gelenek. 9/ Mantık... tlkel bir silah. Çizgilerde Mizah Gülmüyor Bazı yayınlar, okuyucularını ucuz yollardan güldürmeyi denemeseler, mizahta beklenen ciddiyet ve yetenekler görülebilir. Tatlı dili seven, güldürünün geleneksel tutkunu olan halkımız, mizahın her türlusunden hoşlanmaktadır. Yeter ki duyduğu, okuduğu yapıtların tadı damağında kalabilsin. Dogunun halıcılık, minyatür, çinicilik.. gibi ünlü el sanatlannı yaşatan atalanmız, bu hünerlerinin yanı sıra nükte sanannın da ustalık ve inceliklerini benzersiz kılmışlar ve dünyaya yaymışlardir. Mizah her yerde, her zaman etkili bir sanat dalıdır. Çağdaş mizah, insanlan sadece eğlendirmekle kalmıyor, güçlü bir eğitim aracı, düşündürücü, moral kaynağı, eleştirilerin etkili bir silahı oluyor. Haber kaynaklanm zenginleştirmek çabasında hizmet yanşına giren basında, iğneli yazılar, eğlenceli çizgiler verilmeye çalışan mizah köşelerinin artışı, güldürünün hoşa gitmesi ve aranışı nedeniyle değil midir? Basını, bunca özverilerle yaşatan okurlann, biraz da yüzlerinin gülmelerini beklemesi, elbet en doğal haklarıdır.. Yeter ki yazalan ve çizilenler, yukarda değindiğimiz gibi başarüı olsun, agız tadını büsbütün kaçırmasın. Bizde, yüz yılın ötesinde geçmişi bulunan bu güzel sanatın, yakın tarihlerde sayılı ustaları geldi, geçti. Karikatürü bize sevdirenler onlar oldu. Galiba seneler sonra, bu dalda kendilerini aratanlar da yine hâlâ o unutulmaz insanlar.. Bilindiği gibi, Akbaba adlı dergi, Türk mizahına uzun seneler hizmetlerde bulundu. Bu konuda basında ciddi bir otorite gidi. Orada sınav veremeyen genç sanatçılar basında tutunamazdı. Günümüzun başbca çizer ve yazarların çoğu, hep o "Akbaba" kanatlartnın gözetimi altında yetiştiler. Usta bir mizah yazarı olan Ynsuf Ziya Ortaç'ı, bu hizmetlerinden ötürü rahmetle anıyoruz. Bugünün genç sanatçıları ile yetişkinler arasında Akbaba döneminden kalma boşluklar var. Örneğin: Basında o eski otorite boşluğu ve Akbaba benzeri yapıtlardaki başıboşluk.. Karikatür, Batının etkisi ile geçici bir süre "yaasnt" modasına uydu. Ancak kargaşa yarattı. Çoğu çizgiler, anlamsız birer bilmece, bulmaca halini aldı, ilgisini yitirdi. Tanınması güç çizerler, karikatürlere adeta musallat oldular. Yaptıklan iş (sahifeleri) karalamak. tlan değeri milyonlan bulan sahifeleri... Ne resmin ifade ettiği bir espri, ne de hoşa giden bir sanat çizgisi. Bakıyoruz! Pabuçların altındaki deliği göstermek için resmin "ana" dengesi bozulmuş... Okuyoruz: Üstelik, ağızlar bozuk. Kısacası o günlerden bugünlere, karikatürü seven halkı sürekli memnun edecek bir gelişme olamadı. Doğa, şimdilik cömert değil. Oysa, okuyucu bir balmumu gibidir, sıcak olduğunda yapışır. Fakat buz gibi sogudu mu, "çıttt" diye kırıhverir... Çizgilerde mizah gülmüyor. Sanırım işin kötü yaru beceriksiz eller yüzünden, merakh gençlerin mizah yeteneklerinin böyle "muzur yayınlar'Ma beslenmiş olmasıdır. Geleneksel Türk mizahına karşı bu bir sorumsuzluk, bir pervasızlık değil mi? Çaresi var: Bazj yayınlar, okuyuculannı ucuz yollardan güldürmeyi denemeseler, mizahta beklenen ciddiyet ve yetenekler görülebilir. Bir ortaoyununda, seyirciler arasında kavga çıkar. Halk sahneyi bırakıp kavgacıları seyre dalınca, zamanm komiği Naşit, birbirine girenlere haykırır: "Yahu, seyircüeri siz mi güldurecekseniz, yoksa biz mi?" •Üzülerek soruyoruz: Çizgilere mi güleceğiz, yoksa çizerlere mi?.. TARTISMA 6 0 YBL ÖNCE Cumhuriyet 28 EKİM 1929 Başmuharririmiz Yunus Nadi Bey bugün yaymlanacak olan makalesini Berlinden Luft Hanza şirketinin bir tayyaresiyle göndermiştir. Başmuharririmizin bu yazısıru yazmasına vesile olan tay>'are cuma gecesi sabaha karşı Berlin'den hareket etmiş ve cumartesi sabahı şehrimize gelerek Yeşilköy'e inmiştir. Luft Hanza ismindeki büyük hava nakliyatı şirketi, hergün Fa lyl Iftstikter 200 tayyaresi 68 bin kilometre mesafe kateden bu şirket bütün Avrupa merkezleri HtlHtLI I.İSTİKLEROU A c m U ve <Jepo£rt«fî : arasında muntazam havai Mtl IIUI6ERI posta nakliyatı yapıyorlar. Şimdi de tstanbulBerlin havai hattı tesis edilmektedir. Bu hatta iki tayyare işleyecek, biri gidip biri gelecektir. Şehrimize gelen tayyare, ilk tecrübe uçuşunu yapmış olup 23 gune kadar Berline avdet edecek, 15 gün sonra da ikinci tecrübe tayyaresi gelecektir. Gelen tayyare, sırf posta nakliyatı için yapılmış hususi bir tip olup, Berlinden buraya kadar olan 2080 kilometreyi 12 buçuk saatte katetmiş, bir günde Berlin postasıru ve gazetelerini getirmiştir. Rakipleri M.Rişel ve Fon Şrayderdir. Berlin postası WİMPASSİH6 I OKURLARDAN Cezalı fatura çilesi Bakırköy'de oturuyorum ve zaman zaman elektrik faturalarının elıme geç geçmesi sonucu (hata yalnız bende değil, idarenin de geç ulaştırmasının payı var) cezalı ödemek durumunda kalıyomm. Ceza oranı fazla değil. Ancak vatandaşı canından bezdiren olay, saatlerce kuyrukta beklemek. Tam beş kez kuyruğa girip sonunda daha fazla beklemeye tahammul edemeyerek çıktığımı hatırlıyorum. Veznedeki memurun canla başla çalıştığmdan da eminim veya öyle olduğunu ummak istiyorum, ancak nedense işlem saatler alıyor. Tek bir kişinin ŞtNASl REVt tzmir faturasının ödenmesi neredeyse 15 dakika aldı. Bu, yalnız Bakırköy'deki TEK'te değil. Şansımı Zeytinburnu'ndaki idarede de denediğimde pek farklı bir tabloyla karşılaşmadım. Yine kuyruk, yine boşa gecen saatler. Hani bürokrasi azaltılmıştı, hani vatandaşı canından bezdiren kuyruklar yok edilecekti? Ve inanın bir gün tesadüfen boş olduğunu gormediğim sürece idareye para ödemeye gitmeyeceğim, çünkü sinir sısıemime, odeyecegim faizden daha çok önem veriyorum. SALtH YERGÖK Bakırköy ÇALJ$ANLARI]\ SORULARI/SORUNLARI YIL>1AZŞİPAL "5 takvim yılına göre" SORU: 1944 dofcumlu bayan sigortali)im. 19681973 yülan armsıada Odalar Borsalar Biriigi Personel Emekli Sandığı'nda çalışlım ve 1978 yılına kadar da çalışmama ara verdim. 1978 yüı temmuz a)inda bu >^nda da Sosyal Sigortalar Kunımuna bağlı olarak çalımamı surdıinıyorum. Tioıret Odalan Borsalar Birtigi'nde 1.862 gün, Sosyal Sigortalar Kunımu'nda ise 3.868 gün ve toplam olarak 5.730 gun prim ödeme gün sajıra var. 31.8.198431.9.1989 tarihleri »rası 5 yülık donem ucretkrim toplamı 20 mihon 100 bin liradır. Sorulanm: 1) 31.8.1989 tarihinden sonra emekli olabilir miyim? 2) Baglanacak maaş nasıl besaplanacak ve totan ne olacakbr? İJC KTIAP/YAYIN BOYUT HANEDAN'IN ÖNLENEMEYEN QIKI$l VE SALTANATI 6 YILDIR TÜRKİYE'Yİ KtM YÖNETTI? Turgut özal; eşi Semranım, oğullan Ahmet ve Efe, kızı Zeynep, damadı Asım, biraderler Korkut ve Yusuf Bozkurt, kaymço Mehmet Yeyinmen, bacanak Ali Tanrıyar, dayıoğlu Hüsnü Doğan, yeğen Hacı Murat. Tekmili birden bir büyük aile. Namı diğer "HANEDAN". KDV dahil 8.000 TL. Bütün kitapçılarda C.K.K.'da Bu kitap, baskı altında tutulup ertelene ertelene örselenmiş duygu ve düşüncelerin, günün birinde aniden eriştiği doruklardaki serüvenidir. "Demokrasi ihaiesi kazanmışçasına" ortalığa dört nala dalan "akrabai taallukat"ın ve "yarananların" dünleri ve sonrasıyla "HANEDAN" bireylerinin fotoğrafıdır. 3 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Bölükbaşının rekoru 28 EKİM 1959 C.K.M.P. İzmit İl ve llçe kongresi bugün yapılmıştır. Bu kongrede Osman Bölükbaşı 440 dakika konuşmuştur. Bölükbaşı bu konuşmasında 28 bardak su içmiş, Celal Bayar'dan 72, Adnan Menderes'ten 104, lsmet Inönü'den 84 defa bahsetmiştir. Bölükbaşı her defasında da "Sayın" kelimesini ilave etmiştir. Elini öpmek isteyen bir deniz assubayına Bölükbaşı "işte Osman Bölükbaşı o zaman istikbalini karaya oturtmuş olursun" demiştir. Konuşmasına devamla C.H.P. devrinde üç gazetecinin D.P. devrinde ise 33 gazetecinin zindanda olduğunu söyleyen Bölükbaşı, Recep Peker devrini rahmetle anıyoruz demiştir. Genel Başkan, RaufOrbay'a C.K.M.P.sine girmeyi teklif ettiğini; Orbay'dan, "Ben bir defa siyasete girdim, namusumu güç kurtarabildim" cevabını aldığını söylemiştir. Uzun konuşmasında Bölükbaşı, İstanbulda söylediklerinin aynını söylemiş, bir gazetecinin işbirliği konusunda sorduğu suale "İsmet Paşa isterse oturup konuşabiliıiz" demiştir. KÜLTÜR GEZİLERİ İZMİTGEBZE GEZİSİ (İzmit'te Roma Yapılan, Eskihisar, Osman Hamdi Bey Müzesi) DOÇ.DR. MEHMET İ.TUNAY tarih toplum DERGISI 4 Kasım 1989 İZNİK ÇtNİLERİ SERGİSİ ve SULTANAHMETTE BİZANS ARKEOLOJİSİ DOÇ.DR. MEHMET İ.TUNAY 11 Kasım 1989 Geniş bilgi için FEST SEYAHAT ACENTASI Tel: 155 05 71155 23 57 Başarılı konser Piyanist Ayşegül Sarıca alaka ile beklenen konserini dün Saray sinemasında vermiştir. Bir ara elektriklerin kesilmesine rağmen konserine devam eden Ayşegül Sarıcanın gösterdiği nıuvaffakiyet salonu dolduran dinleyiciler tarafından hararetle alkışlanmış ve takdirle karşılanmıştır. Boyut Yayınevi: 513 62 06 Dizdariye Medresesi Sok. No: 4/3 Çemberlitaş/İSTANBUL YANITi 10 Ocak 1986 günlü Resrni Gazete"de yayımlanıp aynı gün yürürluğe giren 3246 sayılı yasa, Sosyal Sigortalar Yasası kapsamındaki sigortahlara yaş sının uygulaması getirmiştir. Bu uygulamada, yasanın >"ürürlük tarihi olan 10 Ocak 1986'da "En az 15 yıl (dahil) sigortalılık süresi bulunanlara" yaş sının uygulanmayacaktır. Başka bir anlatımla 10 Ocak 1971 ve daha önceki tarihlerde ilk kez sigorta kapsamında çalışmaya başlayan kadın sigortahlar 20, erke sigortalüar 25 yıllık sigortalılık süresi içinde 5.000 gün malulluk, yaşlılık ve ölürn sigortalan primi ödemiş durumda iseler, yaşlan ne olursa olsun, yaşlılık aylığından yararlanabileceklerdir. 10 Ocak 1971'den once sigortalı oluşunuz nedeniyte, yaş sırun ile bağımlı değilsiniz. 21 yıllık sigortalıhk süresi içinde 5.000 günün üstünde prim ödemiş bir kadın sigortalı olarak 31.8.1989'dan sonra emekli olmanıza yasal engel yoktur. 2) Sosyal Sigortalar Kurumu'nca bağlanan yaşlılık avlıkları takvim yılı esasına göre hesaplanmaktadır. Takvim yılı ise 1 ocak 31 aralık arasında geçen suredir. Yasaya göre yaşlılık aylıklan "sigortalının işten aynldığı tarihten önce malulluk, yaşlılık ve ölum sigortaları primi ödenmiş son 5 takvim yılının prim hesabına esas tutulan kazanç tutarlarına göre bulunacak ortalama yıllık kazanç esas alınarak tespit edilir!' Bu nedenle 1989 yılı içinde yaşlılık aylığı bağjanması için istekte bulunduğunuzda 1 Ocak 198î ile 30 Aralık 1988 arasmdaki 5 lakvim yüı ortalaması esas alınacaktır. 1 Ocak 1989 ile 31 Ağustos 1989 arası prime esas ücretler hesaplamada göz önüne abnmayacak ve yok sayılacaktır. Ayhğınızı hesaplayabilmemiz 1 Ocak 1983 ile 30 Aralık 1988 arasındaki 5 takvim yılının ücret toplamım bilmemize bağlıdır. Teessürle haber aldığımıza göre, C.H.P. Genel Başkanı Ismet İnönünün annesi Cevriye Temelli dün saat 17'de kızı Seniha Okatanın Erenköyündeki evinde hayata gözlerini yummuştur. 92 yaşında bulunan Cevriye Temelli bir aydan beri zatürreden yatmakta ve Pıof. Dr. Müfide Küley tarafından tedavi edilmekte idi. Cevriye Temellinin beş çocuğu vardır. Bunlardan Hayri Temelli vefat etmiş bulunmaktadır. Halen hayatta bulunan çocukları ise yaş sırasına göre Dr. Ahmet Temelli, İsmet İnönü, Seniha Okatan ve Hasan Rıza Temellidir. Cevriye Temellinin sekiz torunu ve torunlarırun da 10 çocuğu vardır. Inönü'nün annesi öldü "KENAN EVREN'İN HAYATISANATI VE ESERLERÎ" "Bana Evren Paşa Deyin", 12 Eylül ve Kenan Evren'in bir portresidir. 12 Eylül nedir ve Kenan Evren kimdir sorularının kısa yanıtı... "Bana Evren Paşa Deyin" 12 Eylül'ün portresiyle birlikte, Kenan Evren'in hayatı, sanatı ve eserlerini içeriyor. Ama yıllar yılı ülke üzerinde söz ve karar sahibi olan kişinin portresi çizilirken, yaranma duygu ve düşüncesi sonsuz uzakhktaydı. O işleri, Osmanlı aydını geleneğine sıkı sıkıya sarıh yazarlara bıraktık. BOYUT özdemir ince Basak ile Terazi Hasan Bülent Kahromon, nesnelliği, duygusallığı, bilimselliği eşdost kollamaya yeğlemiş, akılcı tutumu, soğduyulu yoklaşımıyla her konuda özgun bir tavır koyarak yaygın aktarmacılığı aşabilmiştir. "Beyazlar" nerede "kidenirse" eleştirmeci orado bunu ilk saptayıp söyleyen olmalıdır. "Şair siirini, şiir sairini yaztyor" diyebiliriz. Başak ile Terazi için; aynca, şair başkalanna, dünyaya bakarak kendi resmini çiziyor da diyebiliriz. "Tuhaftır bu dünyanın işleri Sen arkandaki uçurumu Gömek istiyorsun Bense aynpnın içindeki Çağlayan çağlayanı." YENİ CIKTI B1KAG1ZO \ BANA EVREN PAŞA DEYİN ENVER GÖKÇE ŞİİR.ÖDÜLÜ MEHMET ÇETİN BİRAĞIZDAN "Eşgalin dağlara yakıştı. Adın çocuklara andımızda kaldı. Özün uçurum kuşlarıyla gittin de mecranda bunca ırmağı hırçın bunca yangınla akranlarını bu sevdayla ölüm yaralı yurdunun çağnsına bıraktın. Eşgalin dağlara yakıştı... Kavgaya adın!' ALAN YAYINCILIK Başmuhasip Sk. Talas Han 302 CağaloğluIstanbul TÜMDA. ARKADAŞ, SAY, ÇKK, ÖZGÜR, DOST, İLERİ, KABILE, İLHAN İLHAN GEÇEN YIL BUGÜ1N Cumhuriyet Yerel savunma birlikleri 28 EKİM 1988 Milli Güvenlik Kurulu'nun önceki günkü toplantısında ele alınan "teritoryal savunması" ve "mahalli savunma birlikleri"nin kurulmasını öngören yasa taslaklan tartışma yarattı. Başbakanlıktan dün yapılan açıklamada, "savaş sırasında topyekun savunma kavramı içinde" ve "halkı yeniden teşkilatlandırarak" oluşturulacak yeni bırliklerin hareketlerinin bir emir ve komuta altında silahlı kuvvetlerle koordineli biçimde yürütüleceği bildırildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, yeni birliklerin savaş halinde yurtiçi hassas bolgelerin korunmasında kullanılacağını belirterek bunların "milis kuvveti" olnıadığını söyledi. KAVRAM YAYINLARI Mollo Fervari Sok. 5/2 Cağaloğlu istanbul Tel: 513 89 60 KDV dahil 5.000 TL. Bütün kitapçılarda C.K.K.'da Boyut Yayınevi: 513 62 06 Dizdariye Medresesi Sk. No: 4/3 Çemberlitaş/İstanbul Çorumlular Rehberinız Hazırlanıyor. Birlik ve beraberliğimiz için katıhnız. ÇORUMLULAR Tel: Çorum 17981 İstanbul: 337 07 82 Ankara: 125 61 60
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle