17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel tzak Şamir: Ermeni tasarısını engeUemeye çahşnuyoruz KUDÜS (AA) Israil Başbakanı İzak Şamir, tsrail'in Amerikan Senatosu'nun Ermeni tasarısını engeUemeye çalışmadığım söyledi. Şamir, gazetecilerin, lsrail'in Washington Büyükelçisi'nin karar tasarısını engeUemeye çalışıp çalışmadığı yolundaki sorulanna, "Bu konuyla ilgilenmiyoruz. Bu bizim görevimiz değil" şeklinde yanıt verdi. tsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yossi Amihud, tsrail hukumetinin Ermeni tasarısıyla ilgili konulara karışmayacağını söyledi, ancak lsrail hükumetinin, Amerika'daki Yahudi örgutlerinden, sözde Ermeni soykırımını anma günüyle ilgili karar tasansına karşı lobi oluşturmasını istediği yolundaki haberlere ilışkın açıklarna yapmaktan kaçındı. lsrail'in Müslüman dünya ile bir köprü olarak nitelendirdiği Türkiye ile bağlantılanm koparmamak amacıyla bu tasanya karşı lobi faaliyetlerinde bulunduğu bildiriliyor. Iki Yahudi örgütüne yakm kaynaklar, lsrail hükumetinin, Amerika'daki Yahudi örgütlerinden, sözde Ermeni soykırımını anma günuyle ilgili karar tasansına karşı lobi oluşturmasını istediğini bildirmişlerdi. Bir kaynak, "Ermenilere sempati besliyonu. Ancak Israil, biiyük önem verdigi Tiirkiye'yle UişkiJerini guclendinnek istiyor" şeklinde durumu ifade etmişti. Sahıbr Cumhurıwt Matbaacıhk vc Gazetecılık TurV Anonım Şırkelı adına Nsdir Nıdi # Genel Va>m Muduru Has*n O m a l . Mucssese Muduru EmıiK i ş ı k J ı g ü , Yazı Işlen Muduru Ok«j GODCHSİD, # Haber Merkezı Muduru Ydfia Bayer. Sa>fa Duzenı Yuneımenı Ali Ao», • TemsıJaler ANKARA AhiM) Tın. I2MIR HiknM Ç«nk*ya. Iç Polıuka Cdal B^tang»;. [>: Habcrlcr Eıj«« IMo, Ekonomı Coçjz l k r t u , Is Sendıka Ş a k ı u Kctrao. Kühur Ccfcd İJslrr. Egmm Gmat Ş«ytaıı. Haber Arajtırma bnet Btrkıa. Yun HabCTİtrv N«*M D o t u . Spor Danı^nanı AMalıadir V n t a u , Dm tazılar Krma Ç«fc}kwı. \raşurma ^ t u Aijny, DUZCIDTK AtaMtak Y u a . 0 Kooniınaıör Akmrt Konriaa. 0 Malı I*ICT Lnd E/kuU • Muhasctoe Baknl Vmer • BtUçrPlanlama S « j i T T « « l ı ı j m l ı # Reklaın An> Toran. • EV Yiymlar Hmty* Akyol • Idare Hascyin <.mrr. • Ijktmc Oodcr Çdk. • Bılgı ljWr, N d lari. • Penond. Srvji «aszn «• KIHBI Cumhunyn Matbuollk * Gazclecüık Tj\ Ş Turk Cta* Cad 39'41 Ca|alo£lu MSM la PK 246lsanbuJ Tel 512 05 05 120 hal), Tdo. 22246 Fa*. <> 526 60 T2 0 i Bumiar Anltm. Zıya GOkaJp Blv Inlulap S. No 19 4, Td 13} II 4M" Tfict 42344 Fu. |4) 133 05 65 • b»» H Ziy» B v 1352 S i 3. Tti 13 12 3ft TMcx 52359 Fav (51) 19 33 60 J : InOnu Cad 119 S No 1 Kat 1. TU 19 37 52 (4 hat), Tcta. 62155. fiu. O ) 19 37 52 TAKVİM: 24 EKlM 1989 tmsak: 4.53 Güneş: 6.18 Öğle: 11.53 tkindi: 14.49 Akşam: 17.19 Yatsı: 18.38 SSCB'den sınırdışı edilen Ermeni eylemci Paruyr Hayrikyan'a göne, AzeriErmeni krizinin ardında "başka nedenler" varErmenilerin eylemi 'Moskova Karabağ'ı kullanıyor' ERMENİ EYLEMCİ HAYRİKYAN'DAN Sovyetler, Karabağ olayını, Ermenilerle Azerilerin dikkatlerini kendi kaderlerini tayin hakkından başka yöne çekmek için bilinçli olarak kriz halinde tutuyor. Sumgait olaylarından sonra biz. Azerilere dedik ki, "Moskova'nın aleti oluyorsunuz, gelin anlaşalım." Ancak bu aşamada Moskova amacımızı anladı ve benismır dışıettl Türkiye, NATO üyesidir. Hürdünyanın bir parçasıdır. ATye tam üyelik için başvurmuştur. Türklerle Ermeniler arasında geçmişte arzu edilmeyen çatışmalar olmuştur, ama son Ermenisîan devleti Türkler tarafından değil, Ruslar tarafından yutulmuştur. ]%eyazıkki benim SSCB ve Ermenistan üzerine görüşlerim ABD'deki Ermeni cemaatinin görüşlerindenfarklı Buradaki Ermeniler, Sovyetler'i Türkiye'ye karşı doğal müttefıki olarak görüyor, oysa gerçek böyle değiL olayları başladıktan sonra Erme virmeni aracılığı ile yönelttiğimiz nilerin dış dünyada sesini duyur sorular ve verdiği yanıtlar şöyle: WASHINGTON Ermenis mak için kurulan bir komitenin Karabağ olaylarını nasıl detan'ın "kendi kaderini tayin başına geçti. ğerlendiriyorsunuz? hakkı" için gösterdiği faaliyetler HAYRİKYAN Sovyetler KaSumgait olaylanndan sonra ise nedeniyle SSCB'den sınır dışı edil tutuklanarak 4 ay hapis yatlı. Bu rabağ olayını Ermenilerle Azeridikten sonra Erivan'da 500 bin ki donemde Ermenistan'da Hayrik lerin dikkatlerini kendi kaderlerini şinin katıldığı bir gösteri sırasm yan'ın serbest bırakılması için ya tayin hakkından başka yöne çekda gıyabında, "Ermeni halkının pılan gösterilere Amerika'dan da mek için bilinçli olarak kriz halindışardaki mes.ru temsilcisi" ilan gelen telkinler eklenince SSCB de tutuyor. Sumgait olaylarından edilen Ermeni eylemci Paruyr makamları Hayrikyan'ı sınır dışı sonra biz bunu kanıtladık ve AzeHayrikyan, Türkiye'ye "yumu etti. Bir süre Etiyopya'da ikâmet rilere dedik ki Moskova'nın aleti şak" bir bakış açısı ile yaklaşıyor. ettikten sonra Amerika'ya gelen oluyorsunuz. Gelin anlaşalım. Washington'da sonılarımızı ya Hayrikyan, Ermenistan'da yapılan Ancak bu aşamada Moskova nıtlayan Hayrikyan 1949 doğum 500 bin kişinin katıldığı bir gös amacımızı anladı ve beni sınır dılu. İlk kez 20 yaşında "Bağımsız teride gıyabında Ermenistan hal şı etti. Karabağ'ın Lüksemburg Ermenistan" adlı bir orgütün li kının yurtdışındaki "meşru kadar nüfusu var. O halde kime deri olarak tutuklanan Hayrikyan temsilcisi" seçildi. "Demokrasi ve ait olduğuna bir halkoylaması ile 4 yıl hapis yattıktan sonra 1973'te Bağımsızlık" adlı kuruluşun ko kendisi karar vermeli. aynı orgutle bağlantıh olarak tek ordinasyon merkezi başkanı ve Karabağ üzerindeki çabşmarar tutukiandı. 10 yıia mahkum "Ermenistan'ın Kendi Kaderini nın Moskova'nın menfaatine olTayin Hakkı İçin İttifak" örgütü duğu yolundaki iddianm hangi teoldu. Tahliye olduktan sonra 1987'de "Kendi Kaderini Tayin nün lideri olan Hayrikyan, ABD mele dayandınyorsunuz? Hakkı İçin Milli Komite" adlı bir yönetiminin Ermenistan konusunHAYRİKYAN Moskova ge orgut kurdu ve halen basılmaya da surekli temasta olduğu ünlu bir rek Ermenistan, gerekse Azerbayeylemci. devam eden "Bağımsızlık" Gazecan'da milli hükümet arayışları tesi'ni çıkarmaya başladı. Karabağ Washington'da Hayrikyan'a çe bulunduğunu elbette biliyor. Mos UFUK GÜLDEMİR Beyazıt Meydanı serbest bölge İstanbul'da oturuyorsamz, cebinizi dolarla doldurup Beyazıt'm yolunu tutun bir sabah. Dolarınız olduktan sonra alacak bir şey mutlaka bulursunuz. Polonyalı kadınlar kol saatlerini satmak istemeseler de doların yeşil renginin çekiciliği ve ısrarlı işaretleriniz sonunda, söke söke alır gidersiniz saati. REFtK DURBAŞ ~ Beyazıt camisinin gölgesine park etmişler arabalannı. Kadının üzerinde bir mavi önlük. Arabanın önünde duruyor. Yüzü solgun. Adam sağ kolunu arabanın arka kapısına dayamış. Arabanın arka penceresinde iki battaniye. Bagajın üzerinde kat kat basmalar. İki üç yazma, el işi örme çoraplar... İki kişi vanaşıyor arabaya. Battaniyeleri elliyor. Basmalara bakıyor. Adama soruyorum: Kaça bunlar? Yüzünde hiçbir anlamın izi yok. "Hangisi" der gibi yüzüme bakıyor. Kadın, elleri mavi önlüğünün cebinde, derin bir uykudan uyanır gibi: Battaniye 20 bin, basmalann üç metresi sekiz bin lira... Beyazıt alanı bir süredir serbest bölge. özellikle Polonyalılann, Bulgaristan'dan göç olayından sonra da soydaşlanraızın. Beyazıt alanımn alt yanı ve Çarşıkapı'daki küçuk otopark yabaııcı plakalı arabalarla dolu. PLN 0531. RAF 7524, NP 2%58. Bunlar Polonyalı olmalı. Cc9251. ZR 8572, TV 51848. Bunlar Bulgarislan plakalı. Çevredeki "«lıa"lar hemen söze kanşıyorlar: Bende 120 basiısı var, bu 96 Bu ancak 500 bin eder... Ver gitsin, burada bunlann fiyaö 400 bin, 500 bin iyi para... Akordionu satacak olan öyle bakıyor. Set üzerindeki ağaçlann altı ise "yerli" satıcıların tezgâhlarıyla dolu. Renkleri solmuş fotoğraf makineleri, tıraş makineleri, plastik bebekler, matkap uçları, penseler, kerpetenler, su ısıtıcıları, şemsiyeler, tamir alet edavatları, uyku tulumları... Hepsi de biraz önce Polonya ya da Bulgar plakalı bir arabanın bagajından çıkmış gibi. Tabii aralarında çaktırmadan bizim "yerii" sanayi ürUnlerimiz de.. İki terzi makasını cebine yerleştiren adam satıcıyla bir pandomime başlıyor. Satıcı suskun. Hiçbir şey anlamıyorum. Alıcı iki eliyle bıyıklarıyla oynuyor, bir yandan da, Bıyık, diyor, var sende makas... Bıyık, makas, bıyık, kırt kırt... tki parmağını makas gibi kullanarak durmadan "bıyık" ve "makas" sözcüklerini tekrarlıyor. F.AImanya PKKyurgı önünde DİLEK ZAPTÇIOĞLU DÜSSELDORF Federal Almanya Başsavcılığı tarafından 19 PKK uyesi hakkında açılan davaya bugün Düsseldorf Yuksek Eyalet Mahkemesi'nde başlanıyor. Federai Başsavcı Kurt Rebmann tarafından açılan davada PKK üyelerinin, "bir lerör örgütüne mensup olduklan" kaydediliyor ve şöyle denivor: "Kürdistan tşçi Partisi (Partiya Karkeren KürdistanPKK) kendisini Marksist Leninist bir kadro partisi olarak tanımlamakta ve Federal Almanya'da yasal dernek kisvesi altında yasadtşı bir örgüt yapısı arz etmektedir. PKK birkaç yddır partiden aynlan veya aynldıgı öne surülen şahıslan ve rakip Kürt örgüt temsilcilerini takip etmeyi resrai politikası haline getirmiştir. Partiden aynlanlar zor kullanılraak suretiyle halk ve devrira mahkemesi adı verilen yapılanmalar öıriine çıkartılmakta, sözde hainlere mal edilen suçun ağıriığıyla orantılı olarak olüm cezasına kadar varan cezalar verilraekte ve uyguianmaktadır." Iddıanamede Federal Almanya'da 2700 kadar üyesi olduğu tahmin edilen PKK'nın "hainleri" Köln ve diğer kentlerde "mahkeme" önüne çıkartüğı kaydediliyor. Federal Almanya'nın başka kentlerinden Koln'e getirilen şahıslardan uçünün 1987 yılı tenımuz ayında burada sorgulandıkları, bunlardan birinin günlerce sorguya çekildikten sonra pencereden atlayarak intihar ettiği, ikincisinin kaçmayı başardığı, üçüncüsünün ise Köln'e getirilmek uzere Hannover'den yola çıkıldıktan sonra kendini kurtarmayı başarüığı belirtiliyor. Federal Başsavcı Kurt Rebmann'ın iddianamesınde, "Köln merkezli bir terör örgütü"ne mensup olduklan belirtilen 19 kişinin beş cinayetin failleri olduğu iddia edildi. Dusseldorrta bugun yargı önüne çıkacak olan 19 PKK'lının bir kısmı 1988 yılı şubat ayında Federal Alman güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen büyük bir operasyon sırasında ele geçmişti. kova'nın amacının bu arayışların onüne set çekmek olduğu malum olduğuna göre demek ki aynı mücadeleyi veren iki kuvvetin arasım açmak da onun menfaatine hizmet ediyor. Karabağ olaylannın temelinde bu yatmaktadır. Karabağ olayını canlı tutarak, kanlı bir şekilde bastırmayarak, âdeta sorunun sürmesini ister gibi davranmaktadırlar. Ayrıca Moskova Ermenileri, yüzyıllardan beri "Bahçede yanız oynarsamz Türkler gelir sizi yutar" diye korkutur. Oysa şimdi Ermenistan'da bu oyunu gören güçlerin ortaya çıkmış olması Moskova'yı çok rahatsız ediyor ve Turk tehlikesinin ne kadar ciddi olduğunu bize kanıtlamak için de Karabağ olayını kullanıyorlar. Sumgait'i bu >"üzden yarattılar. Peki, siz Türkiye'vi nasıl gorüyorsunuz? HAYRİKYAN Türkiye NATO üyesidir. Hur dunyanın bir parçasıdır. AT'ye tam uyelik için başvurmuştur. Türkler ve Ermeniler arasında geçmişte arzu edilmeyen çatışmalar olmuştur, ama şu unutulmamalıdır ki son bağımsız Ermenistan devleti Türkler tarafından değil, Ruslar tarafından yutulmuştur. Bugunku Ermenistan halkı Türkiye'nin değil, Moskova'nın esiridir. Sizin Türkiye'ye yaklaşımınız Amerika'da yerlesik Ermenilerin göriişlerinden daha yumuşak... HAYRİKYAN Me yazık ki benim Sovyetler Birliği ve Ermenistan üzerine gönışlerim de Amerika'daki Ermeni cemaatinin gorüşlerınden farklı. Buradaki Ermeniler, Sovyetler Birliği'ni Türkiye'ye karşı doğal müttefikleri olarak görüyor. Oysa gerçek böyle değil. Tabii Moskova'nın bilinçli olarak canlı tuttuğu Ermeni soykırımı konusu Türklerle Ermeniler arasında bir yakınlaşma olmasını engellıyor. Ne yazık ki bugune kadar da Ermenilerle Türkler arasında bir temas kurulmadı. Ermenilerle Türkler arasında ilişki olmaması eşyanın tabiatına aykırıdır. Başka yol yoktur. Siz toprak tabpieriyie ortaya çıktığınız sürece Türkler sizinle nasıl temas kurabilir? HAYRİKYAN Geçmış ıçın değil, gelecek için yaşıyoruz. Ve gelecekteki menfaatlerimizi göz önünde tutmak durumundayız. Bazen iki insanın birbirinı anlaması için küçuk şeylere ihtiyaç vardır. Bu, uluslararası ilişkiler için de geçerli. Onun için de adım atılmasına ihtiyaç var. Geçmişte çok kotu şey ler olmuştur. Ama geçmişin bu talihsizlikleri geleceğimize gölge etmemelı. Bugunun Türkiyesi demokratik dunyanın bir parçasıdır. Türkiye \e Sovyetler'in tutumlan mukayese bile edilemez. Turkiye'deki Ermenilerin kiliseleri vardır. Okulları vardır. Çeşitli guçlukler vardır ama bu kurumlar yaşamaktadır. Ve Türkiye, Batı'nın bir parçası olduğu için bu guçlukler biraz ses yukseltılse aşılabilmektedir. Oysa Ermenistan dışındaki Sovyet topraklarında yaşayan 2 milyon Ermeniye bu haklar tanınmamaktadır. Ne okulları, ne gazeteleri vardır. • BUENOS AIRES (AA) Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te 11 Ermeni genç, Sovyet Aeroflot Havayolları'nın merkez bürosunu işgal etti. Eylemcilerin sözcüsü, SSCB'den, Azerbaycan'daki olaylara müdahale etmesini istediklerini bildirdi. Sözcü, Hugo Kuyumcuyan, "Bu banşçı bir gösteri, sadece isteklerimizi iletmek üzere Sovyet Büyükelçisi ile görüşmeyi ybekliyonız" dedi. Pravda'nın uyarısı • MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yayın organı Pravda, Azerbaycan ve Ermenistan halklannı sağduyuya kulak vermeye ve "çok geç olmadan" aralarındaki düşmanhğı sona erdirmeye çağırdı. Gazetede dün Pravda muhabirinin bölgedeki izlenimleriyle ilgili olarak yayımlanan bir yazıda, Ermenilerin ve Azerilerin, yan yana yaşamak zorunda olduklannın bilincine varmaları gerektiği gömşüne yer verildi. \apı yasağı tartLsması • İZMİR (Cumhuriyet) Özel çevre koruma bölgelerindeki kıyılarda 500 metrelik yapı yasağı getirilmesi eleştiri konusu oldu. Uzmanlar, kıyı ve çevre korumasının mutlaka planlı olması gerektiğini belirterek, "Her noktada aynı kural geçerli olursa, örneğin 700 metrede de yapı yapılmaması gereken, doğal ve kultürel değerlerin bulunduğu alanlar yine yağmaya açılmış olur" dediler. Balıklar sayılacak (Cumhuriyet) ODTÜ'nun "Bilim" adlı gemisi kasım ayında Karadeniz'deki bahkları saymaya başlayacak. Sovyet araştırma gemisi "Dimitri Mendelev"in iki ay süren aratırmasında daha once 200 metre derinlikte olan öldurücü "hidrojen sülfür"ün 60 metre derinliğe kadar yukseldiği saptanmıştı. Karadeniz'de balık stoklarını belirleyecek olan "Bilim" gemisine hidro akustik olarak adlandırılan balık sayma cihazları ile dip taramalarında kullanılan hassas ölçüm aletleri yerleştirildi. Tarım Orman Köyişleri Bakanlığı, geminin modern hale getirilmesine 1 milyar lira harcadı. • SAMSUN Serbest bölge mi? Bu arada biri elinde bir deste kilit arabalann arasında dolaşıyor: Kilit var, emniyetii kilit... Sanki bunca malın sigortası, kilitler. Ne olur ne olmaz, ne varsa kapanın elinde kalıyor. Vur malının üzerine bir kilit. Alan da kaçan mı? Beyazıt alanı bir serbest bölge. Burada alıcıya çıkan mal, Mecidiyeköy alt geçidinde, Topkapı surlan önünde işporta tezgâhlannı suslüyor. Mavi yazılı sigarasından rengi atmış fotoğraf makinelerine dek... Bir binlik daha... Sanşın bir kadının elinde siyah bir ceket pantolon. Kadın sıkı sıkıya sanlmış ellerindekilere. öteki eli yamndaki sanşın adamın kolunda. Çevrelerinde 810 kisi. Kadın ceket pantolonu koltuğuna kıstınp iki eliyle "on beş" işareti yapıyor. Sona cebinden bir "on" dolar çıkaryor. Amaa ceket pantolonu on beş dolara satmak. Alıcı durumundaki adam bir yirmi bin lira uzauyor. Kadın on beş işareti yapmakta ısrarlı. Adam bir beş bin lira daha çıkanyor. Kadın giysileri kıstırdığı koltuğunda biraz gevşetiyor. Uzun süren karşılıklı işaretleşmeyi çevredekilerin sesleri bozuyor: Hadi ver, oldu bu is... Bir binlik daha at... Bir binlik yetmez, bir daha at, bir binlik daha... Polonyalı kadın da şaşkın, adam 'a. Ve alışveriş bitiyor. Alıcı ceket pantolonu koltuğuna kıstırıyor, sarışın kadın 26 bin lirayı koynuna sokuyor. Ne ararsamz var Beyaat alanı bir süredir serbest bölge. ÖzellikJe Polonyalılar ve Bulgaristan'dan göç eden soydaşlanmız mavi yazılı sigaradan, rengi atmış fotoğraf makinesıne dek, yanlarında getırdıklen her türlü malı satıyorlar Şimdi sıra sarışın Polonyalı adamın elindeki valizde. Ceket pantolonu alan durumundan hoşnut. 40 bin liraya, aldığını hemen orada bir başkasına devretmeye hazır. Yeni bir kümeleşme oluşuyor. Bu kez valizden su geçirmez bir el feneri çıkıyor ve yeni bir pazarlık. Hangi arabanın bagaj kapağı açılsa oraya bir koşuşturma başlıyor. Bu arada arabaların içleri gözden geçiriliyor. lcerde dişe dokunur neler olabilir? Bir Bulgaristan plakalı araba daha. Yeni geldi. Bagajın içi porselen takımlarla dolu: Kahvaltı takımları, kayık tabaklar, bir vazo, bir çelik tencere... Altı kayık tabak, bir salata tabağına 35 bin lira fiyat biçiliyor. Ben satıcı değiİim, kendime alacağım... 30 bine yapalım şunu... Türk parası istemem. Ben Bulgaristan'a döneceğim. 20 dolar ver yeter... Hemen o günkü kur üzerinden dolar hesabı yapılıyor. Alıcı cüzdanının derinliklerinden iki tane on dolarlık çekiyor. Ekim güneşinde porselen tabaklann ortasındaki çiçekler parıldıyor. Bana dolar lazım. Bulgaristan'a döneceğim. Arabanın ön kaportasında koca bir akordion. Kadın arabanın içinde, adam akordionun yanında. Elimle "kaç para" işareti yapıyorum. İşaret parmağmı gösterip, "milyon" diyor. Tıirkiye hakkındaki bu goruşieriniz Ermenistan'da nasıl Serbest bölgenin serbest pazar yankı bulu>or? ekonomisi. HAYRİKYAN Ermeni deÜstelik biraz zorlarsanız, Türk mokratik hareketinın anlayışı buparasının konvertibil olduğunun dur. Artık herkes Moskova'nın Türklerle Ermeniler arasındaki da bir kanıtı. Asıl alışveriş dolarla, ama o nefreti bilinçli olarak ıeşvik ettigünkü geçerli kurla lirayla da öde ğini biliyor. Bu arada özellikle bir konuya değinmek istiyorum. Eğer me yapılabiliyor. Cebinizi dolarla doldurup Be bir Türk olsaydım, Moskova tarayazıt'ın yolunu tutun bir sabah. fından boyle korkuluk olarak kulDolarınız olduktan sonra alacak lanılıyor olmaktan kavgı duyarbir şey mutlaka bulursunuz. Po dım. Bir keresinde hapishanede lonyalı kadınlar kol saatlerini sat sorgulanırken bana soruldu: "Ne mak istemeseler de doların yeşil diye bağımsızlık istiyorsunuz. renginin çekiciliği ve ısrarlı işaret Türkiye gelip sizi yer." leriniz yüzü suyuna söke söke de Hayrikyan'ın Türkiye'ye gonalır gidersiniz saati. Plaka derdi dermek istediğı mesaj ise şu: olmasa belki "Lada" marka ara"Eğer Ermeniler bugün balannı da... 1915'ten çok bahsediyorsa bu. buBen mi? Doğrusu dolarım ol günkü Türklerin \eva Turk hükumadığı ve Türk parasına da kıya metinin 1915'ten sorumlu tululdumadığımdan hiç alışveriş etme ğu anlamına gelmemelidir. Turk dim. Bulgaristan'dan gelenler hükumetinin 1915i tanımayı reddönseler de nasıl olsa Polonyalı detmesi ortak düşmanımı/a hizmel elmekledir. Kader bizi komlar burada. Bir gün benim de param nasip şu yaplı. Bir arada yaşayacağız. 3 olur onlara. Ha Beyazıt alanında milvınluk Ermenistan Moskovaya kafa tulabiiiyorsa, Turkije neha Topkapı surlan önünde... den korksun?" Ne fark eder ki... İtalyanlara %25 indirim • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) kapadokyalı turizmciler, onümuzdeki yıldan başlayarak Italya'nın Massafra kenti doğumlu turistlere tesislerde yüzde 25 indirim yapmayı kararlaştırdılar. Tesislerin aldığı kararı açıklayan Nevşehir Belediye Başkanı Necdet Ersan, kardeş kent İtalya'nın Massafra kenti ile turizm konusunda yapılacak işbirliğine katkıda bulunmak amacıyla bu kent doğumlu turistlere Kapadokya'daki tüm turistik tesislerde yüzde 25 indirim uygulamasımn 1 Ocak 1990'dan itibaren uygulanacağını söyledi. Türkiye'ye însan lıakları sorgusu Başvuru sayısı200'ü aştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Însan Hakları Komisyonu'na bireysel başvuru hakkını Türk hükumetinin de tanımasının ardından, komisyona bugüne kadar yapılan başvuru sayısının 200'ü aştığı sanılıyor. Ancak komisyonun çalışma biçimi gereği bu başvurular hakkında bilgi verilmiyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, bireysel başvuruyu 22 Ocak 1987 yılında kabul etti. Strasbourg'daki komisyon sekretaryasında yapılan başvuru sonrasında kurulan mahkeme, bu istemi görüşüyor. Türkiye'den yapılan başvuruların büyük bölümü reddedildi. 3 Temmuz 1988'de TBKP yöneticileri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın gözaltında tutuldukları surece ışkence görduklerini öne sürerek, Avukat Güney Dinç ve Erşen Şansal aracılığıyla başvuruda bulundular. Komisyonun 11 Mayıs 1989'da Strasbourg'daki mahkemesinde bu başvuru kabul edildi. Komisyon, çalışmasını olağanüstü bir gizlilik içinde yurütüyor. Buna gerekçe olarak, yargılanmakta olan kurumun bir anlamda "devlet" ya da "hükümetler" olması gösteriliyor. Bu gizlilik nedeniyle başvuru sahibi avukatlar da resmi açıklamalar dışında bilgi veremiyorlar. Halen Türkiye'den yapılan başvuruların tam listesi bu yüzden saptanamıyor. ok laf yalansız / oK para haramsjz Kutlu ve Sargın'ın Türkiye'ye dönüşlerinde gözaltında tutuldukları 16 Kasım 2 Aralık 1987 tarihleri arasında Avrupa însan Hakları Sözleşmesi'yle kendilerine tanınan hakların ihlal edildiği yönündeki başvurularım incelemek üzere gelen heyet, dönemin Cumhuriyet Savcısı ile Emniyet Müdürü'nden bilgi aldı ve incelemelerini tamamladı. Başvuruya ilişkin karar 6 kasımda verilecek. başvuruya ilişkin karannı, 6 kasımdaki oturumda verecek. ANKARA Avrupa Însan Kutlu ve Sargın'ın, Türkiye'ye Hakları Sozleşmesi ile güvence al dönüşlerinde gözaltında tutulduktına alınan hakların ihlal edilip ları 16 Kasım2 Aralık 1987 tarihedilmediğini saptama görevini üst leri arasında, Avrupa Însan Haklenen Avrupa İnsan Hakları Di ları Sozleşmesi ile kendilerine tavanı bünyesindeki İnsan Hakları nınan hakların ihlal edildiği yoMahkemesi, Türkiye'deki ilk sor nundekı başvurularım incelemek gusunu geçen hafta yaptı. TBKP uzere Ankara'ya gelen İnsan Hakliderleri Haydar Kutlu ve Nihat ları Mahkemesi'nin uç yargıcı inSargın'ın başvurulan üzerine An celemelerini tamamladılar. Isviçkara'ya gelen mahkemenin üç yar re'den M. S. Trechsel başkanlığıngıcı, aralarında bir Cumhuriyet da, Luksemburg'dan M. A. WeitSavcısı ile bir Emniyet Muduru1 zel ve lngiltere'den Sir Basil Hallnun de bulunduğu dokuz tanığın dan oluşan yargıçlar heyeti, kenifadelerine başvurdu. Mahkeme, dilerine tahsis edilen Devlet Konu ITJRAN YILMAZ kevi'nde, insan hakları ihlali savına neden olan olayın tanıklarını dinledi. Heyet, Kutlu ve Sargın'ın kendilerine işkence yapıldığı yönündeki suç duyurularını inceleyenek takipsizlik kararı veren Yenimahalle eski Cumhuriyet Savcısı Ahmet Erdem ile birlikte, dönemin Ankara Emniyet Mudürlüğü Siyasi Şube Müdürü Hasan Eryılmaz ve Adli Tabip Talat Yurtman'ın da aralarında bulunduğu dokuz tanığın ifadelerini aldı. Alınan bilgilere göre, yargıç heyeli, Kutlu ve Sargın'ın ifadelerine de kalmakta olduklan Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde başvururken, Siyasi Şube'de sorgulamada bulunan beş de emniyet mensubunun ifadelerini aldı. Ankara'ya çarşamba günu gelen yargıçlar, çalışmalarını cuma günu tamamladı. İnsan Hakları Mahkemesi, 6 Kasım 1989 tarihinde toplanarak, konuyu yeniden ele alacak ve bundan sonra izlenecek yöntemi belirleyecek. Bu oturuma, TC Hükümeti temsilcisi sıfatıyla Prof. Dr. Suat Bilge ile Kutlu ve Sargın'ın avukatlan Izmir Barosu Başkanı Güne) Dinç ile Erşen Şansal da katılacaklar. Yargıçlar, yaptıkları soruşturmaya ilişkin bilgi verirken, Kutlu ve Sargın'ın başvurulannda, emniyette kaldıkları sure içinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "işkence ve kötü muamele yapılmamasına" ilişkin 3. maddesinin kendilen yönunden ihlal edildiğinin belirtildiğini kaydederek, komisyonun da bu başvuruyu "özgürlük hakkının ihlali" açısından kabul edilebilir bulduğunu anımsattılar. Strasbourg, başvuruya ilişkin ilk duruşmanın yapıldığı II Mayıs 1989 tarihli oturuma, Turk hükümeti adına katılan Prol. Dr. Suat Bilge'nin, başvurunun reddedilmesi yönündeki istemıne, Turkiye'de yargı yollarının tukenmemesini gerekçe gosterdiği oğrenildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle