25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/18 SPOR D I Y A L O G ABDÜLKADtR YÜCELMAN 14 EKÎM 1989 Fenerbahçe şov yaptı Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapılan ve 8 bin kişinin izlediği karşılaşmada Fenerbahçe, Galatasaray önünde başîan sona üstün bir oyun sergiledi. LEVENT YÜCELMAN Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray'ı 8068 gibi farklı bir skorla yenerkcn rakibine ligdeki ilk yenilgiyi de tattırdı. Dünkü karşılaşmanın herkes için ayrı önemi vardı. Bülün basketbolseverlerin dileği 12.500 kişilik Abdi tpekçi Salonu'nun hizmete girmesi ve basketbol maçlannın artık burada seyredilmesiydi. Dün bütün basketbolseveder arzulanna kavuştular ve A6di İpekçi Spor Salonu ilk resmi basketbol maçına sahne oldu. Dün salonda yaklaşık 8 bin seyirci vardı ve büyük çoğunluğunu Fenerbahçeli taraftarlar oluşturuyordu. Salonu 8 bin kişinin doldurması basketbolun son 2 yıldır en buyük sıkıntısı olan "seyirri azlıgı" konusu için umut verdi. Bu şartlar altında iki ezeli ıakibin karşılaşması yoğun tezahüratla başladı Fenerbahçe Can, Aliço, Ferhat, Fatih, Richard ilk beşiyle maça başlarken Galatasaray Recep, Yusuf, Liitfi, Cem, VVilliams'dan oluşan beşle sahada yer aldı. tlk dakikalarda her iki takım da adam adama savunma yapmaya başladılar. Bu dakikada Fenerbahçe'nin Amerikalısı Richard'ı, Lutn ile Yusuf değişerek tutuyordu. Richard ise savunmada Williams ile adam adama oynuyordu. İlk dakikalardan itibaren Fenerbahçe üstünlüğıi eline geçirdi. 5. dakika 84 SanLacivertli takımın üstünlüğü ile geçildi. Bu dakikadan sonra Galatasaray Yusuf ile Cem'in yerine Emir ve Yalçın'ı oyuna aldı ve kombine savunma yapmaya başladı. Kombine savunmadan yararlanan taraf ise Fenerbahçe oldu. San Lacivertli takım Ferhat'ın sıraladıgı 3'lükler ve Richard'ın pota altındaki ribaundları almasıyla 12. dakikaya girilirken farkı açtı (2214). Fenerbahçe'nin üstün oyununa karşılık Galatasaray hucumda sayı bulmakta oldukça zorlandı. 15. dakikada Richard'ın faul sayısının 3'e çıkması Galatasaray'ın işine yaradı. Fenerbahçe, Aliço'yu kenarda oturtup Fatih'i top getirme görevine kaydınnca Gala'.asaraylı Recep arka arkaya iki top çalıp sayıya çevirdi ve Galatasaray maça ortak oldu. Ancak 5'e inen fark Richard'ın oyuna ağırlığını koymasıyla son iki dakikada 13'e çıktı (3926). Recep'in gayretleriyle ilk yan San Lacivertli takımın 3932 üstünlüğü ile sona erdi. İlk yanda Fenerbahçe'de en başanlı isimler 14'er sayı atan Ferhat ile Richard'dı. 1 kinci yarıya iyi başlayan Fenerbahçe, faul problemli Richard'ın oyundan düşmesiyle Galatasaray'ın kendisini yakalamasına fırsat tanıdı. 27. dakikada 4744 Fenerbahçe'nin üstünlüğü ile geçildi kten sonra Fenerbahçe oyunda tekrar üstünlüğü eline aldı. 29. dakikada l'e (4948) kadar inen fark yavaş yavaş Fenerbahçe1 nin oyundaki ağırlığıyla açıldı. Son 6 dakikaya Fenerbahçe 12 sayı farkla önde girince, Galatasaray tribünleri yavaş yavaş salonu boşaltmaya başladılar. San Kırmızüı takım hücumda pas hatalan yapıp ve şutta da isabet kaydedcmeyincemorali bozulduve yenil SanLacivertliler, ezeli rakibiGalatasaray'aligdeki ilk yenilgiyi tattırdı Fenerbahçe: 80 Galatasaray: 68 SALON: Abdi tpekçi 5 FAUL: HAKEMLER: Necıp Kapanh (6), Kenan TUnar (3) İLK YARI: 3932 (F.Bahçe önde) S. H. Top Top 3 Pota wyı dibi Faul Rib. Rib. Çal. Kay. 7 / 4 4 4/9 1/2 1/2 2/2 / 0/2 0/2 0/1 1/1 0/1 0/1 / 2/4 5 / 1/2 4/5 2 / 0/1 0/1 2 1 4 3/3 2/6 2/4 5/9 7/11 13 1 7 6/6 3/4 Şut 28 12 7 For. 4 5 7 9 10 12 13 15 F.Bahçe Can Aliço Mustafa Hakan Ferhat Serdar Fatih Richard Toplam ve yuzdeler Nol 7 / 4 4 8 4 6 8 42 Sayı 15 6 16 21 27 8015/29 7/16 8/1413/20 *51 %43 %57 %65 Sayı Şol 9 For. 6 4 8 9 10 11 13 14 G.S»ray örher Yalçm Recep Emir Yusuf Williams Not 4 4 5 4 5 6 S 5 Cem Lutfi Toplam ve 38 yuzdeler 3 PoCa S. H. Top Top s«yı dibi Faul Rib. Rib. Çal. Kay. 0/1 2 0/2 0/1 1/3 2/3 3/6 1 4 16 3/4 4 7 3/5 0/1 1/3 2 1 0 1/3 1 6 2/3 1 / 17 4/11 4/5 1/2 15 1 2 2 6 2/3 0/1 1/1 2 5 / 16 5/7 0/1 2/2 2/3 3 1 7 15 6819/36 1/610/15 7/14 22 5 %52 %16 %66 %50 t m bfr profesyonel F. Bahçe kalecisi Sctıumacher ve antrenöru Ömer Kaner, Abdülkadir Yıicelman ve Hürol Bılal'e Türkıye'dekı ızlenimlenni ve Türk futbolcusunun yapısını anlatıvor (Fotoöraf: Necmi Gülümser) Arkası 19. Sayfada NOTi For. oyundaki forma numaralanm gOsterir. Ahnan halkı adına Türklerden özür düerim Almanya'daki Türklere bakıp Türkleri genel olarak değerlendirmek bence yanlış. Onlarla Türkiye'dekileri birbirine karıştırmamak lazım. Evet Belçika'ya karşı. Hiç kimse bilmiyordu parmaklarımın kınk olduğunu. Galiba Derwail de bilmiyordu. Çok gizledik olayı. Çünkü eümizde röntgen filmi vardı. Ama doktora dedim ki " M a ç ı ne zaman bırakacağımı ben söylerim, siz değil. Kafama maç sırasında bir tekme gelsc de bayılsam doktor olarak beni çıkanrsınız sahadan. Çunku şuurum yerinde degildir. Ama şuurora yerinde olduğu zaman karan ben veririm" Bunu doktora da herkese de söylerim. Fenerbahçe'dekiler de bilirler. (Ayağını gösterdi) Mesela şurada bir yarık vardı. 18 dikiş attılar, bandajlayıp maça çıktım, oynadım. Schumacher Türkleri yanlış tanımışız diyor YöRUM Biz sabırlıyız! AHMET KURT Bu salon bize fazla! Dünkü yazımızda "yeni salonda yeni bir anlayış" beklediğimizi yazmıştık, ama maça gelince hiçbir şeyin defişmediğini gördük. Seyirci aynı seyirci, polis aynı polis... tki saat öncesinden salonu dolduran seyirdler alanı geniş, vakti de bol bulunca "kovalamaca" oynamaya başladılar. Yazık oldu güzelim, yepyeni koltuklara. lıısan oturmaya kıyamıyor ama birileri üzerinde koşuyorlar işte... Evet, evet, bu salon bize fazla! Bundan sonra yapılacak salonlara güzel kırmızı koltuklar yerine kafes koyalım.. Biz alışmışız biribirimizin üzerinden atlayarak geçmeye. Geçit bizim neyimize? Başta görevliler olmak üzere tüm uyanıklar ve hatta polisler geçis yollarında ayakta durunca arkalanndaki ytizlerce seyirci maçı izleyemedi. tzleyemesinler, ne yapalım yani? Biz izledik ya!.. Hem sonra 11 bin kişilik salona ne gerek var. 2 bin kişinin oturabileceği kadar koltuğu " t a m p o n " bölge olarak tutacak isek neden masraf edip koltuk koyuyoruz? Oraya oturmaya kalkanı ite kaka dışarı atacağunıza koltuklan kaldınp yerine tel örgü gersek ya! Neyse ki maç başlayınca "çirkinlikler" bitti. Demek ki "medeniyel" de yavaş yavaş yerleşiyor. Varsm öyle olsun, biz sabırlıyız. 11 yıl salonu bekledik, biraz da salona yakışan seyirciyi bekleriz... MAÇIN ELESTÎRİSİ Fener ezdi geçti MURAT MURATHANOĞLU Fenerbahçe ezeli rakibini dün hiç zorlanmadan yendi. Fenerliler maçın sonunda şov yapacaklanna işi sıkı tutsalardı belki de bu tarihi gunde tarihi bir fark elde edebilirlerdi. Galatasaray güçlü kadrosuyla, kâğıt üstünde bu yıl tüm maçlara favori olarak çıkacak. Tek sorunları, Hakan forma giyene kadar, oyun kurucu pozisyonu olabilir. Ancak dün gorduk ki, kadro henüz uyum içinde değil. Daha kötüsü kenar yönetimi henuz kadroda görev bölumü yapıp herkesi yerine yerleştirememiş. Yoksa Emir gibi bir silahı maç başında kenarda tutup takıma katkısının hemen hemen sıfıra indirilmesine bir anlam veremedik. Emir'siz Galatasaray basabaş bir maç çıkarırken maçı Fenerbahçe lehine çeviren en önemli olay oldu: Galatasaray kombine savunmaya döndü! Ve Ferhat şut idmanı yaparcasına takımının öne fırlatnasını sağladı. Eğer Fenerbahçe lüzumsuz bir mola alıp Galatasaray'a toparlanma sansı vermeseydi tribünlerin Galatasaray bOlümu daha ilk yan boşalabilirdi. Ancak bu mola sonrası ve Aliço'suz bir beşle sahada yer alan Fenerbahçe arkada toplar kaybedince Galatasaray maça ortak olur gibi oldu. Esasında arada halen önemli bir fark vardı, ancak Galatasaray'ın ikinci yan yaşlı Fener'den daha diri olacağıru ve baskılı savunmalannı tam saha veya yarım sahaya açarak farkı kapayabileceklenni tahmin ettik. Ancak baskının en yoğun olması gereken zamanda (Fener yorgun, seyirci ümidi kesmek üzere) Galatasaray'ın üç uzunla alan savunmasına dönmesi Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdü. Fenerbahçe ise savunmada daha etkiliydi. Richard'ın faul probleminı idare ettiği bölumler dışında Fener'in savunması geçen haftaya nazaran iyiydi. Can ve Richard riabund açısından takımı sırtladı. Ribaunt mücadelesl Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 12 sayı fartöa yendtğî karşılaşmada Can takırmnın başanlı ısımlen arasındaydı. (Fotoğraf: Necn,. Gülümser) Izlenimler Abdi ipekçVde 8 bin seyirci MURAT YIĞCI Ve Abdi İpekçi Spor Salonu, dün ilk lig ve ikinci resmi maça evsahipliği yapmak için kapılarını açtı. Salon bir sporseverin zevkle maç izlemesi için her türlü donanıma sahip Sahayı oldukça guzel aydınlatan. gözü yormadan maç izlemeye yeterli ışık duzeni, maç izlerken yanımzdakiyle boğuşmak zorunda bırakmayan koltuklar, maçı seyircilerin çoğunun rahatça izlemesini sağlayan koltuk düzeni \ e hatta foto muhabirlerinin rahatça çahşabileceği yerler. Dunku maçta da maç öncesi birbırleriyle kavga eden bir grup seyirci dışında butün bunlara layık bir seyirci kitlesi ve iki takım izledik. 8 bin kadar bir seyirci topluluğu maç boyunca takımlarını desteklemekten geri kalnadılar. Seyircileriyle bütunleşen basketçiler ise, oldukça heyecanlı ve güzel bir maç çıkardılar. Yine de insan düşünmeden edemiyor. Siz Türkiye'nin en büyük kapaiı spor salonunu vapın, 10 bin SOO kişilik salona yeterlı park alanı yapmadığınız gibi, maç sonrası yarım saat beklenmesine yol açan trafiği hafifletici hiçbir önlem almayın, bir kaç katlı salona bir iki tane tuvalet koyun; msanlar tuvalete gitmek için bir kılometreye yakın yol yurumek zoruıı Millileri tekmeden koruyun Futbol Federasyonu Başkanı, A vusturya maçı öncesi oynanacak lig maçlannda, milli futbolculann sakatlanmaması için 'gereken yerlere gereken mesajlann' iletildiğini söyledi. ARİF KIZILYALIN Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik, 25 ekimde Avusturya ile oynanacak Dünya Kupası grup eleme karşılaşması öncesi, Milli Futbol Takırmnın en büyük dezavantajımn sakat futbolcular olduğunu belirten Federasyon Başkanı Erzik, "Esas olan milli futbolculann konınması. En bumilli futbolculann lig maçlannda yük korkumuz Avusturya raaçı sakatlanmamalaıı için "gereken öncesi gelecek ani sakatlıklar. Bu yerlere gereken mesajlann" iletil nedenle başta hakemler olmak üzere liim futbol adamlanna gediğini soyledi. 1990 ltalya Dunya Kupası'na reken mesajlan ilettik. Milli futkatılabilme mücadelesi veren (A) bolculanmızın tekmelerden korunması gerekir" diye konuştu. Avusturya maçının ttalya '90 yolundaki en zorlu engel olduğuna da değinen Şenes Erzik, Milli Takımın bu karşılaşmadan mutlak galibiyetle aynlması gerektiğini vurgulayarak " B u maçı kazanmamız gerekir. Avusturya'dan sonra Sovyetler'den alacağımız puanlar bize Roma kapılarım açar. Teknik adamlar ve futbolculanmız bu olayın bilincindeler" dedi. Bu arada Milli Takımın Avustarya maçı için Silivri Klasis Otel'de kamp yapması kesinleşti. Silivri'de araştırmalar yapan Tırpau, millilerin sakin bir ortamda çalışmalarının daha yararlı olacağına değinerek "Burada kentin gürüllüsünden uzak bir biçimde yalnızca maçı duşunerek kamp yapacagız" diye konuştu. Erzik'in Avusîurya maçı öncesi korkulu rüyası sakatlık Kitabınızda basından yakınıyorsunez hep. Çoğu dünyalı Türkiye'nin nerede olduğunu bile Ben basınla aramda daima mesafe bıraküm. bilmez. "Haritada goster" deseniz, çoğunun parmağı Afrikalarda, Uzakdoğu'da gezer. Bir yılı Ama Batiston olayından sonra ve kitabım yayımdoldurup ikinci yıla giren Fenerbahçe'nin kale landıktan sonra beni düşman ilan ettüer. Nazi olacisi Toni Schumacher de bir yabancı, ama cahil rak gösterdi ler. Schumacher bir hayli doluydu. Almanya'da kölerden değil Türkiye'yi daha önceden tanıyan, bilen, hatta Türklere kaışı sempati besleyen bir ya tü günler geçirdiği apaçık ortadaydı. Ama şimdi bancı. Gerçi şimdilerde onu yabancılar arasında Türkiye'deydi ve söylediğine göre de mutluydu. Toni, Türkiye'de de basından bir şikâyetlsayan hemen hemen yok gibi, üstelik o Türklerden Almanlar adına özür dilemek isteyen bizden niz oldu mu? Oldu. Benim söylemediğim şeyler yazıldı. birisi gibi. "Türkiye'yi iyi tanıyordum, Almanya'daki "F.Bahçe kötü kulüp, paramı alır Almanya'ya Türklerden de Türkleri. Ama oradakl Türklere dönerim" diye laflar yaznuşlar. Böyle bir şey soybakıp Türkleri genel olarak değerlendirmek ben lemedim. Düşünmedim bile. Ama bunlan bulvar ce yanlış. Almanya'ya gelen insanlar belli bir ke gazeteleri yazıyorlar. Almanya'da da bulvar gazeteleri var. Onsimden gelmişler. Çahşmaya gelen, para kazanmak için gelen insanlar. Onlarla Türkiye'dekile larla aranız nasıl? ri birbirine karıştırmamak lazım. Ama bakıyorum Almanlar bunu yapıyor. Hata yapıyorlar tabii. Ben Türkiye'ye geldikten sonra tstanbul'u iyice Almanya'da bir Bild var. Palavra yazar. gordukten, tamdıktan sonra şunu rahatlıkla söyAma Türkiye'de birçok Bild gazetesi var. luyorum, tstanbul benim için bir diinya kenti, Futbolcu olmasaydınu hayatımzın alusı deLondra gİfii, Mnnih gîbirParis gîbî:™^ ğişirdi galiba? Siz eğer abartmıyorsak galiba tstanbul'a Oto yarışçısı olurdum. Gaza basardun, ya hayran kalmıssınız. birinci olurdum ya ölürdüm. Allaha şükür ailem fakir olduğu için oto sporuna giremedün. Maçlarda çok sinirti oluyorsunuz. Bajjnyorsunuz önünüzdeki takım arkadaşlanmza. Hem tstanbul'a, hem Türklere, tstanbullu Ben çok dürüst bir insanım. Birisine bir laf lara. Hemen söyleyeyim, Almanlar adına halkım söyleyeceksem yüzüne karşı söylerim. Kaybetmcyi adına özür diliyorum Türklerden. Çünkti bize sevmem. Hatta sokakta çocuklarla oynasam bile. yanlış tanıtıyorlar Almanya'da. Futbolu daha ne kadar sürdüreceksiniz? Bizleri ve tstanbulu çok sevdiğinize göre Al Onun zamanı henüz gelmedi. Eğer ben kamanlar milli takımlanna çağırsalar galiba gitme leden takımdaki arkadaşlanma şunu şöyle yap, yeceksiniz? oraya değil buraya git, şu adamı marke et diyor Gitmem. Zaten çağırmazlar da. Şu anda Al da takım a/kadaşlarım dediklerimi yapmıyorlarmanya'da öyle bir kesim var ki, benim Alman sa işte o zaman futbolu bırakmamın zamanı gelMilli Takımı'nda oynamam uyuşmazlık yarata diğıne inamrım. Buna henüz zaman var. bilir. Sorunlar çıkabilir. Türkiye'de mutlaka İyi günterimz oMağa ka Çağınrlarsa kesin gitmem diyebiliyor dar kötu gunleriniz de olmuştur. rausunuz? Oldu tabii. Ama her zaman iyi şeyler düşün Bakın ben bir profesyonelim ve futbolu se mek insanı yeniliyor. Bırakın kötü şeyleri düşünverek oynuyorum. Çünkü mesleğim ve futbol be meyi. Birbirimizin moralini bozmalayım. nim hayatım. Gitmem desem de eğer çağınrlarsa gitmemekte fazla ısrar etmem. Elbet Alman milli formasmı yeniden giymek bir büyük olaydır benim için. Beckenbauer'in size karşı olduğunu söyleyebilir misiniz? Yalnız Beckenbauer değil, başkalan da var. Onlar da onun gibi. Kitabınızda alışüagelmişin dışında bir çalışma programı önerivorsunuz. Alman futbolu kondisyon ve dayanıklılığa dayanıyor. Siz "Benim çalışmam tatbik edilirse Alman futbolu uyuşukluktan kurtulur" diyorsunuz. Bu konuda bir açıklama getirebihr misiniz? Bild palavra yazar Halkım adına özür diliyorum Futbolu bıraktıktan sonra kaleci çalıştırınm. Belki de bir kulübe başkan olurum. Ama öyle kravatlı falan bir başkan değil. Çok çalışan bir başkan. İdman şekli yanlış Almanya'da futbolculann idman tarzı aynı. Aynı metreleri koşuyorlar. Halbuki orta saha futbolculan, bekler, diğerlerine nazaran daha fazla koşmalı. Ben kaleciyim, benim idmanım ayn olmalı, benim koşmayla bir ilgim yok ki. Kondisyon çahşması yapmam yeterli olabilir. Yani herkese aynı idman yapılraamalı diyonım. Futbolcular kişiliklerine, sahadaki görevlerine göre idman yapmalı, yaptınlmalıdır. Aaladığım ve gördüğüm kadanyla futbolu çok seviyorsunuz. Aktif futbol hayatınız bittikten sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Siz profesyonel bir futbokunun olkemizc gelen en iyi ömegisiniz. Ya bizim futbokulann profesyonellik anlayışı için ne diyeceksiniz? Türk futbolcusu negatif düşünüyor Önce şunu söyleyeyim. Türk futbolcusunun teknik açıdan Avrupah futbolcudan hiçbir farkı, eksiği yok. Ancak oyun disiplini ve mesleğine olan saygısı negatif. Bunlar düzeldiği takdirde Türk futbol ve futbolcusu Avrupa'daki gerçek yerini bulacaktır. Profesyonel bir futbolcu profesyonelce düşünmek zorundadır. Her şeyi kıvanunda ve bilinçli yapmak onun mesleki zorunluluğudur. Futbolcu, kendini yalnız ve yalnız futboluna ve futbol yaşantısına konsantre etmelidir. Gazete sutunlarına da fazla düşmemeye bakmalıdır. Özel yaşantınız çok uyumlu galiba. lstanbul'da dostluk kurduğunuz aileler var mı? Edindiğim Turk dostlanm var. En yakın olduğum kişi ise antrenörüm Omer Kaner. Devamh olmasa da arada sırada ailece yemeğe çtkıyoruz. Genellikle geceleri evimde olurum. Evimdeki satulit yayından da dünya haberlerini izlerim. Mc Donald da sizin gibi bir yabancı. Ama eşi Türkiye'ye pek ısınmadı galiba. Sizin eşiniz Türkiye'yi >e Türkleri sevebildi mi? Ben perfekt değilim Ailemin dışında en çok sevdiğim şey futbol, benim için başka bir iş olamaz. Ben oğlumla basketbol oynarken bile futbolu düşünüyorum. Gerçi ben de perfekt değilim. Ama futbolu bırakıp antrenör olursam futbolculanmın perfekt,.yani en iyi olmasını isterim. Demek ki gönlünüzde antrenörlük yatıyor. Ben olsam olsam kaleci çalıştırınm. Belki de bir kulübe başkan olurum. Ama öyle kravatlı falan bir başkan değil. Çok çalışan bir başkan. Tabii bunu söylerken Türkiye'den değil Almanya'dan söz ediyorum. Yanlış anlaşılmasın. Bir ara sizin dünya basını ile aranız açılmıştı. Hani AlmanyaFransa maçında Batiston'a taban çıkmıstınız. Bakın siz bile hâlâ unutmamışsınız olayı. Basının da bir dünyası var. Ve bu dunya bayağı kuvvetli bir dünya. Batiston'a karşı çıkışım kazaydı. özellikle gittim, kendisinden özür diledim. Ama basın, özür dilememe rağmen hep üstüme üstüme geldi. Daha değişik şeyler yazmak istediler. Ben ozür dilemeyip ne yapsaydım yani, kendimi pencereden aşağı atıp öldürse miydim. Gazeteci olarak düşünmeyin, ama bu böyle işte. Mesela ben Fransa maçında 2 penaltı kurtardım. Finale geldik, finalde de 2 penaltı kurtardım. Bunu hiç kimse sormuyor. Lafın burasında Hürol Bilal sorularını sıralamaya başlıyor. Bir de sizin kınk parmakla >e özel eldi\enle oynadığınız bir maç olacak. Milli Takım lıepiıııiziıı Tırpan'ın "Veselinoviç kendi işine rihinde ilk defa boyle bir şey yaşandı. 1982 vılında Yugoslavya baksın, oturduğu yerden ahkâm Milli Takımı'nın başına getirildim, kesmesin"şeklindeki demeci üzerine yeni bir takım \arattim. Avrupa biraçıklama yapan F. Bahçe Teknik kupalanna katıldık. Yugoslavya'nın butun teknik direktorlerini bir Direktörü, "Ben de iki tane Milli araya getirerek bir toplantı yapTakım çalıştırdım. Milli Takım yalnıztım, onlann goruşlerini aldım, gaTırpan'ın değil hepimizindir"dedi. yet güzel bir uyum içinde çalıştık NECMİ GÜLÜMSER (A) Milli Takım Teknik Direktoru Tınaz Tırpan'ın bir gazeteye verdiği demeçte, "Veysel kendi işine baksın, oturduğu yerden ahkâm kesmesin" demesi Fenerbahçe Teknik Diıektoru'nu küplere bindirdi. Milli takım olayının •1. Ligde yer alan butun kulüplerin çalıştmcılarını ilgilendirdiğinı söyleyen San Lacivertli ekibin Yugoslav teknik üırektoru, goruşlerini şöyle dile getirdi: "Bu kelimeleri sarf ermesine seyirci kalamam. Milli takım yalnız Tırpan'ın değil hepimizin Milli takımı. Onun işi de bizim çalışmamıza bağlı. Ben de iki tane milli takım çalışlırdım. Çok da basanlı oldum. 1972 senesinde Kotombi>a Milli Takımı'nı Olimpiyallara gotürdüm. Kolombiya'nın ta Veselinoviç'in Tırpan'ın demecine cevabu Aileme bağlıyım Mc Donald'ın eşinin ne düşündüğü beni ilgilendirmez. Benim Türkleri sevmemın nedeni sizin gibi düşünen, sizler gibi ailesine bağlı bir kişiliğe sahibim. Ailemi çok seviyorum. Senelerce profesyonellik yaşantımda benim en büyük desteğim olmuştur. Biz Türkiye'ye gelme ve yerleşme kararını birlikte verdik. Bu karardan bugün ikimiz de memnunuz. Ve Türklerle birlikte olmaktan da mutluluk duyuyoruz. Bunun aynen böyle yazılmasını da rica ediyorum. Schumacheî iyi bir profesyoneldi. Ve teknik direktörun ve kulubunun tüm koşullanna harfıyen uymayı ilke edinmişti. Sohbetimiz bir hayli uzamıştı ve onun idmana yetişmesi gerekiyordu. Onu hiçbir kuvvet idmandan bir dakika olsun alıkoyamazdı. Nitekim koyamadık da. Malzeme torbasını kaptığı gibi idman sahasının yolunu tuttu, tüm Türklere dostça selaminı da göndererek. Arkası 19. Sayfada Tınaz Tırpan, Avusturya maçında golcülere büyük iş düştüğünü de belirterek " B u karşılaşmaya kadar sakatlanmızın iyileşmeve başanlı olduk." sini diliyomz. Avusturya macınSakathklan süren Hakan ve da tam kadro mücadele etmek en Müjdat'm milli takıma çağrılışlabüyük arzumuz." rına da bir anlam veremediğini söyleyen Fenerbahçe çalıştıncısı, 21 kişilik Milli Takım aday bu oyuncuların sakat sakat kam kadrosunun pazanesi günü 1819 pa gittiğini ve çalışmadan kampı indirileceği de öğrenildi. Aday tamamladıklarını belirterek, kadrodan sakat futbolculann du"Milli Takım Teknik Direktörü rumuna göre 2 ya da 3 futbolcuTınaz Tırpan, Hakan ve Mujdat'ı nun çıkanlacağını beürten Milli sakat sakat kadroya aldı. ISiye ge Takım teknik adamlan, 16 kişilip de bize danışılmadı? Bu ful l i t kadronun ise maç günü belli Arkası 19. Sayfada olacagını vurguladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle