27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EKİM 1989 CUMHURİYET/7 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N GÖRÜŞ Yıllanmış Yıllanmışlığın güzelliği dört şeyde kendıni gösterir; yakmak içın bekletilmiş odun, içmek için yıllanmış şarap, güvenmek için eski dostlar, okumak için de eski yazarlar en iyisidir. Fraıtcis Bacon HAYVANLAR İSMAİL GVLGEÇ İSTANBUL İTFAİYESİMİM HALİ PERIŞAN insanlar inisiyatif kullanmaya alışmamış. ama kalitesi kötü, sentetik köpiik de yapıDr. Lutz Eskiden ne ögrendilerse aynen surdüriiyor lıyor, ama pabalı diye az abnıyor. Strauss, Berlin lar. Mesela benzin su sıkılarak söndürülBelediyesi'nin ttfaiyenin kendi bütçesi yok, acil dunımmez. Kaç kere anlattım, sonra tatbikat yap da belediyeden 300 bin liraya kadar para Itfaiye Müdür tırdıra. Benzin dökiip ateşledim, su sıktır isteyebiliyor, bu avans için 25 imza gerekiYardımcısı. tsdım. Sonmediğiai görduler. Ama ertesi giın yor. Şanslı isen 10 günde para gelir. tanbul Beledibakıyorsunuz yine aynı şekilde su sıkıyoryesi ile yapüanKöpiik için rezen yok, İstanbul'da bülar. Veni fikirleri kabul etmiyorlar. karşılıklı bir İTL'nun yaptıgı hesaplara göre İstanbul ytik bir yangın olsa çeşitli istasjonlann anlasma ile ülkesinden kalkıp IstanbuFa gelmiş. 2,5 yıl burada kalıp tstanbul Itfai için 114 tane itfaiye mufrezesi ve istasyo elindeki böliık porçük kopükleri bir araya nu gerekiyor. Haibuki 30 tane var. Örnek, getirene kadar çok zaman geçer. yesi'ni reorganize etmeyi üstlenmiş. Türkiye'ye geleli 20 ay olmuş. Hevesle Etninonu ve Cagaloğlu'nda çıkan bir yanKent içinde yangın öncesi önkmler yok. başladığı işte bürokrasi, eğitimsizlik, araç gjna Fatih İtfaiyesi bakıyor. Bu trafıkte ya Pariayıcı ve patlayıcı m.ıddeler konuüaria gereçsizlik ve yetkililerin kendisini ya din nm saatten once yetişemez. Şimdi Sulta iç içe. Buyuk oteller dahil doğru durüst lememesi ya da dinleyip "ewet, ewt" dedik nahmet'te telsizii bir araç bulundurarak ön yangın merdiveni yok. Olanlar da bana göten sonra konuyu unutmalan yüzünden ol lem ajmaya çalışıyoruz. re 'yok' sayılır. Çunku pencere yanlannda. dukça umutsuz bir halde. Neredeyse sinirİTÜ'den yeni beledi>e joneiiminin ataDeniz yangınlannda yetkili kim, liman leri bozulmuş, "Yangın vaaaar" diye ba dığı Dr. Abdurrahman Kılıç da bu konuğıracak. lann iyi bir uzmanı. Ancak uzmanlık yet idaresi mi. askerler mi, itfaiye mi belli deDr. Strauss, boyk bağırmadarı önce ls miyor. «a. Kadro, egitim, araç gereç lazım. Dalan tanbul'daki itfaiye teşkilatına ilişkin gözAmbartı Santralı ve yöresi benim için bir döneminde 30 tane itfaiye aracı getirildi, saatli bomba. Her an patlayabilir. Orada lemlerini anlattı. "İslanbul'un itfaiyesi çok yettrsiz. Ge bununla her şeyin bitecegini zannettiler. Aygaz tanklan, doğalgaz merkezi ve benrek kadro gerek istasyon gerekse egitim Haibuki insanlar bu araçlan kullanmayı zin depolan çok fazla yakın. olarak, araç gereç olarak hızla elden geçi bilmiyor. Araçların kapasiteleri kullanılaŞimdiye kadar so\lediklerim bir kulakmıvor. rilmesi lazım. tan girip digerinden çıktı, hep 'evet, evet' itfaiye hortumlannın çogu delik ve çiı dediler, ama bir şey olmadı. Yetkililer kiÖnce kadrolardan başlayalım. Itfaiyede iiç çeşit kadro var: İşçi, memur ve şoför. riımüş. Sipariş verildi 8 aydır gelemedi. Ka bar davramp dinliyor, sonra uoutuyortar. 1800 itfaiyecinin çoğu ilkokul mezunu. Bu, lın hortum sipariş verilraiş onlar geliyor, Ben de artık umudumu yitirdim ve siniryanlış. İtfaiyeci guçlu ve sağlıkh insanlar haibuki artık ddnyada ince hortumlar kul lerim bozuldu... Artık kimseyle kontak dan seçümeli. Torpille itfaiyeci kadrolan lanılıyor. Kalın hortum ahşap inşaat yanar kurmak da istemiyonım çiinkıi yalanlarken kullanılınca e>i suya boğuyor. nın doldunılması yanlış. dan da bıktım..." tşte tstanbul'un yangın vaziyetleri İtf aiyecinin yapacağı acil bir iştir. Hal Köpuk kullanımını yaygınlaştırmak gebuki karariar bep yukardan verildiği için rek. Protein kopıiğu Turkiye'de yapılıyor. böyle... Yangın vaaaaar... KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK ea /h>Mrh /or/, bvhn HCO12MRI or . rmAansn.. uairrvrvn. PÎKNİK PİYALE MADRA TAPU TAHSİS BELGELERİ Mudurnutepe'nin esrarı Böylece yaklaşık 2 bin kişiMUDURNUTEPE, Gebze^ cagız, boşaltın" demiş. Bir idde Çayırova civannda bir gece diaya göre belediye sınırları nin yaşadığı mahallede bir tekondu yerleşim yeri. 1984'ten içinde, bir başka iddiaya göre laştır başlamış. Bir süre sonra bu yana 160 civannda gecekon ise jandarmarun müdahale böl mal sahibi olduğunu iddia eden du yapılmış, Gebze Belediyesi gesinde bulunan Mudurnutepe kişiler ile konducular, kaymade hizmet götürmüş. TEK ile.sakinleri şaşınp kalmışlar. Ara. kamın makamında buluşup saelektrik anlaşmaları yapılmış. zi sahibinin tapusunu göster tış üzerine anlaşmışlar. Sonra ANAP iktidarının "mucizesi" mesini istemişler. Tapu ortada yine anlaşmazlıklar çıkmış, olan "Yeminli Teknik Burolar" yok. Sonra arazi sahibi olduğu olay böyle sürup giderken bu faaliyete geçtiğinde, gecekondu nu iddia edenler çıkıp gelmiş. kez Kocaeli ll Jandarma Alayı sahipleri bu bürolara gitmişler. Onlar da tapuyu gösterememiş soruna el atmış. Gecekonducutzmit'e götürmüş. Paralan ödemişler, tapu tahsis ler. Tapu idaresi de kondu sa ları hiplerine "Orası tapulu arazi" "16.10.1989 günü berhangi bir belgelerini almışlar. anlaşma olmadığı takdirde geDaha sonra jandarma gelip, diyor, ama gerekli belgeleri gös cekondulann yıkılacagı" konu"Bu arazi sahipli, yıkım yapa teremiyormuş. sunda bir tebellüğ beJgcsi düzenlenip konduculara imzalatılmış. Gecekonducular, sonradan ortaya çıkan arazi sahibi, "yukardan baskı geliyor" diyen idari makamlar ve Jandarma Alayı'na göturulup zorunlu tebelluğ belgesi imzalatümasının arkasındaki nedenleri ve tapunun neden bir turlü ortaya çıkanlamadığını bileıniyorlar. Mudurnutepe, esrarını koruyor... HIZLI GAZETECİ mCDET ŞE\ Deveier, tarihi odak noktasır insannjm develefe txxcu olduğ 6 t Sayfa 1011 BAŞDANIŞMANIN YAKINMASI DEĞİŞİK BİR YARIŞ ÖĞRETMENLERE ÖĞÜTLER I EvliUMer çatırdıyor. Avrupa da boşanmalar inanılmaz I olçudc arttı. Sur*n evlılıkterın p«k çoğu "ılışkısiz iU«ki" ç Birlikteliğin sonu mu geldi? '"*' £»• Çıftler bırbınyle konuşmuyor Amenkalı çıftlerın konuşması gunde 4 dakıka Evlllık yorgunfugunun nedenlerind«n btrt, suskuniuğun çıttlen esır alması. ğamfn gafişannt kaıiuda bu*unufordu B t 9 Pan* H&t Demıradamla biçiminde Vycu«*n dftn dıyaMt. sra Sayfa 2 BÜLENT Öztürkmen ismini hatırlayacaksınız. Bülent öztürkmen, eski ülkücü, DPT'de ünlenen Başbakanın başdanışmanlarından. Aynı zamanda Uyum Yapı Kooperatifi'nin üyesi. Uyum'daki yıkımlar başlayınca tçişleri Bakanlığı'na bir yıldınm telgraf çekiyor. 28 Ağustos 1989 günü çekilen telgrafın metni elimize geçti, "Başbakan Başdanışmanı" olarak imzaladığı telgrafı birlikte okuyalım: "tstanbul Sanyer'de yapımı sttrdörülen Uyum Yapı Kooperatifi evleri hakkında İstanbul Bü\ukşehir Belediyesi'nce bir süre önce yıkım karan alındığı yüksek malumiandır. Büyükşehir Belediyesi'nce alınan bu karara karşı İstanbul Bölge Mahkemesi'nde >urütmeyi durdurma kararı alınmış olmasma rağmen, adı geçen idare, mahkeme karannı bir tarafa bırakarak yetkilerini kötüye kullanmış ve binalann projeye uygun olarak tadili yerine temelden yıkmaya başlamıştır. Halen bina yıkımı devam etmektedir. Ikride telafisi zor olacak zarara karşı sözii edilen belediyeye ve belediye başkanına karşı kanuni yollara başvurma hakkımı mabfuz tutarak, yttce bakanlık makamının duruma müdahale ederek yetkilerini kötuye kullanan, mahkeme kararlannı bir tarafa bırakan ve hukuk dışı bir tutum içinde bulunan idare> i acilen uyarmasını ve yıkımlann durdunılması yolunda idareye miidahalede bulunulmasını. Uyum Kooperatifi'nin bir üyesi ve haksız yıkılacak binalardan birinin hisse sahibi olarak saygılanmla arz ve talep ederim..." Başbakanın başdanışmanı, kooperatif başkanı Naci Ekşi'nin bile haklı bulduğu yıkımları haksız göstererek lçişleri Bakanı'nm belediye başkanına "müdahalede bulunması" için işte böyle telgraflar çekerek, kendi binasının yıkımmı önlemeye çalışıyor. Devlet gücunü kullanarak Boğaz'da kaçak vılla yapımı bu olsa gerek... Uyum'a müdahale edin Usulüne göre dayak MtLLl Eğitim Bakanlığı'na bağlı Din öğretimi Genel Mudürlüğu'nun çıkardığı "Din Ögretimi Dergisi"nde çocukların nasıl "dövülmesi" gerektiği anlatılıyor. Derginin 17 Aralık 1988 tarihli sayısında "Eğitimde Disiplin Problemi" ve "Ceza Tatbikinde Dikkat Edilecek Hususlar" başlığı altındaki yazılarda, öğretmenlerin çocuklara dayak atma ve cezalandırmada dikkat etmesi gereken prensipler şoyle sıralanıyor: 'öncelikle mevcut eğitim metotlarım sırasıyla denemek gerekir. önce affetmek, sonra ikaz ve izah etmek, daha sonra hafif bir ceza ve nihayet aynı suçun tekrarı halinde usulüne uygun "dayak" atılır. Cezanın öğrencinin tabiatına ve fızik yapısuıa uygunluğuna da dikkat etmek gerekir. Aşırı hassas bir öğrenci ile vurdumduymaz bir öğrenciyi, çok zayıf bir öğrenci ile şişman bir öğrenciyi cezalandınrken durumun icabına göre hareket etmesi, oğretmenin feraseti gereğidir. Çok açıktır ki, biri için sadece bir kaş çatmak, diğeri için azar, bir başkası için de dayak ayn derecede tesir edecek kadar insanlar farklı yaratılmışlardır. Öğretmenin, öğrencilerindeki bu ferdi farkhlıklara dikkat etmeden uygulayacağı cezaların mesuliyetini de duşünmesi gerekir. Mümkün oldukça bütun disiplin vakalan bizzat öğretmen tarafından ele alınmalı, disiplini bozucu bir hareketinden dolayı "dayak cezası hakeden" bir öğrencinin "başka bir öğrenci tarafından dövülmesinin" son derece sakıncalı olduğu unutulmamalıdır. O takdirde güçlu çocuk, dövülen çocuğu fazla incitecek şekilde vurabilir:' Derginin "yayın prensibi" ise, çağdaş eğitim ve bilim konularına ilişkin yazılara öncelik vermek. Yayımlanacak olan yazıların komisyonca inceleneceği; ifade, imla ve konu itibanyla uygun görülmeyen yerler çıkarıldıktan sonra yayımlanabileceği dergide belirtiliyor. |UlmNı Bu. p*k coh kaamm var r I * k an ««ncı sonudu Evetve Le Jurgen Peter Srossel Yeni bir yıldız doğuyor n >mi*to*i gurf. Atatan *r i ) 2d p O I*W kMMillcnıM.ğı At y»rMığHt h«y ÇİZGİIİK KÂMtL MASARACI v BEN r<w: GARFIELD ŞİMDİ SAMA HAVUÇ DlUMI •* JTtA PAV?S HARBİ SEMİH POROY PAZAR gunu Asya ile Avrupa'yı bağlayan Boğaziçi Köprüsü'nden başlayan Avrasya Maratonu yapılacak. Bu maratona çeşitli cinslerden ve yaşlardan kişüer katıhyor. Ancak birincilikler genelhkle erkekler tarafından paylaşüıyor. Isveç'te ise ilk sıraları hep kadınlar alıyor... Nasıl mı? Çok kolay. Çünkü sadece kadınların katıldığı bir yarış düzenleniyor. Fotoğrafını gördüğünüz yanş, 27 ağustos günü Isveç'te yapılan "kadın koşıısu"na ait. Yanşa 24 bin kadın yarışçı katıldı, 70 bin de seyirci vardı. Yarışı 47 yaşındaki Evy Palm kazandı. Stockholm'de duzenlenen yanşa İsveç'in heryamndan kadınlar katıldı. En genç yanşçı ise, Gunilla Gustaffson'un çocuk arabasında taşıdığı kızı 11 aylık Hanna idi. Isveç'ten bu bilgileri yollayan arkadaşımız, "Acaba Tiirkiye'de de kadın belediye başkanı Fatma Girik böyle bir kadınlar yarışı düzenler mi?" diye soruyor. Boylece, elinde file ile carşı pazar ucuzluk peşinde koşan kadınlarımız, antrenmanlarını değerlendirmiş olurlarmış... 24 bin kadın koştu TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMAIS 13 Ekim PARKINSON HASTAUGf UZERINB.. 13S9'M 8USUM, ZUHIH UNiV££SirESI NEueoÇIBLHZTı K.UNIĞı $£& PKOF0ı~ H K&AYEnaüHLÇSOlJ»*), ISTHHSUL'OA PARKINSON HAST7UJ6I KCMUSUNOA BİR KONFEIİANS V£Ç. MlfTİ. Dr KKAYENBUHL, Su HASTAUK IÇ.IN SULUMAU SON TEOAVt eiÇIMLERIMOeN SOZ eTTfJCT&J SOAJ&4, KENOl UYGULAPfSl &l* YÖNTEMı AHlATMfŞTl HASTHNIN BAÇrVA GEÇlRlL£M ÇEMBER W&OIMtYLA, MCE SlG HSA/E, g£mtH ILÇ(U BOUJMCİME SOKUC/H&K YUKSEK FBEKAMSLI ELEtVE£ILMEKT£YMr$. BU TE&AYI BAZJ BAŞAieiU SONuÇLAR GGrıeMEIcrEYVt/f. BıliNpıĞı GıBı, ME/5.KEZÎ S/Nr/S S/ST0MİYLE İL6İÜ 8İK HAST/ttt*: OLAN PABK/MSOtJ, KOL.BAParkınum f£ 6A$rA, İSTEM £>/f/ T/rye£tu£L£İ ğı bulunan untu eUMLAGDA IS7EAAU HAgEtCETLES PE boksor MutmmmtJ Alı "LOOPA"6l8ı 8A2I YEM ILÂÇLARA >&e$IN,lc££iH TTçODıttl YOK nm krafaHnı efı Npt Verdtğt bı/gt rçrn Şaym Dr A/£P/A4 SEeıM'e.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle