25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 1989 * • • • CUMHURÎYET/13 Fransa güzeli Fransa'da cuma günü yapılan güzellık yarışmasinı 17 yasındakı Peggy Zlotkovvski kazandı. Lise son smıf öğrencısi olan Peggy. kraliçe seçilmesınin planlarını aksatmayacağını ve öğrenimını üniversitede surdüreceğım soyledı. (Fotoğraf AP) Türk dostu Derwall BOfVN (L'BA) Federal Almanya'da yaşayan Turkleri de yakından ilgilendiren ve yaklaşık on yıllık bir çalışmaş ı içeren kapsanılı bir rapor hazırlandı Aralarında Galatasaray'ın eski Teknik Direktoru Jup Derwall'in de bulunduğu ve başkanlığını Federal Alman Hükumeti Yabancılar Sorumlusu Liselotte Funcke'nin yaptığı çalışma grubunun hazırladığı rapor Turklerin olduğu kadar Alman\a'daki yabancı işçilerin sorunlannı ayrıntısıyla değerlendiriyor. Raporun yalnızca yabancı işçilerin değil, ailelerinin de oturma hakkının guvence altına alınmasını, aile birleştirmelerinde sımrlamalann kaldırılmasını, sınır dışı edilmeye karşı bir koruma sağlanmasımn esas alınmasını öngördüğü bildirildi. ŞişeCam'ın yeni Genel Müdürü Servisi Tür\ kiye Şişe Cam i*^v „*% Fabrikaları Ge'*** *•», n e , vtüdürlü.\ ğü'ne Adnan Çağlayan atandı. Yaş haddinden lolayı emekiiye ayrılacak olan Talat Orhon'un yerine atanan. Türkiye İş Bankası İştiraklerinden Sorumlu Genel Mudur Yardımcısı Adnan Çağlayan'ın ocak ayı sonunda görevi devralacağı belirtıldi. Evli ve biri erkek biri kız iki çocuk babası olan Adnan Çağlayan 1985 yılından beri Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi idi. ^\ •«*•%. Ekonomi Havvai'de bir İsveçli Avrupa ve Türkiye'nin büyuk bölümünde kara kış yaşanırken Hawai Adaları'nda güneşin ve denızin tadı çıkanlıyor Hanolulu'da uç gün önce duzenlenen denız gıysilerı defılesınde İsveçli model Liselotte Newmann'ın sunduğu giysi büyuk ilgı topladı. (Fotoğraf AP) del Castro, devrimin 30. yıl kutlamaları çerçevesinde bir hastanede düzenlenen törende çalışanlarta biriikte kadeh kaldırdı. Oiktator Batista'ya karşı verilen silahlı mücadelenin kazanılmasından sonra devlet başkanı olarak uzun yıllar görev yapan Castro, ülkesinde olduğu kadar dünyada da sevilen liderler arasında yer alıyor. (Fotoğraf: AP) Küba Devrimi 30 yaşında£EK" HABERLERIN DEVAMI G Ö Z L E M UĞUR M M U U C (Baştarafı 1. Sayfada) Tabii bu klasik ayrım. Günümüzde bir tek sosyalizmden söz edılmiyor, sosyalizmler var. Örneğin Çin sosyalizmi var. Avrupa komünizmi var. O kadar uzağa gitmeyin; Stalin sosyalizmi var, bir de Gorbaçov sosyalizmi. Hangisi Leninizme uygun? Marksizmin klasik kitaplarına bakarsanız; Go/öaçov'unki, Leninizme pek uygun değil, değil çünkü, Leninizmin temel kuralı, proletarya diktatörlüğünü sınıflann yok olacağı aşamaya kadar sürdürmektir. Gorbaçov'unki, tam anlamıyla "rev/zyon;zm"dir. Öyle olmasına öyledir, ama gerekli olan da budur. Bu çağda, tek parti yönetimi ve diktatörlük olmaz. Çözüm yolu demokrasidedir, çözüm yolu açık rejimdedir, çözüm yolu, bütün sınıf ve tabakalann örgütlenerek devlete agırlıklarını koymalanndadır. Proletarya diktatörlüğünün resmi ideoloji olduğu bir ülkede Gorbaçov, adına "açıklık" dediğı bir yeni siyaseti uyguluyor. Peki, böyle bir dünyada bizim halimiz ne olacak? Görünürde çok partili düzen var. "Görünürde" diyorum, çünkü, komünist partileri ile dinci partilerin açıkça örgütlenemedikleri bir ülkede çok partili düzenden söz edilemez. Sendikalar ile partilerin dayamşmalannın bile suç sayıldığı bir ülkede "demokrasi" bir aldatmacadan öteye geçemez. Nedir uygulanan sistem? Ekonomilerin militarizasyonu.. Nedir anlamı bu kavramın? İflas eden ekonominin asker destekli olağanüstü rejimlerle ayakta tutulması.. Bir de "dinin politizasyonu". Bu da din duyguları ile dince kutsal kavramlann siyasal amaçlarla kullanılması ve sömürülmesi demektir. "Rabıta örgütü" ve bu örgütün desteğindeki finans kuruluşları ve bu finans kuruluşlannın bağlantıları olan vakıflar, dernekler, yayın kuruluşları. Tarikatların devlet yönetimindeki egemenlikleri. Bu egemenliğin siyasetticaret ve tarikat üçgenindeki yansımaları.. Bu üçgenin siyasal partilere yansıyan izdüşümleri. Bütün bunlara bir de "depo/it/zasyonu" ekleyin. Nedir "depolitizasyon"? Kitleleri siyasetten soğutmak taktiği. Bu taktik, TRT'de başarı ile uygulanıyor. Böyle bir sistemde egemen olan, arabesk liberalizm ile alaturka kapitalizmdir. Bilekleri Rolex saatli, ağızları Davidoff marka purolu liberaller ile çember sakallı Nakşibendılerin, Oxford, Cambridge üniversitelerinden diplomalı Suudi şeyhleri ve çift pasaportlu prenslerin ve hodri meydan bakışlı hareketçilerin, soldan sağa valsler yapan dönek Marksistlerin, oryantal dansözler kadar kıvrak yılgın sosyal demokratlann ve devrimci militanlıktan ANAP bürokratlığına soyunan profesyonellerin bir araya geldikleri bir siyasal aşuredir önümüzdeki. Buyurun efendim. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Çelimsiz Dalgalar ANKARA Fantastik bir yakıştırmanın peşinde koşuyor Batı dünyası Sovyet lıderi Gorbaçov'u değerlendirirken. Sovyetler'de Gorbaçov'un demokratik ve çoğulcu bir toplum yaratma çabaları kapitalistleri "bakın. bizim yanımıza geliyor" yanılgısına sürüklerken sosyalist dünyayı da şaşkınlıkla sarsıyor. 1988 yılının dünyada bir numaralı adamı olarak seçilen Gorbaçov 1989'un da yine bir numaralı adamı olmaya aday görünüyor. 1970'li yılların sonuna dünya karanlık bir ortamda gıriyor. Afnka: da, Güneydoğu Asya'da ve Latın Amenka'da çok sayıda ülke Batı kampından ya da Batı'nın denetiminden sıyrılıyor. Sovyetler'e yakınlaşıyor. Buna ek olarak ekonomik bunalım dünyaya dalga dalga yayılıyor. Amerika'nın bu gelişmeye tepkisi oldukça sert oluyor. iktıdara gelirken Reagan, "sertlik ve hatta gerekirs»3 nükleer savaşı" bıle göze alıyor "Şeytan ımparatorluğu" adını taktığı sosyalist kampa karşı. 1950'lerı andıran soğuk savaş rüzgârlarıyla Amerika Başkanlığı'naseçiliyor. Bu rüzgârlar 1980'lerin başında ürününü veriyor Amerika Üçüncü Dünya ülkelerine bir yandan "ekonomik istikrar paketlerı" ihraç ederken öte yandan siyasal alanda hemen her yerde "muhafazakârlığı" güçlendırıyor. Işte. bu ortamda dünya sahnesine Gorbaçov çıkıyor. Getirdiği reformlarla sosyalist sistemde demokrasi ve çoğulculuğu ön plana çıkartan Sovyet lideri. "açıklık ve yenıden yapılanmaya' yöneliyor. Hemen vurgulamak gerekir ki, Gorbaçov'un çoğulculuğu kapitalist toplumlardaki sosyal sınıf temeline oturan çoğulculuktan çok farklı. Ancak, partinin öncü diktatörlüğu artık tarihe karışan bir olgu olarak görünüyor. Toplumdakı etnik ve bölgesel gruplara aktif bir katılım olanağı tanıyor. Kısaca Sovyetler'de demokratikleşme, gündemi belirliyor. Sovyetler'ın coğulculuğa yönelmesı döneminde, Batı dünyasının ekonomik ve siyasal alanlarda katı muhafazakâr ve alternatifsiz reçetelerle yerinı koruması pek kolay değil. İşte. zaten bu nedenle de Gorbaçov dünyada yılın adamı koltuğuna oturuyor. Türkiye ıse, 1980'den bu yana alternatifı olmadığı öne sürulen katı, muhafazakâr bir ekonomik politikanın baskısı altında kalıyor. Sistemdeki çok partiye rağmen, çoğulculuk sınırlanıyor, demokratikleşme gündemin başında yer alıyor. Ülke içindeki dinamizm bu noktada dışarıyla bütünleşiyor. Dünyada buzların çözülmeye başladığı bir dönemde, Türkiye1 nin bundan etkilenmeyişi, düşünülemez. Örneğin, Cumhurbaşkanı Evren'in komünist partisi kurulmasına ilişkin yaklaşımıyla çoğulculuk konusunda, alışılagelenin dışına çıkması, yeni oluşumun örneklerinden biri olsa gerek. Bir başka deyişle, dünyada yumuşama yaşanırken, sosyalist blok demokratikleşmeye yönelirken, Türkiye'nin ekonomik ve politik cenderelerde sıkışması olanaksız hale geliyor. 1989'da Türk yurttaşı daha adil bir ekonomik düzen, daha demokratik bir toplum için taleplerini güçlü bir biçimde yükseltmeye aday görünüyor. Gorbaçov reformları, Batı kampını ve bu kamptan ihraç edilen muhafazakâr reçeteleri yumuşatmayı sürdürecek. Bu ise, Türkiye gibi ülkeleri büyük ölçüde etkisi altına alacak. IMF, Dünya Bankası patentlı reçetelere siyasal alanda tepkı daha da yoğunlaşacak. Dolayısıyla, 1980'li yılların son basamağına girildiğinde, büyük olasılıkla. tam on yıl süreyle dünyayı etkisi altına alan "muhafazakâr dalga" artık çelimsizleşiyor. Yavaş yavaş tarihteki yerini almaya hazırlanıyor Böyle bir dalga Türkiye de de açık denizlerde erimeye doğru yol alıyor. 1980'lerın son basamağında sosyal piyasa ekonomisi uç veriyor. ...Hoşgeldin yeni yıl (Baştarafı 1. Sayfada) birinin yoksulluk içinde olduğu" belînilcrek "bunun kabul edilemeyecek bir olgu olduğu" \urgulandı. Çiçek Çalışkan (19 yaşında, eczacılık fakültesi öğrencisi) "YÖK'ün kaldınlmasını, en azından çağın koşullanna göre yeniden dıizenlenmesini isli\orum." Öğrencilerden öğretim üyelerine, öğrenci velilerinden Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı'na dek pek çok kişi YÖK uygulamalarından rahatsız. Bakan Hasan Celal Güzel, "YÖK"ü değiştireceklerini belirtiyor. MEGSB tarafından hazırlanan "YÖK >asa taslağı"nın kısa bir sure içinde TBMM gündemine geleceği belirtiliyor. Mümin Daban (35 yaşında, kitapçı, tebrik kartı satıyor) "Talih kuşu bize de giilsün. Piyangodan para çıksın da biraz da biz yaşayalım." Bu hatta Milli Piyango 67 milyar, Spor Loto 6 milyar, Spor Toto ise 750 milyon lira ikramiye dağıtacak. Yılbaşı öncesinde şans oyunlarına yatırılan para 120 milyar lira. Bunun ancak yansını ikramiye olarak geri alabileceğiz. Kârlı çıkan yine dev let ve kuruluşlar olacak. Aysel Hayran (24 yaşında, kuş yemi satıcısı) " 3 çocuğum var. Bu Hasan Mavicepken (68 yaşında, SSK emeklisi) "Yaşayacak kadar para ve sağlık" SSK emeklileri değişen oranlarda olmak uzere en fazla ayda 150 bin lira emekli ücreti alıyorlar. TürkIş'in araştırmasına göre 4 kişilik bir ailenin aralık 1988'de aylık mutfak harcaması ise 211 bin lira oldu. Sait Koçyiğit (23 yaşında, seyyar satıcı) "Belediye bizi sıkıştırmasın yeter." tstanbul'daki toplam 220 bin seyyar satıcı genellikle belediye zabıta ekipleriyle köşe kapmaca oynuyor. Haynıllah Karakaş (30 yaşında, Kapalıçarşı'da kuyumcu) "İşler açılsın. Çok çok turist gelsin." 1987 yılında 2 milyon 900 bin turist ülkemize giriş yaptı. 1988 yılı içinde bu sayının 4 milyonu aşması bekleniyor. Kemal Demirci (27 yaşında, işsiz) "Bir iş bulabilmeyi umut ediyorum." DPT'nin 1988 ağustos ayı tahminlerine göre ülkemizdeki işsiz sayısı 2 milyon 748 bin 300. Işsizlerin çalışabilir nufusa oranı ise yüzde 14.4. Levent Kırca (Tiyatro sanatçısı) "89'un barış dolu bir yıl olmasını dili>orum. Tüm dünya için Çıraklık Yasası'na göre çalıştı özgür ve savaşsız günler." rılanlar, asgari ucretin 2/3'u oraDuygu Asena (Gazetecıyazar) nında bir ücret alıyorlav. "Savaşsız bir dünya ve sevgi bekliyonım." F.rol Erdinç (Orkestra şefi) "Bütün dünyada huzur ve barış. Sonra sanat ve kültürde güzel günler." 1988 dunya barışı açısından önemli gelişrnetere tanık oldu. Gorbaçov'un tek yanlı silah indirimi kararı bunların başında sayılabilir. Yıllardır suren tranIrak savaşı sona erdi. SSCB Afganistan'dan, Vietnam iseKamboçya'dan çekilmeyebaşladı. Angola ve Namibya'da barış anlaşmalarına varılması, Nikaragua'daki iç sa\aşın hafiflemesi de dünya barışı için umut verici oldu. Tanju Çolak (Galatasaraylı milli fu'Holcu) "1989 içinde başarı ve mutluluk bekliyorum." Tanju Çolak 198788 futbol sezonunda Avrupa gol kralı olmuş ve 39 golle Adidas'ın "altın ayakkabı" odulünu alırken Metin Oktav'ın 38 golluk rekorunu kırmıştı. Ahmet Yıldınm (16 yıllık maden işçisi) "1989'dan beklenlim iş güvenliği. Ocaktan sağ çıkabilmek. Yani can sağlığı." 1988 yüındasadece Zonguldak maden havzasında meydana gelen iş kazalarında 32 maden işçisi öldu, 7 bin 32 madenci de yaralandı. 1940 yıhndan beri havzadaki ocaklarda olenlerin sayısı ise 3 bin 331 "e ulaştı. Muharrem Erdil (Kır'asiyeci) "Yeni yıl eski yılı aratacak. 88'de yüzde 200'lere varan zamlar, protestolu senetler >eni yılda da artarak devam edeceğe benziyor." 1988'in ilk on bir ayında protestolu senetlerin tutarı geçen >ıİNŞAAT PEYZAJ Iın aynı dönemine göre >üzde 83 artarak 2 trihon 375 milyon 992 UYGULAMA SAN bin liraya ulaştı. TİC LTD. ŞTİ Hamit Özdoğan (Konfeksiyoncu) "15 yıllık is yaşamımızda en kötü >ıl 1988 oldu. Bizim seslenPEYZAJ KONUSUNDA YAPTIĞIMIZ diğimiz daha çok orta tabaka olDÜNYA STANDARTLARINDA duğu için yeni yılda işçi ücretlerinin artması en büyük dileğimiz." YAPITLARLA KENTLERİMİZİN Petroltş'in araştırmasına göre YÜZÜNÜ DEĞİŞTİRİYORUZ. 198087 döneminde gerçek isçi ücretleri yüzde 32 oranında geriledi. 1983'ten bu yana hiçbir göreli iyileşme gorülmedi. 1988'de bu eğilimi kıracak bir gelişme de yaşanmadı. Yücel Ha\rat (Bakkal) "1989'dan birşe\ beklemiyorum, tüm umullarımız yok oldu. Doğru durust gıda alamayan vatandaş bol bol ekmek )i>or. Gıda mallanna her gün zam geliyor. F.tikeller hep gıcır gıcır, eskiyecek zamanları olmuyor." İTO endeksine göre zorunlu gıda malları 1988'in ilk 11 ayında r o 72.4 zam gördu. Orhan Gencebay (Sanatçı) "1989'dan umutluyum. TürÇağdaş yapılaşmaya modern teknolojiyle kiye'de müıik politikası umarım damgasmı vuran SÖZER İNŞAAT; 1989'da yeniden \e daha sağlıklı ilkeler çerçevesinde ele alınır. Bu turistik komplexler, yeşil alanlar, ilkelerin TRT için de geçerli olmakomplex tesisler yapar. sı lazım." 1988 yüı içerisinde TRT'nin "arabesk" şarkı yayımlamama ve PLANLAMA U YGULAMA bu turde şarkı söyleyen sanatçıları ekrana çıkarmama politikası devam etti. Geçen yıllara gore araMerkev Hoşdere Cad. 50/3 Tel: 1284129 Y.Ayrancı/ beske daha ılırnlı bakan TRT, saANKARA dece bazı ozel günlerde Ibrahim Şube: Esenhan Kat: 2 No: 212 Tel: 1232834917 Tathses, Coşkun Sabah. Ferdi DENlZLt Özbeğen gibi, daha önce TV've uzak kalan sanatçıları ekrana getirdi. iş kötü, örgücülıiğe başlamak istiyorum. Bir örgü makinesi alıp bir iş kurabilsem." Bir örgü makinesinin fiyatı 1 milyon 800 bin liradan başlıjor. Orhan Baş (31 yaşında, makine tamircisi) "Hiçbir şey beklemiyorum. Bu hükümetten ne beklenir ki" Yorumiuz. Necati Gülçek (28 yaşında, bakkal) "An bir arabam olsa." En ucuz >erli arabaaın fiyatı 9 milyon lira dolayında. Bu rakam modsl ve markasına gore 20 milyon liranın uzerine çıkabiliyor. Kullanılmış otomobillerin fiyatlan ise 5 milyon liıa ila 10 milyon lira arasında değişişor. Halil Gözupek (40 yaşında, devlet memuru) "Biz bordro mahkumuyuz. Ne bekleyelim yeni yıldan. Beklesek beklesek adil bir vergi sistemi bekleriz." Turkiye'de toplanan gelir vergilerinin büyuk bir oranıııı 1988'de de dar ve orta gelirlilerin ucretlerinden kesilen \ergiler oluşturdu. Fethullah Demir (10 yaşında, aşakkabı bo\acısı) "Bu iş soğuk havalarda i>i değil. Bir diikkâna çırak olabilsem. Mesela terzi çırağı." CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Uçan balo MUSTAFA SAĞLAMER Eglenmek.. Ne demek? Belli bir sürede, belli bir işi ya da işleri, hakkıyla yapmanm verdiği yorgunluğu, gerginliği atmak için çejitli yöntemlere başvurmak.. Kimi sınıfını geçer; arkadaşlanyla, sevdikleriyle şarlular söyler, dans eder. Kimi, işyerindeki başansını, ailesiyle birlikte yaptığı geziyle kutlar. Kimi de, Beşiktaş gibi, yılın son gününde gittiği deplasmandan aldığı galibiyeti, elde ettiği ilk yan liderliğini kutlamak için, havada da olsa, küçük çapta bir yılbaşı balosu düzenler. Kadir, Ferdinand ve Şifo Mehmet, yeni yılın ilk dakikalarına Türk Hava Yollan'nın AdanaIstanbul seferini yapan "Airbus''ında şampanya paüataıak girerken ne kadar da mutlular! Keşke herkes görevini onlar gibi yerine getirebüse ve hic kiınseden, hiçbir ^eyden çekinmeksizin, ıçlerinden geldiği gibi basarılarını kutlayabilseler, eğlenebilseler. Umutla Bakanlar IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Merhaba 1989 İZMİR I988yılındayüksek sesle konuşan, ekonomik sorunları sık sık gündeme getiren kesim Egeli sanayici ve işadamları 1989 yılına nasıl bakıyorlar? EBSO Başkanı Ersin Faralyalı, 1988 yılının son günü şöyle konuşuyordu: Sosyal dengelerin giderek bozulmasına neden olan enflasyon olgusunun teşhısınde, bir mutabakat sağlamak zorundayız. Zira ekonomik politikaları düzenleyen ve yürüten yetkililer, son zamanlarda bu konuda çok değişik beyanlardabulunmuşlardır..." 1988 yılının son günü Egeli sanayici ve işadamları sanki bir barut fıçısıydılar. EBSO Başkanı Faralyalı. "Konkordato amacıyla bilanço hazırttğı var" görüşünü savunan arkadaşlarının alkışları arasında sözlerinı bitirirken şunları söylüyordu: 1989 yılında iki seçim daha var. Biri yerel seçim, diğeri cumhurbaşkanlığı. Aynı hatalar tekrarlanacak mıdır? Devlet harcamalan gerek cari işlemler olarak, gerekse yatırımlar olarak enflasyonu körükleyen faktörlerdir. Altyapı yatırımlannın faturası çok ağırdır. İmalat sanayiine gereken önem verilmemiştir. Bir de enflasyona gerekçe olarak DÇM borçları gösteriliyor, ben bu görüşe katılmıyorum... Sanayici ve işadamları 1989 yılından kuşkuluydular. 1988'deki ekonomik sıkmtının, her geçen gün artan sorunlann, 1989'da daha da büyüyeceğıni söylüyorlardi , îşadamı İsmet Yorgancılar, Mazhar Zorlu, Şınasi Ertan, Atıl Akkan, Cengiz Hakan kürsüde ANAP iktidarına verip veriştirdıler. ismet Yorgancılar şöyle dıyordu: 1988'de bir yangın ve 78 şiddetinde deprem oldu. Sanayici, ticaret erbabı, halk kötü durumda. Vatandaşta geçim sıkıntısı had safhaya ulaştı. Bu işin sonu nedir, ne yapmak istiyorlar?.. Konuşmacıların hedefleri belliydi: ANAP iktıdarının ekonomik politikası. Sözlerinde durmayan kişiler; Başbakan Özal ve Yusuf Özal. Sonra ekonomi kurmayları... Birınci aşama: Yerel seçımde ANKARA İç içe yaşadığımız. kuşkusuz etkilendiğimiz yüzde 36 oy aldı mı. kasımda, 1 çevremizden yılın ılk yazısında Mecliste seçilip doğru Çankaya yürek karartıcı vurgulamalar. do ya çıkacak. Anayasanın verdiği kundurmalaryapılmasını engel yetkilerle yetinmeyeceği için, Mecliste on adet leyen kimi tavsiyeler geliyor. 1988 yılını zaten ağır koşullar "armağansever" milletvekili buda kapadık. insanlar ezildi, hor lacak. Çankaya'ya çıkmışken landı, kahroldu. Hele 1988'in son anayasayı oradan değiştırtecek, günleri. Zam üstüne zam geldı. hükümet sorumluluğunu eline Biteceğı duracağı yok. Son gün alacak Oldu da bitti maşallah! lere zam yığılmasının nedenini Ancak armağanların bu yıl onbilenlere sorduk. Zamların enflasyona yapacağı etkiyi, 1988'e dan fazla kişiye dağıtılması zorunluğu da çıkabilir. Şemiler'i kıŞinasi Ertan ise 1989 yılına hapsetmek için aklında ne varsa sa vadede çözen Özal'ın orta vahem işveren hem de çalışanla iktidarın, son günlere sığdırdığı dede kabineden şutlamayı dürın sorunları açısından yaklaşı nı irdeleyen bilimsel açıklamalar şündüğü insan Kaya Erdem. Bir yordu. Ertan'ın yaklaşımı şoyiey dinledik. de düzenli basın toplantısı yapdi: Herkesin ayağını yorganına mayarak her gün gazetelerde Çalışanlar ekonomiden pa göre uzatmasını öneren "büyük boş gösteren başıbozuklar var yını almak için ısrarlılar. O ba lerimizden demeçler" de yılın AIMÂP'ta. Konut'u, Semranımı rakımdan bunun tek çözümü bir son gününe rastladı. Baksanıza hatsız edenler var. "Rahatsızlık" toplumun en büyük sıkıntısı olan Semranıma gittiği her yerde pa verenlerden biri Mustafa Taşar. enflasyonun aşağıya çekilmesi halılıktan yakınılmış. Özal döneEyüp Aşık da listede olabılir. dir. Grevler nedeniyle kaybedi minin sayılı Türk büyükleri ara Taşar'ı partiden dışladı mı, ana!en işgücü 1980 öncesine oran sına bileğinin hakkı ile giren yasadeğişikliği ıçinon değil. on la bir hayli arttı. Bu, fevkalade Semranım da "Bir karı bir koca bir armağan. Bir kaç kişi daha yız. Fazla masrafımız yok. Küçük düşündürücü bir gelişmedir. oğlan harçlığını bıriktiyor" diyor. dışlanirsa rakam, bir miktar artaAynı saatlerde SHP Genel Elbette. devlet kesesinden harca bilır böylecene. Muhalefet partiBaşkanı Erdal inönü, Dalaman' malar hesabın dışında. Elinızin lerinden Mecliste görev yapanları da grevdeki SEKA işçilerınin ye sıkı olmasını öneriyor. Bir koca duyurulur! ni yılını kutluyordu. İşçiler İnönü' bir kadın, iş tamam! 1989'a hıç değilse bir gün nün çevresinde bir sevgı çembe1983'lerde başbakanımızın he "maaile" umutla bakmamız isteri oluşturmuşlardı. nüz basına, bir takım yazariara, niytir. 1989, hanedana daha neİnönü, yeni yıla Bozburun'da gazetecilere 'amıgoluk" bahşet ler verebileceğimizi saptayan yıl 1 girecekti. İşçilerle konuşurken, mediği balayı günleriydi Özal olacak. Olayları, yaşadıklarımızı la konuşuyorduk', bir bordro gös bir gün olsun "hafife alıp "Özal hükumeti çöküyor" dedi. İşçiler, inönü'yü alkışlıyorlardı. terdım. Ökuyucudan gelmiş. Bir rahatlamak" neden? Zaten başkarı bir koca, bir de çocuk, ma bakanımız olayları her Allahın İnönü şöyle konuştu: aş 40 binın biraz üstunde. Geçi günü hafife alıyor. Koskocaman Grevinizin 116. gününde nemediğinden yakınıyor, "devlet devlet yöneticisi ile aşık atacak sizlerle beraber olmaktan mutlu büyüklerine durumu anlatmamı değiliz ya? luk duyuyorum. Mecliste devamlı zı. çare bulmalarını" istiyor. BaYine de umutlu olmayı, geleolarak siz işçi kardeşlerimizin sa şüstüne! Yerı geldi. devlet büyü cek günlere bu duygularla girmevaşımını veriyoruz. Yerel seçim ğünün huzurundayız. yi salık veriyorsanız. Bozkurt Belerde oyunuzu SHP'ye verin, saÖzal, bordroyu aldı, inceledi. yi dinleyince nafile çaba. Son dekın ha masalcı Özal dedeye Osıralar "bel veren ortadireğin mecinde "Herkes çalışıyor" diinanmayın.. babası rolüne" soyunmuştu. Me yor. Ne kadar anlamlı. Âma eklimura, dar gelirliye müjde vere yor: "Biz de ekonomide 'bir SEKA işçileri "masalcı Özal cek diye bekliyorum: şeyler' hazıriıyoruz." dede" sözcüğünü duyunca gül"Evli mi?" diye sordu. "Evet" Ekonomide "bir şeyler hazırmeye başladılar. İnönü de güldü. dedim. Bordroyu uzattı: "EvlenSEKA işçileri dirençliydi. Grev meseydı birader" demez mi? landığı" mü|desi nereye varabilir, "yakinen ve bizzat" biliyoruz. ne denli uzarsa uzasın kararlıy Zamların da ucu görünmuştü. Kısacası yeni yıla "maaile", hadılar. Uçağa, trene acımasız yeni fiyat nedanı mutlu etmeyi görev sayalar gelıyordu. Uçağa, trene o sı rak giriyoruz. Tabii, 1. Atatürk'ün Hakkımızı alacağız... rada fakir fukara denmiyordu or bir cümlesını, 2. Atatürkümüze İnönü, "Alacaksınız elbet" de tadireğin nasıl bineceğinden söz uyarlayarak YPOİ yıl "ebediyete yip ekledi: edecek oldum. "Otobüse akıp giderken1' onurla dışında binsinler" demışti. Bugün oto Biz, işçilerin sıkıntılarını bi büsler de zamlardan artık nasi kaldığımız yazarlarla çizerlerin, hanedan soytarılannın. kimi siyaliyoruz. Biz. mutlaka iktidar ol bini almaya başladı dıyecek ol set adamlarının artık dilinden malryız ki sorunlannızı çözelim... sam: "Canım yürüyerek gitsinler düşmeyecek sloganı dinlemeye Cezaevlerinde binlerce ınsan, bir ılden ötekine " yanıtı alırım di hazırlanıyoruz: Ey Türk siyasetçisi, halkı, vurSEKA grevi, sözleşmeli perso ye korkuyorum. Yeni yılda bir umut işte: Sanki karşısınageçip guncusu, beleşçisi, üç kâğıtçısı, nel, süper emekliler... yüreğini kıpır kıpır ettirmeyecek zulümcüsü, zamcısı, zımbacısı, Sıkıntılarla dolu bir yıl böylece soru sorabilırmişim, bu ışin us genci. çiftçisi, esnafı, memuru, geride kaldı. 1989'un her şeye talarının yanında böyle bir olana emeklısi. işçisü karşm mutluluk ve barış getirme ğa sahipmişım gibi. "Muhalif 1989'da birincı vazifen; başta si dileğiyle.. Merhaba 1989... gazeteci" ile karşılaştı mı, gör Özal bütün hanedan bireylerini mezlikten gelır! yedi yıl müddetle Çankaya'ya taTürkçe konuşan lngiliz Piyangodan 10 milyarı kim ala şımak ve korumaktır! öğrettnen 717 yaş arası cak, gecenın geç saatlerinde Muhtaç olduğun kudret, Mecöğrencilere Ingilizce veya belli olacak. Ciddı kaynakların liste kişi başına bırer armağanla Ingilizce matematik dersi kuliste anlattığına göre Özal, yeni devlet gücünün bastırmasıyla 26 veriyor. yılda "on kişiye" armağan hazır mart oy sandığında mevcuttur! Kırmızı Balık Çocukevi lıyor. Armağan planı, Çankaya Ne mutlu, 1989'a olumlu ve B.:;tıncı 3ö7 54 58 (Neil) senaryolarıyla ilgili. umutlu gözlerle bakanlara! Milne: Iyi (Baştarafı Spor'da) Bu arada ilk yarının değerlendirmesini yapan Milne, "Henüz kazanılmış bir şey yok. Biz, ilk yarıyı lider kapadığımız için çok sevinçliyiz. Ancak önemli olan ligin sonunu önde tamamlamak. Bunu da başarmamız için daha çok çalışmamız gerekiyor" dedı. Gordon Milne, ikinci yan hazırlıklarına 10 ocakta başlayacaklarını sözlerine ekledi. Adanaspor Teknik Direktörü Gundüz Tekin Onay, 10 yenildikleri Beşiktaş maçını değerlendirirken. "Oyun denk geçli. Maçın hakkı beraberlik olmalıydı" dedi. Yeni yılınızı kutlar Mutlu yarınlar dileriz... SOZER Kaçırılan (Baştarafı 1. Sayfada) İsviçre ve Türk polisinin işbirliği sonucu kurtanlan Mehmet Reyhan'ın, bugün babası Uğur Reyhan ile birlikte yurda döneceği belirtildi. Ele geçen "fidyeciler" konusunda çelişkili bilgiler geliyor. Altınsoy ve Polat'ın sorgularında illegal örgüt üyesi olduklannı söyledikleri belirtiliyor. Ancak fidyecilerin 89 kişi olduğu, parasız kaldıkları \e Reyhan'ı zengin olduğu için kaçırdıkları da iddia ediliyor. Çeşitli kaynaklardan edinilen bilgilere göre Mehmet Reyhan'ı kaçıran ve yaklaşık 6 milyar lira isteyen "fidyeciler"i arama çalışmaları sürerken, Yunus Altınsoy adlı Türk, Cenevre'de polis takibine alındı. Altınsoy'un, Mehmet Polat ile ilgisi olduğunun belirlenmesi üzerine dün İsviçre Antiterör Timi yerel saatle 11.15'te 30 Ave Crets de ChalpePde bulunan 10 katlı apartmarun dörduncü katındaki bir daireye baskın yaptı. Başanyla sonuçlanan operasyonda Mehmet Reyhan sağ olarak kurtanlırken, kaçıranlar arasında bulunduğu bildirilen Mehmet Polat, Yunus Altınsoy ile kimliği açıklanmayan bir kişi gözaltına alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle