Katalog

30EYLÜL 1988 DIŞ HABERLER CVMHURİYET/3 Brezilya'da ııçak kaçırıldı RÎO DE JANEÎRO (Ajanslar) Brezilya'da bir yolcu uçağı kaçırüdı. Boeing 737300 tipi yolcu uçağını iç hat seferi sırastnda ele geçiren hava korsant, bir pilotu öldürdü, bir pilotla bir yolcuyu da yaraladu Hava korsanı daha sonra Gionnia kenti havaalanına indirdiği uçaktan kule görevlileriyle pazarltğa girişti ve başka bir uçakla kaçmak için anlaştı. Ancak yanına bir rehine alarak diğer uçağa gitmek isteyen hava • korsanmm polis tarafından vurulduğu ve ölü olarak ele geçirildiği bildirildi. Hava korsanmm Brezilya Başkam ile ülkenin ekonomik politikası üzerine konuşmak istediği, uçağı bunun için kaçırdığı belirtiliyor. Baskent Brasilıa'da bir açıklama yapan federal polis şefı Romeu Tuma, hava korsanmm akli dengesi bozuk biri olduğunu belirtti. IsrailDışişleri Bakanı Filistinlilere "toprak karşılığında barış" önerdi Peres'ten uzlaşma çağmsı BWİ Genel Kurulu'nda önceki gün konuşan Peres, Israil'in 1967 sınırlarının öncesine çekilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Dış Haberler Servisi tsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres önceki gün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Arap dünyası ve Filistinlileri ülkesi ile "tarihi bir uzlaşma" yapraaya çağırdı. Filistinlilere "toprak karşılıgında banş" oneren Peres, tsraiPin 1967 sınırlannın gerisine asla çekilmeyeceğini söyledi. tngiltere"den sonra ABD de tsraıl'in işt gal altındaki topraklarda ağıv yaralanma ve ölüm olaylanna yol açan yeni tip balistik mermi kullanmasını kınadı. İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres BM Genel Kurulu'nda beklenen konuşmasını önceki gun yaptı. Peres konuşmasında İsrail1 in 1967 sınırları öncesine asla çekilmeyeceğini vurgulayarak "Filistinlilerin Israil'in güvenligi karşılığında yasal haklannı elde elmelerinin mümkün olmadığını" söyledi. Peres, "1988'in gerçeginde arnk 1947 sınırlan mevcut değildir. 6 gün savaşlanndan sonra Israil'in saldınya ugradığı suurlara donmesi beklenmemelidir" dedi. israil Dışişleri Bakanı, Arap komşularıyla bir "tarihsel uzlaşma" için hazır olduklarını belirtti lar. Mısır'ın dışındaki Arap ülkelerinin temsilcileri de Peres'in konuşmasını genel kurul salonunu terk ederek protesto ettiler. Öte yandan AA'nın haberine göre Arafat'ın dauşmanlarından Bassam Ebu Şerif Bağdat'ta yaptığı açıklamada, işgal topraklarıııda Filistın ayaklanmasının başladığı 8 aralıktan bu yana, 457 Filistinlinin Israilliler tarafından öldüruldüğunü öne surdu. İsrail, askerlerinin yeni baskı yöntemleri uygulaması sonucu 7 Filistinlinin oldüğUniı, 240'ının da yaralandığını bildirdi. FKÖ lideri Yaser Arafat'ın İsrail işgali altındaki topraklarda Filistin ayaklanmasının liderliği için rekabet eden milliyetçi ve Islamcı gruplar arasında uzlaşma sağlamaya çalıştığı bildirildi. Hamas adıyla bilinen îslamı Direniş Hareketi özellikle Gazze Şeridi'nde büyuk güç kazanarak "Ayaklanmanın Birleşik Liderliği"nin denetimi dışında eylemler düzenlemeye başlamıştı. Geçen ay birkaç kez, Hamas mensupları ile diğcr Filistinli gruplara mensup olanlar arasında catışmaların çıktığı gozlendi. Arafat'ın, iki örgüte mensup kışilerle gizli göruşmeler yaptı ğı kaydedildi. Hamas'ın liderlerinden Ahmed Hasan Aşava ise Cezayir'de gelecek ay toplanacak olan 'Filistin Surgün Parlamentosu'na Filistin Ulusal Konseyi örgütünün de katüabileceği yolunda FKÖ'nün kendisine söz verdiğini bildirdi. FKÖ'nün El Fetih fraksiyonu önderliğindeki Birleşik Liderlik, İsrail devletinin varbğıru tanıyarak bir Filistin devieti kurulmasım savunurken Hamas, İsrail topraklannın tamamında bir Filistin dev leti kurulmasım istiyor. DUNYADA BUGUN ALtStRMEN 25 Eylül referandumunun sonuçlarını herkes kendine yontarak yorumlamayı sürdürüyor. Seçmenlerin %65'inin kendisine kesinlikle "hayır" demiş olrnasına karşın, Sayın Özal, utku kazandığını ileri sürüyor. Aslında akla da maiematiğe de aykın olan bu sava Sayın Başbakan'ın kendisinin de inanmadığı sinirliliğinden, telaşından ve oraya buraya saldırmasından da anlaşılıyor. Sayın Özal, çarpık savını, seçim yasasındaki çarpıklığa dayandırarak haklı göstermeye çalışıyor. Ama, olaydaki aksaklığa doğru tanı koyamadtğı için de 292'lik çoğunluğuna karşın Türkiye'yi sürekli bir gerılim ve birbirini izleyen seçim ler ortamından kurtaramıyor Oysa daha 1987 seçimlerinin ertesinde, bu duruma düşmemesi için Sayın Özal neler yapması, neler yapmaması gerektiği konusunda uyarılmıştı birçok kişi tarafından. Bakınız 1 Aralık 1987 günü bu sütunda neler yazılmış: "1987 genel seçimlerinin en çarpıcı yönü, büyük çogunlukta iktidara gelen ANAP'ın, gerçekte ancak oyların %36'sını toplamış olmasıdır. Turgut Bey, ince hesaplarla oyların %36'sını alırken, parlamentodakı sandalye oranını ıse oy oranının hemen hemen iki katına yükseltmiştir Sonucun bu açıdan sağlıksız olduğu kesindir. Evet, Türktye'nın, önümüzdekı dönemde koalisyonlarla değil, sorumluluğu ve yetkiyi tek başına sırtlanıp yürütecek bir iktidarla yönetilmesinde yarar olduğu yadsınamaz Doğrusu ya eğer %36 oy almış olan Sayın Özal böylesı çarpık bir sonuçla değil de kabul edılebilir bir farkla salt çoğunluğu almış olsaydı, bu sonucu, içinde yaşadığımız konjonktür ve demokrasinin geleceği adına hoşnutlukla karşılamak olasıydı. Ama ince hesaplarla, kurnazca hazırlanmış seçim yasasının doğurduğu çarpık sonuç, şimdi aynı hoşnutluğu duymaya engel oluyor. Oyların üçte birinden biraz fazlası, üçte ikinin biraz altında ezıci bir çoğunluğa dönüşunce, siyasal yaşamda tehlikeli bir dengesizlik doğuruyor. Böylesi bir çarpıklığın yarın öbür gün rejimi rayından çıkarmaması için hemen herkese büyük görevler düşüyor. Parlamerrtodaki muhalefet, iktidardan daha büyük bir çoğunluğu temsil ettığinın bilincini hiç yitirmeden, rejimi kendi kuralları içinde geliştirmek, ANAP'ın, haksız kazanç sarhcşluğuyla demokrasinin ve yönetimin çerçevesinin dışına taşmasını engellemek için sorumlu, dirençli ve soğukkanlı bir savaşımı yürütmek zorunda. Basın, uyarı görevıni eksiksiz yerıne getirmek durumunda. TRT'nin de görevleri var, ama anımsatmak neye yarar? Nasıl olsa yerine getirmeyecek olduktan sonra... Anayasal kurum ve kuruluşlar, kendilerini yasamanın yerine koyma yanlışına düşmeden, denetim görevlerınde son derecede uyanık ve kılı kırk yarar bir tutumu benimsemek zorundalar. Ama galiba en büyük sorumluluk, haksız ve tehlıkeli bir çoğuntuğu elde etmış olan iktidara düşüyor. Turgut Bey, kurnazca kotarılmış olan seçim yasasının kendisine kazandırdığı 29O'ı aşkın sandalyenin, gerçekte seçmenin yüzde kaçının temsilcisi olduğunu hiç unutmamahdır. ANAP ise Turgut Bey'in iki dudağı arasından çıkan her isteğe tartmadan, tartışmadan boyun eğmenin ve aldatıcı bir zafer sarhoşluğunun kendilerine neye patlayacağını iyi hesaplamalıdır. Eğer Türkiye'de demokraksiyi her gün biraz daha rayına oturtmak ve kendi gerçek benliğine kavuşturmak, Türkıye'ye dünya üzerinde bulunması gereken düzeyde bir yer edindirmek istiyor ve 1987'den 2000'e uzanan yıllar içinde kesintisız, sağlıklı iki seçimle daha ülkeyi düze çıkarmak ıstiyorsak, çarpık çoğunluğun sarhoşluğuyla, halkın üçte birinden alınmış bir yetkinin sınırlarının taşılmamasına dikkat etmek gerekir. Aksine bir davranış bütün gelişmeyi baltalayacak, %36'yı temsil eden bir güç gerçekte %66'nın temsilcisi gibi davranırsa önümüzdeki yıllar iş çığırından çıkacak ve iktidar elde ettiği hak edilmemiş çoğunluğuyla bile yerini koruyamayacaktır." Sayın Özal bu uyarılara kulak asrnadı ve ulkeyi sanki halkın %66'sının oylarına sahıp bir ıktidarın başıymışcasına keyfi, üstelikde becerıksız yöntemlerle yönetmeye kalktı. Bu da yetmedi, Çankaya'ya tırmanmayı da aklına koydu. Bu durum da Turkiye'nin sürekli gerginlik ve seçim ortamında yasaması sonucunu doğurdu. 1988,25 Eylül halkoylamasından çıkan mesajı da Sayın özal doğru kavrayamamış görünüyor. 1987'de %36 oya dayanarak Türkiye'yi büyük çoğunluğun temsilcisiymiş gibi yönetmeye kalkan ve işleri yüzüne gözüne bulaştıran Özal, 1988 referandumunda kendisine gösterilen güvensizliği güven olarak kabul edip demokrasinin kuralları çerçevesinde bir toplumsal uzlaşmayı arayacağı yerde, keyfi tek adam yönetimıni sürdürürse ki sürdürecek görünüyor 1992'ye dek ıktidarda kalamaz. Yanlış aritmetiğin sonucu olan çoğunluğu bile ona hatalı yolunda destek olamaz. Ve öyle bir an gelir ki bugün avantaj sandığı ezici çoğunluğu, yarın en büyük engellerden biri olarak karşısına çıkar Sayın Özal'ın. Bütün bu gelişmelerin belirtileri daha bugünden ortaya çıkmış bulunuyor. Bızden uyarması. Uyarı BeyruVta patlama: 3 ölü BEYRUT (AA) Lübnan'ın baskenti Beyrut'ta önceki akşam bomba yerleştirilmiş bir araçta meydana gelen patlamada en az iiç kişi Öldü. Güvenlik yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, bomba yüklü araç, kentin giiney girişinde Suriye askerlerinin denetimindeki Halde kavşaSında infılak etti. KIZ6IN İSRAİLÜ İsraıl'de Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin yuröarından surulmesini isteyen aşın sağcı Israilliler sık sık gösteri yapıyorlar. Aşın sağcı Haham Meir Kahane'nin Kach PartisiTie mensup bir gösterici Fılistinlilerle çıkan bir sürtüşmeden sonra sınır muhafizları tarafından götürulüyor (Fotoğraf: Reuter) Araplarla BM Güvelik Konse tin halkının şiddetten değil, banş ler halinde görüşebüeceklerini be yi'nin 338 ve 242 sayılı kararları tan yana olan gerçek temsilcileri lirtti. çerçevesinde banş görüşmeleri ya ile yapılacak barış goruşmelerine Peres'in BM Genel Kurulu'ndapabileceklerini belirten Peres, 'ödkoşulsuz' katılma>a hazır ki konuşmasından önce 200 kadar Arap dünyasından" banş istediği oldugonu" bildirdi. Peres, Filistin Filistinli BM binasının önünde ni açıkca dile getirmesini" istedi. lilerle ÜrdünFilistin ortak heyeti toplanarak Peres'i protesto ettiler Peres, "tsnüTin ÜnJtin ve FUis çerçevesinde veya ayn ayrı heyet ve tsrail aleyhinde sloganlar attı Ankaraîelaviv iliskisinde önemli adım Eski Dışişleri Bakam Vahit Halefoğlu'nun geçen yıl BM Genel Kurulu sırasında İsrail Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin bu yıl Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'la tsrail Dışişleri Bakam Şimon Peres arasında tekrarlanması, yirmi yıllık aradan sonra Türklsrail ilişkilerinde ilginç bir döneme girildiğini ortaya koydu. NEW YORK (Cumhuriyet) Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ve İsrail Dışişleri Bakam Şimon Peres arasında önceki gün yapılan görüşme Türkiyetsrail iliskisinde 1985'ten beri başlayan "düzelme" sUrecinin önemli bir aşamaya geldiğini yansıttı. Peres, dünkü görüşmenin anlamını "Artık ilişki gün ışıgına çıkmışür" sözleriyle özetlerken, eski İsrail Turkiye Elçiliği Başkâtiplerinden Alon Liel, "1985'te dözelme seyrine giren tsrmil TUrkiye iliskisi bugün eski haline kavuşmuştur" ifadesiyle saptadı. Goruşmeden sonra hem israil tarafının hem de Tiirk tarafmın "karşılıklı anlavış içinde" olduklarını söylemeleri dikkati çekti. Liel, Tiırk tarafının sıkıntılannı, zorluklannı, bolge politikasını anlayışla karşılıvoruz. Ancak eğilim son derecc olumludur. Bugun ne Turkiye'niB lsrail'deki lerasilcisj ne de tsrail'in Türkiye'deki temsilcisi bir buvükelçi farklı muamele görmektedir" dedi. Şimon Peres, Mesut Yılmaz'a Israil'in, Banş Su Yolu Projesi'ne olan ilgisini anlattı. Türkiye'den Ortadoğu ülkelerine su taşıması amaçlanan ve fizibıııte calışmalan yapılmakta olan Barış Su Yolu Projesi'ne Israil'in dahil edilmesini daha önce öteki Arap ulkeleri istememişlerdi. Brornı and Root şirketinin fizibilite raporunu hazırladığı su boru hattı için üç ayrı hat önerilmiş, bunlardan kısa olan bir tanesi Israil'den de geçirilmişti. Banş Su Yolu Projesi, Ortadoğuya sadece su taşımayı amaçlamamış, bölgede güvenlik sorununu etkilemeyı hedeflemişti. Uzun dönemii ve pahalı bir proje olan Barış Su Yolu'nun gerçekleştirilmesi uzmanlara göre Ortadoğu'da bir istikrar sağlanmadan^ hemep hemen imkânsız YılmazPeres görüşmesinde ele alınan ikinci bir konu Washington'da yakında açılacak olan Musevi soykırun muzesine Ermenüerin dahil edilmemesi için Mesul Yılmaz'ın talebi oldu. Peres, bu istek üzerine Amerikan Musevileri üzerinde doğrudan etkisi olmadı|ını, ABD'deki Musevi grupların İsrail hükümetine doğrudan bağımlı birimlermiş gibi algılanmalarının yanlış olduğunu belirtti. Ancak Turkiye'nin israil ile ilişkilerinin normalleşmesinin ABD'deki Musevi grupların görüşünü de etkileyeceğini söyledi. tsrail Dışişleri Bakanı Turkiye^ nin BM'de Israil'e karşı tutumunun "dostluğa yaraşır bir tutum olmadığını" kaydetti. Her yıl BM Genel Kurulu'nda Israil'in yetki belgelerinin oylanmasına yönelik bir karar gündeme gelir. Türkiye bu oylamada çekimser oy kullanmakta. Peres'in eleştirisi üjerine Türk yetkililer kararı yeniden gozden geçirmeye söz verdiler. AA'mn haberine göre Londra'da Ingilizce olarak yayımlanan "The Scribe" adlı Yahudi gazetesi "Yeni Osmanlı tmparatorlugu" başlıklı yorumunda, AT'ye tam üye olmaya hazırlanan Turkiye'nin giderek güçlenmesi karşısmda Israil'in Turkiye ile çok daha yakın ilişkiler kurmasmın tsrail'in çıkanna olacağı kaydedildi. Barış Suyu Projesi'nin gerçekleşmesiyle Ortadoğu'da yeni Jair "Osmanlı tmparatorluğu" doğacagını kaydeden "The Scribe" yorumunu şöyle tamamladı: "İsrail uzun vadeli gelecegini iyi görmeli ve Turkiye ile olan ilişkilerini daha da geliştirraeli. Yahudiler eskiden olduğu gibi yeni Osmanlı Imparalorluğu'na da muazzam değer vermelidirler. Türkiye, tran'ın boigedeki ihtiraslannı dengeleyecek geleneksel roliınü üstlenebilir ve Ortadoğu'da banş ve dengeyi sağlayacak bir bölgesel konfederasyonun tesisini teşvik edebilir." CarluccVden uyarı fVASHINGTON (AA) ABD Savunma Bakam Frank Carlucci, Amerikan askerlerinin Federal * Almanya'dan çekilmesinin, NATO açısmdan cıddi bir hata olabileceğini söyledi. Carlucci, Amerikan İş Konferansı 'nda yaptığı konuşmada, Amerikan askerlerinin Federal Almanya'dan çekilmesi durumunda, bu ülkenin Fransa veya Ingihere 'nin aksine zaytflayabileceğini kaydetti. Carlucci, konunun, ülkelerin içinde bulundukları durumlann göz öniine almarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Carlucci, "îngiltere ve Fransa kuvvetli durumda kalacaktır" dedi. TOSHIBA Mısır, balistik füze yapıyor Iruk ve Arjantin'le işbirliği içinde olan Mısır'ın balistik mişti. Sanayileşmiş yedi Batılı ülkefüze teknolojisine sahip olmaya çalışması ABD ve nin, hem Ortadoğu'daki büyük siIsrail'i kaygüandırıyor. KAHİRE (AA) Arap dünyasının en güçlü ülkesi olan Mısır'ın, Irak'ın sağJadığı finansman ve Arjantin'in teknik deneyiminden yararlanarak kendi balistik füze teknolojisini geliştirme çabalan, Kahire'nin büyük müttefıki ABD ile Israü'de kaygı yaratıyor. İyi haber alan kaynakJardan edinilen bilgilere göre, ABD yönetimi geçen hafta içinde diplomatik kanallardan K,ahire hükümetine gönderdiği uyarı mesajlarıyla, Mısır'ın bu füze programını durdurmasını istedi. Mısır'ın ise bu isteği çok soğuk bir biçimde karşıladığı bildirildi. Mısır'ın, Arjantin ve Irak'la işbirliği içinde gelı^ıııüıgı >aklaşık uııı KIII. menzilli. 'Condor II' adı verilen balistik füzelere ilişkin olarak ABD'nin duyduğu rahatsızlığın, geçen haziran ayının sonlannda VVashington'da ortaya çıkanlan teknoloji casusluğu olayıyla başladığı bildiriliyoı. Söz konusu olayda, Mısır'ın Washington Büyükelçiliği'nde görevli askeri ataşesinin de rol aldığı bir girişimde, ABD'nin buyük bir gizlilik içinde geliştirmeye çalıştığı 'Stealth' teknolojisinde kullanılan 'CarbonCarbon' adlı bir maddeden önemli bir miktara, Mısır'a ait bir askeri nakliye uçağıyla ABD dışına çıkanlmak uzereyken el konmuştu. 'Stealth' teknolojisi, radarlann yaydığı ısıyı emen 'CarbonCarbon' maddesi, uçaklann ve füzelerin dış yüzeylerinin kaplanmasında kullanıhyor ve bu saldın silahlarının radar gözetiminden kurtulmasını sağlıyor. Suudi Arabistan'ın Çin'den satın aldığı mayıs ayında açıklanan orta menzilli balistik CSS2 füzelerinin ardından Suriye'nin de Çin'den M9 adıyla bilinen ve kimyasal savaş başlığı takılabilen değişik bir orta menzilli balistik füze satın almaya çalıştığı öğrenil Botha'nın temasları JOHANNESBURG (ANKA) Irkçı Guney Afrika Devlet Başkam Pieter Botha'nm bu hafta sonu Zaire'ye giderek Devlet Başkam Mobutu Sese Seko ile bir görüşme yapacağı bildirildi. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yayımlanan en büyük gazete olan Johannesburg Star Gazetesi'ne göre, Botha ile Mobutu arasındaki görüşme, Mobutu'nun gelecek hafta için düzenlemek istediği Afrika devlet başkanlan zirvesinin ön toplantısı niteliğini taşıyacak. Çin'de rüşvetle savaş PEKİN (AA) Çin Komünist Partisi, 47 milyon üyesine uyarıda bulunarak, aşın harcama yapmamalarını, rüşvet ve yolsuzluğa karışmamalarını istedi. Partiden bu uyarı yapıhrken, merkez komitesi de üç gündür ekonomik reformlann iki yıl süreyle dondurulması konusunu görüşüyor. Çin'de enflasyon, yüzde 20'yle, son 20 yılın en yüksek düzeyinde bulunuyor. Enflasyonun yükselmesinde merkezi denetimin gevşekliği ve emisyon hacminin artması büyük rol oynuyor. Ancak, yerel düzeydeki parti yetkililerinin, lüks tüketimin kısılması, kredilerin ve kamu harcamalarının azaltılması yönünde hükumetten gelen uyarıları kulak ardı etmelerinin de fiyat artışında etken olduğu belirtiliyor. Dizüstü Bilgisayarların Öncüsüyle Çalışın. îşinizde verimliliği artırmanın en iyi yolu, en çok satılan dizüstü bilgisayar ailesinden bir tanesini seçmektir. Öncü Toshiba 4 modeliyle size mükemmel seçenekder sunar. Yetenekli, hafif Toshiba PC'ler IBM®'e uyumludur ve size Masaüstü Bilgisayarların gücünü saglar. Dünyada birçok dalın profesyoneli Toshiba Dizüstü Bilgasayarları bu nedenle seçti. Siz de Toshiba Dizüstü Bilgisayar ailesinden mükemmel bir çalışma arkadaşı seçebilirsiniz. Dizüstü Bilgisayar'm öncüsü Toshiba ile işinizde verimliliği artırın. lah pazarının Çin gibi Üçüncü Dünya Ülkelerine kaptırılacağı, hem de balistik füze teknolojisinin sıcak savaş tehlikesini arttıracağı kaygısıyla harekete geçme kararı aldıkları bildirildi. Edinilen bilgilere göre, ABD, tngiltere. Fransa, Federal Almanya, Kanada, İtalya ve Japonya hükümetlerinin temsilcileri 89 eylülde Roma'da yaptıklan bir toplantıda, söz konusu tehiikelerin önüne geçilmesi için Doğu Bloku ile işbirliği içinde hareket edilmesini kararlastırdılar. Bu çerçevede, ABD ve Sovyetler Birliği yetkililerinin 'VVashington'da yaptıklan görüşmelerde, Ortadoğu'da giderek yayılmakta olan balistik fuze teknolojisinin yaratabileceği riskin önlenmesi konusu ele alındı. Siyasi kaynaklar, Israil'in, kendisiyle banş anlaşması yapmış tek Arap ülkesi olan Mısır'ın, 'Condor IT füzesini edinme girişimlerini kaygıyla izlediğini belirtiyor. DlS BASIN CIA ve Nikaragua'da sivil muhalefet Temsilctler Meclisi Başkam Jim Wright geçen hafta yaptığı konuşmada, CIA'nın Nikaragua'da Sandinist aleyhtars gösterileri desteklediğini kabul etıiğini söyledi. Böylece Sandinist hükümet tutumunu sertleştirecek, bu da halkın tepkisine yol açacaktı. Jün Wright'in bu acıkiaması şu sonuçlan doğurdu: önce, açıklama Nikaragua'daki yasal sivil muhalefet için çok ağır bir darbe oluşturdu. Özellikle 10 temmuzda Nandaıme kentındeki gösteride tutuklanan ve mahkemeye verilen 38 Nikaragualı çok güç durumda kalacakür. Nikaragua'da bir muhalifin basına gelecek en büyük dert CIA ajanı olmakla suçlanmaktır. Oysa Jim Wright ve yandaşlan sivil muhalefetin ön plana çıkması için Contralar'a yardımm kesilmesini savunmuşlardır. Jim VVright'in acıkiaması, aynca ABD'nin yabancı ülkelerdeki yerel demokratik güçlere yardım çabalannı da baltalayabılir. Güney Afrika. Polonya ve Şili'deki temsili olmayan hükümetler yabancılarla en masum iliskisi olan muhalifleri bile dış güçlerin maşası olmakla suçlayabileceklerdir. ' Jim Wright, bu açıklamayı yaptığı sıraiarda Nikaragua muhalefeti ile The Washington Times gazetesinin CIA'yı suçladıklarını, diğer bazı yayın organlarında da CIA'nın Nikaragua'daki kışkırtıcı faaliyetlerine ilişkin haberler çıktığım belirtti. Ama Bay Wright'in unuttuğu bir nokta var: Bir Kongre üyesi basının iddiasını doğrulamakla, bu iddiaya büyük bir ağırhk kazandırnuş olur. Jim Wright, Şili'de 1973'te Salvador Allende'nin devrihnesinden bu yana CIA'nın "btikrarsızlaştırm»" taktiğinden nefret ediyor. Ama Wright'in, Sandinistleri, halkı temsil eden ^seçilmiş hükümete' benzetmesi komikür. CIA gerçekten, Nikaragua'da 10 temmuzda yapılan gösterinin gerisinde mi idi? Bu inanılmayacak kadar ahmakça bir şey olurdu. Amerikan hükümeti bu konuda geleneksel ve gerekli olan tutumunu sürdürerek, iddialan ne dognıluyor, ne de yalanhyor. Kongre'deki resnıi açıklamalar da hükümeti aklamaktadır. Bay Wright'in gönîşleri kendisine aittir. 2425 EJFUI •T1100PIUS a ottoT <MI Ktusı»i eouN rfOC» MCX> ISİfcO .7.21.2 M C HC •OmO KS ANA BCUBC •ÖFT 34' Î7D « MİCIIO l y f M d rf>4 7 M H 2 HI2 . 1 1 » ANA HaiSC • » MB OİSK « 5" 7 » KB ÛİSKET AbdT MUSTAL EKRAN «ıBM MOOCM ^ KC AÛUJK ^ « 0 0 $ 3 2 IŞLHİM İ M «00(37 AJtfTA*TİK tŞ LMJM.U C&4t^fTKC SOKED ^ ^ KC AÛBUK S 3 2 rçurlM SISIEM •M2tt MİCNO TŞIHCl a»~4 MHf HIZ .UO VB2A * • *MA BaıB( ^ 0 MB DISK «3 5" 72O3M KB D(9Cn ı C U PtASMA EK1MN tOT CAB (CPJİSiEM SOHFTl) *.« «G. âft S 3 2 ISlfTlM Sİ5TEMİ •T3I0S/2Ü • 1^h*ANADCUBC »40 MB DteK •S.S 720 KB 04SOT « C O CAS PVASMA S 0 U N •1IBM JVUMLU G t N & f T M E SÛKFTt *.S •602878 ARTTNCTİK tŞlfMC] »latel A a cndcmark td • I B M * m a Trademjfk of Incrnuııonai Bıuınns Uacfcıım CorporMucL «MS Ü O ^ 9 a ı tnârnurk <A MKrasaft Cvvamıaa Türluye Genel Dstnbutoru: H f KTROMAK BÜRO MAKİNEIİRİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. BüyukdereCad AltınovaApt. Mo:54 Kat8 Mecıcbyeköy Tel:172 73 7071 Fax.173 03 88 Telex:27362 BMKN TR STAND S/48