Katalog

10 EYLÜL 1988 • • * • CUMHURİYET/13 T/ffl\D'dan bakana ziyaret ANKARA (Comhoriyet Büroso) Tutuklu ve Hükümlu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) yöneticileri Adalet Bakanı Mehmet Topaç*ı ziyaret ederek, ağustosta uygulamaya konulan tek tip genelgesinin kaldınlmasını istediler. Adalet Bakanı Mehmet Topaç, cezaevlerinden kendilerine somut şikâyet gelmediğini, cezaevlerindeki uygulamaJann kötülüğüne ilişkin canlı örnek getirmelerini istedi. TAYAD Başkanı Mustafa Eryüksel de Metris ve Gaziantep Cezaevleri'nde çocuklanru göremediklerini, haftada bir gün olan görüş süresinin 15 güne çıkanldığını bundan hem hakümlUlerin hem de ailelerin rahatsız olduğunu söyledi. Bedelli askerlik ytikseliyor ANKARA Milli Savunma Bakanlığı, yurtiçi bedelli askerliğin "bedelinin" arttırılması konusunda çalışmalar yapıyor. Bakanhk, bedelli askerlik için ödenmekte olan 2.5 milyon liranın 5 milyon liraya çıkarıfmasını planlıyor. Edinilen bilgilere göre yeni bütçe tasarısı ile birlikte önüraüzdeki yıl içinde, yurtiçi bedelli askerlikte ödenen paranın arttırılması öngörülüyor. Milli Savunma Bakanlığı konu ile ilgili çalışmalannı yüriitürken, çeşitli bakanlıklardan da bu konuda görüş istedi. Üst düzeyde bir askeri yetkili, yurtiçi bedelli askerlik için ödenen bedelin geçmişte, dövizli askerlik için ödenen para miktanna göre belirlendiğini bildirdi. Organ naklinde bilgisayar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, organ nakli için sıra bekleyen hastaların kayıtlannı bilgisayarlarla tutacak. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, organ nakli için başvuran hastaların özelliklerine uygun organ bulunduğunda kendilerine haber verileceğini kaydetti. Kitapçı, kamuoyunda "zakkumcu doktor" olarak bilinen Dr. Ziya Özel'le ilgili olarak da "Kendisine meslekten men cezası verilirse, hiç değilse alü ay rahatlarız" diye konuştu. Bilgi işlem merkezinin açüışını yapan Kitapçı, merkezin vereceği nızmet için hastalardan kanunlara göre belli bir ücret alınacağını belirtti. Tryatro ve sirvema sanatçısı Muhsin Ertuğrul'un Dragos'takı köşku, okul yaptırılması için Türkiye Yardımseverier Demeği 1 ne bağışlandı. Dün Istanbul Gazeteciler Cemiyetj'nde düzenlenen törende Muhsin Ertuğrul'un eşi tıyatro sanatçısı Handan Ertuğrul, köşkun tapusunu Turidye Yardımseverler Derneğı Istanbul Merkezi Başkanı Türkân Eczacıbaşı'na verdi. Türkân Eczacıbaşı törende yapöğı açıklamada, köşkün geliriyle "Muhsin Ertuğrul ÇırakJık Okulu"nu kurmak istediktenni söyledı. Eczacıbaşı, Muhsin Ertuğrul Çıraklık Okulu'nu, atölye ve sınıflann yer alacağı iki katiı bir bına olarak planladıklanm belirtti. Okul Istanbul Millı Eğıtim Mudüru Şener Birsöz'un derneğe vereceği Zeytinburnu'ndaki bir arsa uzerine yapılacak. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) Muhsin Ertuğrul Okulu, Görmeyenlerin büyük başansıj^f sız firmasına ait olan ve Avrupa ülkelerinde en çok satılan oyuncak unvanını alan "Uçan Kuş", ulkemıze de geldi. Çocuklar kadar büyulderin de ilgisıni çeken bu oyuncağın montajı. Izmirae görmeyenler taratından gerçekleştınliyor. izmir Görmeyenleri Koruma Derneğı Başkanı Orhan Gökçe, Türkıye'de pek çok oyuncakçı firmanın yapamadığı karmaşık montaj işlemini. görmeyenlerin başardığını bildirdi. Dernek Başkanı, "2 yıl uğraştık. Becenmızi geliştırdik ve oyuncak kuşu uçurtmayı başardık. Bu da bize yeni bir ekmek kapısı açtı" dedi. (Fotoğraf: AA) (Baştarafı 1. Sayfada) gelenlerin" siyasal amaçlarını gösteren ipuçları veriyorlar. Za(Baştarafı J. Sayfada) ten bilinmedik ysnı kalmadı. "İlekodlu holikopteri geçen mart ayinda Antalya'da düşmüş; bu ka ri gelenler", zaman zaman "ilezadan sonra helikopterin "uçuşa elverişlilik sertifikası" olmak ri giden" takımını piyon gibi kulsızın aylarca uçtuğu saptanmıştı. lanıyor. İktidarımızın ileri gelenBu konuyu daha önce birkaç kez yazmıştık. leri, işlerine geldik yerde ikinci SancakAir şirketi, 20 Ağustos 1987 tarihınde Sivil Havacılık ekip aracılığı ile ortaya "bir Genel Müdürlüğü'ne başvurarak teknik incelemesi yapılan he sorun" atıyorlar. Sonraki gelişlikopterin "uçuşa elverişlilik sertifikasınm işlenmesi"n\ istemiş,melere bakıyor, zaman ve zemibu yazı Ulastırma Bakanlığı'na 21 Mart 1988 günü 7980 sayı ne önerinin hangi yanı uygun geile kayıt görmüştür. lirse ya destekliyorlar ya da görBaşvuru yazısının İstanbul Sefaköy'den postaya veriliş tarihi mezlikten gelıyorlar. 17 Mart 1988'dir. "İleri giden" ekip bugünlerde Teknik incelemenin yapıldığı 20.8.1987 tarihinden kaza tarihi yavaştan mırıldanıyor. Konu, yeolan 20 Mart 1988 gününe kadar helikopterin sertifikasız uçturel seçim tarihi. Seçimin mart yeğu böylece anlaşılıyor. Bu "eski tarihli başvuru" Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'n rine kasıma alınrnasını savunude 22.3.1988 gün 1500 sayı ile işlem görmüş ve bir ilgili el yazı yorlar. Martta olursa seçim, busı ile dilekcenin arkasına şu notları düşmüştür: günden başlayarak önümüzdeki dört beş ay sürekli politika ko Helikopterier geçersiz Iisansla uçmuşlar herhalde. nuşacakmışız. Bu da başta eko Neden temdit ettirmemişt&r? Kaza olduktan sonra mı akılnomi olmak üzere bütün önemli ları başlanna gelmiş? olayları geri plana bırakacak Bilgi verilmesi.. mış. Bilgi verildı mi? Verilmedi mi? Bilmiyoruz. Yalnız SancakAir şirketinin 173.1988 tarihınde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nVe sonuca varıyorlar ki, ne sode çalışan mühendis Tülin Sevin'e "Gucci" marka altın saat ver nuç: "Bir süre 'politikasız ve mek istediğini; adı geçen mühendisin saati almayıp konuyu ge çekişmesiz 1 dönem nel müdürlüğe ilettiğini biliyoruz. geçirmeliyız" diyorlar. Bir bakanlık müfettişi Sancak Airolayı ile ilgili soruşturmaya Amaç ne ekonomi ne halkın başlamış ve olaylar hakkında tanıklık yapan dört genel müdürlük memurundan Ayşen Demirtaş istanbul'a, Nazif Torun Erzu refahı ne de başka sorunlar. rum'a, Hamdi Mardinligil Samsun'a sürülmüşlerdir. Genel Mü Hepsi masal. Genelde biliniyor dur Sekreteri Fatma Halıcıoğlu da Ankara içinde bir başka gö ki, ülkeyi ekonomide esenliğe çıkaracak yeni bir Özal fırtınası dereve atanmıştır. ğil. İnsanları bir kez daha yerle Bu bırgözdağı değil midir? bir edecek ünlü Gilbert kasırgaBir yanda sertifikasız helikopter uçuruluyor; bu helikopter düsı geliyor. "Büyük soruna" geşüyor ve dört kişi ölüyor; aynı günlerde şirket, memurlara altın lince, bir türlü vazgeçemediği saat dağıtıyor, bir mühendis, saati almayarak konuyu genel mü ideal, cumhurbaşkanı olmak. dürlüğe yansıtıyor; olan, doğruyu söyleyen, olaylara tanıklık ya Hedefe varabilmek için ekonomipanlara oluyor! yi, başka sorunları bahane ederek yerel seçimi erteletmek. Halk Müfettiş soruşturmayı sürdürüyor; Teknik Daire Başkanı Yıldınm Saldıranerin bu konudaki bilgisine başvuruluyor. Başvu desteğinden yoksun olduğunu kanıtlamadan Özal'ı "badiresiz" ruluyor da ne oluyor? Çankaya'ya oturtmak. Korku şu: Hazır bu konular açılmışken, aynı genel müdürlükte yıllardır İktidar, ekonomide yapacağı konuşulan "pass bilet' konusuna da kısaca değinelim; belki söylenen girişimlerin olumlu soyararlı olur. nuç vermeyeceğini biliyor. KitleSivil Havacılık Yasası'nda ucretsiz taşımalar ile ilgili olarak lerin kıştan yaşam koşullan dabir yönetmelik yapılacağı belirtilmektedir. Ancak bu yönetmeha da tıraşlanmış çıkacağından lik bugüne kadar çıkarılmadığından THY'nin aynı konudaki yökuşku duymuyor. Mart ayında netmeliğı uygulanmaktadır. arayacağı destek; Çankaya yolunda olabilir ki tam köstek. Paİlgili yönetmeliğe göre bakanlık yetkililerinin kendileri ya da aileleri için yılda "btr adet yurtdışı yüzde 100 indirimli pass bilet' halılığın "politikasız" önleneceğini duyurarak yeni bir yem bokullanma hakları bulunuyor. Genel Müdür ismet Erüstün'un kullandtğı pass bilet sayısı da rusu uzatıyor. "Politikasız ve çekişmesiz dönem" gerekçesini işincelenebilir mi? Örneğin 19.3.1987 İstanbul New York, PanAm, İsmet Erüs leterek mart seçimini kasıma kaydırmanın yollannı arıyor. tün, eşi ve çocukları... 17.2.1987 Air France, Nevv York Paris... Kudret Ziya Erustun 15.1.1988, PanAm.. İstanbulAtlanta. İstanbul.. 3.2.1988 Yusuf Ziya Erüstün, Nevv York Parisistanbul.. Tabii, yutan olursa. Tabii, Özal 6.4.1988 Kudret Erüstün. HoustonlstanbulHouston.. 20.7.1988 yine hukuk adına saçma sapan Kudret Erüstün Nilgün Erüstün, istanbul Ba'hreyn İstanbul. yeni girişimler tezgâhlamazsa. "Bypasslı demokrasimizin pass biletli genel müdürieri" bu Ortada bir türlü içli dışlı olamadığı anayasa var. Beş yılda bir sorularıma yanıt verirler mi dersiniz? Sanmıyoruz, çünkü Bakan PakdemirtTrnn bu gibi konularda yerel seçim diyor. Üstüne üstlük Özal, daha önce bu tür hesap"demir gibi emirteri" var, bu yüzden kimse konuşamaz. larla seçimi ekime almaya kalPeki ne olur? kan yasa çıkarınca Anayasa Her oylamada oy yitirenler seçimleri kazanmış gibi sunulurlar, bakanlıklarda doğruyu söyleyenler de işte böyle sürüm sü Mahkemesi tersleyen bir karar alıyor. Kararın gerekçesi beş yıl rüm süründürülürler. önce yapılan seçimin 25 mart tarihinden sonraki ilk pazara getirilmesini buyuruyor. Sonuçta anayasayı değiştirmeden iktidar çoğunluğuna dayanarak erteleme yolları arayan yasa çıkarılması olanaksızlaşı(Baştamfi 2. Sayfada) yor. Özal yapar mı yapar, kasım tarihli bir yasa çıkardığını varsasorumsuz bir genç adam. ÇıkmışBay Özal'la Naım o koskoca yalım. Yüksek mahkemeden yealametin üstüne, el sallıyoıiar. Bir ara duyuyoruz Özal'ın Naim'e ni bir iptal kararı çıkacak, kaçıverdiği müjdeyi: 'Referandumdan da başarılı çıktık' Haydi bir sanılmaz gerçek! rılma, bir öpüşme daha!.. Naim Süleymanoğlu çocuk yaşından itibaren usta ellerde yeHalkın desteğini yitirdiğini katiştirilmiş. Terbiyeli bir genç. Şımarıklık nedir bilmiyor. Şimdiye nıtlayan bir seçime girmeden kadar bilmedi. Ama bundan sonra bu dengeli kişiliğini koruyacumhurbaşkanlıgına nasıl çıksın bilir mi? 'Ben meğer neymişim" havalarına girebilir mi? Girse Özal? Derdi bu. Gördünüz mü 1 de haksız sayılmaz! Pazartesi günkü karşılama töreni, Ankara 25 eylülün "fırtına Özal"a yapda Başbakanıyla, bakanlarıyla. ana, yavru muhalefet temsilcitıklarını. Tek yol, anayasayı yine leriyle, coşkulu halk kalabalığıyla uygulanan .karşılama, kutladeğiştirmek. Meclisteki çokluğu 1 ma töreni en aklı başında kışiyi bile şaşırtır. sarhoş eder. Naim ise yeterli değil. Bir yandan in bu çılgınca karşılamadan dengesi bozulmadan'çıkması bir muDYP'den 10 milletvekili apartacize olacaktır. rak anayasa değişikliğine yeterli sayıyı arıyor, öte yandan "çeBaşbakan 'Hizmet Madalyası' yasası çıkartacakmış.Yasa dakişmesiz ve politikasız" slogaha çıkmadan belgesini veriyor! Nasıl olsa 292 milletvekili var arnını enflasyonu önleyeceği yutkasında, istediğl yasayı çıkartır Daha da dört yıl var egemenliturmacasında silah gibi kullanığinin bıtmesine! Bakmayın 'gerekli güvenoyu almazsam yöneyor. timden, politikadan çekilirim' demesine... Böyle bir saltanat bıratalır mı? Hem o bıraksa aile meclisi bıraktırır mı? Ahmetler, EfeDYP'den hokuspokuslu transler, Semralar, Zeynepler, Asımlar bıraktırır mı? Kim ister elinden ferlerle gerekli çoğunluğu bulup gitmesinı bunca nimetin? Bütün bunlar, Bay Özal'ın iktidarın bagereken anayasa değişiklığini şında olmasına bağlı, öyleyse... yapamazsa, gider yine halkoylaBen bir süre Naim'in karşılanma törenini TV'den iziedim. Narnasına. Olmaz demeyin. Özal, im'in başarısından ne kadar sevinç duyduğumu geçen gün yazÖzal'dır, hiç belli olmaz. Bu yol, mıştım. Gerçekten Naim Süleymanoğlu büyük birsporcu, ülkemaşa varken ateşi eline almakmize rekorlar kazandıran, yirmi yıldır kavuşamadığımız altın mamış, geçelim. Özal'ın cesaretı sidalyayı getiren bir genç adam... Ama ANAP kafasının düzenleyasete yelken açmaya görsün, diği bu tören beni utandırdı. Görmemişin oğlu!.. öyküsünü anımyapar mı, yapar. Hele işin ucunsadım. Şu bir milyon elli bin dolar ödeyerek Bulgarlardan yarışda Çankaya'ya çıkmak varsa. malara katılması iznini aldığımız Naim'e böyle acayip bir karşıGeçerli soru ortada. Ne yapalama mı yapılmalıydı? Koskoca bir şampiyon dört saatten çok cak şimdi Özal? Sorsun Semra süren bir törenle kamyon tepesinde güneş altında dolaştırılmalı Hanım'a, şıpın işi enflasyonu inmıydı? Geçmiş yıllardan altın madalyalarla yurda dönen hepsini direcek, Özal'ı desteksiz cumde bizim yetiştirdiğimiz güreşçilerimiz böylesine gösterişli töhurbaşkanı yapacak yolu yordarenlerle mi karşıiandı? 1948'de Londra dönüşlerıni anımsarım; mı bir geceyarısı kulağına soyhalk şampiypn güreşçilerimizi sırtlarında taşımış, kendilerine evleyebilir. lerverilmiş, armağanlar sunulmuştu. Hepsi bu. Naim'le yapılan Galiba "ileri gelenler adına ile!< îe bir şampiyona uygun görülen türde bir karşılama değildi; bir ri gidenler" yine kuyuya bir taş restival eğlencesi, bir karmakarışık şov, akıl almaz bir ANAP gösatıyorlar. Atasözünün gerisini diterisiydi. Sanınm en başta Naim böyle bir durumdan sıkıntı duylediğiniz gibi tamamlamak size muştur. kalmış. ANAP ve Bay Özal sonu uçurum olan bir yolda ilerledikçe kimAllah rızası için bu iktidara hubilir daha neleri siyaset hesapları için kullanacaklar. Bekleyip kuk danışmanlığı yapacak bir fegörelim! dai yok mu? UGUR MUMCU Gözmı HABERLERIN DEVAMI C N Y A CY RK U ET R AÜ E yazıyor AN A P ' t a n yerel s e ç i m o y u n u (Baştarafı 1. Sayfada) kapılarını açacak bir yerel seçim yasası hazırlamaya başladı. Daha önce ANAP Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık'ın düşünduğü bu sisteme göre yerel seçim iki aşamada yapılacak. ANAP Teşkilat Başkanı Sungurlu, ilk aşamada yüzde 50'nin üzerinde oy alan partinin adayının belediye başkanı seçilmiş olacağını, hiçbir partinin yuzde 50'yi bulamaması halinde de 15 gun sonra ikinci tur seçinılere gideceğini anlattı. Sungurlu'nun hanrladığı tasarı metnine göre, ikinci tur oylamaya en fazla oy alan iki partinin adayı katılabilecek. Son turda bu partilerden en fazla oy alanı belediye başkan adayı seçilmiş olacak. Belediye ve il genel meclisi seçimleri ile muhtar seçimlerinde ise yürürlükteki sistem uygulanacak. Sungurlu, yerel seçim yasasında düşünülen bu değişikliğin anayasaya uygunluğunun incelendiğini, çalışmaların tamamlanmasından sonra Başbakan Turgut Ozal'a sunulacağını söyledi. Sungurlu, duşundükleri sistemin bir benzerinin Fransa'da uygulandığına dikkat çekti. ANAP'ta hazırlıkları sürdurülen yeni sistem ANAP milletvekilleri tarafından da benimsendi. ANAP Konya Milletvekili Mehmet Keçeciler, bu yöndeki değişikliği olumlu bulduğunu belinirken, "Sanıyorum, anayasaya aykın bir dunım da ortada yok" dedi. Eyüp Aşık da, bu sistemi daha önce kendisinin Başbakana önerdiğini belırterek, "Ben bu degisikliği desteklerim" dedi. ANAP üst düzey yöneticileri yerel seçimlerin ikinci aşamasında DYP'nin silineceğini ve DYP tabanının bu yolla ANAP'a kayacağını savunuyor. Yerel seçim yasası nda düşünülen bu değişikliğin sonuçları ise şöyle dile getiriliyor: "İkinci tur seçime en fazla oy alan iki parti kaülacagına göre, çogn yerde bunlar SHP ve ANAP olur. DYP secmeni ikinci tur seçimde herhalde ANAP adayına o> verecektir. Çünkü sag seçmenin bir sol partiye oy vermesi beklenemez. Böylece sağ taban ANAP'ta toplanacakür. Ayrıca ANAP oylannda da yuzde olarak büyük bir arns gönilecektir. Bu da ANAP hükumeti için büyük bir moral kaynağı olacaktır." ANAP Teşkilat Başkanı OlUn Sungurlu, DYP'yi "eritme"yi amaçlayan çalışmayı "iki turlu seçim" olarak nitelendirdi. Sungurlu dün aksam üzeri AA rauhabirıne yaptığı açıklamada, getiriltnek istenen iki turlü seçimin, anayasa karşısmdaki durumunun incelendiğini belirtti. Sungurlu, sistemin sadece belediye başkanlıkları için mi, yoksa il genel meclisi ve belediye meclisi seçimlerinde de uygulanıp uygulanmayacağı konusunda çalışmaların devam ettiğini söyledi. Sungurlu, konunun nel yerel seçimlerin 263.1989'da 1520 gün içinde açıklığa kavuşa yapılacağına ilişkin yasayı çıkarbileceğini kaydetti. mak, aceleye getirilmeyen bir seçim yapmak gerekir. ANAP'ın bu Demirel: Onaylamayız konuda istekli olmadığını görduDYP Genel Başkanı Süleyman ğümüz için yasa önerisini biz haDemirel, ANAP'ın yerel seçim ya ariadık. Çıkardıgı birçok yasa sasıyla ilgili olarak getireceği sis Anayasa Mahkemesi'nde iptal editeme kesin karşı çıkacaklannı be len, iki kez de halkoylamasıyla lirterek, "Bunlar hep demokrasi kendi halkına ters düşen ANAP'ın den uzaklaşmadır. Hiçbir şekilde bu yanlışında ısrar etme>erek, genel yerel seçimin 26 Mart 1989 taonaylamayız" dedi. rihinde yapılmasını saglayacak "ANAP'ın yerel seçim sistemin desteği verecegini ummak istiyode DYP'yi silme amacıyla değişik ruz." Gürseler'in hazırladığı liklere gidecegi" iddialanna kar yasa önerisinde genel seçimlerin şılık Demirel, "DYP'yi hiçbir güç 26 Mart 1989'da yapılması ve sesUemez. Bu kadar kötü niyetle yo çimin başlangıç tarihinin 30 Kala çıkan kendi kazdıgı kuyuya sım 1988 olması öngörülüyor. Yakendisi düşer. DYP anlaşılan rü sa önerisi ile yerel seçimlerin kayalanna giriyor" diye konuştu. sım ayında yapılacağı varsayüarak öte yandan yerel seçimlerin ne son çıkanlan yasaya konulan 9 gezaman yapılacağı sorunu büyüyor. çici maddenin kaldınlması hükmü ANAP'hların büyük bir bölümü de getiriliyor. kış şartlannda seçim yapılmasının ANAP Teşkilat Başkanı Oltan güçlüğüne değinerek, yerel seçimin 1989 haziran ayında yapılma Sungurlu, yerel seçimi ileri bir tasını istiyorlar. Öte yandan SHP de rihe bırakmayı düşünmediklerini 26 martta seçim yapüması için ça belirtirken, Ankara Milletvekili lışıyor. SHP yerel seçimin 26 Mustafa Taşar ve bazı ANAP milmartta yapılmasına ilişkin bir ya letvekilleri, mart ayının seçim için sa önerisi hazırlayarak TBMM uygun bir zaman olmadığını, seçimin haziran ayında yajılması Başkanlıgı'na verdi.. gerektiğini söyledi. ANAP Grup Başkanvekili AbSHP'nin önerisi dülkadır Aksu, AA muhabirine SHP Grup Başkanvekili Hik yaptığı açıklamada, seçimlerin hamet Çetin, Tekirdağ Milletvekili ziran veya daha ileri bir tarihe bıGüneş Gürseler'in hazırladığı ye rakılmasımn anayasa açısmdan rel seçim yasasının TBMM Baş mümkün olmadığını, anayasa dekanlıgı'na sunulmasıyla ilgili ola ğiştirilmeden yerel seçimlerin errak dün düzenlediği basın toplan telenemeyeceğini söyledi. tısında, ANAP'ı yerel seçimlerin DSP'nin yerel seçimlerdeki 26 martta yapümasını isteyen yuz adaylan merkez yoklamasıyla bede 65'lik çoğunluğun sesine kulak lirlenecek. DSP Genel Sekreteri vermeye çağırdı. Selçuk Sönmez dün yaptığı yazılı ANAP'ın bütün politikasını 26 açıklamada, DSP'nin tüzüğunde mart seçimlerinden kaçma üzerin önseçim şartının bulunmasına de kurduğunu kaydeden Çetin, karşın, YSK'nın seçimlere 6 ay şöyle konuştu: kala hangi seçim bölgesinde han"ANAP'ın bu keyfi tutumu hal gi sistemin uygulanacağının bildikoylamasında desleklenraemiştir. rilmesini istemesi üzerine YSK'ya Şimdi anayasanın 127. maddesi merkez yoklamasıyla adayların ne ve bu konudaki Anayasa Mah belirleneceğinin bildirildiğini açıkkemesi karanna uygun olarak ge ladı. ANKARA'dan YALÇIN D06AN (Baştarafı 1. Sayfada) ipuçları var. SHP özellikle ekonomik programını anlatmak, anlaşılır kılmak ve geniş kitlelere mal edebilmek amacıyla önümüzdeki dönemde arka arkaya toplantılar düzenlemeyi planlıyor. Sendikalarla, işveren kuruluşlarıyla, çeşitli derneklerle... "Ben alternatifim, ben iktidar adayıyım, benim ekonomik programım şudur" demek amacıyla SHP önümüzdeki günlerde bu programı olanca aynntısıyla gündeme getirmeye hazırlanıyor. Buna ek olarak, yine SHP "devletin envanterini çıkartmayı" düşünüyor. Yani, hangi bakanlıkta, hangi kuruluşta durum nedir, nereye doğru gidiyor ve buna karşı SHP ilkeleri çerçevesinde neler yapılmalı sorusuna açıklık getirilmesi planlanıyor. Kısaca, SHP "çalışmalarını somuta indiriyor". Her toplantıda verilecek mesaj, halkoylamasında düşülen hatanın tersine, "Biz iktidara talibiz" hedefinden geçiyor. Dün bir ara Erdal inönü ile sohbet ediyoruz. Bir gazeteci arkadaşımızın "İnönü çekilecek" yolundaki dünkü yazısını anımsatıyoruz. İnönü: "O arkadaş benim siyasal geleceğimi aile toplantımızda kcnuştuğumuzu yazmış. Galiba Özallar'la karıştırmış. Ne siyasetten aynlmak gibi bir düşüncem var, ne de böyle konu&rı aile meclisinde konuşurum. Kaldı ki, o arkadaşımız bizim aile meclisimızde miymiş?.." İnönü yarın Liverpool'a İngiliz İşçi Partisi'nin kongresine katılmaya gidiyor. Oradan da Brüksel'e geçecek. Diğer ülkelerdeki sosyal demokrat partilerle görüşmek üzere... ANAP'a gelince... Son yapılan Bakanlar Kurulu'nda "daha az politika, daha çok iş" ilkesi üzerinde sözde anlaşmaya varıyor bakanlar. Hatta, bu amaçla aynı Bakanlar Kurulu'nda "referandum Yasası'nda değışiklikler yapmak, Seçim Yasası'nda değişiklikleryapmak" üzerinde tartışılıyor. Örneğin, yerel seçimde, bunu yerel seçim boyutlarında tutmak ve olayı "hükümete güvenoylamasına dönüştürmeyi engellemek" için çeşitli yasal önlemler alınması karanna varılıyor. Maya tutarsa "ülkeyi seçim havasından uzak tutmak", ana >lke. Buna rağmen, daha halkoylamasının hemen ertesinde, ANAP'ta yeni bir yasa taslağı üzerinde çalışmalar yoğunlaşıyor. Kısaca, "DYP'nin defterini dürmek" olarak tanımlanabilecek bu tasarı, yerel seçimlerde belediye başkanlarının iki aşamada seçilmesini öngörüyor. Eğer, bir yerde adaylardan herhangi biri ilk anda yüzde ellinin üzerinde oy alır ve seçilirse, mesele yok. Ama, eğer hiçbir aday yüzde elliyi geçemezse, o zaman en yüksek oyu alan iki aday arasında ikinci bir seçime gidilmesi düşünülüyor. ANAP'a göre, bu düşüncenin altında yatan şu: "Nasıl olsa, iki aday kalması halinde, bunun biri ANAP'h, diğeri genellikle SHP'li olur. DYP'li aday yarıştan düşer." ANAP'lılar böylelikle bir taşla iki kuş vurmayı düşünüyor. Once ANAP oylannın artacağını hesaplıyor. Sonra da "DYP tabanının ve oylannın ANAP'ta toplanacağına" inanıyor. Yerel seçimlerde yapılacak bu prova ile belli bir dönem sonunda, örneğin gelecek genel seçimlere dek, DYP'nin eritilmesi yolunda hesaplar geliştiriyor. Konunun "fikir babası" ANAP'ın eski Genel Başkan Yardımcılarından Trabzon milletvekili ve "kutsal ittifakçı" Eyüp Aşık. Özal bu öneriye yatkın görunüyor. Nitekim, halkoylaması günü ANAP Başkanlık Divanı sonrasında yardımcısı Oltan Sungurlu'yu çağırarak "Şöyle bir şey hazırlayın" talimatını veriyor. ANAP Genel Merkezi'nde şimdi bu hazırlık yürütülüyor. Özal Venedik'ten döndükten sonra taslağın parti yönetiminde tartışılması bekleniyor. Özal, "sağın güçlenmesi" ve "sağı kendi çevresinde toplamak" amacıyla her türlü siyasal manevrayı "mubah" görüyor. SHP, ANAP'ın "defterini dürmeyi" hızlandırırken, ANAP da DYP'ye benzer duygularla yaklaşıyor. Ama, DYP'nin boş durduğunu sanmak bir hayal. DYP önümüzdeki günlerde, yerel seçim hazırlığı için, Anadolu'ya seferlere başlıyor. 22 yıllık röportaja imha (Baştarafı 1. Sayfada) hakkında aynı suçlamayla açılan da\a ise zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. İstanbul DGM'de görülen dava dün sonuçlandı. Muzaffer tlhan Erdost, dünkü duruşmada Şemdinli'de yaptığı röportajlarm yer aldığı kitabında yörenin anlatıldığuu belirterek, suç unsuru bulunmadığım söyledi, beraatini ve toplatılan kitabımn iadesini istedi. Mahkeme, savcınıc da istemine uyarak 1987 yılında yayımlanan kitap hakkında bir yıl sonra açüan davanın süresinde açılmamasından dolayı Muzaffer llhan Erdost' la ilgili olarak ortadan kaldırılmasını kararlaştırdı. Mahkeme, komünizm ve bölücülük propagandası yapıldığı görüşüne vararak, kitabın imhasına karar verdi .ilk kez 1966 yılında Yön Dergisj'nde yayımlanan Semdinli Röportajı'nda, güncel yaşam biçimleri tarihsel derinlikle irdelenip, aşiretlerarası ve aşiret içi insan ilişkileri ele alımyor. 1963 yılında yedek subay olarak bulunduğu Şemdinli'deki izlenimlerini üç yıl sonra ilk kez Yön'de yayımlatma olanağı bulan Muzaffer tlhan Erdost, 1987 yılında "Semdinli Röportajı"nı kitap olarak yayımlarken, önsözünde bölgenin sorunlannı bir kez daha yineleme gereği duyduğunu belirtiyordu. Muzaffer llhan Erdost, karardan sonra, üzüntü duyduğunu beUrterek "Dava duşünce, kitap nasıl imha ediliyor anlamıyorum" dedi. Erdost, müsadere ve imha kararını "usul ve esas yönünden temyiz ettiğini" belirtti. Halk Özal'ı uyardı (Baştarafı 1. Sayfada) rüşü savunduğunu açıkladı. Karaduman, "Parti yönetimindeki arkadaşlanmız da referanduma gidilmesine karşıydılar, ancak Başbakanın ısrarı sonunda referanduma gitrae karan alındı" biçiminde konuştu. Karaduraan, referandum önerisinin reddedildiğini, ancak referandumun gerçek mana ve maksadı içinde halka götürülmek istenmediğini, hep başka istikamete çevrildiğini belirterek, "Son tabloya bakınca Sayın Özal'ın gücünü korudugu sonucunu çıkarmamak imkânsız olur. Referandum Bugünkü koşullarda yerel se gerçek manasında yapılsaydı* çimlerde de birinci parti olacak halktan gecerdi kanısındayun." larını savunan Karaduman, şöyle konuştu: Karaduman, bir soru üzerine "Referandumda halkın yaptığı enflasyonun yüksek boyutlarına uyan sonucunda, yüksek enflas karşın referandumda halkın kenyon nedeniyle çekilen ha>«t sıkın dilerine destek verdiğini bildirdi ve üsının hafifletilmesini saglayacak "Ama bize ihtarda bulundu. Enftedbirler bir an önce alınmalıdır. lasyonu aşağı çekerseniz, sürekli Nitekim Sayın Başbakan da o me yammzdayız demek istedi. Ben saj ı iyi algılamıstır. Gnıptaki ko böyle yorumluyorum" diye nuşması. hepimizin tasvibini ka konuştu. zanan bu konuşma, müşahadele *ı ^ rimi dogrulamaktadır. Karapanva V y" sırasında halktan eskisi kadar desNecmettin Karaduman, yerel tek gorecegimizi müşahade ettim. seçimlerde başarılı olunduğu takAncak halkın enflasyondan fe>ka dirde Başbakan Turgut Özal'ın lade şikâyetçi olduğunu gördüm. cumhurbaşkanlıgına gitme şansı'Ne yapın yapın, hayat sıkıntısma nın bü>11k olduğunu bir başka soçare bulun' diyorlardı." ru üzerine belirtirken, Özal'dan sonraki ANAP konusundaki düşüncelerini şöyle açıkladı: "Burada da en büyük mesuliyet Sayın Başbakanın omuzlanndadır. Parti birçok sınavlan başanyla veren bir sî>asi örgttt yapısını kazandı. ANAP partileşti. Bunun üzerinde artık pek tarnşma da yapılamayacaktır. Sayın Özal partinin başından a>nlsa bile, cumhurbaşkanlıgına ada> olarak aynlsa bile, partinin bu çizgisini sürdürmesi lazımdır diye düşünüyonım." Başbakan Özal'ın TV'den "Bırakır giderim" bicimindeki tehditlerinin seçmenler üzerindeki etkisiyle ilgili bir soruya Karaduman, "ANAP'a bir ikazda bulunalım diye düşünenlerin, duşüncelerinden Başbakanın ortaya koydugu scn tavır nedeniyle vazgeçtikleri" karşıhğını verdi. Karaduman, "Senaryo baştan beri yanlış sahneye kondu. Güvenoylamasına dönüştügünü görünce Sayın Başbakan, kendi kuvvetlerini de cepbeye sürmeyi son çare olarak düşündü." Necmettin Karaduman, referandum sonuçlarının ANAP grubunu birbirine yaklaştıran bir ihtar olduğunu da sözlerine ekledi. OKTflTAKBAL EVET/HAYIR ÎNGİLIZCE ÖĞOEMECEĞÎM DlVE 2AMAMINIZ1 VE PAÖAK1IZI 905^ p REKLAMCILIK A.S. Opr RatBeyS<*23 yanckmcı le( 1468166V>17538 CRAFİKER TUP$EM'ÎN ' REMBERLİĞÎNİDE İNĞILTERE'KİN SEÇKİN DÎL OKULLARM k üır^enı İngiliz Lisan Okullan Danışma Merkezi Cumhuriyet Cad 173/1B Eimadağ Istanbul 80230 Hılton Otelı karşısı Tel (1)148 39 77148 79 43 Tlx 27498TUSWTRFax (1(1329729 J8ÛTÛN YIL İNGÎÜZCE ' Çırağan Cod., Karakoş Han,No.38, Kat.l, Beşiktaş, istanbul Tel.: 158 80 29160 07 69 * tngilızce'de birıncı