Katalog

5 EYLÜL 1988 CUMHURİYET/13 Tiafik kazalaruıda 16ÖİÜ ANKARA (AA) Yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen trafik kazalannda 16 kişi oldü, 30 kişi de yaralandı. "Mehmetçik88 Tatbikatı"ndan dönen askeri konvoyda yer aJan bir araç, İzmir'in Foça üçesi yakınlarında devrildi. Kazada, Jandarma Astsubay Çavuş Nafi Selvi ile Cengiz Ceylan ve Hasan Cücii adlı erler şehit oldu.Birusteğmen,9 astsubay çavuş ve 1 er yaralandı. Sakarya'da, Feyyaz Ipek'in kullandığı 54 EK 323 plakalı Adapazarı Belediyesi'ne ait otobüs, Yener Ayyıldız'ın kullandığı 41 EL 418 pîakalı kum yüklü kamyonla çarpıştı. Kazada, otobüs şoförü Feyyaz İpek'le, yolculardan Mustafa Ayvar, Mehmel Köseoğlu. Hacer Öztiirk, Sezai Bavraktar, Vedat Amasyalı ve Fehmi Tekin öldü, 8'i de yaralandı. Sosyalîst başından ortak açıklanıa İstanbul Haber Servisi Aylık sosvalist dergiler adına diln yapılan ortak açıklamada sosyalist basın üzerindeki baskıların son zamanlarda aı 'tığı belirtilerek "Arkadaşlanmızın gözaltına alınmasını, burolara kunılan karakollan, sosyalisl basın üzerindeki baskımn bir parçası olarak değerlendiriyor ve prolesto ediyoruz" denildi. .Açıklamada antidemokratik uygulamaların ayyuka çıktığı ve demokratik güçleıe yaşam hakkı tanınmadığı ileri surüldü. Öte yandan Yeni Çözüm Dergisi tarafından yapılan bir yazılı açıklamada derginin Izmir bürosuna yapılan bir polis baskınında 6 kişinin gözaltına alındığı öne sürüldu. Sel felaketi ve çocuklar Bangladeş'te sel felaketinden en fazla etkilenenler çocuklar. Besin yardımının çok yetersiz olduğu kamplarda, bazı çocuklar yiyecek gelinceye kadar şeker kamışı yiyerek açlıklannı gidermeye çalışıyorlar. (Fotoğraf: Reuter) Ayel Michaelis ve Dagmar Albsech adlı 26 yaşındaki ikı Alman pedegog, bisikietteriyte dünya turuna çıktılar. Ounya turiarı için yaklaşık 5 yıl gibi uzun bir zaman plan yaptıklannı belirten Alman çift gezılenne mayıs ayında Hamburg'un 30 km kuzey doğusundaki Bad Segeberg kasabasından başladıldarını söylediler. Dereköy'den Türkiye'ye giriş yapan gezginler, yapacakları dünya turu süresince bulunduklan tum ülkelerin toplumsal, sıyasal ve ekonomik durumlarının insansal yansımaları ile ilgili fotoğraflar çekeceklerini ve bunları gerı dönduklerınde "Alman Yüksek Halk Okulu"nda düzenlenecek bır saydam gösterisiyle Almar kamuoyuna duyuracaklarını da behrttiler. (Fotoğraf Uygar Gürkan) Pedalto dünya tımı TllSltrllPr'lll 5 b a k a n ı Margaret ihatcher, önceki gün Londra1da üntü Marks and Spencer mağazasının bir şubesinin açıtış konuşmasını yaparken beresi başından kayinca, konuşmasını yanda keserek beresini duzeltti Olay, Başbakanı da güldürdü. (Fotoğraf: Reuter) İnQİItere B a HABERLERİN DEVAMI Naînı büyük tehlike atlattı havalandıktao yanm saat kadar sonra hidrolik sisterai anzalanmış. Yedek hidrolik sistemini devreye sokarak Singapur'a kadar gelmisler. Burada anzanın tamirine çalışıldı. Ancak yedek hidrolik sistemin de anzalı olduğu anlasıldı. Bunun tamirinin mıimkün Neden Singapur'a uçtunuz? olmadıgı anlaşıldı. Yedek parça PULAK Rotamız Seul gerekebilir. Onu da burada bulSingapurKaraci ve Ankara oldu mak mümkun d e p . Kaptanlar bu durumda 'uçamayız' dediler." i£u için. Baftarafı I. Sayfada) JeğUdi. Çttnkü uçak kiralama şir<etleri ancak Bnınei SultanlığVnia, bir de Cakarta'da varmış. En /akın Cakarta'dan gelecek bir ııçakla Türkiye'ye gelişimiz en lyimser tahminlere göre 910 saat beklcmemize neden olacaktı. meydana gelen bir anza nedeniyle Singapur'a iniş yaprnış, ancak anza bütün çabalara rağrnen henüz giderilememiştir. Şampiyon milli haltercimiz Naim'i bagnna basmak için görkemli bir karşılama hazırlıgı yapmış olan Ankaralılar ve bu anı sabırsızlıkla bekleyen bütün vatandaşlanmıza bugünkü karşılamamn iptal edildigini üzülerek duyurunım. Naim gibi bir olimpiyat ve dünya şampiyonu şporcumuzu güvenligi bakımından ve bir an önce vatandaşlanmızm onu gorebilmesini saglamak için yapılan bu bareketin bazı çevrelerce yanlış tefsir edilmesi beni üzmüştür. Bu bakımdan da belki Naim'in yurdumuza gelmesinin gecikmesi daha iyi olacaktır. Şampiyon haltercimizin gelis gnnü ve saati milletimize aynca duyurulacakür." Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük, basın toplantısında, uçağın anzalanması haberinin ilk önce Başbakana geldiğini belirterek, "Daha sonra haber bize geldi ve Başbakan oldukça üzüldü" dedi. Naim'in gelişiyle beraber törenlerin aynı şekilde, planlandığı gibi yapılacağını belirten Bedük, "Caddelerdeld bayraklan yetkim gereği kaldırtmayacağun" dedi. Naim'in gelmeyeceği haberleri üzerine okullara hemen haber verildi. Naim için ısmarlanan 2 bin karanfil de iptal edildi. Ancak, törenin iptal edildiğinden haberi olmayan ytizlerce Ankaralı, Esenboğa yoluna giderek Naim'in gelişini bekledi. 1 müyon 50 bin dolar Sofya'da ııakit ödendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halterci Naim Süleymanoğlu'nun Seul Olimpiyatları'na Turkiye adına katılması için Başbakan Turgut Özal'ın direktifiyle Bulgaristan'a ödenen meblağın 1 milyon 50 bin dolar olduğu ve paranın Sofya'da Bulgar yetkililerine "kurye" aracılığı ile teslim edildiği bildirildi. Süleymanoglu ile ilgili pazarlığın Galler'in Cardiff kentinde düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonası sırasında başladığı ve yaklaşık bir hafta sonra Sofya'da tamamlandığı belirtildi. Cardiffte 28 Nisan 1988 tarihinde yapılan Avrupa Halter Şampiyonası'nda Süleymanoglu ile Bulgar rakipleri karşı karşıya geldiler. Aynı platform Türk ve Bulgar spor yetkililerini de bir araya getirdi. Bulgaristan Halter Federasyonu Başkanı Hristo Merenzov ile yapılan görüşmelere Türk tarafından Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdüru Kemal Kamiloğlu ile Halter Federasyonu Başkanı Arif Nusret Say katıldılar. Ancak Naim Süleymanoğlu'nun da katıldığı aynı günde iki kez gerçekleşen göruşmelerden bir sonuç alınamadı. Naim içinpazarhk Cardiffte başladı D a h a neler göreceğiz? (Baştarafı 1. Sayfada) "Bu rekorlar nereye gidiyor" diye kendi kendimize sormuştuk. Aslında, Roma'da Johnson'dan böyle bir rekor beklemiyorduk. Kimse beklemiyordu. Ama, Johnson koştu ve bizler de dillerimiz tutulmuş, ama çenemiz aşağıya sarkmış, bir sanat şaheseri karşısında duyulan hayranlıkla, Johnson'ın yanş bitiminden sonra tur atmasına bakakalmıştık. Ama, bizi burada epey sürpriz bekliyormuş da haberimiz yokmuş. Roma'da Johnson'ın arkasında, Bulgar kadın atleti Stefka Kostadinova da, dünya yüksek atlama rekorunu 2.09 metreye ç«kartınca, sanki yer yerinden oynamış, bizler artık hemen her finalde rekor bekler olmuştuk. Ama, hevesimiz kursağımızda kalmıştı. Johnson ve Kostadinova'nın rekorlan, o muazzam sampiyonamn sadece iki dünya rekoru olarak kalmış ve Roma'daki Koleseum'da esirlerin vahşi hayvanlara yem edilmesine benzeyen bir vahşet içinde bizler, hangi atletin hangi rekoru kıracağını bekler halde, bir bakıma istediğini bulamamış kişiler gibi ulkelerimize dönmüştük. Ama, burada da Roma'da olan oldu ve Johnson'ın rekorundan biraz sonra o muhteşem AmerikaIı zenci kadın atlet Jackie JoynerKersee, heptatlonda (7'li yanşma) kendi dünya rekorunu kırdı. Şimdi, "Ben ne yapacağım?" diye düşünüyorum. Bu iki dünya rekorundan sonra gene Roma'da olduğu gibİKİaha fazla rekorlar bekleyip sonra da düş kınklığına mı uğramayı göze alayım, yoksa, "Burası olimpiyatlar, nasıl olsa birileri hiç olmazsa bir dünya rekoru daha kırar" diye mi bekleyeyim? Yaradıhştan iyitnser olduğum ve belki de dünyamn yarısını aşıp buralara geldiğimden dolayı birkaç dünya rekoru daha bekliyorum. Şimdi, Mr. Ben Johnson ve onun bir olimpiyat altın madalyası kadar kıymetli dünya rekorundan bahsedelim. Aslında, Ben Johnson, yarıştan sonraki basın toplantısında, Carl Lewis'i geçmesinin Seul'de olimpiyat altın madalyası almak kadar kıymetti olup olmadığını sordukları zaman, gayet doğru bir cevap verdi: "Beyler, ben buraya sadece Lewis'i geçmeye degil, altın madalya almaya geldim. Bence, olimpiyat altın madalyası Mr. Lewis'i geçmekten veya yeni bir dünya rekoru kınnamdan da çok önemlidir." Finalde, sekiz siyahi bir araya geldiklerinde pek çok kimse Johnson'ın Roma'daki Johnson olmadığında hem fıkirdi. ö y l e ya Johnson, burada girdiği seçme, çeyrek fınal ve yan finalde pek o kadar iyi gözükmemişti. Seçmede 10.37 koştuktan sonra çeyrek finalde büyük hata denebilecek bir şekilde, Ingiliz Christie ve Amerikalı Dennis Mitchell'in arkasından üçüncü oldu. Yanfinale kalmak için her seride ilk ikiye girmek, ikincinin arkasından gelenler arasında en süratli dört dereceden birine sahibi olmak gerekiyordu. Johnson, belki de büyük bir şans eseri bu dört kişilik listenin basında üçüncu olarak bitirdiği yanşta koştuğu 10.17 ile yarı finale kaldı. Birinci yarı finalde, Levvis, Roma'da da olduğu gibi çok süratli koştu ve 9.97 ile takım arkadaşı Calvin Smith'i iki metreye yakın bir ara ile geçti. tkinci yarı finalde ise Johnson, şimdiye dek burada gösterdiği en iyi yanşı çıkardı ve 10.03 ile ipi önde göğüsledi. Final için atletler yerlerini aldıklannda statta büyük bir sessizlik vardı. tki kez tabanca patlamadan çıktılar. Bulunduğumuz yerden, Johnson'ın kızgınlıkla hakeme baktığını görduk. Demek ki, tabancadan evvel çıkan Johnson'dı. tkinci bir fodepar, Johnson'ın yarıştan atılması ile sonuçlanırdı. Yanş, ilk metrede Johnson tarafından kazanıldı ve Lewis., o meşhur hızlanmasını yapamadı ve Johnson'a bu sefer, Roma'dakinden de daha büyük bir farkla geçildi. Johnson ve onun kırdığı rekor için ne söyleyebilirim? Her şeyden e\nvel, kanımca Johnson'a olimpiyat altın madalyası yanında bir de Oscar Ödülü vermek gerek. Eğer, ilküç yarıştaki kötü görüntüyü bilerek verdiyse bu ödüle mutlaka layık. Daha geçen ağustosa kadar dünya 100 metre rekonınun 09.93 olduğunu hatırlar ve Roma'da 09.83 ve burada da 09.79 koşarak, bu kadar kısa sürede bu rekoru bu kadar kırpan, paramparça eden ve belki de geçen yıl söylediği gibi, "bu asnn sonuna kadar kınlamayacak bir rekor" kırmak istediğini açıklayan Johnson, kelimenin tam anlamı ile müthiş bir sprinter. Peki, Lewis bu kadar büyük bir farkla geçildi de çok mu kötü koştu? Katiyetle degil. Lewis de bu yanşta ikinci gelmesine rağmen yeni bir Amerika rekoru kırdı ve 09.92 koştu. tşin ilginç tarafı, Ben Johnson'ı bu ağustosta Avrupa'da iki kez geçmiş olan Amerikalı eski 100 metre dünya rekortmeni Calvin Smith, bırakın ikinciliği, bronz madalyayı da elden kaçırdı ve Jamaika asılh tngiliz Christie'ye kaptırdı. Bu finalden evvel, bu Johnson Roma'daki Johnson değil diyordum. Ama, şimdi diyorum ki, "Buradaki Johnson, derecesinin de söylediği gibi, Roma'dakinden de iyi bir Johnson". Johnson konusunda çok daha şeyler söylenebilir. Ama, biliyorum ki bu konuda yakında bir kitap çıkar da okuruz. Zira, onun hakkında söylenecek çok şeyler var ve bu muhteşem atletin Roma ve Seul'deki büyuk başanlarımn konusu spor âlemini daha çok yülar meşgul edecek. Naim'i Turkiye'ye getirrnek Anzayı Türkiye'ye nasıl duiçin başka bir uçak bulunması hayardunuz? PULAK Hemen duyurduk. zırlıgı yapılıp yapılmadığı sorutkinci arızayı Singapur'da gider muzu da Büyükelçi Tünnen, diğimizi sanarak tam havalanmak "Ankara'nın şu anda ne hazırlık üzereyken yeniden anza oldu. An yaptığını bilemiyorum" diye yakara ile yeniden bağlantı kurduk nıtladı. Can Pulak, AA muhabirine de ve gelemeyeceğimizi söyledik. Naim, bu gelişmeleri nasıl Singapur'dan uçuşun yaklaşık 12 saat sürdüğünü söyledi. Pulak, karsıladı? PULAK Her şeyin hayırhsı Gulfstream tipi uçağın onanrrunın bugüne sarkabileceğini kaydedediyor. Naim'in uçaktaki büyük gü rek şunları söyledi: "Uçak özel imalat oldugu için rültü karşısındaki ilk tepjusi ne anzalann büyük havaalanlardaki oldu? PULAK Naim çok soğuk genel tarair platf ormlannda gidekanlı bir çocuk. Tepki belirten bi rilmesi her zaman mümkun olmuri degil. 'Ne oluyor Can Agabey? yor. Bazen onanm ekiplerinin ve Bir durum mu var?* diye sordu. yedek parçalannm imal edilen Ben de uçakta teknik bir anza ol yerden gelmesi gerekiyor. Eğer duğunu, ancak yedek sistemleri onanm çok uzarsa başka bir mizle uçuşumuza devam edeceği uçakla Türkiye'ye gelmemiz söz mizi söyledim. Uçakta Naim da koeusu olabiür." Naim Süleymanoglu da sağlığıhil hepimiz soğukkanlılığımızı yinın ve raoralinin yerinde olduğutinnedik. Naim, Sayın Başbakan ile nu ve Türkiye'ye döneceği saati beklediğini bildirdi. Süleymanoğkonuştu mn? PULAK Singapur'dan bir lu, Singapur'a indikten sonra burada çalışanların kendisini tanıdıtelefon konuşması yaptı. Naim yanımzdaysa konuşa ğını ve fotoğraf cektiklerini söyledi. "Ben bu büyük başanmı, bUir miyiz? Türk halkına borçluyum" dedi. PULAK Burada, ama kimBaskent Ankara, Süleymanoğseyle komışmuyor." Gelişin ertelenmesi üzerine Sü lu'nu karşılama törenlerine hazırleymanoğlu ile Pulak ve Başbaka lanırken, Ankara Valisi ve Naim nın özel danışmaru Can Cangır, Süleymanoğlu'nu Karşılama KoSingapur'da Hilton Oteli'ne yer mitesi Başkaru Saffet Ankan Beleştüer. 1111 numaralı odaya yer dük'ün onemli bir konuda basın leşen Süleymanoglu, zamanının toplantısı yapacağı duyuruldu. Bu büyük bir kısmını Türk Büyükel sırada Başbakanlık Basın Merkezi'nin teleksleri Başbakan Turgut çüiği'nde geçirdi. Türkiye'nin Singapur Büyükel Özal'ın Naim Süleymanoglu ile ilçisi Rıza Tünnen, Naim'i getir gili açıldamasını duyurmaya basmek için gönderilen Başbakanlık ladı. Açıklamada şöyle denildi: uçağı ANA'run kalkıştan yanm "Seul Olimpiyat Oyunlan'nda saatkırk dakika kadar sonra an ülkemize eşsiz bir altın madalya zalandığını belirterek, "Uçak Sin kazandınrken bütün dunyayı ayagapur'a indiginde saat 05.30'du ğa kaldıran, rekorlar kıran, dün(TSt 00.30)" dedi. ya ve olimpiyat halter şampiyonuTünnen, telefonda Cumhuri muz Naim Süleymanoğlu'nu buyet'in sorularını şöyle yarutladı: gün ögleden sonra Ankara Esen"Uçak çok ciddi bir biçimde boga Havaalam'na getirrnesi bekanzaianmıs. Buraya geldiklerinde lenen özel uçak, Seul'den aynlhepsinin yüzü bembeyazdı. Uçak dıktan sonra hidrolik sisteminde Süleymanoglu'na yaptıklan yatınmlar için" bir fiyat biçti. Türk tarafı 1 milyon 50 bin dolar tutarındaki bir meblağı Bulgaristan'a ödemeyi taahhut edince, Merenzov görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, "Naim'in Seul Olimpiyatlan'na Türk forması ile katılmasına izin verilecegini" açıkladı. Merenzov, "Naim'in üzerinde emeğimiz fazladır. Bu emeğimizin Seul Olimpiyatlan'nda değerlendirilmesini istiyonız" dedi. • Naim için odenecek bedelin Başbakanlık örtülu ödeneğinden karşılanması kararlaştmldı. Para Türk yetkililerince kurye aracılığı ile Sofya'da teslim edildi. 1 milyon 50 bin dolarlık meblağın 50 bin dolarlık bölumünün ilgili Bulgar spor yetkililerinin gösterdikleri "kolaylık" karşılığı ödendiğiileri sürüluyor. Büyükelçi Haluk Özgül öldü PENCERE (Baştara/ı 2. Sayfada) Olimpiyatiarın çağımızda yarattığı sarhoşluktan irtsanlık ne zaman ayılacak? Yoksa önümüzdeki yıllarda hırs ve aymazlık daha ağır mı basacak? Kimbllir, ilerleyen bilim ve teknik "gen mühendisliği"nin akıl sır ermez gelışmelerinde, insan ktlığında daha güçlü yaratıklar üretecek... Sonra bu yeni türeyenler, olimpiyat rekorlarını kıracaklar. Yüz metre rekoru 10 saniyenin altına indi; beş sanıyenin altına inecek mi? Yüzme şampiyonlan beşikten başlayarak hep suda yaşatılacaklar, yürümeyi unutacaklar, yarış yerine su dolu bir plastik havuzun içinde getirilecekler... Sonra? Atletler ya uzayda ya da deniz altında özel koşullarda yarışlara hazırlanacaklar... Peki, amaç ne? • : ~ Kimi zaman amaç unutulur; araç amacın önüne geçer. Dünyada sporun amacı unutuldu; anımsandığında belki de çok geç kalınacaktır. Doğanın kirlenmesi sürecinde insanoğlu yeryüzünün çoğu yerinde iş işten geçtikten sonra uyanmadı mı? EVET/HAY1R OKTAYAKBAL (Baparafı 2. Sayfada) yıldır düzenli biçimde gerçekleştirilen bir kültur şenliğinin ipta) edilmesinin, daha doğrusu 'yasaklanmasının' nedenini merak etmektedir. Bu yasak kararının gerekçelerini Muğla Valisi Sayın Çakır, kamuoyuna açıklamak zorundadır. Son yıllarda yurdumuzun dört bir köşesinde sanata, kultüre ağırlık veren şenliklerin sayısı arttı. Eskiden şenlikler yalnızca eğlenceye, şarkıya, türküye, oyuna dayanırdı. Halkı aldatmak, uyutmaktı amaç!.. Türkücüler, şarkıcılar, dansözler, uydurmayanşmalar!.. Kultür, sanat eylemlerinin izi bile yoktu. Neyse ki SHP'li belediye başkanlannın yönetimindeki illerde, ilçelerde yapılan sanat şenliklennde çağın sorunlarına, yurt ve ulus konulanna ağırlık veren paneller, söyleşiler, toplantılar gitgide daha çok yer almaya başladı. Doğal olarak neden doğal bilmem kü kolluk güçleri bu gibi toplantıları yakından izlemeyi, videoya çekmeyi de bir ahşkanlık haline getirdi. Dikili'de bunun en canlı örneklerini gördük iki yıldır... Bir kere bir kahve konuşmamda görevli çokluğunu görünce, "Çok seviniyorum, kolluk güçlerindeki arkadaşlar da kültüre, sanata, edebiyata yakın ilgi duyuyorlar1 demek zorunda kalmıştım. Muğla Valisi'nin dört yıldır gerçekleştirilen kultür ağırlıklı bir şenliği yasaklaması, ülkemizde demokrasiye yakışır bir yönetimin bir türlü kurulamadığını gösterdiği gibi, yöneticiler arasında kültüre, sanata değer ve önem veren kişilerin de ne denli az olduğunu kanıtlıyor. Sayın Muğla Valisi'nden bu yersiz ve yanlış 'yasak' kararının nedenlerini açıklamasını bekliyorum. ANK.ARA (Cumhuriyet BüAnkara'ya dönen Kamiloğlu ve rosu) Büyükelçi Haluk ÖzSay, Bulgar tutumunu ilgili b ^ gül, dün gece Viyana'da geçirkanlığa ve Başbakanlık'a yansıtdiği kalp krizi sonucu öldü. tılar. Milli Eğitim Gençük ve Spor AvrupaGüvenlikveİşbiriibakanı Hasan Celal Güzel'in de ği Konferansı Viyana tzleme yer aldığı bir değerlendirme topToplantısı Türk Heyeti Başkaru lantısının ardından, Kamiloğlu ve ofan Büyükeiçi Haluk Özgul, Say, Başbakan Turgut özal'ın, YSK Başkanı daha önce de Türkiye'nin Oslo "Naim'in ne pahasına olursa olve Ştockholm büyükelçisi olaYüksek Seçim Kurulu Başkanı sun olimpiyatlara katılması lazım. rak görev yapmıştı. Mnammer EJçin, Süleymanoğlu' Pazarlık yapın" direktifi doğrulEvü ve bir çocuk babası olan nun gelişinin ertelenmesi konu tusunda karayolu ile Sofya'ya gitBüyükelçi Özgül 58 yaşmdaysunda, "Dün (önceki gün) yayım tiler. İki gün süren Sofya görüşdı. ladıgımız büdirinin etkisi oldu melerinde Bulgar tarafı, "Naim belki" yorumunu yaptı. Elçiu, "Törenlerin iptal edilmesinin kendi yetkilerinde olmadıgmı" belirttikten sonra Yüksek Seçim Kururakan, yelken veya makinesıyle lu'nun referandumla ilgili hazır (Baştarafı I. Sayfada) lıkların görüşülduğü toplantısına anlamı da "bir şeye karşılık ola ilgili aksaklık varsa işte arıza. Ya rak verilen hediye" oluyor. Öyle da bir trenin lokomotifin yetersizkatıldı. YSK'dan adının açıklanmasım is anlamlarla yüklü ki "arız" sözcü liği nedeniyle, fren ya da çekme temeyen bir üye ise, Süleymanoğ ğü... Örneğin. "bir şeyi diğer bir araçlannın bozuklugu yuzünden lu'na ilişkin gelişmeleri Cumhu şeyin üzerine koymak" ve hatta yolun herhangi bir noktasında, "ufuktaki görüşe engel olan bir inişte ya da kötü şartlı bir kalriyet'e şöyle anlattı: "Tören hazvfagı yapddıgını gö bulut" bile yineaynı sözcükle ifa kış sırasında hareketsiz kalmarünce bir duyuru yavunlama ib de ediliyor zaman zaman. sı sözlüklerde yine "arıza" söztiyacı hissetük. Çünkü yasaya göİşte, '"arıza" sözcüğüne bun cüğü ile açıklanıyor. re tören yasağı vardı. Degil bir dan sonra geliniyor. Yerdeki gi Maden yatağında süreklifik kebaşbakamn, herhangi bir bakanın rinti, çıkıntı, tümsekler bir silirse, gelsin yine "arıza", kabve resmi görevlilerin bile törenle"arıza" olarak görülüyor. Aksak lolar kopar ya da birbirine karıre katılması yasaktır. Üstelik bulık, pürüz, bozukluk, sakatlık, şırsa, bu kez yine "arıza"... nun TRT'den naklen yayımlansonradan eklenen hep "arıza" Anza sonrası sözcüğün bir de ması da yasanın, seçim yasaklanın anlamları arasında yer alıyor. çoğulu var. "Arızat" olarak kulnnın çignenmesi anlamına gelir. lanılan bu sözcük arızalar ve enBunu dikkate alarak bir duyuru "Arıza yapmak" bozulmak, iş geller anlamına geliyor. Anza çoyayımladık ve TRTye talimat ve lemez hale gelmek, bir engelle ğalınca arızat oluyor... rerek duyurunun her haber biüte karşılaşmak, işlemez, çalışmaz Arızat'ın başka anlamları var ninde yayımlanmasını istedik. olmak anlamlarını taşıyor. Aynı mı yok mu; o, sözlüklerde yer alDuyuru sanıyoruz, yetkfliler ta sözcük denizcilikte de kullanılımıyor... Varsa da, kim bilir, belrafından dikkate alındı. Uçakta yor. Bir gemiyi olduğu yerde bıki sözlükleri aşıyor... anza var mı yok mu, biz bunu biiemeyiz. Ama duyurunun dikkate alındıgını sanıyoruz." Lewis, Ben Johnson'ın büyüklüAynca edinilen bilgilere göre, (Baştarafı I. Sayfada) ğünü kabul ettiğini açıklarken TRT, YSK'ya başvurarak törenin açıklamasını kanıtlar gibiydi. Muhteşem rekorun ardından şunlan söyledi: naklen yayımlannıasında yasal bir "Müthiş bir yanş oldu. Johnengel bulunup bulunmadığını sor televizyon ve gazete muhabirleridu. YSK yetkilileri de dün yayım nin soru yağmuruna tuttuğu Ben son'ı kutlanm. Aramızda iki kullanan kurul bildirisini gösterdiler. Johnson "Rekor ve olimpiyat var vardı. Bu nedenle kendisini şampiyonluğu benim için sürp göremedim. Derecesi çok iyi. Ben elimden geleni yaptım. Derecemi YSK'mn önceki gün akşam ya riz olmadı" dedi. biraz daha iyiye götürdüm. tleriyunlanan bildirisinde, "SüleymaRekor kıracağını daha önceden noglu'nun karşılanmasında hal belirttifeini vureulavan Ben John de ne olacağını bilmiyonım. Ankoylamasının düzen içinde yöne son, "Kendimi biraz sıksaydım cak 100 metre yanşlanmn tüm fıiimi ve dürüsüügunü etkileyici her derecemi daha iyiye götürebilir nallerinde Carl Lewis adını göretürlü davramştan sakımlması" is dim. Ancak bunu daha ilerideki ceksiniz." tenmişti. Bıldinnin bir bölümün yanşmalara saklıyorum. Zürih'i de şöyle denilmişti: ölçü olarak kabul edenler gördü 100 m. erkekler finali günüz gibi yanıldı " dedi. 1. Ben Johnson (Kanada) 9.79 " 2 4 Eylül 1988 Cumartesi güBüyük fınalde 9.92'lik derece 2. Carl Levris (ABD) 9.92 nü milli haltercimiz, olimpiyat ve dünya şampiyonu Naim Süleyma si ile güçlü rakibi Ben Johnson' 3. Linford Christie (Ingiltere)... 9.97 noğlu'nun Ankara'ya dönüşnn ın ardından ikinci sırayı alan Carl den itibaren düzenleneceği TRT ve basında yer alan baberlerden 100 METRENtN GELİŞİMİ anlaşılan karşılama töreni, 10.0 Armin Harry (Almanya) Zürih 21/ 6/1960 18.9.1988 gününden bu yana deHarry Jcrome (Kanada) Saskatoon 15/ 7/1960 vam etmekte olan ve 25.9.1988 saHoracio Esıaves (Venezuela Tokyo 15/10/1964 at 24.00'e kadar sürecek bulunan 10. 0(10.06) Bob Hayes (ABD) Tokyo 15/10/1964 yasaklann devam etmekte olduJim Hine5 (ABD) Modesto 27/ 5/1967 Poul Nash (G. Afrika) Krugersdorp V 4/1968 gu bir tarihe rastlamaktadır." Oliver Ford (ABD) Abduquerque31/ 5/1968 Charles Greene (ABD) Sacramento 10/ 6/1968 YSK bildirisinde vurgulanan seRoger Bombuck (Fransa) Sacrameato 10/ 6/1968 çim yasasmın "propaganda ya 9.9(10.03) Jim Hines (ABD) Sacramento 10/ 6/1968 Ronnk Ray Smith (ABD) Sacramento 20/ 6/1968 saklan"na ilişkin 64. maddesi ise 9.9(10.14) 9.9(10.10) Charles Greene (ABD) Sacramento 20/ 6/1968 aynen şöyle: 9.9( 9.95) Jim Hines (ABD) Meksika 14/10/1968 Eddie Hart (ABD) Eugene 1/ 7/1972 "Seçim propagandasının başRey Robinson (ABD) Eugene 1/ 7/1972 langıç tarihinden oy verme güniiSteve WiUiams (ABD) Weswood 21/ 6/1974 nü takip eden giine kadar olan süSilvie Leonard (Küba) Ostrava 5/ 6/1975 re içinde, 62. maddede sayılı büSteve Willıams (ABD) Siena 16/ 7/1975 Steve Williams (ABD) Berlin 22/ 8/1975 tün daire, teşekkül ve müesseseSteve Williams (ABD) Gainesville 27/ 3/1976 lerle bankalar kanununa tabi teHarvey Glance (ABD) Kolombiya 3/ 4/1976 şekküllere ait ka\ naklardan yapıHarvey Glance (ABD) Baton Roug< 1/ 6/1976 lan iş ve hizmetkr dolayısıyla (açıDon Ouarrie (Jamaika) Nodesıo 22/ 5/1976 lış ve temel atma dahil) törenler Otomatik kronometre ile tertiplemek, nutuklar söylemek, Jim Hines (ABD) Meksika 14/10/1968 demeçler vermek ve bunlar hak 9.95 CaKin Smith (ABD) C.Springs 3/ 7/1983 kında her türlü vasıtayla yaymlar 9.93 Roma 9.83 Ben Johnson (Kanada) 30/ 8/1987 da bulunmak yasaktır." 9.79 Ben Johnson (Kanada) Seul 24/ 9/1988 GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) ANKARA'dan YALÇIH DOĞAN Johnson fırtınası: 9.79 Çaydaki mdyusyvn horkutmadı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çernobil Nükleer Santrah'nda olan patlamanın ardından 1986'nın son aylarına doğru gazetelerde Türk çaylarında radyasyon olduğu yolundaki haberter yoğun olarak işlenmeye başladı. Haberler insanlan ne ölçüde etkiledi? Tııtumlarında bir değişime yol açtı mı? Bu sorulara yanıt aramak için çeşitli anketler uygulayan psikologların araştırmaları yurttaşların radyasyon haberlerinden fazla etkilenmediğini ortaya koydu. Yaşları 19 ile 61 arasında değişen çeşitli meslek gruplanndan 435 erkek ve 337 kadın üzerinde gerçekleştirilen araştırmada kişilerin radyasyon haberlerine gösterdikleri tepkinin bilgi düzeyleri ile ilişkili olmadığı ortaya çıktı. Kadın ve erkek arasında ise gösterilen tepki açısından fark çıkmadı. Üstelik ankete katılanların yüzde 94'ü "radvasyonun zararlı olduğunu bildiklerini" söylediler. Buna karşın sadece yüzde 12'si çayı bıraktı, yüzde 24'ü azalttı, yüzde 25'i biraz daha az içti, yüzde 38'i ise çay içme alışkanhklarını aynen sürdürdü. Aynca çayı azaltanlann da bir süre sonra yeniden içtikleri miktarı arttırma eğilimine girdikleri ortaya çıktı. Simavi ve Yılmaz birlikte, adı "Gazete" olan bir günlük gazete çıkarmak için "HürGüç" adlı bir ortaklıkta bir araya gelmişlerdi. Simavi ve Yılmaz, ayrıca "gazinocular kralı" diye bilinen Fahrettin Arslan ile birlikte İstanbul Kadıköy'de "Marina Tesisleri" kurmak için ortaklık kurmuşlardı. Bu ortakhklar sona erdi. M.AIi Yılmaz'm geçen hafta İsviçre'den getirilip tutuklanan KemalHorzum ile iş ilişkileri olduğu biliniyordu. SimaviYılmaz ortaklığının Horzum olayı nedeniyle sona erdirildiği ileri sürülüyor. Başka nedenler de olabilir tabii... Bilemiyoruz. Basın dünyasındaki onemli haberlerden biri hiç şüphesiz, Günaydın Gazetesi'ni Haldun Simavi'öen satın alan Kıbrıslı işadamı Asil A/ad/r'in bundan sonraki girişimleridir. İngiltere'de oturan bir işadamı Türkiye'de niçin gazete sahibi olmak ister? "Roatchild" gibi /7T gibi çokuluslu ünlu şirketlerle ortakhklar kurmak varken niçin Türk basın dünyasjna girer? Ne bilelim? Belki bütün dünyadaki telefon rehberlerinin basımı için... Ya da GAP'ın bitiminden sonra çevredeki arazilerden toplanacak ürünleri şimdiden pazarlamak için... Bilinmez ki bunlar? Bilebildiğimiz, Asil Nadır'in 5.10.1987 günü İstanbul TicaretOdasj'nakayıtlı "NadirDış TicaretA.Ş."hakkındaMerkez Bankası İstanbul Kambiyo Müdürlüğü'nden İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğü'ne bir yazı yazılarak şirket işlemlerinin incelemeye alındığıdır. Merkez Bankası yetkililerinde beliren kuşku, Asil Nadirrm şirketinin "hayali ıhracat" yaptığıdır. Yazışmalarda aynı kuşkularla incelemeye alman başka şirket adları da var: Okan Dış Ticaret.. Yekta Dış Ticaret.. , Nurmeş.. Asil Nadir'in şirketi "Nadir Dış Ticaret, İstanbul Halkalı gümrük çıkışından 425448 sayılı beyannameterle Batı Almanya'ya 3 milyon dolarlık tekstil, makine yedek parçası ve kapı kolu satmış.. İngiliz uyruklu Asil Nadir'in şirketinde bir de eski polis şefi var: Fahri Görgülü. Görgulü, eski emniyet genel mudürterinden. Asil Nadir'in İngiltere'de "Polly Peck" adlı şirketi, anımsayacaksınız, Türkiye'deki lüks otellerin kumarhaneleri için kumar makineleri de hibe etmek istemiş, bu konu birkaç yıl önce bu köşede işlenmişti. Kumar aletleri... Su kaynaklan... Rehber basımı... Ve şimdi de gazetecilik.. İngiliz uyruklu işadamı, Babıali basınına bir "İngiliz anahtan" gibi girmiştir. Asil Nadirtn bu "Polly Peck" şirketini daha şonra Kemal Horzum'on "Hortaş, Maden ve Maden Ürünleri ithalat ve ihracat Sanayi ve TıcaretA.Ş" ile AsH Nadir'in "Su ŞiseleriSanayii A.Ş"adlı şirketler hakkında düzenlenen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu raporlarında da görmüştük. Asil Nadir'in şirketi, bu su işinde de "hayali ithalat" yapmakla suçlanmıştı. Büyük sermaye basını bunlan niçin yazmadı? Niçin bu olaylar, gereği gibi basında yer almadı? Büyük holdinglerin karıştığı hayali ihracat olayları niçin görmezlikten gelindi? Bu gibi haberlerin basında niçin gereği gibi yer almadığı bellidir. Basın dışı sermayenin, basına girmesi ile birlikte bir çeşit "örtülü habercilik anlayışı" ister istemez basın özgürlüğünün karşısına dikiliyor. < Bu "örtülü habercilik anlayışı" araba vererek, kamyon dağıtarak, dayalı döşeli katlar, villalar verilerek gizleniyor. Günaydın Gazetesi'nde çalışanlar, Asil Nadirin şirketleri ile ilgili bu tür haberleri, diyelim ki ellerine geçirdiler, peki bu haberleri nasıl yayımlasınlar? Büyük gazete patronlarının şirketleri ve bu şirketlerin devlet bankaları ve hükümetle ilişkileri bilinmedikçe, basın özgürlüğünün ne amaçla kullamldığı, hangi haberlerin büyütüldüğü, hangilerinin gizlendîği hiç anlaşılmaz. Bu ilişkiler bilinmedikçe dün bu gazetelerin açıkça sövdüğü insanlara bugün, niçin bunca övgü yağdırıldığını anlamak da çok güçtür.