22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 1988 •*** HABERLERtN DEVAMI bellı değil. Açıklamalarından anlaşılıyor ki halkoylamasında kendine özgü "ögretilerini" sürdürecek. Yatutmazsa, hayırların tırmanışı sürerse? özal'ın "çekilme ya da çekilmeme" ıle ilgili kararı bu noktada pekişebilir. TV'de uç konuşma yapacak. İlkınde halkoylamasının anlamını ışleyebılir. Sonra, miting alanlarında söylediklerini, "eskı kurtların ülkeyi arkası karanlık" bir döneme itmelerı olasılığını vurucu bıçımde söyleyebılır. Üçüncü konuşmada dramatik çıkışını yapabilir, istifa edebileceğinı ıçeren "son darbe!" özal umutsuzluk noktasına gelirse son tehdıdını korkutmacasını sahneye itebılir, böyle düşünenler çoğunlukta. Geçmışın karanlık günlerıne dönüp dönmemeyi millete bıraktığını söyleyerek halktan güvenoyu ısteyebilir Özal'ın hangi sürece gırdığini göstermesi bakımından bu olasılıklar ne kadar anlamlı. Tehlikeli, arabayı tepetaklak getirebilecek bir girişim olacağı da kesin. Hayır tırmanıyor, söylentiler doğru çıkarsa özal son çereyı kullanabilir. Kışiliğini kumar masasına yatırarak çok sevdiği ya herro ya merro deyimini kullanabilir. Sıyasette cesaretten sürekli söz etmıyor mu? Bakalım ne yapacak? (Ita)larafı I. Sayfatla) notada, Kemal Horzum'un Türye'dc birinci haftasını doldurduğu belirtilerek, salı gününe kadar hâkirn önüne çıkarılması talep edildi. tsviçre (arafından vcrilen ikinci bir ııolada ise, Horzum'un siyasi gerekv'elcrlc sorgulanmama CUMHURİYET/13 CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baftamfı I. Sayfada) şin karanlık sayfalarını kendine göre sürekli anımsatıyor. Akşam üstü durum: özal koşuyor, çırpınıyor, evet oylarını en azından yüzde 36'da tutmaya çalışıyor. Ancak hem aldığı bilgiler hem de gazetelerin kamuoyu araştırmaları bir türlü yüzünü güldurmüyor. iki gazetenin yaptığı, henüz yayınlamadıkları araştırma "evet oylarının düşme sürecini sürdürdüğünü" gösteriyor. Bunlardan birinde yüzde 70 hayır, yüzde 30 evet. İkincisinde yüzde 32 evet, yüzde 68 hayır. Gece: istanbul'dan belirli kaynaklar Özal'ın sıkıştıkça başka önlemlere gitmesini isteyen "çevre arzusunun" belirgin ölçüde etkili olmaya başladığını söylüyor. Başkentteki kimı bılgıler, istanbul'da kaynakların söylediklerini doğrular nitelikte. Hatta Semra Hanım'ın özal üzerinde etkisini bu yönde kullandığını öne sürüyor. Düşünülen son çare, önlem nedir, evet oylarını yükseltebilmek için ne yapıiacak? Özal güçlü silaha, TV konuşmalarına güveniyor. TV'de "son ve önemsediği kozu" oynayıp oynamamayı düşünüyor. Yaygınlaşan söylenti şu: "Yüzde 36'nın altında oy alırsam bırakır giderim." Daha açık bir ifadeyle Özal'ın son TV konuşmasında elbet oy oranındaki gidişe bakarak hayır oylarının yüksek çıkması, en azından yüzde 36'yı bulamaması durumunda istifa edeceğini söyleyebıleceği kulaktan kulağa fısıldanıyor. Peşmergeleri oy bazında kulanan, bölgeye giden gazetecilerin izlenimıne göre oralarda yüzde 1 ve veya 2'lik bir kımıldama sağlayan özal'a başkente dönerken gazetecilerın bazıları soruyor: "Evet oyları düşük çıkarsa bırakır gider misiniz? 1992'ye kadar iktidarda kalacağınızı söyler, yaptığınız işlerı uçaktan karadan sıralarken çekilme yolunu seçer misiniz?" Anlatılanlara göre özal, dikkatli. Gazetecllere "TV konuşmalarını izlemelerini" salık veriyor. Ama sorunun açık seçik içeriğine karşın olumlu ya da olumsuz yanıt vermiyor, bilinen görüşleri sıralıyor. Halkoylamasını muhalefetın güvenoyuna çevirdiğini yineliyor. Hatta 25 eylülün anayasa değişikliğini onaylamak anlamına geldiğını anlatmayı sürdüreceğini belirtiyor. Buraya kadar iyi, ne var ki soruya hayır da demiyor, evet de. Belki istifayla ilgili söylentinin yaygınlaşmasını ıstıyor. Belkı de şimdiden açık vermeye yanaşmıyor, hesabını yerli yerıne henüz tam oturtamamış. Biraz da kaderci yine. Politikaya gırışınde riski hep kabul ettiğınden dem vuruyo/. Sonucun olumsuzluğuna getirip sözü, "bu, bir kaderdir" diyor, "Allariın kaderi". "İstifa mı, hayırın fazla çıkması mı kader, hangisi, İsviçre Horzum için sı istendı. Yine DGM Savcılığı . işadamının Başbakan Turgul Özal'a suikasi gırişiminde bulunan Karlal Dcmiıağ ile ilişkisi olduğu kuşkusunu ta$ıdığı kamuoyuna yansımıştı. Notalar, Isviçrc1 nin, Horzum'u birkaç ayrı suçtan yargılamak isteyen Türkiye'nin olası bir girişimine izin verme ycceği şeklinde yorumlandı. SEVGİLİ VATANDAŞLARIM, İşte GAP (Haıtaraj't 14. Sayfada) deki yıllardu inşasına başlanacak. Cizre: Baraj inşaatına onumüzdeki yıl, sulama kanallanna da 1992'de bağlanması planlanıyor. GAP, çok devasa bir proje. Hem yapıiacak işler hem de bittiğinde verecegi sonuçlar açısından. Ve bu dev projenin altından Türkiye'nin tek başına kalkması da oldukça zor. Bilinen en bUyük problem finansman. Finansmanına en bUyük agırhğın tanındığı proje, Atatürk Barajı. Ondaki durum da nıalum! Görüncn amae, hükümetin ilk etapta Özellikle A$ağı Fırat Projesi'ni bitirmck istediği. Ancak az önce kaydettiğımiz gibi Aşağı Fırat'ın da sadeee dörttc biri ihale edilmiş durumda. Vc uzun lal'ın kısası, üzerinde bunca spekülasyon yapılan GAP'ın büyük bir bölümü parasızlıktan ötürü uyuyor. Evet, işler zamanında biterse Urfa Harran'a su 1992'de gelecek. Ne var ki, sırada diğer ovalar ve Dicle bavajı var. Anlaşılan GAP daha birçok seçime "yatırım" olacak, ama GAP'a yatırımlar giderek yavaşlayacak. için Anayasa değişikliği istedik? Niçin 25 EylüPde bu değişikliği milletimizin onayına sunuyoruz? Hatırlayacaksınız; 1982 Anayasası, 1961 Anayasası'nı değiştirdi. Yeni bir Anayasa geldi. Sebebi, Türkiye'nin 1970 ile 1980 arasında karşılaştığı meseleleri bir daha yaşamamaktı. Siyasi istikrarın sağlanmasıydı. Bakınız 1970 1980 arasına: Türkiye'nin geri kalması, anarşiye düşmesi ve ekonomik çıkmazlara girmesinin ana sebebi, istikrarsız hükümetlerin eline kalmasıdır. Hatırlayacaksınız, 9 senede 12 hükümet kurulmuştur. Sonuç ortadadır. Eğer bugün Türkiye'de tek parti iktidarda olmasaydı, son beş sene bu kadar istikrarlı geçmezdi. Ülkemiz bu kadar hızlı gelişemezdi. 1987'de TBMM seçimleri öne alınca, Genel Seçimlerle Mahalli Seçimler arasındaki süre 1 sene 4 ay'a yükseldi. Bu, ülkemizi neredeyse iki senede bir seçim atmosferine sokacak demektir. Bunun büyük mahzuru vardır. Bütün ileri ülkelerde seçimler, çok kısa sürede peşpeşe yapılıyor. Biz de diyoruz ki, bundan böyle Mahalli Seçimlerle Genel Seçimler bir arada yapılsın. N Türkiye, 5 sene müddetle seçim atmosferinden uzaklaşsın. Memleketin işlerinde aksamalar olmasın. 1992'de de, 1997'de de seçim işleri bir kerede bitsin... Türkiyemiz hızla kalkınsın! Avrupa'ya yetişme hedefine ulaşsın! Anayasa değişikliği bir parti meselesi değildir. Meclis'te milletvekilleri kendi partilerinin görüşleri doğrultusunda hareket ederler. Fakat halkımız bağımsız karar verir. Buna inanmasaydık sizin önünüze gelmezdik. Anayasa değişikliği, iktidar muhalefet meselesi de değildir. 0nun için sizden, hangi partiye mensup olursanız olun, çok iyi düşünüp karar vermenizi rica ediyorum. Bu değişikliği onayladığımız zaman Türkiye'de istikrarı sürekli kılarız. Ve Anayasamızın başka maddelerini de yeri geldikçe milletçe değiştiririz. Artık başka güçler değiştiremez. 25 Eylül'deki beyaz "EVET" oylarınızın bu bakımdan da büyük önemi vardır? unutmayınız. Sevgili Vatandaşlarım, "Evet. Söz Milletindir" diyor ve saygılarımı sunuyorum. EVET/HAYIR OKT4YAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) insan nedır kı? Kırk, elli, altmış, yetmiş yıllık bir sürecin içinde çırpınan varlıklarız hepimiz. önemli olan bu süreci 'insan' gibı geçırmek. Kaç kişi başaracak bunu? Başarıyor bunu? Ama anımsananlar, gelecekte güzel sözlerle, duygularla anımsananlar işte bu belirli yaşam sürecini yaratıcı, üretıcı sevgi ve saygıya hak kazanarak dolduranlar olacaktır. Murat Sarıca bu kişilerden bıri... Bugün Murat Sarıca'yı anacağız bir toplantıda. Aybaylar 'Murat Sarıca içın bir "Armağan" kitap yayımladılar. Bu kıtapta Sarıca'nın dostu, arkadaşı, öğrencisi pek çok sanat, bılim, hukuk adamının yazıları var. Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, Sarıca için şöyle yazmış: "Murat ıçın kültür bir biblo, bir süs eşyası değildi, yaşama bıçımını ve ıçeriğini geliştiren bir bırıkımdı. Bu tabıatını hıçbır zaman yıtirmedi. Sanki şımdı grı pardösüsu ile dış kapıdan ıçerı girdi, bastonuna dayanarak yavaş yavaş aynı sevımlı, aynı vakarlı tavrıyla gulumseyerek gelıyor. Böyle bir ınsana nasıl kıyabilırsıniz?" VEFATLAR İÇİN Yurıici, yurtdışı cenaze nakledilir, cenaze ilaçlama, mal/cme, labut, butun ı^lcmlcr hassasiyetle, sııratle yapılıı. Işletnıcüc, ayrıca 18 aıııbulan!> mevcuttur. Cenaze ilanlarında lıiznıct bedeli alııuna/. İSLAM ccNAZE İŞLER! 147 20 06 140 68 86 Turgut Ozal Başbakan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle