18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'3 EYLÜL 1988 KÜLTÜRYAŞAM PtKNİK CtlMIHJRİYET/5 "Leyla ile Mecnun" operası Batı Berlin'de gösterildi Feminist Leyla, anarşist Mecnun Kerlin Güzel Sanatlar Berlin (~iü7Pİ fsanntlar Akademisi'nde gösierilen Leyla ile Mecnun operasmın librettosunu 4ras Ören ile Peter Schneider yazmışlar. Ancak yüzlerce ytllık o eski masalı alıp günümüz koşullanna göre yeniden anlatmışlar. Bunu yapınca da Mecnun, düşünsel planda anarşist, Leyla da feminist bir kadının düşüncelerini taşıyan içimizden piri olmuş. Masalı müzikleyen genç Alman kompozitörü Detlev Glanert, yapılan yoruıva sadık kalmaya özen göstenviş. GÜNER YÜREKLtlK BATI BERLİN "Leyla ile MecnuıTun benim hayatımda özel ve garip bir yeri vardır. Hem nostaljik bir duyguyla bu kitabın başıma açtığı işleri ammsamaktan bir luhaf zevk duyarım hem de yıllarca "illegal" kitaplarırnın yerini işgal etıiği için ona biraz kızarım. Sonraki yıllarda, elini tuttuğum kıza sırılsıklam âşık oluşum ve daha 18'ine varmadan okulu mokulu bırakıp yağmur altında bir kez yürüdüğüm kızla evlenmeye kalkışırn hep onun yüzünden değil miydi? Yıllar sonra başucu kahramanlarımla yeniden karşılaşmak varmış yazgımda... Üç ay kadar önce ilk kez 1. Münih Bienali'nde sahnelenen "Leyla ile Mecnun Operası", geçen günlerde B. Berlin'e de geldi ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde sergilenen oyunu ben, pek çok kişinin sıkıcı bulmasına karşılık büyuk bir ilgiyle izledim. Başka türlü de olamazdı zaten. Leyla ile Mecnun bambaşka bir kişilikle çıkıvorlardı bu kez karşıma ve oyuna «.atılan zenne ile birlikte bana tanıdığımdan çok farkh bir masal anlatıyorlardı. Zenne sanki beni uyarıyordu, "masallara inanma" diye. Leyla ise benim bildiğim LeyLEYLA İLE MECNUN Uc ay önce ilk kez 1 Munıh Bıenalı nde sergilenen Leyla ile Mecnun operası gecen günlerde Batı Berlin'de sergilendı Yeni yorumuyla Leyla ile Mecnun". konusu eski kisılerı yeni olan ve her gun yaşanan gerçek bir masaia dönüsmüs la olmakıan çıkmış, Mecnun'dan bedensel bir aşk bekliyor, evlenmeyi hiç duşunmüyordu. Mecnun da geçimsiz bir âşık rolundeydi. O kendi aşkını seviyor, şiir yazıyor, her şeye karşı çıkıyor, toplumdan uzaklaşıp kendini çöllere veriyordu. Sevgisi içe dönuktu, gerçekdışıydı. Onun için de toplumun ölçülerine göre deliydi, anarşistti. "Leyla ile Mecnnn"u ben çocukluğumda bu şekliyle okusaydım herhalde hiçbir kıza sırılsıklam âşık olmazdım. Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde izlediğimiz"Ley!a ile Mecnun" operasının librettosunu yazar Aras Ören ile Peler Schneider yazmışlar. Daha önce bu sayfada oyunun metııi, yani librettosu üzerinde gereğince durmuştuk. Bugün ise bu faslı kısa kesmek biraz da müzik üzerinde durmak istiyoruz. Librettoyla ilgili olarak yinelenebilecek en önemli husus şu: Aras Ören ile Peter Schneider "Leyla ile Mecnun"u yazarlarken aslinda metne sadık kalmışlar. Ancak >üzlerce yıllık o eski masalı alıp günümüz koşullanna göre yeniden anlatmışlar. Masaldaki mistik yanı atmışlar ve öyküyu daha somut hale getirmişler. Bunu yapınca da Mecnun düşünsel planda anarşist bir kişi olmuş, toplum dışına düşmüş, Leyla da bir feminist kadının düşüncelerini taşıyan içimizden biri olmuş. Eski bir masalın günümuzde yeniden aıılatılabilmesi için oyuna bir de "zenne" konmuş. Zenne oyunda anlatıcıdır. Sanki seyircilerden biri sahneye çıkmış, oyunda neyin doğru, neyin yanljş olduğunu öğretmektedir bize. Aşk masallarma, sevgiye, dürustlüğe inanmayın diye öğütler yağdıran "akılcı" ve ukala biridir "zenne". O da içimizden biri, Leyla gibi, Mecnun gibi. Yani "Leyla ile Mecnun", konusu eski, kişileri yeni olan ve her gün yeniden yaşanan gerçek bir masal. Masalı müzikleyen genç Alman kompozitörlerinden Detlev Glanert de anlattığımız yoruma sadık kalmış ve operasında, Leyla'nın feminist, Mecnun'un anarşist karakterlerini yansıtmaya çalışmış, "Bunun için 14 kişilik oda orkestrasını iki ana bölume ayırdım" diyor Glanert ve Le>la'ya yaylı, Mecnun'a nefesli çalgıların eşlik etti ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI ğini belirtiyor.Neden Leyla'yı yaylı, Mecnun'a nefesli çalgılar eşlik ettieini ise 26 yaşındaki Glanerı şöyle açıklıyor: "Lejla bedensel bir aşkla Mecnun'u seven, hepimizin bildiği, tanıdığı, hayata bağlı gerçek bir kişidir. Sizin, benim gibi yaşayan gerçe!: biridir. Ve >inc sizin gibi, benim gibi du\gulan, lutkulan vardır. Onun için I.aylaya özdeşleşebileceğimiz bir müzik yaptım. Bunu da >a>lı çalgılarla gerçekleştirdim. Mecnun ise çok karmaşık bir karaktere sahiptir. Çelişkilerle \üklüdür. Onun bu karakterini yansıtabilmek için ise seslisessiz iniş çıkışlan olan. dinleyiciyi biraz rahatsız eden komplike bir müzik verme>e çalışlım." AĞAÇ YAŞKEN EĞtLtR KEMAL GÖKHAS GÜRSES Oyunda bir de ud var. Orkestra dışında yalnızca zenneye eşlik eden ud içinse Glanert şunları anlatıyor bize: "Udu Türk motifi olarak aldım operama. l dla canlandınlan klasik Turk müziği operanın beliıii bölümlerine monte edildi ve benim yaptığım müziği anlam bakımından tamamla>ıcı rol oynadı. Çünku zenne ile ud arasında belli bazı paraldliklcr kurmam gerekiyordu. Bu da şuydu: Zenne bugün bizim için bir realitedir, akılcıdır. Onun anlattıklarını bir başka realile ile yorumlamam gerekivor13 Eylül du. O da ancak klasik Türk mu TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS ziği olabilirdi. Zira klasik Tüık müziği de bir realitedir. Ama hıı/nu veren bir realile. İşle ben hu/ 136?'PE, ÜML.LIBESTECİ VE İCRACI ŞERIFMUHİTnü veren bu realile ile zennenin rc TİN TAS6AM ?S YA$WOA İSrnMSUL'Ofi OLOÜ.MEKKE alitesi arasında bir paralellik kur EMİftİ'NİH O6LUOLAN •mH&AN, AMEfZİKA'DA M(Jdum ve gerçeği hem akılcı hem dc ZlK ÖĞRENİMİ GÖRMUŞTU. KlASÎK SArı MUZIĞİ huzünlü vonüvle vansıtmaya çalış KAMIZ TUZK. MUZİĞ'UDEu£ BtLGfLIY&I.BUHU, tım. Ud ise klasik Türk mü/iğin TÜRK MU2rĞ/W, BATI AHLAY/ÇtYLA EL£ ALIP ÇOK deki hüznu veren çok verinde bir SESLJ YAPMAK AfJACJYLA KULLANMAYA ÇALlÇTf. enstrüman oldu." Zenne ile ud AgMONlDEN ÇOK,KONTRPUANA O4yALI, TVRKOIN arasında boylesine ilginç bir bağ LBYlCİSİNE D£ rABAHCI 6£LM/y£c£J< BlR TEKNİk lantı kuran Detlev Glanert'in ne ÜZEfHNOE DURDu"<0NSEHaTÜDL£R/y,UO ıÇ/AJ denli başarılı olduğunu bu işten KAPR\SLER"KOÇAM cocu/c'sıei YAPrruiZi OLAN anlayanlaıa, yani mu^ik eieştir TAR&AN, PiYANO, VIYOLÛNSEL l/£ V/RTÜÖZlÜK menlerine bıraklyorum. Ancak u£XEC££/fJÛE UD ÇALA/İDt. MÜZJKÇJ, f3SO ben sıradan bir seyirci olarak bu VILINOA, ÜNLÜSES SANATÇ/S/ SA&Y£ nun tadına vardım ve zennenin AYLA /t~E £I/LENM/Çm\. "akılcı" anlauları karşısında udun huzün veren taksimlerinden ol 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 13 EYLÜLJ93Ş dukça etkilendim. Glanert Leyla ile Mecnun'a yapttğı muzi|e de vardır. Açıkça beyan ederiın Yahudiler bütün Avrupada Şiddetli alkışlar arasında çok ilginç bir açıklama getiriyor ki Çekoslovakyadaki panik doğurmak, manevî kürsüye çıkan Hitler evvelâ ve bunun irrealıteyi yansıttığını beAlmanlar müdafaasız ve tedhiş vasııasile büyük bir nasyonal sosyalist fırkasımn üruikten sonra "Öpcram, lje>la ile 15 sene evvel eylulün ikisinde yardımsız kaldıklan takdirde, devleti tehdid etınek gayesini Mecnun'un ekspresyonisl senlezi muhtac olduklan yardımı takib etınişlerdir. Nürenberg şehrinde Berlin 12 (Hususî) Büıun oldu" diyor. bizden goreceklerdir!" Çekoslovakya Cumhurreisi toplandığını kaydederek, Almanya ve tahsisan Hitler büyıık tezahüratla ve Dr. Beneş bir nutuk irad etti, geçen on beş sene zarfında Nürenberg, bugün müstesna şiddetli alkışlarla karşılanan fakat bu mesele nutukla tahakkuk etıiğini söyledi: saatler yaşadı: Nasyonal bu sözlerden sonra nutkuna değil, hakları tanımakla sosyalist kongresi nihayet " Nasyonal sosyalist fırkası devam etmiştir. halledilir. Diğer milletler gibi buluyordu, muazzam askerî sayesinde tarihimizde ilk defa " Nasyonal sosyalist Südet Almanların da hakları tezahıiraı yapılacak ve Alman olarak, Alman millî birliği hükumeti, Avrııpa sulhu için vardır. Allah üç buçuk devlet şefi Hitler, dünyamn tahakkuk etmiştir. Bugün milli nıenfaatlerinden çok heyecanla beklediği nutkunu milyon Süder Almanını 71/2 Nürenberg sokaklannda resmi fedakârlıklar yaptı. Fransa ile fılmlerini "politik" olarak tanım söyliyecekti. milyon Çekoslovakın zulınüne geçid yapan kuvvetli Alman layanlara katıbyor, "Ama"diyor, Nurenbergde sabahleyin 6 da, dostane münasebat tesis uğrasınlar diye yaratmadı. • ordusu, bu millî birliğin en "bence yalnız benimkiler değil Zeppelin Honse'da askerî etınek için alınması Böyle bir rejimin sonuna canlı ifadesidir." butun filmler politiktir. Özellik geçid resmi başladı. Saha ve Londradan birrıza feragat kadar devam edeceğini le de polilik olmadıgı ilcri surü etrafı yıiz binlerce kişi ile etti. İngiltere ile bir daha zannetmek hayalperestliktir. Hitler bundan sonra Alman lenler." çarpışmamak için Londra Südet Almanlar milletinin idare ve dolmuştu. Sayısız bandolar CoslaGavras, yeni tılmı "Alnıukadderatlarını bizzat idare teşkilâtlandırma kudreünden deniz anlaşmasmı inızaladı. datılmış"ta ABD'deki gerçek bazı durmadan millî marşlar Lehistanla da aynı maksadla etınek istiyorlar. Almanya da bahsederek şöyle demiştir: olaylardan yola çıkı>or. 1981'de çalıyor, kıtaaı üzerinde . " Nasyonal sosyalizme karşı mevcud ihıilâfları halleden bunu istiyor. ırkçı Ku Klux Klan'ın Alabamalı muhtelif tipte tayyareler müttehid cephe kurmuş olan anlaşma akdetti. Avrupa uçuyordu. Südet Alınanları yerinde üç iki üyesi, zenci bir genci once ölmilyon İngiliz olsaydı Londra duresiye dövmuşler, sonra da as Askerî merasim öğleden sonra demokrasilerle bolşevikler bizi sulhu için kendi rızamızla mışlar. Geçen yıl ikisi de hüküm ll'tlerin onünde tekrar edildi. diktatörlükie itham ediyorlar. fedakârlıklara katlanmak zâf hükumeti ne yapacaktı? Halbukî bütıin dünyada, telâkki edilmemelidir. Müdafaasız zavallı Arablarm giymiş. Bir tanesi, mahkemede tührer bütün kıt'aları teftiş temsil ettikleri milleıin yuzde Mevcud iluilâflar devletler vaziyeıi ıneydanda iken olayı "ava çıkmıştık" diye özet ederek orduya hitab elli ve doksan dokuzu tarafından arasında keno'i rızalarile Çekoslovakyada ikinci bir lemiş! 1984'te de Denver Radyo bin senelik bir Alman ruyası takib edilen ancak iki devlet akdedilmiş nıutekabil Filisıinin vıicud bulmasına su programcılarından Alan Bcrg, olan Avusturyanın ilhakıı,. anlaşmalarla halledildiği asla ınusaade edemeyiz iki ırkçı beyaz tarafından öldurul ordunun tahakkuk ettirdiğmi vardır: Almanya, Italya." Mıistemleke meselesine de muş. Geçen yıl sonuçlanan yargı hatırlatarak şöyle söyledi: takdirde, Avrupa sulhıınun Bu sene Roınada Italya ile temas eden Alman devlet şefi, bozulnııyacağına kani lanmaları sonucu suçlu bulunan ' Ordu ve parti Alman mevcud dosıluğumuz bir kat müsavatıan ve hukuktan dem buluyorunı. Üç buçuk milyon daha takviye edildi. İtalya ile iki beyazın, merkezi ldaho'da bu birliğinin dahilde ve haricde vurarak demokrasileri şiddeıleSııdeı Atmanının refah ve lunan "Düzen" adlı bir YeniNazi bekçisidir. Butun Alınanları Almanya yeniden doğmuş tenkid etmış, Almanyanın ve saadetini teıııin için bu grubunun üyeleri olduklan aııla birleştirmek hakkını bize ne devletlerdir. İkisi de binlerce İtalyanın ınüstemleke şılmış. müzakereler, ne de meselenin kat V sıırette halli senelik imparatorlukiarını ihtiyaanı lebarüz ettirerek, laznndır. ihya eııniş bulunuyorlar. Bu Filmin "düşsel" yanı ise, bir konferanslar lenıin eylemişıiı. demiştir ki: Doğrudan doğruya itibarla bu iki büyük gizli FBI ajanı (Debra VVinger) ile Bu hakkı cebren almanuz ırkçı cinayetler işlediğinden ku^ lâzım geldi ve siz, benim imparatorluk bir daha hacil " Birçok devletlerin elinde kendilerile alakadar olmıyan kulanılan bir adam (Tom Beren askerlerım, işle bunun için bir ıneseleye karşı Fransa vaziyete düşmiyeceklerdir." lüzuınundan fazla arazi burada bulunuyorsunuz. ger) arasındaki aşk ilişkisi. . veya İngilıere alâka gö'steriyor Birçok yerlerinde şiddetli mevcudken, Almanyada ve Gençliğindc Yunanistan'da Alman milleıine birlik da, Almanyayı doğrudan alkışlarla kesilen bu nutuktan İtalyada beher kilometre yoksulluk içinde büvüyen, daha terbiyesıni dahilde parıı ve doğruya alakadar eden bir murabbamda 160 kişi sonra, Nürenberg kongresi vonra Parıs'te zor günler geçiren haricde siz veriyorsunuz. yaşaınaktadır. Bu haksızlığa Alman meselesile Almanyanın şiddetli tezahüraı arasında ılların sincma adamı Cosla Alman milletinin bu işi nihayet verınek zamanı alakadar olınası niçin garip kapanmıştır. Gavras, son >ıllarda Pans'ıc, es başarmak hususunda size gelmiştir." görünuyor? itimadı vardır ve size itimad • Alman devlet reisi nihayet ki bir gazeteci olan kaı ısı MichcAvrupa sulhunu istiyenler üç le Ra)'le birlikte rahaı biı >aşam edebileceğini biliyor. KREM buçuk milyon Almanın sözü, günün en mühinı suruyor. Üç çocuklan var. En bu Ben de biliyorum ki, siz, mukadderatı karşısında ııtevzuu olan Çekoslovakya yükleri bu yıl New York Üniver bugün mevcud olabilen en iyi meselesine intikal ettirerek lâkayd kalaınaz." sitesi'ne gidecek. CostaGavras, silâhlarla mücehhezsiniz, en "Son zamanlarda Almanyaya şunları söylemişıir: "Peki, zengin misiniı?" diye sq iyi teşkilâta maliksiniz ve ayni " Çekoslovakya denıokraiik karşı iftira ve yalaıtlar rulduğunda, "Pek sa>ılmam" di zamanda en mümtaz vasıfları bir memlekeıtir ve demokrpsi birbirıni takıp etti. yor "Ama para ınalum. Zengiıı haiz bulunuyorsunuz. Biz bu esasları üzerine kıırulımıştur. Çekoslovakya hududunda olmak demek, insanın rahat \u dünyada para için hizmet HER Böyle olmasma rağnıen orada tahşidat yapıığımızı, şa)abilecegi kadar parası olınası etmiyoruz. Biz. milletimiz ve MEVStMfN yaşayan ekalliyellerin lıayati askerlerimizin demeklir." Sonıa da ckliyor: Almanya için çalışıyoruz." KREMİDİR Çekoslovakyaya girmek üzere "Kendimi ilk kez ne zaman ten Nasyonal sosyalist kongresi, meseleleri el'an Cıldmııi »oğugun ivinndaa, halledilıneıniştir. bulunduğu dunyaya yayıldı. gin hKstllim, bili>or musunu/? öğleden sonra askerî geçid tıcağm şiddptınden korunak Fransa'da valı>noruuın. Bardak resmini muıeakıb son celsesini Çek oslovakyadaki ekalliyeıler Halbııki Çekoslovak için, arzu>a göre fena muamele s,orüyor, daimi hududuna bir lek Alman tan bosanırcasına jagınur >ağı akdetmış ve Führer bütün YAĞLI v< YAĞSIZ lazyik altında bulunuyorlar. askeri göndeı ilınediği gibi, yordu. Bir nıaga/a>a «irdiın >c dünyada derin bir alâka ile Çekoslovakyada kendiınc bir >ağmurluk alılıın. beklenmekte olan nutkunu hududda herhangi bir Danimarkanın nufusu kadar, tahşidaı dalıi yapılnıamışiır. Sonra ılu, 'istc /cnj;iıı »lınuk bıı° irad eimiştir. yani üç buçuk milyon Alman Bu yalanlan uyduran dedinı kendi kcııdiınc." ^^^^^HH^H^^^^^^^^^^^^^m^^^^^^^^^m^g^^^^^^^^^^^^m HIZLI GAZETECLVECDETŞKİV BİZDEN VE ONLARDAN 3 Tem Sanat Galerisı, dun başlayan ve 12 ekim tarihine kadar sürecek olan "Bızden ve Onlardan 3" ismiyle bir özgün baskı sergisi açtı Her sergi sezonunu çeşitli dünya ülkelerinden sanatçılann katıldığı bir özgun baskı sergistyle açmayı gelenek halıne getıren Tem Sanat Galerisı, bu kez de uluslararası une sahıp sanatçıların, "seçme" çalışmalarından oluşan bir sergı sunuyor. Cesar, Arman, Akı Kuroda, Drnitrienko, Adamı, Aechinski, Steinberg, Calder. nartung ve Karel Appel gibi dünya sanatmm önde gelen sanatçılarının çalışmaları ulkemızde ilk kez sergilenıyor. Seçki özelüğırn taşıyan sergide 35 ı 14 ülkeye ait yabartcı, 19'u se Türk oimak üzere 54 sanatçtnın gravür, serıgrafi, iıtografî türünde yüzü aşkın orijinal yapıtı yer alıyor. Yanda sergiye katılan Fransa sanatçı Pıerre Dmitrienko'nun "Ötelerın Adamı" adlı litografısi görülüyor. MÜZİKÇİ ŞERİFMUHirriN TARGAN Hitler'in mühinı nıttku CostaGavras'ın yenifılmi "Aldatılmış" ABD'de ırkçılık üstüne Sıradan ırkçılık daha tehlikeli Kiiltür Servisi CostaGavras, Türk sinemaseverlerin yabancısı değil. Efsanevi Henri Langlois'dan sonra Fransız Sinematekinin yöneticiliğini de yapan CostaGavras, 1973 askeri darbesinin ilk günlerinde Şili'nin başkenti Santiago'da kaçınlan bir Amerikalının öykusünü anlattığı "Kayıp" adlı filmiyle, Cannes'da "Yol"un yönetmeni Yılmaz Güney'le Altın Palmiye'yi paylaşmıştı. "Kayıp"ın yanı sıra, Yunanlı yazar Vassili Vassilikos'un aynı adlı romanından uyarladığı "Ölumsuz", Uıuguay'ın "sıcak" günlerinde geçen "Sıkıyönetim", Slalin döneminde Çekoslovak dipîomaı Arthur London'un başına gelenleri konu alan " h i r a f gibi yapıtlanyla gunümuz politik sinemasına damgasını vuran CostaGavras, son filmini ABD'de gerçekleştiıdi. CostaGavras'ın yeni filmi "Aldatılmış", ABD'nin orta yorelerinde ırkçılığı ele alıyor. Başrollerini son yılların gozde oyuncuları Debra Winger'la Tom Berenger'in paylaştıklan filmin kadın kahramanı, bir FB1 ajanı. "Aldatılmış", Yunan asıllı yonetmenin tumuyle Amerikalıları konu alan \e tumüyle Kuzey Amerika'da geçen ilk filmi. Filmin çekimlerinden bir yıl önce ABD'ye gelerek yerinde gozlemlerde bulunan, Amerikalıları yakından tanımaya çalışan CoslaGavras, "Benim için bir tur keşif oldu" diyor. "Kendimi değişik bir gezegende sandım. Ama yavaş >a>aş da olsa, sonunda kendi gezegenimude olduğumu kavradım." CostaGavras'ın ABD'nin Ortabatı'sında yaşayan insanlara ilişkin izlenimi şovle: Kibar. çok çalışkan, ama dunyadan biraz habersiz insanlar. Ortabatı'daki çiftliklerden birinde oğle yemeği yerlerken, çifteiierden biri "Konuşmanız biraz tuhaf" demiş CostaGavras'a. Uzun yıllardır Fransa'da yaşayan unlü yonetmen de "Fransa'dan gelivorum" diye yanıtlamış. Adam sormuş: "Nerede Fransa?" 55 yıl once Yunanistan'da düııyaya gelen, daha sonra Paris'e gidip Sorbonne'da okuyan, sonunda Fransız uyruğuna geçen CostaGavras'ın gerçek adı Konslantinos Gavras. Peki, CostaGavras adı nereden geliyor? Bunun öykusünü kendisinden dinleyelim: "Yıl 1965. 'Yataklı Vagon Cinayetleri' adlı ilk filmimi yeni taraamlamıstım. Filmin afişlerini getirdiler. Bir de baktım, iki ad arasına tire koymuşlar. Belü ki bir yanlış anlama olmuş. Değiştirmelerini istedim. Ama yapımcı bunun kendisine 2 bin dolara patlayacağını söylcyerek reddetti. Arkadaşlarım da 'Bırak böyle kalsın' devince, adım CostaGavras oldu çıktı." CostaGavras'a göre, ABD'de gerçekleştirdiği ilk filminin amacı, ülkedeki örgütlü beyaz üstünluğunü ya da YeniNazi gruplannın ortaya çıkışını anlatmak değil. CostaGavras, ırkçı inançlara bağlanan dürust görünuşlü sıradan insanları anlatmayı yeğlcmiş. Çünkü, asıl tehlikenin, ırkçı grupların duşuncelerinin sıradan insanlar arasına sızması olduğu kanısında. "Üstelik" diyor, "ırkçılık yalnızca Amerika'nın sorunu da değil." Politik sinemaran simge adlarından biri olan CostaGavras, sinemanın ve butun sanatlann sorular sormasından yana, ama yanıtlar vermesine karşı. Gerçi, "Ölümsüz", "Kayıp", "Sıkıyöneüm", "hiraf" gibi filmlerin yönetmeninden bir politik film daha. CostaGavras ABD'de çektiği ilk fılmi olan "Aldatılmış"ta, ırkçı düşüncelerin etkisindeki sıradan insanları anlatıyor. 'ALDATILMIŞ' CostaGavras ın yeni lılmı •Aldatılmış ta başroılerı, Amcrıkan sınemasının yeni gozdelerınden Debıa VVınger ve Tom Beıenger payla sıyorlar Wınger fılmoe gızlı bir FBI aıanmı canlandırıyor Berengcr d? kadır, aıanın, hakkında soruşturma yapaıken âşık olduğu bir auanı> oynuyoı KREM PERTEV
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle