Katalog

'3 EYLÜL 1988 **** CUMHURİYET/11 C l l d l p C I ^ U n e i i n e R I C ^ V a k f l t a r a f ı n d a n donanımı yapılan Etfal Hastanesı personeli kreşi, Semra Ûzal tarafından açıldı. 14 odalı kreşin donanımı 50 mılyon liraya mal oldu. 100 çocuk kapasitesi ve 06 yaş çocuklara açık olacak olan kreşin hastane bodrumundaki yen daha önce hastane vakfı tarafından onanlmıştı. Törene. Bulent Akarcalı, Valı Cahit Bayar adına eşi ve Mehmet Emin Sungur katıldı. Etfal nprcnnplinp krpç T u r K Kadınını ç lstanbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal'ın kalp ameliyatını yapan Amerikalı Dr. Michael Debakey, başbakanın sağlığıyla ilgili olarak "Son gördiiğiimde 5 ayn yerde 15 konuşma yapmış olduğu halde çok iyiydi. Bu çalışmalan O'nun için bir stres testi olarak kabul edebiliriz" dedi. Haifav»i Medical Tourism tarafından Yeşilyurt'ta kurulan tbni Sina Tıp Merkezi'nin yapımında katkılan olan Bakırköy Belediyesi'ni ziyaret eden Dr. Debake>r, amaçlannın benzeri tıp merkezlerini de açmak olduğunu söyledi. Tıp merkezinin idaresini üstlenecek Multicare ile imzalanan anlaşmanın orijinali BelediBaşkanı Naci Eksi'ye verildi. . Debakey: OzaPın sağlık durumuiyi 1 M HAPPY BIRTHOAY Pf?ES Hediye bilete 250 milyon ANKARA (AA) MiUi Piyango'nun 9 eylül çekilişinde 500 milyonluk buyük ikramiyeyi, arkadaşının armağan ettiği yarım biletle, Polatlı oto radyatorcüsu Muammer Kaya kazandı. İzmir Kultüıpark'ta dolaşırken arkadaşı Şiikriı Toplu'nun gezgin satıcıdan alıp kendisine armağan ettiği biletle 250 milyon lira kazanan talihli oto radyatorcüsu. 6 çocuğu olduğunu, kazandığı «arayla ilk yapacağı işin ev almak olacağını söyledi. Mike Tyson Moskova'da Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Mike Tyson bir televizyon serisinin çekimi için SŞCB'ye gitti. Ünlü Kızıl Meydan'da karısı Robin Givens ile poz veren Tyson 'un rol aldığı dizinin çekimleri sabah erken saatlerde yapılıyor. (Fotoğraf: REUTER) Marcos'un doğumgünü %%££ HABERLERİN DEVAMI cos'un doğumgünü taraftarlannca kuttandı. Ûnceki gün Marcos'un 71. doğumgünü kutlamalan iein dev kek meydana getirildi. Kızı Gül'ün, gazeteleri okurken kazanan numarayı rastlantı sonucu gördüğünü söyleyen Kaya, gece sevinçten uyuyamadığını belirtti. T a m ü GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) defe adım adım yürümenin planlaması mı söz konusudur? Yabancı kökenli bir destek var mıdır? Türkiye'nin çağdaşlaşmasında ve kalkmmasında Milli Eğitim yatınmları temel olduğuna göre okul yatırımlarından vazgeçerek mi "çağ atladık?.." Sorular soruları izleyebilir elbet... Kuşkusuz cami yaptırmak yurttaşın inanç özgürlüğünde yerini bulan bir eylemdir. Ama cami yaptırmak salı inanç özgürlüğüyle mi bağıntılıdır? Yoksa cami seferberliğinin arkasında örgütlü ve çok boyutlu bir ticaret eylemi mi bulunmaktadır? Ne olursa olsun gerçekler düşündürücüdür ve bir sorgulamaConvention Center salonlarmı ya gereksinim vardır, özeleştiriyi adeta bir borsa görünumüne çegundeme getirmektedir. Çünkü viren bu görüşmelerde proje baibadet her yerde yapılabilir, na zında Avnıpah fırmalann yüzde •naz her yerde kılınabilir; ama 21.5'i turizm, yüzde 17.4'ü makieğitim için kesinlikle okul bina ne sanayii, yüzde 9.3'ü madencisına, ders sırusına, aracına, ge lik, yüzde 14.5'i elektronik sanarecine, tebeşirine, tahtasına, la yii, yüzde 6.4'ü kimya sanayii ve boratuvanna gereksinim vardır. yüzde 5.7'si tanm ve gıda alanlaOkumayan uluslar geri kalırlar, nnda Türk firmalanyla işbirliği ve çağa ayak uyduramazlar; yeni ortak yatırım olanaklarını araştıyetişen kuşaklar kötii koşullar rıyor. da eğitim gördükçe yarınlarımız Türk firmalan ile ortak yatınm karanlıklaşır. amacıyla masaya oturan AvrupaOlayın bir başka yanı da te lı firmalann ülkelere göre dağılılevizyonda Cumhurbaşkanı Sa mında ise proje bazında yüzde yın Evren'in başını çektiği, 19'la Fransız firmalan birinci sı"Kendi okulunu kendin yap" rada yer aldı. Sıralamada, öteki kampanyasınm yetersizliğini ülke firmalannın payı da şöyle: vurgulamaktadır. Bunun gibi iyi Federal Almanya yüzde 18.4, ttalniyetli kampanyalar çoğu za ya ve Ingiltere yüzde 14.4, Belçiman gösteriş ve propaganda ba ka yüzde 10.9, lspanya yüzde 6.3, kımından çarpıcı sayılsa da Portekiz yüzde 5.2, Yunanistan amaca ulaşmakta eksik kalırlar. yüzde 6.3, Hollanda yüzde 2.3, Eğitimde devlet, sorumunu ve Danimarka yüzde 1.7 ve Irlanda görevini bilmeli ve üstlenmelidir. yüzde 1.1. Başbakan Turgut özal, 3 gün Eğitim ve öğretimde özel sektörcülük Batıda bile yürümüyor; sürecek olan tş Haftası'nı acarken çünkti kâr amacma dönük ol yaptığı konuşmada, Avrupalı işamayan özel girişimcilik yaya ka damlanna, referandumun sonucu ne olursa olsun, ANAP iktidarılır. nın 1987 seçiminde aldığı 5 yıllık İstanbul, bütün Türkiye'nin yetkiyi sonuna kadar kullanacasorununu sayısal çarpıalığı için ğım dile getirerek güvence verdi. de sergiliyor. Okuldan yana özal, Avrupalı işadamlanna, yoksul, camiden yana zengin bir hükümetinin idediği ekonomik istoplum çağdaşlaşamaz. tnanç özgürlüğü demokrasinin gereği tikrar programıyla, 1980 öncesinde h « 10 yılda bir tekrarlanan ve dir; ama doğru dürüst okuma askeri müdahaleyle sona eren yan ulus ne öteki dünyayı, ne olaylar zincirini, kronik ödemeler bugünkü dünyada layık olduğu dengesi darboğazını aşarak kırsaygtnlığı kazanabilir, ne de dıklan görüşünü savundu. özal'mutluluğa erişebilir. ın bu sözleri, Avrupalı işadamla• • * n tarafından, "Ben iktidarda olur (Baştarafı I1.CSayfada) fRattarnfı aAıfl Haftasf nın açılış konuşmasını yapan Başbakaıı Turgut Özal da Avrupalı işadamlanna, 25 Eylül'de yapılacak referandumun, sonuç ne olursa olsun, ANAP iktidannı değiştirmeyeceği konusunda güvence verdi. Ankara Antlaşması'ndan bu yana Türkiye ile Topluluk arasında gerçekleştirilen en geniş kapsamlı toplantı olarak nitelendirilen lş Haftası'na, Avrupa'dan 176, Türkiye'den de 253 fırma katılıyor. Toplantıyı dUzenleyen AT Komisyonu ve Türk hükümetinin ortakJasa belirlediği, turizm, madencilik, makine sanayii, elektronik sanayii, kimya sanayii ile tanm ve gıda sanayii alanlannda gruplaşan yerli ve yabancı firmalar, haftarun düzenlediği Hilton Oteli Convention Center salonlannda, 176 ayn masada bini aşkın görüşme yaoıyorlar. y e l i k i^n u m u t Avrupa ile ortak silah han, Türkiye'nin Stinger, Maverich ve Sidewinder füzeleri, akıllı mermi adı verilen 155 milhnetrelik top mermisi ile 2000 yıhnın nakliye uçağı olacak C130 ve C160 projelerine katılarak aktif rol oynayacağmı bildirdi. Marsilya yakınlanndaki Salon De Provence köyündeki bir manastırda 1011 e>Iül günlerinde yapılan toplanülara katılan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, dün de Paris'te Fransa Savunma Bakanı JeanPear Cheveneraent ile ikili göruşme yaptı. Vuralhan, 1,5 saat süren görüşmeden sonra basın toplantısı düzenleyerek, Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avrupa Savunma Ortak Pazan'nın kurulmakta olduğunu belirten Vuralhan, Türkiye'nin artık silah pazarında alıcı değil, satıcı ülke durumuna gelmekte olduğunu söyledi. Amaçlannın, üretim, tedarik veya modernizasyon ve bakım projelerinden birinin merkezinin Türkive"de kurulması olduğunu bildiren Vuralhan, bu konuda kesin kararın 9 kasımda Lüksemburg'ta yapılacak toplantıda alınacağını bildirdi. Türkiye'nin uçak, (Baştarafı I. Sayfada) Horznm bugün Türkiye'de CENEVRE (Cumhuri>et) Isviçre'de tutuklanan Kemal Horzum'un bugün Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. Emlak Kredi Bankası'na 80 milyon dolarlık borcu için aranan Horzum, geçen ay tsviçre'de tutuklanmıştı. Hozrum'un îsviçre makamlarına, "Türkiye'ye dönmek istedigini" bildirmesi üzerine, işlemler dün tamamlandı ve Hozrum'un bugün Türkiye'ye gönderilmesi kararlaştınldı. Suçluların iadesi hakkındaki sözleşmeye göre, Kemal Horzum, ancak iadeye konu olan dava nedeniyle yargılanabilecek. tank ve savaş gemisi modernizasyonu konusunda büyük tecrübe sahibi olduğunu belirten Vuralhan, coğrafi konumuz açısmdan da bu yönde bir projenin merkezinin Türkiye olmasının kuvvetli bir ihtimal olduğunu söyledi. Marsilya yakınındaki toplantılar sırasında lngiltere, Federal Almanya, Ualya, lspanya savunma bakanlan ve Yunanistan Savunma Bakan Yardımcısı Zahiridis ile ikili görüşmeler yaptığını açıklayan Vuralhan, toplantı>a katılan Norveç ve Türkiye dışındakilerin tamamının AT üyesi olduğunu hatırlattı. Fransa Savunma Bakanı Chevenement ile kahvaltıda görüştüğünü bildiren Bakan Vuralhan, görüşmede Fransız firmalannın Türkiye'nin açtığı 2 milyar dolarhk helikopter, hafif nakliye uçağı ve radar ihalelerine verdikleri teklifler üzerinde durduklarını, Türkiye'nin AT'ye üyeliği konusu ile lranIrak savaşı sonrası Ortadoğu'daki siyasi dengeler konusunda görüş alışverişinde bulunduklannı söyledi. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın "Avrnpa Savunma Ortak Pazan" olarak nitelediği IEPG, Batı Avrupa ülkeleri arasında savunma sanayii yatırımları, teşkilat ve silahlanma konularında uyum sağlamayı amaçlıyor. ! M l l l İ " sam, askeri müdahalede olmaz" biçimde algılandı. özal, konuşmasında Avrupalı işadamlanna, sık sık, AT ile Türkiye arasındaki ilişkide özel sektörün öncülük görevini yapabileceği mesajını da verdi. Özel sektörün, toplumlann en dinamik kesimleri olduğunu, "Tarihin küflü sayfalanndan çıkan önyargılan bulunraadıgını" ifade eden Özal, "Avnıpa entegrasyonunu gercekleştirmek herkesten ve her grnptan önce sizin tarihi misyonunnzdur" dedi. Özal, Claude Cheysson ile birlikte düzenlediği ve çok sayıda yabancı gazetecinin katıldığı basın toplantısında, enflasyon konusundaki bir soruyu yanıtlarken bazı AT ulkelerinde zaman zaman enflasyonun yüzde 20'ye kadar çıktığını ve oranlann farklı olduğunu, ancak Türkiye'de 1922'de enflasyonu yüzde 20'nin altına çekmeyi hedeflediklerini bildirdi. Buna karşıhk, Claude Cheysson, aynı soruya şu yanıtı verdi: "Enflasyonun aşagrya çeldlmesi uzun bir zaman alır, ama Topluluk üyesi ülkeler arasında büyük farklılık olursa, sabit tuttuğurauz para sistemimiz sarsılır." Claude Cheysson, Topluluğa üye olacak ülkelerin, Ortak Pazar'ın kuruculanmn koyduğu kuraliara uymak zorunda olduklannı hatırlattı ve "Her yeni gelen, kulübün kurallanna uymak zonındadır. Türkiye'nin AT ile evliligi uzun zaman alacaktır" dedi. Dün başlayan lş Haftası'nda, AT yetkilileri ile TUrk yetkililer arasındaki en önemli görüş ayrılığımn gümrük tarifeleri olduğu ortaya çıktı. AT Komisyonu Türkiye Masası Sorumlusu Jean Joseph Schwed, dün sabah açılıştan önce DPTAT llişkileri Başkanı Bilge Cankorel'le düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin gümrük indirimleri ile ilgili taahhüdünü yerine getinnediğini belirtti ve hükumetin bir yandan gümrük vergilerini indirirken diğer yandan fonlar yoluyla yeni vergiler koyduğunu söyledi. Başbakan özal ise basın toplantısında, bu konuda şu görüşü dile getirdi: "Söz konusu edilen Toplu Konut Foııu'nun kaldınlması değil, ilhal mallardan alınan fonlann kaldınlmasıdır. Bu fonlann kaldınlması, Toplu Konut Fonu gelirlerinde önemli bir azalmaya yol açmaz." Turgut özal, gazeteci Mehmet Ali Birand'ın yayımlanan bir röportajı yüzünden yargılanmasımn demokrasi ve insan hakları ile nasıl bağdaştığını soran bir yabahcı gazeteciye "Evet doğrndur. Ama aynı Birand haten TRTde 32. Gün adlı begenilen bir siyasi programı da yapıyor" yamtını verdi. Vuralhan olayında üç yeni belge ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlıği'nın 1983 yılında Bakanlığa zırhlı araç ve gereç satan Schuca şirketi hakkında yaptığı gizli soruşturmada, Schuca ile Federal Almanya ve Türkiye'de kurulan Titaş şirketi ile Bakanlığa kırtasiye malzemesi satan Metrecon şirketlerinin "paravan şirketler" olarak kullanıldıkları izlenimi edinildiği ortaya çıktı. Bakan adına Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Hikmet Özkan'ın Bonn Büyukelçiliğine gönderdiği 17 Haziran 1983 tarihli "çok gizli" kayıtlı yanda, bu şirketlerin "Bakanlıkla olan ilişkilerinde birbirlerini paravan olarak kullandıklan intibaı hasıl olduğu" belirtildi. derdikleri 25.7.1988 tarihli yazılı ifadede "Schütte ve Thienen'in hiçbir Türk vatandaşı veya bunlann ailesi efradı mensuplan veya bir başka Türk firması ile ortak veya iştirakçi" olmadıkları ileri sürülüyor. ' GOZLEM UGUR MUMCU Schütte ve Thienen'in Titaş adlı şirkete 1982 yılında sermaye arttırımı sırasında ortak oldukları, bu ortaklıktan, 1988 yılı ağustos ayında Titaş Genel Kurulu kararı ile atıldıkları biliniyor. Zırhlı araç ve gereç alımları sırasında Dışişleri Bakanlığı Komprotörlük Dairesi Başkan Yardımcısı, daha sonra da Idari ve Mali Daire başkaru olan Vuralhan da 1982 yılında Titaş şirketine katıldı. Vuralhan bir süre sonra şirketten ayrılBonn fiüyükelçisi Oktay lşcen, dı. Vuralhan'ın eşi de kısa bir süre 18.7.1983 günü Dışişleri Bakan Titaş şirketinde çalıştı. lığı'na gönderdiği yazıda da "ŞirMilli Savunma Bakanı Ercan ket yetkilileriyle görüşme yapılması ve anlaşmalann intacı ise Vuralhan'ın gazetemiz aleyhiue münhasıran Ankara'da Bakanlı Ankara Yenimahalle 4. Asliye ğımızca yürütülmüş, bu konuda Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 150 Büyükeçüigimizce herhangi bir ta milyon Iiralık tazminat davası nevassutta bulunulmamıştır" denil deniyle Dışişleri Bakanlığınca mahkemeye gönderilen 17 Hazidiği anlaşıldı. ran 1983 gün ve 2791 sayılı yazıSchuca şirketi ortakları Reiner da Müsteşar Yardımcısı Hikmet Schütte ve Heinrich Thienen'in Özkan'ın Bonn Büyukelçiliğine 1983 yılında yapılan gizli soruş yazdığı yazıda şu uyan yer ahyor: "Yukanda arz edilen bilgilerin turma nedeniyle Bakanlığa goıı'.*4tic« cl*rak açık^a tftbar.? < ^tir.^âk i s t « r i ? )ci, S H C C ÖA O*bH Ces«n»cX»ft *AT S ı c h t r h € i t r b e r a t u n g ş i r k e t i «Cidürîeri Bay S c h j t t * v* Ba% ienen'in ortak oldudy h*rhangı b i r Vurulu^a */t*ya j i ' «ce# hiç bir Türk vatamlaşı veya bur.ların a i l e s i *fradı v. ^ supları veya bir bftflca Türk fınnası. ortak veya ı ş t J ' ' j | kçi öuruında d«3İidır. Yukarıda bahsı çeçtr. baÇlsriî ca taraıren ortadan kalVnı? âuruntd* oi ıp, sus Vr.r.vsu şA^^a 'arın, esasen rürViycry* avdet e t i i i ç oîduVîarı d* qt/ M jrdft bulunducuîursft/ O ı ş i f t e r l BaVunî^^i'^a y*z * a s edÜ4Q •ÎV3İ ç«pin t u u s t n " bî ortafia., Vaîksıj c l = .^T ,£ ka'jaat 1 r 3 bulündu^j tr we BU»U s a y g i î a r ı m z i a arz yukar:ât* v i ı l a h a t i n r*X eU rri7 t a r j f ı f f i s c a b i l i n t n haVlkate «ygun ota v t r ' j d i Ş İ n i ta>Ğiit « d e r ı z . t r za R*ircr Sch^ttw î w z a Keirrjch îhianenj '.etıct U ı b * r i U , SCRtCO. HTAS .e METSACİ» $»rk»t1erl»1n »»Unli »la oîan ı'ıskılcf.nde b ı r t m î e r î n i p*rs.jr oUrak ltun«odikl»ri lr,t<Ul / >%• tulirdt ort*y« cikic«i t»b}t ile ^: 1a ncvcut iii^İLİlvrlrtn yt\K .•.iî «•rılttnaeıİKi tmr.\fizn jruk» »oe' ' i l e Jrâ<unl«>«k •*crucu»*»4'! SAfc»H «ılNA Bijtr u r ı f t n , ^ « ^ HitaKt 0Z«W Mtteıır iti'HCİet ııı " kn>ı»k AT Komisyonu Akdeniz bölgesi sorumlusu Claude Cheysson'un, dün başlayan lş Haftası'nda, "Topluluğun, Türkiye'ye ihtiyacı vardır" yolundaki sözleri ise gözlemdler tarafından bugüne kadar katı tutum izleyen Cheysson'un yumuşamaya başladığı şeklinde yorumlandı. Hatta bir gazeteci, basm toplantısında Claude Cheysson'a, "Komisyon'daki görevinizden aynlınca, Türk hükümetine AT konusunda dantşman mı olacaksınız" yolunda bir soru yöneltince, salonda gülüşmelere yol açtı. Tabii ki Cheysson bu soruya yanıt vermedi. f i ı i k i eürrallk »n)«ml«rl Scbocs &fW T* Itırtftsîye ifattyiçlkrl i{ic 4ı McirttCfra firkrtUritıin t«»klti, yttkı":ıl«rijU |brü|«« j t p l l M » l l r u intacı :»<• cir.b«»ırao AEk*r>'4« R»k»nU|ı«n< bs lıott«4ft SâyukelçıliŞİBİZcc fitr b*B£i bir tava**» fiyttttB bilgl sıhibi =:e.;ştor. B doromdl I I I I I D » «Sz kosttan fira*]ard«9 ^irismia fu Ttva bo kOB»4« tereib «4 a«si fibi hert«n £l bir tvlki» »»ys T»v>ijtci« VolsaaEait « 1 » Ossta Ösanr'ua Bafuiırlçiltkt»ki rc&ai ffir** r« S«yfllfirl»2a Bankalara (Baştarafı 1. Sayfada) BELGELER llişkileri açıklıyor. Kıbms'ta geriye sayma yısında yayımlanacak özel demecinden. Benzeri sözleri Türkiye bakımından KKTC Başkanı Rauf Denktaş'ın ağzından duymak zor. Kendisi ile görüşmemizde kotumser olmadığını, Ankara'nın bu perşembe günü başlayacak toplumlararası görüşmelerdeki iyimserliğine kötumser bakmadığını belirtmekle yetiniyor. Denktaş, Ankara'nın Kıbrıs davasına yeterince sıcak yaklaşmadığı olasılığını düşunmek bile istemediği izlenimi veriyor. Hatta bu konuda Türkiye'den bir meslektaşımızın, Özal hükümetinin tutumundan tedirgin olduğu konusundaki yazısına fena halde içerlediğini belirtiyor. Her ihtimale karşı.. ve üstüne basarak vurguluyor: "Ne kötümserim ne de tedirgin." Ama Vasiliu gibi de ulkesinin anavatanla son 30 yılın en altın dönemini yaşadığı turünden bir söz de etmiyor. Üç yıllık bir kopukluktan sonra bu perşembe günü Kıbrıs'ta Türk ve Rum taraflar bir araya yeniden gelirken, pas tutan kilidi acacak anahtara iki taraf da farklı gözle bakıyor. Vasiliu için anah(Baştarafı 1. Sayfada) Cehennem topu Öte yandan, Türkiye'nin kendi başına yürüttüğü savunma sanayii projelerine de yenileri ekleniyor. MKEK Genel Müdürü Mustafa Taşaıı, "cehennem topu" adı verilen, "çok namlulu topçu roketi"nin önümüzdeki aylarda Türkiye'de üretilmeye başlanacağını söyledi. Projenin Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresi tarafından onaylanmasından sonra üretim için Arnerikan LTV, Türk ENKA ve MKEK'nin ortak bir şirket kuracağını ve üretime başlayacağını belirten Taşan, silahın parçalannın ayn ayn yerlerde üretilip bir yerde birleştirileceğini söyledi. Merkez Bankası'nın son kararlarını yorumlayan bankacılar, amacın iç borçlanmanın faizini duşurmek ve suresini uzatmak olduğunu, bu arada paranın maliyetinin duşmesi nedeniyle kredi faiz oranlarında 23 puanlık bir indirim beklenebileceğini söylediler. Bankacılar, munzam karşıhk oranının duşırrülmesinin nedenini, iç borçlanmada 1 yıllık yüzde 6070 gibi faiz oranları yerine, üç yıllık bir süreyi kapsamasının amaçlanması olarak açıkladılar. Bankacılar aynca vadesiz mevduat faizinin yuzde 10'a düşürülmesi ile birlikte, son kararlann kredi faiz oranlarımn düşmesine neden olurken, döviz fiyatlarında aşırı bir artışa yol açabileceğini vurguladılar. Bankacılara göre, kredi faiz oranlanndaki olası indirimin başını kamu bankaları çekecek ve ozel bankalar da kamu bankalarını takip edecek. Yeni mevduat munzam karşıhk oranı 30 eylul, üsponibilite oranı 7 ekim, disponibilitenin hesaplanmasındaki değişiklik uygulaması da 23 Eylül 1988'den itibaren geçerli olacak. tar, Turk askerinin adadan çekilmesi. Denktaş için ise Türkiye'nin (yani askerinin) garantisinin tamnması. Anahtarın kilide sokulup çevrilmesi için once bunda anlaşmak gerekiyor. Daha doğrusu, bunların masaya ilk ağızda sürulmemesi gerekiyor. Rum ve Türk kesiminde pazar günü çıkan gazetelerin başlıklanna göz atmak, yetkililerin söylediklerine kulak kabartmak, perşembe günkü görüşmeler için fazla iyimser olma olanağı tanımıyor. Önce Rumlar, masaya oturmak için saatlerin sayıldığı bir sürece girilmişken, Bağlantısız Ülkeler Konferansı'ndan çıkarttıklan bir kararla görüşmeleri etkilemeye yöneldiler. Rum kesiminde yapılan Bağlantısızlar Dışişleri Bakanlan Konferansı'nda çıkan karar, adeta Rumlar tarafından yazılıp piyasaya sürülmüş gibi. Oysa daha iki hafta kadar once 24 ağustosta Cenevre'de aynı Vasiliu, Denktaş'la toplumlararası görüşmelere gölge düşürecek herhangi bir eylemden uzak durma sözü vermişti. Görüşmeler öncesinde yine de doğnıluk derecelerinin saptanması büyük önem arz etmektedir. Zira, Titaş şirketi hissedan göninen (Baştarafı 1. Sayfada) Reiner Schütte, Schuca GMBH Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Sayın Hikmet Özkan'm 17 Haadına dış temsüciliklerimizin fiziki ziran 1983 günü Bonn Büyükelçıliği'ne gönderdiği gizli yazıda güvenlik önlemlerini almayı taahşu uyarı yapılmaktadır, okuyalım: hüt eylemiştir. Bakanlıkla olan Schuca, Titaş ve Metrecon şirketlerinin bakanlıkla olan ilişilişkilerinde vardımcısı olarak takkilerinde birbirlerini paravan olarak kullandıklan intibaı hastl o/üim ettiği Heinrich Thienen ise maktadır. Bu intibaın gerceklere uyması halinde ortaya çıkacak aynı zamanda dış temsilcilikleritablo ile bu tablonun yaratacagı sakıncalar takdir buyurulacakmize tek merkezden kırtasiye maltır.. zemesi sağlayan Metrecon şirkeBu gizli soruşturma sonucu yazılan yazıda, şu saptamalar tinin elemanı ve hatta yöneticisi yapılmaktadır: durumunda görunmektedir. 1 Dış temsilciliklerimizin fiziki önlemlerini alan Schuca ŞirAynca Osman Öznur'un yöneketi ortağı Reiner Schütte, Titaş Şirketi'nin de ortaklarındandır tim kurulu başkanlıgını yaptığı 2 Schütte'mn yardımcısı Heinrich Thienen, dış temsilcilikledernekte H. Thienen'in veznedarrimize tek merkezden kırtasiye malzemesi sağlayan Metrecon lık görevini yüriitmesi, Osman Şirketi'nin yöneticisidir. Öznar'un oglu ve eniştesinin de 3 Schuca Şirketi ile aynı adreste "IntegratıoReintegration H. Thienen ve R. Schütte ile birCurottorium" adlı derneğin yönetim kurulu başkanı, Bonn Bülikte Titaş şirketinin hissedan oluyükelçiliğimiz kançilarya memuru Osman öznur'dur. Schuca Şirşu calibi dikkattir. keti ortağı ve yöneticisi Thienen, bu derneğin veznedarıdır. Netice itibanyla, Schuca, Titaş Sunacağımız ikinci belge, Bonn Büyükelçisı Oktay işcenr\n ve Metrecon şirketlerinin Bakanbakanlığa verdiği yanıttır. Sayın işcenrın 18.7.1983 tarihınde balıkla olan ilişkilerinde birbirlerikanlığa gönderdiği gizli yazıda, Osman öznur'un şu ifadesine ni paravan olarak kullandıklan yer verilmiştir: intibaı hasıl olmaktadır. Bu inti Gerek ImportExport Titaş gerek Metrecon, Schuca baın gerceklere uyması halinde orGMBH'nin uzantılandır. Schuca ana şirket durumundadır. Schutaya çıkacak tablo ile bu tablonun yaratacagı sakıncalar takdir buyu ca'ya hâkim olan Reiner Schütte ve Heinrich Thienen, aynı zarulacaktır.." manta Titaş ve Metrecon'un da sahibi durumundadıriar. Titaş ve Metrecon, DüsseldorTta 13 Benrather Schlosslea 10 adresinde Bu soruşturma ve yazjştnalara kain Schuca'ya ait 3 katlı binanın muhtelifbötümlerinde faaliyetkarşın 1982 yılında Schuca şirkete bulunmaktadıriar. Türk Vakfı'na da aynı binada oda verilmişti ile kurulan ilişkiler, 1985 yılına tir. kadar sürdu. Bakanlık adına bu uyanyı yapan Müsteşar YardımBüyükelçi İşcen, Schuca ve Metrecon şirketleri ile ilişkilerin cısı Büyükelçi Hikmet Özkan, Bonn Büyükelçiliği kanalı ile değil, bakanlıkça yürütüldüğünü Schuca Şirketi aracılığı ile " H . belirterek şunları yazıyor: Und S. Fahrzeugbah" şirketinden ..Diğer taraftan, fiziki güvenlik önlemleri konusunda Schu1983 yılında alınan zırhlı araç ko ca GMBH ve kırtasiye ihtiyaçları için de Metrecon şirketlerinin misyonunda başkanlık yaptı. Kotespitı, yetkililer ile gö'rüşme yapılmış ve anlaşmalann intacı ise misyonda o tarihte Komprotörlük münhasıran Ankara'da bakanlığımızca yürütülmüş, bu konuda Dairesi Başkanı Metin Mekik ile büyükelçiliğimiz bir tavassutta bulunmamıştır... yardımcısı Ercan Vuralhan da .Uçüncü belgemiz, Schuca Şirketi ortakları Reiner Schütte bulundu. ve Heinrich Thienen'in 27.6.1983 günü Dışişleri Bakanlığı'na suŞirket ile ilişkiler, 1985 yılına nulmak üzere yaptığı açıklamalarıdır. kadar sürdü. CumhurbaşkanlığıSchütte ve Thienen, şunları yazıyorlar: na 1985 yılında yine bu Schuca Netice olarak açıkça tebarüz ettirmek isteriz ki Schuca şirketinden zırhlı araç alındı. GMBHGesellschaft Für Sicherhe Itsberatung Şirketi müdürieri Bay Schütte ve Bay Thienen'in ortak olduğu herhangi bir kuruluşa veya şirkete, hiçbir Türk vatandaşı veya bunlann aile etradı mensuplan veya başka bir Türk firması ortak ve iştirakçi değildir. Eldeki bilgi ve belgeler ile şu değerlendirmeyi yapmak yararlı olur: 1 Bonn Büyükelçiliğimizin eski kançılarya memuru Osman Öznur'un oğlu Ibrahim ve eşi Urfiye Oznur ve yeğeni Muzaffer ANKARA (Cumhuriyet BuıoAtaman'm da ortakları arasında bulundukları "öztur Turizm Işsu) Vuralhan olayında adı geletmecilik Ticaret AŞ" 1979 yılında kuruluyor Bu şirket, bugün çen firmalar şunlar: Antalya'da Sidelya Tatil Köyü'nü işletiyor. Schuca: Dışişleri Bakanlığı'na zırhlı araç ve gereç satan Alman 2 Osman Öznur'un, Türkiye dönüşünde bir süre Dışişleri Başirketi. Kurucu ortakları Dr. Rekanhğı İdari ve Mali Daire Başkanı Ercan Vuralhan'm Ankara iner Schütte ve Heinrich Thienen. Hoşdere Caddesi 80/2 numaralı katında kiracı olarak oturduŞirket, 1982 yılında Düsseldorf ğu saptanıyor. ta kuruldu. 1985 yılında, Dışişle3 "Titaş" adlı şirket, aralarında, Osman öznur'un oğlu ibrari Bakanlığı'na zırhlı araç ve ge him Öznur, yeğenleri Muzaffer ve Ertan Ataman'm da bulundureç satışı bitince şirket bir başka ğu ortaklarca 1981 yılında kuruldu. Şirket, şu anda Antalya İnsına devredildi. cekum'da otel işletiyor. TİTAŞ: Kısa adı "TİTAŞ" 4 Schuca Şirketi ortakları, Schütte ve Thienen, 1982 yılında olarak bilinen Turizm Endüstrisi sermaye arttırımı sırasında şirkete ortak oluyorlar. Ercan Vuralve Tesisleri Ticaret ve Anonim Şirketi, 1981 yılında kuruldu. Şir han'm eşi Sayın Bengü Vuralhan, bir süre Titaş Şirketi'nde çalışıyor.. Vuralhan da bir süre sonra ortaklıktan çekiliyor.. Schütket kurucu ortakları arasında Bonn Büyükelçiliği kançılarya te ve Thienen de, Titaş'\n geçen ağustos ayında yapılan genel kurul toplantısı sonucunda ortaklıktan atılıyorlar. memuru Osman Öznur'un oğlu Bu belge ve bilgiler, Schuca ortaklarının "Hiçbir Türk ile orile yeğenleri de yer aldı. 1982 yıtaklığımız yoktur" anlamındaki açıklamalarını çürütmektedir. İki lında Schuca şirketi ortakları Alman, açıkça yalan söylemişlerdir. İki Almanın yalanlamaya Schütte ve Thienen ile Dışişleri Bakanhğı İdari ve Mali Işler Da çalıştıkları bu ilişkiler, ticaret sicili belgelerine dayanılarak kaire Başkanı Ercan Vuralhan şir nıtlanmıştır. kete ortak oldular. Vuralhan, bir 5 Schütte ve Thienen, Düsseldorf'ta "Dei Eule" adlı bir seks süre sonra şirketten ayrıldı. oteli de işletiyorlar. Dışişleri Bakanlığı'na "hademe" alınırken işletilen güvenlik TtTAŞ GMBH: Almanya'da Schuca şirketi ile aynı adreste ku soruşturmaları, nedense bu şirket için söz konusu olmuyor ve ruldu. Ortakları Dr. Schütte, Re seçkin diplomatlarımız ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın güvenliiner Thienen ve Osman Öznur'un ği, seks oteli işleten bu adamlara teslim edilmiştir. oğlu tbrahim Öznur ile Öznur'un 1982 yılında Schuca ile kurulan ilişkiler, bu gizli yazışmalara yeğeni avukat Muzaffer Ataman. karşın 1985 yılına kadar sürüyo. 1985 yılında, aynı şirketten Metrecon: Schuca şirketi sahip Cumhurbaşkanlığı'na da zırhlı araç alınıyor. lerince kurulan bir başka şirket. Vuralhan, bu alım komisyonlannın hepsinde de görev alıyor. Bu şirket, Dışişleri Bakanlığı'na Şimdi soruyoruz: tek elden kırtasiye malzemesi Dışişleri Bakanhğı, 17 Haziran 1983 tarihinde "Schuca, Tisattı. taş ve Metrecon şirketlerinin bakanlıkla olan ilişkilerinde birbirlerini paravan olarak kullandıklan"n\ saptadıktan sonra hangi cesaretle bu şirket ile ilişkileri sürdürmüş ve zırhlı araç ve gereçler bu şirketten satın ahnmıştır? Amerikan Safeguard Şirketi için Lefkoşa'da kötumser olmama ça VVashington Büyükelçiliğimiz hukuk danışmanınca yapılan uyan bası egemen. Güleryuzlu ve işadaniçın gözardı edildi? mı zihniyetli Vasiliu'nun, "MakaEvet, Sayın Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, bakanlıkça kururios'un çırağı" Kipriyanu'ya göre lan soruşturma komisyonu raporunun sonucu ile birlikte bu soyine de paslı kilide birlikte anah rulara ne zaman yanıt verecektir? Evet, ne zaman? tar sokulacak kişi olabileceği inancı var. Ancak Türk tarafı, Başbakan Özal'ın Pakistan Devlet Başkanı (Baştarafı 1. Sayfada) Tahtakale piyasasında dolar Ziya Ül Hak'ın cenazesinden do yukümlu oldukları döviz mun 1700 lira sınınna iyice yaklaştı. nüşte, "Ben Vasiliu'nun yerinde zam karşılıklarının cari kur üzeolsam sınırları açanm. Turklerle rinden Türk lirası olarak alınma ABD Dolan Tahtakale"de cumartesi gününe göre 12 lira değer kaRumlar gidip gelsinler, iş yapsın sı öngörüluyor. zanarak 1694 liraya çıktı. Döviz lar" turünden demeçler vermesinHazırlıkları sürdürülen planın lnterbank'ında da doların denge den ürküyorlar. Bu demeçler, kuru 3 lira artarak 1575 liraya Türklerin vazgeçemeyeceği "iki ana hatları şöyle: " 1 . Belirli bir tarih baz alına yükseldi. Merkez Bankası da dokesimlilik" tezine golge düşürürak bu tarihten itibaren banka ve ların bugün geçerli efektif satış yor. Çünkü Rumların üç temel öz aracı kurumlann kesin alımıııı kurunu 3.03 lira arttırarak 1582.77 gürlük diye tanımladrtdarı ve yaptıklan dövizin cari Türk lirası lira olarak açıkladı ve kur makaTürkleri kabule zorladıkları "do karşılığının yüzde yirmi beşi tu sı yüzde 7 ile 111.23 lira oldu. Vııralhan olayında şirketler Tırmanan dövîze laşım, yerleşim ve mülk edinme" tezine ortam hazırlıyor. Bir başka konu da Rum lideri Vasiliu'nun sık sık TRT'de boy göstermesi. Öyle ki, son 10 günde Vasiliu'nun toplam 23 dakika ekranda boy göstermesine karşıhk, Denktaş 9 dakika görünebildi. (TRT'deki dakika hesabını buradaki yerleşik Türkiyeli Türkler hesaplamışlar.) tarındaki para Merkez Bankası'na vatınlacak. 2. Döviz karşıhklan haftalık olarak vatınlacak ve döviz kurlarındaki artış Merkez Bankasına yatınlması gereken Türk Lirası karşıhk tutannı da sürekli olarak arttıracak. 3. Merkez Bankası gerekli gorduğü takdirde kurlardaki aşın artışlan önleyebilmek için piyasaya girerek doviz satışı yapacak." Tahtakale'de Federal Alman Markı 2 lira değer kazanarak 917 liraya, Îsviçre Frangı da 8 lira değer kazanarak 1078 liradan satıldı. Uluslararası borsalarda petrol ve tahıl fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak altın fiyatlan son 17 ayın en düşük düzeyine indi. Londra'da bir ara 416.50 dolara indikten sonra, günü 11.40 dolarlık bir kayıpla 418 dolardan kapadı.