18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EYLÜL 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 f< TAHRAN (AA) HumeynVden fetva Bağlantısızlar'dan çıkan karar, KKTC'de tepkiyarattı tran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni, satranç oynamanm ve müzik aletlerinin alınıp satılmasının Islam dinıne göre helal o/duğunu bildirdi. Humeyni, Kayhan Gazetesi'nde yer alan habere göre, satranç oynama ve müzik aletleri alınıp satılması konusunda kendisine yöneltilen iki soruya verdiği yazıh cevapta, "kumar amacı taşımadığı sürece satranç oynamakta" ve "helal amaçlar için kullanıldığı sürece müzik aletlerinin kullanılmasmda, alınıp satılmasında zarar olmadığı'' fetvasını verdi. Kıbrıs'ta hava gerginleşti Leon Troçki Rauf Denktaş'ın uyarılarına rağmen Rumlar, Rum Dışişleri Bakanı'nın başkan bu sonuçlar karşısındaki gorüşlehk etmesi sonucunun yaratılması, rini duyurduğu açıklandı. Bağlantısızlar Konferansı'ndan bundan Türk tarafında son derece olumDenktaş'ın konuyu bugün hüöncekilere oranla daha sert bir karar suz karşılandı. kümetle göriişeceği bildirildi. çıkarttılar. Denktaş, kararı görüşmek üzere Camillion çağrıldı Kıbns kararı de Cuellar'ın Kıbrıs temsilcisi Oscar KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Yugoslavya'nın dönem başkanCamillion'u makamına çağırdı. Denktaş, gerek Cenevre"de BM iığına seçildığı Bağlantısızlar konsert bir karar çıkması ve Bağlantısızlar Bakanlar Komitesi'ne Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovt^ nun başkanhk etmesi Kıbns'ta yumuşayan havayı tekrar gerginleştirdi. Denktaş, Bağlantısızlar dönem başkaniığına Kıbns Rum yönetiminin seçümesinin 15 eylül gorüşmelerini tehlikeye sokabileceğini belirtmişti. Dönem Başkanlığı'na Yugoslavya'nın seçilmesi ile bu bunalım atlatıldı. Ancak Bağlantısızlar Bakanlar Komitesi'ne Genel Sekreteri Perez de Cudlar'a, gerek Rum yönetimi lideri Vasiliu'ya, resmi olarak gerekse Kıbnstaki gelişmeler dolayısıyla açık beyanla ilgililere yönelttiği uyarıların sonuç vermediğinin göriilmesi üzerine, dün sabah BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Oscar Camillion'u makamına çağırdı. Denktaş'ın, Camillion ile Bağlantısızlar konferansının sonuçlannı göriiştüğü ve Türk tarafınm feransının sonuç bildirisi önceki sabah O3.OO'te biten son oturumda onaylandı. Sonuç bildirisinde Bağlantısızlar'ın Kıbns sorununda daha önce aldığı tüm kararlar teyit ediliyor. "Kıbns halkına tam destek ve dayamşma" gösterilen sonuç bildirisinde "Kıbns Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı, egemenliği, loprak bütunlüğii, birliği, bağlantısızlığının desteklendiği" belirtilirken. "toplumlararası görüşmelerin 15 eylülde başlatılması kararının, bağlantısız ülkeler dışişleri bakanlarınca "olumlu karşılandığı" vurgulandı. "Görüşmelerden belirli bir sürede sonuç almmaanı" isteyen bildiride Vasüiu ile Denktaş arasındaki diyaloğun "1977 ile 1979 üst düzey anlaşmalan ile BM ve Bağlantısız'lann kararlan uyannca yapılması" çağrısında bulunuldu. Sonuç bildirisinde "Türk askerleri ile Türkiye'den getirilenlerin Kıbns'tan derhal çekilmeleri"de istcnerek, "Bunun sorunun çöziımü için esaslı bir temel olacağı" belirtildi. Bağlantısızlar Dışişleri Bakanları, Kıbns sorununun uluslararası yanlannın uluslararası konferansta çözümlenmesi için Rum yönetiminin sunduğu onerinin "ciddiyetle incelenmesi gerektiğini" de vurguladı. Bağlantısız bakanlar, aynca "Rum göçmenlerin gönıillü olarak güvenlik içinde, derhal >erlcrine donmelcrini, Kıbrıslıların temel insan haklarıyla temel özgurlüklerine sa>gı gösterilmesini ve silah zoru>la oluşturulan de facto dunımun sona ermesini" istediler. POUTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC Curahurbaşkanı Rauf Denktaş'ın 24 ağustosta yapılan CenevTe görüşmesinde Rum liden Yorgo Vasiliu'dan Bağlantısızlar'dan toplumlararası görüşmelere golge düşurecek karar çıkarmaktan kaçınmalannı istemesine karşın, Gune>T Kıbns'taki Bağlantısız Ülkeler Dışişleri Bakanları Konferansı'nda yeniden bundan oncekilere oranla daha KabiVde patlama Dts Haberler Servisi Afganistan'ın başkenti Kabil'de bir otomobile yerleştirilen bombanm patlaması sonucu 10 kişi öldü, 40 kişi de yaralandı. TASS'ın bildirdiğine göre patlama, başkent Kabil'in kalabalık bir caddesinde meydana geldi. Bombayı arabaya kimin yerleştirdığinin henüz belirlenemediğini kaydeden TASS, patlamanın çevrede hasara da yol açtığını belirtti. Pinochet darbesinin 15. yıldönümünde komünistlerilk kez meydanlarda Şüi'de M österı SANTİAGO (AP) Şili'de seçimle işbaşına gelen Marksist Başkan Salvador Allende'ye karşı Augusto Pinochet liderliğinde düzenlenen kanlı askeri darbenin 15. yıldönümünde başkent Santiago 1973'ten beri ilk kez Marksist grup ve partilerin duzenlediği Salinas, Meksika gosterilere sahne oldu. On binlerce kişinin katıldığı gösteriler sıraDevlet Başkanı sında olay çıkmadığı bildiriliyor. Içinde yasadışı Komünist ParMEX1CO CITY (AA) ti'nin de bulunduğu "Birleşik Meksika'da iktidardaki Sol" adlı koalisyonun yetkilileri Kurumsal Devrimci gösteriye 80 bin kişinin katıldığıParti'nin adayı olarak RANGOON (Ajanslar) devlet başkanhğı seçimlerini nı kaydettiler. Gösteriye katılan coşkulu kalabalığın orakçekiçli Burma'da iktidardaki Sosyalist kazanan Carlos Salinas de kızıl bayraklar taşıdığı goıüldü. Program Partisi'nin çoğulcu deGortari'nin devlet Yoğun güvenlik onlemleri altında mokrasiye geçilmesi için genel başkanlığı kongre yapılan gösteriye polis mudahale seçim yapılmasını kabul etmetarafından onaylandı. Bir etmezken, gostericiler kendilerini sinden sonra dün olağanüstü kongre sözcüsü tarafından izleyen polis helikopterlerine "Katoplantı yapan parlamento da yapılan açıklamada, tiller, katiller" şeklinde bağırdıçok partili sisteme geçilmesi için muhalefet partilerinin lar. Pinochet yönetimi tarafıngenel seçimlerin yapılmasını katılmadığı oylamada, dan ülke dışına sürgün edilenlerin onayladı. Devlet Başkanı MaSalinas'ın devlet geri donmelerine izin verilmesinung Maung. oylamadan sonra baskanlığının 85 ret oyuna den sonra Şili'ye dönen çok sayıyaptığı kısa konuşmada, ''Parkarşı 263 oyla onaylandığı da devrik Allende hükümeti yetlamentonun bugün aldığı karar belirtildu kilisinin de gösteriye katıldığına Burma tarihinde bir donüm tanık olundu. Bunlardan biri olan noktasıdır" dedi. Maung, gosWalesa'ya Allende dönemi lçişleri Bakanı terilere son verilmesi ve devlet Hernan Del Canto yapuğı konuştatn vetki memurlarının işlerinin başına mada, "Bu gösteri Şili'de solun dönmeleri çağrısında bulundu. yaşadığmın açık bir kamüdır" deGDANSK (AA) Muhalefet ise seçimlere katüdi.Konuşmacılar5 ekimde yapılaPolonya'da Gdansk mayacağını açıkladı. Muhalefetin cak olan ve Devlet Başkanı Aukentinde dün bir toplantı önde gelen liderlerinden eski Sayapan kapatılan Dayamşma gusto Pinochet'nin tek aday olavunma Bakanı General Tin Oo, rak katıldığı devlet başkanlığı reSendikası'nın üst düzey "Gostericiler ve muhalefet partiyetkilileri, hükümetle. , r , ferandumunda muhalefeün birlıleri hükümetin bu tertibine w ğinin sağlanması gereküliği üzesendikanın geleceği ' katılmayacak" dedi. Tin Oo, rinde durdular. Birieşik sol koakonusunda yapılacak "Hükületle daha sıkı mücadele lisyonunun başkanı sosyaJist Anigörüsmeler konusunda, edeceğiz ve daha çok gösteri. ve bal Palma, "Biz olmaksızın musendika lideri Lech halefetin referandumda zafer ka PİNOCHErYE HAYIR Şilili Marksistlerin darbenin 15. yıldönümünde yaptıkları gösteride taşınan bir pankartta, daha çok grev yapacagız" şeklinWalesa'ya tamyetki de konuştu. zanması olanaksızdır" dedi. "Utusumuzun saygınlığı ve özgürlüğü için bütun Şilı diktatör Pinochet'ye hayır diyor" yazılıydı. verdiler. BURMA Muhalefet seçimlere katılmıyor TEŞEKKÜR Hastalığımın teşhis ve tedavisinde gösterdiği yakm ilgilerinden dolayı Cerrahpaşa Tıp FakUltesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. MÜZEYYEN ERK Opr. Prof. Dr. MEHMET ÖZER Doç. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA Ags. Dr. SERDAR ERTUGAN'a ve hemşirelere teşekkür ederim. OCUZHAN ÖZCAN Y.MtM.M.S.Ü. 1974 model Murat 124 Peşin 3.800.000 TEL: 334 07 07 Saat: 20.00'den sonra SATELIK LEVENTTE VİLLALAR Yeni, iskânlı hazır bahçeli evler 168 05 43 168 01 49 14 TEMMUZ BÜYÜK ÖLÜM ORUCUNDA Kemal PİR'i 7 Eylül 1982, M. Hayri DURMUŞ'u 12 Eylül 1982, Akif YILMAZ'ı 15 Eylül 1982, Ali ÇİÇEK'i 17 Eylül 1982'de şehit verdik. Ama onlar kavgamızda yaşıyorlar. Onlar, özgürlük yürüyüşümüzde hep yanan bir meşaledirler. Anıları ölümsü2dür. Dava arkadaşları adına M. CAN YÜCE, EROL KARAKLZULAR Ycryüzü Ccnnctini Görmek Istiyorsanız Emiratcs'lc Maldiv Adalan'na Uçun. Maldıv'de kartpostal çektigınız rcsimlcnne. fotograflann Maidiv'den yazdığıruz mektupların pınl pınl. billur gibi tertemiz, masmavi dcnızdcn, altın kumlardan ciem vuran turizm broşürierine benzedigini fark edeceksiniz. Maldiv Adaları, $zrçe$p donüşen bir talıl rüyası, bir ycryüzü ccnnctı. Bir kez degıi bin kez gitmeye deger... Dünyadaki tek dayanağımız, huzur ve mutluluk kaynağımız SSCB Komünist Partisi organı Pravda gazetesinın geçen hafta 48 yıllık bir tabuyu yıkarak Leon Troçki'nin Sovyet devriminde anahtar rolü oynadığını kabul etmesi, Ekim Devıimi'nin Lenir^ den sonra bu ikinci büyük ismi hakkındaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Troçki deyince Ekim Devrimi'nin gerçekleşmesinde oynadığı rolün yanı sıra akla ilk gelenler, sürekli devrim kuramı ve Stalin'le olan ünlü kavgasıdır. Stalin'in sürdürdüğü dünya çapındaki karalama kampanyası sonucu genellikle Troçki'nin yanılgıları vurgulanmış, Bolşevik liderin, olaylar tarafından doğrulanan bir dizi önemli öngörüsü işe geri plana itilmiştir. Troçki'nin 1905 devriminden sonra özellikle Rusya'nın koşullarından hareket ederek geliştırdiğı sürekli devrim kuramı kısaca şöyle özetlenebilir: Azgelışmiş ülkelerde burjuvazi, burjuva demokratik devrimi gerçekleştirebilecek kadar güçlü değıldir. Dolayısı ile bu ülkelerde demokrasi ve toprak sorununun çözümünü içeren devrim ancak işçi sınıfının "önderliğindeki" bir işçiköylü ittifakı tarafından gerçekleştırilebilir. Ama işçi sınıfı, köyiülerin desteginde bir kez iktidara geldikten sonra koşulların zorlaması ile demokratik devrimi sosyalist devrime donüştürecek, boylece devrim sürektilik kazanmış olacaktır. Stalinizm bu kurama, burjuva devriminin görevlerini sosyalist devrime ve işçi iktidarına bağladığı, aynca işçi ve köyiülerin demokratik ittifakı ilkesini terk ederek köyiüleri ikinci plana ittiği gerekçeleri ile karşı çıkmıştır. O zamanlar işçi ve köyiülerin demokratik iktidarı ilkesini şekillendirmiş olan Lenin de Troçki'nin kuramma fazla ilgi göstermemişti. Ancak Lenin 1917 yılında Rusya'daki durumu iyice inceledikten sonra Troçki'nin kuramına dönmüş ve şubat burjuva demokratik devriminin zaman geçirilmeden sosyalist devrime dönüştürülmesini istemişti. Bu çağrısı ile de sadece Menşevikleri degil, Stalin dahil en yakın çalışma arkadaşlarını bile şaşırtmıştı. Troçki'nin Stalin'le "tek ülkede sosyalizm" konusundaki ünlu kavgası da genellikle Stalin'ci çevreler tarafından çarptırılmış ve Troçki, sosyalizmin Rusya'da güçlenmesini istemeyen, tüm umudunu Batı'nın gelişmiş ülkelerindeki devrime bağlayan, ayakları yere basmayan romantik bir lider olarak tanıtılmıştı. Evet Troçkı, sosyalizmin ancak dünya çapında kurulabileceğıni öne sürerek, Stalin'in "tek ülkede sosyalizm" teorisini reddediyordu. Ama bu, devrimin Rusya'da güçlendirilmesine karşı çıktığı anlamına gelmez. Aksine, Troçki devrimin bir an önce Rusya'da güçlendirılmesi gerektiği konusunda en erken uyarıda bulunan Bolşevik liderlerinden biriydi. Lenin dahil Bolşevik liderlerin tümü, Batı işçi sınıfının yardımı olmadan Rusya'da sosyalizmi geliştiremeyeceklerine inanmışlardı. Bolşevik liderler 1920'ye kadar Batı'daki gelişmeleri büyük bir heyecanla izlemişler, ancak Almanya ve Macaristan'daki başarısızlıklardan sonra Batı'dan umutlannı kesmeye başlamışlardı. Troçki, bu dönemde devrimin Rusya'da bir an önce güçlendirılmesi için hızlı sanayileşme ile kolektifleştirmeyi savunuyordu. Bolşevik lider daha 1923'lerde kolektivist devletle NEP (Yeni Ekonomi Politikası) çerçevesinde giderek güçlenmeye başlayan bireyci köylü arasındakı çelişkiye dikkat çekmiş, NEP'ten, hızlı sanayileşme ve kolektifleştirmeye yönelmenin zamanı geldiğini savunmuştu. 192526'da Troçki ve Preobrazenskı'nin önderliğini yaptığı ve hızlı sanayileşmeyi savunan sol muhalefete karşı. Stalin, kırsal alanda özel girişimin ve köyiülerin savunucusu Buharin'le ittifak yapmıştı. 5 yıl sonra ise, Troçki'nin 1923'lerden beri savunduğu polıtıkayı benimseyerek kolektifleştirme i!e hızlı sanayileşmeyi başlattı. Ama ne var ki, aradan geçen zamanda, Troçki'nin tahmin ettiği gibi güçlü bir kulak sınıfı oluşmuştu Stalin'in yeni politikasını uygulayabilmek için bu sınıfı tümüyle imha etmesi gerekmiş, çıkan karışıklıklarda milyonlarca insan ölmüştür. Stalin aslında Troçki'nin göruşlerini Troçki'yi tasfiye ettikten sonra uygulamıştır. Troçki, 'lek ülkede sosyalizm" tezine karşı çıkarken, kendi içine dönük, dığer ülkelerdeki işçi hareketleri ile bağlantısı gevşemiş sosyalizmin, bir süre sonra yozlaşacağını, bürokratik, bencil niteliğe bürüneceğıni ve gerçek anlamda bir sosyalizm olamayacağını öne sürüyordu. .^ Denebilir ki Sovyetler'in başka çaresi yoktu. Batıda devrim olmayacağı anlaşılmıştı. Bu gerçeği Troçki de görmüştü. Ama Troçki ile Stalin arasındaki kavga ilke kavgasıydı. Stalin, sosyalizmin tek ülkede kurulabileceğıne inanıyordu. Troçki ise, o günkü koşullarda devrimin Scvyetler'de güçlendirilmesi gerektiğini kabul ediyor, ancak uzun vadede gerçek anlamda sosyalizmin tek ülkede kurulamayacağını ve bunun ancak dünya çapında olabileceğinı savunuyordu. Günumüzde sosyalist ülkelerde en önemli sorun olarak görülen bürokrasi ile kitleler arasındaki çelişkiye ve katılım eksikliğine bakılırsa tarihin Troçki'yi haklı çıkardığı söylenebilir. Ne ilginçtir ki Stalin bu konuda da Troçki'nin görüşüne gelmiş ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği'nı yalnızlıktan kurtarmak için Doğu Avrupa'da sosyalist rejimleri kurmuştur. Ama bu olgu, Troçki'nin düşündüğünden çok farklı biçimde, Sovyet tanklan ile gerçekleştırılmiştir. Troçki Sovyetler'den kovulduktan sonra, Stalin'in otoriter yönetiminı sert biçimde eleştirmiştir. Ama doğruyu söylemek gerekirse, Troçki'nin de çok demokratik eğilimlere sahip olduğunu öne sürmek güctür. 1921'de Sovyet Komünist Partisi'nin 10. Kongresi'nde, bağımsız sendikalara ve işçinin grev hakkına şiddetle karşı çıkmış, "sendikalizme karşı üretim" sloganını ortaya atarak, sendikaların üretim birliklerine, başka bir deyişle devlet organlarına dönüştürülmesini istemişti. Bu tutumu fazla sert bulan Lenin ise Troçki'nin işçinin kendi devletinde korunmaya gereksinmesi olmadığı yolundaki görüşüne şu yanıtı vermişti: "İşçi, devletini korumakla yükümlüdür ama gerektiğinde kendisini de devletine karşı korumalıdır." Bolşeviklenn 1917 kasımında Kurucu Meclis'i dağıtmalarından sonra ise Troçki, demokratik kuruluşlara karşı duyduğu güvensizliği ve bu kuruluşların halkın gerçek eğilımini yansıtmadığını belirterek, "İktidar için yapıtan doğrudan mücadelede kitleler, en kısa sürede siyasal deneyırn kazanıyorlar. Büyük bir ülkede demokratik kuruluşlar, bu gelişmenin gerisinde kalıyorlar" demişti. Troçki'nin bu görüşü Rosa Luxemburg tarafından sert biçimde eleştirilmişti. Bize kalırsa, Troçki siyasal dehasının en parlak örneklerini Almanya'da nasyonal sosyalizmin yükselmesi sırasında yaptığı tahlillerde sergilemiştir. Troçki, Komintern'in (3.Enternasyonal) 1928'de 6. Kongresi'nde kabul ettiği "yeni çizgiye" şiddetle*karşı çıkmış ve "kapitalist istikrarın sona erdiği", "devrimci dalganın kabardığı", "kapitalizmin içine düştüğü bunalımdan kurtulamayacağı" yolundaki görüşleri aşın iyimser butmuştur. Bolşevik lider 1930'da Nazilerin ilk seçim başarısından sonra sürekli olarak Alman komünistlerinin sosyal demokratlarla, faşizme karşı ittifak yapmasını önermiştir. Oysa Komintern'in görüşüne göre sosyal demokrasi "sosyal faşizm"di ve Komünist Partisi'nin sosyal faşizmle ittifak yapması söz konusu olamazdi. Thalmann'ın liderliğindeki Alman Komünist Partisi, Nazilerin yükselişini izleyecek yerde, hücumlarını "sosyal faşist" olarak tanımladığı sosyal demokratlar üzerinde yoğunlaştırıyordu. Troçki, bu dönemde şaşılacaköngbrü ile ilerideki gelişmeleri kestirebilmiştir. Soldaki bölünmeden yararlanan Hitler, başlangıçta sosyal demokratlara şirin görünerek komünistleri ezecek, bir kez iktidarını sağlamlaştırdıktan sonra da sosyal demokratları tepeleyecekti. Bolşevik lider; Hitler iktidara geldikten sonra da Avrupa'da savaşın çıkacağını en erken görenlerden biri olmuş ve "Avrupa'nın yeni bir felakete sürüklenmesi, Hitler'in silahlanmasını ne zaman tamamlayacağına bağlıdır" diye yazmıştı. Leon Troçki, Bolşevik Devrimi'nin Lenin'den sonra en parlak zekâsı, en buyük lideri idi. Günahları vesevapları ile objektif biçimde tartışılması, bir dönemin aydınlatılması açısından kuşkusuz yararlı olacaktır. MEHMET ALI OKAR aramızdan ayrıldı. SUZAN, LİLİANA Emirates Halaikârgazı C'ad No 69 71 Harbıye l c l \12 11 16 (3 haıl lilanbul BİZİMLE ZAMAN BİLE • UÇAR. REANİMASYON VE YOĞUN TEPAVİ Prof. Dr. C.ÖNER Bayda Yaymları tsıeme adresi: Bayda Bıırosu, Istanbul Tıp fakultesi BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM Nadir Nadi 9. bası 1500 lira (KDV içinde) Ça&daş Yavınları Tiirkocağt Cad. 3941 Cağaloglulsranbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle