Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EYLÜL 1988 CUMHURİYET/11 Grevciye "rahatlama" olanağı ANKARA (ANKA) İşverenler, grev uygulanan işyerlerindeki işçilerin zorunlu fizyolojik gereksinimlerini karşılamakla yükümlü tutuldular. Resmi Gazete'de yayımlanan, Grev Gözcülerinin Zorunlu Gereksinimlerinin Karşılanması Hakkındaki Yönetmenlik'in 6ükümlerine göre, grev gözcülerinin zorunlu gereksinimleri, sendika ve işverence ortaklaşa ya da ayrı ayrı karşılanacak. Grev sırasında işyerinde bazı çalışmalar yapılıyor ve yemek çıkanhyorsa, bu yemekten grev gözculeri de yararlanacak. Yönetmelik, grev gözcülüğü sırasında tıbbi müdahaleyi gerektirecek derecede hastalanan grev gözculerine ilk tıbbi müdahalenin de işverence yapılmasını zorunlu kılıyor. '50 yıldır halk kurtar bizi diye bağırıyor' tstanbul Haber Servisi Eski Türkiye lşçi Partisi ve Sosyalist Devrim Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, "Halkımız ne zaman kendinden başka kurtancısı olmadığını anlayacak" dedi. Yaptığı yazılı açıklamada çok partili rejime geçildiği günden bu yana halkın rnuhalefet liderlerine "Kurtar bizi baba" şeklinde bağırdığına dikkati çeken Aybar, şunları söyledi: "Bayar'a, Menderes'e böyle bağnldı. tnönii'ye, Ecevit'e Demirel'e >e hatta darbeci generallere bile boyle bağnldı. Önceki gün de Erganililer, Erdal Inöniı'ye 'Kurtar bizi baba' diye bağırmışlar. Nerede ise 50 yıldır halk kurtar bizi diye bağırıyor. Bunca bey, paşa gelip geçmiş, ama halkı kurtaran olmamış." SHFden 230 çocuğa sünnet S kirçocuk sünnet ettırildi. Arnavutköy SHP Belde Ûrgütü Başkanı Dr. Ahmet Kaya, sünnet nedenıyie çay bahçesinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, amaçlannın fakır çocuklann da maödı yönden sıkıntısız olanlar gibi onurlu sünnet olmalarını sağlamak olduğunu vurguladı. Arnavutköy ve çevresındeki köyierden gelen 230 çocuğun sünnet ettirildiği günde çeşıtlı hediyeler dağıtıldı Ytetkililer, sünnetin 2 doktor, 6 sünnetçi ve 4 hemşıreden oluşan sağlık ekıbi tarafından gerçekleştirildığıni belirttiler. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) |ABDde önceki gece yanşmasını Mınnesotalı güzel Gretchen Carlson kazandı "Bayan Amerika" sonucu öğrendıkten sonra sevinç gözyaşları ile seyircileri selamlarken ikınci seçilen Calıfornia güzeli Marlise Ricandos, kraliçeyi alkışhyordu (Fotoğraf: AP) ABD'nin en güzel kızı sular altında kalınca. sandal yörede en gözde nakıl aracı durumuna geldi. Bölgenin sakinlermden Rickey Lıpps, bakkala her gün ufak sandalı ile gidiyor. (Fotoğraf AP) de New Orteans'ın Alışverişe gidiyoCoFloransa kasırgasının banSyölear etkisinde HABERLERİN DEVAMI ANTALYA'dan HİKMET ÇETİNKAYA sempatik uçak bulutlara bir giriyor, bir çıkıyor. Altımızda, güneş ışıklanyla yıkanan Beyşehir Gölü, bir görünüp bir kayboluyor. Antalya'ya yaklaşırken çam ormanlanyla kaplı Torosları seyretmek ayrı bir mutluluk... DYP lideri, pek belli etmek istemiyor, ama Özal'ın, 12 Mart'tan söz ederek kendisi için "Sıkışmca alıp şapkasını gider" demesine çok alınmış; bir hayli öfkeli. Bir ara uçakta sohbet ederken "0 kadar itibarsız idiysem neden geldin yanıma o zaman" diyor. "Başbakan Özal", antetli bir kâğıda, muhtarlara hitaben yazılmış Turgut Özal imzalı bir mektubu gösteriyor. "Değerli muhtar arkadaşlarım" diye başlayan mektubun sonuna doğru şu satırlar dikkati çekiyor: "Tekrarkaranlık, kanlı günlere dönmemek için çok dikkatli olmalıyız. Maceraya girmemeliyiz." ANAP liderinin ilginç mantığı: Kendi alternatifini "macera" yada "asker"olarak gösterip sokaktaki adamı korkutmak, tedirgın etmek. Demokrasiden yoksun mantık olarak da nitelenebilir Özal'ın bu bakışı: "Ben gidersem, asker gelir." Gerçekte bu benmerkezciliktir Türk siyasal yaşamını zaman zaman kilitleyen, çıkmazlara sokan. Özal'ın, "Benim alternatifim askerdir" yaklaşımı Doğru Yolcuları rahatsız ediyor; bunu seçmene dönük "şantaj" olarak niteliyorlar. Bir de son haftada muhtarlar eliyle kırsal alanda para dağıtılması olasılığı da Doğru Yolcuları tedirgın eden bir başka nokta. Özal'ın "Başbakan" imzalı mektubunu bunun bir ilk adımı olarak değerlendirme eğilimindeler. Havaalanından Cumhuriyet Meydanı'na büyük bir gövde gösterisiyle geliyor Demirel'in hayır konvoyu. Meydanın girişine ya(Baştarafı 1. Sayfada) kın bir yerde SHP'liler, ellerinde bir buket çiçekle Demirel'i karşılıyorlar; kendisine ayrıca üstünde SHP amblemi bulunan bir kahverengi kilim armağan ediyorlar. İlginç bir yakınlaşma! SHP lideri inönü'yü de geçen haftaki Güneydoğu gezisi sırasında yer yer DYP'liler karşılamışlardı. Sağ ve soldaki muhalefet partılerinin ANAP'a karşı "hayır" platformunda işbirliği yapmaları son derece doğal. Meydan hıncahınç dolu; hareketli ve coşkulu. Kahverengi şapka salladıkça Demirel, kalabalık dalgalanıyor. Soruyor DYP lideri: "Halinizden memnun musunuz?" ••Hayır!" "O zaman bunun neresi attın devri..." Özal'a son derece öfkeli Demirel: "Benim müsteşanm otacaksm; 12 Eylülgelecek, gidip onlara başbakan yardımcısı olacaksın. Seni oradan atacaklar. Sonra gidip onlara, bizim için 'Onların hakkından en iyi ben gelirim' diyeceksin... Sonra 'Demirel'in müsteşarıyım' diye bizim himayemizde seçime gideceksin. Sonra da Demirei kötülemesiyapacaksın... Şunların asaletinebak, asaletine..." Kim kimi bitirecek? Demirel de Özal da bu konuda iddialarını sürdürüyorlar. DYP liderine göre, 25 Eylül halkoylaması Özal için sonun başlangıcı olacak. ANAP liderine göre de SHP'nin peşine takılan Demirel artık bitmiştir. Bugün için anketler ve kalabalıklar henüz Sayın Özal'ı doğrulamıyor. Bu tablo iki haftada nasıl değışir bilemiyoruz. Şımdilik inişte olan Demirel değil, Ozal'dır. 26 eylül sabahını görmeden yapılacak yorumlar ister istemez varsayımlara dayanacaktır. Evet ve hayırların oranı belli olunca, siyasal yaşamın geleceğine ilişkin yorumlar kolaylaşacaktır Cami furyası (Baştarafı I. Sayfada) varken bu sayı içinde bulunduğumuz yıl 118'e yukseldi. Edindiğimiz bilgilere göre, bir caminin maliyeti 20 milyondan başlayıp 1 milyar liraya kadar çıkabiliyor. Oysa bir dersliğin maliyeti ise 20 milyon lirayı buluyor. "Kendi okulunu kendin yap", "Okol yaptıramıyorsan derslik yaptır" gibi kampanyaların surdürüldüğü Istanbul'da, son uç yılda 17.5 milyar lirabk bağış toplanmış. Bu bağışların büyuk bir miktarı yeni okul yapımından çok, var olan okulların bakım ve onanmlanna harcanırken, halen tstanbul'da eğitim alanında 33.6 milyar liralık bir yatınma gereksinme duyuluyor. Istanbul Valiliği'nin beş yülık eğitim planına göre, Istanbul'da bu yıl 1578 ilk, 822 orta ve 384 lise olmak üzere toplam 2734 dersliğe ihtiyaç var. Valilik bunlann 734'ünü bağışlar ve devtet eliyle yaptırmayı planlarkenrgeri kalaıı 2000 bin derslik için çeşitli çareler düşunüyor. Bayrampaşa'da Eyüp Belediyesi karşısında Merkez Camii'nin genişletilmesi buradakr parkın bozulmasıyla gerçekleşüıilmiş. Parkın ortasında Atatürk büstünün hemen yanı başında açılan çukurun tuvalet ve şadırvan olacağını söyleyen Merkez Camii"nin inşaat mühendisi Fasında parkı bozuyorlar diye zıpçıktılık >apanlar oldu. Ama Aldiyor. lah'tan başkan anlayış gosterdi" zıl Konukseven, "Bu inşaat sıra bölgeden 3, birinci bölgeden ise bir milletvekili çıkaran DYP, 25 Eylül'de yapılacak halkoylamasında ANAP'a bir kez daha ders vermek istiyordu. Doğru Yol Antalya'da atağa kalkmış, kentlisiyle köylüsüyle ANAP'a karşı yoğun bir kampanya açmıştı. Parola şuydu: "ANAP gitsin, gerisini merak etme..." Akdeniz'in turizme yönelik bu şirin kentinde kırsal kesim ve özellikle seralarda sebze ureten yurttaşlar, narenciye üreticileri kan ağlıyorlardı. Dağ köylerinde durum daha bir kötüydü. Tefecilik hortlamış, ürünler satılamaz olmuştu. Doğru dürüst yolu, suyu, elektriği, okulu olmayan köyler vardı. Antalya içinde belediye hizmetleri durmuş, ANAP'lı yerel yöneticıler geleceğe dönük siyasal hesaplar ve ticari yatırımlarla sorunlan unutmuşlardı. Eski Belediye Başkanı Yener Ulusoy, 1987 seçimlerinde milletvekili adayı olunca ANAP'lı Metın Kasapoğlu atamaile başkanlığa getirilmışti. Yaklaşık bir yıldan beri belediye hizmetlerinden yoksun kalan Antalyalılar, özellikle Teoman Paşa, Zeytinköy, "Başbakan televizyonda ihraKütükçü, Kepezaltı gecekondu mahalleleri her türtü sağlık ko catı anlatıyor. Tanm ürünlerine şullanndan yoksun bir yaşamın hiç yer venniyor. Sadece sanayi ihracatmdan söz ediyor. Güniçine girmişlerdi. Cumhuriyet Alanı'nda çevre de 100 TIR'ın Avrupa'ya hareket mizi saran yurttaşlar; Finike, ettiği Antalya'da seracılık ölüyor Kaş, Alanya, Elmalı'dan gelen artık. Onu ölduren ise ANAP iküreticiler, ANAP'a karşı çok fe tidarıdır." na bir oyun oynamanın hazırlığı DYP lideri Süleyman Demirel içindeydiler. Alanda Doğru Yol dün Cumhuriyet Alanı'nda konucularta birtikte sosyal demokrat şurken Türkiye'den görüntüler lar da vardı, ANAP'lılar da. Hepsi getiriyordu. Kendine özgü anlabirden sanki var güçleriyle hay tım biçimiyle, bınlerce insan kırıyortardı: "Özal istifa" diye yeri göğü in"ANAP'a ve başta Başbakan letiyordu. Demirel mutluydu. O özal'a 25 Eylül'de dersini vere coşkulu ve görkemlı kalabalıkceğiz." tan. Samsun'dan sonra AntalMilyarlarca liralık hayali ihra ya'da da işlerin iyi gittiğinı görücatın ilk limanı olan Antalya ve yordu. Yani evet oylannın yüzde Kaş'ta insanlar inanın ateş püs 30'ları bile bulamayacağına inakürüyorlardı. Kıyı yağmacılığının nıyordu Demirel. hayali ihracatla beraber geliştiği Antalya'da ANAP erimiş yok Ve Demirel Cumhuriyet Alanı1olmuştu. nı dolduran Antalyalılara soruAntalya'nın batı yöresi sera yordu: ağırlıklı sebze üretiminin en yo Halinizden memnunmusuğun olduğu yerdir. Yalnız sebze nuz? değii, doğu ve baü bölgeleri ara Binlerce kişi yanıt veriyordu: sında narenciye, muz, elma üre Hayır. (Baftarafı 1. Sayfada) timi ülke rekoltesinin üçte ikisi kadardır. Yaş sebze, meyve ve narenciye dışsatımında da önemli bir merkez olan Antalya'da ANAP'a duyulan öfke dün Cumhuriyet Alanı'nda Akdeniz'in hırçın dalgaları gibi yükselip durdu. Yer gök "Kahverengi, kahverengi" diye inledi. Hele Cumhuriyet Alanı'nda DYP liderini dinlemeye gelen ve 1987 genel seçimlerinde ANAP'a oy veren seçmenlerin anlattıklarını duyunca "masalcı Özal"ın 25 Eylül'den sonra işinin çok zor olacağını anladık. O insanlar yaşam pahalılığından başka bir şey söylemiyorlardı. Varsa yoksa paranın pul olduğuydu. Gübre üç ayda iki kez zam almış, doların tırmanışı karşısında tanm ilaçları bir hafta içinde üç kez, tohum fiyatları ise dört kez artış göstermişti. Hiç soluklanmadan anlatıyorlardı insanlar. Susmak bilmiyorlardı inanın. "Biz ANAP'a bunun için mi oy verdik" diyorlardı. Yolsuzluklardan, hayali ıhracattan baskıdan, rüşvetten, zulümden yakınıyorlardı. Biz onlara sordukça onlar anlatıyorlardı: (Baştarafı 1. Sayfada) sürdürdü. Dün 15.10'da Antalya Havaalanı'na gelen ve yaklaşık 1.5 saatte kente giren DYP lideri Demirel'i büyük bir halk kitlesi çoşkuyla karşıladı. Cumhuriyet Meydam'ndaki konuşması sık sık kesilen Demirel, "Bu kesintiler olmasa; 1980 kesintisi olmasaydı Türkiye'nin başına böyle beceriksiz hükümel bela oimazdı" dedi. Miting alanında "Baba, Özal bizi aç bıraktı, sen doyur", "İstikbalimiz kimin elinde", "Özal geleceğimizi kararttı, sen aydınlat" gibi pankartlar dikkati çekti. Konuşması sık sık "Başbakan Demirel", "Hayır, bayır" sloganlarıyla kesildi. Beceriksiz bela oldu sepetteki pamuğu. dökülecek bir gün." TRT'nin tarafsız olmadığını vurgulayan Demirel, Özal'ın halkın karşısınaçıkacak hali kalmadığını söyledi ve icraatlarını sadece TRT'den gösterebildiğini belirtti. Demirel, Özal'a çatarak, "1979 yilında Özal'ı göreve getirmişiz. Bize kredi bulmuş. Sen kimsin ki kredi verecekler? Bugün varsın yann yoksun" dedi. Demirel, kalabalığa yonelik "Çok mu söyledim, napim sıirtünüyorlar. Bize bulaşanlan burnundan getirttiririz evelallah. Gecmişe değil, şimdiye baksınlar" dedi. Demirel, özal'ın elinde tesadüfen bulduğu bir hukümet olduğunu bunu da en kısa zamanda bırakıp kaçacağını söyleyerek, "Işte meydan, işte TV. Çık balkın önüne. Kusurlannı, günahlannı söyleyelira. Güreş mi yapmak istiyorsun, devletin kıspetini çıkar. Kendi kıspetini gij, kendi yağınla yağlan. Beleşçi, başka kuşlann yaptığı yuvaya yuva yapıyor. Oturmuş GAP'ı gaptırmam diyor" dedi. Demirel, Cumhuriyet Meydanı'ndaki konuşmasından sonra Konyaaltı'nda düzenlenen 12 bin 500 kişilik yemeğe katıldı. Demirel, bugün Bursa'da konuşacak. Süleyman Demirel, "memleket meselekri"ni anlatırken Tüıkiye'nin içinde bulunduğu koşullann yakında biteceğini söyledi. Demirel, "Bizim himayemize sığınıp gelecekler, Demirel'in musteşanydı diyecekler. Şunların asaletine bakın asaletine.. Benim sahıslarla, kişilerle ilişkim yok. Vatandaşimın sıkıııtılarıııı dile gelirimrum. Gecen yıl ne aldıysanız bu yıl iki misli pahalı. Sattığınız ise başa baştır" dedi. Demirel, "Sayın hükümet başkanını kendime müsteşar tayin etmiştim. Başbakan tayin etmedim ki eger ben başbakanken böyle tatbikat yapsaydı ertesi gün azlederdim. Özal diyor ki beni kıskanıyorlar. Senin neyini kıskanayım. Yüzde 80 enflasyonunu mu, işsizliğini mi, pahalılığını mı? Bunları mı kıskanayım" diye konuştu. Enflasyonun yüksekliğine değinen Demirel, "Enflasyon kalkınan her memlekette olur diyor. Kalkınan kim? Bu kalkınanlar nereye gitmiş" diye sordu. "Tapu vereceğim diye gecekondu halkından para alacaksın. Bu soygun değil de ne? Llanmak lazım, utanmak" diye konuşan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki üç kesintiye değinen Demirel şöyle dedi: " 1 2 Mart'ın, 12 Eylül'ün suçlusu ben olsaydım. >akama yapışırlardı. Meydan okudum. me>İan... Bugün 12 Mart'ı savunan var mı? 27 Mayıs'ı savunan var mı? Yok. Biz vanz ama. Biz hancıyız siz yolcusunuz. Dökelim mi Teşvikte ölçti kaçınca (Baştarafı 1. Sayfada) ye elektrik satma önerisinde bulundu. Görüşmelerde henuz bir sonuç alınmamasına karşın, Iran da 20'yi aşkın müteahhitlik projesinde Türkiye'ye işbirliği önerisinde bulundu. Bakan Özal, dün sabah bir fabrikayı gezdikten sonra tran Meclis Başkanı Rafsancani ile de bir görüşme yaptı. Özal ile birlikte Iran'a gelen Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Yavuz Canevi, önceki akşam gazetecilerle sohbet etti. Canevi sohbet sırasında hayali ihracata ilişkin önlemleri anlattı. Hayali ihracatı kolaylaştıran nedenlerden biri olan ihracatta \ergi'iadesi sisteminden vazgeçilmeye başlanacağını açıklayan Canevi, bunun yerinç ihracatçılara "ucuz kredi" verileceğini beurtti. Canevi, "Kredi alıp hayali ihracat yapmak daha zordur. Bu işi yapanlar 6 ay bekleyecek kadar sabırlı insanlar değildir" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi elimde bir Diinya Bankası raponı var. Gelişmekte olan ulkelerin hemen tamamı bu yoldan geçmişler. Kore'den Meksika'ya kadar bütün ulkelerde bu tür olaylar görülmüş. Tabii Türkiye'de teşvikte ölçiınun kaçınlması da hayali ihracatı arttırdı. Bürokrasinin azaltılması da hayali ihracatı arttıran nedenlerden biri. ihracatı teşvik sistemini suüstimale yol açmayacak bir sisteme dönüşturmek gerekli. Destekleme primleri ancak basit şekilde ele geçirilemeyen, kısa >e uzun vadeli kredi şeklinde verilecek. Bu uygulamaya yılbaşından itibaren başlayacağız." Canevi, hükumetin enflasyon politikası konusundaki göruşleriııi açıklarken Bu bir politik tercih. Büyümeyi tercih eden hüküraet, şimdi enflasyon ile mücadele dönemine başlıyor" dedi. Canevi, New York Borsası'nda faaliyet gösterecek bir "Türkiye Fonu" kurulması için Salomon Brothers ile Maryl Lynch kuruluşlarına Turkiye'nin 60 milyon dolar tutarında bir niyet mektubu gonderdiğini açıkladı. Canevi bu kuruluşların, Dünya Bankası kuruluşu olan IFC (Uluslararası Finansman Örgütü) ile geçen hafta imzalanan niyet mektubu uyarınca bu fon aracılığıyla Türkiye'deki menkul değerler alanında yatınmlarda bulunacağını, özelleştirilen şirketlerin de hisse senetlerinin bu şirket tarafından satın alınabileceğini belirtti. Canevi, New York Borsası'nda satılacak "Türkiye Fonu" hisse senetlerinden elde edilecek gelirlerin gelecek yıl başından itibaren özelleştirme programında kullanılacağını ifade etti. Ateşkes sonrasında tran'da liberalleşme bekleyen tüm gözler Iran Meclisi'nde dün başlayan güvenoylaması göriişmelerine yöneldi. Güvenoylaması görüşmelen dün sabah Kuranı Kerim okunarak başladı. 270 rnilletvekilinin bulunduğu tran Meclisi'nde 3 bayan parlamenterin yanı sıra Ermeni, Yahudi ve Zerdüşt gibi azınlıkların da temsilcileri bulunuyor. İLAN ADALET BAKANLIĞINDAN Bakanlığımıza bağlı lcra ve lflas Daireleri'nde açık bulunan muhtelif dereceli kadrolara yapılacak yazılı ve mülakat sınavlan ile naklen ve açıktan lcra Memur ve Yardımcısı alınacaktır. Isteklilerin; 1Resmi Gazete'nin 21.11.1983 gun ve 18228 sayılı nüshasında yayımlanan ilgili yönetmeliğin 3. maddesinin (c) bendinde belirtilen; en az lise ve dengi bir okulu bitiren, adalet hizmetinde asli memur olarak uç yıl başanlı hizmet görmeleri, adalet teşkilatında çalışmayan açıktan başvuracaklann hukuk fakültesi veya adalet yüksek okulu mezunu olmalan, aynı yönetmeliğin (b) bendi gereğince 1988 yılının ocak ayının son günü itibariyle 20 yaşını bitirmiş 35 yaşını gecmemiş olmalan, (18 yaşından sonra yapılan yaş düzeltmeleri nazara alınmayacaktır.) (e) bendi gereğince askerlik hizmetini yapmış veya askerlikten muaf olmalan, Gerekmektedir. 2Yazıli stnavlar 19.11.1988 Cumartesi günü saat 10.0014.00 arasında; Ankara, lstanbul, Izmir, Samsun, Adana ve Diyarbakır'da ilgüi yönetmeliğin 9. maddesinde belirtilen konulardan yapılacaktır. 3Adli teşkilatta çalışan ve sınava girmek isteyenlerin, bağlı bulunduklan Adli, Idari ve Devlet Güvenlik Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlıklannca ilgililerin sicilleri incelenerek, asli memur olarak üç yülık hizmeti, lise veya dengi bir okul mezunu oldukları, askerlik görevini ifa ettıkleri veya muaf oldukları anlasılanların, sicil itibariyle mani bir hallerinin bulunup bukınmadıjı, icra memur ve yardımcıhğında başanlı olup olamayacağı hususunda bir mazbata düzenlenecek ve mani halleri olmayanların mazbatalan, dilekçeleri ile birlikte sicil özeti eklenmek üzere; Adli Teşkilatta calışmayan isteklilerin ise; ilgüi yönetmeliğin 4. maddesinde belirtilen a) Öğrenim belgesi, b) Askerlik durumunu belirten belge, c) Nüfus cüzdan örneği, d) Hükumlu bulunup bulunmadığına dair Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan belge, e) Bazı kurum ve kuruluşa karşı mecburi hizmetle yükümlü bulunup bulunmadığına dair bildirim, belgeleri başvurma dilekçesine eklenmek suretiyle Personel Genel Müdürlüğu Merkez Teşkilat Bürosu'na şahsen veya posta ile en geç 14.10.1988 tarihinde Bakanlıkta bulunacak şekilde göndermeleri gerekmektedir. (Postadaki gecikmeler nazara alınmayacaktır.) Istekliler başvuru dilekçelerinde sınava katılmak istedikleri yerleri açıkça belirteceklerdir. Duyurulur. Basın: 28169 UNIVERSITE ADAYLARI 24 klŞILlk SBVIFLARDA AZIRLANMAK AYRICALIKTIR Sınırlı kontenjanımızdan vararlanmakta acele edınız ŞUBE: Laleli Ordu Cad No: 202 Tel 528 64 37 527 92 II ŞUBE: Bakırkoy, hıanbul Cad. Morsümbul Sok No: 1 Tel: 583 65 49 542 92 93 ŞUBE: Şehzadebaşı, Gençtürk Cad. No: 63 Tel: 522 75 74 519 47 28 İLAN T.C. BAYBURT SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1987/90 Karar No: 1987/331 Bayburt Kurbanpınar koyu nufusuna kayıtlı sanık Reşit oğlu 1945 D.lu Hasan Çil'ın bakkaliyecilik yaptığı sırada taklit ve Tağşiş edilmiş detarjan sattığı subuta erdiğinden 23.11.1987 tarihli karar ile yapılan yargılaması sonunda TCK'nun değişik 398. 647 sayılı yasasırun 4. maddeleri uyarınca 32.000 Lira ağır para cezası ile tecziyesine 3 ay müddetle cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatırun ve licaretinin tatiline. Işyerinin 7 gün sure ile kapatılmasına cezalannın tesciline, yargılama gideri ahnmasına karar verilmiş olup, temyiz yoluna gidilmekle sanık hakkındaki hükum kesinleşmiştir. Keyfiyet TCK'nun 2891 savılı yasa ile değişik 402. maddesi uyarınca ilan olunur. Basın: 28137 T.C. SULUOVA SULH ÇEZA MAHKEMESİ (KARAR ÖZETİ) Esas No: 1987/591, Karar No: 1987/610 Suç Tarihi: 1987 yılı içi. Mahkememizce verilip kesinle>en 8.12.1987 tarihli kararda Suluova ilvesi Yenidoğan Mahallesi Istiklal Caddesi Noî 79'da bakkalhk yapan sanık Mustafa oğlu 1961 D.lu Yusuf Yıldırım'ın yetkili konlrol makamınca izin verilmemesine rağmen, bakkal dükkânında izinsız olarak ekmck satmak sureıiyle Gıda Maddelerı Tuzuğu'nün 303, 331/d maddelerine aykırı davranması sebebiyle TCK'nun 398, 80647 sayılı kanununun 4, TCK.nun 402 maddeleri gereğince sonut; olarak 37.333 TL ağır para cezası 3 a> 15 gun süre\le suva vaiiıa kıldığı licaretinin TATİLİNE, iş yerinin 8 gun sure ile KAPANMASINA, KARAR OZETİNİN TCK'nun 402 maddesi gereğince Ankara, Istanbul ve lzmir"de ya>ımlanan tirajı 100.000'in uzenııde bulunan 1 gazete ile Suluova'da yayımlanan bir gazeıe ile yayımlanmasına karar verilmişlir. Final Dersanesi Uğur Dersanesi'nin bir kuruluşudur