Katalog

CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU eteofoloıı Genel Müdürlüflü'nden alınan bilgrye göre, yurdun kuzey kesimlen , parçalı buhjtlu. Orta ve Doflu Karadeniz ile i Doflu Anadolunun kuzey ve dogususafla V nak yaflıslı. difler ytftef parçalı ve az bu ç r lutJu geçecek. H / M SKAKLIĞI: Biraz da^ ha azalacak. RÜZGÂR: Kuzey ve d o j u d a n hafif, ara sıra orta kuvvette. yurdun kuzey kes4mlennde yer yer kuvvetli olarak esecek DENİZ Yıldız ve karayelden 35, Karadencde 6 kuvvetnde, saatte 1021. Karadeniz de 28 deniz milî hızla esecek. Deniz muledil. Karademz'de yer yer kaba dat Van Gölu'nde hava parçalı buluttu ve saflnak yafjısii geçecek Riızgir galı, g o o s uzaUtğı 1015 km.. Karadencde kuzey ve batıdan orta. yer yer kuvveN esecek. Gol mutedil dalgalı, yajıs anmda 58 km ddayında bulunacak goruş 510 k m otacak 33° 18° Manısa y 35 13°KMaraş 25° 14° Edime 26° 12° Mersin 31° 19° Erancan 24° 8°MuJla 25° 13° Erzunım 26°10°Mu$ 25" 9°Estosehır 32° 19° Nijde 26° 10° Gaaantep 22°16°Ordu 30° 23° uresun 30° 18° GuroşlHne V 21° 10° Riffl 29°16°Samsun 22° 13° HakHin 26° 12° Siirt 31° 17° Ispafla 24° 16° Sinop 26° 14° Isortmı 29° 16° Sıvas 25°13°iznw 24° 7°%tardaO 27° 15° Kars 27° 14° KasBmonu B 24° 9°Tr>baKi 25° 10° Tüncei 24° 8° Kayseri 24° 14° Usak 35° 13° KHMarei 25°11°Van 28° 15° Konya 25° 13° Yozsat 23° 10° KutJhya 28° 14° ZonguMak 29° 15° Malatya HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN B A A Y A A A Y A 8 B A A A A Y A Y Y Y A B A B Y B A Y A B 30° 30° 30° 29° 26° 26° 21° 21° 21° 34° 22° 23° 25° 22° 28° 26° 25° 24° 22° 17° 20° 24° 15° 13° 11° 15° 15° 15° 19° 16° 9° 15° 16° 14° 14° 14» 9° 16° 29 AĞUSTOS 1988 DÜNYA'DA BUGÜN Y A A A Barcdona A B Basel A Bekjrad Y Bertın Y Bonn Y Brukseı Budapeşte B 8 Cencvre A Cezayir A Odde A Outui Franklur; Y ftme A Hösınkj Y Kahire K Kopenrıag Y Y KMn A Uftosa Amsterdam Amman Atina Bafjöa: 22° Leningrad 36° Londra 30° Madnd 38° Miano 31° Montreal 19° Moskova 32° Munih 24° Ne* Ybrk 21° Oslo Parts 23° 30° Prag 19° Riyad 35° Roma 45° Srtya 44° Şam Tel Aviv 23° 32° lunus B 22° Y 18° A 32° A 28° B 26° Y 20° Y 24° A 34° Y 20° Y 23° 27» Y A 46° A 31° A 28° A 37° A 35° A 32° Y 26° A 29° VenedHc Y 2 26° V'yana Wasf»ng«m A 32° Zunh Y 18° M POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL •• Belediye seçimlerinin ucu göründü. Bu arada Dalan'a arka çıkanlar çok oluyor. Yaptığı gösterişli işleri beğenenler var Haliç1 in temizlenmesi (temizlendi mi, temizlenmedi mi belli değil ya), kanalizasyon, parklar. hafif metro, ikinci köprü göze girenler arasındadır. Biz kestirmeden gideceğiz, İstanbul için ne aldılar, ne verdiler? Bir toplam çizgisi çekilmedikçe hesaba oturulmaz. Heykel üstünde duracağım. İsvan belediyesi işbaşında iken kente bir çok heykel dikilmişti. Tanınmış heykeltıraşlarımızın yaptıkları kenti süslüyordu. Dalan döneminde ise bunlardan çoğunun yerinde yeller estiği görüldü. Yıkılanlar için, "Yaa, yıkıldı mı? Yıkıldı ise yenisini yaptırırız" diyen sorumlular da çıktı. Heykeli duvar sananlar da varmış. istanbul Belediyesi'nin kültür ve mezar işleri ile uğraşan elemanlan, bundan birkaç ay önce ölen şair Oktay Rifat'ın Aşiyan'a gömülme isteğini 'yer yok' diye geri çevirirken, şair Orhan Veli: nin Aşiyan parkına heykelini diktiler. Geçende heykeli uzaktan şöyle bir gördüm. Yıkılan Aşiyan gazinosunun çimlenen ortasına oturtmuşlar. Orhan Vteli, kollarını açmış, üstünde 'martı kuşları' uçuyor. 'Başıma da konuyor martı kuşları1 derdi. Şimdi martı heykeline konmuş. Belli ki Orhan veli'nin İstanbul şiirinden, hani bir garip Orhan Veli'yim' dediği şiirinden esinlenerek dikilmiş bu heykel. Orhan, 'Urumeli hisarına oturmuşum' der. Burda Urumeli hisannda oturmuyor, Aşiyan'da kaykılıyor. Yahya Kemal de Barbaros parkında kaykılarak oturmaz mı? Ben heykele bakarken yanında birkaç kişi belirdi, kıyıda denize giriyorlardı. "Şairmiş öyle mi?" diye sordular. "Evet..." dedim. "Ahmet Haşim mi?" "Hayır." "Ya kim?" "Orhan Veli." "Orhan Veli'ymiş." dediler. Gürdal Duyar'ın Karaköy'e dikilen Güzel istanbul heykelini de hükümetin Selametçı kanadı dışlamadı mı? Al takke ver külâh, hükümet içi bir hayli tartışmadan sonra heykeli ordan kaldırdılar. Yıldız Parkı'nda bir yere konduğunu biliyorduk. Son zamanlarda oradan kaldırıldığını söylüyorlar. Heykel dostu iktidarlar olduğu gibi, heykel düşmanı da vardır. Tarıhımizde gerıye doğru uzandığımızda Anadolu'nun bir heykeller diyarı olduğunu görürüz. Kazılar sonucu çıkan heykeller müzelenmizı doldurmadadır. Başka heykelsiz ve tarihsiz ülkelergibi değiliz. Arkeoloji müzelerimiz heykellerle doludur. Tarih, bir kültür işi olduğu kadar, bir para işidir de. Bu heykellere bakmak, onları düzenli olarak sıralamak para ister. Bizde bu kültüre harcayacak para yok. Onun için müzelerde heykellerimiz yerlerde sere serpedir Halkımızın heykele alışkanlığı yok mu? Yapılan kazıları görüyor olmalan gerekir. Anadolu'da yaptlan kazılarda elde edilen heykellerden çoğunun ağzını burnunu kırdıkları, gözünü çıkardıkları görülür. Bir gün Hatay'da bir uzmanla geziyorduk, kırılan heykelleri gördüğünde çok yazık olmuş diye üzülmüştü. Orhan Veli edebıyatımızda iki arkadaşı ile birlikte anılır: Melih Cevdet, Oktay Rifat... Şimdi belediye Orhan Veli için heykel dikerken, aynı belediye Oktay Rifat'a Aşiyan'da yatacak yer vermezse bunda bir tutarsızlık var demektir. Bir şairin değerini bilen, öteki şairin değerini bilmez mi? Böyle davranışlar kulaktan dolma bilgilerle olmaz. Yahya Kemal İstanbul şairi de, Orhan Veli, Oktay Rifat değil mi? İstanbul, şairlerin dizelerinde yaşadığı gibi, onlara mezarhğında yer vermeyen yöneticilerin densizliğinde de yaşar Urumeli hisarına oturmuşum, Oturmuş da bir türkü tutturmuşum: İstanbul'un mermer taşları Başıma da konuyor, konuyor aman Martı kuşları Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları. Bu kadarına da olsun seviniyoruz Şairlerin değeri günü gelince bilinir. Orhan Veli'nin Heykeli. Bokı Bursa ÇanaMaie Çotum Derazi B B B Y A Y Y 22° 34° j A apk B tubtlu K Kart S ssk Y yajmuriu 22° 22° 33° Hedef Küçültmek.. (Baştarafı 1. Sayfada) CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı I. Sayfada) la başvurabilir. Oysa örneğin demokrasilerde iktidar koltuğunun genel oyla değişmesi en temel ilkedir. Günlük deyişle iktidar kimsenin "tapulu malı" değildir. Bunun gibi yine demokrasilerde "tekkurtarıcılar"a yer yoktur; zira demokrasiler alternatifler rejimidir. Seçenekler arasında bir seçimin söz konusu olmadığı rejimin adı demokrasi değildir. Liderlerin ve politikacıların değişebilirliğinin gönüllü olarak benimsendiği siyasal düzenlere demokrasi denir. Bir tüıiü oturtamadığımız Türk demokrasisinde de "iktidar koltuğu"nun serüvenlerini yıllardır yaşamaya devam ediyoruz. Bugün gelinen noktada durum nedir? Başbakan Özal ve çok yakın çevresi sanki iktidardan hiç gitmeyeceklermiş gibi bir hava içindedir. Oysa yıpranmışlardır ve iktidar, ayaklarının altından ister istemez kaymaktadır. Ama öyle gözüküyor ki kendileri buna hiç inanmak istemiyorlar. 1979 ekim ayındaki ara seçimlere doğru yol alınırken, anımsıyoruz, CHP iktidarı da böylesi bir havadaydı. Yıprandıklannı, seçimleri açık farkla yitirebileceklerini, yitirdikleri zaman da, ara seçim olmasına karşın, istifadan başka çareler kalmayacağını söyleyenlere kızıyorlardı. Ama sonuçta iktidar koltuğunda oturanlar değil, bu öngörüleri yapanlar haklı çıkmıştı... Birbiri ardından yayıml&nan kamuoyu yok lamaları, Özal iktidarı açısından parlak değildir. Geçen cuma günü Hürriyet'te yer alan Kamar'ın araştırmasına göre sonuçlar şöyle: 1) Referandumda kahverengi hayır oylan % 51.5, beyaz evet oyları % 32.8; oyunun rengini henüz bilmeyenler % 15.6. 2) "Sonuç Özal için güvenoylaması olacakbr" diyenler, % 56.5; "olmayacak" diyenler % 23; bilmediğini söyieyenler % 20.4. 3) "Bugün seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?" sorusunun yanıtı ise şöyle: SHP % 30.5; ANAP % 27.9; DYP % 24.6; DSP % 6; diğer% 11. Şimdilik gözüken odur ki 25 Eylül referandumu, muhalefetin de öngördüğü gibi, hızla özal iktidanna yönelik bir güvenoylamasına dönüşmektedir. Ayrıca bugün için ANAP, geçen yılki genel seçimlerde aldığı % 36'lık oy oranının da altına düşmüştür. Bu eğilimler, 25 eylüle değin ters doğrultuda değişmezse, Türkiye gelecek yıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir de erken genel seçim yaşayacaktır. Bunu Sayın Özal dahil kimse engelleyemez. Gittikçe kızışan siyasal mücadelenin ilk raundu halkoylamasıdır. Muhalefet; kendi içirv de hiçbir kafa kanşıklığına meydan vermeksizin hedef küçültmelidir: 25 Eylül, Özal iktidanna karşı bir güvenoylamasıdır; "hayır"la "evef'in anlamı yalnızca bu çerçevede ele alınmalı ve kampanya sadece bu yörüngede yürütülmelidir. görünüyordu. Coşkun'a göre, "sürekli yazıların yumuşatılması ısteniyordu" İstifa etmişti, on gün sonra işleme konulacaktı. Köse başlarında görev yapan öteki arkadaşlarının ne yapacağım elbet bilemezdi, ama on gün sonra "yeni anlayışa", "Gelin, gaızeteyi teslim alın" diyebilirlerdi. Aylarca önce başlayan serüven. tepe noktalardaki anlayıs birliğinden sonra yavaş yavaş, dalga dalga bünyeye çarpıyordu. Özal, göstermelik muhalefete daima yanlı olmuştu. Gerçeklerin çıplak gözle, olduğu gibi aktanlmasından rahatsızdı. Özal1 la bir kalemin "anlaşabilmesi" için yazılarda dolaylı dolaysız övgülere yer verilmeli, satır aralarına kimi eleştiriler sıkıştınlarak "basında sözüm ona tarafsızlık" korunmahydı. Dün Rahmi, bugün Bekir; göstermelik muhalefeti değil gerçeklerin olduğu gi 6 Özal kazdığı kuyuya Bayram gibi (Boftorafi 1. Sayfada) arka arkaya geleceğini bildiren Inönü, Özal'ın ülkeyi zamsız yönetemediğini anlattı. Inönü, "25 eylülde hayır diyerek kaderinize sahip çıkacaksınız. Halkın iradesi Özal'ı yenecektir" diye konuştu. SHP'nin Mahmudiye mitinginde alanda kahverengi giysililerin çokluğu dikkati çekti. İnönü'nün yanı sıra, bu geziye SHP Genel Sekreterı Deniz Baykal da kahverengi giysîleriyte katıldı. Erdal înönü, konuşmasında özal'ın şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez duruma geldiğini de bildirerek, "Fada tamah Özal'ı bu duruma düşürdu. SHP'nin birinci parti olduğunu ve oylarımn yükseldiğini görünce hemen kimse ne olduğunu anlamadan seçiın vapmak isledi. Özal, halkoylaması ile kendi kazdığı ku>nya düştii. Bu hiç istemediği bir şejdi, ama öyle oldu. Şimdi Özal'ın karşısına öyle bir engel çıktı ki, bu onu altiisl edecek" diye konuştu. Özal'ın referandum konusu olan anayasa değişikliği isteğiııi bardağı taşıran son damla olarak niteleyen İnönü, seçim için halkoylamasına gerek olmadığını vurguladı ve vatandaşlardan martta yapılacak yerel seçinıler için adaylannı şimdiden belirlemelerini istedi. İnönü, Özal'ın "Halkoylamasında soldakilerle sağdakiler Borsakrizde (Baştarafı 1. Sayfada) borçlandıklan ileri sürülüyor. Yaşanan "büyük çöküşe", fiyatlann yapay olarak şişirilmesinin yol açtığı vurgulanarak. "kısa vadeli çıkarlannı diişünerek fiyatlan şişiren borsaalann, kendi bindikleri dalı kestikleri" savunuldu. Fiyatlan, dağıttıkları kâr payları ve sermaye arttırımlarında verdikleri bedellibedelsiz hisse senetlerinin "yavrulama" değerleri de dikkate ahnarak yapılan hesaplamada, hisse senetlerinin son bir yılda yatırımcısına ortalama yüzde 62.2 oranında bir kayıp getirdiği ortaya çıktı. Geçen ağustos sonunda işlem gören 39 hisse senedinden 30'unun değeri yüzde 50'nin üzerinde düştü. karşı karşıya" sözlerini, "Bu doğ (Baştarafı 1. Sayfada) ru degil. Şimdi Özal'ı isteyenler ile zam yapılınca herkes ürününü istemeyenler karşı karşıyadır. Hal Toprak Mahsulleri Ofısi'ne verkoylaması seçimden de önemli. mek istemiş. Ama Ofis ödemeyi Herkes Özal'dan memnun olma iki ay sonra yapacağım duyurmuş. dığını gösterecek" şeklınde ya Oysa köylulerin stopaj vergisi, nıtladı. İnönü, kahvererıginin kredi borcu var. Bunun üzerine özelliklerinden söz ederken de hepsi ofis fiyatının 1520 lira al"Halkoylamasında kalrverenginin tında tüccara peşin satmış. ne kadar güzel bir renk olduğuMiting alanında yüzü aşkın nu gösterelim. Kahverengi bu halkoylaması ile 'hayır'lı bir renk ola traktör var. Çoğunun önünde de, "Mahsulü sattım. Borçlanmı öderak şöhret kazanacaktır" dedi. Inönü'den sonra vatandaşlann yemedim. Traktör satılıktır" yazıistegi üzerine SHP Genel Sekreteri lı. Emniyet Müdürü Atilla Aytek, Deniz Baykal da bir konuşma köylulerin alana traktörle girmeyaptı. Baykal, halkoylamasında sini engellemeye çalışıyor. Ancak Özal'ın arkasına dolanıp iki pu köylulerin kararlılığı karşısında an alacaklarını bildirerek "Yerel elinden bir şey gelmiyor. Eskişehir Milletvekili Cevdet Selvi, Ayseçimlerde de Özal'ı tuşa tek'i uyarıyor, mitıngi engellemegetireceğiz" dedi. Baykal, Özal 1 mesini istiyor. Aytek'in yanıtı ilın halktan ne SHP'den korktuğuginç: nu kaydederek şöyle devam etti: "Korkunun ecele faydası yokBizim de bildiğimiz var. Siz tur. Alnında ne yazıyorsa, başına de bizim çalışmamızı engellemeo gelecektir. Bu diinya Kanuni yin. Sultan Sıileyman'a kalmadı. HaSaat 12.15 sıralarında miting cı Turgut Özal'a da kalmaz. Özalalanına gelen SHP Genel Başkaın güneşi batmak üzere. Yeni bir nı Erdal Inönii'yü köylüler, "Başgüneş doğuyor." bakan lnoıü", "Özal istifa" diye Bir süre önçe MlT raporu tarkarşıiıyor. tışmalarımn ardından Eskisehir İnönü konuşmasında sık sık yaEmniyet Müdürlüğü'ne atanan Kaçakçılık ve tstihbarat Dairesi nıtı "hayır" olacak sorular sorueski Başkanı Atilla Aytek, uygu yor, köylüler de kendisine hararetladığı önlemlerle SHP'nin Mah le karşıhk veriyordu. Görünen o mudiye rnitinginin 1,5 saat geç ki, köylüler toprak rengini iyice benimsemişlerdi. başlamasına neden oldu. (Baştarafı 1. Sayfada) Turkiye'de parlamentoda çoğunlukla, hukumel tek başına ikıidardadır. 8 yıl bu askeri müdahalenin devam ediyor gorünlüsü, öyle zannediyorum ki hepimizin üzerinde durması gereken sorudur" dedi 12 Eylül'ün bundan önceki askeri müdahaleler gibi sadece müdahale etmekle yetinip ülkenin kendi dinamiği ile kendi iç gelişmesini ve geleceğini kendi iradesi ile belirlemesine izin veren bir askeri müdahale türü olarak ortaya çıkmadığını belirten Baykal, '27 Mayıs böyieydi, 12 Mart böyleydi, ama 12 Eylül böyle olmamıştır. 12 Eylül, müdahale sonrası dönemin dinamiğini de ellerine almak istemişlir." dedi. Baykal bu dönemin kapanmak üzere olduğunu gördüklerini söyledi ve "Gecikmiş bir biçimde kapanmak üzere, ama kapanmak üzere. Sonu gelmiştir artık kapanmak üzeredir" diye konuştu. Baykal şöyle dedi: "Bilmeliyiz ki sona erecek dönem sadece bir başbakanın sallanat dönemi değildir. Sadece ANAP'ın siyasi iktidar dönemi değildir. Turkiye'de yan açık, >an kapalı bir müdahalenin sürdürücülüğü görevini üstlenmiş olan bir iktidar döneminin kapanmakta oluşu önemlidir. Son demokratik döneme geçiş aşamasındayız. 8 yıllık bekleyiş sona ermek üzeredir." 25 Eylül'de yapılacak halkoylamasına değinen SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu referandum ilk büyük fırsattır Türkiye için. Bu işi burada bağlayacağız. Bu referandumda Sayın Özal halktan destek istiyor, onay istiyor. Hukuki olarak yüzde 50 + 1 hayır yeter. Eğer hayırlan yüzde 50'nin 1 fazlasını çıkarabilirsek Türk siyasal yaşamı yeni bir doğrultuda gelişmeye başlayacaktır. Bir anlamda katar makas değiştirecektir. Katar aynı, lokomotif aynı, yolcular aynı. O zannediyor ki katar ANAP istasyonuna gidecek. Ama 25 eylülde makas değişecek. Onu değiştirdikten sonra o hâlâ ANAP iktidanna gidiyorum diye biraz daha yolculuk yapacak, ama gözünü açtıgında görecek ki, vardığı istasyon SHP iktidarı istasvonu." 'ANAP'ın bi halka sunulmasını ilke edindiklerinden gazeteye getirilen (Baştarafı 1. Sayfada) Özal koşutundaki "yumuşak yüzde 11 ve yüzde 7.46'ya kadar muhalefet" anlayışına ters düş değişen zam talebinde bulunduğu bildirildi. müşlerdi. Tek isteklerinin Amerikan işZaten Özal'ın ister basında, isterse siyasette olsun karşıtlarını yerlerindeki Türk işçilerinin yaşu ya da bu yoldan "tasfiye et şarn koşullarını devam ettirmek meyi" amaçladığı biliniyordu. İk olduğunu bildiren sendika, Ametidarın kudretıni araç gibi kulla rikalı sivil ve askeri personele bir narak amacına varmaya çahştı bülten yayımladı. Amerikalılaıa ğı, kimi zaman da başardığı or dağıtılan bültende, "Grevimizdeki hedefimiz sizler değilsiniz. Hetadaydı. defimiz, 70 sent/saat ücretle çaÖrneğin, son günlerde SHP lıştırdığı işçinin ücretinin yüksck Milletvekili Cüneyt Canver'in olduğunu iddia edip Türk işçilehangi hayali ihracatçı ile görüş rini sefalet içinde bırakmak istetüğü niçin araştırıhyordu? Can yen anlayışür" denildi. 75 gün süver'le SHP eski Genel Sekreteri ren göruşmelerde olumlu bir soFikri Sağlar'ın hayali ihracatçı Er nuç alınamadığı bildirilen bültentan Sert ve Turan Çevik'le konu de, daha sonra şöyle denildi: şup konuşmadıklarına neden bu "Grev sırasında Uyelerimize kadar önem veriliyordu? ANAP1 ın Bursa adayı İzmir Emniyet Mü yardımcı olacağınua inanıyonız. Grev yapan işçilerin işlerini size dürü Lütfü Tomuş, örneğin Ertan yapbrmak isteyebilirler. Bu işleSert'in bürosuna politikacı kim rin, grev sırasında asker ya da silerin gelip gittiğine niçin bu ka vil, Türk veya Amerikalılar taradar merak sarmıştı? fından yapılmasının suç olduğuCanver ve Sağlar, 1985 ve nu da hatırlatmak isteriz." 1986 yıllarında Meclise hayali ıhracatla ilgili önergeler vermişler. görüşmeler sırasında bugün dallanıp budaklanan soygunu ser (Baştarafı 1. Sayfada) gilemişlerdi. Önergeyi hazırlar gımsız bir devlet olmak için gerekken bir gazeteci, bir dedektif gi li tüm koşullan yerine gelirmiş bi çalışarak "ilgili kişilerle" ko olacağız" dedi. Ebu Şerif geçici nuşmuşlardı. O gün yadsınan hükümette, FKÖ lideri Yaser gerçekler bugün bir bir ortaya Arafat'ın yardımcıları ile, ilk kez, dökülmüş, hete hayali sorunu ay lsrail işgali altındaki topraklarda yuka çıkınca Özal hükümeti dos yasayan genç Filistinli liderlerin yaları savcılara vereceğine, ken birlikte görev yapacağım söyledi. dine göre araştırmalara giriştiğini FKÖ sözcüsü, Filistin Ulusal duyurmuştu. Nitekim Bozkurt Konseyi'nin 1012 ağustos tarihÖzal, dünku demecinde hayali lerinde Bağdat'ta yaptığı toplanihracat dosyasının 346 olduğu tıda geçici hükünıete ilişkin kapnu, 74'ünde doğru dürüst bilgi samlı bir program hazırladığını bulunmadığını söylüyor, bunların ammsattıktan sonra bu progra"tamamlanmak üzere ilgili kuru mın, BM Genel Kurulu'nun Filisluşlara gönderildiğini" açıklıyor tin'i Yahudi ve Arap devletleri arasında bölen 1947 tarihli karadu. Üslerde grev FKÖ, tsraü'i Canver, "tamamlanmak üzere ilgililere gönderilen dosyalar üzerinde araştırma yapılırken" hayalicilerle görüştü diye Sağlar ile adı üzerinde durulmasındaki "inceliği" anlayamadığından söz ediyor. Bir mılletvekilinin olayın kaynağındaki adama gitmesi, üstlendiği sorumluluk gereği doğal. Doğal olmayan, o milletvekilinin hayali ihracat yapıp yapmadığı. Canver, "hayali ihracat ile hiçbir ilgisi olmadığı" biline biline, araştırmanın bu yönde derinleştirilmesini haklı olarak başka biçimde yorumluyor. "Hayali yakıştırmalarla siyasal karalamanın hazırlıklarına mı geçildi" diye soruyor. rına dayandığını apkladı. BM'nin 1947 tarihli karannı tanımak, lsrail'i de 1967 öncesi sınırları içinde (lsrail 1967 savaşında Batı Şerîa, Gazze ve Kudüs'ün Müslüman doğu kesimini işgal etmişti) tanımak anlamı na geliyor. Arafat'ın önde gelen yardımcılarından Salah Halaf da kurulacak Filistin devletinin İsrail'i tanıyıp tanımayacağı sorusunu şöyle yanıtladı: "Biz gerçekçiyiz. lsrail orada duruyor. Var olduğu, siyasal bir gerçektir." Yatırımcısına en fazla kaybettiren hisse yüzde 89.4 ile geçen yıl zarar eden gübre fabrikalan oldu. Kârlı bir şirket olmasına rağmen, ikinci sırayı yüzde 86.2 ile Good Year aldı. Bu dönemde yatırımcısını en az zarara sokan hisse senedi ise, yüzde 7.8 ile Akçimento oldu. En az zarara sokan hisse senetleri arasında Erdemir yüzde 13 ile ikinci sırayı aldı. Çok kârlı şirketlerin hisse senetlerinin bile bu oranlarda değer kaybetmesi, geçen yaz aylannda fiyatların çok şişirilmiş olmasına bağlanıyor. Şişirilmiş hisse senedi fiyatlan, daha programı belirginleşmeden özelleştirmeıjin hemen başlayacağımn açıklanması Hisse senetleri bir yılda nasıl eridi? Geçen yıl yatmlan Deflışım para ne otdu? (TL.) 92.180 3.949 5.811 4 137 16.350 13.400 7.800 34 000 15.700 9.448 2.650 3600 3.325 2.750 4.350 19.000 2.400 2.175 1.161 5150 1.729 18000 9163 4.255 3363 8.760 3960 14.730 10.400 1.110 2.424 12.950 2.466 1.395 2.139 5.120 5.930 1.605 7.82 64.10 62 50 34.85 28.91 68.83 57.14 50.00 70.37 •76.67 57.60 34.54 76.25 63.33 •13.00 89.44 86.77 49.47 70.00 72.84 78.08 86.27 81.05 62.60 75.54 71.97 64.96 57 41 •49 20 45 26 75.60 58 20 56 83 48 62 79 02 •77.94 61.21 63.61 72.08 62.22 28.8.87 26.8.88 Yavrulama Tetnettü fiyatı (TL.) fiyaü (TL.) lefleri (TL.) (TL.) Akçimento Anadolu Cam Arçelik Aymar Bagfaş Bohı Çimenio ÇeSk Halat Çimsa Cukurova E Oöktas Eczacıbası Ege Bira Ege Gubre Enka ErrJemir GoodYear Gubre Fab Guney Bira Hektaş izrrnr D.Ç. Izocam Kartonsan 100.000 11.000 15500 6.350 23 000 43.000 18.200 68.000 53.000 40.500 6.250 5.500 14.000 7.500 5.000 180.000 6.350 4750 7 250 4275 23 500 12.600 95.000 24.500 17.400 12.000 25.000 9.300 29.000 19.000 4.550 5.800 30.000 4.800 6.550 9700 13200 16.300 5750 1 149 18.500 2360 3 475 2725 2.150 13400 3650 12.980 7.600 3.800 1.100 3.250 1.275 2.400 3.800 19.000 2.050 2.175 4800 1.425 16700 6.100 2.950 2.175 4.250 3.300 6.040 9.800 1.200 6.000 2200 1.175 1275 2650 2700 1.075 72 000 1089 1 536 1 112 13.350 1.680 m 500 800 300 850 3.150 18.720 6.600 4.648 1.150 1000 2300 1.500 1.000 1.550 930 940 70 45 Kav 1.379 2.313 1.300 400 350 500 350 550 350 266 350 350 üzerine düşüşe geçmiş, referandum, ardından genel seçimler ve geçen sonbaharda yaşanan dış borsa krizinin etkisiyle bu düşüş, sürmüştü. Yeni yılla birlikte kârların ortaya çıkması ve kâr paylarının belirlenmeye başlaması borsayı biraz hareketlendirir gibi oldu, fakat 4 şubatta faizlerin yükseltilmesiyle hisse senetlerindeki düşüşler yeniden gündeme geldi ve süreklilik kazandı. Hisse senetlerindeki son bir yıllık devamlı düşüş, piyasanın iyice daralmasına yol açtı. Borsa'ran günlük işlem hacmi geçen ağustos ayında 3 milyar lira sınırına dayanmışken, bu ağustos ayında 250 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sermaye piyasasında yaşanan bu olayı uzmanlar şöyle yorumladılar: Zeki Döşlüoğlu (Yatmm Finansman Genel Müdürü): Yeni açılan borsalarda önce bir fıyat yükselmesi ve ardından bir çöküş yaşanır. Ama bu yüzde 3040 gibi düzeylerde gerçekieşir.Bizde ise yüzde 600700 gibi bir duzeyde oldu. Onun için de kriz bu kadar uzun sürdü. Eğer geçen yaz fiyatlar bu ölçüde şişirilmeseydi bu çöküş çok daha kolay atlatılabilirdi. Fiyatlan körükleyenler yatırımcıları borsadan kaçırdılar. Kısa dönemli kârlarını düşündüler. Prof. Özer Ertuna (Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi): Fiyatlar o kadar şişmişti ki, zor durumda olan şirketlerin hisseleri bile aşın şekilde değerıenmişti. Burada uzmanlığın önemini kavradık, sanıyorum. Hisse senedinin bir tasarruf aracı değil, bir yatınm aracı olduğunu ve kazanma gibi kaybetmenin de olabileceğini öğrendik. Yani riskin bedelini öğrendik. Sami Uslu (Turkiye Turizm Yatırım ve Dış Ticaret Bankası Genel Müdürü): Geçen ağustosta gerek aracı kurumlar, gerekse bankalar paniği körüklediler. Önce kendi portföylerini satışa koydular. Bankalar, aracı kurumlar ve komisyoncular olarak bu olaydan gerekli dersleri çıkarmamız ve yapılan hataları bir daha tekrarlamamız gerekli. Bir örnek daha: MİT raporundan sonra Kaçakçılık Dairesi'nin başından alınıp Eskişehir'e emniyet müdürü atanan Atilla Aytek'in eski görevi sırasında kimi "belgeleri gazetecilere sızdırdığı" ihbarı alınır. Soruşturma sonunda Memur Yasası'na aykırı hareketten cezalandırılabilir, canı yakılabilir. Başka olaylardan suçlanamıyorsa, böylece siciline bir karalama notu düşülebilir Örnekler var, şimdi de belirtiler. Bunlara kesin teşhis koyabılmek için zamana gereksiniyoruz. Siyasal gözlemciler Yaser AraSoru ise ortada: fat'ın önceki gün Cenevre'de BM Karşıtlarını tasfiye edebılmek Genel Sekreteri Perez de Cuellar'için kudret sahipleri buyrukların la yaptığı görüşmede, büyük bir daki yönetsel gücü kendi doğrul olasıhkla bağımsız Filistin devlelularında harekete mı geçirdi ti konusunun ele alındığını beliracaba? tiyorlar. Basında kapalı kapılar ardında Öte yandan Ürdün Kralı Hüsedoğan anlayış birliğinin sonuçla yin, ülkesinin, lsrail işgali altınrını gördükten sonra, kim bi daki topraklardan Batı Şeria ile lebilir... idari ve hukuki bağlarını kesme kararının, Filistinlilere yardımı hedenediğini söyledi. Kral Hüseyin, önceki gün harp okulundaki mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, "Bizim attığımız adım göstermiştir ki Ürdün Filistin değildir" dedi. Kral Hüseyin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim Batı Şeria'ya ilişkin karanmız, tsrail işgali altında yaşayan Filistin halkımn durumunun. dünyanın başka yerlerinde de işgal altında yaşayan, ezilen, acı çeken ve bağımsızlığını savaşarak kazanan insanların durumundan farklı olmadığını kanıtlamıştır. Bu karar, 8 aydır işgale karşı ayaklanmayı sürdüren Filistin halkımn meşnı haklarını güçlendiricidir." FKÖ'nün lsrail konusundaki yeni tutumu bu yılın başlarında şekillendi. Arafat'ın yakın danışmanlan tarafından hazırlanan ve Ebu Şerif'in imzasım taşıyan bir belgede lsrail'in tanınması ve Batı Şeria ile Gazze'de bağımstz bir Filistin devleti kurulması öngörülüyordu. FKÖ, uzun süredir, surgünde bir Filistin hükümeti kurmayı düşünüyordu. Şimdi ise geçici hükümet ilan edileceğini açıkladı. FKÖ yetkililerine göre.sürgündeki hükümetle, geçici hükümet arasında şu fark var: Sürgündeki hükümette sadece FKÖ liderleri yer alacaktı. Oysa geçici hükümet daha geniş tabanlı olacak ve işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilerin liderleri de görev alacak. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "İki öğretmeniz" SORU: Bizler, aynı okulda görev yapan iki öğretmeniz. Ben, bayan olup 1951 doğumluyum. 1969 yılında göreve başladım. 19 yıldır calışmaktayım. 20 yılda eroekli olmayı umuyordum. Fakat 45 yaş sının uygulaması getirildigi için ne yazık ki, 20 yddan sonra 7 yıl daha çalışmak zorundayım. Oysa özel nedenlerim yiizünden en kısa sürede aynlmak istiyorum. Öğrenmek istediklerim: 1) 19 yıl sonunda, memuriyetten istifa edip sigortalı bir işe geçtiğim takdirde emekli olmak için ne kadar süre çalışmam gerekiyor? 2) Girmeyi düşündüğüra işte en yüksck prim olarak kaç lira ödemeliyim? Arkadaşım ise 1961 yılında yedeksubay öğretmen olarak göreve başlamış ve 1963'te görevi sona ermiş. Öğretmenlikten önce 1 yıl a yakın sigortalı çalışması var ve memuriyeti ile birleştirilmiş. 1942 doğumlu olduğuna göre hangi tarihte emekli olabilir, yoksa 50 yaşını mı bekleyecek? Üç jet uçağı havada (Baştarafı 1. Sayfada) duğunu kaydetti. Alman ZDF televizyonu da, Ramstein Hava Üssü'ndeki gösteriler sırasında kaydedilen ve kaza anındaki paniği gösteren filmi yayımladı. Görüntüde, bazı izleyicilerin panik içinde kaçtıklan, bazılarının ise şoka girip oldukları yerde alevler arasında donup kaldıklan, ailelerin korku içinde çocuklarını araması ve çevrelerindeki araçlann alevler içinde kalması yer alıyordu. Federal Almanya yetkilileri, kaza sırasında hava gösterisini 200 binden fazla kişinin seyrettiğini açıkladılar. Havacılık yetkilileri, kazanın şimdiye kadar bir hava gösterisi sı rasında meydana gelenlerin en kötüsü olduğunu kaydettiler. Kaza üzerine eylül ayında yapılması planlanan gösteri ipıal edildi ve NATO üyesi öteki üyelerden bu tür gösteriler yapmamaları istendi. YANIT: 1) Çeşitli sosyal güvenlik kurumlan kapsamında geçen çalışma süreleri olanlara emekli aylığını bağlayacak kurumun saptanmasında "sigortalılann emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son yedi yıllık fıili hizmet (360 x 7 = 2520 gun) süresi" esas alınmaktadır. SSK'dan yaşhlık ayhğı aiabilmeniz bu kunımda en az 3 yü 6 ay (1.260 gün) prim ödemenize bağlıdır. 2) Bugün için ve 100 katsayıya göre en yüksek SSK primi 6.400 gösterge ve 640.020 TL. brüt ücret üzerinden sigortalı payı % 14'ü 89.603 TL. tutmaktadır. Bunun yam sıra en az işveren payı °7o 19.5 oranında ve 124.804 TL. olup her ikisinin toplamı ise 214.407 TLİdir. Arkadaşımz tüm çalışmalarıyla 25 çalışma yılını 1987 yılında doldurmuş durumdadır. 25 çalışma yılını 1987'de dolduran erkek iştirakçiler 47 yaşını da doldurduklannda emekli olabilmektedir. Emekli olabüeceği tarih ise 47 yaşını dolduracağı 1989 yılıdır. Belçika'daki kaza Belçika Hava Kuvvetleri tarafından düzenlenen bir gösteri uçuşu sırasında da bir Finlandiya uçağının düştüğü bildirildi. 840 KepezEI. KoçHolding Koç Yatmm Kondsa Konıma Tanm Lassa Mensucat S. Metaş Nasas Omuksa Otosan Pınar Süt Rabak 3.550 980 938 8.060 960 6.500 924 464 430 Sartuysan T. Demir D. T. SişeCam IMKB Endeksi 1720 2200 1 030 750 325 250 960 660 630 600 150 300 450 266 220 400 750 (Baştarafı 1. Sayfada) re tüm Doğu Akdeniz'in güvenliğini tehdit ettiği ileri sürüldü. Raporda, Sovyetler'in "Boğazlara mahkümiyetini azaltmak için bu yola başvurduğu" idtlia edildi. Haberi manşetten çift siitun veren New York Times Gazetesi, Sovyetler'in Akdeniz'deki operasyon gücünün artmasının, Beyaz Saray, dışişleri bakanlığı ve savunma bakanlığı cevrelerinin "endişelerini ifade etmesine yol açtığını" bildirdi. Gazete, alarm ziline "Llusal Güvenlik Ajansı" tarafından basıldığını da kaydetti. Söz konusu ajansm başkanı Amiral Studeman'ın Kongre'ye gönderdiği rapora göre Sovyetler Tartus üssü sayesinde, "Sık sık boğazları geçerek ikmal için Karadeniz'deki ana üslerine dönmek zorunda kalmayacaklarV Ajans bunu teknik açıdan olduğu kadar yeue ueııız stratejik açıdan da yorumluyor ve Sovyetler'in savunmaya ayırdığı kaynaklann kısıtlılığını, bu nedenle de hedeflerin özenle seçildiğini hatırlatarak böylesine finansman sıkıntısı çekildiği bir dönemde bu üssün inşasını, "Akdeniz operasyonlarının" stratejik önceük taşıyacağının göstergesi olarak algılıyor. Rapora göre Tartus, Sovyetler'in Akdeniz'deki tek üssü olacak. Sovyet savaş gemileri burada yakıt, yol mühimmat ikmali yapabilecek. Üs denizaltı, kruvazör, destroyer, mayın tarama veçıkarma gemileri barındırabilecek. Yüzey gemileri Sovyetler'in Karadeniz filosundan, denizaltılar ise Kuzev Denizi filosundan tahsis edilecek. SATILJK Nikon F2 Tel: 169 66 80den 235 VEFATLAR İÇİN Yurtiçi, yurtdışı cenaze nakledilir, cenaze ilaçlama, malzeme, tabut, bütün işlemler hassasiyetle, süratle yapılır. Işletmede, ayrıca 18 ambülans mevcuttur. Cenaze ilanlarında hizmet bedeli alınmaz. ÖZGÜR U N BEKLENEN KASETİ OZLEM ^ "DARILMA 6ÖNÜL,, Siparişleriniz İçin: İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06 140 68 88 1.1.1980'den günümüze kadar Cumhuriyet Gazetesi koleksiyonu satılıktır. Başvuru telefonu: Kars: 182 79 ^ Askeri kimlik kartımı kaybettim, hükümi,üzdür. MEHMET HALtT GÖKÇE Tel: 512 94 52 )UİB3^B MPINAR ril 100 434 |[7||y URETIM TT MUZIK IIOCTIM ILTD STI. İ.M.C 6 Blok 6511 ünkapanı İstanbul