23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kıbrıs ve Bağlantmzlar LEFKOŞA (AA) Cüney Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakant Yorgo Yakovu, Bağlantısız ülkeler hareketi başkanlığına aday olmayacaklanm açıkladı. Yakovu 510 eylül tarihleh İran Devlet Başkanı Ali Hamaney, arasında Lefkoşa'mn Rum kesiminde duzenlenecek olan anlaşmazlığın Şattülarap Nehri üzerinde Bağ/antısızlar hareketi dışişleri hükümranlık ve savaşı kimin çıkarttığını bakanları konferansı araştırmak üzere komisyon kurulması hakkında gazetecilere bilgi konularında odaklaştığını söyledi. verirken yapttğı açıklamada, konferansa 150 ülke iie Dış Haberter lik komisyonun kurulması konukuruluşun davet edildiğini Servisi Irak larına takıldığını söyledi. Hamabildirdi. Konferansa 75 Dışişleri Bakanı ney, bu durumun sürmesi halinde ülkenin dışişleri bakanımn Tank A z u , Ce İran'ın görüşmelerden çekilebilekatüacağını belirten Yakovu, nevre'de yapılan ceği tehdidinde bulundu. konferansa katılacak barış görüşmeBBC radyosunun haberine gölerinin dun ye re, Hamaney, Cenevre barış gödelegelerle, konferansı niden başlayan rüşmeterine ayırdığı konuşmasınizleyecek gazetecilerin toplam bölumunde, uç da oldukça sert bir dil kuliandı. sayısmın yaklaşık 800 saat süren gö Şattülarap üzerinde Irak'la aralaolacağmı ileri sürdü. Yorgo Alı Hamaney rüşmeden sonra nndaki sınır anlaşmazlığmın 1975 Yakovu, Bağlantısız ülkelerin yılında Cezayir'de imzalanan dekbaşkanlığı için şimdiye kadar toplantı salonunu terk etti. sadece Nikaragua ile Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'in larasyonla çözume kavuşturulduEndonezya'nm resmen aday toplantı salonunu terk etmesinin, ğunu söyleyen Iran Devlet Başkaolduklarım bildirdi. dışişlerinden sorumlu Devlet Ba nı, Irak'ın şimdi bu konuyu yenikanı Saddum Hamadi'nin fran'ı den tartışmaya açmak amacında sert bir dille eleştiren konuşmasııı olduğunu ve kendilerinin bunu dan sonraya rastlamasına dikkat kabul etmediklerini açıkladı. Bilindiği gibi, Dicle ve Fırat nehirçekiliyor. leri Türkiye topraklarından çıkıp Hamadi, Iran'ı görüşmeleri sa Irak'a girdikten bir süre sonra birMOSKOVA (A A) bote etmekle suçladı ve Irak'ın leşiyorlar ve Şattülarap adını alaSSCB'nin Azerbaycan îran'dan gelebilecek her türlü sai rak Basra Körfezi'ne döküluyorCumhuriyeti Komünist dırıya karşı koymaya hazır oldu lar. Şattülarap su yolu aynı zaParti lideri AbdülRahman ğunu söyledi. Hamadi, Şattülarap manda İran ve Irak arasında sıVezirov, bazı hukümet suyolunun Irak'ın kontrolü altın nır oluşturuyor. Osmanlı tmparakuruluşlarını, Karabağ da olduğunu yineledi ve çok torluğu zamanında çizilmiş sınırı ö'zerk bö'lgesinde yaşam önemli olan bu suyolu üzerinde benimseyen Irak Şattülarap'ın tastandartlanm yükseltmek ki haklarını kısıtlamaya yönelik mamına sahip çıkıyor ve tran'Ia için alınan önlemler herhangi bir tesebbüsü şiddetle paylaşmaya yanaşmıyordu. çerçevesinde üstlerine reddedeceklerini kaydetti. diişeni yapmamakla Bu arada tran Devlet Başkanı Şattülarap sorunu suçladt. SSCB Yüksek Ali Hamaney, Tahran'da yaptığı tki devlet arasında ilişkilerin Sovyet Prezidyumu, geçen bir konuşmada, görüşmelerin Şat çok bozulmasına yol açan bu soay, Ermenistan ve tülarap suyolu üzerindeki hüküm run Cezayir'in araya girmesiyle ve Azerbaycan Cumhuriyetleri ranlık anlaşmazlığı ile savaşı ki uzun görüşmelerden sonra bir uzarasında tartışma konusu min başlattığını araştırmaya yöne laşmayla sonuçlanmıştı. Buna göolan Karabağ'ın ekonomik dunımunun düzelülmesi için önlemler alınması kararlaştmlmıştı. AbdülRahman Vezirov, Komünist Parti Gazetesi Pravda'ya verdiği demeçte, Karabağ 'la ilgili ekonomik iyileştirme programının ıstenilen hızla ilerlemediğini söyledi. Cenevre'de tıkanıklık tazminatı taJepleriyle de yakından ilişkili bulunuyor. Hamaney, goruşmelerin kilitlenip kalmasının gerekçesi olarak bu iki konuyu anlattıktan sonra dün bir gun aradan sonra yeniden başlayan görüşmelerin bundan sonraki aşamasında da bir ilerleme kaydedilememesi halinde, İran'ın görüşme masasından çekileceğini sözlerine ekledi. Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz, toplantı salonunu terk etti POLITIKADA SORUNLAR ERGUNBALa ABD'de Quayle Olayı ABD'de Cumhuriyetçi Parti başkan adayı George Bush'un, yardımcılığına seçtiği 41 yaşmdaki indiana Senatörü Dan Ouayle^ nin askeri geçmişine ilişkin tartışma büyüyor. uuayle 1969 yılında Vietnam savaşına gitmemek amac/via geri hizmetteki Ulusal Muhafız Birliği'ne girmek için aile nüfuzunu kuliandı mı, kullanmadı mı? Ouayle'nin ailesinin sahip olduğu İndianapolis News gazetesinin eski yazıişleri müdürü VVendell Philippi'nin 1969'da yüksek rütbeli askeri yetkililerle temas ederek, Ouayle'nın Ulusal Muhafız Birliği'ne alınmasını sağladığı iddia ediliyor Quayle ise, bu iddiayı reddederek, yasaları çiğnemediğini, Ulusal Muhafız Birliğı'nde görev yapmış olanların savaştan kaçmakla suçlanamayacağını belirtiyor. Oualey'nin savunması mantıksal açıdan doğru. Savaş sırastnda her orduda cephede görev alanlar ve geri hizmette çalışanlar vardır Düşman mevzilerini bombalayan pilotun uçağının bakımı geri hizmetteki görevliler tarafından yapılır. Onlar olmazsa, pilot uçup düşman mevzilerini bombalayamaz. Geri hizmette görev alanlar da hiçbir zaman savaştan kaçmakla suçlanamaz. Ancak ABD Başkan Yardımcılığına soyunmussanız ve Quayle gibi zengln bir aileden geliyorsamz, üstelik muhafazakâr görüşlerinizle tanınıyorsanız (muhafazakâıiar Vietnam savasını desteklemışti) iş değişiyor. Önce Ouayle'nin zengin ve nüfuzlu bir aileden gelmesi, ABD1 de çok haksız sayılamayacak kuşkulara yol açıyor. "Bu kadar zengin bir aile herhalde oğlunu savaşa göndermey ip, Ulusal Muhafız Birliği'ne sokmanın yolunu bulmuştur" deniyor. Bu, yapılmayan bir şey de değil. Ouayle iddia ettiği gibi, yasalara aykırı hiçbir şey yapmadan normal yollardan Ulusal Muhafız Birliği'ne girmiş olsa bile, senatör hakkındaki kuşkuların yine dağılmayacağı anlaşılıyor. Çünkü Ouayle muhafazakâr görüşlerı ve Vietnam savasını desteklemesi ile tanınıyor. Şimdi özellikle rriLhafazakâr çevrelerde şu soru soruluyor: "Madem Ouayle Vietnam savaşına karşı değildi, o zaman n«den geri hizmeti seçtı de, inandığı bir dava uğruna cepheye gitmedi?" İş burada da bıtmiyor George Bush'un geçen hafta, Ouayle'yi savunmak için söyıediği bir söz tartışmanın ansızın büyümesine yol açtı. Bush geçen hafta yaptığı konuşmada, "Evet Ouayle Ulusal Muhafız Birliğı'nde görev yaptı, ama savaştan kaçmak için o zamanlar birçok kişinin yaptığı gibi Kanada'ya sığınmadı" dedi. Bush'un Ouayle'yi savunmak için söylediği bu sözler geri tepmiş görünüyor. Ouayle'nin muhalifleri şoyle diyorlar: "Vietnam savaşı sırasında Kanada'ya sığınanlar hiç olmazsa fikir namusuna sahlptiler. inanmadıkları bir savaşa gitmeyi reddederek Kanada'ya sığındılar. Bunu yaparken her şeylerini tehlikeye attılar. Vatandaşlıktan atılmayı bile göze aldılar Ouayle ise kendini ne cephede, ne de cephe gerisinde tehlikeye attı. Hiçbir tavır almadı ve en rahat yolu bularak Ulusal Muhafız Birliği'ne girdi." Böylece sorun Ouayle'yi aşarak Vietnam savaşının haklılığı ya da haksızlığı tartışmasına ve Amerikan gençlerinin o dönemde savaşa karşı tutumlarının yeniden değerlendirilmesine donüşmektedir. Demokratlar aslında sorunun üzerine fazla gidemiyorlar. Çünkü olayı fazla büyütseler, Vietnam savasını savunan ve savaşa gitmeyi reddeden tüm Amerikalı gençleri korkaklıkla suçlayan aşırı muhafazakâr Cumhuriyetçilerle aynı çizgiye gelecekler. Bu nedenle Dukakıs, Ouayle konusunda çok dikkatli konuşuyor. Bush'un sorunu ise çok daha ciddi. Demokrat Partili birçok mavi yakalı işçi, Carter döneminin enflasyon ve işsizllğine tepki olarak Başkan Reagan'a oy vermiş durumda. Bu kitle, kendilerinden olmayan bir zengin cocuğunun, Vietnam savaşının dışında kalmanın yolunu bulmuş olmasına sert tepki göstererek, tekrar Demokrat Parti'ye dönebilir. Ayrıca, Cumhuriyetçi Parti'nin aşın muhafazakâr kanadının tepkisini de unutmamak gerekiyor. özetle, Ouayle tartışması, George Bush açısından çok talihsiz bir zamanda patlak vermiştir. Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı, nabız yoklamalannda Dukakis'le arasmdaki farkı kapattıktan başka rakibinin önüne de geçmiştir. Ekonomik durum, Cumhuriyetçilerin lehine bir görüntü içinde bulunuyor. İşsizlik oranı % 5.4'le rekor düzeye inmiş; ekonomi % 3.4'lük oranla sağlıklı, hatta Amerikalı iktisatçılara göre gereğinden hızlı biçimde büyümektedir Enflasyon, hızlı büyüme nedeni ile, yükselme oğilimi göstermesine rağmen şimdilik % 5 dolayında olup, henüz tehlikeli düzeye ulaşmamıştır. ABD'nin asıl büyük derdi olan muazzam bütçe ve ticaret açıkları ise halkın günlük yaşantısını etkilemedığinden, Demokratlar için çok etkili bir koz niteliğinde değildirler. Cumhuriyetçiler, dış politikada da Sovyetler'le nükleer anlaşma imzalayan bir parti olarak seçime gitmektedirler. Şans ibresinin Iyiden iyiye Cumhuriyetçilerin lehine dönmeye başladığı bir sırada Ouayle olayı patlak vermiş ve Bush'un adam seçme ve değerlendirme yetenekleri gündeme gelmiştir. Kendisine Ouayle gibi, tanınmayan ve tartışmalı yanları olan bir yardımcı seçen Bush, Beyaz Saray'a gelirse, ABD'yi yönetmek için kimleri seçecektir? ABD'de genel kanı, Bush'un, yardımcısı tarafından gölgelenmemek için Ouayle gibi tanınmamış ve fazla pariak olmayan birini seçtiği yolunda. Ancak bu taktiğin geri teptiği görülüyor. ABD'deki tartışma aslında Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Olaylar büyür ve Ouayle çekilmek zorunda kalırsa, Bush ciddi bir darbe yıyecek ve Beyaz Saray'a seçilme şansı tehlikeye gırebilecektir. Michael Dukakis'in ise Kıbrıs ve özellikle Ermeniler konusundaki görüşleri, Ankara'yı herhalde ciddi biçimde düşündürüyordur. İlk bakışta ABD'nin iç işi olarak görülen Ouayle olayı aslında Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Kürtlere saldın AP'nin Irak'ın başkenti Bağdat'ta görevli diplomatlara dayanarak bildirdiğine göre Irak Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutanhğı Karargâhı ülkenin Türkiye ve Suriye sınırına yakın Zaho kentine taşındı. Aynı kaynaklar bölgede mevcutlan 50 bin kadar olan 1. ve 5. orduların topiandığını, bunlara ek olarak destek birlikieri ile karşı ayaklanma alanında eğisunu aldırmak istiyor. BM heye tımli özel kuvvetlerin de bölgede tine yakın kaynaklarm da teyit et olduğunu belirtiyorlar. tiği bu talebi Iran heyeti reddediyor. Mesut Barzani'nin liderliğindeBarış görüşmelerinin tıkanma ki Kurdistan Demokrat Partisi'sına yol açan ikinci önemli konu nin bir sözcüsü de Lefkoşa'mn nun da savaşın sorumlusunun Rum kesiminde yaptığı açıklamasaptanmasıyla ilgili olduğu öğre da, Irak yönetiminin 20 ağustosnildi. İran Devlet Başkanı Ali Ha tan bu yana Kürtlere karşı yöneltmaney, konuşmasında bu konu :iği saldırıların sadece bir ya da değinirken bir komisyon "hazırlık" niteliğini taşıdığını ve kurulması ve savaşı kimin çıkart asıl büyük saldırımn önumüzdetığının saptanması yolundaki is ki günlerde başlayacağmı iddia etteklerini tekrarladı. Hamaney, ti. Sözcu, Irak saJdınlannda Kürt598 sayılı BM karannda da bu leri yıldırmak üzere çok miktarönerinin yer aldığıru anımsatarak da kimyasal bomba kullanıldığıIrak'ın yan çizdiğini vurguladı. nı da söyleyerek üç gün içinde Savaşın sorumlusunun kim oldu 200'ü aşkın Kürt'ün öldüğünü, ğunu n saptanması, manevi ve si bin kadannın da yaralandığını beyasaJ öneminin yanı sıra savaş lirtti. Azerbayvari'dan suçlama re, tran, Irak'taki ayrılıkçı Kürtleri desteklemeye son vermiş, Irak da Şattülarap'ı tran'Ia paylaşmayı kabul etmişti. İki ülke arasındaki sınır, su yolunun tam ortasından geçen ve "ortay hat" denilen bir çizgiyle belirlenmişti. 1975'te Cezayir'de imzalanan bir deklarasyonla bu uzlaşma resmiyet kazanmıştı. Ancak Bağdat'ın bunu içine sindiremediği de biliniyordu. Körfez Savaşı'nm son altı aymda ust üste aldığı önemli askeri başanlardan sonıa Iran'ı ateskese ve goruşme masasına oturmaya mecbur eden Irak, Cenevre'de güçlü konumda olduğunu varsayarak barış görüşmelerinin gündemine Şattülarap su yolu sınınnın da yeniden görüşülmesi konu POLONYA DlSBASIN Polonya'da Yukan Silezya bölgesindeki kömür madenlerinden, Gdansk tersanelerine kadar birçok işyerinde işçiler yeniden greve gittiler. Bu kez grevciler yalnızca ücret artışı istemiyle değii aynı zamanda Dayanışma Sendikası'nın yasallaşması amacıyla hareket ediyorlar. Jaruzelski yönetiminin aldığı önlemler 1981 yılında trajik bir biçimde sıkıyönetim ilan ediimesine yol açan katı askeri zihniyetin değişmediğini gösteriyor. Polonya işçilerinin talepleri imkânsız ve aşırı değildir. Grevler bu kez nisan ve mayıs ayında yapılanlardan daha geniş çapbdır. Grevlerde öncelikle talep, Dayanışma Sendikası'nın yasallaşmasıdır. Böylece hükümet, ücret artışı istefini kabul ederek Dayanışma Sendikasf nın tanınmasını isteyenleri tecrit edemeyecektir. Bu istekler ütopik değildir. General Jaruzelski'nin sıkıyönetim ilan ettiği 1981 yıhndan bu yana çok şey değişmiştir. Bugunkü Sovyet Kderi Leonid Brejnev değil Mihail Gorbaçov'dur. Bu arada Dayanışma Sendikası liderleri çeşitli deneyimlerin sonucu daha ılımh. uzlaşmacı ve gerçekçi bir tavır içine girmişierdir. Kitekim Lech Walesa "Grev yapmakla ülkenin sorunlannın hallolmayacağının büincindeyiz. Hükümetle gönisraeye hazınz" şeklinde konusmuştur. Hükümet ancak sendika ile görüşme yoluna giderek ekonomik reformlara hız verebilir. Gorbaçov'un SSCB'de uygulamaya koyduğu glasnost ve demokratikleşme politikalannın Polonya'da da oygulanması yerinde oiacaktır. Dayanışma harekeünin geçmişten yeterince ders aldtğı söylenebilir, gündemdeki soru Jaruzelski yönetiminin ders alıp almadığıdır. 24.8.1988 Polonyakrizi Kampuçsu gorüşmelerı PEKİN (AA) Çin ile SSCB arasında Kampuçya sorunu üzerinde ilk tur görüşmeler dun başladı. Sovyet dıplomatik çevreler, dışişleri bakan yardımcıları tgor Rogatçev ile Tian Zengpei arasmdaki görüşmelerin içeriği hakkında bir bilgi vermeyi reddettiler, ancak görüşmenin başladığını doğruladılar. Bir Sovyet diplomat, "Iki taraf arasında bir anlaşma sağlanabileceği konusunda hiçbir şey diyemeyiz" şeklinde konuşurken, bazı çevrelerde görüşmelerin çok çetin geçeceğı belirtiliyor. Çin basını ise bu tartışmalardan hiçbir şekilde bahsetmezken, sadece Çin Komünist Partisi'nin "Halkın Günlüğii" Gazetesi ilk sayfada, Çin'in Kampuçya'da bulunan yaklaşık 100120 bin Vietnam askerinin hemen çekilmesini istediğini duyurdu. Dayanışma lideri Lech 4 VValesa. Gdansk'ta Lenin Tersanesin,de . gazetecilerle yaptığı sohbette hükümetle önkoşulsuz görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Walesa'nın sağında Dayamşmadanışmanı Adam Mıchnik, solunda ise yardımcısı Tadeusz görülüyor. (Fotoğraf: Reuter) Çavuşesku ile Grosz buluştu VtYANA (AA) Macaristan lideri Karoly Grosz ve Romanya Devlet Başkanı Nikolai Çavuşesku, dün Romanya'nın Arad kentinde bir araya geldiler. GroszÇavuşesku görüşmesi, iki ülke liderleri arasında, 11 yıldır yapılan ilk ikili görüşme oluyor. Macar haber ajansı MTI, iki liderin arasmdaki "çalışma toplantısının" Grosz 'un, Macar sınırına 40 km. uzaklıktaki Arad'a varmasmdan hemen sonra başladığını duyurdu. MacarRomen ilişkileri, Romanya'nın 2 milyonluk Macar azınlığa karşı tutumundan dolayı, son aylarda iyice gerginleşmiş bulunuyor. Hükümet ateş altında Polonya Komünist Partisi Merkez Komitesi'nde Başbakan Zbigniew Messner'in hükümeti, çok sert biçimde eleştirildi. Ülkede 10 işyerinde grevler devam ediyor. VARŞOVA (Ajanslar) Polonya hükümeti, ülkedeki son huzursuzluklar nedeni ile Komünist Partisi Merkez Komitesi'nde sert eleştirilere hedef oldu. Önceki gün başlayan Merkez Komitesi toplantısında söz alan Politbüro üyesi Alfred Miodowioz, "Hiikümetin bir dizi sorunu çözmekte gösterdiği başarısızlığı hiçbir gerekçe yumuşatamaz" dedi. AP'nin haberine göre, Komünist Partisi üyelerinden Alexandra Koszada da "Ne acı bir gercektir ki, halk arasında sadece grevlerin, hükümeti etkin bir çalışmaya iteceği yolundaki kanı yaygınlaşmaktadır" şeklinde konuştu. Başbakan Zbigniew Messner ise, konuşmasında, "bazı hatalar yapıldığını kabul ederek hukıimetinin ülkedeki ekonomik durumu düzeltmekle kararlı oiduğunu sövledi." 13 gündür süren grevlerin siyasi amaçlı olduğunu vurgulayan Messner, buna rağmen hükümetin ekonomik politikasında da hatalar olduğunu belirtti. Messner, "Orgütsel hatalar yapıldı. Yüksek zamların ucretler üzerinde yapacağı baskıyı yanlış hesapladık" diyerek, fiyatların yukseltilmesine rağmen piyasada durumun düzelmediğini, "Dükkân raflannın dolması gerekirken hâlâ boş olduğunu" söyledi. Kabaran sorunların kolay çözümlenemeyeceğini kaydeden Messner, "Bir başka deyişle, mevcut sosyalist modelde derin modernizasyonlar yapılmadan çöze mejiz" dedi. AP, Merkez Komitesi'nde söz alan konuşmacıların, grevleri de kınadıklarını bildirdi. Politbüro üyesi Josef Czyrek yaptığı konuşmada, "Grevler, anarşiye yol açan yıkıcı e\lemlerdir. Kabul edilmeleri mümkün değildir." dedi. Önceki gün Merkez Komitesi toplantısının açılış konuşmasını yapan Polonya Komünist Partisi Lideri General Jaruzeiski parıinin hareket yöntemlerinde değişiklik yapılmasını istemişti. Jaruzelski, "Evlemlerimizin hızında ve yöntemlerinde cesur bir değişikliğe ihtiyacımız var. Parti çizgimizi zayıflatmadan, aksine güçlendirerek yeni yöntemler bulmalıyız" demiştı. Polonya lideri, bu değişiklikleri yapabilmek için eski basmakalıp metotları ve engelleri yıkma cesaretinin gosterilmesi gerektiğini de sözlerine eklemişti. Bu arada Polonya tçişleri Bakanı General Czelsaw Kiszezak'ın cuma günü yaptığı açıklamanın yankılan da sürüyor. tçişleri Bakanı, hukıimetin "anayasal duzenin karşısında olmayan işçilerle görüşmeye hazır olduğunu" söylemişti. AP muhabiri, hükümet sözcüsü Jenzy Urban'ı telefonla arayarak, Dayanışma Sendikası'nın, tçişleri Bakanı'nın önerisinin dışında kalıp kalmadığını sordu. Urban, "Biz anayasal dü/er.in karşısında olmayanlarla göri'"neye hazınz. Da>anışma karşı değilse, görüşmelere katılabilir" dedi. Siyasal gözlemciler, hükumetin son günlerde Dayanışma'ya karşı tutumunu belirgin biçimde yumuşattığına dikkat çekerek, ileride hükümetDayanışma görüşmesinin mumkün olabileceğini belirtiyorlar. VValesa ise Gdansk'ta yaptığı açıklamada hükümetle önkoşulsuz görüşmeye hazır olduğunu bildirdi. Grevlerin ise hızını yitirmekle birlikte, devam ettiği bildiriliyor. Ajanslar toplam 10 işyerinde (komur madeni, liman, tersane ve fabrika) grevlerin devam ettiğini, ancak güvenlik güçlerinin herhangi bir müdahalede bulunmadıklarını bildiriyor. Grevin devam ettiği işletmelerden biri de Gdansk kentindeki Lenin tersanesi. Sunday Times'ın iddiasv İspanynABD üs anlaşması MADRİD (AA) tspanya Dışişleri Bakanı Francisco Fernandez Orbovez, ABD'nin, tspanya topraklarmdaki askeri uslerine ilişkin yeni anlaşmanın eylül ayı sonunda imzalanabileceŞini söyledi. Japon teknesi Peru denizaltısını batırdı LİMA (AA) Peru'nun başkenti Lima yakınlanndaki Calloa Limanı'nın girişinde bir Japon balıkçı teknesinin Peru donanmasına ait bir denizaltıyı önceki gece çarparak batırması sonucu, Perulu 4 denizcinin olduğu, 3 denizcinin kaybolduğu, denizaltıda mahsur kalan 45 denizcinin ise sağ olarak kurtarıldığı bildirildi. Kazada, Japon balıkçı teknesinde bulunan 25 ve denizaltıda bulunan yaklaşık 45 denizci sağ olarak kurtarıldı. Kurtarma çahşmalarını Peru Devlet Başkanı Alan Garcia da izledi. Alan Garcia konuyia ilgili olarak yaptığı açıklamada, ABD donanmasımn yardım önerdiğini, ancak yardım gelene kadar bekleyemeyeceklerinden kurtarma operasyonlarına hemen başladıklarını söyledi. Garcia, kazada kaybolan 3 denizcinin gemide kalmış olabileceğini bildirdi. ABD Buyukelçiliği yetkilileri, ABD'den gelecek yardımla gemide mahsur kaldığı sanılan uç denizcinin kurtanlabileceğıni soylediler. Ingiltere'de yaşayan beş Pakistanlı, Ziya'ya komplodan aranıyor LONDRA (AA) Pakistan hükumetinin, Devlet Başkanı Ziya ÜlHak'ın, lngiltere'de yaşayan Pakistanlıların da {ol aldığı \ uluslararası bir k Buno PiIlpl(ÎİOnUCU öldürülduğune inandığı öne suruldü. Ingiliz gazetesi "The Sunday Times" Pakistan'ın bu nedenle, İngiltere"de yaşayan beş Pakistanhnın iade edilmesini istediğini yazdı. Gazete, iki ülke arasında suçlulann iadesine ilişkin bir anlaşma bulunmaması yuzünden, Pakistan'ın İslamabad'daki Ingiliz Büyukelçiliği'ne başvurarak, söz konusu beş kişinin "bir iyilik yapılarak" iade edilmesini talep ettiğini öne sürdü. Ingiliz yerel haber ajansı PA ise, İslamabad Buyukelçiliği'nin kendilerine böyle bir basvuru olmadığını bildirdiğini. tngiliz Dışişleri ve İçişleri Bakanlığj'nm da olaydan habersiz olduklarını duyurdu. Işbirlikçi öldürüldü KUDÜS (AA) Işgal altında Batt Şeria'nın El Halıl kenti yakınlarında, bıçaklanarak öldürüldükten sonra elektrik direğine asılan Filistinli bir işbirlikçinin cesedi bulundu. Filistinli kaynaklar bugün yaptıklan açıklamada, 40 yaşmdaki Semih Yusuf ElDababseh adlı Filistinlinin, İsrail güvenlik servisleri ile işbirliği yapmakla suçlandığını bildirdiler. Görgu tamklan ise elleri ve ayakları bağlı olan cesedin, yüzunün tamamen kan içinde olduğunu belirltiler. Haftalard.r UUır, tek parti yönetiminin son buly ^ e y ı e mlen yaptığı Burma'da önm a s ı jçın x ceki gun üç cezaevinde çıkan isyanda güvenlik güçlerinin 1000 kadar mahkumu öldürmelerinin yankısı sürüyor. Hükümet ölü sayısmın 100 kadar olduğunu ıddia ederken BBC Radyosu gerçek rakamın hükumetin iddiasından on kat daha fazla olduğunu belirtti. Başkent Rangoon ve ülkenin öteki kentlennde muhalefet gösterileri de durmadı. Bu arada Komünist Partisi lıden ile halkın sempati duyduğu bir eskı savunma bakanı yaptıklan ortak açıklamada çok partilı demokrasiye geçmek üzere "geçici hükümet" kurulması çağrısında bulundular. Benazir Butto Ote yandan Pakistan'da muhalefettekı Halk Partisi'nin lideri ba>an Bcna/ir Bulto, \C t . sımda yapılacak seçimlerin acil bir şeküde yapılabilmesi için, tarafsız bir kabinenin işbasına getirilmesni istedi. Quetta kentinde muhalefet partilerince önceki gün düzenlenen büyük bir gösteriye katümayan bayan Butto, Karaçi'deki evinde bir açıklama yaptı. Geçici Devlet Başkanı Galam Ishak Han'ın, bu görevi, Ziya ÜlHak'ın 17 ağustosta uçağının düşmesi sonucu ölmesirün ardından devraldığını anımsatan Butto, kabinedeki bakanların olağanüstü konseyin üyeleri olduklarım ve bunlardan bazılarının adlarının daha önce seçim yolsuzluğuna karıştığını belirtti. Buno, Ziya ÜlHak'ın 29 mayısta görevine son verdiği eski Başbakan Muhammed Han Cuneco'nun bile, bu bakanlardan bazılannm, şimdi ikiye bölünen MüsJiimanlar Birliği Partisi içindeki seçimlerde yasalara aykırı olarak, hareket etkilerini söylediğini kaydetti. Benazir Butto, şöyle konuştu: "Biitiin bunlar göz önüne abnırsa, muhalefet partilerinin güvenli bir şekilde secimlere gitıtıesi açısından, geçici devlet başkanı gerekli önlemleri almalıdır. Bu kişiler genel secimler sırasında görev başında olmamalıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle