Katalog

CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU A B A A Jeteorolop Genel MüdüriüğC nden atman I Iflei A CMIgıye jore, yurdun kunytıM kssmler, par ' A (at bukjüu, Trakya ve Marmara'mn kuayi yer A yer satanak yafyşh. dıje yertef az Dukıtiu ve' A aç*ge«ectk HAAŞICAKU& ÛnemlbırdeA frsMkokrayac* «JZGAR Yunjun kuny keA sımlennde kuay ve doju. öfeto yerterde gü B ney ve batı yfJnksnJen hafri, ara a n orta taıvY «neesecck Oenzhflle. Göney Ege ve AMeA mz'de gunbansı ve karayel. W n yerlerde guA ney ve Datı ytoenjen haüt. ara sıra orta huvB Bolu vetle esecek Denızlerde, Güney Ege ve AlcdeB 8ursa nrte guntıai» ve «arayel Mek denslerde yıl olup gönjş uzaMıJı W km Oo^ında oıacjn Van GöKı nae hava. az bulutiu ÇanaMote B ta ve poyraalan 35 kuvyeünde saat» 1021 ve açık geçecek Ruzgar kuzey ve bat yrinlerden hali' ara sıra orta kuvvei Çofura A ömz mb hızlaesecek DENIZ MuttOıl dalga!! fe esectk G6I kuçuk dalgalı okıo görus uzaklıOi 10 km dolaymda bukmacak Oenolı A 35° 25° Dıyabakır 31° 20° Edırne 10° 24° Erancan 33° 16° Emıtum 28° 8° Estaset»' 33° 16° Gaaamep 38° 23° uresun 39° 22° Gtımuşrıane A 30° 15" Hakkai 38° 22° Isparta 35° 17° Istanbul 2»= t8° Izmır 3f 15° Kars 30° 14° fasömoou B A 32° 12° Kaysen 31° 20° KifMarelı Y A 31° 21° Knnya A 34° 10° Kutatıya A 37° 22° Malatya 41° 23° Man.sa 32° 20° K Maraş 32° 13° Mersın 30° 8°Mu$la 33° 14° Mus 40° 24° Nığde 28° 20° Ofdu 32° 12° tae 31° 20° Samsun 33° 16° Sıırt 29° 20° &nog 36° 24° Sıvas 27» 9°1ekırta4 32° 10° Trateon 32° 9°Tunce!ı 32° 19° Usak 33°18°Van A A A A A A A A A A B A Y A A A A A 38° 17° ZonguHlak B HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 38° 22° 37° 23° 35° 26° 35° 23° 32° 15° 34° 15° 27° 18° 27° 19° 27° 17° 38° 24° 27° 19° 31° "° 28° 18° 27° 19° 36° 15° 34° 17° 27° 14° 33° 15° 24° 18° 25 AĞUSTOS 1988 DÛNYA'DA BUGÜN Lenıngrao AmsiCTİam Y 19° Leiıngrad Y 13° Y 18° Amman A W° Londra Madnd A 30° Mlanc B 25° Barcelona A 27° Montreal B 26° Y 19° Moskova B 29° Basd Y 20° B 25° Murah Belgrad B 21° Sew Vork A 30° Bemn Y 19° Y 19» OSKI Bonfl Y 22° Y 20° Pans Bruksel B 23° Budapeste Y 27° Prag A 42° Rıyad Cemvre v w Roma A 26° Cesyır A 32° Sofya Y 26° udde A 42° Sam A 39° Duba A 40° A 32° FrankİL>rl Y 20° TelAvıv A 36° Tunus a™ A 38° B 25° Varşova Hetsınkı Y 19° B 24° Kıtare A 37° Venedık Y 26° Kopenhag Y 19° Vîyana VVâshıngion A 34° Kotn Y 19° V 19° Lefkoşa A 38° Zunh J J tZJ>£y*W!&»Bernn J • »Paris Moskova ^ J3, MUSTAFA EKMEKÇİ KAYSERÎ NOTLARI İlginç mi İlginç Şeyler... J ' yajmuriu A aç>k B tJukıBu K kart S SKlı Y y Kahire» Sürekli diyalog ifade ettiler. tki taraf da bu katkının sürekli ve kararlı. çabalann devamı kadar karşılıkh guvenin mevcut olduğu bir ortamın yaratılmasını da gerektireceğini kabul ettiler. Birbirlerinin endişelerine karşılıkh saygı göstermek gerekliliğini ve bu endişelerin giderümesi için iyi niyeüe tartışma gerekliliğini kabul ettiler. tki lider hiçbir ön koşul olmaksızın buluşmaya istekli olduklannı ve Kıbns sorununu tüm yönleriyle çözen bir anlaşmayı 1 Haziran 1989 tarihi itibanyla başarmaya gayret göstereceklerini ifade ettiler. tki taraf da Genel Sekreter'in BM Güvenlik Konseyi karanyla sürdürdügü iyi niyet misyonuna destek verme arzusunun varlığını ifade ettiler ve gorüşmeleri, erteleme olmaksıan başlama niyetini olumlu karşıladıklannı ifade ettiler. tki lider, Genel Sekreter'le birlikte gorüşmelerin 15 eylülde saat 11.00'de Lefkoşa'daki Ledra Palas Oteli'nde başlamasında anlaştılar. Bu görüşmelerde başannın kendi kişisel >e sürekli mevcudiyetlerine baglı olduğu gerçeğini kabul ettiler ve Genel Sekreter'in özel temsilcisinin burosunda Lefkoşa'da 16 eylülde bir araya gelerek sık sık buluşmak üzere anlaştılar. Lefkoşa'daki gönişmelerin ilk bölümünün sonunda bu başlangıç sürecinin kaydettigi Uerlemeyi gözden geçirtnek uzere Genel Sekreter'in kendüerine yaptığı New York'ta buluşma davetini de kabul ettiler. Öğle yemeği sonunda karşılıkh göriiş alışverişinde bulunmaktan duydukları memnuniyeti, buluşmamn Kıbns sorununa adil ve kalıcı bir çözüm yolunda yeni bir fırsat >arattıgı Denktaş aynca "Güven sağla inancım, bu nedenle Genel Sekreyıcı tedbirlerin gönişmeler boyun ter'e duydukları şükranı dile geca karara bağlanabileceğinde tirdDer." anlaştıklannı" da söyledı. Bu ifaGörüşmeler sırasında Vasiliu'de askerin vekilmesi konusunun nun son derece "arkadaşça" davgüven sağlayıcı bir unsur olarak randığına dikkat çeken yetkililer, ele alınacağı ve görüşmeler sıra Denktaş'ın ise her fırsatta Rum lisında da karara vanlabilmesinin deri iğnelediğini söylediler. mümkün olacağını ima şeklinde tki liderin öğle yemeği sırasınyorumlandı. da iki toplumun heyetleri de ayrı KKTC Cumhurbaşkanı, ikinci bir salonda sofra başında buluşgörüşmeye girmeden önce Vasüi tu. Bu yemeğe dışişleri bakanları u'yla ilk buluşması konusunda ne katılmadı. zaman ve ne biçim görüşmeler yaÖğle yemeğine girmeden önce pılacağını konuştuklannı kaydetti Vasiliu "Dünyamnen iyi ni>etiyle ve "Toplumlararası göriişmecile bu görüşmeye geli>orum. toplumrin neler görüşeceklerini konuş lararası gorüşmelerin bu iyi niyetmak üzere Camillion'un evinde 16 le başlamasını ve devamını temeneylülde bir araya geleceğiz. Bu ne ni ediyorum" dedi. Buna karşın denle bu görüşme gerekirse birkaç Rauf Denktaş bir açıklama yapgun sürebilir. Ondan sonra haf madı. İki toplum lideri daha sontalık olarak gönışmecUere talimat ra Genel Sekveter'in ofisine gidevermek üzere iki lider bir araya rek yarım saat kadar bir ön gögelecekler" dedi. rüşme yaptılar. Denktaş'ın bu sıDenktaş, Vasiliu'yla ilgili ola rada Vasiliu'nun elini sıkarken rak edindiği izlenimler konusun " U m a r ı m bu suni bir şey değildir" demesi dikkat çckti. da da şunları söyledi: "Göriişmede kimya iyiydi. KoDenktaş ve Vasiliu'nun bir aranuşulabilen bir kişi, açık ve düz ya geldikleri salonda çok sayıda gün. lyi niyetli göriinüyor. Fakat gazeteci ve foto muhabirı vardı. kendisini destekleyen güçler bel Denktaş, foto muhabirlerinin folidir." Vasiliu'nun EOKA'yla il toğraf çekmek için birbirlsrini itgisi bulunmadığı, EOKA ve tiklerini görünce Vasiliu'ya dönENOSlS'e hiçbir sempatisi olma dü ve "Ben de fotoğraf çekmeye dığını öğrendiğini de belirten meraklıyım" dedi. Vasiliu "BuDenktaş, Vasiliu'nun ayrılmadan nu duydum" yanıtını verince önce kendisine "aynlmadan ikin Denktaş ekledi: ci bir görüşme daha yapaltm" de"Ben Makarios'un da fotoğradiğini, kendisinin de bunu kabul fını çektim." ettiğini sözlerine ekledi. Lefkoşa'dan tzzet Rıza YalınHeyetlerin öğle yemeği buluş ın haberine göre Kıbns'ta gerek simalan konusunda da Denktaş bu yasal gözlemciler, gerekse Türk ve nu zaman kazanmak için yaptık Rum taraflanrun etkin çevreleri, lannı, böylece öğleden sonra ikin bu arada dıştan Kıbns'a gorüşmeci görüşmenin gerçekleşebildigini leri yansıyan diplomatlar adada anlattı. "çözüm olasıhgının zayıf Denktaş, Reuter muhabirinin olduğunu" söylüyorlar. "Bu bir başlangıç mı?" sorusuKıbns Türk tarafında Rum isna da şu yanıtı verdi: "Kıbns so teklerine göre çözüme karşı çıkan rnnu 35 yıllık bir sorandur. Bıra çevreler gibi Rum kesiminde de kın şimdi üzerinde biraz çalışalım. özellikle eski lider Spiros KipriyaFarklüıklann rolünü küçümseme nu ve Lissarides yandaşlan, Denkyelim. Aradaki aynlığın boyutu taş'ın istekleri doğrultusunda bir nu küçümsemeyelim. Birbirimize çözüme şiddetle muhalefet edibunu söyledik." yorlar. Vasiliu, ikinci görüşmeyle ilgiKipriyanu'y'a yakın çevreler, li açıklama yapıldıktan sonra Denktaş'ı uzlaşmaz olarak tanımBM'den aynlırken 18.30'daki gö larken Vasiliu'yu da garip bir rüşmenin amacırun, "karşdıklı ta iyimserlik içinde davranmakla nışmayı biraz daha mümkün suçluyorlar. kılmak" olduğunu söyledi. VasiDenktaş'ın "hiikümetin liu, "Gordiiğünüz gibi önemli bir tarunmamasım" isteyeceğini yazan Uerieme gerçekleşti. Baştan anlaş Kipriyanu yanhsı Eleftherotipia tığımız noktadan öteye gecebil Gazetesi, "Vasiliu'nun bu garip dik. Özellikle bundan sonra top tutumuna karşılık Denktaş'ın tulantüann nasd yapdacağı ve ne şe turaunda değişiklik olmadığını, kilde devam edeceği saptanmıs ol degişmezliğin surdüğünü, bunun du. Bu bir ilerlemedir. Ancak öze da Cenevre'ye güvensizlik yarattıilişkin bir şey tartışılmadı. Şimdi ğını yazarken "Türk liderinin Cekarşıukh birbirimizi biraz daha nevre'ye vardığından beri bu tutufazla anlamaya çalışacağız." munu bıraktığına ilişkin ne bir soz Denktaş'ın ise ilk görüşmeden söylediğini ne de bir davranışta çıkarken yorgun ve sinirli görun bulunduğunu" ileri surdu. Gazedüğü dikkatleri çekti. te, Denktaş'ın askerlerin çekilmeBM Genel Sekreteri Perez de si, garantiler, göçmenler, temel özCuellar, öğle yemeğinden çıktık gürlukler, siyasal eşitlik konulatan sonra düzenlediği basın top rındaki katı tutuınunu sürdürdulantısında üzerinde iki tarafın da ğüne işaret etti. anlaşmaya vardığı şu açıklamayı Kipriyanu'nun doğrultusunda yaptı: bir görüş taşıyan Lissarides yan"BM Genel Sekreteri, Kıbm daşlan da Cenevre'de 32 aydan besorunu üzerinde karşılıkh göriiş ri süren çıkmazı kırmak için bir alışverişinde bulunmak ve görüş girişimde bulunulacağını, dünkü belirtmek için bir fırsat olarak Cenevre toplantısıyla nefesten Kıbns'taki iki toplumun Kderine uzak kalındığını kaydediyorlar. bugün (dün) bir öğle yemeği verEleftherotipia, aynca Denktaş1 di. Tartışmalar sonunda iki lider ın Cenevre'de Vasiliu ile gorüştü1977 ve 1979 üsl duzey anlaşma ğü sırada, Türk birliklerine kuzeylanna olan taahhütlerini yineledi de yeni takviye güçler getirildiğiler ve Genel Sekreler'in 1980 açış ni, yeni askeri kamplar yapılarak konuşması, 1981 değerlendirme yeni silahlanmalar olduğunu, Ayibelgesi ve 1984 Viyana taslak nok rini (Akdeniz), Mirtu (Çamlıca) ve talannı hatırlayarak Genel Sekre daha başka yerleıe büyük askeri ter'in bir çözüm için sürdürdüğü kamplar inşa edildiğini ileri arayışa katkıda bulunacaklannı sürüyor (Baştarafi I. Sayfada) şam uzeri TS1 18.30'da BM'de ikinci görüşmelerini yaptılar. Perez de Cuellar, öğle yemeğinden sonra toplumlararası görüşmelerin 15 eylülde Lefkoşa'da Yeşil Hat üzerindeki Ledra Palas Oteli'nde başlayacağını açikladı. Genel Sekreter, açıklamasında iki liderin toplumlararası görüşmelere paralel olarak kişisel bir ilişki gelıştirmek üzere sık sık bir araya geltne gerekliliğini de vurguladıklarını, bu nedenle liderlerin 16 eylülde ikinci zirve toplantısıtu Lefkoşa'da gerçekleştireceklerini bildirdi. Perez de Cuellar, Denktaş ve Vasiliu'nun gorüşmelerin ilk bölümünü sonuçlandırmak uzere kasımda New York'ta buluşmaları konusunda yaptığı daveti de kabul ettiklerini açıklamasına ekledi. Denktaş, gorüşmeleri "yeni bir safhaya girmek" olarak niteleudirdi. tki toplum lideri toplumlararası gorüşmelerin yaru sıra, haftada bir araya geldiiderinde, "güven sağlayıcı tedbirieri" ele alacaklar. Denktaş'a göre, dün öğleden sonra Vasiliu ile yaptığı ikinci göriişmede bu konu iizerinde duruldu. KKTC Cumhurbaşkanı "Giiven sağlayıcı tedbirieri propagaıtda unsuru olmaması icin açıklamadan once ikimiz karşdıklı ele almaya karar verdik. Yani benim önerim şu şekilde, bir açıklama >apmada ikimiz karara vardıktan sonra ele almanın uygun olacağını düşundük" dedi. Denktaş, güven sağlayıcı tedbirieri tek tek tanımlamaktan kaçındı. Ancak "güven sağlayıcı tedbirier denilince çok şe> akla gelebilir. Hayatın her safhası bir konu olabüir" dedi. Evren'den yetkililere uyarı 'Boğaz, Haliçie dönebilir' KAYSERİ Nabız yoklamaları sırasında, ilk kez bir parti ii merkezine gittim doğruca; SHP'ye. İki çantamla çıktım yukanya. Kendimi tanıttım, İİ Başkanı Mustafa Karslı dışandaymış, merkez ilçeyse toplantıdaymış; haber verdiler. Kısa bir söyleşiyle, nabız yoklamaya oradan başlamak istedim. Merkez İlçe Başkanı ibrahim Genç, bilgi veriyordu. Daha sonra, haber verdiler. İİ Başkanı Mustafa Karslı da geldi. Orada, ilginç bir olayı gözledim. Yusuf Cingöz adında, bir dilsiz vardı. 1943 doğumluydu. Eşinden ayrılmıştı, iki çocuğu vardı; ayrıldıklan zaman da çocuğun birt konusan kansının karnında gitmişti. Ayakkabı boyacılığı yapıyordu. SHP'li de olduğu için, SHP'den çıkmıyordu. Eliyte, karnını göstererek "Açım!" demek istiyordu. Çevirmen aracılığıyla konuşuyorduk. SHP'de bir genç, onun dilinden anlıyordu: Sorar mısınızv "Evet" mi diyecek "Hayır" mı? Soru, dilince dilsize aktarılıyordu. Çevirmen, beyaz çorapla, kahverengi ayakkabıyı gösteriyor soruyordu. O kanverengi pabucu göstererek yanıtını veriyordu. Peki neden, "hayır" oyu kullanacak? Beş parmağını birden, sandığa atarmış gibi gösteriyordu: Parti öyle oy veriyormuş, onun için... Az buçuk dilsizlerin dilinden anlamaya başlamıstım. Yusuf'a, Ecevit iktidarında, sakat aylığı baglanmıştı. 12 Eylül gelince, aylığı kaldırılmıştı. Kamuoyu araştirması yapan çeşitli kuruluşlardan değişik kişiler, Kayseri'ye de gelmişlerdi. Biri; Yurt çapında araştırma yapıyoruz; ANAP'ın durumu parlak değil. Dalan da pek iyi değil! demişti. İlçeler elden gidiyordu... ANAP, yani Turgut Bey, güç durumdaydı. Koylerde yapılan araştırmalar da ilginç sonuçlar veriyordu. Yuzde 7080 "Hayır"a doğru gidiyordu. Bir köylü, siyasal yasaklann kalkması ile ilgili oylamada "hayır" oyu Kullanmış, 1987 mılletvekili seçiminde uzai'a oy vermişti. Şimdi de "hayır" demeyi düşünüyordu! "Bunun içinden ancak sosyologlar çıkabilir" diye düşündüm... Araştırmacılar, kamuoyu yoklamacıları, koylerde güçlüklerle karşılaşmıyor değillerdi. "Seçimler 13 kasımda mı yapılsın, yoksa 26 martta mı?" diye anlatmak güç oluyordu. "Bilmiyorum" diyenler çikıyordu. SHP Kayseri İİ Başkanı Mustafa Karslı, kırsal kesimde daha çok "hayır" çıkacağını söylüyordu. Şöyle dedi: Yeni ilçe olmuş bir kasabamız var, Akkışla. Oraya örgutlenmeye gitmiştik; daldık bir kahveye. Ben, her masaya vanp: Ben, SHP Kayseri İİ Başkanıyım, diye kendimi tanıtıyorum. Biri, şöyle dedi: Ben, ANAP'ın delegesiyim başkan, elbette "Hayır" diyeçeğiz! İİ Başkanı Karslı konuşuyordu: Kaysen Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinbulut, daha önce AP'liydi. Politikaylaysa pek ilgilenmiyordu. 12 EylüPden sonra, ANAP'la politikayla ilgilendi, halk belediyeden pek hoşnut değildi. Karslı şöyle dedi: Belediye Başkanı yollar açtı, ama evıeri yıkılan vatandaşlara ne oldu? Bir vatandaşın kamulaştırma bedelini on bir ayda aldık! Belediye Başkanı, son günlerde yine atağa geçti. Bir yerde "Kayseri'yi birinci sınıf kent yapacağız!" demiş. Ben de şu karşılığı verdim: Siz Kayserilileri sefderun mu sanıyorsunuz? "Sefderun" Kayseri sözü; Osmanlıca "Safderun"dan bozma; "içi saf, bön" demek. Belediye'de, Belediye Başkanından çok, belediye başkan yardımcılanndan Seyfali Herdem'in sözü mü geçermiş. Öyle diyortar. Kayseri'de, 12 Eylül'den sonra, askerler belediye başkanlıklarına belediye başkan yardımcılıklarına getirilince, kent o zaman kentlikten çıkmış Belediyenin önü, yeşil alanmış o zamana dek. Bir kararla, yeşil alanı, yüksek yapılara bırakmışlar. Gördüm, öyle çirkindi ki. Kimi yercre 13 katlı, kiminde 8, kiminde 5 katlı yapılar. Tam bir zevksizlik örneği denilebilirdi... Kayseri'de esnaf, sermaye grupları, şimdiye dek SHP'ye pek sıcak bakmazlarmış. Bu, yavaş yavaş kırılmaya başlamtş. Kayseri'de 12 Eylül'e dek, geçmişte SHP'li belediye başkanları vardı. Birini anımsıyorum. Niyazi Bahçecioğlu'ydu adı, iyi izlenim bıraktığını duymuştum. SHP il binasından, Cumhuriyet Kitap Kulübü yöneticisi Nurettin Parlak'la birlikte çıktık. Cumhuriyet muhabiri Recep Butut'u arayacağım. Yolda, önüme çıkanla, "nabız yoklaması" yapacağım. Eski 27 Mayıs Caddesi'nde, köşede duran birine sordum: Evet mi hayır mı? Düşünmem lâzım! Ne kadar? İkiüç gün! Bir başkası, "Hayır" diyor, ekliyor: "Anadan hayır!" bir başkas»; Rüyada gördüm, yanıtını veriyor: "Hayır"... Cumhuriyet muhabiri de katılıyor bir süre sonra, nabız yoklamasına, onlardan ayrılıp soruyorum bir başıma; "Evet" diyenler de var, ancak çoğunluk "hayır" Kayseri'de, ANAP 80 çıkarmış 1987'de; Kayseri'de de bir değişme mi var? "Hayır"lar, "Evet'1 eziyor. İlginç mı ilginç seyler... 1977 seçımlerinde de nabız yoklamıştım Kayseri'de. Ankartf dan arkadaşım Nevzat Köksal'ın arabasıyla gitmiştik. Orada Hattat Oteli'ne yerleşmiştim ya, can güvenliğimden de kuşkulanıyordum doğrusu. Akşam üstüne doğru iki genç gelmişlerdi. Şöyle demişti biri: Ben Komiser Yardımcısı Sabri Ünal, arkadaşım da teğmen. Kendi kendimizi görevlendirdik, sizi biz koruyacağız. Burada güvenlik içinde değilsiniz! İkisi de sivildiler... tstanbul Haber Senisi Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Boğaziçi'nde yapılaşmanın giderek arttığmı söyledi. Evren, Boğaziçi'nin güzelliğinin giderek ortadan kalktığını belirterek "Eğer önlcm alınmazsa Boğaziçi de Haliç'in durumnna düşer" dedi. Evren, "Devlet Denetieme Kurulu'nu bu tş için görevlendireceğiın. Kurul mu haklı. benim gözüm mü haklı meydana çıksın. Eğer benim gözüm yanılı\orsa, kanunda bir boşluk vardır. Kanunda gerekli duzeltmeler yapdarak bu yapılaşmayi önleyecek tedbirier getirilmesini isteyeceğim" dedi. Evren, sağhğı ile ilgili haberleri yalanlarken "Ne beynimde ne kalbimde hiçbir şey yok. Benim hastalığımdan medet umanlar mı var? Arada sırada böyle havadisler çıkanyorlar" diye konuştu. lstanbul'da yaz dönemi çalışmalarıru sürdüren Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün beraberiııde İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan. Anakent Belediyesi Genel Sekreteri Atanur Oğuz ve İSKİ Genel Mudürü Atom Damalı ile birlikte Buyükçekmece Hamsu Antma Tesisleri, Darlık Barajı, Organize Deri Sanayi Sitesi ve Tuzla'daki Mezbaha ve Rendering tesislerinde incelemelerde bulundu. îlk olarak Büyükçekmece Hamsu Antma Tesisi'ne gelen Evren'e burada tSKt Genel Müdürü Atom Damalı tarafından bilgi verildi. Damalı, tstanbul'daki barajların en büyük tehlikesinin şehre yakın olmasından kaynaklandığım belirtince Evren, " O zaman barajlann çevresini agaçlandınn" dedi. Bölgenin ağaçlandırılması için yasal engeller olduğunu söyleyen Damalı, "Ağaçiandırma için 300400 milyar liralık istimlak gerektiğini" belirtti. Cumhurbaşkanı Evren, daha sonra tstanbul Anakent Belediyesi'nce yaptınlan Darlık Barajı'nda incelemelerde bulundu. Damalı, Evren'in barajdaki su miktarıyla ilgili bir sorusu üzerine, Ömerli Barajı'nın kapasitesinin günlük 500 bin metre küp, Büyükçekmece ve Darlık barajlarının ise toplam 360 bin metre küp olduğunu söyledi. Atom Damalı'nın, İstanbul'da mevcut barajlann 12 milyondan fazla nüfusun su ihtiyacını karşılayamayacağını bildirmesi uzerine, "Istanbul'un BU SİTE 10 Y1LDA BtTMEZ Tuzla'da yapımı süren Derıciler Sitesini de gezen Evren. gecen yıl da aynı yerı gez dığinı belirterek 0 zaman bir yılda bitsin demiştım Bitmemış. Bu gidişle 10 yılda bitmez" dedi nüfusu 12 müyonu gecerse yaşan bitmemiş, bu gidişle 10 yılda bitmez" şeklinde konuştu. Turgut maz hale gelir" dedi. Koşar da 1989'un 10. ayinda teCumhurbaşkanı Evren, daha sislerin tamamlanmış olacağını sonra Şile Belediye Başkanı Seca belirterek "şehre üzüntü verdiğiattin Güney ile bir sure sohbet et mizi biliyoruz" demesi üzerine, ti. Evren, Güney'e Şile'ye gelmek Evren, Kazlıçeşme'deki dericilerin istediğini, ama buna imkân bula tstanbul'un yüz karası olduğunu madığını söyledi. Cumhurbaşka söyledi. Evren, "Kazlıçeşme konının, "Yol gene aynı, degil mi?" kuyor, çok iptidai... Bir an önce sorusunu Güney, "Proje tamam, buradaki modern tesislere taşınama finansmanı saglayamadık" manız gerekiyor" dedi . diye yanıtladı. Evren, daha sonCumhurbaşkanı Evren, daha ra tstanbul'daki çevre kirliliğine değinerek şöyle dedi: "Çevre kir sonra Kartal'da önümüzdeki ay liliginin ne olduğunu burada an başında hizmete açılacak Mezbaladım, pencerelerden birisinin us ha ve Rendering tesislerini gezdi. tü biraz açık kalmış. yapsınlar de "Haliç'i kirletenlerin baştnda yer dim, yapmadılar, bir süre geçti, alan Sütlüce ınezbahasının da bupenceredeki o tül perde 4 parmak raya taşınacağım" söyledi. Evren, mezbaha tesislerinde Isboyunda simsiyah is olmuş. Ankara'da da nereye elinizi sürseniz tanbul'daki incelemeleri ile ilgili olarak basın mensuplarına bilgi simsiyah olur." verirken Haliç'in ve Kâğıthane'Şile'den sonra Tuzla'da yapımı nin asırlar boyu suren ihmaller sodevam eden Organize Deri Sana nucu ne hale geldiğinin ortada olyi Sitesi'ne geçen Evren, Organi duğunu söyledi ve "Haliç'e yapıze Deri Sanayicileri Derneği Baş lan ihmali biz Boğaziçi'ne yaparkanı Turgut Koşar'dan bilgi aldı. sak. Boğaziçi de Haliç'in duruEvren, geçen yıl da burayı ziya muna düşecek" dedi. Boğaziçi'nret ettiğini hatırlatarak, " O za deki yapılaşmanın gözle görülür man bir yıl içinde bitirilsin dedim, şekilde arttığmı söyleyen Evren, bu konuda yasalarda bir boşluk varsa bunun düzeltilmesini isteyeceğini söyledi. Evren şöyle konuştu: "Boğaziçi kanunu di>e bir kanun çıkanldı. Ön göriim<m bölgesinde hiçbir yapılaşma olmayacağı öngörülmüştü. Buna biraz daha imkân sağlanarak, boş olarak kalmasın, arasında guzel villalar olsun ki, guzelliği daha çok cezbelsin diye S bin metre kare içinde yüzde 6 nispetinde yapılaşma)a izin verildi. Belediye Başkanı ile birlikte gezdiğimde bu yapılaşmalar yüzde 6'nın üzerinde gibi geldi bana. Birçok mahalleler gördüm. Belediye Başkanı, kanuni olarak buna izin verildiğini söyledi. Ben buna ihtimal veremedim. Dcnetleyin dedim... Denetieme Kurulu'nu bu iş için görevlendirecegim. Kurul mu? Yoksa benim gözüm mü haklı meydana çıksın. Benim gözüm yanılıyorsa, kanunda bir boşluk vardır. tnsanlar, bu boşluğu hemen yakalıyor. Kanunda gerekli düzeltmeler yapılarak bu yapılaşmayı önleyecek tedbirlerin getirilmesini isteyeceğim." Tavuk etinde Cezayir'in Kıbns konusundaki yaklaşımı (Baftarafı 1. Sayfada) ierle lemas kurup pazarlama yapıyorlar. Bunun yanmda yemlere de gizli ya da açık olarak antibiyotik konuyor. Yani bazı firmalar açık açık antibiyotik kullandıklannı söylüyorlar. Antibiyotik, ette birikiyor ve insana geçiyor. Böylece insanda o grup antibiyotiğe karşı bir bağışıklık oluşor. Bu insan herhangi bir hastalık durumunda antibiyotik aldığmda istenilen sonuç elde edilemiyor." Çetinkaya, temas kurdukları bazı doktorlann da özellikle oxytetrasiklin grubu antibiyotiklerden son dönemde sonuç alamadıklarını söylediğini belirtti. Tarun Orman ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. Ersin tstanbulluoğlu, hormon tartışmasının "ticari bir oyun" olduğuna inandıklannı öne sürdü. lstanbulluoğlu, Türkiye'de hormondan olumsuz etkilenmeye yol açacak kadar et tüketilmediğini sövledi. Halen Türkiye'de kullanılan zeranolün etkililik süresinin 30 gün olduğunu bildiren lstanbulluoğlu, buna karşın kullarum talimatında, güvenlik amacıyla bu sürenin 65 gün olarak yer aldığını, bu süre sonunda kesilen hayvanm etinde kalan miktarın çok düşük düzeyde olacağını söyledi. Ersin İstarrbulluoğlu, bu duşük düzeyde kalıntı bulunan etten insanın olumsuz etküenmesi için yılda 180 kiîo et yemesi gerektiğini Türkiye'de ise kişi başına et tüketiminin yaklaşık 20 kilo olduğunu hatırlatarak, "Piyasada 11 tane doğum kontrol hapı reçetesiz satılıyor. Bunlardaki kadınlık hormonu, etteki kalıntının 10 kat üzerinde" dedi. Laboratuvarlann düzenlenmesinden sonra öncelikle ithal etlerin analızinin yapılacağını belirten Ersin lstanbulluoğlu, ayrıca zeranol içeren "RalgroR"yi ithal eden firmadan şimdiye kadar bu maddeyi kimlere sattığını bildirmesini istediklerini açıkladı. Edinüen bilgiye göre, finnadan alınacak bilgiler doğrultusunda, bu kimyasal maddeyi kuüanan işletmelerdeki hayvanlann etleri ve bu etlerin kullanıldığı urünlerin hormon analizleri yapılacak, ölçümlerde dikkate alınacak lımitler ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile ortaklaşa belirlenecek. Bu arada, lstanbulluoğlu başkanlığında oluşturulan Araştırma Kurulu, ette hormon kullarumını bir kurala bağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. 'İki kesimüfederasyon Ankara'daki resmi temaslarım sürdüren Cezayir Dışişleri Bakanı tbrahimi, Kıbns'ın bağımsızlığı toprak bütünlüğü ve Bağlantısızlar hareketi içinde yerini korumasından yana olduklannı bildirerek, "tki kesimli bir federasyon"un "toprak bütünlüğü" ile çelişmediğini söyledi. 9 AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmet Talep tbrahimi, Kıbrıs'ın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve Bağlantısızlar hareketi içindeki yerini korumasından yana olduklannı belirterek bunların, "adadaki iki toplumun meşru haklarının korunması için anayasal değişikliğin >apılması gereğini görmelerini engellemediğini" söyledi. Ibrahimı, "İki kesimli bir federasyon"un, "toprak bütünlüğü" ile çelişmediğini belirtti. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın konuğu olarak 6 günlük resmi bir ziyaret için onceki gün Türkiye'ye gelen tbrahimi, dün Ankara'da bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Bulgaristan'daki Türk azınhğı konusunda Türkiye ile "özde benzer, yöntemde farldı" bir politika güttuklerini belli eden lbrahimi, (Baştarafi 1. Sayfada) ması, Şattülarap su yolu anlaşmazlığı ve savaş hasarlannın tazmini konulan üzerinde duruiacağı bildiriliyor. Iran ve Irak, Cenevre'deki barış gorüşmelerinde Dışişleri Bakanlan düzeyinde temsil edilecekler. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar görüşmelerin ilk aşamasına katılacak. AA'nın haberine göre BM yetkılileri de Cuellar'm teorik olarak BM Genel Kurulu'nun açılış tarihi olan 20 eylüle değin Cenevre'de kalabileceğini belirttiler. Perez de Cuellar, gorüşmelerin çetin geçeceğini ve sorunun birkaç ayda halledilecek bir sorun olmadığını söylemişti. BM gözetıminde yapılacak olan barış gorüşmelerine katılacak olan Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti başkanlığındaki İran heyeti dün Cenevre'ye geldi. tranin çağrısı üzerine kimyasal silah kullanıldığı öne sürülen bolgeye gelerek 1214 ağustos tarihleri arasında incelemeler yapan BM Kimyasal Silahlar Gözlem Heyeti, Irak'ın tran'a ait Osnavi Körfez barışmda bııruk "Müslüman azııılıklann kaderiÇok duygulanmıştım; ben nabız yokluyorum, arkamda onlar. nin, genel bir çerçevede ve ulusSabri, sonra görevinden ayrıldı, yakın dost olduk... Teğmen nelararası veya bölgesel forumlarda relerdedir bilmiyorum, adını da unurtum. O gezide, Kayseri'de değil, ikili teraaslar çerçevesinde ele alınması gerektiğini" savundu. oturan ilginç biriyle de tanışmıştım. Mustafa Kemal'i, Sıvas'ta ölİbrahimi, sadece "Müslüman" dürmek için girişimde bulunan Harput Valısı Ali Galip'in kızı Nediye atıfta bulunduğu Bulgarissime Feyzioğlu. Şimdi sordum, iki yıl önce ölmüş. Evine tan'daki Türk azınhğı konusungitmiştim. Evde, odada, bir köşede Atatürk'ün, karşısında bada, "Dunımu öğrenince Türk hübası Ali Galip'in fotoğrafları vardı. Soruyordum: kümeti ile herhangi bir temasta Babanız Ali Galip, ne derdi Mustafa Kemal için? bulunmadan Bulgaristan'a tepki Söyleyeyim; ölmeden önceydi, dedi ki: "Bak kızım, iki gölerimizi bildirdik" dedi. rüş çarpıştt, biri Ali Galip'in, biri Mustafa Kemalin. Mustafa KeKönuk dışişleri bakanımn resmal galip geldi. Siz de ona uyacaksınız!" Babam, bütün ailemiz mi temasları, dün sabah Dışişleri Romanya'da sürgün hayatı yaşadık. Çok eziyet çektik. 150'liklerin Bakanı Yılmaz'la yaptığı ve 1.5 affından sonra, Türkiye'ye döndük. Babam a emeklilik aylığı bağsaat kadar süren görüşme ile başlandı. Ben bir kaymakamla evlendim. Ali Galip'in damadı diye ladı. Bunun ardından heyetler kocama rahat vermediler. Adamın geleceğine engel olmayayım arasındaki resmi görüşmelere gediye, ayrıldım ondan... çildi. Resmi görüşmelerde Orta1977 yılında, Ali Galip'in kızı Nesime Feyzioğlu: doğu'daki son gelişmeler, İran Ben CHP'liyim diyordu, oyumu CHP'ye vereceğim! Irak savaşı ve Magrib ülkeleri arasındaki ilişkiler ön plana çıkarken Kıbns konusu ile Bulgaristan'daki İLERİCİ, YURTSEVER, DEVRtMCÎ, tbrahimi, resmi göruşmelerden Türk azınlığın dunımu üzerinde de duruldu. tkili ilişkilere ise he sonra bir basın toplantısı düDEMOKRAT KAMUOYU1NA ÇACRI zenledi. tlerici, yurtsever, devrimci, demokrat, sosyalist basının üzerinKıbns sorunu ile ilgili bir sorudeki yasaklar zincirinin daha katmerli ve daha anlamh bir halyu yanıtlayan tbrahimi, Kıbrıs'kası olarak, dergimizin çıkışından bu yana süregelen ve dergimizin ın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü yeh kentine karşı düzenlediği salçıkan her 4 sayısının da toplatılıp, yazı işleri müdürü hakkında dırıda hardal gazı kullanıldığına ile Bağlantısızlar hareketi içindedavalar açılmasında anlamını bulan, baskı, engelleme ve yıldırilişkin kanıtlar elde edildiğini ki yerini korumasından yana olma politikalanna bir yenisi daha eklendi; Dergimizin Yazı Işleri duklannı söyleyerek bu yaklaşıaçıkladı. İran Irak'ın ülkenin kuMüdürü CEMAL ÖZÇE1İK, 3. sayı ile ilgili açılan davarun ilk mın iki toplumun meşru haklancelsesinde, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınlıp, tutuklandı. zeybatısında sınıra birkaç kilometre uzaklıktaki Osnaviyeh ken nın korunması için anayasal deBu baskılar zin<jrini protesto amacıyla, 26.9.1988 tarihinde dütine kimyasal silahlarla saldırarak ğişikliğin yapılması gereğini gorzenleyeceğimiz ve SHP milletvekilleri ve yöneticileri, TAYAD, İHD gibi, D.K.Ö.'leri, Aydınlar, hukukçular, siyasi dergı yöne2680 kişinin ölümüne yol açtığı melerini engellemediğini, öte yanticileri ve tüm dostlanmızm katılacağı basın toplantısında, sizlenı öne sürmüş, bu iddia Irak ta dan toprak bütünlüğü ile iki kesimliliğin, birbirleriyle çelişmediri, sesimize ses katmaya cağınyoruz. rafından yalanlanmıştı. ğini belirtti. Ancak adada iki baIrak'ın tran'a ait Osnaviyeh ğımsız siyasi olgu fikrini destekMEDYA GÜ!SEŞİ DERGİSÎ kentine saldırdığı tarih olan 2 lemediklerini söyledi. YER: Sıraselviler Cad. BİLSAK Toplantı Salonu, Saat: 12.00 Ağustos 1988'de henüz ateşkes tarihi belirlenmemekle beraber, İran 598 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını kabul etmiş bulunuyordu. BM Genel Sekreteri Peıez de Cuellar bu saldırının kimyasal silahların kullanılmasını yasaklayan 1925 tarihli Cenevre Antlaşmasını ihlal ettiğini belirtti. Öte yandan Irak, İran ile yarın Cenevre'de Dışişleri Bakanlan başkanlığındaki heyetler arasında yapılacak ve BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'ın da ka: Tüm plak ve kasetçilerde tılacağı doğrudan görüşmelerde, BM ile tam işbırliği içinde olacaYönetmen: Se2er Bağcan MAJÖR PLAKÇILIK istTei 512 58 32 ğını bildirdi. men hemen hiç değinilmedi. Dışişleri bakanhğından görüşmelere ilişkin yapılan açıklamada, tarafların Filistinlilerin "kendi kaderini tayin elme" hakkı dahil tüm meşru haklannın tanınması ve lsrail'in, işgal ettiği Arap topraklanndan çekilmesi konusunda görüş birliği sağlandığı bildirildi. Ürdün Krah Hüseyin'in, Ürdun'ün Batı Şeria ile idari ve hukuki bağlarını kesme yolundaki karannın, "Ortadoğu sorununun çözümünde kilit rol oynayabilecekbir gelişme olduğu" görüşünde mutabakat sağlandı. Dışişlerinin açıklamasında daha sonra lranIrak savaşmda taraflar arasında sağlanacak barış ile tüm bölge için yeni bir huzur ve işbirliği döneminin başlayacağının vurgulandığı belirtildi. Ekonomik ağırlıklı olan ikili konulann, Cezayir Dışişleri Bakanı İbrahimi'nin bugün TurkCezayir Karma Ekonomik Komisyonu Başkanı Devlet Bakanı Kâzım Oksay ile yapacağı görüşmede ele alınacağı bildirildi. ÖZGÜN MÜZİĞİ USTASINDAN DİNLEYİN ÜZGÜRLÜK VE DEMOKRASİYİ ÇİZMEK