Katalog

25 AĞUSTOS 1988 DIŞ HABEPIER CUMHURİYET/3 Macaristan'da grev BUDAPEŞTE (AP) Macaristan'm güney kesimindeki Peç kenti vakmlarındaki kötnür madenlerinde en az 150 işçinin önceki gece geç saatlerde greve başladığı ve dün sabah birçok işçinin işbaşı yapmayı reddettiği bildirildi. Macaristan haber ajansı MTI, "grevin tamamen ekonomik sorunlardan kaynaklandığını ve hiçbir politik yanı olmadığım" belirtti. Polonya'da 4 madende grev sona erdi. Gdansk direniyor Savcılar grevcilerin liderlerine karşı harekete geçtiler. Ülke çapında şimdiye kadar 59 kişi gözaltına alındı. Sovyet Televizyonu Polonya'da grevci işçilerin isteklerini "saçmalık" olarak nitelendirdi. Grevler hızını yitirîyor kağa çıkma yasağının ilan edilmesinden sonra Katoviçe, Gdansk. Szczecin'de savcılar "yasadışı" diye niteledikleri grevcilerin liderlerı hakkında soruşturma başlattılar. Dayanışma Sendikası'ndan kaynaklar, bir kömur ocağında grevin bittiğini, ancak diğer dort ocakta yeni grevlerin başladığını bildirdiler. PAP'ın bildirdiğine gore, Gdansk Bölge Savcüıgı, gTevcilere karşı yürüttükleri soruşturma çerçe\'esinde 13 kişiyi ifadeleri ahnmak üzere çağırdı. Verilen haberlere göre, ulke çapında şimdiye kadar 59 kişi gözaltına alındı. POLmKADA SORUNLAR ERGUNBALCI Jaruzelski'nin Çıkmazı Polonya lideri General Jaruzelski, 1981 aralığmda askeri müdahale ile yönetime el koydu ve sıkıyönetim ilan ederek Dayanışma Sendikası'nı kapattı. Böylece Lenin'den Troçki ve Stalin'e kadar tüm Bolşevik liderlerin en korktukları model ortaya çıktı: Ordunun gölgesinde askerlere dayanan komünist partisi. Birbirinin can düşmanı Troçki ile Stalin'in yuzde yüz uyum içinde oldukları belki de tek konu, orduyu partinin denetimi altında tutmaktı Stalin bu kaygıyla 1938'de Sovyet ordusunun en parlak komutanı General Tukaçevski ile bir dizi yüksek rütbeli subayı kurşuna dizdirtmiş, Nikita Kruşçev ise 2. Dünya Savaşı kahramanı Mareşal Zukov'u tüm görevlerinden alarak Komünist Partisi'nden attırmıştı General Jaruzelski bir oportünist ya da kişisel ihtiraslarının tutsağı değildi Yaptığı darbeye kendisini olaylar itmişti. Ülke bir baştan bir başa grevterie çalkalanıyordu. Üretim durmuş, zaten kötü olan ekonomik durum büsbütün bozulmuştu. Ama hepsinden önernlisi Dayanışma, Komünist Partisi'nin iktidanna karşı çok tehlikeli bir alternatif olarak ortaya çıkmıştı. Tehlikeli, çünkü sendika halkın büyük çoğunluğunun desteğine sahipti. Sözün kısası General Jaruzelski'nin de üyesi olduğu bürokrasinin iktidarı tehlikede idi. Bir sınıf ya da grubun üyesi bulunmak, o grubun tüm kusur ve günahları ile özdeş olmak anlamına gelmez. Nitekim muhalifleri bile, General Jaruzelski'nin namuslu bir asker ve Polonya'nın bağımsızlığına düşkün bir yurtsever olduğunu kabul etmektedirler. Jaruzelski, iktidara el koyduktan sonra elinden geldiğince bürokrasinin sivil kanadındakı yolsuzluklara ve yozlaşmaya karşı mücadele etmiş, tüm prestijini yitirmiş otan Komünist Partisi'ne çeki düzen vermeye çalışmıştır. Polonya lideri ekonomide reform yapılmadan ülkenin içine yuvartandığı bunalımdan kurtulamayacağının bilincinde idi. Düzeni sağladıktan sonra reformları başlatarak birkaç yıl içinde ekonomik bunalımdan çıkabileceklerini umut ediyordu. Bu hedef doğrultusunda sıkıyönetim ilan edildi, Dayanışma kapatıldı ve ekonomik reformlan uygulanmasına çalışıldı. Jaruzelski, halkın tepkisıni arttıracak sert baskı yöntemlerinden de kaçındı. 1983'te sıkıyönetim kaldırıldı, Dayanışma liderleri ile muhaliflerden çoğu serbest bırakıldı. Mihail Gorbaçov'un 1985te iktidara geldiğinde sözünü ettiği ekonomik reformlardan çoğu Jaruzelski'nin Polonya'sında başlatılmıştı. Ama 1968 yılı geldiğinde Polonya yeniden büyük bir ekonomik bunalımın içine yuvarlandı. Dış borçlar 30 milyar doları aşmış, ihracat düşmüş, devletin kasasında para kalmamıştı. Bu ortamda kemerleri sıkma politikası başlatıldı. Bazı temel maddelere % 150'ye varan zamlar yapıldı. Bir dizi maddeden devlet sübvansiyonu çekildi. Bu arada işçilerin huzursuzluğu artıyor, grevler çığ gibi büyüyordu. Sıkıyönetimin ilan edildiği 1981'den bu yana 7 yıl geçmiştir ve Polonya dönüp dolaşıp aynı noktaya, aynı ortama gelmiştir. Ekonomik taleplerle başlayan işçi grevleri tıpkı 1980 de olduğu gibi kısa süre sonra siyasal niteliğe bürünmekte, işçiler "dayanışma, özgürlük" diye bağırmaktadırlar Jaruzelski'nin 7yıllık ekonomik reform çabası, Polonya'yı yeni bir ekonomik bunalıma sürüklenmekten kurtaramamıştır. Çünkü siyasal özgürlük olmadan, kitlelerin katılımı sağlanmadan ekonomik reform gerçekleştirilemez. Jaruzelski'nin çıkmazı, aslında Doğu Avrupa ülkelerinden Vietnam'a kadar tüm sosyalist ülkelerin çıkmazıdır. Günümüzde katı merkezci politikaların yürümediğini kabul etmeyen ve ekonomik reformun zorunluluğunun bilincinde olmayan sosyalist lider hemen yok gibidir. Ama Polonya ömeğinde de çarpıcı biçimde görüldüğü gibi siyasal reform, yani demokrasi olmadan ekonomik reform yürümüyor. Demokrasi ise egemen grup bürokrasi ve onun temsilcisi olan partinin iktidannı tehlikeye düşürebilir. Böylece günümüzde sosyalist ülkelerde, bürokrasi ve onun sözcüsü olan parti ile kitleler arasında "temel çelişki" boyutlarına ulaşmaya başlayan bir çelişki ortaya çıkmaktadır. Gorbaçov bu çelişkinin farkına varmış ve akılcı bir politıka ile yığınlara uzanmaya çalışarak bürokrasıye karşı mücadele etmeye başlamışttr. Ancak bürokrasinin ilerici ve reformcu kanadından gelse de Sovyet lideri de bu grubun bir üyesidir. Bu nedenle kitlelere yukarıdan verdiği demokrasinin kapsamı, kendi konumu ile sınırlıdır. Özetle, günümüzde sosyalist ülkelerde büyük çelişki, otoriter tek parti yönetimine karşı halkın demokrasi özlemi şeklinde ortaya çıkmaktadır. İşçi sınıfının iyi örgütlenmiş ve deneyimli olduğu Polonya'da bu çelişki daha keskin niteliğe bürünmektedir. Dayanışma hakkında kimi sol çevrelerde teDriler üretilmiş, sendikaya CIA'nın sızdığı, işçilerin kilisenın etkısi altında bulunduğu ve dindar oldukları, iktidara geçtikleri takdirde kapitalizme kayabileceklen öne sürülmüştür. Böylece sorunun özü gözden kaçmıştır. Dayanışma'yı Polonya toplumunun her kesiminden halk desteklemiştir. Sendikanın bu denli geniş bir tabana sahip olmasının solcu, sağcı ya da dinci olması ile bir ilişkisi yoktur. Dayanışma, Komünist Partisi'nin otoriter yönetimine karşı, halkın demokrasi ve iktidara ortak olma özlemini temsil ettiği için kapatılmasından 7 yıl sonra hâlâ bürokrasinin uykusunu kaçırabilmektedir. Dayanışma olmasaydı, başka bir sendika, Lech VValesa olmasaydı başka bir lider sahneye çıkacaktı. Dayanışma, günümüzde hemen tüm sosyalist ülkelerde gözlenen otoriter parti ile halkın demokrasi özlemi arasındaki çelişkinin bir ürunüdür. Bu çelişkinin tam ortasında bulunan General Jaruzelski, işçi sınıfına siyasal taviz verdiği takdirde, temsil ettiği bürokrasinin iktidarı tehlikeye girecek, baskı politikası ise ekonomik bunalımdan kurtulma umutlarını yok edecektir. Polonya liderinin çıkmazı bu durumdan kaynaklanmaktadır. Quayle basına çattı WASHINGTON (AA) \ABD'de8 1 kasımda I yapüacak I seçimler için Cumhuriyetçi \ Parti'nin I başkan \yardımcısı \adayı olan I Indiana Senatörü Dan Quayle, hakkında söylenti ve yalan haber yaydtğını iddia ederek, basına şiddetle çattı. 41 yaşındaki Çuayle, önceki gün Washington 'daki evinin önünde biriken gazetecilerle konusurken, "Samyorum Amerikan halkı, kişisel olaylann siyasetin odak noktası haline getirilmesinden sıkılmaya ve yorulmaya başladı. Dedikodular, söylentiler ve yarıdoğrular ile artık ilgilenmiyorlar. Sizin yaptığımz budur, açık açık yalan haber yayıyorsunuz'' dedi. VARŞOVA (AAAP) Polon dün işbaşı yaptıklan bildirildi. ya'da 1981'den bu yana yapılan en Muhalefet kaynaklan başkent geniş çapü grevler hızını yitiriyor. Varşova yakınlanndaki Stolovva Dört madende grev sona erer Wola demir çelik fabrikasında ken, 8 madende işçiler hâlâ grev yaklaşık 1200 işçinin grevde oldudeler. Bu arada bazı fabrikalarda ğunu haber verdiler. Resmi PAP da işbaşı yapıldı. ajansı ise grevci sayısını yalnızca Polonya resmi haber ajansı 120 olarak duyurdu. PAP önceki gun Silesia'daki Andaluzja yakınlarında Myslowice S o v y e t T V ' s İ Wesola'daki Lenin madeni ile Sitşçileri Bakanı Czestaw Kisczak, haberine göre lesia'daki Victoria ve VValbreych pazartesi günü, grev bölgelerindemadenlerindeki grevlerin sona er TV'si, Polonya'da grevci işçilerin ki yetkililerden işçilere karşı yasal isteklerini "saçmalık" olarak ni işlemler uygulanmasını ve gerekdiğini bildirdi. tiğinde tutuklamalara gidilrnesini Grev düzenleyiciteri polisin Vic telendirdi. toria ve Walbrzych madenlerini iş Sovyet TV'si, Varşova'da yapı istemişti. Resmi haber ajansı PAP, gal eden işçileri dışarı çıkardığını lan bir röportajın da yayımlandı gTevler nedeniyle kömur ihracatınve 7 kişiyi gözaltına aldığını soy ğı önceki geceki haber bültenin da 6 milyon dolarlık zarar ortaya lediler. Polisin bu müdahalesi sı de, sanayi bölgelerindeki grevle çıktığını duyurdu. rasında kuvvet kullanmadığı be rin, "istikrarsızlık yaratmaya" yöHükümet sözcüsü Jerzy Urban, nelik olduğu görüşünü savundu ve lirtildi. yasadışı Dayanışma Sendikası Dayanışma lideri Lech Walesa ile Kapatılan Dayanışma Sendika üyelerini bundan sorumlu tuttu. görüşme yapılmayacağını yinelesı'nın güçlü olduğu Gdansk ken Kuzeybatıdaki Szczecin ile güney yerek, işçilerin ülkeyi "grev silahı tinde ise 2000 tersane ve dok işçi deki Katoviçe kentlerinde grev ya ile tebdit ettiğini" söyledi. Urban, si hâlâ grevde. pılan işletmelere asılan Dayanış ülkedeki güçlüklerden kısmen yöKuzeybatıdaki Szczecin kentin ma bayraklarını gösteren Sovyet netimin de sorumlu olduğunu kade de yaklaşık 2000 dok ve ulaşım bullenerek, ekonomik reformlar işçisinin işbaşı yapmayı reddettik Savcılar faaliyette konusunu gözden geçirmek üzeleri bildirildi. Varşova yönetimi grevlere son re parlamentoda özel bir komisSzczecin'de dün polis grevci oto verme yollannı ararken, parla yonun oluşturulduğunu belirtti. büs işçilerinin işgal ettiği bir de mentoda ekonominin iyileştiril Jerzy Urban, söz konusu komispoya girerek işçileri dışarı çıkar mesi için bir panel oluşturuldu. yonun 31 ağustosta çalışmalanna dı. Bu olayda da polisin kuvvet Bu arada savcılar da, grevcilerin başlayacağını ifade etti. kullanmadığı kaydedildi. Televizyonun haberine göre ise, liderlerine karşı harekete geçtiler. Wroclaw'daki demiryolu onaÇekoslovakya sınırı yakımnda Komünist Parti Politbürosu, işçi nm atölyesi ile Poznan'daki Cegi çok sayıda kömur ocağmın bulun grevlerini görüşmek üzere önceki Gdansk'taki Lenin tersanesini Dayanışma afişleriyle donatan işçiler eylemleelski motor fabrikasında işçilerin duğu Jastrzebie'de önceki gece so gece bir toplantı yaptı. rıni sürdürüyor (Fotoğraf Reuter) Afganistari'da Sovyet mayınları MOSKOVA (AA) Sovyet birliklerinin, Afganistan'dan çekilirken, daha önce yerleştirdikleri mayınları temizledikleri açıklandı. Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi t. Gerasimov, dün yaptığı açıklamada, mayınlarm temizlenmesini bir yükümlülük olarak gördüklerini belirterek, "Sovyet birliklerinin çekilmesinden sonra mayınlı bölgeler temizleniyor, ayrıca elimizde Afgan yetkililerine ve BM gözlemcilerine verilecek maymlı bölgeleri gösteren haritalar var" dedi. Üç Baltık cumhuriyetinde yaklaşık 150 bin kişiyürüdü PAKJSTAN SSCB'de müliyetçi gösteriler renıngrad! Papandreu hasta mı? MOSKOVA (Ajanslar) Sov yetler Birliği'nin üç Baltık cunıhuriyeti Estonya, Litvanya v; Letonya'da (Latviya) salı günu en az 150 bin kişinin katıldığı gösterilerde, cumhuriyetlerin I94O'ta Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilmesi ve bu ilhaka yol açan MolotovRibbentrop anlaşması kınandı. 23 Ağustos 1939'da Sovyet Dışişleri Bakanı Vyachestav Molotov ile Nazi Almanyası'mn Dışişleri Bakanı Joachin Ribbentrop arasında imzalanan anlaşmanın 49. yıldönümunde düzetılenen gösterilerde kimi göstericiler, Moskova'dan ekonomik ve siyasal özerklik isterken, kimi göstericiler daha da ileri giderek bağımsızlık talep ettiler. MolotovRibbentrop anlaşmasından bir yıl sonra 1940'ta uç 'Baltık cumhuriyeti POLONYA ssce SSCB tarafından ilhak edilmişti. Moskova, üc cumhuriyetin kendi nzalan ile SSCB ile birleştiğini ileri sürüyor. Önceki günkü gösterilerin Baltık Cumhuriyetleri'nde şimdiye dek düzenlenen en büyük göste nın hoşuna gitmeyeceğini belirtti. riler olduğu bildiriliyor. AP, gös BBÇ'ye göre Moskova, Baltık tericilerin ilhaktan önceki milli Cumhuriyetleri'ne daha fazla ekobayraklarını taşıdıklannı ve milli nomik özerklik vermeyi kabul marşlar söylediklerini haber ver edebilir. Ama bağımsızlık söz konusu olamaz. di. Göstericilerin yerel otoriteler• den izin aldıkları ve guvenlik güç ABD'den destek lerinin müdahale etmedikleri bilLetonya'da yapılan gösteride, dirildi. Gösteriler olaysız sona er ABD'li senatörlerin dayanışma di. mesajımn da okunduğu bildirildi. AP'ye göre gözlemciler, bundan Göstericilerin taşıdığı pankartlarbirkaç yıl önce Sovyetler Birliği'n dan birinde, "1956 Macaristan, de bu çapta bir gösteri için izin ve 1968 Çekoslovakya, 1979 Polonrilmesinin duşünülemeyeceğini be ya" diye bir yazının yer aldığı diklirterek, gösterileri Genel Sekreter kati çekti. Mihail Gorbaçov'un glasnost iki hafta önce Estonya'da bir (açıklık) politikasının yeni bir ör gazete Sovyetler Birliği'nde ilk kez neği olarak de|erlendiriyorlar. MolotovRibbentrop arasında Ancak BBC, bazı göstericilerin 1939'da yapılan gizli anlaşmanın bağımsızlık istemesinin Moskova maddelerini yayımlamıştı. Benazir Butufya polis A TÎSA (AA) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun önceki gece geç saatlerde ani olarak Atina Devlet Hastanesi'ne giderek kalp kardiografisini çektirmesi, akşam gazetelerinde manşetten verildi. Papandreu da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, "Her zaman düzenli sağlık kontrolü yaptmnm. Bu kez gündüz zaman bulamadığım için hastaneye gece gitmek zorunda kaldım. Sağlığımı gayet iyi buldular" dedi. Burmada htikümet gerüedi ğı da kalkmış oldu. Bu önlemlerin ardından hükümet iki kararname yayımlayarak, başkent Rangoon'da ve Rangoon'un 240 km kuzeyindeki Prome RANGOON (Ajanslar) Gü atlerde askerler klşlalanna çekilir kentinde 3 ağustostan beri yürürneydoğu Asya ülkelerinden Bur lerken, protesto eylemlerini sürdü lükte olan sıkıyönetimi kaldırdıma'da, çok partili demokratik du ren göstericilerle çatışma olasılı ğını açıkladı. Ancak başkentte gözene geçilmesi amacıyla düzenlenen genel grev ve gösterilerin üçüncü gününde, hükümet, başkent Rangoon ve taşradaki bir Burma'da kentte sjcıyönetimi kaldırırken halkın istifa Burma Devlet Bakaru Maung Maetmesi için "Burma ve Generai Ne Win" ung, Burma Sosyalist Program 3 gündür adlı kitabında ülkenin askeri Partisi'nin, 12 eylülde olağanüsbüyük diktatörüne övgtüer yağdırdı. tü bir kongre yaparak tek partili gösteriler Maung 1974 Anayasası'nın sistemin kaldmlması konusunda yapuğı Devlet mimarlarındandır. II. Dünya referandum yapılıp yapılmaması•*«. Başkanı Savaşı sırasında hukuk nı ele alınmasını istedi. V Maung öğrenimi yanda kalan Maung, Maung Maung, referandum Maung, iyi Burma'mn lngiltere'>>e karşı fikrinin reddedilmesi halinde, eğitim görrnüş biri. Amerikan verdiği bağımsızlık sa%aşına kendisinin ve parti merkez yürüt Yale Uni\"ersitesi'nde hukuk katıldı. 1948'de bağımsızlık me komitesinin diğer 13 üyesinin doktorası yapmış. Maung, 26 ilan edilmesinden sonra istifa edeceklerini bildirdi. yıldan bu yana ülkenin itk Rangun ÜniversitesCnde, Diplomatik kaynaklar, dünku sivil devlet başkanı. îngiltere'de ve Yale gösterilere katılanların sayısınm 62 yaşındaki Maung, Üniversitesi'nde hukuk 100 bini aştığını belirtirken, bir 1962'de Ne Win'in askeri eğitimini tamamladı. 1962 kent dışında guvenlik güçleri ile darbesini izleyen ytllarda darbesinden sonra adalet göstericiler arasında çatışma çık Burma Sosyalist Program bakanı oldu. 1971*de Devrimci madığına işaret ettiler. Sivil Dev Partisi'ne (BSPP) girdi ve Konsey üyesi seçilen Maung. let Başkanı Maung Maung'un is hükümette değişik göre\lerde aynı zamanda BSPP îvlerkez teğiyle halkın şikâyetlerini dinle bulundu. Yazar Tzang Komitesi üyesiydi. Üyesi mek ve bir siyasal reform paketi Yawnghwe, Maung'u "Eski bulunduğu konsey tarafından hazırlamakla görevlendirilen özel diktatör General Ne Win'e hazırlanan 1974 Anayasası 1 komisyonun hükümeti Rangoon hayran birkaç aydından biri" yürürlüğe girdiğinde Devrimci dan askerlerini çekmeye ikna et olarak tanımlıyor. General Ne Konsey, hükümet organı haline tiği anlaşılıyor. Çünkü Burma Win'in danışmanı olan Maung, geldi. Bu anayasa tie Burma'ya başkentinde dün sabah erken saHükümet göstericileri yatıştırmak için başkent Ragoon ve bir taşra kentinde sıkıyönetimi kal'dırdı. Devlet Bakanı Maung, tek partili sistemin kaldmlması için referandum önerdi. revli diplomatik kaynaklar, bu önlemlerin göstericileri yatıştırmaya yetmediğini ve göstericilerin "Zafere kadar mücadele", "Başka bir şey degil, demokrasi istiyonız" şeklinde sloganlar atarak eylemlerini sürdürdüklerini bildiriyorlar. PORTRE MAUNG MAUNG Düzenin sivil savunucusu PARtS/NAlROBl/VA TİKAN (AA) Orta Afrika ülkelerinden Burundi, ülkenin kuzeyinde çıkan etnik çatısmaların, Batı basınında abartıldığım belirterek yabancı gazetecileri, gelip olayları yerinde görmeye davet etti. Burundi'nin Paris Büyükelçiliği sozcüsu, konuyla ilgili bilgi almak isteyen Reuters muhabirine, "Basın bize kötii davrandı. Sadece 5.000 kişi öldüğu halde, 24.000 kişinin oldüğünu yazdılar. Aradaki fark az değil" dedi. Sozcü, "Gelip durumu görmek isteyenlerin, sadece başvuruda bulunması veterlı. BurundVden davet özgü bir sosyalizm yönetim şeklı olaıak seçildi. Bu, Budist felsefe ve sosvalizm kanşımı olan. tek parti sisıemine dayalı ve merkejiyetci bir yönetim şekiidır. Uluslararası iiişkilerde bağlantisızlıktan >anadır. }976'da yapılan BSPP kongresinde Merkez Komitesi'ne yeniden seçilen Maung, I985'te istifa etti. Bu yıl temmuz sonunda Ne Win*in istifasından sonra yerine Sein L\vin'in <eçilmestyte Merkez Komıte'deki göre\ini yeniden ustlendi. Aynı zamanda bassavcı olan Maung, Burma'da üst düzey hükümet gore\lerinde butunan askeı vc asker emeklileri arasındaki iki sivilden biri. ABD eski Burma Elçisi Hugh C. Macdougall, Maung'un yönetime liderlik edemeyeceğim öne surüyor. tSLAMABAD (AP/AA) Pakistan'ın geçici Devlet Başkanı Gulam tshak Han, ülkesinde Sünniler ile Şiiler arasındaki gerginliğe değinerek, çıkması olası olaylara karşı halkı sakin olmaya çağırdı. tçişleri Bakanı Nazım Ahmet Aher de yaptığı açıklamada, "Ziya Ül Hakın, ülkeyi yıkmaya yöjıelik bir komploya kurban gittiğine ilişkin elimizde kesin kanıtlar var" dedi. Muhalefet liderlerinden Benazir Butto ise, Gulam Ishak Han'ı, genel seçimlere kadar ülkeyi yönetecek yeni bir hükümet atamaya çağırdı. Benazir Butto, kendisinin can güvenliğine karşı yöneltilen tehditlerden ötürü hükümetin koruma görevlisi atadığım da belirtti. Geçici Devlet Başkanı Gulam îshak Han, ülkenin iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, Pakistanlıların dil, mezhep, bölge ve kabile gibi gerekçelerle bölünmelerinden derin üzüntü duyduğunu söyledi. Aşure Günü dolayısıyla bir konuşma yapan tshak Han, Şii ve Sünnileri uyararak tahriklere kapılmamalarını istedi. Bilindiği gibi, Devlet Başkanı Ziya Ül Hak'ın ölümünden sonra Şiiler ile Sünniler arasında çatışma çıkmış, en az dokuz kişi ölmüştü. Şüler, Ziya Ül Hak'ı sevmiyorlar ve şeriat düzenine geçilmesini Sünniliğin kendilerine dayatılması olarak görüyorlardı. 108 milyonluk nüfusun yüzde onbeşini Şiiler oluşturuyor. İçişleri Bakaru Nazım Ahmed Aher, BBC'ye verdiği demeçte, Başkan Ziya'mn ölümünün ardında, izlediği politikanın yattığını söyledi. Ahmed Aher ayrıca, komplonun, içeride ve dışanda Ziya Ul Hak'ın politikasına karşı olanlar arasında bolünmelere yol açtığını sözlerine ekledi. Pakistan'ın en büyük muhalefet partisinin lideri ve Ziya Ül Hak'ın idam ettirdiği eski Devlet 1 Başkanı Muhammed Ali Butto nun kızı Benazir Butto, hukumetin kendisinin güvenliğini sağlamak üzere koruma polisleri verdiğini açıkladı. Çekoslovakya 'da Stalirie övgü Dış Haberler Servisi Sovyet tulamaz. Bu iki eylemi Stalin'in ler Birliği'nde son sıralarda geli uzak göriişlıi bir siyasetçi olduğuşen Stalin aleyhtan kampanya nu gösteriyor." öteki Doğu Avrupa ülkelerinde de yakından izleniyor ve tartışmaların konusu oluyor. Son olarak Çek Yazarlar Öirligi'nin yayın organı Kmen'ın 19 ağustos tarihli sayısında yer alan iki tam sayfalık uzun yazının konusu da Stalin'di. Aneak bu kez son sıralarda alışılagelenin tersine yazıda Stalin övülüyordu. Arafat açıkladı: "HELLO..." Yaz bitmeden tatil umudunu bitirenler... Geç kalmadınız... Akdeniz'de yaz bütün güzelliği ile devam etmekte... "pahalı...", "bütçem...", "maaşım..." gibi kelimeleri bir tarafa bırakın ve toplayın valizinizi, çünkü: AKDENIZ KIYILARI'na tatile gidiyorsunuz... ¥M İÎA TURİZM BODRUM PJNA T.K. 195.000. (Motel Y.P.) BODRUM PJNA T.K. 145.000. (Bung Y.P.) ALANYA ŞAHİN MOTEL 185.000. (Y.P.) Te«i«l«rd« 8 gün, 7 g«ce konaktama v* KDV daMI Bağdat Cad. Kâzım Özalp Sok. 15/3 Şaşkınbakkal (Atlantik Sineması Karşısı) 295.000 TL (Y.P.Açık Büte) alan habere göre "Tanımadığımız Le Monde Gazetesi'nde yer Batı Şerkfda tnaaşları FKÖ ödeyecek Tel: 355 57 68 369 36 12 Moskova" başlıklı yazıyı kaleme alan Bayan Eva Fojtikova, Çekoslovakya Komünist Partisi'nin önde gelen yöneticilerinden Jan Fojtik'in eşi. Yazara göre, "Sovyet toplumuııda kuşak değişimi oldu" ve "şimdilefde biiüin vanalann cüretli (ya da sorumsuzcs mı) açılmasından sonra bastınlması imkânsız duyguiarın bir fışkırması söz konusu." Dış Haberler Servisi FKO lideri Yaser Arafat, Batı Şeria'da bu ay başında Ürdün tarafından işten çıkanlan Filistinli memurların maaşlarını FKÖ'nun ödeyeceğini açıkladı. FKÖ'nun Lefkoşa burosu kanalıyla duyurulan açıklamada, Filistinli memur ve işçilerin var olan bütun yasal hak ve ucretlerinin sorumluluğunu FKÖ'nün üstlendiği bildirildi. 1 KİŞİ (OTELDE ) GÜNDE: 17.850 TL. Kahvaltı ve akşam yemeği dahil... Gördünüz mü... Tatil umudunuzu boşuna yitirmişsiniz... Hemen bizi arayın ve bu kısıtlı imkandan siz de yararlanın... AUVBANDA TURİZM / FETUR İŞBİRLİĞİ Cinnah Caddesi 67/B. 06550 ÇankayaAnkara 138 22 05 / 138 22 06 KATRE PANSİYON & RESTORAN Kahvaltı dahil 1 2 . 5 0 0 . TL Bitez YahsıBODRUM Tel: 6143/1004 Kezban M.Galib Nami EN SONUNDA AÇILDK! "İşgal altındaki topraklarda yiiriiriiikle bulunan bütün yasa \e duzenlemeler Filistin otoriteleri tarafından düzeltilene veya ortadan kaldmlana kadar yiirurlükte kalmaya devam edecekierdir" denilen açıklamada, FKÖ'nün halen tartıştığı sürgünde hükümet veya Çekoslovakya'yla ilgili olarak geçici hükümet kurulması konuda Stalin'in en azından 194S'e ka suna değinilmedi. dar Çekoslovakya'da yaşayan AlArafatın açıklamasında 21 bin maırlann ulkeden çıkartılmalanndaki kaıkısını göz ardı edemeyiz. Filisiinli memurun ucretlerinin Nazizmle ıızlaşması ve 1947'de ta hangi kaynaklardan sağlanacağı rımsal üriinun çok kötü olduğu ve bu ucretlerin memurlara nasıl bir sırada ekonomik yardım sag ödeneceği konusu uzerinde de dulamakta go^ıerdıği başan da unuBayan rojtikova yazısını şöyle sürdürüyor: "Stalin'e yöneltilen tüm eleştirilere rağmen, unutmayalım ki kişi tapıncı asla tek bir kişi için yaralılmadı. Söz konusu olan hep birlikle kararlaştırılmış ve kulsanmış bir butündü.