Katalog

Cumhuriyet Zehirli varîlde 'Hoechsf imzası CEMİL CİĞERtM SAMSUN Sinop ve Samsun'da insanlan denizden hasret bırakan esrarengiz varillerin denize saçtığı PCB'nin (Poliklorlu bifeniler) EAlmanya'da kapalı devreler dışında kullanılmasının yasaklandığı öğrenildi. örneğin PCB, ancak bu trans formatörün içinde kullanılabiliyor. Bu arada, denizden çıkanlan variller üzerinde okunabilen "Hoechst" isminin, Aimanya'nın en büyük kimya fabrikalanndan birinin adı olduğu belirtiliyor. Denizden çıkan varillerin, bu fabrikanın artıklannı veya ürettiği malları taşıyan bir gemiden atılmış olabileceği ileri sürulüyor. 1960'h yıllarda kolay ateş almasın diye boyalann içinde kullanılan PCB'nin canJılann solunum yollarını tahriş ederek akciğer hastalıklanna ve vücutta da zehırlenmelere yol açma$ı üzerine kapalı devreler dışında kullanılması yasaklandı. Almanya'da PCB'nin balık, kuş, yumurta, tereyağı, ana sütfl ile insanlarda da çok az miktarda bulunduğu öğrenildi. Ancak Karadenız sahillerinde kıyıya vuran çok sayıda esrarengiz varilde önce denize, sonra da çıkarıldığı byılarda toprağa yayılan büyuk dozdaki PCB yuzünden 19681i yıllarda Japonya'da olduğu gibi toplu hayvan ölümlerinden, insanlann zehirlenmelerinden ve yeni doğumların sakat olmasından korkuluyor. Sahıbı Cumhunyel Malbiacılık ve Gazctccılık Turk Anonım Şırkttı adına Nıdir N«S • Gcnel Yayin Mudürü Hasan C«n«l. Muesstse Müdılnl EmiK UpkbgiL, Yaıı Işlerı Muduru Ok«y Goacmıı. # Hahcr Merkrzı Mudunı Yalfta Bq«r, Sasfa Duzcnı YöDctmcnı Alı Acw, • Temstlcıler ANKARA \»tçı» Dogu. İZMİR Hiknrl Ç«tinkay&, ADANA Cctal Istanbul Haberlerı Eıtaa AkyıMız, Dıs Haberlcr Erçna Bala, Ekonomı Osaun Ll*g«y. Kulıur Otal L'steı. Spor Damşmam Abdalkadir Vuctlmra. Duzellmc Refık Durbaş, BılımEfcııım ŞaMa Alaay, IşSendıka Şakraıı Kcıtad, Vun Haberkn Ncedet DoJ»«. Dızı Yazılar Ktrem Çauşkın. 0 Koordınaıör AhmH an. • Malı Işler Erol Ertıal. • Muhasebc. Bakm Yt«r * Buı.ePlanlama Stvji Anm • Reklam on». Ek Yayınlar Halyı Akyol # Idare HueyınGvrrf, Işlcıme OnderÇclik, Bılgılşiem N«il laal. Basm « Yaynn. Cumhunyn Matbaacüık ve Gueualık TAŞ Tork Ocafc C d M3M İ PK 246Ist.nbul Td 312 03 03 (20 hat). Teta. 22J4* F u (1) 526 60 72 # M Buroler A ı k n . Zıy. COUp Blv tnkılap S. No 19/4. Td 133 II 4147. Tdex. 42344 F u (4) 1)3 11 41428 # Izair H Zıyı Blv 1332 Sl/3, Td. 13 12 30, Teta. 52339 Fax. (31) U 12 30 . InOnü Cad 119 S. No I Kıl I, Tel II455O119731, Tek* 62153. F u (Tl) 328 036 TAKVİM: 23 AĞUSTOS 1988 lmsak: 4.40 Güneş: 6.14 Oğle: 13.12 Ikindi: 16.57 Akşam: 19.59 Yatsı: 21.27 TMMOB, koyların 'gerçekten' korunmasını istiyor Plansız kortıma inandırıcı değil Htimarlar Odası Yönetim Kurulu 2. Başkanı Oktay Ekinci, Göcek zirvesi sonuçlarını rapor olarak hükümete sunduklarım söyledi. TMMOB 'nin koylarla ilgili uluslararası sempozyum düzenleyeceği bildiriliyor. MUĞLA (Cnmhuriyet) Bakanlar Kurulu kararı ile Gökova, Fethiye ve Dalyan'da birçok koyun "özel çevre koruma alanı" ilan edilmesinin ardından söz konusu koyların geriye abnmamast ve halka açılmamasının düşundümcıl olduğu belirtildi. TMMOB yaptığı açıklamada, "plansu konıma"nın inandırıcılıktan uzak olduğu ötıe surulerek, konu ile ilgili etkinliklerin süreceği görüşüne yer verildi. Düzenledikleri "Göcek zirvesi" ile koyların çoğunda inşaatların başlamadıgını video ve fotoğraflarla belgeleyen TMMOB, hazırladıklan raporu hükümete sundu. "Göcek zinesi ile başlayan etkinliklerimiz belli bir program içinde surecek. Zirve sonrası baarlanan rapor hukumete sunnlda. Izmir ve Antal>^'da, konusu "Turizm Endustrisi ve Koylar" olan paneiler duzenlenecek. Ekim ayı ortalannda ise Marmaris'te 3 gıin süreli uluslararası bir sempozyum gnndeme gelecek. Sempor>uraun konusu Turizm Yapılaşması, Tarihsel Doga Güzelliklerinin Korunması' olacak. Gocek zirvesi ile tiim koylar dolaşıldığında goruldiı ki, yalınmcılann iddiasının aksine inşaallara başlanmamış koylar var. Bakanlar Kunılu'nun Konıma karannın ardından koylann geri alınmaması ve halka acılmaması dikkat çekmektedir. öte yandan imar planlarınm, SİT alanlannı yok etmeye özendirici .nitelik taşıdığı öne sürüldü. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varhklarını Koruma Antalya Bölge Başkanı Prof. Dr. Ergun Taner ve Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Nuri Türeyen, SlT alanlarının imar planlan yuzünden tahrip edildiğini belirttiler. Doğal ve arkeolojik StT bölgeleriyle ilgili müze uzmanlannın hazırladığı dosyaları incelemek uzere Mersin'e gelen Taşınmaz Kultür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Antalya Bölge Kurulu Başkanı Prof.Dr. Ergun Taneri ile Prof.Dr. M. Nuri Türeyen, açıkJamalarmda şunları söylediler: "Ülkemizde StT alanlannı konımada geç kalındı. Eger daha onceleri koruma amaçlı planlar normal imar planlan>la birlikte duşunulmuş olsaydı eski eserler bu kadar tahrip oimazdı. İmar planlan daima koruma esprisinde olursa SİT alanlan korunur, ama imar planlan StT alanlannı yıkmaya ozendirici oluyor. Halkımızda da eski eserleri konıma bilinci yerleştirilmelidir." Yargıtay'da 'YeşiT karar ANKARA (ANKA) Yargıtay Dorduncu Hukuk Dairesi, çevreyi kirletenlerin sorumluluğu konusunda Çevre Yasası'yla getırılen düzenlemenin, bu konuda öteki yasalarda gösterilen sorumlulukları ortadan kaldırmadığına karar verdı. Yargıtay'm karara bağladığı olayda bir çiftçi yurttaşt çevredeki fabrikalarm bacalarından çıkan yakıcı ve kurutucu gaz ve dumanın ürune zarar verdiğını one siirerek, medeni kanun hükurnlerine göre zarannm karşılanmasını istedi. Yerel mahkeme, fabrika sahiplerini 1 milyon 244 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. Fabrika sahipleri, anlasmazlığm, sonradan çıkan bir yasa olarak Çevre Yasası hukıimlerme göre çözumlenmesi gerektiğini savunarak, karan temyiz ettiler. Yargıtay Dorduncu Hukuk Dairesi zarar gören yurttaşın hangi yasayı kendı lehine göruyorsa ona göre dava açma hakkına sahıp olduğu gerekçestyle yerel mahkemenin kararını onadı. Akbük'te betonlasma Didim ve Akbük arasındaki kıyı şeridinde beton inşaatlar bütün hızıyla sürüyor. SİT kapsamındaki Akbük'te tümülüs ve anıt mezarlar yok ediliyor. OLCAY AKDENİZ MİLAS Bakanlar Kurulu kararıyla Mugla'nın güney kıyılannda üç koyun konıma kapsamına alınmasına karşın, kuzey ucundaki Akbük koyunda betonlasma hızlı bir tempoyla sürüyor. Alman arkeoloji ekibinin geçen yıllarda ortaya çıkardığı dünyada benzerı olmayan tumülus ve amt mezarlann yok edilmelerinin arkası kesilmiyor. , Didim ile Akbük arasındaki yaklaşık 40 kilometrelik kıyı şeridi ede örenin Q n l f H İ Î İ W O I ' G ö r e msüredirvtunsöerın tepkısını çeken cam pıramıt Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Ikinci Başkanı Oktay Ekinci, koylarla ilgili durum netleşinceye ka 'Plansız koruma' inandıncılıktan dar etkinliklerinin sürdürüleceği uzak gorunuvor, ama biz bu işin pesini bırakmayacagız." ni belirterek şunları söyledi: SSCB'yi askeri izleme heyeti ANKARA (AA) Türkiye'nin, Sovyetler Birlıği tarafından Kafkasya bölgesinde yapılan askeri tatbikatm bir bölumünu izleyeceği bildirildL Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, tatbikatm 2325 ağustos tarihleri arasındaki bölümünün, 1986 yılında kabul edilen Stockholm belgesi uyarınca izlenmesı isteminin uygun görulmesi üzerine, Türk denetım heyeti, tatbikatı izlemek uzere bölgeye gidecek. BESLENME Kızartma yağınin hakkı üçtür ANKARA (AA) Kızanma yağlannın, kullanma sayısı arttıkça sağlığa zararlı öğelenn de arttığı bildirildi. Uzmanlar, bu yüzden kızartma yağlartrun Uç İcezden fazla kullanılmamasını önerdiler. Hacettepe Universitesi Beslenme ve Dıyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Baysal ve araştırma görevlisi Neslişah Rakıcıoglu tarafından yapılan araştırmada, kızartma sırasında besinde ve yağda fızıksel, kimyasal değişiklikler meydana geldiği belirtildi. Yağda kızartma yönteminin, Türkiye'de oldukça yaygın kullamldığı vurgulanan araştırmada, uzun süre yüksek ısıda kalmış yağlarda, yağ asidi moleküllerinin parçalanması sonucu sağlığa zararlı öğeler oluştuğu kaydedildi. Araştırmada, "Yagın, kapagı açık tavada ısıülması, gtreksiz yere kanştınlıp hava ile temasın artbnlması ve aşın derecede ısıtılması, kızartmayı ohımsuz yönde etkilemektedir" denildi. Kızartılmış besinlerin vitamin değerlerinde de azalma olduğu kaydedilen araştırmada, hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucu, acılaşmış yağlarla beslenenlerin düzensiz kilo aldıklan ve karaciğerlerinin büyüdüğünün görülduğü belirtildi. Isıtılmış yağın mide ve bağırsak şişkinliklerine, gastrit, ülser ve mide kanamalanna yol açtığı belirlenen araştırmada, kalp, karaciğer ve böbrek histolojisınde de önemli hucre tahribatları yaptığının saptandığına dikkat çekildi. Araştırmada aynca, kızarmış yağlann tumor oluşumuna da neden olduğu kaydedildi. *WI%UIII|VI u z u n ö ler nihayet sfikulüyor Kultur ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'ın Göreme gezısınde verdiği talımat uzerıne pramıtın söküm işlemine başlandı 1987 nisanında Kültür Bakanlığı tarafından camlan Itarya'dan ıttıal edılerek yaktaşık 300 milyon lıraya malolan cam piramıtler, Cumhurbaşkanı Evren'in de katıldığı bir törende acılmıştı SHP Nevşehır Mılletvekih Cemal Seymen, doğal uyumu bozan piramıtlenn kaldırılması sorununu TBMM'ye kadar göturmüştu. Seymen'in son gezısı sırasında Bakan Tınaz Tıtız'e yönelttiğı sorular ve Italyan turıstlenn tepkılennı Bakana ıletmeleri üzerine Titiz, pıramıdın ikı ay içinde kaldınlacağını açıklamıştı Açık Hava Müzesi önünde lazerli gösteriler için duşunülen piramitier, 1020 m. yukseklıkteydı. (Fotoğraf: Handan Şenköken) boyunca uzanan inşaatlar, iki yerleşim birimini adeta birleştirmiş durumda. Birinci ve ikinci derecede SİT kapsamında olan Akbük'teki alanlar korkunç bir bıçimde betonlaşırken, geçen yıllarda yapımına başlanan ve toplam yatak kapasıteleri 4 bine ulaşan 5 yıldızlı oteller tamamlanma aşamasında. Didim Müzesi'nin denetimi altında bulunan bölgedeki villa inşaatlan ile Alman arkeoloji ekibinin geçen yıllarda ortaya çıkardığı tümülüs ve anıt mezarların dozer kepçeleriyle bir bir yok edihnesinin önüne gecilemiyor. Son olarak antik Teichiussa kentinin denize doğru uzanan temel kahntılan da Aytepe A.Ş. tarafından yaptınlan inşaatlardan çıkan molozlann denize dökülmesiyle yok olmaya başladı. Birinci derece StT alanı olan bölgede inşaatm sürmesi ve önlem alınmamasına dikkati çeken Akbukluler. "Yapılaşmalar bu hızla giderse eevrede tum ağaçlar yok edilecek ve kıyı bir beton yığını haline donuşecek" şeklinde konuştular. Öte yandan Akbük koyunun doğu kısmmda yer alan çam ağaçlan ile kaplı tepelerin de yazlık villa yapımcısı kooperatıfler ve sirketlerce paylaşddığı öğrenildi. katılmak için çevreye çeki düzen nin öaümüzdeki 10 yılda en çok önem verecegi koTürkiye Çevre Sorunlan Vakfı, Türk çevre mevzuatı ile A T çevre nu çevre olacak. Bu mevzuatla AT ile bütünleşmemiz çok zor" dedi. standartlannın karşılaştırmasını TÇSV bünyesinde, değişik üniversitelerden bilim içeren bir proje çalışmasını adamlan ve hukukçular tarafından oluşturulan araştırma ekibinin yürüttüğü "AT ve Türk Çevre yürütüyor. Türkiye'nin AT'ye Mevzuatlannı Karşılaştırma" projesi, Türkiye'nin, katılabileceği şartlarda çevre daha AT'nin çevre standartlarına uyum sağlaması çalışda önem kazanacak. malanna büyük ölçüde yardımcı olacak. Proje, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bırlefmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (United Natıons Development Program) 50 bin dolaruk desteği ile gerçekleşen ve Avrupa Topluluğu Çevre Mevzuatı ile Türk Çevre Mevzuatı'nın karşılaştırılmasım hedef alan araştırma projesı, Türkiye Çevre Sorunları Vakfı (TÇSV) tarafından sürdüruluyor. Projenin ilk aşaması olarak, AT'nin çevre ile ilgili getirdiği hukumlerin incelenmesine başlandı. TÇSV Genel Sekreteri Engin Ural, bu aşamadan sonra AT ile Turk Çevre Mevzuatları'nın karşılaştınlmasına geçeceklerini ve Turk Çevre Mevzuatı'ndakı boşlukları saptayacaklarını söyledi. Ural, Turkiye'nin, AT'nin çevreyle ilgili öngörduğu koşulları yerine getirmek zorunda olduğunu belirterek "AT'UNDP'nin Türkiye'de desteklediği ilk gönüllü kuruluş projesi olma özelliğini taşıyor. TÇSV Genel Sekreteri Engin Ural, projenin 1989 ilkbaharında tamamlanacağını ve AT'den sorumlu Devlet Bakanı ile Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Adnan Kahveci'ye sunulacağını söyledi. UraJ'a proje üzerine yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle oldu: Bovle bir projeye neden gerek gordunüz? URAL Türkiye'nin AT ile bütunleşme gayretleri içersinde en önemli konulardan birisınin 'çevre' olduğuna inanıyonız. Çevreyi sadece hava veya su kirliliği olarak değil; genel anlamda daha iyi bir hayat tarzı olarak algıiıyoruz. Bugün, Batı dünyasının yaşamında 'çevre' en önemli unsurdur. Dolayısıyla Türkiye AT ile bütünleşecekse ATnin çevre konusunda getirdiği standartlar ile hukuki düzenlemeleri bilmek ve zaman içinde de kendi kurallarını AT sistemine uydurmak zorundadır. TÇSV olarak bu konnda size düşen görevler nelerdir? URAL Biz gönüllu bir kuruluş olma sıfatıyla çevre konusunda yapılan duzenlemeleri bir araya getirmeyi üstlendik. Böyle bir çalışma Türkiye'de ilk defa gerçekleşiyor. Çevre konusunda daha pek çok araştırmayı önceden de yürüttük, halen yürüttüğümüz başka projeler de var. Projeniz hangi aşamalardan oluşuyor? URAL tlk aşama olarak, AT'nin çevre konusunda getirdiği standartları, hukuki duzenlemeleri belirliyoruz. Tek tek elden geçirilerek tercumeleri yapılıyor. Daha sonra Turk çevre mevzuatında aym konularda eğer hükümler varsa bunları karşılaştıracağız, yeterli mi değil mi belirle>eceğiz. Boşluklar varsa tespit edeceğiz. Son olarak ise boşluklar ve AT mevzuatına ayak uydurmak için alınması gereken tedbirler bir teklif halinde sıralanacak. Projenin mali portresi nedir? URAL Projenin gerektirdiği 50 bin dolarlık fınansman Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından sağlanıyor. Yapılacak araştırmalar dışında, aynca iki ya da üç bilim adamımn Bruksel'e gidip, oradaki AT merkezinde mevzuatı incelemesi ve sonra da yine ilgili hukukçu ve çevreyle ilgili bilim adamlanna ve yetkililere bu konuda bir seminer düzenlemesi gibi faaliyetler de proje bütçesinin içinde. Şu ana kadar neler yapıldı? URAL Çalışmalanmız başlayalı dört ay oluyor. Bu sürede mevcut kaynaklann içine girerek AT'nin çevre konusundaki çeşitli standartlanm ve mevzuatını belirledik. Bunlann bir kısmı yabancı dılde toplandı. Bir kısmının tercümesi, bir kısmımn özeti yapıldı. Sonbaharda, kaynaklann yeterli olup olmadığımn bir değerlendirmesi yapılacak; toplanan kaynaklar yeterli olmadığı takdirde, BnıkseTde AT'den ek bilgiler alınacak. Çalışmalannız ne zaman sonuçlanacak ? URAL 1989'un ilkbahannda bir kitap olarak yayımlayacağız. Devlet adamlan ve bilim adamlarının dikkatine sunacağız. Ali Bozer'e AT ile ilgili olduğu için, çevreyle ilgili olduğu için de Kahveci'ye sunacağız. Turizm jandarması İZMİR (AA) Izmir ve çevresindeki turistik bolgelerde görev yapacak 80 turizm jandarması, dün düzenlenen törenle göreve başladı. tztnir Valisi Nevzat • Ayaz torendeki konuşmasında, yeni uygulamaya başlanan "turizm jandarması "nin, turizme buyuk yararları olacağını söyledL Kahverengı bere, krem rengi gömlek ve pantolon giyen özel giysili turizm jandarmaları Selçuk, Çeşme, Alaçatı ve Gumuldür'de görev yapacak. Araplar Sarıyer'i kapattı Arap turistlerin İstanbul'da en çok rağbet ettikleri yerlerin başında Sanyer geliyor. Ev sahipleri artık Türk kiracı kabul etmiyor. Belediye yetkililerine göre gecekondular bile doldu. Geçen yıl Sarıyer'e 7 milyar lira bırakan Arap turistlerin bu yıl 11 milyar lira bırakmaları bekleniyor. ŞENAY KALKAN ama hiç de oyle soylendiği gibi cömert değiller. Avrupalı turiste çay 1000 lira desen. içmişse eğer, hiç sesini çıkarmaz öder. Bunlara 500 liralık bir şeye 250 lira bile desen 100 lira veririm der. Buraya da biz Muslumanız filan diye gelmiyorlar" diyordu. Boğaz kıyısında yurüyen ya da ağaç diplerinde, deniz kenarında oturan Araplann, ozellikle de kadınların etrafı bir anda seyyar satıcılar tarafından sarümıştı. Kimi deri taklidi çantalan, kimi çarşaf, nevresim kimi el orgüsu kazaklarını satmaya çalışıyordu. Seyyar satıcılar da Araplann pazarlık yapmadan hiçbir şey almadıklarını soylüyordu: "Şu elimdeki çantanın gerçek değeri aslında 5 bin lira, ama ben 10 bin lira diyorum ki, ancak 5 bine satayım. Gerçek degerini so>lesem pazarlık yapıp da inmeyince almıyorlar. Alışmışlar bir kere." Kimi siyah çarşafının sıyah peesiyle, kimi uzun başortusunun kenarıyla sıkı sıkı yuzunu kapatan Arap kadınlaıı, çatır çatır pazarlıkla alışveriş yapıyorlardı. Guven Emlak'ın sahibi Edip Giiven, Arap turistlerin deyim yerindeyse sürekli bir "kazık mı yiyorum acaba?" endişesi içinde olduklarını söylüyordu. Güven "Pek de haksız saydmazlar" diyordu: "Dolandırma, havaaiamndan başlıyor. Gelenleri Arapça >azılmış panolarla karşılayamadığımız için, çunkü yasak, havaalanına inen Arap oradaki taksileri kallanıyor. Onlar da bazı komisyoncularia anlaşmışlar. Hem taksi ücretini alıyorlar bem de Araplan goturdukleri komisyoncudan para. Komisyoncu da bu parayı ev kirasına bindirijor. Boylece gıinlıiğü diyelim 20 dolar olan evi 2530 dolara kiralıyor Arap. Ertesi gun çevreden evlerin gerçek kirasını oğrenince de dunımu anlıyor. Sonra bazen çarşıda goruyorum: Esnaf Arap'ı goriince etiketi ters çeviriyor. Artık kaca tııttunırsa..." Ama yıne de her şeye karşın gelenler memnun dönuyorlardı ki sayılarında bir azalma olmamış, tersine artış olmuştu. Örneğin yine Sanyer'de geçen yıl 4 bin 500 ev kiralanmışken bu yıl, bu sayı 6 bini geçmişti. Geçen yıl sadece Sarıyer'deki çeşitli alışverişlerinde 7 milyar Türk Lirası bırakan 11 milyar lirayı aşacağı tahmin ediliyordu. Sanyer Belediyesi yetkilileri bölgelerınde gecekonduların bile dolduğunu soylüyordu. Edip Güren de hemen hemen hiç boş ev kalmadığını belirterek bu görüşe katılıyordu. Giiven, "Ama ne yazık ki" diyordu: "Bu kez de Sanyer'de Turkler evsiz kaldı. Hem kiralarçok >ıikseldi hem de kimse evini Tuklere kiralamıyor. Hatla yazın Araplara kiralayabilsinierdiye kışın boş 11 MİLYAR BEKLENİYOR Geçen yıl Sarıyer'e 7 milyar lira bırakan Arap turistlerin bu yıl 11 mıljar lira bırakmaları beklentyor (Rîtoğraf Uğur Saner) tutanlar bile var." Araplann bu yılkı iıarcaııidldiauıı Türk işçi ve eşinde AIDS ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Federal Almanya'da işçi olarak çalışan Mahmut Keçeciler ve eşinin AIDS virüsu taşıdığı açıklandı. Almanya'nın Bremen kentinde çalışan Keçeciler'in AIDS olduğunun anlaşılması üzerine, Afyon Bolvadin'de bulunan evlerinin karantina altına alınması için ilgili kuruluşlar uyarıldı. 5 Ağustos 1988 günu kaldırıldığı Eskişehir Tıp Fakültesi Hastanesi'nde AIDS tanıst konan Mahmut Keçeciler adlı işçinin 1981 yılında Almanya'da mide ameliyatı geçirdiği ve bu sırada kendisine verilen kandan AIDS virusunü aldığı sanılıyor. Kuzgun Acar'ın eseri, hurda diye satıldı Arap turistlere artık iyice alıştık. Onlar da bize... Önceleri otellerde, ozellikle de Aksaray, Lalcli civarındaki otellerde kalıyorlardı. Daha sonra Boğaz kıyılarında ev kiralamaya başladılar. Ev tutmak için seçtikleri Sarıyer, İstinye, Tarabya, Kireçburnu ve Yalova'da evlerimize, alışveriş yapmak için seçtikleri Beyazıt, Aksaray, Laleli ANKARA (AA) Geçen civanndaki dukkânlarımıza çekiyıllarda yitirdığımiz unlu sanatduzen verdik. Uyarılanmızın, taçı Kuzgun Acar'ın Kızılay göknıtıcı yazılarımızın arasına Arapdelen binasının girişinde yer ça harfler de karıştı. Seyyar satıalan buyuk duvar çalışmasırun, cılarımız ve mağazaların tezgâhuzun sure Emekli Sandığı'nın tarları, turistlere seslenirken kuldepolannda bekletildikten sonra hurda fıyatına satıldığı öğre landıkları "Madam", "Mosyö", "Matmazel", "Lady" vb. soznildi. cüklerin arasına "Esma"yı da Emekli Sandığı yetkilileri, kattı. Kuçuk ımalatçılanmız, koneserle ilgili herhangi bir kayda feksiyoncular Arapların taleplerirastlamadıklannı bildirirken, ne gore üretime giriştiler hızla. kurumun eski yöneticileri depoGayretlerimizin sonuçlarını da allarda bekleyen eserin hurda olarak iyi bir fiyata satıldığını be maya başladık. Bırleşık Arap Emirlikleri'nden, Bahreyn, Katar, lirttile"r. Kuveyt, Umman, Irak,,Lubnan, Eser hakkında bilgi almak Ürdün, Suudi Arabıstan, Suriye, için aranan sanatçının yakın tsrail, tran ve Pakistan'dan gelen dostlanndan Fikret Otyam, eseve sayıları her yıl 400 bıne ulaşan rın uğradığı ilk saldırının bu olArap turistler "konak"ladıkları madığmı, yapımı sırasında da bolgenin otel, motel sahıplenni, hırsızlar tarafından bazı parcaesnafını ve buyuk bir larının çalındığını bildirdi. "konukseverlikle" evlerini kiraBir dönem Kızılay'ın simgelayanları memnun bıraktı. Ornesi haline gelen, neden kaldırılğin geçen yıl sadece İstanbuldığı konusunda hiçbir yetkilinın Sarıyer'deki harcamalarında 7 açıklamada bulunamadığı eser, milyar Turk Lirası bırakmışlardı. Kuzgun Acar'a Emekli Sandığı tarafından 70"li yıllar içerisınSarıyer'dekı kaıeteryanın garde ısmarlanmıştı. sonlarından bin, "Çok lenginler, THY'nin yeni binası ISTANBUL (AA) Kuruluşundan bugüne kadar dağınık ve farklı yerlerde kiralanan binalarda hizmet veren Türk Hava Yolları Genel Müdurlüğü, Ataturk Havalımam yanında inşa edilen ye/ıi binasına taşındı. THY Tanıtma ve Halkla Ilişkiler Başkanı Çetin özbey, büyük bölümü TaksimHarbıye arasında yer alan eski hizmet binalarındaki eşyanın binaya naklinin bitirildiğini söyledi. Özbey, yerleşim işlemlerinin de biriki güne kadar tamamlanacağını belırttı