19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN A 38° 23° Oiyaıtalor A 32°21°Edim« A 39°25°Eranon A 31" 14° Eranım B 28° 12° EsBşetif A 31° 15° Gaaantep A 35°Z3°öresun A 39622°Gumuşl«neB B 29° W HakMri A 38°22°ls>arta A 32°20°lsUnbui A 28°Wbnw A 3*>Wlöi5 A 30» W Kısamonu A 30°ie°Kayari A 34° 19° KvMarei A 33">23°KM*a B 29°12°Kut*«a A 3S°2T>Malatyı 4O°26°Maıwa 35° 18° K.Maraş 30°17°M«sn A 37" 23° A 37» 22° A 35°24° A 3*° 21° 0 0 A 33° 18° 31°18 Muş A 32° 15° 39°2S°Nmd« B 28°21° 28°22°0rtu B 28°22° B 29°2T» 32° 20° Samsun A 41° 27° A 27° 21° 32°21»Sinop A 32° U ° 35°22">Sıva$ 25° 14° TebrtlaJ A 30° 20° B 28°^ 30° M° Tratam A 35° 18° 33° U ° Itjnceli A 33° 17° 34° 18° Uşjit B 28°16° 31°15°\ön A 32° 14° 32° 1S° Itaoa A 27° 20° 3S°2O°Zonguld* 16 AĞUSTOS 1988 DÜNYA'DA BUGÜN Amstentom A 24° Lmingrad Amman A 38° Lonbra AOna A 34° Madrid A 42° Barcelona A 27» A 22° A 33° Munh A 24° Borat A 24° Qsk> Brtksd A 24° Pans Budapeş»! A 32° Pug Cenarc A 22° ftyad Ceayır A 36 Roma Cidde A 44° Sofya Dubai A 43° 5« Frantfurt A 26° letAviv Gme A 38° Tünus Y 20" A 40° KaNn Kopenhag B 20° Vtyjns A 28° Vteh KMn A 38° Zünfı A 24° Y 22° A 33° A 32° A 30° A 30° A 28° A 33° Y 20° A 30° A 24° A 43° A 23° A 35° A3S° A 43° A 37° A 30° A 31° A 28° A 32° A 22° MUSTAFA EKMEKCİ AJNKAKA NOTLARI Göcek'te Bir ırotoji rneteen Genel Mudü rlüflu'nden aluun Mlgrye göre. yunkm taızeydoju tesimten parçak bututlu. tteM tosimlefi az bybtkı ve a ç * geçecek. H * A SICAKLIGI: Dejişmeyecek. RUZGAR: Kuay ve Doğu yönienlen hafif, ara SH ra orta kuvvette esecek. Denufcnte, Akderiztte guntıattsı «todos, ftteM denîzlente yıtdız ve poyrazdan 35 kuvvetinde, saatK 1021 deniz mifi htzta esecek. cek. Ruzgâr Baü yönlerden hafif, ara sıra orta tajvvette esecek. Oeniz mutedil dalgalı olacak. Van Gö Göl küçuk dalgalı olacak. Göruş uzaMıJı 10 km dolayında buluIfl'nde hava, parçalı ve az bukjUu oeçe nacak. j : ac* yağmu* ss! Botu Butsa C Çorum Omf A ac." 8 Dukıbı K ö r t S sst V yajmurkj Kahire • ANAPIaki Kavga... (Baştarafı 1. Sayfada) te dönüşmesi olasıdır. Bugün için parti örgütüne "kutsal ittifak" kanadı tümüyle egemendir. Bu kanat, eski MSP'literden, MHP'lilerden, muhafazakârve "ultra" diye nitelenebilecek muhafazakârlardan oluşuyor. Nakşi'lerin de bu kanattaki ağıriıklan bir sır değikjir. Aynca Korkut özal'ın "kutsal ittifak"\n selametçileri ve aşırı muhafazakârtarı üstündeki etkinliği gayet iyi bilinmektedir... "ktifakç4İar"\r\ yer yer nefrette karışık duygular besledikleri "liberaller"e gelince... Bu kanadın İstanbul, Ankara ve İzmir dahil örgütte ağırlığı kalmamıştır; yalnızca Meclis grubunda daha etkindirler. Yapılacak ilk olağanüstü kongrede partiden tamamen silineceklerinin farkındadırlar. Bu açıdan, Özal'ın 1989 kasımında cumhurbaşkanı seçilerek Çankaya'ya çıkmasına bugün için tedirginlikle bakıyortar. Hatta parti liderliğinin tamamen "kutsal ittifak"\r\ eline geçmesi olasılığını göz önünde tutanlar, Özal'ın cumhurbaşkanlığına şimdilik sıcak bakamıyortar. İleriye dönük hesaplaşma konusunda "liberal" kanat bugün için "Ittifakçılar" kadar kendinden emin gözükmüyor. Ancak bir noktanın biraz yavaş da olsa bilincine varmaya başladıkları söylenebilir. Özal'ın himayesinde politika yapmanın bir işe yaramadığını, hern insanın kişiliğini törpülediğini, hem de parti içinde etkili kılamadığını görmeye başlayanlar az da olsa vardır. ANAP lideri hâlâ "Benim ne yapacağımı kimse bilmez" diye konuşabilmektedir (Hürriyet; 14.8.1988; s.14) Parti içinde tam bir sulta kurmuştur. ANAP'ta "parti içi demokrasi"r\\n zerresi bile yoktur. Kendi bildiğini okumayı bir yönetim tarzı haline getirmiş, kendi sesinden başkasını duyma alışkanlığını çoktan yitirmiş bir lidere karşı, en azından kendi kişiliğini koruyamayanların, kendilerine de, partilerine de, demokrasiye de bir hayrı dokunamaz. 'ÖzaPın hesabı yanlış (Baştarafı 1. Sayfada) Planlayamaz ki. Sanayici önünü, arkasını görmek ister. göremezse hesabını, kitabını neye göre yapsın? Nurullah Gezgin (İstanbul Sanayi Odası Başkanı): Ekonomi politika kararlan bizim dışımızda alındığı için, enflasyonda ileriye dönük bir beklentiyi söylemek >^anılgı olur. Şirketler muhtemel enflasyona göre hesaplamaya giderse bu yanılgıya götürür. Enflasyonu önceden kestirmek mümkün değil. Bugün artık enflasyon konusunda tahmin yürütmek yerine, el yordamıyla gidiliyor. Hükümetin enflasyon konusundaki uygulamalarını ciddiye almak mümkün değil. Enflasyonun aşağıya indiğini hesap edip mevduat faizlerini düşürdüler. Bu bir psikolojik önlem. Faizlerin indirilmesi kredi faizlerine yansımadı. Yavuz Zeytinoglu (Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı): Bu yıl için yüzde 5055'lik bir enflasyon olur diye tahmin etmiştik. Bu tutmadı. Şu anda ileriye yönelik bir projeksiyon yapmadığımız içîn enflasyonun ne olacağı konusunda bir tahmin yürütemem. Sanıyorum, şu anda sanayiciler, kararlarını yüzde 70 dolayındaki bir enflasyona göre veriyorlar. Son üç aylık enflasyon trendine bakılarak karar verile 9 daki tahminler el yordamıyla yapılıyor çünkü, kasıtlı olarak bilgi verilmiyor. Enflasyonun tahmin edilemediği bir ortam çok tehlikelidir. Çünkü bu ortamda sanayici, yatırımını bir an önce amorti etmek ister; bu da fiyat artışlannı hızlandırır. Bazı işadamları, enflasyonun hızlanmasından yararlanırken, bazı ları zarar görüyor. Her bunalım döneminde olduğu gibi bu kez de konuyla ilgili göriişler bireyselleşiyor. Bu da hükümet için iyi, çünkü tek bir görüşün baskısında yön değiştirebilir. Prof. Dr. Selçuk Abaç: Enflasyonda belirgin bir düşüş olmadan mevduat faizlerinin aşağı indirilmesi, bankalara kaynak girişini azaltabilir. Bankalara kaynak girişi de azaldığında, kredi maliyeiinde, faiz düşmesinden dolayı herhangi bir azalma değil, hatta artma olur. Hedefe bir adım atayırn derken, iki adım uzaklaşıhr. Üzeyir Garih (Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı): Yaz aylarında enflasyon düşüktür. Sonbahardan itibaren de her yıl artar. Onun için biz karanmızı grup olarak yüzde 60 enflasyona göre veriyoruz. Yalnız bu rakam 1988 için geçerli. 1989'da ise, yerel seçimler mart ayına kalırsa enflasyonun yüzde 50'yi geçeceğini tahmin ediyoruz. Yok, bu yıl içinde yapıhrsa yüzde 45'lerde kalabilir. tşte IMF raporu (Baftamfı 1. Sayfada) yıb sonucundan itibaren yükselme başlarken, kamu kesimi bu artışı 1987 yılı sonuna kadar takip etmedi. KtT'lerin ürettiği malların fîyatlarına sadece 1987 yılmın sonunda ve seçimlerden sonuç alınınca aralık ayında bir zam yapıldı. Kasım 1987 ile mart 1988 arasındaki dönemde toptan eşya fıyatlan endeksine göre kamu kesimindeki fiyat artışları yüzde 46'ya, özel sektör fiyat artışları yüzde 38'e ulaştı. Ancak bu fiyat artışlarına rağmen kamu kesiminin fıyatlan Türkiye'deki genel enflasyon düzeyini yakalayamadı. Hükümetin haziran aymdaki KtT fiyat ayarlamalan bu enflasyon farkınm bir ölçüde kapanmasma yol açtıysa da yine de farkı tümüyle kapatmaya yetmedi. Aynca KtT ürünlerine ^pılan zamlardan kaynaklanan dolaylı vergi artışları da ilgili KtT'lere yansıtılmadı ve KtT'lerin 1987 yıhnda yaşadıklan düşük fiyatların yarattığı finansman baskısı 1988 de de giderilemedi. Ha^li ihracat: Türkiye'de ihracata tanınan geniş mali desteklerden yararlanmak isteyen ihracatçıların gerçek ihracat rakamlannı olduğundan j^ksek gösterdikleri genelinde kabul edilen bir gerçektir. Türk otoriteleri aslında boyutu abartılamayacak bu istismar karştsında önemli bir kampanya açacak ölçüde sorunu ciddiye almış bulunuyorlar. Fiktif ihracatın (hayali ihracat) resmi kur ve teşvik politikası ile yakından ilgisi bilindiğinden, Türk otoriteleri dış ticaret ve kur politikalarının belirlenmesinde fiktif ihracatı hesaba katıyorlar. Türkiye'nin ihracat istatistikleri ile alıcı ülke ithalat istatistiklerinin karşılaştırılmasını içeren bir araştırma fiktif ihracata ışık tutulabilmesi için yapıldı. Ancak Iran, Irak ve Suudi Arabistan gibi Türkiye'nin önemli ticari ortaklarına ilişkin veriler olmadığından bu araştırma sadece OECD ülkeleri ile sınırlı oldu. Araştırmanın ana amacı Türkiye'de 1987'de yaşanan yüzde 37'ye dayanan hızlı ihracat artışının alıcı ülkelerin istatistiklerine yansıyıp yansımadığını ortaya çıkarmaktı. Türkiye'nin 198287 dönemi OECD'ye yönelik ihracat rakamının OECD'nin aynı dönemde Türkiye'den yaptığı ithalat rakamını sürekli olarak aştığı görüldü. OECD ülkeleri içinde özellikle Almanya ve İtalya'da OECD genelinin üzerinde farklara rastlandı. Ancak ABD'de bu fark düştü ve tersine işlemeye başladı. Genel olarak da iki grup verinin karşılaştırmasındaki farkın yıllar itibariyle gerilediği anlaşıldı. Araştırma Türkiye'nin 1987'deki hızlı ihracat aıtışım doğrular nitelikte sonuçlandı. Ancak Türkiye'nin fiktif ihracat rakamlannın yanlışlıkla alıcı ülke ithalat isıatistiklerine yansımış olabileceği olasılığını da göz önünde tutmak gerekli. Fiktif ihracatçılar şu ana kadar hakkında bilgi edinilemeyen yollar deniyor olabiliı. Gelir dağılımı bozuldu: 1987 ortasında asgari ücret yüzde 79 oranında arttı ve reel olarak 1985'teki düzeyine erişti. Türkiye1 de gelir dağılımı konusunda güvenilir veriler mevcut değil. Bu konuda kapsamlı bir araştırma DPT tarafından hazırlanıyor. Eldeki milli gelir istatistiklerinin mevcut ücret verileri ile karşılaştırılmasında, ortaya rant gelirlerinin ücretlere göre daha hızlı yükseldiği ve gelir dağıhmının ücretli kesim aleyhine bozulduğu çıkıyor. Toplu Konut Fonu: Toplu konutta dağıtılan kredilerin bir miktar yavaşlatılması gerekli. Her is mez. Bu yanlış olur. Mesela yaz aylarında enflasyon düşük çıkar. Onun için son üç ay bir şey ifade etmez. Son bir yıllığına bakmak gerekir. Prof. Gülten Kazgan (İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi): Son ikiüç aya bakarak enflasyonun yüzde 35'lere düştüğünü söylemek gerçekçi bir yaklaşım değil. Yaz aylarında zaten mevsimsel bir dalgalanma gereği fiyatlarda bir düşüş olur. Ama fiyatlar esasen eylülde patlar. Bu yıl enflasyon yüzde 50'nin altına düşmez. Şu anda enflasyon konusunda bir tahminde bulunmak da çok zor. Birçok etken var. Bunlar her an değişiklik yapabilir. El yordamıyla anlamaya çalışıyoruz. Şu anda bir belirsizlik ortamındayız. Hükümet enflasyonda beklentiyi kırabilmek için mevduat faizlerini, psikolojik olarak etkide bulunsun diye düşürdü. Yarın enflasyon yine yükselirse faizleri yeniden yükseltirler. Eğer faizler enflasyonun altında kalırsa bu kez altına, dövize, gayri menkule hücum olur. Prof. tzKttin Önder (İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi): Enflasyonun son ikiüç aylık endekslerdeki düşüşe bakılarak yüzde 35'e düştüğünü söylemek gerçekçi bir yaklaşım değil. Fiyat düşüşleri mevsimden kaynaklanıyor. Enflasyon bu yıl yüzde 60'ın altına düşmez. Enflasyon konusun teyene değil, gerçek ihtiyaç sahiplerine kredi verilmesi lazımdır. Kamu açıgı: 1987 yıhnda vergi gelirlerindeki düşük artış ve petrol fiyatlarımn gerilemesinden kaynaklanan vergi dışı gelir artışları ortadan kalktı. Toplam kamu gelirlerinde ise milli gelirin yüzde 2'si oranında bir azalış gerçekleş6 ti. Aynca 1987'de KtTlerdeki kamu açığı nedeniyle KtT finansman gereksinimi de arttı. Bu finansman gereği 1985'te milli ge (Baştarafı 1. Sayfada) lirin yüzde 3.1'i düzeyinde iken, de konuştu. 1987'de yüzde 4.3'e çıktı. Kamu SHP'nin anayasa değişikliğini açıklarında 1987'nin program he istediğini ancak yapılacak değişikdefi aşılarak iki katına çıktı ve liklerin temel hak ve özgürlükleGSMH'nın yüzde 9.3'ü oldu. Bu ri güvence altına alacak biçimde oran 1980'den bu yana ulaşılan en olması gerektiğini söyleyen Erdal yüksek düzey. tnönü şunları söyledi: tnönü: Hayırlar' balyoz şikliklere karşı çıktıklarını, değişikliklerin demokrasiyi zayıflatacak nitelikte olduğunu belirterek "ANAP çoğunlugu kendi parti çıkarlarına uygun gördüğü icin büyük bir aceleyle bu değişikliği Meclisten geçirmeye çalıştı. Bu acele hukuk anlayışına. demokratik geleneklere hiç uymayan işlemler yapıldı" biçiminde konuştu. Kendilerinin anayasa değişikliği teklifınin Cumhurbaşkanı tarafından bir daha görüşülmek üzere Meclise gönderilmesini istediklerini belirten İnönü, "Bu durumda değişiklikteki yanlışlann ortadan kaldırılabilme olanağı bulunabilirdi. Sayın Cumhurbaşkanı bu yolu tutmadı, takdirini kullandı ve halkoyuna sundu" dedi. liği esastan inceleme yetkisi yoktur. Bu yetki millettedir. Onun için biz kesin sonucu halkoylamasında alacağız. Diğer secim yasalanyla ilgili incelemelerimiz devam ediyor. O yasalarla ilgili iptal davalan açılabilir. ANAP'ın getirdiği bu anayasa değişikliğiııe milletimiz hayır diyecektir. Bu Özal'ın keyfi yönetimine de hayır demek olacaktır." Erdal İnönü, "Halkoylamasında kimsenin evet diyeceğini görmüyorum, hemen herkes hayır diyecektir" diye konuştu. İnönü bir gazetecinin Başbakan Turgut Özal'ın, "Sık sık göriiş değiştiriyor. haline gülüyonım" sözlerini hatırlatması üzerine de "Ben sayın Özal'ın gülmek için çok zorlandığını görüyorum. Sayın Özal gülmek için çok zorlanacağı bir yol seçmiştir" yanıtını verdi. tnönü bir başka gazetecinin sorusu üzerine de "Hayır, ANAP'ın başına çarpan bir balyoz gibi geldiğinde Sayın Özal o zaman anlayacaktır" dedi. Başbakanın "Referandumda hayır çıkarsa bu bizim için bir ikazdır" sözlerinin hatırlatılması üzerine bir fıkra anlatan İnönü şunları söyledi: "Nasreddin Hoca yatağı, yorganıyla misafirliğe gitmiş, ev sahibi bakmış olacak gibî değil hocanın yatağını sokağa kurmuşlar. Hoca da bu bcnim için bir ikaz" demiş. "Şimdi referandumdan hayır çıkarsa bu Sayın Özal için guvensizlik anlamıııa gelecektir. Bu durumda gitmeleri gerekir." Galatasaray (Baştarafı Sporda) kajı ile Cüneyt'in yerine şîmdiden aday. Şimdi Mustafa Denizli'ye bir görev düşüyor. Bu gençleri bir kenarda unutmamak, biraz cesaretli olup sahaya sürmek. Çünkü sonuçta hem Galatasaray hem de Türk futbolu kazançlı çıkacaktıı. Galatasaray için bir diğer tehlike de bu yıl savunmasının daha çok açık vermesi. Bunda da en büyük etken orta alanda oynayan beş oyuncunun savunmaya yardım etmemesi ve orta alan presini yap, mamalan. Durum böyle olunca da rakipleri uzun toplarla çıkarak süratli oyuncuları ile savunmayı güç duruma düşürebiliyor. Aslında Galatasaray bu riskli oyun anlayışını bilerek uyguluyor. Çünkü arkada hem libero hem de kaleci görevini üstlenen Simoviç var. Rakiplerinin atâklarını kesıikten sonra bu kez atakta büyük üstiinlük sağlayabiliyorlar. Yarın: "Bugün anayasada yapılması (Baştarafı 1. Sayfada) ğunu" bildiriyor. Böylelikle IMF, gereken değişiklikler, temel hak rın uydurmasıolmadığı" IMF ra "en iyi öğrencisi" olarak dünya ve özgürlükleri güvence altına alaporunda net bir biçimde vurgu ya sunulan Özal'ı güç durumda cak, milletin ülke yönetiminde selanıyor. Raporun hazırlanış tari bırakıyor. Yıllardır "Biz ücretliye sini, ağırlığını daha çok duyurmahi temmuz ortası. Demek ki, re enflasyonun altında maaş ver sına yol açacak degişiklik'erdir. feranduma daha karar verilmedi meyiz" diyen Başbakan Ozal'ı Bütün çalışanların örgütlenmesine halkın geçim sıkınıısına, pahaği bir dönem. Temmuz ortasında yalaniamış oluyor. lılığa, işsizliğe karşı çıkmasını ifaIMF aynen şunu söylüyor: Bunun sonucunda da 1980 de edebilecek demek ve meslek "Kamu ürünlerinin fiyatları, sonrasında gelir bölüşümünün kuruluşlannın temsilcilerinin koHalkoylamasında çıkacak enflasyonun henüz yakalanma iyice bozulduğunu, gelir dağılı nuşabilmesine, yargıç bağımsızlıdığını gösteriyor. 1988 haziranın mındaki adaletsizliğin "1980'lere ğını güvence altına almaya. dü "hayır" sonucuyla anayasa değidaki KIT zamları, enflasyonla KİT göre daha da arttığım" vurgulu şünceyi suç olmaktan çıkannaya, şikliğinin kesinlikle önleneceğine ürünleri fiyatları arasındaki farkı yor. üniversile özerkliğini sağlamaya inandığını dile getiren İnönü, azaltmıştır, ancak kapatmamışRaporda, ilginçtir, pek eleştiri yönelik değişiklikler; biz anayasa "Milletimiz kendi hakkına sahip ttr". getirmeden, sadece vurgula da böyle değişiklikler istiyoruz. çıkacaktır" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayacakEn iyi öğrencıye bundan daha makla yetinilen üç ana konu var. ANAP'ın getirdiği değişiklik, larını söyleyen inönü bu konuda iyi bir uyarı olabilirmi?.. Bu cüm Hayali ihracat, iç borçlardakı arşu görüşleri dile getirdi: le açıkça habercilik öğeleri taşı tış ve vergi gelirlerindeki düşük tarn tersi doğnıltudadır. Yerel yö"Bu aşamada anayasa değişiknetimleri zayıflatıyor. tktidar paryor. Önümüzdeki dönemde KIT lük... IMF "bu gerçekleri kabul ürünlerinde yeni zamlann yapı etmekle" kalıyor. Ötesine pek tisinin yerel yönetimlere miidaha liğini, Anayasa Mahkemesi'ne gölesini arttınyor. İklidar partisi ye türme olanağımız da vardır. Bu geçmiyor. lacağını belirtiyor. konuda gerekli incelemeleri yapIMF raporu, kamu kesimi fiyatNasıl geçebilir ki?.. Bugün or rel seçimleri önceden belli olma t'k, şekil açısından başvurumuz ları ile özel kesim fiyatlarını kar taya çıkan ekonomik tablo, dün yan, yalnız kendi istediği zamanşılaştırırken önemli bir noktayı yaya sekiz yıldır sunulan "en iyi da yapabilsin diye anayasayı de belki bir iptale yol açabilir. Ancak bu takdirde tekrar düzenlenevurguluyor. 1987 yıhnda "kamu .öğrencinin karnesi" niteliğinde. ğiştirmek istiyor. Daha başında rek değişikliğin bizim karşı çıktıyerel seçimler de düriist olmayaürünlerinde fiyatların yüzde İhracat artışı ile kendi raporlarınğımız şekliyle karşımıza çıkma 2023 dolayında, özel imalat sa da övünen IMF, bu kez "Evet, cak. İktidar partisi lehine haksız olasılığı vardır. Oysa ki bizim üstünlük sağlayacak bir ortam nayiinde fiyat artışlarının yüzde hayali ihracat vardır" diyor. İç amacımız yanbş olan bu düzenle4O'ı bulunduğunu" bildiriyor. Do borçlanmada 1980'den bu yana kurmak istiyor." İnönü SHP olarak ilk günden meyi durdurmaktır. Ne yazık ki layısıyla, özel kesimdeki "aşırı en yüksek düzeye ulaşıldığını Anayasa Mahkemesi'nin değişikvurguluyor. Son bir yıldır "Tür itibaren ANAP'ın getirdiği değikârları" netleştiriyor. Raporun "sütlaç gibi" niteliği kiye'nin dış borçları" tartışılıyor. Türk ekonomisine dönük göz Oysa, IMF iç borçlara da dikkat lemleri "sanki bir şey yokmuş gi çekiyor ve iç borçların gayri safi (Baştarafı l. Sayfada) cak tek partinin DYP olduğunu ve DYP Genel Başkanı ülkenin bi sunmasından" kaynaklanıyor. milli hasılaya oranının tehlike sıülkenin ANAP iktidarından bir harp yılları gibi sıkıntıya düşürülnırına ulaştığını belirtiyor. "hayır" yazılı kahverengi dövizle an önce kurtulması gerektiğini düğünü ileri sürerek konuşmasıRapor son altı aylık gelişmeleri Yıllardır alışılan IMF raporları rin asıldığı DYP Beşiktaş tlçe Bi vurgulayarak şöyle konuştu: özetlemekle yetiniyor. Belli önenı "Pehlivan güreşte buldozere biönce kendine göre gözlemlerini nası'ndaki konuşmasında, susan "Eliniz saudığa gittiğinde va nerek üstümüze geliyor. Ona aşağı riler getirmekten açıkça kaçınılmış olduğu dikkatlerden kaçmı aktarıyor, arkasından önerileri sı Türkiye'den konuşan Türkiye'ye tandaşhk görevlerinizi yaparsanız, in devletin kıspetini çıkar, kendi yor. Bununla birlikte, KİT'lere ralıyor. Önümüzdeki raporda ek gelindiğini belirterek,, "Siyasi ik bu siyasi iktidardan kurtulursu kıspetini giy diyoruz. 25 eylül detidar geçen yıl bütün Türkiye'yi nuz. Bu sandık önünüze yerel se mek ülkenin kıtlıktan, sıkıntıdan zam yapılacağını belirtmesinde sik olan bu. 29 temmuz tarihindolaşarak "hayır da hayır' dedi. olduğu gibi, ücret düzeyi ile ilgi cie IMH Yönetim Kurulu'nda gö Düşmez kalkmaz bir Allah. Mil çim, arkasından da genel seçim kurtulması demek. Ondan kurtulli olarak da "sol amigoluk rüşülüyor, olumsuz yanlar üstü letin kulaklannda, gecen seneki olarak gelebilir. Ülkenin kaderine ması için de siyasi iktidardan kursahip ol. Bu kez neme lazım de tulması gerek. Hiçbir şeyi kendiyapmaktan" çekinmiyor. 1 Tem kapalı geçiştiriliyor. 'hayır da hayır var" sözü çınlıyor" me. Önce bu hükümetten kurtul miz için istemiyoruz" diyerek taSanıyoruz, bu rapor burada muz 1988 tarihinden itibaren gededi. Partililerin "Muhteşem Süçerli olan ücret artışlarının "ger kalmıyor. Aynca öneriler içeren leyman", "Başbakan Demirel" mak lazım. Bu hükümetten kur mamladı. tulmadan yerel secim \apılırsa yiDYP İstanbul İl Başkanı Orhan ve daha ciddi gelişmelere değiçek ücretleri ancak ve ancak sloganları altında konuşmasını ne yanlışlıklar olur. Kendi istediİ985 düzeyine getirmiş oldu nen başka belgeler olsa gerek. sürdüren Demirel, ülkenin borca ğiniz gibi oy kullanırsanız sandık Keçeli de Demirel'den önce yaptığı konuşmada, "Türkiye'yi kurbatırıldığını, enflasyonun toplu kafalanna geçmiş olacak. Dersi tarmamn DemireTe Allah tarafınmun her türlü değer yargısını es ni almış olarak arkalanna bakma dan nasip olduğunu" söyledi ve kittiğini kaydetti. dan giderler. Gitmemeleri gereki "29 Kasım seçimlerinin rövanşını lerine döndüklerini söylediler. (Baştarafı 1. Sayfada) Demirel, Türkiye'yi içinde bu yorsa, neden şimdiden avaz avaz almak bize düşüyor. Bu tarihi bir giriştiği operasyonlar sonucu Ancak bu gelişmenin yakın gele lunacak kötü durumdan kurtara 'biz gitmeyiz' diyorlar?" fırsattır" dedi. Türkiye'nin ciddi bir "Kürl cek açısından "düşündnrücü" olduğunu kaydederek Dışişleri Bamülteci" sorunuyla karşı karşıya kalması; 2. Bir zamanlar Türki kanlığı ile İçişleri Bakanlığı araye'nin Irak topraklarında gerçek sında konu ile ilgili istişarelerde leştirdiği "sıcak takip'M bu kez bulunulduğunu doğruladılar. Bu (Baştarafı 1. Sayfada) eden adamı ben muhatap alır mı kongrede bize bu görevi verdi. Irak'ın Türk topraklarında ger arada, Irak'ın Kürtlere karşı yü sonrasına erteleniyor. Akyürek'in, yım? Cahil adam. Bizim muhafaçekleştirmeK istLmesi; 3. İran'ın rüttüğü askeri operasyonun "Siyasi hayatım devam ettiği sü zakârlığımızı siniden yemek ye Kongrede entrika yapmakla Türkiye'ye yönelik Islami propa Türkiye'ye askeri açıdan ne şekil rece kutsal ittifakı yok etmek ve mek olarak vasıflandıran adam suçlanıyorsunuz. gandayı arttırması; 4. İran ve de yansıyacağı konusunun da Mil parçalamak için uğraşacağım" benim muhatabım olamaz. PEHLİVANLI Yenilen Irak'ın Türkiye'ye karşı daha katı li Savunma Bakanlığı ve Genel sözleri ittifakçıları kızdırdı. İttifak adam elbette ki saldıracak. Ama Peki o zaman sizin milliyet ben ne diyorum. Bu kabil çekişbir tutum sergilemeye baslamala kurmay Başkanlığı'nda değerlen kanadının önemli isimlerinden birı. dirmeye alındığı belirtiliyor. De ri olan Alpaslan Pehlivanlı, Ak çilik anlayışınız nedir, bunun çer menin referandum öncesinde partiye zarar vereceği gerekçesi ile ceğerlendirilen konuların arasında yürek'i "cahilliklc" suçladı. Peh çevesini çizer misiniz? Ankara'daki yelkili çevrelerin şu aşamada üzerinde durduklan ise Türkiye ile Irak arasında im livanlı'ya yönelttiğimiz sorular ile PEHLİVANLI Hayır, çize vap vermiyorum. Biz bunlara karkonuların başında "Kiirl zalanan ve Türk Jilahlı Kuvvet yanıtları şöyle: raem. Bu telefonla, bir kelime ile şı olan her türlü düşüncemizi semülteci" sorunu geliyor. Irak'ın, leri'nin geçmişte Irak topraklarıolacak şey değil. O da bir kelime çimin sonuna kadar askıya aldık, İran güçleri ile çarptşmalara fii na ve hava sahasına girmesini sağ Milliyetçiliği nasılmış? ile çizmiş, işin içine etmiş. Bir ke buzdolabına koyduk. Onlar bize len son vermesinden sonra kuzey layan "sıcak takip" anlaşmasının lime ile tarif edeceğim diye bizi saldırsa da biz cevap vermeyecedeki Kürt aynlıkçı unsurlara yö Bağdat tarafından da kullanılıp Akyürek, milliyetçiliğinin oturup siniden yemek yiyenlere ğiz. nelmesi ve bölgede düzenlediği kullanılmayacağı sorusu yer alı Atatiirk milliyetçiliğinin dışına benzetmiş. Eyüp Aşık'ın Cumhurbaşkaoperasyonlardan kaçan Peşmer yor. nı Kenan Evren'in görev süresinin çıkmayacağını söyleyerek sizi suç MilliyetçUiginizi geniş bir şe uzablabileceği yolundaki göriişügelerin küçük gruplar halinde aiKörfez Savaşf nın sona ermesı luyor. kilde tanımlayın o halde... leleri ile Türkiye'ye geçici olarak ile ilgili olarak üzerinde durulan ne katılıyor musunuz? PEHLlVANLI Bizim millisığınmalan, Ankara'da, olası yeni bir diğer konu da İran'dan Türki yetçiliğimiz nasılmış? PEHLİVANLI Bu konudaPEHLİVANLI Cumhurbaşbir sorunun habercisi olarak de ye'ye yönelik İslam propaganda Atatürk milliyetçiliğinin dı ki sorulara cevap vermek istemi kanının görev süresinin uzatılması ğcilendiriliyor. Son olarak dün de sının "yeniden hortlaraası" ola şına çıktığınız! ifade ediyor. yorum. ANAP'ın önünde iki bü hukuken mümkün. Prosedür ola4'X) kadar Kürt önce Türkiye'ye sılığı. PEHLİVANLI O benim mu yük problem var; bir referandum, rak bunun mümkün olduğu ortasığındı, sonra Iran'ageçti. DışişÖte yandan gerek gözlemciler hatabım değil, bizirnle muhatap iki mahalli scçııııicr. Partinin ge da. leri çevreleri, son zamanlarda Irak gerekse yetkililerin üzerinde mu olamaz. nelinde ve memlekette bu iki büPehlivanlı,referandumsonucubirliklerinden kaçarak Türkiye' tabık kaldıklan konuların başın Muhafazakârlık anlayışını yük konu varken küçük çıkar he nun "evet" biçiminde olmasının ye sığınan Kürtlerin sayılarının az da Tahran ve Bağdat'ın ilerde çı zın ise yerde ellerinizle siniden ye saplarının peşinde olamayız. Par önemli olmadığını kaydederek, olduğunu ve bunlardan iltica ta kacak olası sorunlarda Ankara' mek yemek olduğunu dile getiri tiyi zayıflatacak hiçbir hareketin "Bizim için önemli olan yüzde 36 kbinde bulunanların olmadığını, ya karşı eskiye oranla daha katı yor. içinde de olamayız. Partiyi güçlen artı bir rakamına ulasmaktır. Bu büyük kısmımn daha sonra ülke tutum sergileyecekleri şeklinde. PEHLİVANLI Bovîe laflar dirmek bizim görevimiz. Teşkilat bize yeter" dedi. AMKARAtian YALÇIN Düşünce suçu Demirel: Önce ANAP'tan kurtulalmı Ankara'da İttifakçı öfkesi: Cahiller Marmaris'te sabah yürüşündeydim; ayıcı, ayısıyla koruluğun içinden düze inmişti. Ayı salınarak, yolda yürüyordu. Arkalarından bir delikanlı indi yola. Oflayıp, pufluyordu. ...na korum ayıcılığın, dedi. Seneye bırakacağım! Ne oldu? Diye sordum. Düştüm! dedi, dağdan inerken düştüm... Ayıcının elinde bir değnek, onun da elinde bir değnek vardı. Çocuk ayıcının yardımcısı gibi geldi ya, sonra öğrendim, değilmiş. Ayıyı asıl oynatan oymuş. "Nerden buldunuz ayıyı?" diye sordum... Manisa dağlarından ben tuttum. Küçücük yavruydu. Onu, emzikle büyüttüm. Ayıyı asıl ben oynatıyorum! Senin adın ne? Sezgin. Ayının adı ne? Sabri! Büyük ayıcı, küçuk ayıcıyı sömürüyordu besbelli... Okula gfttin mi Sezgin? Gitmedim. Kaç yaşındasın? On sekizi bitirdim... Askerliğin de gelmiş... Hııı... Önden giden büyük ayıcı, bir turist arabasının gölgesinde durdu. Oraya varana dek, Sezgin'e soruyordum: Sezgin, nasıl, ayıcılık geçindiriyor mu bari? Eh, dedi, belli olmuyor... Günde ne kazanıyorsunuz? Bazen on bin, bazen yirmi bin yerine göre... Ayıcının yanına varmıştık. Ayı, Sezgin'e yakın baktı. Kaç yaşında ayı7 Üç. Büyük ayıcı, Sezgin'e: Hadi evladım, dedi, şu ayıcığı al, bi denize sok; serinlesin hayvancık. Taa Marmaris'ten buraya yürüdük... Sezgin, Sabri'nin zincirinden tuttu, küçük yamacı indiler, ikisi de denize daldılar. Ayıcık sırt üstü kaykıldı, sulara bıraktı koca gövdesini! Ayıyı boyluyordu su, Sezgin'i boylamıyordu. Ayı yüzerken Sezgin, ince, kara kollarını yıkadı. Ayının yüzdüğünu ilk kez görüyordum. Nasıl da keyifliydi! Martı Tatil Köyü'ne, Maliye Kampı'na yakındık. Turistler daha plajlara doluşmamışlardı. Sezgin, onlara ayısıyla gösteriler yapacaktı: Göster bakalım, koca karılar hamamda nasıl bayılır? Sezgin, üç yıldır ayısına her bir şeyleri öğretmişti. Sezgin'in turizme katkısından haberi yok muydu ne? Gösterileri beklemeden ayrıldım, döndüm geri. Kaç gündür orman yangınlarını anlattım, çoğunda yangınları kişilerin ya kasrtla, ya da ihmal sonucu çıkardıklannı duymuştum. Devletin kendi ormanını kendinin yaktığını bilmiyordum. Marmaris'in Aksaz'ında olmuş bu. Aksaz'da, Danimarkalılar, turistik yerler yapmak istemişler; anlaşmaya da varılmış mı ne? Gelgelelim, NATO da, buraya "üs" kurmak istemektedir. Ne yapmalı? Bir gece, Aksaz'ın o yöresi, beş yerinden yanar! Ormanlar kül olur. Danimarkalılar, ormanı yanmış bir yörede turizmin öldüğünü söylerler, yapılar kurmaktan vazgeçerler. NATO da kolayca gelir yerleşir! Bu konuda, Milli Savunma Bakanlığı, KüttürTurizm Bakanlığı bir açıklama yaparlarsa sevinirim. Aksaz ormanları, bir gecede beş yerinden nasıl yanmış, öğrenmiş olurum! Söylentilere göre buraya NATO'nun nasıl yerleştiğini Kenan Bey de bilmiyor muymuş? Göcek'te, Mimarlar Odası'nın düzenlediği geziye katıldım. O yörelerde gezip tozduğumu öğrenen mimarlar, gelirsern sevineceklerini belirten bir de çağrı yolladılar. Kiralanan motor kalabalık; mimarlar, gazeteciler, Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin. Göcek'in "Boynuzbükü"nde Bedrettin Dalan'ın koyunu gördük. Altı dönümü kendisinin, altı dönümü kiralıkmış 49 yıllığına. Bedrettin Oalan'a çok değil elbet... ENKA'nın Sarsala koyunda kapattığı yer, Bedrettin Dalrn'ınkinden uzakta; ENKA buraya beş yıldızlı otel yapacakmış da, o nedenle kapatılmış. Kıyıda "ENKA" yazısı var, o kadar. Daha çivi çakılmamış. Hemen yanı, çağlar ötesi SİT botgesi. Mimarlar Odası İkinci Başkanı Oktay Ekinci'yle, Şadan Gokovalı, "Sarsala" bölgesiyle ilgili bilgi veriyorlar. Kıyı yağmasının, bu yörede nasıl planlandığını öğreniyoruz. Turgut Bey, neden ikide bir Göcek'e geliyor? Burada ıssız koylarda denize girip serinliyor. ENKA'nın kimi şirketleriyte, Şarık Tara'yia ilişkilerini yaza yaza bir kaldık. Kimse hiç oralı olmadı. Bunlar onon iki yıl içinde geçmiş olaylardı. Şadan Gokovalı, ENKA'nın kapadığı "Sarsala Koyu"nu anlattı, uzun uzun... Burası, yaklaşık yüz yıldır ülkenin gündeminde önemli yeri olan bir koy. Mısırlı Hidiv Abbas Hilmi Paşa, Boğaz'da yalısı, Dalaman'da çiftliği olan bir ünlü kişi. Dalaman, dört yüz bin dönüm ovasıyia, Muğla'nın sayılı ovalanndan biri. Hidiv Abbas Hilmi Paşa, Dalaman'ı, ingilizlerin desteğiyle alıyor. Bu çiftliği aldıktan sonra burada yapılanmaya gitmek istiyor. Bunun için Sarsala'da bir iskele yaptırıyor. iskeleden, Dalaman'daki çiftliğe dek dekovil hatları döşetiyor. Dekovil vagonlarını katırlar çekiyormuş. Abbas Hilmi Paşa, Mısır'dan 2500 kişi getirtmiş. Onların bazıları hâlâ yaşamakta. Bundan önceki Dalaman Belediye Başkanı Ömer Musa Siva'nın babası da onlardan birisiydi. Yüz bir, yüz iki yaşında öldü. Hidiv Abbas Hilmi Paşa'ya, Göcek Körfezi'nde bir ada verilir, bu ada "Domuz Adası" diye gecer haritalarda. Şimdi orayı Erol Simavi almış. "Prens Adası" ya da "Hürriyet Adası"da deniyormuş. Halk "Domuz Adası" diyor. Mimarlar Odası İkinci Başkanı Oktay Ekinci, Katrancı Koyu'nda, şunları söylüyordu: Katrancı Koyu çok önemli. Katrancı'ya bu önemi veren, sadece gördüğünüz doğal güzelliği değil. Daha da önemlisi buranın eskiden ve bugünkü konumudur. Bizim öteden beri savunduğumuz, kıyıIann planlanması ve kullanılması doğrultusundaki temel ilkemiz şudur: Kıyılar, doğal güzellikler, kesinlikle halkın kullanabileceği biçimde korunmalıdır. Yani, bir taraftan korunurken, bir yandan da halkın kullanımına açık olarak korunmalıdır Yani açıkcası, insanlar dünya nimetlerinden, dünya güzelliklerinden yararlanmalıdır. Bu anlamda, Katrancı gerçekten böyle bir yerdir. Yani bir örnektir. Bilenlerimiz anımsarlar, İbrahim Yazıcı burayı kiralamadan önce, burası orman idaresince, aynı Gökova'daki orman piknik alanı gibi, halka açık bir piknik yeriydi. Burada gördüğünüz bu soyunma kabinleri, bir iki ufak tesis, o dönemden kalma yapılardır. Daha sonra yapılan yapılar değildir. Ve burası bir kamping alanıydı. Böyle olunca da hem yöre halkı hem de geien turistler bir arada burayı kullanıyorlardı. Şimdi, turizm olarak da savunduğumuz bir görüş var: Biz paket turizmi denen olayın, bugün Türkiye'de yaygtnlaşmakta olan paket turizminin Türk ekonomisini bir yana bırakın, kamu yararı açısından da turizm anlayışı açısından da yararlı olduğu kanısında değiliz. Yani 200250 kişilik turist grupları, uçakla paket halinde, konserve bir biçimde, Dalaman Havaalanı'na getirilmekte; oradan yine konserve bir biçimde otobüslere bindirilip tesislere getirilmekte; Türk insanı ile hiçbir ilişki kurmadan halklar arasındaki barış, dostJuk ve dayanışma dediğimiz ki turizmin temel ilkelerinden biridir, bunun maddi ve sosyal temelleri yaratılmadan yine paket olarak, konserve bir durumda Dalaman'a götürülmekte, oradan uçakla memleketine gönderilmekte... Buralarda daha önce de turist kaynardı. Burda karavanlanyla, çadırlanyla, dünyanın her yanından gelen turistlerie, bizim Türk insanı burayı kullanırlardı. Fakat bu, 'Turizmi Tesvik Yasası'ndan sonra, tarım arazilerinin turizm yatırımlarına açılması olayı, bu anlayışı tamamen değiştirdi. Ve koyların Türk halkına kapatılıp, paket turizmine açılan ve kaba deyişiyle "kıyı yağması" dediğimiz gelişmeye doğru götürdü .. ANKARA PTT ONARIM VE DONATIM FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1) Fabrikamız ihtiyacuıa binaen; 6 kalem boya malzemesi (selülozik tiner, oto boyası, sentetik enamel sanayi boyası, tek bileşikli koruyucu astar) idari ve teknik şartname esaslanna uygun olarak satın ahnacaktır. 2) Ihale kapalı teklif almak suretiyle yapılacaktır. 3) Bu ihaleye ait tdari ve Teknik Şartname Ziraat Mah. Sağ Sok. No: 26 DışkapıANKARA adresinde bulunan fabrikamız veznesinden KDV dahil 3.600. TL. karşıhğında temin edilebilir. 4) thale 5.9.1988 Pazartesi günü saat 15.00'de fabrikamızda yapılacaktır. İhaleye iştirak edecek fırmalann tekliflerini en geç aynı gün saat: 14.00'e kadar tdari İşler ve Halkla Ilişkiler Müdürlüğümüze teslim etmeleri şarttır. 5) Postadaki gecikme kabul edilmez. 6) tdaremiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Basın: 25528
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle