Katalog

Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Malbaacıiık ve Gazetecılık Turk Anonım Şirketı adtna Nadir NMU # Genel Yayın Mudüru. H n u Ccnul. Müessese Mudüru Eainc Ufakhfil. Yazı Işlcrı Mudurıi Okıy Gönnan. • Haber Merkczı MudUru: YllfiD Baytf. Sayfa Duzenı Yöneımenı: \\i Acmr, • Temsılaler. ANKARA Y«lcıo D o t u . İZMİR: Hikıatl Çttinkay». ADANA CcU Ba«lugıc. Istanbul Haberlerı: Erfcaa AkyıMız, Dış Haberler. Lrgun Bakı, Ekonomı Osnıa» U«*«y, Kultur: Cdal Usta, Spor Danışmanı Abdulkıdir YucHmaıı. Duzelıme Refik Durtnş, BıhmEJııym: Şıhin Alpıy, IşSendıka Şakran Ktttnd, Yurt Haberlen Necdel D o t » , Dızı Yazılar Kertm Çahfkln. # Koordınalör Akmel Koraban. • Malı Ijler. trol Erkul, • Muhasebe. Buknl Ytaeı # ButçePlanlama Srvgi Aran 0 Reklam Torun, Ek Yavınlar Hulyı Akyol • Idare: Hijtyin C«m. tsletme ÖadrrÇcUk, Bılgıtşlem Nail IDII. Basan vr Mrjpon Cumhunyn Mubuolık ve Guneoiık T.A.Ş. Turt Ocafı Cad. 39/41 Ca|ak>tlu 34334 Isl PK 246Isuntnıl Td 312 03 05 (20 bu). Tdet 22246 Fu: (I) 526 60 72 0 BuroJor Aakan: Zıya Gokalp Blv InkıUp S. No. 19/4, Td. 133 II 4147. Tdo: 42344 Fu: (4) 133 II 41/428 • tzair H Zıya Blv 1332 S.2/3. Tel: 13 12 M, Tcta: 32339 Faı (51) 13 12 30 : İMnıl Cıd. 119 S. No: I Kaı 1. Tel: IM55OI19731. Tckt 62153, F«: (71) 32» 056 TAKVtM: 10 AĞUSTOS 1988 îmsak: 4.21 Guneş: 6.01 öğle: 13.14 Ikindi: 17.06 Akşam: 20.17 Yatsı: 21.50 Eski eser kaçakçdığı için zirve Mçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, eski eser kaçakçılığı ile ilgili olarak Cumhuriyet tarihinin bu alandaki en önemli toplantısını dün Antalya'da düzenledi. Toplanîıya 10 ilin valisi, emniyet müdürü, jandarma komutanı ve kültür müdürleri katıldı. B. ECEVİT ANTALYA tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, eski eser kaçakçüığma elkoydu ve cumhuriyet tarihinin bu alandaki en önemli toplantısını dün Antalya'da 10 ilin vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanları ile gerçekleştirdi. Kalemli, tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi konusunda Kültür ve Tlırizm Bakanlığı ile birlikte hareket edileceğini bildirdi. Antalya özel Idare Salonu'nda dün yapılan toplantının açış konuşmasuu yapan Doç. Dr. Mustafa Kalemli, "Biıtün dünyada çok yaygın olan, ama çok zengin ratdeniyetlerin yerieştiği bölge olarak üJkemizde tarihi eser kaçakçılığının daha çok yaygın" olduğunu söyledi. "Gündemimizin agıriıklı konusu tarihi eser kaçakçıhğıdır. Hepimizin yakından bildigi bundan önceki yıllarda da ve bu sene daha yogun olmak üzere basında (arihi eser kaçakçılığı ile ilgili pek çok yazı nesredildi" diye konuş Turizm jandarması ANTALYA (AA) Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli, jandarma teşkilatında profesyonel kadro sayısım arttırmayı hedeflediklerini söyledi. Jandarma teşkilatmdaki yeni düzenleme için pilot bölge seçilen Antalya'da Turizm Jandarma Bölüğü'nü denetleyen Bakan Kalemli, "Bütün modern ülkelerde olduğu gibi ülkemizin kırsal kesiminde de huzur ve asayiş için gerekli olan jandarmanm profesyonellerden oluşması için çalışmalar yapılıyor" dedi. Mustafa Kalemli, toplantının basına kapalı olacağını, toplantı sonrasında gerekli açıklamanın yapılacağım söyledi. Toplantıda tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili ne gibi tedbirlerin alındığını ve bu îedbirlerin yeterli olup olmadıklarının tartışılacağını belirtti. masını sürdüren Kalemli, gazetemizdeki "Yüzyıhn Kaçakçılığı" adı altında arkadaşımız Özgen Acar'ın yazı dizisindeki bılgilen ve emniyet güçlerinin tespit ettiği olaylan geniş bir şekilde değerlendirmeyi uygun bulduklarını söyledi. Bakan Kalemli, Içişleri Bakanlığı olarak tarihi eser kaçakçılığı konusunda ne gibi tedbirlerin alındığını bu tedbirlerin yeterli olup olmadıklarının tartışılacağını söyleyerek, "Kültür ve Turizm Bakanhğı elemanlarryla, bizim elemanlanmızın münasebetleri nedir, hangi noktalarda eksikliklerimiz vardır. Hangi noktalarda yeni metotlar kullanmak gerekir, dünya nlkeleri bu konuda ne yapmakladırlar? Arkadaşlanmızın bu konuda yapbğı hazırlıklan, bilgüerini ve zaman içerisinde gclişen tecnıbderini burada degeriendirecegiz. Burada elde edilecek fikirler, vanlan sonuç Ankara'da üst düzey. de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda da görüşülecek" dedi. Bakan Kalemli, toplantının basına kapalı olarak yapılacağını be lirttikten sonra, bir gün sürecek bu toplantı sonrasında gerekli açıklamanın yapılacağını bildirdi. Toplantıya, Ankara, Antalya, Aydın, Canakkale, Hatay, lçel, tstaııbul, İzmir, Muğla ve Adıyaman valileri ile bu illerin emniyet müdürleri, jandarma komutanları, kültür müdürleri ve bazı yerel müze yetkilileri katıldı. Toplantı sırasında Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin basına gönderdiği açıklamada şöyle denildi: "Toplanüda eski eser kaçakçılığı konusunda illerde meydana gelen olaylara ilişkin yapılmış adli ve idare işlem sonuçlan, uygulamada karşılaşılan güçlükler, kuruluşlar arasındaki koordinasyon aksaklıklan görülmuş ve gerek duyulan yasal düzenlemeler ile alınması düşünülen tedbirler üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Eski eser kaçakçılığını önleme konusunda alınmiş îedbirlerin iyileştirilmesi, ek tedbirierie takviye edi lesi, kaçak alanı olibelecek yörelerde ulaşım, haberleşme agının yeterli seviyeye getirilmesi, karasulanmız için deniz taşıtlanaın sağlanması, mevzuattaki aksayan yönlerin giderileceği yeni duzenlemelerin >apılması gerektiği, polisimizin uzman kadrolarla takviye edileceği, eski eser ağırlıklı kaçakçılıkla mücadele birimlerinin, özellik arz eden bölgelerde daha etkili hale getirileceği karariaştırılmıştır." öte yandan Antalya Mali Şube ekıpleri tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili operasyonlarını devam ettiriyorlar. Mali şubeden yapılan açıklamada Ka$ ve Manavgat ilçelerinde 2 kişinin kaçakçılık yapüklannın tespit edilmesi üzerine takip edilmeye başlandığı bildirildi. Izinsiz kazı yapan ve eski eser kaçakçılığı yaptığı belirlenen Kaş ilçesi Pınarbaş köyü Muhtan Muharrem Aydemir, alicı kılığına giren görevlilerce yakalandı. Aydemir'in evinde yapılan aramada 4 adet Islami sikke, 2 adet Osmanlı sikkesi, 7 adet çeşitli devirlere ait sikke, 1 adet mühür, 1 adet madeni kap ve 1 adet yuzük ele geçirildi. Diğer yandan Manjvgat ilçesinde yurtdışına yönelik eski eser kaçakçılığı yaptığı belirlenen Mustafa Azmi Tannkulu da yakalandı. Tannkulu'nun evinde yapılan aramalarda ise şu eserler ele geçirildi: "Geç Roma, Osmanlı, Bizans ve Helenjstik devirtere ait toplam 260 sikke, 1 adet pişraiş topraktan yapılmış insan başı figüriı, 7 adet eski devirlere ait bronz parça, 1 adet pipo, 2 adet yeşil renkli cam parça, 1 adet konik mermer." Yakalanan şahısiarın adliyeye sevk edildiği ve soruşturmanın devam ettiği bildirildi. tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin daha sonra 10 ilin valisi ile başka bir toplantı düzenlediği ve çeksenet mafyası ile bunun ardındaki ülkücülerle mücadele konusunda öneri istedigi öSrenildi. Ilaç zammına eleştiri tstanbul Haber Servisi tstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Mehmet Domaç, ithal ilaçlara gelen zamları eleştirerek artık ilaçlardaki fıyat değişikliklerinin odaya bildirilmediğini söyledi. tthal ilaç fıyatlanndaki değişikliklerin önceden düzenli bir şekilde odaya iletildiğini hatırlatan Domaç, "Aralarında kanser, şeker ve göz ilaçlarıyla serumlann da bulunduğu 30 dolaymdaki ithal ilaca yapılan zam odamıza iletilmemiştir" dedi. tthal edilen ilaçların bakanlık tarafından araştırılarak en ucuz kaynaktan sağlanması konusunda ciddi bir denetim altına alınması gerektiğini söyleyen Domaç, ithal edilen ilaçlardaki fıyat artışlannın döviz kurlanndaki değişiklikten kaynaklanmadığını bildirdi. Hasankeyfi kıırtarıııa kazıları BATMAN (Cumhuriyet) Ilisu baraj gölü altında kalacak Msjdin'in tarihi Hasankeyf bucağında kazı çalışmalannın parasaJ olanaklar elverdiğince bu yıl da sürdürüleceği bildirildi. Belediye Başkanı Şehmuz Kartal, bilim adamlarından oluşan bir heyetin önceki gün HasankeyPe gelerek çalışmalara başladığını söyledi. Eski adı "Hins Kaysa" olan Hasankeyf bucağındaki Kaysa Kalesi'nin 451 yıbnda Süryanilerin piskoposluk merkezi iken daha sonra bucağı ele geciren Artukoğullarının başkenti olduğu biIiniyor. Hasankeyrte Artukoğullanna ait çok sayıdaki eserin yanı sıra bir de darphanenin yer aldığı bildirilirken, Artukoğullanndan sonra Hasankeyf sırasıyla Bizanslılar, Selçuklular, Akkoyunlular ve Osmanlılar arasında el değiştirmiş. Bucakta Dicle Köprüsü'nün yanı sıra tarihi medrese, mezarlıklar, eski çarşılar, dükkanlar, birçok mağara ve saray kahntıları bulunuyor. Boylesine tarihi zenginlikleri bünyesinde taşıyan Hasankeyf bucağının baraj gölü altında kalması tepkilere yol açıyor. Halen Ergani'de arkeolojik kazı çalışmalarını sürdüren tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim Uyesi Prof. Mehmet özdogan, "Hasankeyf mutlaka kurtanlmalıdır. Barajın yanına set mi çekilir, başka bir önlem mi alınır; ne yapılırsa yapılsın, ama mutlaka bir çözum bulunsun. Artukogullan kalesini, 200 basamaklı Dide nehrine inen merdiveni, hem bu dönemin hem de başka döoemleri içeren cami, medrese, kümbet, mezarlık ve birbirinden Uginç magaralan su altında bırakmayı kabuilenmek çok zor" dedi. Yörede bir inceleme yapan Avusturyalı Dr. Herbct Endl ile Dr. Frederik Huber de Hasankeyfin baraj gölü altında kalmasına inanmanın çok zor olduğunu söylediler. Karadeniz'de bekleyen gemiye, liman giriş izni verildi Haber Merkezi Radyasyonlu yük taşıdığı gerekçesiyle bir ayı aşkın bir süredir tstanbul Boğazı'ndan 25 mil açıkta, Karadenizin uluslararası sularında bekletilen Federal Alman bandıralı "Petersberg" gemisi, dün tstanbul limanına giriş yapmak için izin istedi. Yetkililerden gereken izni alan "Pelersberg"in bugün ya da yarın tstanbul limanına girmesi bekleniyor. Yük gemisi, eğer Türk yetkililerin kendilerine tanıdıkları 48 saatlik yakıt ve erzak ikmalinin sonunda hâlâ Romen yetkililerinden Tuna yolunu kullanarak Viyana'ya geri dönüş için gereken izni alamazsa Akdeniz'e de açılabilecek. Gemi kaptanı Günther Grossjahn, dün, Türkiye'de bağlı olduğu Martı Denizcilik Şirketi aracı Petersberg, IstanbııTa geliyor lığıyla Türk yetkililerden tstanbul limanına giriş izni istedi. tstanbul Valisi Cahit Bayar'ın kent dışında bulunması nedeniyle Martı Denizcilik Şirketi yöneticisi Ali Gülkanat'ın gereken yazılı izni alabilmesi saatler sürdü. Kendisiyle görüştüğümüz "Petersberg" gemisinin kaptanı ise tstanbul limanına bugün mutlaka gelmesi gerektiğini belirterek, "tçme ve kullanma suyu konusunda oldukça ciddi sıkıntılanmız var. Gemiye bir an önce yakıt ikmali yapılması gerekiyor. Gemide bulunan çocuklanmın okuUan da önümüzdeki günlerde yeniden ögretime başlayacak. Bu yüzden anneleriyle birlikte Almanya'ya dönmeleri gerek. Zaten uçak biletleri de hazır" dedi. nin Tuna'yı kullanarak Avusturya'ya geri dönüşü için gerekli iznin alınması yolunda temasların sürdürüldüğü öğrenildi. Geminin sahibi olan ve merkezi Federal AImanya'nın Hamburg kentinde bulunan "Nielssen Shipping AG"nin Türkiye'deki acentesi Martı Denizcilik Şirketi yetkilileri, Romanyadan gereken iznin alınmasıyla, şirketin Romanya acentesinin ilgilendiğini vurguladı. Geminin kaptanı Grossjahn da Cumhuriyet muhabirine yaptığı açıklamada, Romanya'dan geçiş izni alabilmek için istenen her türlü koşulu yerine getirmeye hanr olduğunu açıklamıştı. m Yetkililer, Türk tarafınca veriunesi gereken yazılı belgenin kısa sürede, Karantina Dairesi Başkanlığı Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğu'nden verildiği halde "Nielssen Shipping AG"nin geminin kullandığı yakıt cinsi ve miktarını da öğrenmek istemesi yüzünden formalitelerin uzadığını bildirdiler. Öte yandan AA'nın Hamburg kaynaklı haberine göre Federal Almanya Çevre Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan bir açıklamada, "Petersberg" gemisinden alınan örnekte kilo basına ortalama radyasyon orarumn 130 bekerel olduğu belirtildi. Açıklamada, yüzde 10'luk bir bölümde yüksek oranda radyasyon saptandığı, getstanbul limaru yetkilileri de ge ri kalan yuzde 90'ındaysa kilo başına radyasyon oranının yalnızca minin bekletildiğini ve gerekli iş62 bekerel olduğu vurgulandı. Bu arada "Petersberg" gemisi lemlerin yapılacağını belirttiler. JSATO tatbikatları A TİNA (Cumhuriyet) önümüzdeki sonbahar aylarında Batı Avrupa'da yapılacak NATO'nun "Autumm Force'88" tatbikalarma Yunanistan'ın katılmayacağı açıklandı. Yunanistan hükümet sözcüsü Sotiris Kostopulos açıklamasında "Yunanistan, uluslararası ve ulusal yasalar ile işlemler uygulanmadıkça ve Limni adası bu tatbikatlarda yer almadıkça, NATO'nun Ege'deki tatbikatlanna katılmamaktadır. Bu çevçevede Yunan Silahlı Kuvvetleri bu yılın sonbahar aylarında Akdeniz ve Ege'de gelişecek olan tatbikatlara katılmayacaktır. Silahlı Kuvvetler ancak Ege dışında kalan ve küçük çapta gelişen NATO'nun teknik düzey tatbikatlanna kısmen katılmaktadır" dedi. BİR YAZ GECESİRÜYASINEW YORK'88 Sanat dolu New Ibrk geceleri Bu yaz aylannın, diğerlerinden bir farkı var New York'ta.. "Yüzyıhn kuîlaması" olarak adlandmlan yaz festivalleri, haziran başmdan beri sürüyor. Sıcak yaz gecelerinde soğutmalı fesüval salonlarında gösteriler düzenleniyor. 11 ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Yerden yükselen buhar, insan nefesi, amonyak kokusu ve terle kanşıp gökdelenlerin arasına karışıyor. New York'ta her yaz bir öncekinden daha rutubetli, biı öncekinden daha havasız, bir öncekinden daha sıcak. Gece, yani güneşin eksikliği havada bir değişiklik getirmiyor. Aksine suni bir sis oluşturan sıcak, kımıldanan aydınlık gökdelenleri, yanıp sönen ışıklan örtbas etmeye cahşıyor. Nafile... Yine 24 saat gece burada. Bu.yazın diğerlerinden az da olsa bir farkı var New York'ta. "Yüzyılın kutlaması" olarak isimlendirilen yaz festivalleri, haziranın başından beri yüzlerce sanatçının katıldığı gösteriler birbiri ardına sürüp gidiyor. Sıcak yaz geceleri soğutmalı festival salonlannda birbiri ardına gösterilerle akıp gitmekle. 35O'yi aşkın sanat olayına 20 ülkeden fazla sanatçının katıldığı festivaller silsilesinin tam anlamıyla izlenmesine imkân yok. Herkes yakaladıklannın keyfıne varmaktan çok, kaçırdıklannın üzüntüsüyle bir koşturmaca içinde. Bazen gecede iki ya da üç olayı birden izleyip sonunda hepsini birbirine karıştırmak mümkün. Sarah Vaughan'ı yakalıyorsunuz, ama Oscar Peterson'ı kaçıyorsunuz. Bütün yeni sanatçılara ve yeni eserlere rağmen herkesin aklı yine kocamışlarda. Ireland Gate Tiyatrosu ilk kez New York'tan büyük bir ilgi toplayarak ayrılıyor. Frankfurt Balesi ve London Times'ın "Stravinsky'den beri çagın en önemli operası" olarak nitelendirdiği Harrison Birtwistle'in avantgarde operası "Punch and Jody" de öyle. Havanın sıcağının etkisinden olsa gerek Central Park'taki açık hava konserinde Madridli ünlü tenor Pladdo Domingo'yu dinlemeye gelenler Central Park'ın sıralannı dolduran kalabalığa pek benzemiyorlar. Buna karşın Harlem Dans Tiyatrosu'nun kurucusu, koregraf Artbur Mitchell'ın yeni eseri "John Henry" festivalde ilk açılışını yapıyor ve festivalin en çok ilgi gören olayları arasına giriyor. Merce Cunningham'ın yanı sıra Clarke Tippet American Ballet Theather'la yeni eserini sergiliyor. ttzhak Periman New York Philharmonic'le çalıyor, Japon Çağdaş Asamblesi Sound Space Ark Sanat Yönetmeni Tonı Takemitsu ile ve her şeyden önemlisi York, raflarında sanat olaylan dolu tipik bir Amerikan süpermarketine benziyor. însanı dehşete düşüren çeşit bolluğunun neden olduğu başdönmesini New York bu yaz, her gece biraz daha fazla yaşıyor. Leonard Bernstein'ın ve üç öğrencisinin yönettiği Chicago Senfoni Orkestrası konserlerine devam ediyor. Ve tabii caz. Caz festivali New York'ta. Dizzy Gillespie, Sarah Vaughan, Oscar Peterson, Milt Jackson, Etta Jones'un yanı sıra caz ustüne seminerler, film gösterileri sürüyor. Aynca film festivali de bu festivallerde sürmekte. Festivalin Ortadoğu ile ilgili filmleri hayli ilgi toplamakta. Bunlardan biri bir Hıristiyan Filistinli aslen doktimanter film yapan Micheal Khalidi'nin "Galilee'de Dügün" adını taşıyan ve tsrail'in Filistinlilere karşızulmünü konu alan filmi. Kimilerine göre sıcak yaz geceleri New York'ta bir sanat "Vertigosu"na dönüştü. Kısacası New York, raflarmda sanat olayları dolu tipik bir Amerikan süpermaketine benziyor şimdi. İnsanı dehşete düşüren çeşit bolluğunun neden olduğu baş dönmesini New York bu yaz her gece biraz daha fazla yaşıyor. Yaz gecesi şu göklerde ay nasıl parlar / Uzaklan aydınlatır titrek ışıklar / Yıldızları görsen şimdi suyun dibinde / Sessiz otururlar sanki derinde / Anlaşılmaz fısıltılar sabaha kadar / Gün doğarken hepsi susar / Şiir mi var nefesinde.. / An New York, New York, New York.. DITTI Modanın prensleri Dış Haberler Servisl Givenchy. Lanvin, Dior, Balmain, Lacroix ve Y.S. Laurent. Bugün bir giysi ve moda müzesi olarak kullamlan Galliera Şatosu, Paris'in moda prenslerinin kış modellerine salonlarıru açmıştı bu kez. Ve salon alkıştan yıkılıyordu. ö n sıralarda Bayan Mitterrand, Catberine Deneuve, Iiza Minelli, herkes hep birlikte çılgınca alkışlıyordu. Tüm moda prensleri arasında özellikle birini, kralı, Yves Saint Laurent'i...Yukanda çileklerle bezenmiş bir saten kostüraü görülen YSL'nin kadınlar için smokini coşkulu bir tezahüratla karşılanmıştı. Frankfurter Allgemeine Gazetesi'nin haberine göre 30 yılhk kariyerinin en iyisi diye niteleniyordu bu kostüm. Derin yırtmaçlı uzun bir etek ya da bir mini eşliğinde kadınlara smokin... Diğer modelleri de şeffaf bluzları, pileli pantolonları ya da vücut hatlanna sıkı sıkıya sadık kostümleri, ördeğin başındaki yeşili, maviyi yakalayan, siyahm en YSLmn yapma çileklerle süslü saten kostumü buyuk ilgı topladı. Tarihi binanın yıkımı durdu KONYA (AA) Konya'da tarihi bir binanın yıkımı, Anıtlar Yüksek Kurulu 'nca son anda durduruldu. Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü yamnda yer alan tarihi bina, sahibi tarafından işhanı yaptırılmak üzere yıktınlmaya başlandı. thbar üzerine, Anıtlar Yüksek Kurulu Bölge Müdürlüğü'nce el konularak yıkımı durdurulan tarihi binanın 19. yüzyıla ait olduğu belirlendi. Paraguay Bebek vahşeti İki aydan az bir süre içinde, 20 kadar bebeğin, 3 bin ile 20 bin dolar arasında değişen fiyatlar üzerinden satıldığı, daha sonra öldürülen bebeklerin organlarının zengin insanlara nakledilmek üzere saklandığı bildirildi. ASUNCION (AA) Paraguay'ın başkenti Asuncion'da, uluslararası bebek ticareti yapıldığı ortaya çıkarıldı. Organ Bankası'na organ sağlamak amacıyla bebeklerin "feda" edildiğinin öğrenilmesi, tüm ülkede üzüntü yarattı. Polis ve adli kaynakların verdikleri habere göre, iki aydan az bir süre içerisinde 20 kadar bebeğin 3.OOO2O.OOO dolar arasında değişen fiyat üzerinden "satıldıp" büdirüdi. Paraguay Çocuk Yargıcı Angei Campos, olayı şöyle açıkladı: "Bebek ticareti yapan kaçakçılar, yoksul ve hamile Brezilyalı kadınlara Asuncion'da dogum yapmalan için bir prim teklif ediyorlar. Burada dogan bebekler, önce öldürülüp sonra teşrih edildikleri gizli Amerikan hastanesine goturülüyor. Bebeklerden alınan organlar, daha sonra paralı insanlara nakledilmek üzere saklanıyor." Paraguay polisi geçen perşembe günü, Brezilyalı olduğu sanılan 7 tane yeni doğmuş bebeğin bulunduğunu ve 5 kişinin tutuklandığını belirtti. Angel Campos, insanların "sıradan hayvanmış" gibi rauamele gördükleri bu faaliyetin "ipjtaç ve insanı çileden Çikardığjm" belirtti ve bu olayla ilgili karanlıkta kalan konuların aydınlatılmasına karar verdi. Yunanistan'ın İzmir Fuarı'na katdması tehlikede İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 57. Uluslaıarası tzmir Fuan'na Yunanistan'ın katılması tehlikeye girdi. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura "Henüz belli değıl, ama katılmayacaklar gibi" dedi. 57. Uluslararası îzmir Fuan 26 ağustos günü Basbakan Turgut özal tarafından açılacak. Fuaıa 30'u aşkın ülkenin katılması beklenirken, acıhş törenine bakan düzeyinde 27 yetkilinin katılacağı bildirildi. Fuara katılacağı önceden açıklanan Yunanistan'ın durumu ise kesinleşmedi. Fuar müdürlüğü yetkilileri Yunanistan'ın henüz kendilerine aynlan 300 mötrekarelik yer için gerekli parayı yatırmadığıru söylediler. Yanık tedavisi Lanvin'den ilginç bir model yumuşağını ince bir porselenin ışık geciren pembesiyle birleştiren olağanüstü renkleriyle, kralı ayakta alkışlatıyordu. Tııristik havıızlarda denetim yetersizlîğî tzmir İl Sağlık Müdürü Güngör, "Yüzme havuzlarının denetiminden belediyeler sorumludur" derken, Bodrum Belediye Başkanı Bilkiç, "bütün turistik belgeli tesislerde havuzların denetiminin Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğunda olduğunu" söylüyor. tzmir Kültür ve Turizm II Müdürü Karamete ise " elemanları olmadığından tahlil yapmadıklarını" belirtiyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Turistik tesislerin ttalya, tspanya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de ayrılmaz bir parçası haline gelen yüzme havuzlarının sağlık açısından dünya standartlarına uygun olup olmadığı, tesis yöneticilerine bırakılmış durumda. Denetim sorumluluğu ve cezalandırma yetkisine sahip olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, su tahlıllerini kendisi yaptırmak yerine, tesis yöneticilerinin havuzun temiz olduğuna ilişkin yanıtlarını yeterli buluyor. Çocukluğundan btri deniz yerine havuzda yüzmeyi öğrenen, soğuk denizlere kıyısı olan ülkelerden gelen turistler "havuz aüşkanlıklanm" gittikleri Akdeniz Ulkelerinde de sürdürüyorlar. Türkiye'de de Alman, Ingihz, Finlandiyalı, Hollandalı turistlerin bu gereksinimlerini karşılamak üzere çok yıldızlı otel ve tatil köylerinin ayrılmaz bir parçası olan yüzme havuzlarının sayısı giderek artıyor. Ancak bu yüzme havuzlarının sağlık yönünden denetimi özellikle kent merkezlerinin dışındaki tesislerde "tam anlamıyla" yapılamıyor. Turistik tesislerdeki yüzme havuzlarının denetiminden sorumlu olup olmadıklan yolundaki sorumuza, İzmir tl Sağlık Müdürü Atilla Güngör, "Bu konu bizim dışımızda. Yüzme havuzlannın denetiminden belediyeler sorumludur, onlar ilgileniyorlar" diye yanıt veriyor. Turizmin en yoğun olduğu yörelerden Bodrum'un Belediye Başkanı Cevat Bilkiç ise aynı soruya, "Bütün turistik belgeli tesislerde havuzlann denetimi Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğundadır" yanıtını vererek şunları söylüyor: "Turizm Bakanlığı, havuzun kirliligi saptanırsa belgesini iptal etrae yetkisine sahiptir. Kontrolünü de Turizm Bakanlığı elemanlan yapar. Ancak su tahlili yapıyorlar mı bilmiyorum. Biz, şikâyet olursa çevre sağlığı kanalıyla denetim yapabiliyoruz, ama yaptınm gücumüz olmuyor. Raporumuzu direkt bakanhğa gönderiyonız. Bodrum'da 3040 tane turistik havuz var. Şimdiye kadar havuzlardan hiç şikâyet almadık." Bodrum Belediye Başkanı bugüne kadar yüzme havuzlarında "hiç şikâyet almadıklan" için kontrol yapmadıklarını ifade ederken, tzmir Kültür ve Turizm tl Müdürü Ayla Karamete de "sağlık konusunda uzman elemanlan olmadığı için havuz suyunun tahlilini de yapmadıklannı" söyledi. Karamete bu konuda şöyle konuştu: "Kültür ve Turizm Bakanlığı, yılın 12 ayı turistik tesislere gönderdiği elemanlarla denetimi sürdüniyor. Havuz denetimi de otel denetiminin bir parçası. Otel idaresi havuz suyu ile ilgili sağlık uzmanlannın raporumı bize veriyor. Yani bu konudaki denetimimiz, soru sormak ve cevap almak şeklinde oluyor. Eğer otel idaresinin yanıtıyla yetinmezsek araştırma yaptırma yetkimiz var. Şikâyet olursa çevre sağlığı elemanlannca denetim yaptırabiliriz. Ama biz bu konuyu, havuz açabilen çok yıldızlı tesislerin inisiyatifine teslim ediyoruz. Yalağını ne kadar temiz tutuyorsa bavuzunu da temiz tutar diye düşunıiyoruz. Havuzun denetimini. bakımını, turistin sağlıgını otel idaresine bırakıyoruz." ADANA (AA) Türkiye'de çeşitli kazalar sonucu ortaya çıkan yanık sayısının oldukça fazla olduğu, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi gerektiği bildirildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Sabri Acartürk, "Türkiye'de yanık olaylannın fazla görülmesine rağmen, yanık tedavi hizmeti veren hastane ve ünitelerin sayısının yetersiz olduğunu" söyledi. Yanık tedavisinde ilk 24 saat ve takip eden bir haftamn çok önemli olduğunu kaydetti. Türkçe öğretim metodu kursu DtYARBAKlR (AA) Diyarbakır'da bu yıl yapılacak "Türkçe öğretim metodu" kursuna 727 öğretmen katılacak. 16 eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan kurslar, Ergani Dicle öğretmen Lisesi ile Çermik Yatılı Ilköğretim Bölge Okulu'nda verilecek. Yetkililer, Diyarbakır'da 3 bin 300 ilkokul öğretmeninin bulunduğunu bildirdiler.