Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyef Sahibı Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazflecılık Türk Anonım Şirketı adına Ntdir Nadi • Genel Yayın Müdüru Hasan Omal. Müessese MadUrü: Emiot Işaklıgil, Yazı lşlen Müduru Okay Gonmsin, • Haber Merkezı MUdUrU Yalçın Bayer, Sayfa Duzcnı Yöneımem. Ali Atmr, 0 Temsılaler: ANKARA. Y«lpn OotM. İZMİR: HikmM Çtlinkm. ADANA: Cdal Bashngif. Istanbul Haberleri: Ertıaa Akyikhz. D15 Haberler: Ergaa Ba*n, Ekonomr Osmu Ulagıy. Kültar: Cebd Ürter, Spor Danışmanı AMulkadir YucHmaa. Duzelımc: Refik Dorfoaş, BilımEÇıhm Şaain Alpay, I5 Sendika Şakran KMrnci, Vurı Haberlerı rsecdet Dojaa. Dızı Yazılar Kcrcn Çalışkan, • KoordmatOr Ahratl Korabaa, 0 Malı Işler Erol trkol, 0 Muhasebe Bulcot Yeotr • ButçePlajılama S«v» Arua 0 Reklam Ays« Torv*, Ek Yayınlaı Hıılya Akyol 0 ldare. Hascyin Gartr, Işletme Ondcr Çdik, Bılgılşlem Nailinal. Kj.«rn. Cumhun*t Malbaaolık « Gamcolık T.A.Ş. Tllrk Ocaiı Cad 39/41 Cai»lothı 34334 Itt PK 246lnanbul. Td 512 OS 03 (20 tuu). Tdeı 22246 Hx <1) 52* 60 72 0 Bumlar A a k m Zıyl Gökalp Blv lakdap S. No 19/4, Td 13] II 4147, Tek* 42344 Fax (4) 133 II 41/428 0 Umtr. H Zıya Blv. 1332 S2/3. Td: 13 12 30. TUn. S2359 Ftt: (91) 13 12 30 0 AdaaK lnonO Cad 119 S No: 1 Kıt 1. Ttl: U4S5OI1973I, Trtcı 62155, Fu: (71) 32i 05* TAKVİM 6 TEMMUZ 1988 lmsak: 3.33 Güneş: 5.31 öğle: 13.13 lkindi: 17.13 Aksam: 20.46 Yatsı: 22.35 354 kişiye gıda suçu GAZİANTEP (AA) Gaziantep'te bu yılın ilk altı aymda yapılan denetimlerde, analize tabi tutulan gıda maddelerinin büyük bölümü insan sağlığı açısmdan sakıncalı bulundu. 1 Ocak30 Haziran 1988 tarihleri arasında Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğü ile Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürlüğu'nce yapılan denetimler sırasında 1.958 gıda numunesi analizi yapılmak üzere Halk Sağlığı Laboratuvan'na gOnderildi. Analize tabi tutulan gıda maddelerinden 88'i insan sağlığı açısmdan sakıncalı bulundu. Kimyasal analizi yapılan 1.469 gıda maddesinden de 266'sı gıda maddeleri tuzüğüne aykın çıktı. Gıda maddeleri tuzüğüne aykın imalat ve satışta bulunduğu iddiasıyla altı ayda 354 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Çoraplara özgürlük ' Mini ' eteğin geri ıjönüşü en çok çorap sanayicilerini sevindirdı. Yıllardır uzun etekter altında gızlenen fanteziler büyük bir coşkuyla gözler önüne seriliverdi. Mininin özgür kıldığı bacaklar, yepyeni bir kadınsı estetik ile sarılma özlemı içindeydi. Ve bu "trend"i kim yakalarsa rrurunm kaymağını yiyebilecekti Spıegel Dergisı'nın habenne göre F.AImanya'da çorap firmalan hızla harekete geçtiler. Bayer AG "örgü kadın çorabında" yeni bir çağ başladığını ilan etti. Bu yeni tavrın adı "bıraz çekingen, ıçe dönük ve bilinçli bir dişilik"ti. Ancak butun tirmalar bu içe dönük, çekingen imaja katlmadılar. 1992 Avrupası'na yuruyen özgür kadını sımgeleyen binbir çeşit renk ve desendeki çoraplar, minilerin altında boy gösterdi. Modanın yenılıklen arasında fermuarlı çoraplar, saf ipekler, saten parçalı pamuklu dizüstu modeller de yer alıyor. Çorapların inci ve değerti taşlarla süslenmesi de yeni bir çorap akımının haberdsi oiarak değehendiriliyor. Bacak estetiğinın zenginleşmesınin fıyatı ıse yakiaşik 50 bin TL'ya kadar yuksetebılıyor Minının dönuşu sanayicıleri de finanserotik zevklere yöneltiyor. Tüp bebek ana rahmiyle tanıştı Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nde ilk döllenmiş yumurta ana rahmine kondu. Merkezde izinler kaldırıldı. Prof. Çapanoğlu gebelik şansının yüzde 3035 olduğunu söyledi. tZMİR (Cnmhuriyet Ege Bttrosn) Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nde ilk döllenmiş yumurta ana rahmine yerleştirildi. Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Renk Çapanoğlu, bu olayın anne adayının gebe kalması demek olmadığıru vurgulayarak gebelik şansının yüzde 2530 arasında olduğunu söyledi. Sonucun olumlu olup olmayacağı bir ay içinde belli olacak. Uygulamanın 10 çift üzerinde başladığı ve kimliklerinin gizli tutulduğu belirtiliyor. Tüp Bebek Merkezi'nde yaklaşık 15 gün önce başlayan uygulama sürerken, ekip içinde aktif görevi bulunan beş doktorun yıllık izinleri kaldırıldı. Uygulamanın son aşamasıyla ilgili bilgi veren Prof. Çapanoğlu, "Bazı anne adaylannın âdet görmelerinden sonra >umurtahklanıu honnon vererek birden fazla yumurtaya hazırlıyoruz. tlk döllenmiş yumurtayı bir anne adayının rahmine yerleştirdik" dedi. Bu olayın, gebe kalmak demek olmadığını belirten Prof. Çapanoğlu, şöyle konuştu: "Döllenmiş yumurta ana rahminde nonnal kadınlarda da her zaman geHşmeyebüiyor. Gelişmemesine yol açan etkenleri tam oiarak kontrol altına alamıyornz. Bu etkenler, yumurtanın döllenmesine karşın defektli olması ya da rahmin, döllenmiş yumurtanın yerleşeceği >erinin defektli olmasıdır. Spermlerin defcktsiz olanlannı seçebiUyoruz, daba kaliteli olanlannı döllemede kullanabiliyoruz. Ama yuraorta gelişmesini daha tamamlamamış olabtliyor." Tup bebek uygulamasında gebe kalma oranının yüzde 2530, çocuk sahibi olabilme şansının ise yüzde 1015 olduğunu anımsatan Prof. Çapanoğlu, bir ay içinde, ana rahmine konan embriyonun gelişip gelişmeyeceğinin belli olacağım söyledi. Tüp Bebek Merkezi'nde başvuran çiftlerin birden fazla çocuk sahibi olma arzusunda bulunduklannı belirten Prof. Çapanoğlu, uygulamaya alınan 10'a yakın çiftin farklı asamalarda olduklanm söyledi. Prof. Çapanoğlu, tüp bebek için deneme sayısının kişinin ruhsal durumuna bağlı oiarak değişebileceğini, bedensel olarak da defalarca denenebileceğini sözlerine ekledi. 10 çifte ilk uygulama Barış için siyilleşme tüar. İsveç'in Lund kentinde yapılan "Avrupa'yı Toplantılann dışında nükleer silahlardan arındırma" toplantısında, manlarında düzenlenen kalan zaçok sayıancak çok daha eîkili ve güçlü sivilleşme da ve çok renkli sosyal calışma içinde ise insan sevgisini, bağlarıhareketleri ile Avrupa'nın soğuk savaş güçlendirmenin yoUannı aradı. stratejilerinden uzaklaştırılabileceği vurgulandı.m Lund'da toplanan 700 civarın Avrupa'da barış hareketleri yeni yönelişler içinde Ruhsatsız fabrikalar ANKARA (AA) Türkiye'deki 40 çimento fabrikasından sadece yedisinin, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'ndan "gayri sıhhi müessese raporu" aldığı belirlendi. Ruhsat alanlann da fabrikalarda yapılan genişletme yüzünden, çevre sağlığı standartlarına uygun olduğunun söylenemeyeceği i/ade edildi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı 'nda, çimento fabrikalarının çevre ve toplum sağlığma zarar vermemesi amacıyla alınmıs ve almması gerekli önlemlerin belirlenmesi ve ruhsatlandırüabilmesi için, ilgili kuruluş temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda çevrelerinin konutlarla dolduğu ve burada yaşayanlarm şikâyetlerine yol açtığı belirtildi. ŞÜKRAN KETENCÎ LUND Avrupa'yı Nukleer Silahlardan Arındırma 7. Sonuç Toplantısı, "EndEuropean Disarmament, 7th END Convention", isveç'in Lund kentinde 29 temmuz 2 eylül tarihleri arasında yapıldı. Turk kamuoyunun haberli olmadığı, Avrupa basının çok değişik boyutlarda yaklaşım gösterdiği, tsveç yerel basın ve TV kanallannın ise toplantı süresince hemen hemen tüm yayımlarını çok büyük ağırlıkla kapsayan toplaııtıda, özellikle Türk kamuoyunun tamamen habersiz, yabancısı olduğu yeni görüşler, yeni yaklaşımlar, yeni ilişkilerde önemli adımlar atıldı. Siyasi iktidarlann kendiliğinden çözemeyeceklerine inanılan iki blok arasındaki soğuk savaşı yok etmek, Avrupa'yı nükleer silahlardan anndırmak için halk yığınlanmn, demokratik örgütlenmelerin yapabilecekleri, sorumlulukları değerlendirildi. Kalıcı barışın ancak kitlelerin bilinçli savaşımı ile sağlanabileceğine inananlar 1980 yılından bu yana 7. kez bir araya gelerek, geldikleri noktayı, sorunlan, bugünden sonra izlenecek politikaları, öncelikleri tarüştılar. Avrupa'nın sosyal demokrat siyasal partiler temsilcileri, banşçı kiliseler, yerel örgütlenmeler dahil Avrupa'nın faaliyet gösteren her türden demokratik örgütlenmesi, ulusal ve uluslararası sendikal örgütlenmeleri, kadın ve gençlik örgütlenmeleri, uzmanlık konulanna yönelik 30'un üzerinde tartışmalı toplantı ile durum değerlendirmesi yap da resmi delege ve çok sayıda barış gönüllüsu, beklenenin üstüııde ve geçen yıllann birkaç katı olduğu bildirilen yüksek katılırn, organizasyonda biraz kargaşa, en önemlisi de ciddi otel sorunu yarattı. Orada kalanlar, banşsever Lund'lulann evierine paylaştınlarak ancak insanlann sokakta kalmaları önlendi. Silahlanmayı sürdürerek sağlanmaya çalışılan banşı, dengeyi insanlık için çok büyük tehlike olarak görenlerin bir araya gelmesi anlamındaki hareket, halk yığınlannı bilinçlendirmeyi ve gerçek, kalıcı barış için yığınların ağırLğırun konulabilmesini hedefHareket bir yandan etkili yerel liyor. mücadelelerle Avrupa'da elden Bu yıhn toplantılar ve içerikle geldiğince çok nükleer silahtan ri hakkında bilgi vermek üzere ha anndınlmış yöreler yaratmaya çanrlanmış el kitapçığının girişinde ba gösterirken, dünya barışına yer alan önbilgilendirmede tsveç doğru yeni arayışlar içine girmiş ve Lund'un Avnıpayı nükleer silahlardan arındırma çalışmalanna ev sahipliği yapacağı, İsveç'in doğal olarak bu misyonu üstlendiği vurgulanırken, ancak çok daha etkili ve güçlü sivilleşme hareketleri ile Avrupa'nın soğuk savaş stratejilerinden uzaklaştırılabileceği belirtiliyor. DoğuBatı diyalogunda doğal köprü olma işlevinin üstlenildiği, ilk toplantının yapıldığı 1980'den bu yana, banş hareketi çalışmalannın önemli aşamalar kaydettiği anlatılıyor. Her yıl bir başka Avrupa ülkesinin yerel örgütlenmelerinin düzenleme>i üstlendiği, sırasıyla tsveç, Berlin, Peru, Amsterdam, Paris ve bu yıl Lund, gelecek yıl da tspanya'da düzenlenmesi programlanan toplanülar ilk kez bu yıl nükleer silahlardan arındırılmamış bir merkezde Lund'da yapıldı. bulunuyor. Kitapçıkta verilen bilgiye göre, özellikle Avrupa'nın Doğu Blokundan tabandan gelen katılıma ve diyaloğa çaba gösteriliyor. Bu nedenle "glasnost"a rağmen Sovyet barış örgütlenmesinin katüımma izin verilmeyişi ve Sovyetlerin sendika yöneticüerinin 11 kişilik bir resmi temsilci ile katılmış ohnası yayımlanan günlük haber bültenlerinde eleştiri konusu oldu. 1. günün haber bülteninde yer alan Doğu Blokuna ilişkin değerlendirmede şu ilginç paragraf göze çarpıyordu: "Sovyetler BirUgi'ndeıı gden bagunsızhk hareketi, Çekoslovakya'dan devam etti. Ono Macarlar ve Polonyalılar izledi." tsveç hazırlık komitesinin başkanı Gunnar Lassinanti bu iilkelerin delegelerinin katıhmına izin verildiğini açıklıyor, gelişme glasnostun Doğu Avrupa Blokunun bazı ülkelerinde işlemeye başlamasına karşüık baa ülkelerine henliz giremediği olarak değerlendiriliyordu. 2. günun haber böteninde ise Sovyet Birliği ve Çekoslovakya'da sadece resmi katıhmın gerçekleştiği, bazı taban demokratik Örgütlenmeler ddegelerine izin verilmediği anlaşıhnca yer alan düzeltme yazısmda ise "Bağımsızbk hareketi sadece Macaristan ve Çekostorakya'da" başhgı yer alıyordu. Barış hareketine yeni arayış ve yaklaşımların özetini, Lund Allhelgona Kilisesi'ndeki açıhş töreninden tsveç sözcüsü Pierre Schori'nin konuşmasından yapmak daha kolay olacak: "1980'de Avrupa'yı nukleer silahlardan anndırma. barış calışmalannı başlatırkcn bulunduğumuz noktadan bugune bazı gelişmeler. o günler için hayal sayılabilir. O giınlerde Reagan ve Gorbaçov'un bir masada oturup bizün ağzımızdan konuşabileceklerini duşleyemezdik. Bu gelişmelerde halk yığınılannın, çogunlugun banştan >ana bUinçleiunesi, çabşması ve örgntlenmenin katkuı çok büyük. Vunanistan'da, tspanya'da, Portekiz'de demokrasinin yerleşmesinde katkılanmız var. Jandarmaya kum nöbeti MUĞLA (Cumhuriyet) Muğla kıyılarında süregelen "kum hırsızlığı"na çözüm bulundu. Valilik yörede kum beklemek üzere jandarma görevlendirdi. Son olarak Datça'nm Kızlan koyu yakınlanndaki Gebekum sahilinden kum çaldıklan gurülen Yusuf Çelik, Mehmet Toylak, Hüseyin Çoban ve Mevlut Mutlu adlı kişiler görevlilerce yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan soruşturma sırasında Datça Belediyesi işçisi olduklan belirlenen Hüseyin Çoban ve Mevlüt Mutlu, gönderildikleri mahkemede verdikleri ifadede kumu belediye başkanımn emriyle aldıklannı bildirdiler. ADANA (AA) Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde cerrahi müdahalenin zor yapılabildiği durumlarda lazer kullanımına başlandı. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı öğretim Üyesi Doç. Dr. Fikret Kıroğlu, cihazın cerrahide kesme işlevi yanında kanamayı önleme ve buharlaştırma gibi fonksiyonları bulunduğunu söyledi. ^Milupa bebek tstanbnl Haber Servisi Batı Alman şirketi "Milupa" tarafından üretüen ve Türkiye'de de satılan bebek mamalanmn zararsız olduğu açıklandı. Milupa bebek mamalanmn Türkiye acenteliğini yapan Çarmosan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çannıklı, yaptığı yazılı açıklamada temsilciliğiıü yaptıklan Batı Alman Milupa A.G. şirketinden gönderılen yazıya yer verdi. Dr. R. Reiss imzalı yazıda Fransa'daki fabrikada üretüen bazı ürünlerin piyasadan çekildiği belirtilerek bir "Milumil" bebek maması kutusunda sadece bir pozitif "salmonella" adlı bakteri bulunduğu kaydedildi. Karann ihtiyati tedbir olarak alındığı kaydedilen yazıda, söz konusu fabrika dışında üretüen bebek mamalarında herhangi bir tehlike bulunmadıfeı vurgulandı. Osman Çarmıklı, Alman şirketinin söz konusu yazısından sonra Milupa ürünlerinden şu ana kadar hiç kimsenin zarar görmediği veya hastalanmadığını belirtti. Çarmıkh, TUrkiye'de satılan ürünlerin Batı Almanya'da üretildiğine dikkat çekerek, Sabah Gazetesi'nin dünkü sayısmda yer alan haberin ise rakip fırmalann kışkırtmasından başka bir şey olmadığını öne surdü. Osman Çarmıklı, "Milnpa üriin mamaları zararsız • lerinden dolayı hiçbir sorun olmadıgım ve hiçbir çocugnn zarar görmediğini beyan ve teyid ediyonız" dedi. Bu arada Istanbul ll Sağlık Müdürü Temd Dagoghı, gazetede çıkan haberi ihbar kabul ederek Milupa ürünlerinden örnekleri Hıfzıssıhha Enstitüsü'ne gönderdiklerini büdirdi. Dagoglu, tahlil sonucunda sağlığa zararh olduğu saptanan ürünleri toplattıklarını anımsatarak, "Numuneleri gönderdik. Tahlil sonucuna göre hareket edecegiz" dedi. AA'mn haberine göre, Milumil bebek mamalanmn öldürucü olduğu yolundaki iddialar uzerine araştınna yapıldığmı belirten Bakanlık yetkilileri şunları söylediler: "tngiltere'deki görevlikrinden aldıgımız bilgüere göre, Milupa şirketinin Almanya'da ürettiği mamalarda sağlığa zararlı madde bulunmuyor. Turkiye bu mamalan Almanva'dan ithal ediyor. Bu nedenle Türkiye'de saülan mamalar açısmdan bir sakınca yok. Ancak Fransa'da üretilip diger Avrupa ülkelerine ihraç edilen Milumil mamalannda sarmonella isimli bakteriye rastlandığı bildiriliyor." Bakanlık yetkilileri, önlem olarak, Türkiye'ye ithal edilen mamaların Hıfzıssıhha'da bir kontrol edüeceğini belirttiler. Lazerle ameliyat Batı Sahra'dan barış dansları Banşçılar toplantısı içeriğine uygun olarak, haksızlığa uğradığına inanan bütün halklar, hareketler ve sorunlanna açık. Uçüncü Dünya ülkeleri bu yılki topiantıya çoğunluk oluşturacak kadar etkili ve çok yönlu katıldılar. Değişik renkler, giysiler, gösteriler, afışlendinneler her yerde göze çarpıyor. tşte Batı Sahralılar da sorunlarını, kavgaiarını Avrupa ve dünya banşçılanna duyurma kervanına katılmışlar. Toplantılann örgütlendiği, aynı zamanda haberleşme ve bazı konferanslann merkezi olarak kullanılan Lund Belediye Binası'nın giriş merdiven altına Batı Sahra özgürlük hareketi el koymuş. Çadırlan, özgürlük şarkılan ve gösterijeri ile aralıksız propaganda yapıyorlar. Bu yetmiyor. Arada gruplar halinde binanın önüne çıkarak, dans edip şarkı söyleyerek seslerini duyurmayı sürdürüyorlar. Batı Sahralılar, sorunlarını Avrupa ve dunya banşçılanna duyurma kervanına katıldılar. Türkiye'de demokrasinin yerkşmesi için mücadele venneye devam edecegiz. Ancak biz çoğunIngu temsil eden taban, halktan demokratik örgütlenmeler riiya göremeyiz. Henüz Avrupa doğusu ve batısı ile her yerde nükleer sflah mayın tuzaklan ile dolu. Her iki bloktan çoğunhık, gücümüzü birleştirerek, azınlığı alaşacağı edip. bir an once Avrupa'yı nükleer silahlardan arındırma savaşımı vereceğiz." Polonyada yeralü mücadelesi LUND (Cumburiyet) tsveç'in Lund kentindeki "Avrupa'yı nükleer sılahlardan anndırma, banşçılar toplantısı''na bütün ülkelerin örgütlenmeleri kendi çabaları ile ve örgutlenmelerini temsil etmek üzere katılıyorlar. Sadece Polonya bağımsızlık hareketi ile DtSK, tsveç'in iki sendikal konfederasyonunun özel konuğu olarak topiantıya çağnlı bulunuyorlardi. Açıhş törenine konuşması ile katılan Polonya bağımsızlık hareketi temsilcisi Jacek Kuron'un k o nuşmasına gösterilen özel ilgi, her uzmanlık grubunun tartışmalı toplantılarmda sık sık vurgulanan, "Gerçek barış Doğu ve Batı bloklannın halklanmn ve demokratik örgutlenmelerinin birliğinden geçer" sloganının ne olçüde benimsendiğini ortaya koyuyordu. 29 temmuz cuma akşamı, Avrupa ülkelerinin ve uluslararası sendikal kuruluşların sendika temsilcileri için konuk ve evsahibi iki konfederasyon tarafından ortak bir tanışma kokteyli düzenlenmişti. Saatlerin ilerlediği, sendikacılann iyice kaynaştığı bir anda girişten yükselen bir çıfelık, alkış ve kahkaha tufanı, tanıtma ve yeni kucaklaşmalan izledi. Minyon yapılı, yumuşak, guleç bir yuz, "Önce kader arkadaşımız, Türk dostu selamlamak istiyonım" diyerek el sıktıktan sonra açıklamasını surdurdü: Resimli posta kartları Onyszkıewıcs Polonya sendikal hareketi Solidarnose delegesi Onyszkieyvics'in, Lund barış toplantısına katılmasını önlemek için bindiği gemi durduruldu. Ancak Polonyalı sendikacı sonunda topiantıya gelmeyi başardı. Polonya delegesi şunları anlatıyor: "700 kadar düzenli illegal yayın var. Çoğunluk illegal oldu mu bu, legalite demektir. Bunu siyasi iktidar da biliyor. Legale çıkmamız kaçınılmaz, Bu yakında olacak." lanıyor. Bunlann 5070 kadarı haftalık. İllegal olduklan için sayfa adetleri yetersiz. Ancak tirajlârı her zaman için legal gazeteleri birkaçı ile katlıyor. Polonya sendikal ve bağımsızlık hareketi ayrıca yılda ortalama 600 adet illegal kitap basıyor. Ortalama iki gunde bir illegal kitap yayımlanıyor. Bunlann tirajlan da legal kitap tirajlannı birkaçı ile katlıyor. Yazılı yayınlar yanında halkla bütünleşmede en etkili araçlan radyo, teyp, televizyon yaymları. Polonya delegesi anlatıyor: " O kadar jaygın ve çok yönlü ki, sayılar vermek yanıltıcı olabilir. Sadece halkın en çok bizi dinleyip izlediğini sö>>eyebilirim. Aralıksız radyo yayınlanndan daha yararlı çahşma olarak, resmi televizyon yayınlannı bozmayı gönıyoruz. Resmi ya>ınların arasına giriyonız. Böylesi daha etkili oluyor. Resmi yayınlann sesini kesiyoruz. Arada biz yayına giriyoruz. Böylece saati ve kanalı herkesçe her zaman bilinemiyen ve zaman zaman izlenemiven radyo yayınlanndan daha etkili sonuç alıyoruz. Bir de dinleyen, kaçak yayın dinlemek gibi bir >argılanma>a muhatap olmuyor." "Yakalanmryor musunuz? Cezafaudırmalar ne boyntta?" sorulanna gülerek, hoş şeyler anlaüyormuş izlenimi veren yumuşak bir sesle özetle şu yanıtlar geliyor: "Donem dönem, sertleşmeye bağlı olarak cezaevlerindeki insan sayısj 10 bini buluvor. Ben en son üç hafta önce hapisten çıktım. Doğrusu kaçıncı kez girdiğimi hatırlamıyorum. Siz de yaşıyorsunuz. Bilirsiniz. Bir şejleri göze almadan özgürlük gelmiyor. Her şeyin bir bedeli var. Biz bu bedele halk olarak, çoğunluk olarak hannz. O nedenle kimse korkmuyor. Herkes birbirinden güç alı yor. Polonya'da illegalite halk, çoğunluk. Çoğunluk illegal oldu mu. bu legalite demektir. Herkes bunu biliyor. Siyasi iktidar da. Siyasi iktidar uretim isüyorsa, ekonomik gelişme istiyorsa, bizimle anlaşmak zonında. Üretim biziuı elimizde çunku. Sorun, biz illegal sayıldığımız için artık kabul ettikleri bu gerçeğe rağmen bizimle diyalog kurmak ve anlaşmak için formül bulmalannda. Fonnül bizim legal olmamız tabii. Bu kaçınılmaz ve çok yakında olacak." Üniversitede bir bilim adanıı olan sendikacı Onyszkiewics aynı yumuşakhk ve rahatlık içinde, "Oylesine güçlü ve kararlıyız ki aslında birçok yerde, birçok anlamda legaliz. Pek çok legal örgütlenmede bizler secilerek resmen görev başına geliyonız. Herkes herkesi, ne yaptığını biliyor. Çok yakın gdecekte siyasi iktidar. kaçınılmaz olarak zaten bildiği, tanıdığı gücümüzü, varlığımızı resmen kabul edecek. Buna bir formül, çözüm bulunacak" diyerek sözlerini, umutlannı dinleyenlere yansıtacak biçimde sürdürüyor. Arada güncel sorunlarını, örneğin genel grev yaptıklannda illegaliteye çıkmamn getirdiği sorunlan, parasal sorunlan da anlatıyor. Grevlerde katılan işçinin yaşayabilmesi için yapılan küçük ödemelenn loplam maliyelınden ornekler gelirıyor. "Tamşmaya yetişemedim. Bindiğim gemivi önce durdurdular. Sonra 1.5 saat kadar geri donduk. Ancak anlaşmalı bütün yolculan yetiştirememek gibi bir soruna bağlı olarak ikinci bir telsiz emri ile kaptana devam et dendi. Ben de zaten dönmeyip suya atlamakla tehdit ediyordnm. Sonunda geldim işte." Polonya Sendikal Hareketi'nin (Solidarnose) temsilcisi, Polonya delegesi Janusz Onyszkiewics'in gdiş öyküsü 2. günün haberler bülteninde "Very Ferr>Funny" (vapur komedisi) başlığı ile yayımlandı. Asıl önemlisi ve çarpıcı olan, Polonya delcgesinin, birlikte katıldığımız işçi grubu toplantılannda, Polonya işçi hareketi ve bağımsızlık hareketine ilişkin anlattıklarıydı. Polonya'da halen düzenli ve periyodik 700'un üzerinde "illegai" gazete ve dergi yayım ANKARA (AA) Dört renkli olarak hazırlanan ve üzerinde çiçek resimleri (Ankara Çiğdemi, sıklamen) bulunan iki çeşit posta kartı, bugunden itibaren satışa çıkarılacak. PTT Genel Müdürluğü'nden verilen bilgiye göre, 148x105 boyutundaki Ankara Çiğdemi kartı 30, aynı boyuttaki sıklamen kartı da 150 liradan satılacak. Posta kartlannm üzerinde, "posta kartlan Ankara Çiğdemi, Sıklamen 6.7.1988 Ankara" ibareli ilk gün damgası kullanılacak ve ilk gün damgalı posta kartlan, üç ay süre ile satışta kalacak. Özel otoyola yönetmeİik ANKARA (AA) özel otoyollar kurulmasına ilişkin kanuna işlerlik kazandırılması amacıyla yönetmelik hazırlanıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü dışındaki kuruluşların otoyol yapımı, bakımı ve işletmesine ilişkin esaslar, hazırlanmakta olan yönetmelikte aynntılı olarak belirlenecek. Karayolları Genel Müdürlüğu'nce hazırlanmakta olan yönetmelik, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nca Bakanlar Kurulu 'na sunulacak.