19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1988 HABERLER CUMHURİYET/7 YÖK Başkanı İhsan Doğramacı başkanlığındaki üniversite grubu, öğretmen yetiştiren okulları kendi bünyesi içinde tutmak için yoğun çaba harcarken, bakanlık temsilcileh öğretmen yetiştiren okulların kendilerine bağlanması gerektiği görüşünü savundular. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) 12. Milli Eğitim Şurası çalışmalarına devam ederken, öğretmen yetiştirilmesi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında anlaşmazlık çıktı. YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı başkanlığındaki üniversite grubu, öğretmen yetiştiren okullan, kendi bünyesinde tutmak için yoğun çaba harcarken, bakanlık temsilcileri öğretmen yetiştiren okulların kendilerine bağlanması gerektiği görüşünü savundular. tki ayn grubun zaman zaman sert tartışmalarına sahne olan "Öğretmen Yetiştirme komisyonu" çalışmalarına ara verdiği sırada, bakanlık ve üniversite temsilcilerinin ayn ayn toplantılar yaptıklan gözlendi. Diğer komisyonlarda da, şura genel kuruluna sunulacak tavsiye 12. Milli Eğitim Şürası'ndaki mücadelenin ilk raundu Doğramacı'nın Öğretmen yetiştirme gibi şartlar da getirebılecek. Yük YÖK Bakaıılık mücadelesi Komisyonlann, Şura Genel Kurulu'na sunulacak tavsiye kararlannın rapor haline getirilmesi çalışmalan bugün sona erecek. Komisyonlarda alınan tavsiye kararlannda, üniversitelerin paralı hale getirilmesi, okullarda ders geçme sisteminin benimsenmesi görüşüne yer verildi. Paralı eğitim Yükseköğretim Komisyonu'nda ikinci tartışma ise "öğretimin paralı olup olmayacağı" konusunda çıktı. Paralı eğitime karşı çıkanlar ile destekleyenler arasında uzun suren tartışmalardan sonra yapılan oylamada 6'ya karşı 14 oyla kabul edilen paralı eğitim önerısi, oylamaya ilişkin itirazlar üzerine tekrarlandı. Bu oylamada da paratı eğitim sistemi benimsendi. Kabul edilen tavsiye karanna gore, universiteler paralı olacak. Üniversite ve fakultelere göre değişen miktarlarda ucret alınacak. Bu parayı veremeyen öğrencilere devlet yard\m edecek ve oğrenciler de\ lete borçlanacak. Bu borçla birlikte devlet mecburi hizmet kararlarırun rapor halrne getirilmesi çalışmalan bugün sona erecek. Komisyonlarda alınan tavsiye kararlannda, üniversitelerin paralı hale getirilmesi, okullarda sınıf geçme sistemi yerine ders geçme sisteminin benimsenmesi, Ingilizce eğitiminde basamaklı kur sisteminin uygulanması ve Anadolu ile fen liselerinde fen derslerinin yabancı dil yerine Türkçe verilmesi görüşlerine yer verildi. Sabah erken saatlerde başlayan dünkü komisyon çalışmalarında öğretmen yetiştirme ve yükseköğretim komisyonlannda oldukça hareketli saatler yaşandı. Yükseköğretim Komisyonu'nda sabah oylamaya sunulan halen uygulanmakta olan üniversite yöneticilerinin "atama usulü" iie belirlenraesi esası, çoğunluğu bakanlık ve YÖK uyelerinden oluşan komısyonda kabul edildi. Mümtaz Soysal, Şahin Alpa>. Mehmet Allan gibi komisyon üyeleri ise atama sisteminin universiteler özerkliğini zedelediğini ve yöneticilerin seçimle gelmesi görüşünü savundular. Şahin Alpay komisyonda yaptığı konuşmada 21. yüzyıla girerken kurulması gereken çağdaş vc demokratik üniversitelerin yürurlükteki yükseköğretim sistemiyle oluştürulamayacağını dile getirdi. Yöneticilerin atama yoluyla tayin edilmesi görüşünü savunan Selçuk Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi reklörleri HalO Cin ve Kemal Giirüz ise, seçilme ilkesinin, "özerkliği sağlayıcı tek özellik ohnsHİığını" vurgulayarak özetle, "YÖK sistemi bazı isabetsiz tayinler ve aksaklıklar dışında mdir" görüşünü savundular. OTINI.ERTN KOPITCTT 12. MİLLİ EĞİTİM ŞÜRASFNDAN İZLENİMLER Şura'nın arkaplanındakımücadele ŞAHİN ALPAY ANKARA Eğitim sorunları üzerine canlı tartışmalann yapıldığı 12. Milli Eğitim Şurası arka planda bir BakanlıkYÖK mucadelesine sahne oluyor. Yükseköğretim ve öğretmen Yetiştirme Komisyonları bu mücadelenin odaklaştığı komisyonlar. YÖK Başkanı Prof. ihsan Doğramacı, gerek yükseköğretim ve ön raporunun kaleme alınışında gerekse yükseköğretim komisyonunun oluştunılmasında yandaşlannın ağırlıkta olmasına güvenerek, kendi ağırlığıru, eğitim fakültelerinin üniversiteler bünyesinde kalması için mücadele verdiği öğretmen Yetiştirme Komisyonu'na verdi. YÖK üyesi Prof. Tahsin Özguç'ün başkanlığını yaptığı, Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Doç. ihsan Sezal, DPT'den tsmail Karaman, Prof. Mümtaz Soysal, Prof. Şerif Mardin, Doç. Mehmel Altan ve Doç. Nilüfer Gok"nin de yer aldığı Yükseköğretim Komisyonu'nda YÖK savunuculuğunu KTÜ Rektörü Prof. Kemal Güıüz ve Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Halil Cin yüklendiler. Sabahki tartışmalar sonunda YÖK Kanununun yöneticilerin atama yoluyla belirlenmesi ilkesinde ısrar edilmesi çoğunlukla benimsendi. Komisyon'daki YÖK yanlısı çoğunluğa rağmen, YÖK uygulamalarından ilginç örnekler ve acı yakınmalar da dile gelme olanağını buldu. Bir komisyon üyesi, bir üniversitede bir öğretim üyesinin verdiği notlann yöneticiler tarafından değiştirilerek, başarı oranının yüzde 100 olarak gösterilmesi olayını; YÖK'e yapılan şikâyetlerin ise hiç bir sonuç vermeyişini keyfi uygulamalara örnek olarak anlattı. YÖK Yasası'nın ilk biçimi uyarınca doçent ve profesör olabilmek için başka üniversitelere gıtmek zorunda bırakılan öğretim üyelerinin, bu kurallann sonradan değiştirilmesiyle uğradıklan büyük haksıziığın giderilmesi için önlem istendi. DPT sözcusü Türkiye"de bilimsel araştırmaların gelişmeyişinin sorumlularından bırinin de YÖK uygulamaları olduğunu dile getirdi. Komisyon çalışmalarının sonuna yaklaştığı bir sırada toplantıya katılan Bakan Hasan Celal Güzel'in ifade ettiği görüşler ise, komisyondaki YÖK yandaşlannı moral bakımından "nakavt" etti denebilir. YÖK üzerine kişisel görüşlerini hayli aynntılı olarak açıklayan Bakan, Yükseköğretim Kurulu fıkrinin 1750 sayılı kanun döneminde yüksek öğretim planlama ve koordinasyon ihtiyacından doğduğunu; 2547 sayılı kanunla kurulan Yükseköğretim Kurulu nun ise (bir ölçüde askeri bir rejim döneminde oluşturulmasının da etkisiyle) kanunun maksadını da aşan ölçude merkeziyetçi uygulamalarla üniversiteleri idari ve akademik alanda atalete götürdüğunü söyledi. Üniversitelere daha geniş bir idari özerklik tanınmasından yana olduğunu belirtti. Daha geniş bir idari özerklikten ne anlaşılması gerektiği şeklindeki sorumuza verdiği yanıtta bakan, "Rektörierin, öğretim üyelerinin aralanndan seçimk belirleyecekleri adaylar arasından atama yoluyla; dekanlardan boliim başkanlanna kadar tüm diğer yöneticilerin ise öğretim üyeleri arasından yapılacak seçimle beliriemesi" taraftarı olduğunu açıkladı. Böylelikle Milli Eğitim Bakanı, YÖK Yasası'nın temel ilkelerinden biri olan ve şura komisyonunca da savunulan yöneticilerin atamayla gelmesi ilkesine karşı olduğunu ortaya koydu. Ancak bu kişisel görüşunu henüz Başbakanla ve Bakanlar Kurulu'nda ele alamadığını da vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzelin YÖK'te düşündüğu bu değişikliğin, bilim adamlarımız arasında buyük bir destek bulacağına kuşku yok. YÖK'te düşunülen değişikliklerin niteliği hakkında da bizce iyi bir fikir veriyor. 1 seköğretim Komisyonu'nda, eskiden olduğu gibi doçentlerin tez hazırlaması önerisi de kabul edildi. Şura komısyonlan arasında en çok mücadeleye tanık olan komisyonlardan biri de "Öğretmen Yetiştirme Komisyonu" oldu. Burada YÖK Başkanı thsan Doğramacı ile bakanlık yetkilileri arasında öğretmen yetiştirilmesine ilişkin sert tartışmalar geçti. Komisyonun çalışmalanna ara verdiği zamanlar üniversite ve bakanlık yetkililerinin, ayn ayn toplanarak izleyecekleri "strateji" üzerinde çalışmalar yaptıklan gözlendi. Bakan lık müsteşar yardımcılarından Altan Ateş ve Ayşe Demirkıran, Doğramacı'nın öğretmen yetiştiren okulların YÖK'te kalmasına ilişkin görüşüne karşı, bakanlığa bağlı öğretmen okullan görüşünü savundular. Bu arada Doğramacı, okulların YÖK'te kalması için, öğretmen yetiştiren liselerden sınavsız olarak fakultelere geçiş önerisini getirdi. Sonuçta okulların YÖK'te kalması fikri benimsenince, bakanlık yetkilileri ile YÖK yetkilileri arasında tartışma çıktı. Bakanlık yetkilileri komisyonda kabul edilen YÖK göıüşlerine karşı şura genel kurulunda muhalefet yapacaklarını söy'ediler. Fransızca din dersi zeyde eğitim konularını ele alıyor. Ama alt düzeyde ülkenin dört bir yanında çok şeyler oluyor. Sozgelimi Kastamonu Eğitim Yüksek Okulu'nda olanlar da bunlardan biri. Okulda ilginç olaylar meydana geliyor: Olayların baş kahramanı ise yüksekokulda ne aradığı belli olmayan din dersi hocası Ahmet Rıfat Giizey! Güzey, yan yana gezen biri kız diğeri erkek iki öğrenciyi yanına çağırıyor, "Sizin böyle yan yana dolasmanız olmuyor, gelin dini nikâhınızı kıyalım" deyip imam nikâhlarını kıyıyor. Ancak öğrencilerin anne ve babaları biraz anlayışsız çıkıyor, soluğu adliyede alıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi durumu Kastamonu'nun yerel gazetesi "Nasrullah" Gazetesi'ne aktarıyorlar. Gazete, müfredat programını eylemli uygulayan din dersi öğretmeninin tutumunu "Skandal" diye üç sutun manşet yapıyor. Aslında çifte skandal demesi daha uygun olurdu. Çünku Semra Hanım'ın imam nikahlılarla başı yeterince dertte. Bu sıcaklarda, hele da hac ziyareti öncesi hanımefendiye ve papatyalanna yeni iş açması skandal değil de ne? Aynı din hocası öylesine titoplanan Ankara'daŞurası çok üstMilli Eğitim dü AHMET TAN (NnHda imam nikâl >. isimli erkek ö&renci ile ' O f ı n d a n tr Kızımn öğretmen rG. isimli kız öğrenci din îtmeninin isteği üzerine ım nikâhıvla evlendirildi | A BOORO CE<AEI SEÇII.1Z endirild:ğinı duy elvendinld:ğıı anne Melüıe Yücc ön kigun ılünize ge'.c^ ™ m 1 Avant d'acccıplir la prlirî. 1 f l « 2 Le pri^ıc so fait en s'urıon*;4nt "« cclif^tıcns c~^ <>•• vendreıill de la priir* Ders geçme sistemi Velîler: Bu sîstemle emekler boşa gitti özel okullar ve Anadolu liseleri sınavlarının ayn ayn yapılmasınm yarattığı karışıkhktan bakanlığı sorumlu tutan veliler, uygulanan sistemin başansız olduğunu söytüyor. ÜLKER GÖKTÜRK Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, özel Türk ve yabancı okullara kayıt sırasında hiçbir kargaşa yaşanmayacağını savunurken, velilerin tedirginliği sürüyor. Bu yıl paralı okulların ve Anadolu liselerinin sınavlarının ayn ayn gerçekleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan karışıklıklardan bakanlığı sorumlu tutan veliler, uygulanan sistem nedeniyle hem kendilerinin hem de çocuklannın emeklerinin boşa gıttiğinden yakınıyorlar. Özel Türk ve yabancı okulların sınav sonuçlannın açıklanmasından sonra, özellikle Turk paralı okullarının yanı sıra çok sayıda yabancı paralı okulun bulunduğu tstanbul ili için bazı çarpıcı tablolar ortaya çıktı. Örneğin lstanbul'da başarılı çocuklann tercihlerini başta Robert Lisesi olmak üzere Alman ve Avusturya liseleri için yaptığı gözlenirken, Robert Lisesi'ni kazanan öğrencUerin tamamı diğer iki okulun da asıl listesinde yer aldı. Duruma, 55 kontenjanlı Robert Lisesi'ni kazanan kız öğrenciler açısından bakıldığında, birinci tercihini bu yönde kullanan kız öğrencilerin 30'u aynı anda 30 kontenjanı bulunan Alman Lisesi'ne de girme hakkını elde etti. Alman Lisesi'nin kız bölümünü asıl listeden birinci tercih olarak kazanan öğrenci buluıımazken, Robert ve Alman liselerinin asıl listelerinde görünen kız öğrenciler, puan durumunu da etkiledi. Yine örneklersek, Türkiye'de en iyi 55 puana sahip 55 kız öğrenci, Robert Lisesi'ne girerken Alman Lisesi'ne de yine asıl listeden Türkiye'nin ilk 30 başarılı kız öğrencisi girmeye hak kazandı. Dolayısıyla bu durum asıl listelerde Alman Lisesi'nin puanını yükseltti. Veliler arasındaki yarış bu yıl da tanınmış gözde okullar arasında sürerken, özellikle Türk paralı okullarının kontenjanlarını doldurabilmesi zor görünüyor. Turkiye genelinde Anadolu liselerinde olduğu gibi özel Türk ve yabancı okullar arasında da büyük kalite farklıhklan bulunuyor. Örneğin, "özel Türk ve yabancı okul" kapsamında yer alan Manisa Turgutlu Özel Hulusi Bey Lisesi'ne sınavda, bir testte sadece 9 doğru yarut verebilen ve 115.151 puan alan öğrenci de girebildi. Dtyarbakır'dan sınava giren bir adayın durumu ise bundan daha ilginç. İlk testte sadece 2 neti bulunan ve 95.722 puana sahip oğrencinin girdiği okul ise "Türk kolejleri"nden Şanlıurfa Özel Fırat Lisesi. Bu sonuçlar, merkezi sınavla öğrenci alınsa da okulların eğitimöğretim kalitesini ortaya koyuyor. Özellikle buyuk şehirlerde gözde okullar arasında da puan enflasyonu görülüyor. Örneğin belirlediğimiz puarîlara göre, 305.463 puanla Istanbul'da Üsküdar Amerikan Kız Lisesi'ne girebilen bir aday, Robert ve Alman liseleri için başarılı olamadı. Robert Lisesi'ne son sıradan giren adayın ise 305.686 puanı bulunuyor. Çok kuçük puan farklarıyla arzu edilen okulların kazanılamaması ise öğrenciler kadar velilerini de uzdu. Yine tstanbul'da Özel Saint Benoit Fransız Lisesi'nin asıl listelerinde yer alan öğrencilerin puanları da oldukça yuksek görunuyor. Türkiye 218'ncisi olan bir erkek oğrencinin, bu okulun asıl listesinde yer almasını sağlayan puanı 304.921. Bu okula en düşük puanla girebilen kız oğrencinin ise 37.67 ve 40.67 doğru yamtıyla 280.219 puanı bulunuyor. Öte yandan özel Turk ve yabancı okullar sınav sonuçlan okullar ve öğrencilere bildirilmeye başlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, okullara gonderilen listede, asil ve yedek öğrencilerin adlan ve okul kontenjanının yer aldığı bildirildi. Açıklamaya göre, birinci bölümdeki öğrencilerin kayıtları sınav kılavuzunda belirtildiği gibi 1526 ağustos tarihleri arasında yapılacak. Bu bölümdeki öğrencilerin kayıtlan tamamlandıktan sonra boş kontenjan kalırsa, ikinci bölümdeki öğrencilerin kayıtları gercekleştirilecek. Bu öğrenciler, kayıtlarını 31 ağustos9 eylül tarihleri arasında yaptıracaklar. "Öğrenci Başansının Değerlendirilmesi Alt Komis>onu"nda hazırlanan raporda, sınıf geçme sisteminin kaldınlması görüşii savunuldu. Raporda şu görüşlere yer verildi: "Sınıf geçme sisteminin kaldınlması uygun bulundu. Ders tekrarı yapmadan ve yıl sonu sınavı 4 defaya kadar tekrarlanmak koşuluyla ders geçme sisteminin tavsiye edilmesi kararlaştırıldı. Öğrencilerin >ıl içi değerlendirraelerinin katı kurallara bağlanması uygun bulundu. Öğretmen kurallannın gorevlerinin yeniden gözden gecirilmesi lüzumu üzerindej doruldu." Ortaoğretimi ele alan komisyon1 raporunda Fen ve Anadolu liselerindeki yabancı dille fen dersleri öğretiminin yerine Türkçe eğitime geçilmesi göruşünün tavsiye edilmesi kararlaştınldı. Yabancı dil eğitimiyle ilgili komisyon çalışmalan sonucunda oluşturulan raporda ise, bakanlığın önerdiği basamaklı kur sistemi benimsendi. Bu sisteme göre yabancı dil dersi yalnızca orta 1. sınıfta zorunlu olacak. Yabanca dil eğitiminde başarısız olan öğrenciler diledikleri takdirde sistemden çıkabilecekler ve aldıkları notlar yıl sonu başarılarını etkilemeyecek. 12. Milli Eğitim Şurası komisyonlarının raporları bugün tamamlanarak genel kurulda görüşülmeye başlanacak. Komisyonlar tarafından ele alınan rapor başlıklan şöyle: "Türk eğitim sistemi, yükseköğrenim, öğretmen yetiştirme, egitimde yeni teknolojiler, Türkçe ve yabancı dil eğitimi ve öğrenimi, eğitimin finansmanı ve öğretim programlan." Komisyonlar tarafından hazırlanan raporlar, şura genel kurulunda tartışıldıktan sonra oluşturulacak ortak komisyonlarda yeniden ele alınacak ve koordinasyonlan sağlanacak. Şura sonrasmda hazırlanacak raporlar, Talim Terbiye Kurulu kararı ve "bakan oluru" ile yurürlüğe girebilecek. Şurada alınan kararlar "tavsiye niteliği" taşıyorlar. Yedek lîsteler okullara gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençiik ve Spor Bakanlığı Basın ve Halkla Ilişkiler Muşavirliği bir açıklama yaparak, okullara öğrencilerin puan sırasına göre listelerin gönderildiğini, listelerin birinci bolümünde okulun kontenjanı oranında öğrenci sayısının yer aldığını, ikinci bolumde ise, birinci bölümdeki öğrenciler dışında dkul tercihi yapan bütün öğrencilerin isimlerinin puan sırasına göre bulunduğunu belirtti. Öğrencilerin tercih ettikleri okulun kaçıncı sırasında olduklarını gösteren puan kartlarının bugunden itibaren adreslerine postalanacağı belırlilen acıklamada. kayıtların 15 ağustos 9 e>lul tarihleri arasında yapılacağı kaydedildi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, ozel Türk ve yabancı okullarda yaşanan kontenjan kargaşasının, sistemin yeni olmasından kaynaklandığını belirttiler. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşar Vekili Dr. İhsan Sezal, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Burada amaç; okulların ve öğrencilerin kalitesini yükselterek seçme sansını arttırmaklır. Örneğin 340 puan alan bir öğrenci, 5 ozel okula bu puanla kayıt yaptırabilmeyi hak kazanmış olsun. Bir ozel okul da bu yıl için 60 oğrenci alacak olsun ve alacağı öğrencilerin notları da 360 ile 338 arasında bulunsun. 340 puan alan bu öğrenci, bu okula da kayıt yaptırmayı hak kazanmıştır. Ancak bu okula 1200 öğrenci başvurmuştur. Şimdi okulun kontenjanı 60'tır. 1200 kişi başvurunca bu okulda en yuksek puandan en duşuk puana doğru bir sıralama yapılacaktır. Bu sıralamada ilk 60 öğrenci okula kaydını yaptııacaktır." İstanbul Haber Servisi Samandıra'mn Ekmekçioğlu mevkiinde yapılmış 150 kadar gecekondu, dün Kartal Belediyesi yıkım ekiplerince yıkıldı. Samandıra'da yaklaşık 50 dönüm arazi üzerinde gecekondu yaparak yaşamlarını sürdüren çevre sakinleri, Kartal Belediyesi ve Milli Emlak memurlarının bir yıldır devamlı gelerek kendilerinden para istediklerini öne sürerek "Memurlar evlerinizi yapın, imar affı çıkacak, üç yüz bin lira verirseniz, en kısa zamanda tapunuzu alırsınız diye bize umut verdiler" dediler. Çevre sakinlerinden Ercan Kartal da evinin 150 aile sokakta kaldı Kastamonu da güniük yayimlanan Nasrullah Gazetesınde yer alan "Skandal" haberı. Skandal din dersi öğretmeninin el ele gezen bir kız, bir erkek öğrenciyi resen imam nikâhıyla evlendirmesı mi, yoksa imam nikâhıyla mücadele eden papatya vakfı lideri Semra Hanım'ın hac ziyareti öncesi laiklik eylemlerine taş koyması mı? tiz ki, butun derslerden geçen oğretimi Fransızca dersine kave "öğretmen yeteriik sınavım" dar girmiş bulunuyor. Fransızdahi kazanan oğrencilerden ca öğretmeni Muharrem Avcı1 pekçoğu din dersinden kaldık nın sorduğu yaalı sınav soruİarı için bir turlu okuldan me lanndan bazılan şunlar: zun olamıyorlar. Dua etmeden önce ne yaTabii bütun bunlardan pıhr? amaç, öğrencilerin "dinlerine Dua ederken hangi yöne Fransız kalmamaları". Sırf bu dönülür? yuzden okulda dini konuların İslamın beş farzını yazınız. Hazreti Ali'nin mezan nerededir? Toplu ögle namazı hangi gün kılınır? Boylece dinlerinden Fransızca sınav veren öğrenciler, yaz aylarında yakaladıkları Fransızlara "İslam propagandası" yapma olanağım da buluyorlar. Kendilerine, "Nerede bira içebiliriz?" diye soran Fransız turistlere Hz. Ali'nin mezarının yerinin Kerbela'da olduğunu anlatıyorlar. Türklerin İslamiyeti Fransızca oğrenmeleri hiç de kotu bir şey değil aslında. Öteki dünyada, cennette en turistik yerde rezervasyon yaptırma hakkı sağlayacak bu durum. Böylesine yoğun dini faaliyetlere yer verilen okullarda öğrenciler boş vakitlerinde ne yapıyorlar? Bu sorunun >anıtı da tabii ki "dinsel faalivetler" oluyor. Çunkü bu yüksekokulda dinsel faaliyetler "Bizim Ocak" adlı bir dergiyle ortak olarak yürütülüyor. Okul öğrencileri, okuldan toplanarak, dergi bürosundaki dinsel ayinlere katılıyorlar. Eğitim Yüksek Okulu'ndaki öğrenciler her Türk öğrencisi gibi "yüksekoğrenim vergisi" ödemelerine karşın, kendilerine sınav kâğıtlarının para karşılığında satıldığı öne DEÜKÜ MUHALEFET Uzanıp yatıvermiş sere serpe, çorabı yırtılmış surülüyor. Harçlar bu tür hizhafiften Ayağını uzatmış parmağı görünüyor Pabuçlarını yere atmış. metlerin görülmesi için gerekCebınde parası yok bıliyorum. Yok mılletin de yok ama CMmaz kı, böyle çe gosterildiği halde, öğrencide yatılmaz ki. (Fotoğraf: Ismail Yesılyurt/AA) ler klasik sınav kâğıtları için 50, test sınavı kâğıtları içins>e 100 Türk Lirası oduyorlar. Parası olamayan sınava giremiyor, sadece seyredebiliyor. NAP Teşkilat Başkanı Ol lar bir numara küçuk mü gelOkulda, "İman ile paranın lan Sungurlu dün genel mişti? kimde olduğu belli olmaz" dimerkezde bir basın toplantısı Özal'ın kendisini Adalet ye telkinler yapılıyor. Ama bir yaptı. Aynı saatlerde SHP Ge Bakanlığı makamındaki air yandan da bu sözün haksızlınel Sekreteri Deniz Baykal da condition'lı serin odadan çıkar ğı ispatlanıyor. Öğrencilerini aynı şeyi yapıyordu. Yalnız tıp Keçeciler'in Konya hama imanla yetiştiren bu okula kayBaykal'ınki iki davul zurnalı mını andıran odasına verleştir dolmak için yükseköğretim iken, Oltan Sungurlu'nunki mesine karşı gizli bir isyan mı harcı yatırmak yeterli olmuyor. davulsuz zurnasız ve de ayak idi? t. Agâh Çubukçu'nun "İslam kabısız oldu. "YSL marka çoraplarını Felsefesi" kitabııu 3 bin lira giSungurlu basın toplannsı gösterip Gümuşhaneli seçmen bi naçizane bir fiyatla satın alsonrası önü kapalı masadan lerine benim "yol su elektrik" dıktan sonra her türlü kayıt işkalktı. Ayakkabısız olduğu or teşkilatı ile bile alakam var de lemleri tamamlanıyor. mek mi istivordu? Şimdi, bu okulda bir eksiktaya çıktı. Her ne halse çoraplı basın lik var diyeceksiniz: Sungurlu'nun bu durumu toplantısı yapan Sungurlu'ya, "Atatürkçülük" bir çok siyasigayri siyasi soru Özal'ın gazetecilere karşı negaYanılıyorsunuz. Doğal olalara, yorumlara yol açtı. tif duygularını o da çorapla di rak okul yonetimi gayetten ANAP Teşldlat Başkanı'nm le getirivor falan di\e kızınak Atatürkçu. Nasıl mı? bu haline bakıp: haksızhk. Çunku dun Ankara Okulda 10 kasım toreni ya Acaba iktidar, \erel se ve özellikle de Sungurlu'nun pılıyor. Atatürk'ün temsili bir çimlerdc alacağı yenilgiden odası öylesine sıcaktı ki kendi tabutu yaptırılıyor. Tabutun sonra pabuçları bırakıp kaca si gazetecilerin karşısına değil üstüne "Üç Türk bayrağı" secak jolundaki jorumlara me> çorapla atleı fanila ile bile çık riliyor. Tabii bu bir tabutu orsaydı, v ine de kabalık sayılma tecek boyutta tek bir bayrak sıdan mı oku>ordu? l cuzluklan aldığı pabuç vacaktı. kıntısı olmasından kaynaklanmıyor. Üç TurU bayrağının yan yana gelip her biri bir diğerinin yıldızını orttuğünde yan yana duran "üç ay" çıkıyor. Bu bazı kendini bilmez öğrencilerin "Aaa. bu üç hilalli ba>rağa benziyor" gibi gereksiz hayretlerine yol açıyor. Bu harika okulu, çalışmalarını hafta sonuna kadar sürdürecek Milli Eğitim Şurası'nda dun oluşturulan "Eğitimde Yeni Teknolojiler komisyonu"na havale edilmesini öneriyoruz. Çoraplı isyan A yıkılacağını anlayınca dama çıkarak belediye ve jandarma ekiplerine evraklarının yasal olduğunu; bulundukları bölgenin tSKt'nin koruma alanı dışında olduğunu söyleyince evini yıkılmakıan kunardı. Bu arada evinin yıkılmasına karşı çıkan Emine Demir adlı bir kadın eline aldığı bir bıçakla "kendini öldureceğini" ileri sürdükten sonra, evirıe girip kapısını kilitledi. Eşyalarının toparlayamadan evlerinin yıkılmaya başladığını gören yurttaşlar, ağlayarak, yıkım ekiplerine tepki gösterdikr, çevrede bulunan jandarmalar da kalabalığı dağıtmak zorunda kaldı. (üygar Gurkan) Kaynak! Gandi: "Atatürk, Hindistan'a ilham kaynağı olmuştur." Atatürk yabancı ulkelerde ilham kaynağı, ülkemizde ise son yıllarda itham kaynağı! Şınasi Nahit Berker
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle