27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Iran. kara kııtıı anyvr PARÎS (A A) tran Sivil Havacılık örgütü, Airbııs uçağını üreten Fransız "Aerospatiale" şirketine, 3 temmuzda bir ABD kruvazöru tarafından Körfez'e düşurülen tran Havayollan'na ait Airbus'm kara kutusunun bulunması için işbirliği çağrısında bulundu. Iran Haber Ajansı ÎRNA'nın bildirdiğine göre, uçağın düşmesinden hemen sonra başlalılan arama çalışmalarına rağmen kara kutu ve uçağa ait diğer parçalar hâlâ bulunaınadı. ÎRNA, şimdiye kadar 290 yolcudan 179'unun cesedi ile uçağa ait 75 parçanın çıkarıldığını belirui. Atlanta'da heyecan Gözlemcilere göre, Dukakis tarafından "devre dışı" bırakılan Jesse Jackson kurultayda meydan okursa, Demokrat Parti bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilecek. Dukakis'in başkan yardımcısı adayı olarak Lloyd Bentsen 7 seçmesi, siyah oylardan fazla bir şey beklemediği şeklinde yorumlanıyor. ATLANTA (Ajanslar) ABD'de heyecanla beklenen Demokrat Parti'nin Kurultayı dün siyah lider Martin Luther King'in doğum yeri olan Atlanta'da çalışmalarına başladı. Massachusetts Valisi Michael Dukakis'in başkan adayı seçilmesinin kesin olduğu kurultayda en önemli sorun, Dukakis ile siyah rahip Jesse Jackson arasmda bir "savaşın" çıkmasını engellemek. Dukakis'in kendisine yardımcı olarak Teksas Senatöru Lloyd Bentsen'i seçmesi ile "aniden devre dışı bırakılan" Jesse Jackson'ın tepkisini kurultayda ortaya koymasının Demokrat Parti içinde bölurtmeye yol açabileceği öne sürülüyor. "Dogru, beni destekleyenler, Demokrat Parti'nin 20 yıllık sadık seçmenleridir. Ama partinin gelecegini onlar oluşturuvor. Denklemde onlar da hesaba katılmalı." Dukakis kurmaylarına göre, Jackson'ın, "partinin tabanını genişlettiği" yolundaki iddiası da çok geçerli değil... Gözlemciler, Demokrat Parti Kurultayı'nda Jackson' ın ağırlığını hissettireceğini. ancak "parti bütünlüğünü konımak" için fazla kargaşa yaratmayacağını öne sürduler. Buna göre, Jackson'ın Kongrede huzursuzluk yaratması ve Dukakis'in kasım seçimlerini yitirmesi halinde bütün fatura siyah lidere çıkarılacak. Ancak Jackson'ın da, 1988 önseçimlerindeki başansının ödülünü kurultayda almak istemesi Demokrat Parti'nin kurultayına eşi ve eski ABD Başkanı Jimmy Carter ile gelen Michael Dukakis, kendisini alkışlayan "doğal" sayılıyor. delegelen selamlıyor. (Fotoğraf: AP) Demokrat Parti'nin dün başlayan kurultayında gözler Dukakis ve Jackson'da DUN^ADA BUGUTN ALİSÎRMEN Hindistan Dersi Masanın çevresınde dört gazeteci, yaşı henüz altmışı bulmamış, hoş, zarif, alımlı, kararlı bakışlı, ama altı yüz milyon insanın sorunlarını yüklenmenin getirdiği yorgunluğu da gizleyemeyen hanımı dinliyorduk. Prof. Ahmet Şükrü Esmer, Kayhan Sağlamer, Mehmet Barlas ve o zamanlar Akşam Gazetesi'nde çalışan ben, bir saati epey aşan bir süre Bayan Gandi'yi soru yağmuruna tuttuk. Beşinci arkadaşımız, bir seks mabedini fotoğraflamayı Bayan Gandi ile görüşmeye yeğlemişti ve bizi konuk edenler, hiç yadırgamadan bu isteği yerine getirmişlerdi. Şu rastlantıya bakın ki hava muhalefeti yüzünden arkadaşımızın uçağı havaalanma inemeyecek, bu gazeteci dostumuz da isteğine ulaşamayacaktı. Yeni Delhi'de Bayan Gandi ile görüşünceye dek, üç haftaya yakın bir süre Hindistan'ı baştan başa gezmiştik. Bombay'da bir köşede A*a Gardner'a pusu kurmuş, yılan gibi krvnmlı kamalı bir Hintliyı, son anda Stevvard Granger'in bir yumrukta yere sermesini, sonra güzel gözlü yıldızı kollarının arasına alıp öpmesini görür gibi olmuş, yine Bombay'da sokakta yatan insanların biraz ötesinde bir kriket stadyumunda ingiliz usulü orkestra ile dans eden seçkinleri görmüş, Kalküta'da sefaletin en koyusu ve şiddetin en yoğunu ile tanışmış, bir an bile yalnız kalmanın olanaksızhğını duyduğumuz bu kalabalık çelişkiler ülkesini tanımaya çalışmıştık. Doğrusu Hindistan, herkes için büyüleyici ve aynı oranda da şaşırtıcıydı. Ev sahiplerimizin birçok yönüne büyülenmiş, birçok yönüne ise şaşırmış, üstelik gençlığin etkisiyle bunları da hiç çekinmeden yüzlerine söylemiştik. Ama hiç kuşkum yok ki, biz ev sahiplerimizi daha çok şaşırtmıştık. Gazeteciler topluluğunun en genç iki üyesi, bize gosterilenleri algılamanın yanı sıra, sanki kalkınma uzmanı gibi davranıyor, koca koca adamlara, "Şöyle yapsaydınız daha iyi olmaz mıydı?" "Böyle etseydiniz daha başarılı sonuç almaz mıydınız?" yollu sorularla dolaylı öğüt veriyorduk sanki. Serde gençlik vardı. Aradan geçen kısa sürede, Hindistan gezimden, iyi bir gazetecilik dersi aldım ve yaptıklarımı düşünüp utanırken, gazetecinin nasıl bir objektif gibi gözlerini açması gerektiğini öğrenirken, neler yapmaması gerektiğini de kavramış oldum. Dünyanın en kalabalık demokrasisi denen Hindistan'ın çoğulcu demokrasisinden, laıkliğınden yeterlı dersi o sırada alamamıştım. 1970 yılından bu yana geçen 18 yıl içinde, Hindistan'da köprülerın altından çok sular aktı. Ülke yine 18 dilın, 4 ana dinı'n, yoksullukla büyük varlığın, açıklıkla rüşvetin, Mahatma Gandi'nin şiddet karşıtı görüşleriyle en yoğun şiddetin bir arada yaşadığı bir ülke. Artık indira Gandi de yok başta. Suikast sonunda ölen annesinin yerinde şimdi oğlu Rajiv oturuyor. Ve Hindistan artık 800 milyonluk bir ülke, kişi başına düşen gelir ise hâlâ 150 dolar. Bir yandan en gelişmiş teknolojiyi kullanan Hindistan, bir yandan gelir düzeyi en düşük ülkeler arasmda. Ama bugunün Hindistan'ı artık altmışlı, yetmişli yıllann büyük açlık salgınlarının ülkesı olmaktan çıkmış ve etnik sorunlarına, ekonomik güçlüklerine, Sihlerin ayrtlıkçı girişimlerine, suikastlara ve Çin'in hemen yanı başındaki jeopolitik konumuna karşın, çoğulcu demokrasisi ni ve onun "onsun olmaz"ı laikliğini korumasını bilmiştir. Demokratik Hindistan'da, istemediğiniz kadar sorun, istemediğiniz kadar iç ve dış güçlük, çoğulculuğun önünde istemediğiniz kadar engel var. Ama bütün bunlar, bu diller, dinler, görüşler, mezhepler mozayiğinin çoğulcu demokrasi çerçevesinde bir arada tutulmasını engellemıyor. Hindistan demokrasisinin ve laikliğinin önemini küçümseyenlere ise dost Pakistan ile Bangladeş'e bir göz atmalarım salık veririz. Bu küçük kıyaslama, çoğulcu demokrasinin önemini Hindistan örneğinde bir kez daha gözler önüne serecektir. Tüm güçlüklerine, nüfus sorunlarına, yoksulluğuna karşın dünya üzerinde seçkin ve saygın bir yere sahip olan Hindistan'ın Başbakanı Rajiv Gandi'ye ülkemize "hoşgeldiniz" der ve dedesinin de, öbür Hindistan bağımsızlık savaşımcılarının da, Atatürk örneğinden aldtkları esini vurgulamasındaki haktanırlıktan duyduğumuz hoşnutluğu dile getirirken, bir zamanlar Kurtuluş Savaşımız ve onun önderi ile örnek olduğumuz bu ülkenin bize örnek olabilecek yanlannı bir Kez daha anımsatır, Hindistan olayından bizim açımızdan çıkarılacak çok önemli dersler olduğunu belirtmek isteriz. Lübnari'da çatışma: 5 ölii BEYRUT (AA) Lübnan'm kuzeyinde, Suriye birliklerinin denetimindeki bir kasabada Hıristiyanlar ile Müslumanlar arasmda dün çıkan çatışmada, ilk belirlemelere göre 5. kişi öldü, 10 kişi de yaralandı. Poiis, çatışmanın Bekaa Vadisi ve burayı Kuzey Lübnan 'a bağlayan yolu kontrol altında tutan Şii Jaafar aşireti ile Kubeyat Maruni Hıristiyan kasabası arasmda çıktığım bildirdi. tyi haber alan kaynaklar, çatışmanın iki grup arasmda ortaklaşa kullanılan toprağın işletilmesi konusunda iki taraf arasmda çıkan anlaşmazlık sonucu çıktığım kaydettiler. Neil Kinnock'a gözaltı MUTARE (AA) tngiltere'de ana muhalefetteki Işçi Partisi'nin muhalefet lideri Neil Kinnock ve eşi Glenys, Afrika gezileri çerçevesinde Mozambik'ıen Zimbabve'ye gelişlerinde, askerler tarafından bir süre gözaltma almdılar. önceki sabah erken saatlerde Mutare Havaalanı'na gelen Kinnock ve yanmdaki gazetecileri karşılayacak heyet ortalarda yoktu. Elinde AK47 tüfeği taşıyan bir subay, tngiliz heyeti havaalam terminal binasında bir saatten fazla hapsetti ve Kinnock'a küfretti. Kinnock da, subaya küfrederek karşılık verdi. Karşılama heyetinin, yanhşlıkla 25 km. ötedeki başka bir havaalanma gittiği ortaya çıktı. Siyahlann yanı sıra radikaller, çevreciler, tspanyol kökenliler, ev kadınları ve eşcinselleri kendi safına katarak "gökkusağı koalisyonu" oluşturan ve bu bloku ile Dukakis'in yanında başkan yardımcısı adayı olarak seçime girmek isteyen Jackson, Dukakis tarafından devre dışı bırakılmasmı sert biçimde eleşürmişti. Gözlemcilere göre, Jackson'a "nezaketen" olsun bilgi vermeden Teksas Senatöru Lloyd Benlsen'i kendine yardımcı seçen Dukakis, partinin 1988 seçimlerinde siyah oylardan fazla bir şey beklemediğini ortaya koydu. Bazı gözlemciler, "siyah oylann Demokrat Parti'den a>rılması felaket olur. Ama Dukakis, 20 yıldır demokratlara oy veren siyahlann, bu kez de sadık davranacaklannı biliyor. Üstelik seçimi, parti içindeki radikaller değil, ortadaki seçmenlerin oyu kazandınr" görüşündeler... Buna göre Dukakis, siyahları göz ardı ederek, "liberar tavır yüzünden partiden uzaklaşan ve iki seçimde Reagan'a oy veren "eski, ancak mıriıafazakâr demokratlan" partiye çekmeye çalışıyor. Jackson ise bu iddialara önceki gün şu cevabı verdi: M guıı şu Lcvauı vcruı: ı DUKAKİS'İN BİLİNMEYEN YÖNLERİ: Beyaz Saray'da domates yetiştirecek VVASHINGTON (AA) Demokrat Pani başkan adayı Michael Dukakis, kasımda yapılacak seçimde ABD başkanı olduğu takdirde, Beyaz Saray'ın nadide çiçeklerle bezenmiş bahçesinde domates yetiştirmeye hazırlanıyor. Yunanlı göçmen bir ailenin oğlu olan Massachussetts Valisi Dukakis'in, başkanlık sarayında domates yetiştirme konusunda planlar yaptığı, Yahudi asıllı eşi Kitty tarafından açıklandı. Kitty Dukakis kendisiyle yapılsn bir mülakatta, Demokrat Parti'nin Atlanta'da dün başlayan kurultayında, başkan adayı seçilmesine kesin gözüyle bakılan eşi ile ilgili ilginç bilgiler vererek bilinmeyen yönlerini anlatırken, Dukakis'in "aşın cimri" bir kişi olduğunu vurguladı. Kitty Dukakis, eşinin "elinln sıkı" olmasından yakınırken, bu huyunu değiştirmek için yıllarca uğraştığını, ancak başarılı olamadığını anlattı. Bayan Dukakis, kışın evin kalorifennın derecesini sürekli düşürdOğünden, gelen konuklann üşüyerek toplantıları erken terk ettiklerini, kendi babası ve kayınvalidesi misafır olarak geldiklerinde de evin içinde yün kazaklarla oturmak zorunda kaldıklannı aktardı. Halen 51 yaşında bulunan Kitty Dukakis'in verdjği bilgiye göre Michael Dukakis gençliğinde yükseköğrenimini sürdürürken para kazanmak için boş zamanlannda çocuk baktcılığı yaprruş. Tanışmalan da bu döneme rastlıyor. Kitty, başarısızlıkla sonuçlanan birinci evliliğini noktalayıp üniversite öğrenimini tamamlamak üzere Boston'a döndükten sonra sınavlar sırasında bu evlilikten olma oğlu John'a bakıcı ararken Michael Dukakis'i bulmuş. Aralannda bu şekilde başlayan ilişki, Sinagogda Yahudi dininin gereklerine göre kıyılan nikâhla yasal beraberliğe dönüşmüş. Bu, Yunanlı göçmen Dukakis'in ilk, Kittynin ise ikinci evliligi olmuş. Dukakis çiftinin 25 yıla uzanan evlilik yaşamlannda dünyaya gelen Andrea (22) ve Kara (19) adh kızları bulunuyor. Michael Dukakis kasımdaki seçimi kazanıp ABD Başkanı olursa, Andrea ve Kara da Beyaz Saray'a verleşecek. Ancak başkan adayının eşi, kızlann evde "çılgın gençlik partileri" düzenlemesine hiçbir vakit izın vermediğini hatırlatarak, bu kuralın Beyaz Saray'da da geçerli olacağını söyledi. Mükemmel aşçı Kitty, bu hafta başkan adaylığı kesinleşecek eşinin ilginç yanlannı anlatırken, "çok mükemmel aşçı" olduğunu, hatta artan hindi etlerini yeniden değerlendirip bunlardan değişik yemekler pişirebildiğini belirtti ve özellikle ekmek, krep süzet ve mısır çorbasını çok lezzetli yapabildiğini kaydetti. <« Mandela ımutıılmuyor Nelson Mandela'ya bir kereye mahsus olmak üzere eşi ile daha uzun süre görüşmesi için ırkçı yönetim tarafından izin verildi. Siyah lider ise, ayrıcalıklı muamele istemediğini belirterek bu hakkı kullanmayı kabul etmedi. Dış Haberler Servisi Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ömür boyu hapse mahkum olan Nelson Mandela'nın dün 70. doğum yıldönümü dünyanın birçok ülkesinde büyuk gösterüerle kutlanırken, Güney Afrika'da Yüksek Mahkeme, ırkçı yönetimin Mandela için gösteri yapılmasıru yasaklayan kararıru iptal etti. Güney Afrika hükümeti geçen hafta aldığı bir kararla, ülkede Nelson Mandela'nın 70. doğum yıldönümü için gösteri ve toplantı yapılmasını yasaklamıştı. Siyasal gözlemciler, Yüksek Mahkeme'nın karannın, ırkçı yönetLrai güç duruma soktuğunu belirtiyorlar. Mandela'nın 70. doğum yıldönümü için önceki gün çeşitli ülkelerde başlatılan gösteriler dün de devam etti. tngiltere'de ise önceki.gün yapılan son yıllann en büyük ırkçılık aleyhtarı gösterisinde Güney Afrika rejimi protesto edildi. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen'in bildirdiğine göre, Ingiltere'nin başkentinde yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı ve Hyde Park'ta sona eren yürüyüş nedeniyle kent merkezinde trafik saatlerce felç oldu. Hyde Park'taki gösteriye katılan Cape Town Başpiskoposu Desmond Tutu, Nelson Mandela hakkında yaptığı konuşmada, "Pek çok insan onu liderleri olarak göriiyor. Aklı başında her hükiimet, Nelson Mandela'nın, Güney Afrika'da istikrar ve banş için kesinlikle vazgeçilmez bir kişi olduğunu idrak eder" dedi. Gösteriye katılanlar arasmda Ingiliz Uluslar Topluluğu Genel Sekreteri Sonny Rampal ve Güneybatı Afrika (Namibya) Kurtuluş Hareketi (SWAPO) Genel Sekreteri Andimba Toiva Ja Toiva da vardı. Gösteriyi düzenleyenlerin "Londra'da şimdiye kadar düzenlenen en büyiik (aparthaid), ırk aynmı aleyhtan gösteri" diye tanımladıkları toplantıda, Mandela'nın eşi VVinnie Mandela'nın Güney Afrika'dan gönderdiği bir video mesajı dev bir ekrana yansıtıldı. Toplantının sonunda yaptığı konuşmada, Nobel Banş ödülü sahibi Başpiskopos Tlıtu, "Söylememiz gerekeni daha söylemedik. Yapmamız gerekeni daha yapmadık. Bu da, Güney Afrika'da siyah ve beyazlann eşit olarak yaşayacaklan yepyeni bir düzen istediğimizdir. Beyazlar. kendi başlanna ozgur olacaklannı düşünuyorlar. Özgüriük için tek çare vardır. O da siyah ve beyazın buiikte özgürlüğüdür" şeklinde konuştu. Guney Afrika'daki ırkçı rejim ise düne mahsus olmak uzere, Winnie Mandela'nın eşi ile daha uzun bir süre için göriişmesine izin verdi. Ancak Mandela çifti, ayrıcalıklı muameleyi kabul edemeyeceklerini bildirerek, kendilerine tanınan haktan yararlanmayı reddetti. Öte yandan, Avrupa Topluluğu'na üye ülkeler, Güney Afrika Cumhurbaşkaru Pieter Botha'ya birer mesaj göndererek, Mandela1 nın salıverilmesi çağrısında bulundular. Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın bu konuda aynca kişisel girişimde bulunmayacağı, AT tarafından yapılan çağrı ile yetineceği açıklandı. "Sunde> Times" gazetesi, sadece Hollanda'dan gönderilen 11 çuval dolusu 50 bin "doğum günü kartTnın, Mandela'nın tutulmakta olduğu Cape Tovvn'daki Pollsmoor Cezaevi'ne gönderildiğini yazdı. Yüz binlerce kişi siyah liderin 70. doğum yıldönümü için yürüdü İSRAİL Filistin halkı genel grevde KUDÜS (AP) tsrail işgali altındaki topraklarda yaşayan Filistinliler genel greve giderken daha önee tsrail askerleri tarafından yaralanan bir Filistinli genç dün yaşamını yitirdi. Böylece 7 aylık Filistin ayaklanmasında ölen Filistinlilerin sayısı 224'e yükseldi. tsrail askerleri ise dün Batı Şeria'da dört okulu daha kapattılar. öte yandan i şgal altındaki topraklarda 8 aralıkta başlayan Filistin ayaklanmasından bu yana tsrail'i ziyaret eden ilk Avrupalı lider olan Hollanda Başbakanı Ruud Lubbers, Başbakan tzak Şamir'e, Ortadoğu sorununun çözümü için uluslararası banş konferansı toplanmasını kabul etmesi gerektiğini söyledi. Bu arada, 4 ay önce tsrail askerleri tarafından dövülen bir Filistinli, Gazze'de tedavi görmekte olduğu hastanede öldü. Hollanda Başbakanı Ruud Lubbers, tzak Şamir tarafından dün gece onuruna verilen yemekte yaptığı konuşmada, tsrail'in Filistirdiler'e karşı kullandığı yöntemleri sert bir dille eleştirerek, "İşgal topraklanndaki son gelişmeler göstermiştir ki statüko degişmelidir" dedi. Lubbers sözlerini şöyle surdürdü"Bu çatışmaya son vermenin lek yolu, tsrail. Arap komşulan, Filistinliler ve bü>ük gıiçlerin katılacağı uluslararası bir banş konferansıdır. İsrail'in ayaklanmayı bastırmak için kullandığı yontemler, dostlannın kafasında rahatsız edici izler bırakmıştır." Başbakan Lubbers, zamanın, Filistinliler'in siyasi arzulanm körelteceğini sanmanın da bir hata olacağını sözlerine ekledi. • tzak Şamir ise yaptığı konuşmada, Hollanda'dan, Avrupa'da Filistin ayaklanmasından dolayı Israil'e karşı başlatılan kampanyaya karşı çıkmasını istedi. FKÖ'nün "terörist bir örgüt" olduğu yolundaki görüşünü yineleyen Şamir, uluslararası konferans yerine, tsrail ile Arap komşuları arasında doğrudan görüşmelerin yapılmasından yana olduğunu ifade etti. tsrail hükümeti uluslararası konferans konusunda ikiye bölünmüş durumda bulunuyor. Şamir liderliğindeki Likud Cephesi konferans fikrine karşı çıkarken, Dışişleri Bakanı Şimon Peres liderliğindeki tşçi Partisi kanadı ise bunun Israil için tarihi bir fırsat olduğu görüşünü savunuyor. Öte yandan, 4 ay önce tsrail askerleri tarafından dövüldüğü için Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde tedavi görmekte olan bir Filistinli dün öldü. Böylece, ayaklanmanın başlayışından bu yana ölen Filistinlilerin sayısı 233'e yükseldi. KKTC Banş harekâtı kıı tlaıııalan yarın KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, bugün Bayrak Radyosu 'nda bir konuşma yapacak. Törenler nedeniyle Türkiye'den bir heyet KKTC'ye geliyor. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC'de, Türk Silahh Kuvvetleri'nin 14 yıl önce düzenlediği banş harekâtının yıldönümü olan 20 temmuz günü için kutlama hazırlıklan sürerken banş harekâtının 14. yıldönümunü protesto gösterileri düzenleyen Rumlarla BM Banş Gücü askerleri arasında olaylar çıktı. Bayram, bugün KKTC'de Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ın Bayrak Radyosu'ndan yapacağı konuşmayla başlayacak. Yarın da KKTC'de çeşitli törenler düzenlenecek. Törenler nedeniyle Türkiye'den bir heyet de bugün KKTC'ye gelecek. Heyette Cumhurbaşkam Kenan Evren'i temsilen Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Nurettin Ersin, TBMM Başkanı'm temsılen Başkanvekili İlyas Aktaş, hukuıneti temsilen Devlet Bakanı Abdullan Tenekeci ve diğer ilgili ve yetkililer bulunacak. Cezayirli Hasan Paşa gemisi de Heybeliada Deniz Lisesi öğrencilerinden bir grubu KKTC'ye getirdi. Öte yandan banş harekâtını protesto eden Rumlar da yeni bir sınır ihlali girişiminde bulundular. Bunun üzerine Rum göstericilerle BM Banş Gücü arasında olaylar çıktı. Bir grup Rum, Serhatköy'ün güneyinde "işgal altındaki köylerine doğru" yürüyüş düzenledi. Yürüyüş bir papazın dua okumasıyla başladı ve göstericiler "Sınınmız Girne'dedir", "Türkler Kıbrıs'tan dışan" şeklindeki sloganlarla harekete geçtiler. Banş Gucü askerleri de ara bölge önünde kordon oluşturarak göstericilerin sının geçmesini engellemek istediler. Rumların kordonu yarma girişiminde bulunmalanyla olaylar çıktı. Ara bolgeye girmeyi başaran ve Türk sınırına doğru koşmaya başlayan bazı Rumlar, BM askerlerince yakalandı ve zor kullanılarak geri götürüldü. Brezilyu'da feribot kazası BRASILIA (AA) Brezilya'da, yolcu dolu bir feribotun, Amazon Nehri girişinde cuma gecesi geç saatlerde batık bir geminin enkazına çarparak batması sonucu en az 50 kişi oldü. Kayıp olan yaklaşık 40 kişinin de hayatından endişe ediliyor. 60 kişi kapasiteli feribotta kaza sırasında en az 180 kişi bulunduğunu belirten polis yetkilileri, feribotun ayrıca tonlarca kargo taşıdığım kaydettiler. Yolculardan bir kısmınm kaza sırasında feribottaki hamaklarda uyumakta olduğu, ölti sayısının da bu yüzden yüksek olduğu bildiriliyor. Feribotun enkazı, kötü hava koşulları nedeniyle ancak dün çıkanlabildi. Enkazm içinde 15 ceset daha bulunmasıyla şimdiye kadar çıkanlan ceset sayısı 50 'ye yükseldi. PORTRE / NELSON MANDELA sonra, "komünist eylemlere kanşarak hükümeti devirmeye girişmekle" suçlanarak, hakkında bir dava daha açıldı. Ömürboyu hapse mahkum edildi. Mandela, ırk aynmına karşı eylemlerinden ötürü, çeşitli ülkeler tarafından onurlandınldı. Glasgoi* ve Roma'nm fahri hemşeîiliği, Bruno Kreisk> İnsan Hakları Ödülü, Nehru Ödülü başta olmak uzere kendisine fahri payeter verildî. Evli ve iki kız babası. Eşi VVinnie Mandela, kocasmı her ay 30 dakikalığına görebiliyor. Hükümet, 70. doğum gününde 6 saat beraber olmasına izin verdiyse de Winnie kabul etmedi. Siyahlann özgürlük simgesi Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yasadışt sayılan "Afrika Llusal Kongresi"nin lideri olan Neisoıı Maodela. 1962'den beri hapiste. Hükümeti zor kullanarak devirme girişimi iddiasıyla ömürboyu hapse mahkum edilen Mandela, ömrünün 25 yılıru cezaevinde geçîrmesine rağmen, Güney Afrika'daki siyahlann "lideri" olmayı da sürdurdü. 1918 doğumîu Mandela, mektupla öğrenim sistemiyle 24 yaşında hukukçu oidu. 2! Mart 1960'ta Sharpeville'de polisin 96 siyahı öldürüp, 86'sını yaralamasından sonra ırk ayrırnı siyasetine karşı sabotaj eylemlerine giristi. 18 ay içinde 70 önemli sabotajı gerçekleştirdi. Ancak yakalandı ve 1962'de 5 yıl hapse mahkum edildi. î>aha Azerbaycarfda seller LONDRA (AA) Sovyetler Birliği'nin güneyindeki Azerbaycan Cumhuriyeti'nin dağlık bölgelerinde dün meydana gelen sellerde çok sayıda kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığı bildiriliyor. Haberi veren Sovyet Televizyonu olayla ilgili ayrıntılı bilgi vermedi. tngiliz yayın kurumu BBC de, Azerbaycan'daki Shekinskiy, Kakhskiy ve Kedabekskiy bölgelerindeki nehirlerin taşması sonucu bölgedeki ev, apartman, cadde ve parklarm çamur içinde kaldığını, sellerde can kaybı olduğunun sanıldığını, ancak henüz sağlıklı bir bilgi edinilemediğini kaydelti. Bedel Fîlistînlilere ödetilecek MtCHEL NAUFAL BEYRUT Ortadoğu'yu iyi tanıyan bîri "City of Poros" gemisindeki turistlerin katledilmelerine yol açan terörist saldırının altında yatan mantığı çok iyi anlayabilir. Körfez'de vurulan tran Havayollan'na ait Airbus tipi uçakta ölen insanların öcunü almak amacıyla, çoğu Avrupalı birçok suçsuz insan öldürülüyor. "Göze göz, dişe diş" mantığından yola çıkarak, Airbus felaketi Filistin halkının yaşadığı trajediyle ayru kefeye konuluyor: Vicdanlar rahatlatılmak için büyük bir dava, Filistin davasına hizmet ediliyor, amaç da müthişi ve anlamsızı haklı göstermek. Konu kuramsallaştınlmak istendiği takdirde "City of Poros" olayını tezgâhlayanların amaçları hakkında pek çok şey söylenebilir. Akdenız havzasını kana boyayan bu olay ve dehşetin cehennemsel kısır döngüsüyle ilgili pek çok da yorum yapılabilır. Bir Yunan tragedyasından söz ettiğimıze göre yine Yunan tragedyalannda olduğu gibi City of Poros cinayetinin Filistin halkı için Tanrıların verdiği kotu bir haber olduğu da söylenebilir. Şimdi aynntılara inelim. Cezayir zirvesindeki bölgesel pazarlığın FKÖ'yu Beyrut'ta devre dışı bırakmas'.ndan bu yana Güney Lubnan'da Sayda'da kalan tek Filistin kampı üzerindeki kara bulutlar gittikçe yoğunlaşıyor. Büyük olasılıkla Sayda'daki Filistinliler için yeni bir acılı olay tezgâhlanmaktadır. Bir başka olasılık da yakın bir gelecekte Filistinliler için Lubnan'dan üçuncü kez yol görünmesidir. Filistinlilere bu kez kim arka çıkacaktır? City of Poros cinayetinin dehşetinden hâlâ kendini kurtaramayan uluslararası kamuoyu bu kez nasıl bir tepki gösterecektir? Filistinlilerin yardımına bu kez kim koşacaktır? Bakış açımızı ge'nişletebiliriz. Butun dunya aylardır yeni bir gerçekle karşı karşıya: Bu gerçek İsrail işgali altındaki topraklar ve özellikle de Gazze'deki Filistin başkaldırısı. Batı kamuoyu, özellikle de ABD kamuoyu bu başkaldın olayiarı nedeniyle Israil'e tavrını değiştirmeye başladı. Batı ve ABD kamuoyu Filistin halkının sorunlarına çok daha somut ve yapıcı bir biçimde yaklaşıyor. Dikkatlerin odaklandığı nokta lsrail'in "devlet terorizmi" uygulamasıydı. Filistin halkı üzerindeki baskılar arttıkça tsrail'in devlet (erörü uygulamalarına tepkileri de doğru orantılı artıyordu. Yunanistan'daki cinayetin "şehitleri" adına yapılan açıklama Israil'in KONUK YAZAR Filistin halkını bastırmak için harcadığı çabalara yardımcı olabilecektir. Bu şekilde banş süreci de suya düşebilecektir. City of Poros harekâtı tsrail'in çıkarlanna büyük ölçude hizmet edecektir. Bunun da nedeııi olaydan dehşete düşen uluslararası kamuoyunun "olgun" durumda olması ve tsrail'in Batı Şeria'da Filistin halkına darbe vurmak için bunu bahane etmesi olasılığının güçlü olmasıdır. Terorizm, terorizmin terorizmi ve devlet terorizmi iç içe geçmiştir, birbirleriyle çok sıkı bağlantıhdır denebilir. Madalyonun bir de öbür yüzü var. Kötülüğün kaynağında kurutulması ve Olympus Dağı Tanrılannın Filistin halkına hak ettiği adaleti sağlamalan. Böylece de Filistin halkına, nereden gelirse gelsin, terörden uzak insani hakları geri verilmiş olacaktır. 3 gazeteci ve askeriıı yargılanması başladı U U B U A N A (AA) Yugoslavya'nın Slovenya Cumhuriyeti'nde, askeri sırları basına sızdırmaktan suçlanan dört kişi, dün askeri mahkeme karşısma çıktı. Dava, Slovenya'nın gençlik gazetesi Mladina'da, ordunun bu cumhuriyetteki liberal akımlan bastırmayı planladığı yönünde bir yazı çıkrriası üzerine açılmıştı. Davada, Mladina'mn yazarlanndan Ivan Jansa, David Tasiç ve Frand Zavrl ile Yarbay Ivan Borstner yargılamyor. Söz konusu haberin ardından dört kişinin tutuklanması, Slovenya'da geniş çaplı gösterilere yol açmıştı. Dün başlayan davayı, yalmzca sanıklann yakın akrabalan izleyebiliyor. Dört sanığın salıverilmesi için oluşturulan İnsan Hakları Komitesi, sanıklann serbest bırakılması için yazılan dilekçeyi 70 binden fazla kişinin imzaladığmı bildirdi. Söz konusu komite aynca, üç gazetecinin sivil avukatlar tutmasına izin verilmesini ve davanın basına açık olması nı istemiş, ancak askeri mahkeme bu talepleri reddetmişti. Slovenya Cumhuriyeti Başkanlığı'nın, bir usulsUzlük olmaması için duruşmaları adli uzmanlann izlemesine izin verilmesi yönündeki talebinin de mahkeme tarafından reddedildiği bildirildi. Yugoslavya'mn en gelişmiş cumhuriyetlerinden olan Slovenya'nın gençlik gazetesi Mladina, bazı subayları ve Yugoslavya'mn gelişmekte olan ülkelere silah satmasını da eleşürmişti. YüGOSLAVYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle