19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
75 TEMMUZ 1988 *•** CUMHURİYET/15 Tahta Kavurucu bacaklar sıcaklar "Tahta bacaklar" üzerinde oynanan ortaçağ panayır eğlencelerinin gözde oyunu unutulmaya yüz tutmuşken, Belçıkalı bır grup taratından dünyanın dört bır yanında yenıden tanıtılıyor. "Uzun tahta bacaklar" uzerinde birbırlenyle dövüşen ıki grup üyesı, Fransa'da yapacaklan bır dizı gösteri öncesınde hazırlık yapıyortar. (Fotoğraf: Reuter) geliyor Hamaney'den Evren'e teşekkür TAHRAN (AA) Iran Curahurbaşkanı Seyid Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e uçak olayıyla ilgili başsağlığı mesajı için teşekkür etti. Hamaney, "Türkiye'yi ciddi bir ortak olarak görüyoruz" dec'i. Hamaney, görev süresi yakın : da sona erecek Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Volkan Vural ile dün yaptığı veda görüşmesinde, "Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal'a en derin selam ve sevgileriıtin ilelilmesini" istedi. h l l f l â l f f I Dünyanın kuzey yarımküresini kavuran U U I i a i U I s ı c a k ) a r A B D d e e t k i s i n i gösterince bundan ınsanlar kadar, hayvanlar da rahatsız oldu. Suya girip serınlemek gibi bir alışkanlığı olmayan maymunlar da en sonunda insanları taklit etöler. Miamı'deki Grand Rapıds hayvanat bahçesinin bu sevımlı makak maymunu kendini havuza atmaktan başka çare bulamamış. (Fotoğraf AP) AA muhabirinin edindiği bilgiye göre Hamaney, " B a Türkiye ile işbiriiğine bıiyiik önem veriyonız. Türkiye'yi ciddi bir ortak olarak goniyoruz. Her sahada ilişkilerin geliştirilmesini arzu ediyoruz" şeklinde konuştu. i n i n f i l ı o ' O r t a Amenka Banş Plam"nın mimarı Ş l y l l l U U d rjosta Rica Deviet Başkanı Oscar Arias ve Rahibe Teresa, iki Nobel Barış Ûdüllü etkileyici kişilik geçenlerde Costa Rica'da bir araya geldiler. Dünyanın her köşesınde yardıma ihtıyacı olaniann yanına koşan Rahibe Teresa, Orta Amerika'da banş çabalarıyia bilinen Oscar Arias'tan "banş için dua da etmesini" istedi. (Fotoğraf: AP) Haberier Merkezi Yurdumuz bugünden itibaren yeni bir "kavurucu" hava dalgasının etkisine giriyor. Deviet Meteoroloji îşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, son 5 gündür yurdumuzun büyük bölümünü etkileyen serin ve yağışlı hava etkisini tamamen kaybetti. Yurdumuz yeniden Akdeniz üzerinden gelen çok sıcak hava dalgasının etkisine gjriyor. Yurdun hiçbir yerinde yağış beklenmediğini, havamn açık ve az bulutlu olacağını bildiren yetkilillerin bazı illerde bugun için yaptıklan gölgede en yüksek hava sıcaklıkları tahminı şöyle: Mardin ve Şantıurfa 42, Diyarbakır 41, Aydın, Adana ve Kaftramatımaraş, Antalya 39, Iztnir 38. Bursa 36, Ankara 33 ve tstanbul 32 HABERLERİN DEVAMI Özal'.n Üslubundaki İrtifa Kaybı. (Baparaft 1. Sayfada) olan, Başbakan Ozal'ın kendisidir. Belki de Sayın Özal, bu arada seçime gitmenin partisi için hiç hayırtı olmayacağını düşünüyor olabilir. Yerel seçımleri 1989 sonbaharındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasına atabilmenin hukuksal yollannı da arıyor olabilir. Bilemiyoruz. Fakat genel yerel seçimleri, Anayasa Mahkemesi'nin açık kararından sonra mart 1989'dan öteye atmanın olanaksızlığı orta yerdedir. Ama ne var ki iktidar partisinin hukuka ne denli saygılı olabildiğine ilişkin örnekler anımsanırsa, bu alanda da ANAP'ın zorlamalara kalkışabileceğı akla gelebiliyor. Şimdilik ANAP liderini beklemekten başka çare yok. Ancak kendisinin hiç de kolay olmayan bir kararın eşiğinde bulunduğu açıktır. Genel yerel seçimler bu yıl da yapılsa, 1989 martında da yapılsa ANAP ve lideri a.çısından büyük bir siyasal risk söz konu sudur. Genel seçimleri yüzde 36'yla almış olan ANAP'ın oylarının yerel seçımde bu oranın üstüne çıkması için hiçbir neden gözükmüyor. Kamuoyu araştırmaları ANAP için yüzde 30 ve altını işaret etmektedir. Sokaktaki adamın nabzı da, ANAP'ın popülarıtesinin gerilediğini ortaya koymaktadır. Seçimler de yüzde 30 ve altında bir sonuçla gerçekleşirse, geleceğe dönük siyasal hesaplar, özellikle de "Çankaya hesabı" bozulabilir... Bu açıdan Türkiye son derece ilginç bır siyasal döneme girmektedir. Ülkenın siyasal sahnesinde ilginç dönüşümlere yol açabilecek bir yerel seçimin arifesinde olduğumuz söylenebilir. Belki de Sayın Özal serinkanlılığını sıcaklardan ötürü değil de, bu yüzden yitirmeye başladı. Üslubunda gene bır Başbakana yakışmayacak irtifa kayıpları gözüküyor. Kimi zaman da galiba ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Ne yazık! ÖzaFla seçim pazarlığı yok (Baştarafı I. Sayfada) gönderilmesi gerektiğini bildiren tnönü, "Bir yolsuzluk olduğu bu kadar meydandayken. Başbakan'ın 'palavra' demesiyle yolsu/luk ortadan kalkmaz' diye konuştu. lnönu, Başbakan Özal'ın önceki gün Bafra'da SHP ve SHP yöneticileri için söylediği sözleri "yakışıksız ve komik" bulduğunu belirterek, cevap verme gereği duymadığını bildirdi. Yerel seçim için anayasa değişikliğine gitme gibi "pazarlık ve oyunlara" girmeyeceklerini söyleyen înönu, her seçimde kurallar değiştirilirse, seçimi kazanmak için her türlü "hokkabazlığın" yapılacağını söyledi. SHP Genel Başkanı tnönü, dün Maçka ve Çaıak'taki heyelan bölgesinde inceleme yapmak uzere Trabzon'a uçarken gazetecilerin sorulannı yanıtladı. tnönü, hayali ihracat ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, hayali ihracat dosyalarının sonuca varmaması için oradan oraya dolaştınldığıru belirterek, şu görüşleri savundu: "Beni Ugilendiren şey hayali ihracatçılan Başbakanın bâlâ niye himaye ettiğidir. Şimdi dosvalann Merkez Bankaa'na gonderileceğini öğrenivoruz. Herhalde onlar da bu işi bitiremeyecekler, başkasına devredecekler. Merkez Bankası Başkanı, 'Bu iş Merkez Bankası'nın işi değildir' diyor. O halde bir komisvon kurulacak, bu işin kimin işi olduğu araştınlacak." Gazetemizde yayımlanan hayali ihracat belgelerini Başbakan özal'ın "palavra" olarak nitelemesiyle ilgili bir soru üzerine tnonü, şunları söyledi: "Dosyalar meydanda. Sayın Yusuf Özal ve Başbakanın kendisi söyluyoriar "Biz bu işin uzerine gidersek ihracat yapamayız' diyorlar. Böyle deviet denetimi olmaz. Her faaliyette sahtekâriık kendini gösterebilir ve önlenir. Biz, sahtekârlan önlersek faaliyet yapamayu diyorsa bir deviet yonetimi, bu deviet yonetimi değildir. Sayın Başbakan şimdi o durumdadır. 'Sahtekâriık olmadan biz yönetemeyiz' diyor. 'Onun için sahtekârlığ] onleyemeyiz' diyor. O zaman sahtekârlarla beraber durumda olduğu ortaya çıkıyor. Madem sahtekâriık olmadan işimizi yürutemeyiz divorsunuz, siz oldugunuz sürece sahtekâriık önlenmeyecek demekfir. Bunda partinizin ve>a hukümetin ne çıkan var, o giındeme geliyor. Onu açıklamak zorundasınız. Yuvarlak sozlerle, palavra diyerek geçiştiremezsiniz. Dosyalar niye sonuçlanmıyor?" tnönü, bu durumda dosyaların yargıya iletilip iletilmeyeceğıne ilişkin bir soruya da şu karşıhğı verdi: "Yargı kuruluşlarının devreye girmesi doneminde geç bile kalınmıştır. Yasayı değiştirerek önlemeye çalıştılar. Ama yasa degişmedi. Medis tatile girdi. Cumhurbaşkanı'nın veto etmesi sonucunda, eski yasa yüruriükte. Eski yasaya göre de adalet mekanizmasının bu işe miidahale etmesi zorunlu. Yeter ki, dosyalar eline gelsin. Hukümetin, dosyalan oraya göndermemek gibi bir yetkisi yok. Bu dosyalar savcılıga innkai etmeli. Savcılık yolunun bu kadar dolambaçb, kanşüı, engebelerle dolu olduğu Türkiye'de ilk defa goriilüyor." Hayali ihracat dosyalarının savcılık yerine başka yerlere gittiğini kaydeden tnönu, şöyle devam etti: "Bu, son derece yakışıksız, tehlikeli. Hükümet anlayışına hiç uymuyor ve her turlu şaibeye, her turlü dedikodııya, yolsuzluğa açık bir tutura. Bir yolsuzluk olduğu bu kadar meydandayken, Başbakanın 'palavra' demesiyle, yolsuzluk ortadan kalkmaz. Başbakanın böyle bir yetkisi yok. Yolsuzluk var mı, yok mu ona karar verecek olan o değil. Ona karar verecek olan mahkemeler vardır. Ora>a gider, orada anlasılır. Başbakanın bir yolsuzluk dosyasını mahkemeye gondermeme diye bir yetkisi yok, ama Başbakan hep böyle yapıyor. O zaman insan "Niye bunu yapıyor?' diye soruyor. Olmayan bir yetkiyle yolsuzluk sonışturmasını sonuçlandırmak mahkemeye gitmesini kolaylaştırmakken, Başbakanın görevi bunu yapmıyor. Bundan vahim bir hata, şaibe yaratıcı bir davranış olmaz." tnonu, Başbakan Özal'ın Bafra'da yaptığı konuşmada SHP'ye yöneluiği suçlamalann "yakışıksız, anlamsız ve komik" olduğunu ifade ederek, "SHP'nin ne kadar iktidara yaklaştığını Başbakan da kabul ediyor. İşin bir seçime kaldığını o da görüyor. Bir Başbakan tarafından soylenen bu saçma sozlere cevap verilmez. Bu saçmalar insanın boğazında kalır. Ne tarafından alıp da buna cevap vereceğiz" dedi. Yerel seçimlerin anayasadaki hüküm uyarınca beş yılda bir yapılması gerektiğini savunan tnönü, belediye başkanlarımn ne kadar süre görev yapacaklarını bilmeleri gerektiğini anlattı. ANAP'ın anayasayı değiştirerek, kendi adaylarının seçim şansının yüksek olduğu sandığı bir dönemde yerel seçim yapmak istediğini kaydeden tnönü, şöyle konuştu: "Yerel secimlerie ilgili anayasa değişikligi bütun milleti ilgilendirmesi gereken bir konu değil. Başbakan seçim tarihini kaç defa degiştirdi? Son ilhamı, ekimde kasımda yaparız şeklinde. Bi/ de ona uyarak fikrimizi değiştirseydik, şaşkın olan yalnız iktidar partisi değil, ana muhalefet partisi de olacaktı." Bir partinin hayallerine göre anayasa değişikligi olmayacağına dikkat çeken SHP lideri, şöyle devam etti: "Bir kural koyuyorsunuz, sonra o kuralın zamanı yaklaşınca 'Aman, aman' diyorsunuz. 'O zaman yaparsak seçimi kazanır mıyız kazanamaz mıyız belli değil. En iyisi biz ne zaman kazanacaksak o zaman yapalım'. Ben bu demokrasi anlayışının karşısındayım. Deraokrasi, bazı kurallann değişmediğini herkesin büdiği bir yasal düzendir. Bunun içinde fikir, davranış özgürlüğü de en iyi şekilde kendini gosterir. Eğer her seçim anında kutalları değiştirirseniz o zaman o ozgürliikler ortadan kalkar, çünkü herkes seçimi kazanmak için her türlü hokkabazlığa girişir. Her kuralı, her zaman değiştirerek bir kapkaç halinde bir tarafından yakalayıp seçimi kazandıracak her türlü usulu mübah sayar." tnönü, seçimden kaçmadıklannı, bugün seçim olsa seçime hazır olduklarını bildirdi ve şu görüşlere yer verdi: "Nereden bfliniyor, Sayın Özal gerçekten anayasayı değiştirmek istiyor mu? Anayasayı degiştirirken oraya ne koyacak? Bakarsınız anayasayı değiştirip 'Yerel seçimler Meclisin istediği zamanda yapılır' der. Ondan sonra 'Bu ekimde değil, gelecek ekimde yapacağız' deyiverir. Kirn biliyor yani? Böyle pazaıiıklara, oyunlara niçin gireceğiz. Sayın Özal'ın berhangi bir teklifini ciddiye almaya imkân yok. Ama Sayın Özal gelir bana der ki, 'Bana niye itimat etmiyorsunuz, size şu, bu garantiyi veririm' onlara da girmek istemiyorum. Bunlar hep pazarlık numaralan.. Onun için baştan kestirip aüyorum." (Baştarafı 1. Sayfada) Semra Özal, önceki geceyi Bursada geçirdiler. Özallar dün sabah Çelik Palas Oteli'nden çıkarken Semra özal, gazetecilere gülümseyerek "günaydın" dedi, eşi Turgut Özal'ın ise sert bir ifadeyle gazetecilere bakmamaya çalışarak yürümesi dikkati çekti. özal, dün Bursa'da Demirtaş sanayi bölgesinde kurulan Penta Dış Ticaret'e bağlı havlu ve bornoz fabrikasının açıhşmda yaptığı konuşmada hayali ihracat olayını, "ufak tefek işler" olarak niteledi. özal, Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatından, sanayi ürünleri ihracatına yöneldiğini söyledi. thracat kalemlerinın yuzde seksenini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu belirten Özal, birara sözü hayali ihracat konusuna getirdi. Özal, hayali ihracat konusunda şunları söyledi: "Bazı muhaliflerimiz, 'fabrikalar ve sanayi battı' diyor. Sanayi batsa hiç sanayi üriinii ihracatı 8 milyar dolara çıkar mı? Nereden geliyor bu mantık, böyle mantık mı olur? Bu hayali ihracat işleri her yerde olan ufak tefek işlerdir. Hayali ihracat '80 öncesinde de vardı. O dönemlerde hayali mobilya ihracatı yok muydu sanki? Ama maksatlan o değil. Nedense bizim muhaliflerimiz pişmiş aşı pişirip pişirip önümüze koyuyorlar." Ozaf, Bursa'yı gezerken'Arap turistleri gördüğünü ve bazılarının kendisini alkışladığını söyledi. özal, "Turistler artık ülkemize ahşverişe geliyorlar. Memleketimiz döviz bolluğu içindedir. Bursa'da Arapça yaalar gördüm. Artık bu yazılardan da eskisi gibi korkulmuyor" dedi. Özal'ın dün açılışını yaptığj Penta Dış Ticaret'e bağlı havlu ve bornoz fabrikasında 140 işçi çalışacak. Yıllık üretimi 800 ton olacak fabrika, bu üretimi ile AT'nin Türk tekstil ürünlerine tanıdığı kotarun üçte birini dolduracak. 10 dönüm alana kurulu fabrikanın yaürım maliyeti 9 milyar lira olarak açıklandı. özal, fabrikanın açılışından sonra, Orman Genel Müdürluğüne ait bir yangın helikopteri ile Koç Holding'e bağlı Demirdöküm fabrikasının açılışını yapmak üzere tnegol'e gitti. Belki de erken yerel seçim var nayici olduğunu anımsatarak "sanayici düşmanı degilim" şeklinde konuştu. ANAP Seçim tşleri Başkanı ve eski Deviet Bakanı Veysel Atasoy bu konuşmaları dinledikten sonra Cumhuriyet muhabirine "Herkes çevreci oldu" dedi. Demırdökum'ün gezilmesinden sonra "Gazi Özal" sloganlarıyla karşılandığı tnegöl'de bir konuşma yapan Özal, Türkiye'nin iyiye doğru gittiğini yineledi. Sekiz yıldır süren lranlrak savaşının bu ülkeleri perişan ettiğini kaydeden Özal, "Bakın Yunanlıyla aramtzı düzelttik. Biz sulh adanuyız. Neticede 150 bin turist Yunanistan'dan getip alışveriş yapmaya başladı" bıçıminde konuştu. "tnşallah çok daha iyi günlere gidiyoruz. Biz 'dun dündür, bugün bugünditr' diyerek gunıimüzti gün etmiyoruz" dedi. Başbakanın bu sözleri coşkuyla alkışlandı. Başbakan Özal, konuşmasını daha sortra özetle şöyle sürdürdü: "Nüfusumuz 5560 milyona gidiyor. Eee kolay degil, basüğımız yeri titretiriz. Etrafımızdakiler de çekilir. Kongrede başımdan bir hadise geçti. Bir kendini bilmez ateş etti. Neyse... Olay anında bütün dünya televizyonlannda yayıralandı. Türkiye'nin itibandır bu. Türkiye'deki kadar olmasa da dışarda tamnıyorum. Muhaliflerimizin 'sanayi batıyor' lafını duymuşsunuzdur. Sanayisi ölen bir ülkede bu kadar ihracat yapılabUir mi? Bu lafta bir mantık var mı? Bizim eski dostumuz Siileyman Bey'e de 'gel setıi helikopterle gezdireyim, Türkiye1 nin ne kadar değiştiğini gör' diyorum." Rahmi Koç'un, Başbakan'a gazetelerdeki hayali ihracat haberleri konusunda bir soru yönetttiği duyuldu. özal bunun üzerine Koç'a dönerek, "Görmedin mi, hepsi anlaşıp aynı anda başladılar, yok öyle şey" karşıhğını verdi. Başbakan Turgut özal, dün öğleden' sonra Bursa il yonetimi ile yaklaşık iki saat süren bir toplantı yaptı. Özal, toplantıda, partinin yerel yöneticilerine, "seçime hazır ol" talimatı verdi. Özal, erken yerel seçimlere ciddi olarak baktıklarını söylediği konuşmasında, "Siz haarlanın. Muhalefet başlangıçta seçime hazır görünüyor. Ama son anda kararlannı değiştirebilirier. Eğer ciddi olarak bize yaklaşırlarsa, birkaç ay içinde seçim olabilir. Ancak onlar son anda kaypayabilirler" şeklinde konuştu II yöneticileri ile yaptığı toplantının sona ermesinden sonra gazeteciler, otelin kapısında beklerken Başbakan Özal ve eşi, Vilayet Özel Kalem Müdurluğü'ne ait sivil plakalı bir araçla Çelik Palas Oteli'nin arka kapısından gjzlice çıktılar. Gazeteciler, dışanda beklerken Başbakan'ın danışmanları Can Çangır ve Can Pulak'ın Özal'ın 0002 plakalı makam otosuna binince basın mensupları ö z a l ' ı n kendilerini atlatarak Emirsultan Türbesi'ne gittiğini farkettiler. Hacca gidişten önce ziyareti sünnet sayılan turbede özal ve eşi birer rekat namaz kıldılar. Çıkışta koruma polislerinin Özallar'ın çevresinde çember oluşturarak fotoğraf çekilmesini önleme çabalarına rağmen, Özal kapıda bekleyen gazetecilerin fotoğraf çekmesi için biraz öne çıktı. Özal'ın "İbadet gizlidir, ama gazeteter yakaladılar napalım" düşüncesiyle fotoğrafının çekilmesine izin verdiği öne sürüldü. 3 parti tetikte BETÜL UNCULAR ANKARA Anayasa Mahkemesi'nin iki yerel seçim yasasının bazı maddelerini iptali sonucunda ortaya çıkan "seçim bilmecesi"nin Başbakan Turgut Özal'ın tnegöl'de dün verdiği "erken genel yerel seçim" içinde çözülüp çözülemeyeceği tartışılmaya başlandı. Muhalefet yetkilileri, Başbakanın erken yerel seçim çağrısının gerçekçi olup olmadığı konusunda kuşkularını dile getirirken DYP, sonbahardaki erken yerel seçim için anayasa değişikliğine oy Başkentteki siyasi çevreler, bir vereceklerini, SHP ise anayasa dezamanlar Türkiye'nin gündemini ğişikliğine ilke olarak karşı çıktıkbelirleyen özal'ın bu özelliğinin ları görüşünü yineledi. kaybolduğu görüşündeler. özal'SHP'nin başvurusu üzerine ın Türkiye'nin gündemini yeniden 3420 sayıh Yerel Seçim Yasası'nın yakalama çabasına girdiği görüşü önemli bazı maddelerini iptal aynı çevrelerce dile getiriliyor. eden Anayasa Mahkemesi'nin geBu arada, seçim işlerinden sorekçeli kararı Resmi Gazete'nin rumlu genel başkan yardımcısı dünkü sayısında yayımlandı. Ye Veysel Atasoy, Özal'ın tnegöl açıkrel seçimlerin 25 Mart 1989'dan lamasından sonra Bursa'da gazeönce yapılamayacağı, büyükşehir tecilerin seçimle ilgili sorularını belediyelerinde seçime çarşaf lis yanıtlarken erken genel seçime tateyle girilemeyecegi gerekçeli ka raftar olduklarını, ancak muhalerarda aynntılarıyla yer aldı. Ana fete, gelin erken seçimi görüşelim yasa Mahkemesi'nin iptal ettiği diye bir davetlerinin bulunmadı3394 sayıh yasanın bazı maddele ğını söyledi. Atasoy şunları riyle ilgili gerekçeli karar ise he söyledi: nüz Başbakanlığa göndırilmedi. "Seçim için saraimi iseler sadeYetkililer, bir üyenin karşı oy yace seçim için gelsinler. Anayasazısını tamamlayamadığını, karann nın diğer maddelerinde değişiklibugün ilgili yerlere ulaşacağını bilğe gidümeden ön şartsız seçime gidirdiier. dilsin. Anayasa Mahkemesi'nin iptal Biz diyaloga hazınz. Kanun kararlarından sonra geçen haziran yapük. İptal edildi. Genel mahalli ayında yapılması öngörülen ara seçim için ihtiyaç var. Erken yayerel seçimlerle ilgili hazırlıklan pılmasını istiyorlarsa görüşülur. durduran Yüksek Seçim Kurulu Ancak tavırlarını belirtsinler. nun önümüzdeki günlerde topla Anayasa Mahkemesi'nin karan narak ara yerel seçimlerle ilgili ka partimizin organlannda müzakerar alması bekleniyor. re edilir. Bizim kendi görüşümüz Bu gelişmeler olurken Başba ortaya çıkar. Ancak biz erken sekan Turgut özal'ın dün tnegöl'de çime taraftanz. Fakat, muhalefe"Bakarsımz yakında belediye se te gelin de erken seçimi görüşelim çimleri olabilir. Karşımızdakiler diye bir davetimiz yok." le anlaşabilirsek anayasanın ilgili SHP Genel Sekreter Yardımcımaddesini değiştiririz" dedi. Baş sı Tufan Doğu, partilerine yönelbakanın muhalefete anayasa deği tilen "seçim istemiyorlar" suçlaşikligi çağrısının gerçekçiliği tar masını reddettiklerini, Başbakan tışılmaya başlandı. özal'ın "blöf" ve DYP liderinin bu konuda yapıp yapmadığı konusu gündeme SHP'yi anlamadıklannı savundu. geldi. ANAP'ın üst düzeydeki yet "SHP seçime karşı değildir. Hukililerinin, grubun, örgütün ha kuka saygılı bir partidir. Anayabersiz olduğu ve parti yönetimin sa Mahkemesi yerel seçimlerin 5 de hiç tartışılmayan erken genel yılda bir yapılacağını öngörüyor. yerel seçimin aniden ortaya atıl Erken yerel seçim diye bir kavram ması, ANAP çevrelerinde şaşkın tanımıyoruz" dedi. lık yarattı. Bir ANAP yöneticisi, "hiçbir şeyden haberimiz yok" dedi. TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağrılması konusunda gruba herhangi bir talimat verilmediğini kaydeden yöneticiye göre "Başbakan, hayali ihracat, enflasyon ve partideki kargaşadan bunaldığı bir sırada TBM.M'yi toplanbya çağırarak anayasa tartışması açarak dikkatleri bu yöne çekebilir. Ancak, erken genel yerel seçim halinde habersiz olan örgütte aday belirleme sırasında da kan gövdeyi götürebilir." Yerel seçim bilmecesi Evren'in faytona binişi "Altın boynuz iken kirli boynuza dönen Haliç'te sanayicilerin iş koşullanndan dolayı işçileriyle sorunları olacagım" söyleyen Özal, sozlerini "Bakın sözümuz dışarda geçiyor. Cumhurbaşkanı bu sene ABD'ye gitti, şimdi de tngiltere^ de bakın nasıl faytona biniyor? Orası mımafazakâr bir memleket. Ananelerini konıyoriar. Cumhurbaşkanı üç buyuk ülkeye daha gidecek. Var mıydı eskiden böyle" şeklinde sürdürdü. Hayali (Baştaraft 1. Sayfada) Teşvikleri Daire Başkanı Arif Özmen de yer alıyor. Komisyon, öncelikle DPT'nin kasalarında yaklaşık 1.5 yıldan bu yana biriketı dosyalan ve yaaşmaları özelliklerine göre sınıflandırmaya çalışıyor. Bu sınıflandırmarun tamamlanmasından sonra raporu yazılmış olan dosyalar Hazine kontrolorleri veya Maliye Bakanlığı aracılığıyla ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına gönderilecek. Raporu yazılmamış olanlar ise raporun tamamlanması için ilgili teftiş kurulu veya kontrolörlüklere geri gönderilecek. DPT yetkilileri, başta Uğur Süzer ve Turan Çevik'in firmaları olmak üzere haksız vergi iadesi aldıklan raporlarla kesinlik kazanmış olan firmalardan ise haksız vergi iadelerinin geri alınması için 6183 sayıh amme alacaklarının tahsili hakkında yasa uyarınca cezalı olarak geri alınması için harekete geçiliyor. Bu arada, DPTde inceleme altında bulunan dosya sayısırun 186 olduğu bildirildi. Söz konusu dosyalardan yaklaşık 30 tanesi yapılan incelemede firmanın aklanması yönünde sonuca bağlandı. Kalan 150 dolayında dosyalardan bir bölümünün suç duyurulan içerdiği, diğer bazı dosyalarda ise yazışma eksikliklerine rastlandığı belirtildi. Ancak bu dosyalara ek olarak, Maliye, Hazine veya Merkez Bankası kaynaklı ihbar yazıları ile incelenecek firma sayısı 300'e kadar çıkıyor. Diğer yandan, "hayali ibracat" dosyalarının basına sızması ile birlikte gümrük çıkışlanndaki denetimlerin arttınlması ihracatçıları rahatsız etmeye başladı. Merkez Bankası ve Maliye'nin özellikle Güneydoğu sınır kapılan ile İzmit gümrüğunden yapılan sevkiyatın gerek vergi iadelerini, gerekse KDV iadelerini ödemeyi sürekli ertelediği bildirildi. "Hayali ihracattan sabıkalı" olarak anılan bu kapılardan yapılan ihracatın vergi iadelerinin ödenmesi Merkez Bankası'nca yaklaşık 1.5 aydır geciktirildi. Demokrasimemokrasi Başbakan Özal, "Sigara uzatır gibi gazetecilere bir kart uzatıyorsunuz, hemen telefon ediyorlar" dedikten sonra basın konusundaki görüşlerini aynen şöyle açıkladı: "Dokundum. Basına dokunmadım da Bafra'daki konuşmamda sol amigolara dokundum. Hakikaten adamlara dokunmadan edemeyecegim yani. Bazen dokunacağıra. Sırça köşklerinde oturuyorlar, viskilerini yudumluyoriar, ondan sonra memleket için ahkâm kesiyoriar. Gezdolaş bakalım arkadaş. Bunlar ne demokrasinin yanında, ne de memokrasinin yanındadır. Öyle şey de bilmezler. Ama iş kolay olduğu zaman bunlar kadar demokrasi lafını eden de yoktur. Hele biraz basında bunlar hakkında bir iki laf söylediğim zaman, derhal başlarlar, basın hürriyeti demeye. Bugün Türkiye'de her hürriyet var. Hem öyle şekilde var ki, başbakan hakkında yalanyanlış herşeyi yazıyorsunuz hiç aldırmıyorum. Sol amigolar deyip geçiyorum. İşi biraz dalgaya vurraak lazım." SHP ve DYP'nin CHP ile AP^ nin devamı olduklarını yineleyen ve bu iki partinin mecliste sıkıştıklarını öne süren başbakan, "Şimdi kızıyorlar. Herhalde birbirlerine Zincirbozan'da aşı da yaptılar. Öyle ya, Baykal'la berabcrdi bizim Siileyman Bey orada. Bir şeyler var zannediyorum. Biraz da ahbaphklan da var, ikisi bir oluyor ANAP'a yiiklenmeye çalısıyorlar" biçiminde konuştu. Bir vatandaşın "aldırma" diye bağırması uzerine Özal, "Benim aldırdığım yok, ama bu memleketin nasıl iyi idare edileceğini onlara göstereceğiz inşallah" karşılığını verdi. Başbakan konuşmasını tamamlarken, "Epey işimiz var daha. Bakarsınız yakında bir belediye seçimi olabilir, yani eğer karşımudakiler razı olursa, tabıi anayasayı değiştirirsek" diyerek SHP \e DYP'ye erken genel yerel seçim için anayasa değişikligi çağrısında bulundu. Özal, konuşmasını "Zalen ekimde seçim yapalım diye kanun çıkardık, Anayasa Mahkemesi iptal elti. İşimiz zor. Yu1 lumuz mayınlı, ama biz Türkiye yi kazaya uğratmayız. Elskiden çok tecriibe aldık" şeklinde tamamladı. Özal, Demirdokum tesislerinden ayrıhrken yanında yürüyen Koç'tan Dalan'a sitem Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, Haliç kıyılarmdaki fabrikalannın yıkılmasına serzenişte bulunarak "Çevreyi temiz tutmak, bir defa kirlettikten sonra temizlemekten daha ucuza maloluyor" dedi. Koç*un bu sözleri üzerine töreni izleyen tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da söz alarak "Haliç'in temizlenmesi projesini başlangıçta sanayicilere çok iyi rnlatamamıştık. Hatta Koç Grubu ile sıkı kavgalarımız olmuştu" dedi. Dalan, kendisinin de bir sa Iran (Baştarafı I. Sayfada) Hükümete ağır itham (Baştarafı 1. Sayfada) 1.2 milyar dolar değil, 2 milyar2.5 milyar dolar düzeyindeydi." Hayali ihracata yönelen şirketleri "yakalandığında kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan kuruluşlar" diye niteleyen Faralyalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buıüann ne kurulu fabrikası, ne de bir atölyesi vardır. Genelikle 1 ocakta açılır, 31 aralık günii kapanırlar. Yani bir tiir naylon faturacılar gibidirler. Bazen 34 şirket kurarlar, dış ticaret şirketine malı aktarmadan önce birbirlerine fatura keserler." Hayali ihracatın bugün ulaştığı boyutların iş dünyasını son derece rahatsız ettiğini belirten Faralyalı, şu göruşu dile getirdi: "Olayı bu hale getiren maalesef bu işin biiyütiilerek kamuoyuna yansıtılmasıdır. O gune kadar hayali ihracatın ne olduğunu bile bilmeyenler 1984 yılı ortasında olayın afişe olmasıyla kopya aldılar. Hiçbir tedbir alınmadığı gibi hukumetten çok geniş musamaha gördüler. Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın Odalar Birliği toplantılarında "Hayali ihracat yoktur, fiktif ihracat yoktur, fiyatı yüksek gösterilen ihracat vardır" diye konuştuğunu anımsatan Faralyalı, şoyle devam etti: "Biraz göz yumun, dövizi nasılsa geliyor mantığı işlelilince, bu akıl almaz musamahayı gorenlerin ayranı kabardı. Akla hayale gelmeyecek biçimde bu işleri yapmaya başladılar." Hayali ihracatın çok yaygın bir yönteminin lOliralık malı 1001iradan ihraç edilmiş gibi göstermek olduğunu belirten Faralyalı, "Geçmiş dönemlerde hayali ihracatçının üzerine Maliye ile gidilirdi. Çünkü ortada bir vergi kaybı vardır. 10 liralık malı 100 liradan satmış gibi gözükenin haksız kazancı vergilendirilse deviet bu işten kazançlı bile çıkar. Oysa bugün bu bile yapılmıyor" dedi. Gümrük hattında yakalanan hayali ihracatçıların 50 bin liıa para cezasıyla kurtulduklarını, sevkiyatlannı gerçekleştirenlerden ise şişirilmiş fıyat üzerinden aldıklan teşviklerin geri alınmasının mümkün olmadığını kaydeden Faralyalı, sozlerini şöyle sürdürdü: "Evel hayali ihracattan rahatsızız. Çünkiı haksız rekabet yaratıyor. Haksız kazancı olan iç piyasada daha yüksek fiyata alım yapabiliyor. Durüst çalışanların karşısında istismarcılann resmi mercilerce himaye edildiği bizim bildiğimiz bir hususlu. Bunlann himaye degil, afişe edilmesi gerekirdi." Öte yandan ENKA Holding Yonetim Kurulu Başkanı Şarık Tara ise aynı konuda Cumhuriyet'in sorusu üzerine şöyle dedi: "Hayali ihracattan doğal olarak rahatsızız. Türkçe'de bir (abir \ardır: 'Kurunun yanında ya> da yanar' derler. Bu kadar çok sevdiğimiz, ideal diye koyduğumuz ihracattan, dış muteahhillik hizmetlerinden son 6 yılda yurda gelirdiğimiz 2.7 milyar dolar tutarındaki dövizin ülke ekonomisine katkısının bilincindeyiz." Üst duzeyde bir Irak subayı, önceki akşam televizyonda yaptığı ve Irak resmi haber ajansı tarafından da aktarılan konuşmasında, Dehloran kentinin tran'ın elinde bulunan Zübeydat bölgesinin kurtulmasından hemen sonra ele geçirildiğini belirtti. Irak Deviet Başkanı Saddam Hüseyin'in önceki gün bölgeye gelerek herakâtı bizzat idare ettiği de gelen haberier arasında. İran Meclis Başkanı ve aynı zamanda tran Silahlı Kuvvetleri Başkomutan Vekili Hasemi Rafsancani, önceki gun yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, toplantıda İran'ın yeni savunma önlemlerinin ele ahndığını söyledi. Irak'ın askeri başarılar dizisi, 18 nisanda giriştiği ani bir saldırıyla cephenin güneyindeki Fao Yarımadası'nı almasıyla başladı. Bunu daha sonra sırasıyla güneydeki Salamşeh, cephenin orta kesimindeki Mehran, güney kesimindeki Mecnun adalan ve nihayet kuzeydeki Mavat kasabasını geri alması izledi. Irak son olarak cephenin kuzeyinde tran'ın 4 ay önce ele geçirdiği Halepçe şehrini üç gün önce geri aldı. Bağdat Radyosu'ndan önceki gün yapılan açıklamada, tran topraklannın 48 kilometre içerisindeki Dehloran kentinin ele geçirilmesinın "Allaha Guven" harekâtının üçüncu aşamasının bir parçası olduğu belirtildi. tran ise bir açıklama yaparak savaşta kazandığı tüm Irak topraklarını kaybettiğini doğruladı. İran, resmi haber ajansı İRNA Irak'ın kuzeydoğusunda, bir süredir elinde bulunan Hac Ümran bölgesinden çekildiğini duyurdu. İRNA, bu bolgeden, "kuvvetlerinin başka savunma hatlannda daha uygun bir şekilde yerleşmesi" amacıyla çekildiklerini bildirdi. tran, önceki gün de Hac Ümran'ın güneyindeki Halepçe kasabasından çekildiğini açıklamıştı. Gözlemciler, Iran ordusunda belirgin bir hale gelen moral bozukluğunun yani sıra, ulkede ekonomik durumun da giderek kötüleştiğini belirtiyorlar. BM toplantısı Öte yandan İran'a ait bir yolcu uçağının, Hurmuz Boğazı uzerinde bir ABD kruvazörü tarafından düşürulmesi olayının ele alınacağı BM Güvenlik Konseyi toplantısı dun gece başladı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, toplantıda yaptığı konuşmada, ABD'yi, "Bu barbarca hareketini ne pahasına olursa olsun haklı çıkarmak için kayıtsızca davranmakla" suçladı. Velayeti, içinde 290 yolcu bulunan uçağı düşürmekle, ABD'nin, sivil havaalık tarihinin en insanhk dışı saldınsını düzenlediğini söyledi. Haydi Baştarafı Spor'da Erkeklerde: 100 metre: Aydın Bodur 10.60 koşabılır. 200 metre: Aydın Bodur 21.50 ve altına ınebılır. 1500 metre: Mehmet Kaya 3.48'i rahat koşar Uzun atlama: Erım Ay 7.35 atlayabilir.3 adım: Murat Ayaydın 16 metreye ulaşabilır. Dekatlon: Ahmet Kelek 6500 puanı tutlurabilır. Beklenen Türkiye rekorları Çekiç atma: Murat Elçı 67 metre civarı. Cirit atma: Metirt AKıntaş 70 metrenın ustu Sırıkla atlama: Tamer Açıkada 5 metrenın ustu Gülle atmada: Yavuz Erkmen 17 metre ve daha iyı bır derece 4x400 metre: Milli takımımızdan 3.15 gıbı bır rekor. BusrTun açıklaması Toplantıda konuşan ABD Başkan Yardımcısı George Bush ise Vincennes'in kendini korumak amacıyla, bir F14 savaş uçağı sandığı İran Airbus'ını vurduğu yolundaki görüşlerini tekrarladı. tran'ın, sivil yolcu uçaklarının rotalarını, savaş bölgelerinden uzaklaştırmasını da isteyen Bush, ulkesinin Korfez'de deniz gucü bulundurmaya devam edeceğini soyledi. Bush, BM Güvenlik Konseyi'nde kouuşan ılk ABD Baskan Yardımcısı oldu. Nufus cuzdanımı kaybettim. Hukümsuzdur. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Sevgili dostumuz R.Hisarustü'nden Bayanlarda Gülle atma: Sevgı Şen 16 metreyi aşıp rekoru kırabılir. Cirit atma: Nazan Çadırcı 45, 46 metre atabılır Yüksek atlama: Aycan 1 78 veya 1.80 ile rekorumuzu yenıleyebılir Uzun atlama: Gunay Bmncı ve Nılufer 6 metreyı atlayabıhrler Semra Aksu'dan 100 metre ve 400 metre engelhde iyı derece ile madalya ŞEVKİ ÇAYOĞLU'nu 13.7.1988 çarşamba gecesi kaybettik. Perşembe gunü öğle namazını muteakip Zincirlikuyu'daki aile kabristanına defnedilmiştir. Ailesine ve tüm yakınlarına başsağlığı dilcriz. Acımız büyüktür. R.HİSARUSTÜ'NDEN DOSTLARI YILDIZ ŞAVRANLIOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle