19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 29 HAZİRAN 1988 Beyaz Saray'da Dans ve Şampanya (Baftarafl 1. Sayfada) yaz Saray'ın kapısına kadar uğurladılar. Aynı anda askerierden kurulu bandomsu bir orkestranın salonda çaldığı müziğin eşliğinde Reaganlar dansa başladılar Pist kalabalıklaşırken şampanya servisi hızlandı... Bir köşede Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, karşı görüşlere katılmadığını, Evren'in ziyaretini yapmasının yararlı olduğunu savunuyordu: "Reagan ve takımı yakında gidecek de ol~ salar, geride çok kişi kalacak. En üst düzeyde görüşlehn ifade edilebilmesinin yararı benc t tartışılmamalı. Evren'in Washington'a gelişi çok Iyi oldu." Iki ülke arasında bazı sorunlar ve sıkıntılar olmasının yadırganmaması gerektiğini, Reagan'la Thatcher arasında bile anlaşmazlıklar olabildiğini belirtirken şöyle dedi Amerikalı diplomat: "Sonteh/jkteTürk ve Amerikan çıkartan aynı noktada birleşiyor. Bizce ilişkilerin dayandığı temel sağlıklıdır." Acaba öyie miydi? Dün ögleyin Ulusal Basın Kulübü'nde Cumhurbaşkanı Evren'in konuşmasını dinlerken bu sorunun karşılığını bir kez daha düşündük. Konuşmanın içine diplomatik dille serpiştirilmiş cümlelerde ortak bir yakınma dikkati çekiyordu: TürkAmerikan işbirliğinin 1950'lerden beri daha çok tek bir boyuta dayanıyor olmasından duyulan rahatsızlık. Ankara, Washington'un Türkiye'ye yalnızca "stratejik" ve "askeri" gözlükle bakmasını haktı olarak dogru bulmuyordu. Sayın Evren konuşmasının bir yerinde şunları söyledi: "Amerika'da Türkiye'yi tanıyan çevreler, ön planda ülkemizin stratejik önemini, Batı savunmasına katkısını, güvenilir bir müttefik olduğunu bilmektedir. Ancak bugün size vurgulamak istediğim husus Türkiye'nin, AB& nin stratejik ve askeri açıdan önemli bir müttefik olmasının ötesinde dikkati çekmesi gerekli başka özellikleri de bulunduğudur" "Türkiye'nin Müslüman bir toplum ile laik demokrasiyi basarıyla bağdaştırdığını ve demokratik düzen içinde kalkınmasını yürüttüğü" nü belirten Evren, konuşmasında yine Başbakan Özal'ın kulağını çınlatırcasına, "Daha fazla ticaret ve daha az yardım" tezinin altını çiziyordu. Cumhurbaşkanı'na göre ABD ile ekonomik işbirliğinin genişletilmesi TürkAmerikan ilişkilerini daha sağlıkh bir yapıya oturtabilirdi. Sayın Evren'in konuşmasında Batı Avrupa'yta ilişkilerdeki tek boyutluluktan da üstü kapalı biçimde yakındığı dikkati çekti. Şöyle diyordu: "Avrupa'nın savunmasında kilit rol oynayan Türkiye'nin, bu bölgedeki Batılı ekonomik ve siyasi oluşumlar dışında kalamayacağı şüphesizdir." Evet, Türkiye Batı'nın yalnızca "sınır bekçisi" olmamalıdır; böylesi bir rol Türkiye1 nin "alınyazısı" da değildir kuşkusuz. Bunun için başta ABD olmak üzere ilişkilerimizi "tek boyutlu" olmaktan çıkarmak Türkiye'nin gündeminde en öncelikli sorunlardan biridir. Ancak bu konuda başlıca görev herhalde bize düşüyor. Türkiye, demokrasi ve kalkınma rayında ileriye dogru götürülebildiği oranda Batı ile ilişkileri kendiliğinden çeşitlenecek, "tek boyutlu" olmaktan kurtulacaktır. Demokrasisi ve ekonomisi gelişmiş ve güçlenmiş bir Türkiye'nin ağırlığını görmezlikten gelmek herhalde mümkün olamayacaktır. Ama gayret bize düşüyor. Notlar Sakin ziyaret ŞEBNEM ATİYAS VVASHİNGTON Oval Ofis'te Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve ABD Devlet Başkam Reagan'ın görüşmesi öncesinde basın için düzenlenen birkaç dakikalık fotoğraf çekme süresinde Amerikan basımnca Reagan'a şu sorular yöneltildi: "Sayın Başkan AIDS raponına ne zaman cevap vereceksiniz? Sayın Başkan Yardıması Bush'un seçimler için Bob Dole'u Başkan Yardımcısı adayı olarak seçmesine ne dersiniz? Ona (Bush'a) bir öneride bulunuz mu? Sayın Başkan sözcünüz geçenlerde lranContra meselesi ile ilgili olarak yönetimin, mahkemenin hemen yapılması ve dokümanlann açıklanması için çaba harcayacağını söyledi. Vardımcılannızın bu konuda ellerini çabuk tutmalannı ve mahkemenin bir an önce başlamasını isteyecek misiniz?" Sorulardan da anlaşıldığı gibi Evren'in sakin başlayan ziyaretine basının gösterdiği ilgi bu düzeyde devam ediyoı. Ancak ABD yönetiminin son derece etkin bir katılımla Evren'in görüşmelerini izlediği ve büyük ilgi gösterdiği belirtiliyor. Aynca Evren'in yemek davetine gelmeyi kabul etmeyen Başkan Yardımcısı Bush'un önceki günkü bütün toplantılara katıldığı, bu arada iki kez bizzat Cunıhurbaşkanından, bir kez de Washington Büyükelçisi Şiikrü Elekdağ'dan özür dilediği bildiriliyor. Gk>rbaçov: Çîftçi topragın patronu olmah Dış Haberler Servisi Sovyet Komünist Partisi'nin 19. konferansı dün Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un konuşması ile açıldı. Gorbaçov, 5 bin delegeye hitaben yaptığı konuşmada, ülkede üç yıldan bu yana sürdürülmekte olan ekonomik reformların uygulanmasındaki gecikmeleri eleştirdikten sonra özellikle tanm alanındaki aksaklı'alar üzerinde durdu ve "Çiflçi artık loprağının gerçek patronu olmalıdır" dedi. Sovyet lideri, halkının tam ve koşulsuz bir demokrasi istediğini de konuşmasında vurguladı. Gorbaçov kişilerin düşüncelerir.i açıklama hakkına sahip olmaları gerektiğini ve hiçbir kısıtlama olmaksızın kanunların üstünlüğünün sağlanmasının halkın isteği olduğunu belirtti. Ancak toplantı sürdüğü sırada gösteri yapan alternatif parti yanlılarından 7'sinin tutuklandığı bildirildi. Gorbaçov, ekonominin randımanlı biçimde işlemesi için fiyat reformunun yapılmasının da zorunlu olduğunu söyledi. Gözlenıciler, fiyat reformunun Sovyetler Birliği'nde birçok maddeden devlet sübvansiyonunun çekilmesi ve bu maddelerin fıyatlarının artması sonucunu doğuracağını belirtiyorlar Dış politika Gorbaçov, son üç yıl içinde dış politikada meydana gelen değişıkİiklerin, "perestroykanın yarattığı yeni anlayıştan" kaynaklandığını ifade etti ve böylece, ABD ile SSCB arasındaki ilişkilerin iyileştiğini vurguladı. Tanm Gorbaçov'un konuşmasında çarpıcı öneriler yaptığı bir konu da tantn oldu. Sovyet lideri, tarıms^ üretimin Sovyetler Birliği'nde nüfus anışına eşit oranda arttığını, ancak tüketiciler için daha fazla besin maddcsi üretilemediğini ve bolluk yaratılamadığını söyledi. Gorbaçov, "Çiftçi ik toprak arasıadaki yabancılaşmayı sona erdirmeliyiz" dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti: "Çiftçikf, lopraklannın gerçek patrona olmalıdırlar." Sovyet lideri, bu doğrultuda kolektif çiftliklerin topraklannm çiftçilere kiralanmasını ve köylülerin kendi üretimlerini yapmalarını önerdi. Bilindiği gibi, halen Çin'de uygulanmakta olan yönteme göre topraklar 99 yü için çiftçüere kiralanıyor. GOMAÇOV, OY KULLMimM Genel Sekreter Mihail Gorbaçov, dün 3 £ saat konuştuğu Komünist Partisi'nin 19. Konteransının açılışında Başkanlık Divanı seçimi için yapılan oylamada, oyunu kullanıyor. (Fotoğraf: REUTER) Yeni pariamento Gorbaçov, beş yılda bir seçilecek toplam 2.250 milletvekilinin oluşturacağı bir kongre kurulmasını önerdi. Kongre, Gorbaçov'a göre, yılda bir kez toplanarak anayasal, ekonomik ve sosyal sorunları görüşecek ve daha yüksek yetkilere sahip 400450 kişilik SSCB Yüksek Sovyeti'ni de (parlamento) seçecek. Bu kongrenin gizli oy usulüyle, Yüksek Sovyet Başkanı ve devlet başkanını seçmesini de öneren Gorbaçov, yetkilerinin genişletilmesini istediği devlet başkanının da başbakanı parlamentoya önerebileceğini belirterek, devlet başkanının Savunma Konseyi'ni de yöneteceğini, iç ve dış politikaya ilişkin sorunlara "el atacagını" anlattı. Gorbaçov'un önerisi, yasaların anayasaya uygunluğunu denetleyecek bir komite kurulmasını da içeriyor. Bu öneriye göre, yerel ovyetlerdeki milletvekillerinin görev süresi 5 yıl olarak belirleniyor. Yerel sovyetlerin hepsi, partilerin birinci sekreterleri tarafından yönetilecek. Bu, "üstü kapalı" olarak, Gorbaçov'un da aynı zamanda devlet başkanı olması anlamına geliyor. AP, gerçek yetkilerle donatılmış bir parlamentonun kurulması halinde Komünist Partisi'nin karşısında güçlü, yeni bir organın yer alacağını belirtiyor. bölgesinin Ermenistan'a bağlanmasını isteyen Ermenileri hedef aldığını ifade ediyorlar. Partide reform Gorbaçov'un önerileri arasında, parti kadrolannın görev sürelerinin 5 yılla sınırlandınlması da bulunuyor. Buna göre, partinin bazı organlanndaki yetkililer, ancak istisnai durumlarda ikinci kez seçilebilecek. Gorbaçov'un önerileri uyannca, partinin "kendi kendini temizlemesi", demokrasi kurallarına uygun olarak yapılacak ve bu konuda, üçer ya da beşer kişilik gruplar "karar ınercii" olmayacak. Parti, devletle ilgili sorunlara doğrudan müdahale etmeyecek ve delegeler, parti ve perestroykayı desteklemek için oluşan "Yurtsever Hareket"in neler yapabileceği konusunda görüş belirtecekler. Kararlı Gorbaçov konuşmasında, çeşitli çevrelerde tartışmalara yol açan fiyat reformu konusunda da kararlı olduğunu gösterdi. Sovyet lideri, "Fiyat reformunu gerçekleştirmeden ekonomide somut sonuçlar almaraız mümkün değildir" şeklinde konuştu. Sovyet lideri fiyat reformunun sadece toptan fiyatlarda değil, perakende fiyatlarda da yapılması gerektiğini vurguladı. Sovyetler Birliği'nde et, süt, ekmek gibi temel gıda maddelerinin fiyatları devlet tarafından sübvansiyonlarla düşük tutuluyor. Muhalefet partisine karşı Gorbaçov, konuşmasının bir yerinde de Sovyetler Birliği'nde muhalefet partilerinin kurulması ve cumhuriyetlerin sırarlannın değiştirilmesine karşı olduğunu açıkladı. Gorbaçov, merkez komitesinin. "antidemokratik amaclar için demokratik haklardan bu tiir yararlanma girişimlerinin, pereslroykanın amacına uymadığı ve halkın çıkarlanna ters düştüğü görüşunde olduğunu" bildirdi. Gorbaçov aynca, bu tür girişimlerin ülkede yürütülen demokratikleşmenin istismarı olduğunu söyledi. Gözlemciler, Gorbaçov'un sınırlann değiştirilmesine karşı çıkmakla, Azerbaycan'm Karabağ Iraıı ne olacak? UVUK GÜLDEMİR WASHINGTON Curahuv başkanı Kenan Evren'in dünkü temaslan sırasında ABD tarafı, Körfez Savaşı'nı ve özellikle tran'da Humeyni sonrasında ne olacağını gilndeme getirdi ve bu konuda Ankara'nın ne düşündüğünü öğrenmek istedi. Dün öğleden sonra oteldeki dairesinde Cumhurbaşkam Evren'i ziyaret eden ABD Başkanı Reagan'ın Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Colin Powell, "Humeyni sonrası Iran'ı" Evren ile e!e aldı. Humeyni'nin sağhk dururaunun son derece kötü olduğuna ilişkin haberierin yoğunlaştı|ın\ belirten Powell, Cumhurbaşkanı Evren'e Humeyni'nin ölümünden sonra da Tahran'da genel olarak çok büyük bir değişiklik beklemediklerini ifade etti. Güvenilir diplomatik kaynaklardan öğrenildiğine göre, Reagan'ın başdanışmanı, Humeyniden sonra da ona bağlı olan radikallerin duruma hâkım olmaya devam edeceklerini tahmin ettiklerini söyledi. Türk tarafının da genel olarak bu göruşte oldugu öfcrenildi. Görüşmede aynca Körfez Savaşı'nda en azından bir süre için ateşkese ulaşıhp ulaşılmayacağı ve savaşın nasıl sona erdihlece|ine dair görilş alışverişinde bulunuldu. Yarım saat süren görüşme sırasında aynca şu iki noktaya değinildiği Türk heyeti çevrelerinden öğrenildi: 1 Powell, Amerikan yönetiminin Türkiye'ye yapılan askeri yardım ve bunun kesintisiz Türkiye1 ye ulaşması doğrultusunda çabalarının devam edeceğini dile getirdi. " 2 Powell, Cumhurbaşkanı Evren'in ABD Kongre üyeleriyle kuılacağı diyaloğun ve genel olarak, ! tüm Kongre temaslarının Türkiye acısından çok önemli olduğunu, ifade etti. Türk tarafı ise güney kanadı yasası uyarınca Türkiye'ye hibe olarak verilen F4 uçaklarırun yer destek cihazlannın teslimindeki gecikmelerden yakındı. Powell, konu ile • ilgileneceğini vaat etti. ' Cumhurbaşkanı Kenan Evren ^dün sabah da Amerika'run yüksek tirajlı dergilerinden Us News and VVorid Report editörleriyle bir kahfiraltı yaptı. Hatırlanacağı gibi ABD JBaşkan Yardımcısı Bush, elçiliğe 'gelememesine karşılık Cumhurbaşkanı ile kahvaltı yapmak iste miş, ancak Evren'in bu randevusu gerekçe gösterilerek Bush'unki geri çevtilmiştî. Evren, daha sonra Arlington Milli Mezarlığı'na giderek Meçhul Asker Anıtı'na çiçek koydu ve Mount Vernon'daki George •VVashington müzesini gezdi. Evren daha sonra da Ulusal Basın Klübü'nde düzenlenen bir öğle yemeğinde bir basın toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Evren açış konuşmasında, NATO ittifakının etkinliğinin muhafazasının yükün paylaşımından gectiğini vurgulayarak "Gerçekçi bir stratejiye dayanmayan bir savunmanın, güvenliğimiz için aldatıcı bir garanti olmaktan öteye, önlemek istedigimiz telılikeleri davet edici nitelik taşı>pacağı unutulmamalıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, ittifak saNunmasında "bölünmezlik" ilkesinin altını çizerek son zamanlarda yayımlanan bazı raporlarda "ittifakın kenarda kalmış üyelerinin yardımına koştılmasında çekimser kalınabilecegi" izlenimi uyandıran cümlelerine dolaylı yoldan atıfta buluumuş oldu. Evren bu konuda aynen şöyle konuştu: "INF Antlaşm«$ı'nın Avrupa'da konvansiyonel savunmayı ön plana getirdiği dikkate alınarak, bunun yanında vazgeçiriciliğin ve savunmanın bölünmezliği ilkesinden hareketle, merkez cephesi ve kanatlar arasında aynm yapılmaksızın, ittifakın konvansiyonel gücünün takviye ve modernizasyonu önem kazanmaktadır." Cumhurbaşkanı Evren, Reagan ile yaptığı görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkinin "ortak menfaatler ve milletimizin özgurlük ve giivenliğinin teminatını teşkil eden güçlü ittifak bnglanna dayandığı" inancını te>it ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Bu vesileyle Türk milletinin Amerika'ya sıcak duygularia baküğını belirtmek isterim. Ancak miletimiz, tarihini lahrife yönelen ve terörizmi teşvik edici nitelikteki karar tasanlannın Kongre'den geçirilmesine ilişkin girişimler ile Türt Vmerikan ilişkilerini yabancı unsurlarla irtibatlandırmayı amaçlayan faaliyetlere karşı son derece hassastır." nyla bagdaştırmış ve demokratik düzen içinde kalkınmasını yiirüten kendine has bir siyasi model oluşturmaktadır. lkinci olarak ABD'nin önemli ekonomik partnörierinden biri olmaya aday ülkedir." Türkiye'nin,' Batı dünyasında, Müslüman toplumların demokrasi içinde kalkmmayı gerçekleştiremeyeceği yolundaki inanışmın geçerli olmadığını kamtlama yolunda olduğunu kaydeden Evren, Türk milletinin demokrasiye bağhlığıru vurguladıktan sonra şunları söyledi: "Demokrasi ve insan haklanndan söz ederken, Türkiye'nin, dünyanın sosyal ve siyasi ihtiUflarla çalkalanan, kritik sıcak noktalann ve ideolojik çatışmanın yoğunlaştığı ve bunlann yanında. birçok iilkenin sınırian ötesinde yıkıcı ve yer altı faaliyetleri sürdürmeyi politikalannın normal bir uzantısı olarak gördükleri bir bölgede yaşadıgı gözden kaçırılmamalıdır. Bu çalkanulı ortamda çoğulcu demokratik rejira ile Türkiye. barış. istikrar ve sürekli kalkınma içinde bölgede istisnasız tüm devletlerle diyaloğu bulunan bir ülkedir." Cumhurbaşkanı Evren konuşmasını bitirdikten sonra yanıt verdi, Evren Ermeni iddiaları ile ilgili soru üzerine bu konunun siyasi değil tarihsel bir konu olduğunu belirterek, "tarihçilere bırakalrm" dedi. Osmanlı arşivinin, tasnifı bitince tarihçilere açılacağını sövledi. Kıbrıs'tan ne zaman asker çekileceğini soran bir gazeteciye " N e zaman iki toplumlu, bağımsız federal cumhuriyet kurulur; o zaman asker çekilir" diyen Evren, Türkiye'nin bugüne kadar Kıbns'tan 16 kez sayısı 9 bine ulaşan kuvveı çektiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Evren, Türk ve Rum kuvvetlerinin öyle (bir dengede) buluştuğunu belirtti V.i. yeni asker çekmenin bu dengeyi sarsacağını kaydetti. Evren, "Anlaşroa sağlansın, ne kadar zaman içinde çekeceğimizi olurur konuşuruz" dedi. Basın toplantısında bir gazetea de Evren'e Viyana'da ortaya çıkanlan Papa suikasti ile ilgili bir soru yöneltti. Evren bu soruya yanıt verirken, "Türk hükümelinin 13 haziranda bir ihbarı değerleııdirerek Papa'nın Viyana seyahati sırasında suikast düzenleneceğini öğrendiğini, bunu Avusturya hükümetine resmen bildirdiğini" söyledi, daha sonra söz konusu iki kişinin ruh hastası ve gayri ciddi Cumhurbaşkanı, daha sonıa Türkiye'nin ABD'nin stratejik bir müttefiki olmasının ötesinde de değerlere sahip olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: "Türkiye bugün Müslüman bir toplum ile laik demokrasiyi başa bulunduğunu belirten Evren, böyle bir suikast girişiminin gerçekleşmemiş olması dolayısıyla memnuniyetini kaydetü. Evren, işkence ile ilgili bir soruya şu karşılığı verdi: "Ögrenciye ve askere de dayak atmak yasakCır. Ama insan yapısı orladadır. Bazı güvenlik mensupları emir olmamasına ragmen bunu yapıyor." Dışişleri çevrelerince verilen bilgilere göre EvrenShultz görüşmesinde özetle şu konular ele alındı: 1) Cumhurbaşkanı Evren Türk Hava Yollan'nın ABD'ye yapmak istediği seferlerin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Shultz ise Türkiye'nin bu konudaki haklıhğını teslim etti ve konuyu yakından takip etmeye söz verdi. 2) Evren, iki ülke arasında karşılıklı yatırımlann teşviki anlaşması konusunu gündeme getirerek, anlaşmanın bir an önce imzalanması için ABD yönetiminin gayTet göstermesini diledi. Shultz, bu doğrultuda çaba göstereceğini vaat etti. 3) Cumhurbaşkam, Amerikanın çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasını bir an önce onaylamasının beklendiğini vurgulayarak ABD Dışişleri Bakam'nın ilgisini istedi. 4) Cumhurbaşkanı, aynca Türkiye'nin ihraç matlanna konulan tahdidin kaldırılmasını temenni etti. Görüşmede, Amerikan yardımı konusu bu kez daha aynntılı olarak ele alındı ve Evren'in ziyaretinden birkaç gün önce yardımda 50 milyon dolarlık kesinti yapılmasmdan doğan rahatsızlık hissettirildi. Cumhurbaşkanı Evren, yardımın tümünün kesintisiz ve hibe şeklinde verilmesini istedi. Shultz ise yönetimin elinden gelen çabayı göstereceğini bir kez daha tekrarlamakla birlikte, Kongre'nin yardım üzerinde oynamasının engeUenmesinin de fazla mümkün olmadığını söyledi. Görüşmede Kıbrıs konusu ise hiç ele alınmadı. Görüşmeye ilişkin bilgi veren Dışişleri yetkilisi, Washington'da bulunan Talabani'nin Türk makamları ile resmen görüşmek için girişimde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine "Böyle bir temennisi olduğunu ilk defa duyuyonım. Tahran ve Londra'da resmen görüşme twepleri olmuştu ama burada olmadı. Biz böyle örgütlere zaten ilgi göstermeyiz" yanıtını verdi. Afganistan Afganistan'daki Sovyet birliklerinin çekilmeye başlamasıyla dünya barışını tehdit eden bölgesel sorunların siyasal cözümleri doğrultusunda önemli bir adıın atılmış olduğunu belirten Gorbaçov, Afganistan savaşının acısını çeken bütün askerlere "müteşekkir" olduğunu kaydetti. Brejnev'e sert eleştiri • Mihail Gorbaçov, konuşmasında Brejnev dönemini de yerin dibine batırdı. Brejnev'in yönetimindeki "dorgunluk döneminin" bugün ülkenin karşı karşıya bulunduğu tüm ekonomik ve sosyal güçlüklerin sorumlusu olduğunu kaydeden Gorbaçov, Brejnev'in adını vermeden, "19641982 yılları arasında yönetimin uyguladığı yöntemlerin zararlı etkisi olmuştur" dedi. Özellikle Brejnev dönemindeki dış'politikayı eleştirdi. Brejnev döneminde, Dışişleri Bakanlığı'nı şimdi Devlet Başkanı olan Andrei Gromiko yürütüyordu. Uygulanan bu yöntemin, uluslararası olaylara ve başka ülkelerin politikasına eksik yaklaşımlar getirdiğini bildiren Gorbaçov, Afganistan'ın işgaline atıfta bulunarak, bazen yanlış kararlar da alındığını vurguladı. Bu politika yüzünden, SSCB'nin ABD ile bir silahlanma yanşına da giriştiğini belirten Sovyet lideri, "Bu yanş. ülkenin uluslararası platformdaki durumunu bozdu" dedi. ATZIRVESÎ 'Yeni üyelik' gtindeme gelmedi F . Almanya'nın Hannover kentinde yapılan AT zirvesinde, Türkiye'nin AT'ye yaptığı tam üyelik başvurusu konusunda temel belirtiler verecek olan "Ortak Pazar genişlemeye devam etmeli mi, yoksa iç bünyesini pekiştirmekle yetinmeli mi" sorusu gündeme gelmedi. HADİ ULUENGİN HANNOVER Dün Hannover'de sona eren AT devlet ve hükümet başkanları doruk toplantısında, esas olarak Ingiltere'nin muhalefetinden dolayı, bütün Ortak Pazar ülkelerinde geçerli olacak yeni bir para birimi konusunda kesin anlaşmaya vanlamadı. Ancak liderler, bunun ona vadede yine de gerçekleşebilmesi için somut çalışmalara başlanmasını kararlaştırdılar ve konunun, hem merkez bankası guvernöı lerinden, hem de üç "teknik adamdan" oluşacak özel bir korr.itede ve Brüksel Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un sorumluluğunda ele alınmasını uygun gördüler. Öte yandan aynı topluluk yöneticileri, Komisyon Başkanı Delors'un, şimdiki görevini, önümüzdeki I ocak tarihinden sonra da en az iki yıl süreyle sürdürmesi konusunda oybirliği kararı aldılar. Buna karşılık, Hannover zirvesinin "gayri resmi" gündemine, Türkiye'nin AT'ye yaptığı tam üyelik başvurusu konusunda temel belirtiler verecek olan "Ortak Pazar genişlemeye devam etmeli mi yoksa iç bünyesini pekiştirmekle yetinmeli mi" sorusu gelmedi. Bu konuda üstü kapalı bir çağnşım yapan tek AT lideri Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu oldu. Atina sözcüsü, "Şimdiki temel hederîmiz, mevcut loplulıık bünyesini güçlendirmek ve kısa vadede yeni üye almak perspektifini unutmaktır" biciminde konuştu. Öte yandan Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Teodoros Pangalos da dün Hannover'de kendi meslektaşları önünde yaptığı açıklamada "Davos süreci" ve Atina'da gerçekleşen üçüncü Özal Papandreu zirvesi hakkında bilgi verdi. Açıklamasında özellikle Kıbns sorununa ağırlık veren Yunanlı bakan, BM Genet Sekretert Perez de Cuellar'ın son girişimiyle birlikte konuya ilişkin bir "hareketlenmenin" başladığını kaydetıi ve Atina'nın Kıbrıs sorununun uluslararası boyutuna büyük önem verdiğini söyledi. Bu bağlamda, Papandreu'nun Atina1 da Özal'a belirttiklerinin bir özetini yapan Teodoros Pangalos, adadaki Türk birliklerinin çekilmesi durumunda, güvenliği sağlamakla yüküınlü uluslararası bir polis gücünün kurulabileceğini ifade etti. Ancak Pangalos'un açıklamalanna, diğer AT bakanlan tarafından herhangi bir yorum getirilmedi. Diğer yandan, 1 temmuz tarihinden itibaren altı ay süreyle AT dönem başkanlığını üstlenecek olan Yunanistan başbakanı Andreas Papandreu, dün Hannover'de yaptığı basın toplantısında, ülkesinin bu görevi yürüteceği müddetçe, Kıbns, Cezayir ve Yugoslavya ile ortaklık konseyi gerçekleşeceğini bildirdi. Zama> yokluğundan dolayı Ankara Atina ilişkilerinin zirve gündemine gelmediğini de kaydeden Papandreu, dönem başkanlığı sırasında Türkiye ile de bir ortaklık konseyi toplanıp toplanmayacağı sorusunu ise cevapsız bıraktı. Yunanistan Başbakanı, kendi dönem başkanlığı sırasında Kıbrıs ile ilişkilerin canlandırılacağını ve Lefkoşa ile 3. mali protokolün imzalanacağıru da özellikle vurguladı. Öte yandan, dün sona eren AT Hannover zirvesinde, Türkiye'nin AT'ye yaptığı tam üyelik perspektifini yakından ilgilendiren, "Genişlemeye devam mı yoksa iç bünyeyi pekiştirnıek yeterli mi" sorusunun '•gayri resmi" gündem bölümünde de sorulmamış olması, gözlemcilere göre, aslında diğer liderlere bu soruyu sormaya "can atan" Topluluk Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un, başkeht temsilcilerinin bu aşamada konunun gündeme gelmesi için "yeşil ışık" yakmamalanndan kaynaklandı. Diğer bir deyişle, başta Türkiye olmak üzere "AT kapısında bekleyen" Norveç, Isveç ve lsviçre gibi ülkeleri "gocundurmak" istemeyen AT liderleri, Delors'un bu konuyu gündeme getirmesini uygun bulmadılar. Buna karşılık, Fransız devlet adamının en az iki yıl daha Brüksel Komisyonu Başkanlığını yürütmesi yolunda karar alınması, gözlemcilere göre, Ankara'nın AT'ye yaptığı tam üyelik başvurusuna verilecek cevap konusunda olumlu bir perspektif teşkil etmivor. Letonya'nın önerisi Öte yandan, Sovyetler Birliği'nin Letonya Cumhuriyeti, dün başlayan komünist parti konferansına iiişkin programında, KP Genel Sekreteri'nin doğrudan gizli oyla seçilmesi ve genel sekreterlik görevi için yaş haddinden emeklilik uygulaması getiriknesini önerdi. Diğer bir gelişme ise SSCB'nin Pasifik kıyılanndaki Sahalın adasındaki binlerce kişinin, "Perestroyka tcin Demokratik Hareket" adlı yeni bir politik grup kurması. Resmi haber ajansı TASS'ın dün verdiği habere göre Sahalin Komünist Partisi Sekreteri'nin görevden ahnmasından sonra kurulan Hareket, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un "perestroyka" (yeniden yapılanma) programını desteklemeyi amaçlıyor. urtiçi turlan MARMARİS HALLEY MARMARÎS ALTINORFE MARMARİS SABRA 245.000, TL. 245.000, TL. urtdışı bayram turları I niNANİSTANtTALYA U pm. Ua» + renöoı + Oınbüs + Ucık Isl • Aünj < Pama Brindizi • Napob Pampci • RomaFVmnu * Venedik • Sannunno • AiKocıa • BnmKzi Atau İST 1325 DM+ 200.000 TL Tn». «.TO. 09/08. • Her Cuu BOOOS Otobüs • Ftrihoıl» 10 fun ' 9 gt« Mıra Mate Ho«tl • Olunpıc HMCI • Mflroptton Capsls • Blut Boy • Gokkn Boch • Paradist • Blue Sct I ATtNA + KOİtFl' (llgiiıı) ATtNA + GtRfTdlgun) Tırikkr. Hc: pciionbe hartia. Kuıban Bâyranıı TurUn: 21/7. 22/7, 23/7. Utobasle 8 min. lfl.SdinıkAıınj «aniklST. 295$ vt 90.000. U . Tn*: 23/7, 13'8, 27/8. 245.000, TL. ALANYA VİLLA AYTUR 260.000, TL. ALANYA OTEL AYTUR 260.000, TL. ALANYA CLUB SANTANA 270.000, TL. ALANYA BÜYÜK OTEL 275.000, TL. ALANYA AL A ADDİN 275.000.TL. RAŞ OTEL EKİCÎ 320.000, TL. KEMER MOTEL BELPINAR 230.000, TL. I ATİNA njpUi) 5 ı<ın I Her bfH ÜIBR1S Domc " Dorma Sabmıs • Malt Mouc * Pafan Bcach * Acapuko • Mimoza • Ccktnıt). HolelSTANLEY (1. Sınıf) Fıyaı: 195 S vc 195 000 TL. Fiyatlara 7 gece / 8 gün yarım pansiyon konaklama ve rehberlik dahildir. Ulaşım için 30.000 TL." avrıca alınır. poncta toufs AŞK IRMAKLARI 1200 "500 İBOJ 21 C€ A Y R I N T I L I B İ L G İ İ Ç İ N Adrrs: Halaslcârgazi Cad. Dilek Apı. No: 333 kat 1, D. 7 Si^lilstaııbul Td.: I4S 06 06 133 09 7 0 133 09 71 • TİYATRO • GÖSTERİ • SİNEMA BABAM IŞ JEANJACOUES ANNAUD GEZİSİNDE 3 MOUASİNEMASI 3370128 PERA 146 97 38 132 64 26 11 .HAFTA BROŞUR İSTEYİN . Hursiarımız BntisD Councıl tarafından onmtmstır ArelsFeico uyesıdır BTA flİUiitt ^ ^ Yön: Emır Kusturıca DÜNYA StNEMASrnda 149 93 61 11.00 13.15 16.00 21. OsmanbeyGAZİ 147 9665 (Love Streams) IEKİ 144 3439* Beyoğlu EMEK Kadıköy KADIKDY ... 337 74 00 Suadiye ATLANTİK 355 43 70 Bsyoğlu LALE 149 26 24 1200 15.0C 18 0021 00 B. BERT0LUCCI R08ERT OE NIRO GERABD oePARDIEU OOMINIÛUE SANOA İNGİÜZ ÜSAN 0KULLAR1 DANIŞMAMERKEZİ Cumhuriyet Cad. 173/1 B Elmadag 80230 istanbul Hılton Otelı Karşısı tursem Tel: (1)148 39 77148 79 4313296 84 Tlx: 27498 TUSMTR poncta AYRINT1LT BİLGİ İÇİN Adres: Halaskârgazi Cad.Dilek Apt. No. 333 kat 7, D 7 Şişlitstanbul Tel.us 06 06 133 09 70 133 09 71 H»rbiytAS 147 6315 Tiyatro Sinema Gösteri Duyurularınız İçin 1200 1500 1800 2100 12 00 16 15 18.30 21 30 14697 38 '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle