19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 Tfeni bir seyirci oluştu İki yıllık bir aradan sonra döndüğü sinemada Antalya ve Cezayir festivallerinden sonra Sinema Yazarlan'mn ödülünü de alan Türkân Şoray, Sinema Oyunculan Dernegi'nin de başkanlığına getirildi. Şoray, "Şimdi yeni bir sinema seyircisi oluştu, Artık bizde de iyi filmler yapılıyor" diyor. LALE FtLOĞLU ~ Törkân Şoray, sinemaya iki yıl ara verdikten sonra dönüş yaptığı ikinci filmıyle art arda ödüller kazandı. Atıf Yılmaz'ın yönettiği, senaryosunu Ümit Cnal'ın yazdığı "Hayallerim Askım ve Sen" Şoray'a önce Antalya Film Festivali En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getirdi, ardından Cezayir'in Annaba kentinde düzenlenen Akdeniz Sinema Günleri Festivali'nde sanatçıya aynı adlı ikinci ödülü sağladı. Gerçi Türkân Şoray ödüllere alışıktı. Daha 17 yasındayken oynadığı "Acı Hayat" sanatçıya ilk Altın Portakal'ı kazandınnış, birkaç yıl sonra "Vesikab YarinTle bu ödül bir kez daha yinelenmişti. Sonra yurtiçi ve yurtdısında gerek oyuncu, gerek yönetmen olarak kazandığj diğer ödüller de onun sinema yaşamına renk katmıştı, ama 27 yüda aldığı ödüllerden Şoray'ı en çok etkileyeni, gecenlerde açıklanan, sinema yazarlannın verdiği En İyi Kadın Oyuncu ödülü Juyordu. Türkân Şoray'la, Etiler'deki evinde, kızı Yagmnr'un uykuya daldığı jıralarda sohbete koyulduk: İki yıl suskun kalan Şoray, "Hayallerim Askım ve Sen"le çok sayıda ödül topladı. Bu filrnin gizemi nedir? ŞORAY tki yıl aradan sonra sinemaya özlemle döndüm. Artık Atıf Yılmaz beni çok iyi tanıyor; nerede, ne kadar başanlı olacağımı çok iyi biliyor. Bu arada senaryo, özellikle "Bir Beyoglu Düsü" bölümü ve genç arkadaş Oguz Tudç da çok başanlıydı. "Hayallerim Aşkım ve Sen'i kendimi filmde canlandırdığım "sttr" gibi görmediğim için. Evet benim yasamımla benzerlikler olabilir, ama bu sahneler geçmişim düşünülerek kullanılmadı. Sinema Günleri'nde, yabana eleştirmenlerin yer »Idıgı bir acıkotunımda. istisnalar olsa da ülkenrzdeki erkek oyunculann başansız olduğu soylendi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? ŞORAY Acaba bunda dublajın da etkisi yok mu? Aslında sesli çekimler gerçekleştirilse durum çok farklı olur. Sonradan seslendirme yapaylık getiriyor. Kamera karşısındaki Türkân Şoray, belki de gerçek yasamında olduğandan daha rahat... ŞORAY Kanıerayı saklasalar sette o kadar rahat olamam. Kamera beni büyülüyor. ömrümün yarısı kamera karşısında geçti ve oynarken tamamen dünyayı unutup o kişi oluyorum. Allahtan, "stop" denildiğinde kendi yaşarnıma dönebiliyorum; yoksa yıllarca oynadığım rollerin ağırlığını taşırdım. Bu arada Sinema Oyunculan Dernegi'nin başkanlıgını da yapıyorsunuz. SODER öncelikle neler yapacak? ŞORAY Lokal sorunumuz var. Geçici olarak SESAM'da toplaruyoruz. Sonra yardımlaşma sandığı kurmak, kooperatif kurmak, dernek üyelerinin sigortalanması gibi sorunlara sıra geliyor. Dernege iiye olabihnek için en az beş yıl sinemada oyunculuk yapmak ya da 20 fihnde rol almak ve bu fîlmlerde de en az ikinci dereceden rolleri üstlenmek gerekiyor. Bu açıdan dernek çeşitli eleştiriler aldı. ŞORAY Kimileri bir filmde oynuyor ve sonra sinemayla ilişkisi kesiliyor. Amaç, gercekten sinemayı meslek seçenleri bünyemizde toplamak. Bugünün Yeşilçam'ı için neler düşünüyorsunuz, beklentüeriniz neler? ŞORAY Biliyorsunuz devlet yıllardır sinemaya ilgisiz kaldı. Sinemayı canlandırmak için kimi eksiklikleri gidermek şart. Şimdi yeni bir sinema seyircisi oluştu. Sinema Günleri'nde o salondan bu salona koşturanlan görüyoruz. Bizim filmlerimizin de böyle dolup taşmasını istiyorum. Aslında bu yıl yerli filmlerde de salonlar doldu. Çünkü artık bizde de iyi filmler yapılıyor. Sinemaya dönüşüyle birlikte üç ödüle değergörülen Türkân Şoray: KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK K A M 8 U OMI BOrDlflYtM Ûmnjnün yarısı Kamera karşısında geçen Türkân Şoray, kameradan buyütendiğini söyluyor. Oynarkcn dünyayı bütunüyle unutup rolündeki kışi olduğunu belirten Şoray, "Kamerayı saklasalar sette o kadar rahat olarr.am" diyor. de Yeşilçam filmlerine aiayh bir bakıs atılıyor. Eski fîlmlerde gördügümiiz kirpik kırpıştırmalar, dııdak oynatmalar, kısaca abartüı oyunculuk bu filme ustalıkla yerleştirilmiş. ŞORAY Ashnda bu film, Atıf Bey için de benim için de çok cesurca yapılmış bir film. Evet eski filmlere, bir döneme ve kendimize eleştiriler getiriyoruz. Ashnda füm bugünlere de eleştiriyle bakıyor. Fümdeki genç senaristin senaryosunun ne kadar değiştiğini görmesi, yıldızın daha iyi filmlerde oyaamak istemesi, işletmecinin ise hangi sahnenin daha çok iş yapacağına kafa yorması... Bugün de bütün bunlar oluyor. Bn filmler sizi de gnldüriiyor mu, eski filmkrinizi nasıl bir duyguyla seyrediyorsunuz? ŞORAY O gün inanarak yapıyorduk bu fılmleri, tabii şimdi gülerek bakıyoruz. "HayaUerim Aşkım ve Sen"in setinde bu abartüı sahneleri oynarken de çok güldük. O dönemde bu filmleri beğenenler de şimdi gülümseyerek bakmıyorlar mı? Filmde canlandırdıgınız kadın tiplerinden biri de iinltt bir sinema oyuncusu. Bu filmde sizin yaşamınızdan bölümlerin de yer aldıgı söylenebilir mi? Okul yapürma, yoksul çocuklara bagışta buInnma gibi... ŞORAY Kendimi oynama rahatsızlığına kapılmadım. Belki P İ K N İ K PİYALE MADRA Y^JOeR HIZLI GAZETECİ AECDET ŞEA N Bonrfda Türkresim sanatı Külhir Servisi Türkiye'nin Bonn BUytikelçiliği ve Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın himayesinde düzenlenen "Başlangıcından Bugiine Kadar Türk Resim Sanatı" sergisi açıldı. Federal Almanya'nm başkenti Bonn'un diplomatlar semti Bad Godesberg'de açılan sergi Türkiye İş Bankası'mn koleksiyonundan seçilmiş yapıtlarla oiuşturuldu. Federal Almanya hükümetinin Avrupa Topluluğu ile ilişkilerinden sorumlu Devlet Bakanı Inngard Adam^cbwaetzer ile TC Bonn Büyükelçisi Oktay tşcen tarafından açüışı gerçekleştirilen sergi 10 temmuza kadar görülebilecek. AdamSchwaetzer yaptığı açış konuşmasında sanatın uluslararası önemine değinirken Büyükelçi Oktay tşcen, Osman Hamdi'den başlayarak Çağdaş Türk resim sanatının temsilcilerinden Bedri Baykam'a kadar uzanan devrede yetişmiş 30 Türk ressamırun yapıtİarının sunulduğu serginin Türk kültür hayatının zenginliğine katkıda bulunacağına inandığını söytedi. f PÜİÜNM&» BU ZMFUKTtR.. > Ya İSKEHce IIRASIHPA KARlN, \ C0CU6UN AKLJNA BELİf? ' " f CÖZÜLVRSEN •n 0fZ/M Bi MtSYONUMUZ VAR 9İR£YS£L , E\lt£NQİ6Z ! F&lAN MY0KPARA MI VAR Ki İ ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI Kâmil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullandığından "ÇİZGİLİK" bir süre yayırnlanmayacaktır. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA* si", "Kaspar", "Mutsuztuöa Ooyum" ve "Solak Kadın" adlı kitaplarıyla tanınan Avusturyaiı yazar Peter Handke'nin "Konstans Gölu'nden Atla Geçiş" aJlı oyununu sahneliyor. Dürrin Tunç'un çevirdiği, İstanbul Deviet Tıyatrosu sanatçılanndan Nur Subaşı'nın yönettiği oyun 28, 29 ve 30 haziran ile 8 temmuzda MSÛ'nun Fındıkirdaki Oditoryumunda sergilenecek. imarSi nuniver tesiA tyeSa esi u Atölye SahnesFnde Peter Handker' kermzden a"Kalecinins iPenaltıt öAnındakih nEnd'ışek ' TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 25 Haziran Alime Müap'ın "Eylül Karanlığından" sergisi Moda Sinemasıynda KAPTANI DBRYA KILIC ALİ PAŞA'NIN ÖLÛMÛ.. 'Karanlık dönem'e tanıklıklar Alime Mitap'ın sergi defterine izleyicilerden biri şunları yazmış: "Acımn derinliklerindeki hüzünlü gülümseme, bütün duyarhlığı ile direnme gücünü gösteriyor. Gerçekleri bir de sizin fırçanızdan utanarak izledim..." YURDAGÜL ERKOCA Sorgu odasının penceresine gerilmiş karartma perdelerinin aralığından ince bir ışık sızı. yor. İnce mavi bir ışık.. Çarmıha gerilmiş tutuklunun gözbağına! Kenetlenmiş dişlerinin arasından bir şarkı söyler gibi tutsak.. Çarnuhtaki Tbtsak" Moda Sineması'nm fuayesinde duvarlardan birine kollanndan zincirlenmis olarak duruyor.. Bugünleıde Moda Sineması'na yolunuz düşerse, Alime Mitap'ın 22 tablo, 23 desenden oluşan "Eylül Karanlıgından' adlı sergisiyle karşılaşacaksınız. Sergisinde, ülkemizin son yıllarda yaşadığı "karanlık döneme" resimleriyle tanıklık getiriyor Alime Mitap. Karanlığı içerden yaşamış ve bütün etkileriyle doğrudan karşı karşıya kalmış biri olarak.. Resme küçük yaşlardan beri ilgi duyuyor Mitap. Liseyi bitirdikten sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin smavlannı kazaıuyor. Ancak çeşitli zorunluluklar yüzünden Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamlıyor yüksek öğrenimini. Bu arada resimle ilişkisini de kesmiyor. 12 Eylül sonrasında yaşadığı tutukluluk serüveninin ardından bu ilişki daha derinlikli boyutlar kazanıyor. 19841985 yülannda tzmir!tk A 1S87'Oe BUSÜU, ÜNLÜ OSMANLI KAP7ANI OESYASI KlLIÇ ALİ PAÇA ÖLMÜf}. TÜ. GöSTEtZDİĞİ ÇEpTtl yAISAlSLtKLA/ZDAN SONSA CSZAYİR. gEY^ LEe&BYİ OLMUŞ; KAPTANI OEZYA ,JiÜEZ2tMzADE AU ''DE ICATJC.DIĞI İME8AHrr SAlfAÇf SOUUHPA YEMİLEN MANLt DOUANMASINtN ÖNSMLİ BİR </SMIUf de Fahir Aksoy ve Kadir Ata atölyelerine devam eden sanatçı, iki ayı "sorguda" geçen 14 aylık tutukluluk döneminde ve sonrasında yaşadığı olaylardan izler taşıyan resimlerini oluştunıyor. "Bir hayli yoğun yaşadım o dönerai" diyor, "Gözaltı, tutuklamalar... Bu ağır dönem tahliye edildikten sonra da sürdü. Bu birikimi şu ya da bu biçünde dışa vunnak istiyor insan. Bir dolu insanhk dışı uygulamayla karşı karşıyasınız. tçinize sindiremiyorsunuz..." Resmin sınırsız ifade olanaklan yarattığına inanan genç sanatçı, "Kelimeler bazen yetmiyor. Yaşadıklannu resimde, çizgilerle, boyayla tual üzerine, kâğıt iizerine dökmek daba doyurucu oldu benim için. Çizgiler \e renkler sonsuz açüımlar sunuyor" diye sürdürüyor konuşmasıru. Moda Sineması'oın fuayesinde bizi karşılayan yalmzca "Çarmıhtaki Tutsak " değil.. tşte "Işık Altında Tutsak" sarı ışık hüzmesi altıııda gözlerini kapatan çaputun gerisinde kara bir gül sakhyor sanki. Direnci dipsiz kuyularda tüketilememiş bir başka gözleri bağlı tutsak, gözaltının 90. gününde tekerlekli sandalyeyle çıkıyor sorgu odaandan.. Oğul yitırmiş analar gözleri pencerede, Nizamiye önünde bekleşiyorlar bir başka çerçevede.. Ve yüzler; gözleri bağlı, dirençleri, öfkeleri, acıları, çaresizlikleri dudaklarında çizgileşmiş yüzler.. Mitap'ın önce Dünya Sineması, ardından Ortaköy Sanat Merkezi ve Kartal Kültür Evi'nde sergilenen resimleri, önümüzdeki günlerde de Şişli Kültür Merkezi'ne taşınacak. Mitap'ın, "Tutuklular, tutuklu aileleri, anneler, babalar, çocuklar... Bu insanlar bir şeyler yaşadılar. Bu yasanılanlan diğer insanlar bilmiyoriar, pek çogunu duymadılar, gormediler.. Bu yaşanılanlar bilinsin istedim, paylaşılsın..." diye yapılış amaçlannı özetlediği resimlerinin çoğu satılmış bile.. Mitap'ın sergiler süresince izleyenlerin görüşlerini yazmalan için açtığı kalın, kara kaplı defterden bir iki cümle: . İ B ^Z KIUÇ ALİ PAŞA ZAMAN(NDA,AKOEUİZ.'iM LİĞİ HEP OSMAULİ POMANMASl'hJA BAĞLI KILIÇ <4Ll PAçA '/V//V ÖLÜMÜNÜ, THgıHÇi MUS1KFA EFENPİ şöyLS ANlATiYOfZ: "YAŞ( PUĞU HALDE Ş ( Ci/M8Üf£ OL £ xB? £2 mvs/yEçiNi &Mi£M£y/p 8/R cAre>t BAÇUIYlNCA, RUHÜ 8££>£HİNPEK} AHİRETE UÇTU. * 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 25 Haziran 1938 Bu iskelenin biraz ilerisinde de feribot iskelesi inşa olunacaktır. 19381*88 başlayacaktır. tlk sefer, Ege vapuru tarafından Karadenize yapılacaktır. Bu seyahate iştirak edecekler Kcradenizin büıün iskelelerine çıkacaklardır. Seyahatin nakliye, yemek ve gezilecek şehir ve kasabalardaki masraflan kombine bir tek biletle temin olunacaktır. Beynehnilel kadın hekimleri kongresi Amsterdamda toplanan beynelmilel kadın hekimleri kongresine memleketimizden iştirak eden doklortanmızdan Ahmed Asım Onur şehrimize dönmüştür. Bu kongrede 35 millet temsil etmiş, 644 ginekolog bulunmuştur. Dört gün süren kongrede üç esas mevzua ait 10 rapor okunmuş, 115 serbesl mevzu üzerinde tebliğlerde bulunulmuştur. Kongreye iştirak eden dokiorlarımızdan Hadi fhsan, profesör Tevfık Remzi, Ali Esad ve M. Lipman da mühim tebliğlerde bulunmuştur. Doktor Asım Onur, on üç seneden beri doğum ameliyelerinde katanî iptali his ile aldıgı iyi neticeleri izah etmiş, 600 defa üzerinde yaptığı çattşmalar hakkmda verdiği malumat alâka uyandırmıştır. Kongrenin devamı müddetince, hükumet ve Amsterdam Belediyesi, aza şerefine ziyafetler vermiş, tenezzühler tertib etmiştir. Gelecek beynelmilel kadın hekimleri kongresi dört sene sonra Romada toplanacaktır. Atatürk Sirkeci garı Sirkeci garının etrafının açurılmasına bu ay başlanacaktır. Bu hususta Nafıa Vekaleti mimari mütehassısı Yula'nın hazırladtğı projeyi şehircilik mütehassısı Prost tasdik eımiştir. Sirkeci garı karşısındaki cami ile oradaki ambarlar kamilen kaldırılacaktır. Şimdiki araba vapuru iskelesinin yerine betön bir iskele inşası için Nafıa Vekaleti bugünlerde belediyeye tebltgat yapacaktır. İstanbul 24 Reisicumhur Atatürk, Savarona yatlarüle Marmarada bir gezinti yapmak üzere, bugün öğieyin tstanbuldan hareket etmişler ve saat on sekizde Erdeğe vasıl olarak, orada bulunan donanmamız tarafından selamlanmışlardır. Atatürk yatlarında donanma kumandanı Şükrü Okanı kabul buyurmuşlardır. Savarona yatı Erdekte bir ınüddet kaldıktan sonra saat 22 de hareket etmiştir. Uzun tııristik seferler Denizbankm büıün kıyılanmızda yapmağa karar verdiği uzun turistik seferler ağustosun ilk haftasında ÇARMMTAKİ TUTSAK "Çarmthtaki Tutsak", Moda Sineması'nm fuayesinde duvarlardan birine kollarından zıncirtenmtş olarak duruyor. "Acımn derinliklerindeki huzünlü gülümseme, bülüm duyarlılıgı ile direnme gücünü gösteriyor. Gerçekleri bir de sizin fırçanızdan utanarak izledim.»"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle