19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 1988 EKONOMİ CUMHURİYET/U TÜRKİYEUen Ozel sektör BrükseVde tSTANBUL (AA) Türk özel sektörünü temsilen bir grup işadamı, Turkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyeliğinin gerçekleşmesine kalkı sağlamak amacıyla bugün ve yarın BrükseVde konferans verecekler. Dtşişleri Bakanlığı ile tktisadi Kalkınma Vakfı'nm ortaklaşa düzenledikleri konferanslar dizisi Lahey'de 23 martta başlamış ve bazı Avrupa ülkelerinde sürdürülmüştü. İKV Başkam Jak Kamhi ve tanınnuş işadamlannın verdikleri konferanslarda Turkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı anlatılıyor. Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı önünde alacaklı kuyruğu ...Ve fon komisyoncuları türedi ABDURRAHMAN Y1LDIRIM kazanarak konut satm alanlar, bu kredilerin ödenmemesi üzerine zor durumda kahyorlar. Ferdi konut kredisi için başvuranlar altı ay sonra ilgili bankaya girtiklerinde "Para yok, biç kimseye para venniyorlar, sıraya girin bekleyin" yanıtı alıyorlar. Kredi ödenmeyince, satış sözleşmesi yaptıklan evi tekrar ucuz fiyatına geri vermek zorunda kaldıklannı anlatan başvuru sahipleri, 6 ay önce yatırdıklan 650 bin lirayı da geri almaya kalktıklarında faiz ödenmediğinj ve "iki yönlü bir magduriyet yaşadıklano ı " belirtiyorlar. Alacaklanru tahsil edemeyen ve gelirlerinin yüzde 40'ı bütçeye ve Fak Fuk Fon'a giden Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Fonu'nda yeni kaynak arayışlanna giriliyor. Avrupa lskân Fonu'ndan 100 milyon dolarhk bir kredi için görüşmeler sürerken, yurtiçinde fona gelir sağlayacak başka alternatifler üzerinde de durulduğu bildirildi. Toplu Konut Fomı'nun kaynaklannın daha verimli kuUanılması ve daha çok insanın konut sahibi olmasını sağlamak amacıyla, kredilendirme politikasında bazı değişikMkler düşünüldüğü kaydedildi. Fon yetkililerinden alınan bilgiye göre yajftlması düşünülen bu değişiklikler şöyle: • Bundan sonra fondan açılacak kredilerin oocelikle konutu olmayan duşük geliriiler ve kıiçük koautlar için olması, • Fondan yazlık konutlar için kredi açılmaması, • Büyük konut yapımını caydıncı tedbirler alınması, • Belediyelerin, konutsuz ve dargelirliler için kurduklan kooperatifler aracdığıyla üreteceği konut projelerine öncelik tarunması, • Belediyelere daha çok finans sağlayarak maliyeti döşük altyapdı arza hazırlamalannın sağlanması, • İnşaat malzemelerinin üretimini arttırmak ve bu yolla fıyatlann düşmesini sağlamak amacıyla bu sahada faaliyet gösteren fırmalara daha çok yatınm ve işletme kredisi verilmesi, • Fondan açılan kredilerin geri döniislerinin bir an önce saglanabilmesi için gerekli tedbirierin abnması, ferdi tapu işlemlerinin kolaylaşünlması. EKONOM NOTLARI OSMAN ULAGAY 4 0 0 milyara varan alacağını tahsil edemeyen fon, hakediş ve kredileri ödeyemeyince fondan alacaklı hesabına 'kredi kopartmak' için yüzde 30 komisyonla çalışan kişiler ortaya çıktı. Kaynak sıkıntısma düştüğünden kredi ve hakedişleri ödeme zorlugu içine düşen Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Fonu'ndan bu kredi ve hakedişleri almak için baa araeıların devreye girdiği ve projenin büyüklüğüne göre yüzde 3O'a varan konıisyoıılar istedikleri öğrenildi. tkinci Boğaz Köprüsü'nün çevre yolları kamulaştınlmasında 600 milyon liralık bir kamulaştırma bedelinin Kamu Ortakhğı Fonu'ndan alınması için devreye b a a ' kişilerin girerek yüzde 30 komisyon önerdikleri ve bu yolla bedelin kısa sürede alınacağını belirttikleri kaydedildi. Bu yıl başında gelirlerinin yüzde 30'unun bütçeye aktardmasından ve 400 milyar liraya varan alacaklannı tahsil edememekten kaynak darboğazına giren Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Fonu'ndan 372 bin 181 inşaat konut kredisi için bekliyor. 145 milyar liraya varan hakedişlerin de ödenmemesi baraj inşaatlannı yavaşlattı. Kamu Ortaklığı Fonu'na en çok borcu olanlar arasında ise 262.2 milyar lira ile TEK 61 milyar lira ile Merkez Bankası, 35 milyar ile Konutbank bulunuyor. Toplu Konut Fonu'ndan açılan ferdi konut kredisinin odenmemesinden dolayı sıkıntılar yaşanıyor. 650 bin lira yatırarak 6 ay sonra 4.5 milyon lira kredi almaya hak Özal'a "Geçmiş Olsuri" Demek Yetmez... Sayın Başbakan'a büyük "geçmiş olsun." Sayın özal'a ve C*Amokrasıye kurşun sıkanlara lanet olsun. Sayın Başbakan'a yöneltilen saidırıyı elbirliğiyle, sozbirliğiyle lanetlemenin gerektiğine inanıyoruz. Ama "geçmiş olsun" demek, Sayın Özal'a ve demokrasiye kurşun sıkanları lanetlemek acaba yeterli mi? Böylelikle bu tür olayların tekrarianmamasını sağlamak için gerekeni yapmış oluyor rnuyuz? Yoksa lanetlemenin ötesine geçip olayın nasıl bir ortamda sahneye konduğunu, neden Özal ikiidannın başka bir döneminde değil de şimdi olduğunu dOşürv mek mi gerekiyor? Sayın Başbakan'a kurşun sıkanın kişiliği ve amacı hakkında hemen hiçbir şey bilmiyorum şu satırlan yazarken. Buniar öğrenildikçe belki de saldırının niteliği konusunda çok daha iyi fikir sahibi olma olanağı bulunacak. Ancak bunların ötesınde bana önemli gibi görünen nokta, saldırganın Sayın özal'a kendi partisinin genel kongresınde kurşun sıkma cesaretini gösterdiği ve ortalığı birbirine katma fırsatını bulduğu ortam. "Karanlık güçler" edebiyatının yeniden yaygınlaştığı, belirsizjiklerin ve hoşnutsuzluklann yeniden arttığı ve belki de hepsinden kötüsü alternatitsizlik ve çözümsüzluk havasının yeniden topluma egemen olmaya başladığı ortam. Bu ortamı anlamaya çailışmadan ANAP Genel Kongresi'nde yaşanan olayı yedi yerine oturtmak da kolay değil sanınm. Geçen hafta "toplumsal karamsarlık" konusundaki bir panelde konuşan sosvolog Nilüfer Göle, Türkiye'de 1987 temmuzunda yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 52 olan "iyimserler" oranının 1988 mayısında yuzde 36'ya indiğini, "karamsarlar"ın oranının ise tam tersine bu yıl yüzde 50'nin üzerine çıktığını açıklıyor ve bu durumun sadece refah düzeyindeki gerilemeyle açıklanamayacağını belirtiyordu. Nilüfer Göle'ye göre Türkiye'de insanlar, kendi iradeteriyle betirtediloeri iktkJarlann çözüm üretmekte yetersiz kaldığı; ve gene kendi iradeleriyle yönelebilecekleri inandırıcı iktidar alternatiflerinin de bulunmadığı ortamlarda karamsaıitğa kapılıyorlar ve böylece toplumsal karamsarlık artıyordu. Böyle bir ortamda toplumdaki "şeffaflık" da kayboluyor, olaylara kimlerin yön verdiğini görebilmek zoıiaşıyordu. Nitelikleri bilinemediği için, çaresizlik içinde "karanlık güçler" denen odakların aradıkları ortam da sanınm bu ortamdı. O halde, Sayın özal'a kurşun sıkanları lanetlemenin ötesinde yapılması gereken şey belki de, "Bu ortama nasıl gelindi, bu ortamdan nasıl çıkılır?", sorularına yanıt aramak olmalı. Bu konuda başlıca görev Sayın özal'a düşüyor. Sayın Özal'ın ANAP Genel Kurulu'ndaki konuşmasında eskiden boş bavulla yurtdışına gidıp dolu bavulla dönenleri anlattıktan sonra sanınm tam, "Şimdi vrtrinlerde her türiü ithal malı bulunuyor" demek üzereyken kurşunlara hedef olması herhalde bir rastlantı, ama iiginç bir rastlarrtı. Türkiye'de insanları yalnızca vitrinlerdeki ithal mallarıy'a, artan dış itibarla, artan ihracatla avutmanın ve memnun etmenin artık mümkün olmadığını çok iyi kavramak gerekiyor. 1980'li yıllarda Türk toplumuna umut vermede, yeni ufuklar açmada, değişen bir dünyada yeni hedefler göstermede sağladığı basarı nedeniyle ülkenin yönetiminde söz sahibi olan Sayın özal'ın vaatlerini gerçekleştirmede yetersiz kaldığı ortada. Umutlan birden artan toplumda şimdi umduğunu bulamamanın duş kırıklığı var. Sayın özal'a duyulan güvenin erimesi olayı var. Bu ortamda Sayın Özal'ın, "Bizim her yapöğımız doğrudur" diye ısra/ etmesi, gerceklere kulak tıkayarak eleştirileri düşmanlık sayması ise örnekleri daha önce de yaşanmtş olan vahim bir zaafın, bir "iktidar hastalıği"nın belirtileri. Bugün geiinen noktada, hele özal'a suikast girişiminden sonra, içerde /e özellikle dısarda Türkiye'nin "siyasi istikrar" içinde, "güllük gülistanlık" bir ülke olduğunu iddia etmek son derece güç. Bunun etkilerinln, Türkiye için yasamsal önem taşıyan dış kredi odaklarını ve yabancı yatırımcıları olumsuz etkilemesi olası. Ülke içinde, ekonomik belirsizliklerin şaşkına çevirdiği ve çeşitli sorunlarla karşı karşıya getirdiği işadamlannın, bu kez politik belirsizlik öğesinin de tırmanmaya başladığı bir ortamda daha da olumsuz bir hava içine girmeleri söz konusu. Toplumdaki karamsarlığa ve tepkilere bir de buniar eklenince bugün geiinen noktada Sayın Özal'ın işinin ne kadar zorlaştığı daha iyi anlaşılabilryor. Bu noktada acaba, "Bizim her yaptığımız doğrudur, aynısını yapmaya devam edeceğiz, alternatifimiz yoktur, kimse bizi yolumuzdan çeviremez" demek mi daha doğru? Yoksa çok ciddi bir özeleştirı yaparak, ciddi eleştirileri dikkate alarak, yapılan hatalan kabul ederek, toplumdan bir tür özür dilemek ve ancak ondan sonra, bu durumdan çıkmak için elbiıiiğiyle yapılması gerekenleri saymak ve destek istemek mi daha doğru? Bugünkü karamsarlık ortamını dağrtmak için başka seçenek var mı? Toplumdaki karamsarlık havasını kırmak "karanlık güçlere" fırsat hazırlayan ortamı dağıtmak için çok'önemli bir görev de tabii ki muhalefete düşüyor. Ana muhalefet partisinin, Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretme konusunda hemen hiçbir umutlandıncı ışık vermezken, kendi içindeki çekişmeleri bir türiü çözümleyememesi, toplumdaki karamsarlık havasının yaygınlaşmasına çok önemli bir katkıda bulunuyor. Sağdaki iri muhalefet partisinin bugünkü yapısıyla halk için yeniden umut haline gelmesi de kolay görünmüyor. Bu koşullar altında iyimser olmak, Türkiye'de ekonominin, toplumun, demokrasinin geleceğine umutla bakmak kolay değil. Bu havayı değiştirme görevi ise öncelikle siyasi liderlere düşüyor. Umarız gene çok geç kalmazlar. Değerli okurlar: Yazmayı umduğum ekonomiyle ilgili yorumu gene yazamadım. Türkiye'nin bugünkü koşullannda bunu anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. Kııla Mensucat'a ilanla müşteri tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Içişleri ve çeşitli kuruluşlara olan 18 milyar borcundan dolayı iflas karan verilen Kula Mensucat A.Ş. gazete ilanı ile satışa çıkartıldı. Fabrika 39 milyar lira üzerinden açık arttırmaya çıkanldı. Yaklaşık üç yüdan beri 2530 işçiyi yakmdan ilgilendiren Kula Mensucat A.Ş. 'nin satış karan geçen mayıs ayı içinde alacaklılar toplantısında alınmtştı. Alacaklılar toplantısında fabrikanm satışı için iflas idaresine yetki verilmesinden sonra iflas idaresi toplanarak fabrikanm satış islemlerini görüştü ve yapılan çalışmalar sonucunda fabrikanm 39 milyar liraya satılması görüşünde birleşildi. Sektör temsücüeri ne diyor? > Murat Karayalçın (Kent Koop Başkanı): Kooperatifler için açılan kredilerin akış hızındaki gecikme ve kredilerin artan fiyatlar karşısındaki yetersizliği başlıca sorundur. Kredilerin başlandığı 1984 eylülünde 100 metre karelik bir konuta açılan kredi, maliyetin yüzde 70'ini karşılarken, bugün bu oran yüzde 30'lara kadar düşmüştür. Konut kredileri gelir dağüımındaki bozukluğu giderici şekilde düzeltilmemiştir. Artık dargelirliden konut edinme talebi gelmemektedir. Kredilerin maliyetler içindeki payımn bu oranda düşmesi düşük gelirlilcrin konut edinme şanslarını ortadan kaldırrnıştır. Üst gelir gruplannın ihtiyaçları olmamasına ragmen, birden çok konuta kredi verilmesi ve yazlık konutlara da kredi açüması düHamzaoğİL Karayalçın şük gelirlilerin kredilerini kısıtlamışür. Ben siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan konut ve inşaat sektörünün ihmal edilemeyeceğıni düşünüyorum. Bence şu an inşaat sektöründe yaşanan sorun geçicidir. Ynsuf Köseoghı T İ M K O Knnıcusu): "Krediler hiçbir zaman enflasyona yetişemez. Bunun içinde kıt olan kaynaklaruı akıla kuUanılması gerekir. F o n kaynaklanndan kredi vermek yeri KteeoOkı ne bugün inşaat maliyetlerinde önemli oranlara ulaşan arsalann kamulastrnlmasmda kullarulsaydı, bugünkü sıkıntı doğmayabiUrdi. • Sami S a n (Timse Başkanı): Konut kredileri askıya alındı. Malzeme fıyatlannda herhangi bir düşme yok. 4 Şubat'tan sonra, sadece tuğla fıyatlannda bir nisbi azalma oldu, onun da fîyatı çok şişmişti. Bu maliyetlerle ve bu kredilerle, bu konutları orta ve dar gelirlilerin bitirmesi olanaksız. Onun için de dar ve sabit gelirlilerin başladığı kooperatifleri şimdi orta ve üst geliriiler bitiriyor. Şimdi kooperatif taksitleri orta gelirliler için bile çok ağır gelmeye başladı. Bence konut sektörü bir çıkmazdadır. • Mevlut Hamzaoglu (Tdrklnşa Başkanı): " Ş u anda bakanlık fiyaüarı ile serbest piyasa fıyatlan arasında yüzde 50 oranında bir fark ortaya çıkmıştır. Bu fiyatlarla müteahhitin inşaat yapması olanaksız. Aylarcur, bakanlıgın fıyat kararnamesi vermesi gerekir diyoruz. Ancak sozümüzu dinletemedik. Fiyat farkı verilmezse, tasviye kararnamesi çıkarmaktan başka çare kalmaz. Sarp kapısı açıhyor ANKARA (ANKA) Turkiye ile Sovyetler Birliği sımnndaki Sarp kapısı nihayet ulaşıma açılacak. Sarp kapısının açılışına olanak tanıyan TurkiyeSovyetler Birliği Uluslararası Karayolu Taşıma Anlaşması yarın Ankara'da îmzalanacak. Anlaşmayı Turkiye adına Ulastırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, Sovyetler Birliği adına da bu ulkenin Karayolu Ulastırma Bakanı Suhin Yuri imzalayacak. Yedi sanayileşmiş ülke liderinin katıldığı Toronto Zirvesi başladı 3. Dünya'nın borçları gündemde Ekonomi Servisi Dünyanın önde gelen 7 sanayileşmiş ülkesinin (G7) liderleri ağırhklı olarak Üçüncü Dünya'nın borçları ve tanm sübvansiyonlanna ilişkin görüş aynlıklarıru ele alacaklan Toronto Zirvesi'nin açüışında dün gece bir araya geldiler. Toplantıya ABD Başkanı Ronaid Reagan, Federal Almanya Başbakanı Helmut Kobl, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Italya Başbakanı Ciriaco de Mita, İngütere Başbakanı Margaret Thatcher Japonya Başbakanı Noboru TakeshiU, Kanada Başbakanı Brian Mnlroney ve Avrupa Topluluğu (AT) Başkanı Jacques Dclors katıldılar. Açılış*oturumu öncesinde bir açıklama yapan Japon hukümeti, en yoksul 17 Afrika ülkesinin 1 milyar dolarhk dış borcunu, beş yıl içinde affedeceklerini açıkladı. Japon yetkili Michihiko Knnihiro, Toronto'da gazetecilere yaptıgı açıklamada, söz konusu ülkelere daha önce verilen süresi beş yıl içinde dolacak anapara ve faiz borçlarının affedileceğini, ancak yasal sınırlamalar nedeniyle, bu işlemi, " b o r ç s i l m e " olarak nitelendiremeyeceklerini bildirdi. Kunihiro, 17 Afrika ülkesinin 1 milyar dolarhk borcunun affedilmesi işlemini, 20 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarılraası planlanan Japonya'nın beş yılhk dış yardım programı kapsamma aldıklanm belirtti. Ucretler 6 milyurhk ek ödenek tZMtR (AA) lzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nin altyapı insaatının tamamlanabilmesi için 6 milyar liralık ek ödenek talep edildi. Ege Bölgesi Sanayi Odası yetkililerinden alınan bilgiye göre, altyapı inşaatımn bu yü içinde bitirilebilmesi amacıyla talep edilen ek ödenek bakanlıkça uygun görüldü. EVSAHİBİ MULRONEY Toronto arvesine evsahipliği yapan Kanada Başbakanı Brian Mulroney, toplantı öncesinde Japonya Başbakanı Noboru Takeshita ile ozel bir göruşme yapb. Daha önce Fransa ve Federal Almanya da ayru şekilde yoksul ülkelerin borçlanm sildiklerini açıklamışlar, bu yöndeki kararları zirveye katılan birçok ülke tarafından olumlu karşılanmıştı. İngütere Başbakanı Margaret Thatcher da, ABD ile Avrupa Topluluğu (AT) başta olmak üzere, sanayileşmiş ülkeler arasmdaki "Tanm sübvansiyonlan savaşuun" sona erdirilmesi için çaba harcayacağına söz verdi. Adının açıklanmasını isteraeyen bir Ingiliz yetkili, Thatcher'ın, gümrük tafifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) çerçevesinde yü rütülen tanm sübvansiyonlanna ilişkin reform çabalannın hızlandırılmasını istediğini vurguladı. tngiliz hükümet çevreleri, Thatcher'ın G7 zirvesinde, en yoksul Afrika ülkelerinin dış borç yükünün hanfletilmesi için ortak çaba gösterilmesini isteyeceğini de kaydettiler. Bu arada, F. Almanya hukümeti sözcüsü Frtedbelm Ost, kendilerirün de altı Afrika ülkesinin dış borç yükttnü azaltmayı düşündüklerini ve zirvede, dış borç geri ödemelerinin, tropikal ormanlann korunması şartına bağlanmasını önereceklerini açıkladı. ö t e yandan, ttalya Dtşişleri Bakanı Giulio Andreotti, ülkesini ziyaret eden Filipinler Devlet Başkam Corazon Aquino'ya, Toronto zirvesinde, başta Filipinler olmak üzere, Üçüncü Dünya ülkelerinin çıkarlannı savunacaklan konusunda söz verdi. G7 ülkeleri devlet ve hükümet başkanlannın kalacağı Toronto Oteli'yle zirvenin yapılacağı Kongre Sarayı ve çevresinde çok sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı bildirildi. Toplantının yapıldığı binanın 4 metre uzunluğundaki çitlerle ve üç bin kişilik güvenlik kuvvetleri tarafından korunduğu açıklandı. Toronto polisi 31 yaşında bir IrlandaJının tutuklandığını bildirdi. Michel Collins adlı trlandalımn geçen yıl bir aylık bir pasaportla Kanada'ya geldiği anlaşıldı. Ttirkiye Hiııclistaırm gerismde ANKARA (ANKA)' Türk işçisinin, ücretlerin düşüklüğü bakımından Hindistanh bir işçidcn daha kötü durumda olduğu belirlendi. Türk işçisi ile Amerikalı bir işçi arasıı.da aym karşılaştırma yapıldığında ise, Türk isçisinin Amerikalı işçiyle aym düzeyde beslenebilmesi için ortalama 8 ile 10 kat daha uzun süre çahşması gerektiği bildirildi. Petrollş Sendikası'nm 1987 yıllığında yer alan bir araştırmada, ortalama ücretle çalışan bir Türk isçisinin bir kilogram ekmek satm alabilmek için 48 dakika çalışmak zorunda olduğu beUrtildi. Aym tüketim maddesini satın alabilmek için, Şilili bir işçinin 40 dakika, Koreli bir işçinin 28 dakika, Brezilyalı işçinin 15 dakika, Hindistanlı işçinin 38 dakika, lspanyol işçinin 13 dakika, Amerikalı işçinin ise sadece 6 dakika çalışması yeterli olabüiyor. Bursa'da kirliüğe önlem 8URSA (AA) Bursa Organize Sanayi bölgesinde çevre kirliliğine yol açacak tesis kurulmasına izin verilmeyecek. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası yetkililerinin verdiği bilgiye göre, sanayi bölgesinde tevsii alanı olarak belirlenen 600 bin metre kare dolaymdaki alan, önümüzdeki aylardan itibaren fabrika kurmak için sırada bekleyen 386fırmaya verilmeye başlayacak. Tevsii alanında kurulacak fabrikalan belirlemek amacıyla oluşturulan "komite"nin arsa dağıtımında uygulayacağı kriterler de belirlendi. Dıracat atağı tSTANBUL (AA) Dış ticaret sermaye şirketlerinin nisan ayı sonu itibarıyla yıhn ilk dört ayında gerçekleştirdikleri ihracat tutan 1 milyar 915 milyon liraya ulaştı. Bu şirketlerin Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payı da dört aylık dönetn itibanyla geçen yıl ortalamasırun üzerine çıktı. Edinilen bilgiye göre, ocaknisan döneminde 5 şirket 100 milyon dolann üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Tekfen Dış Ticaret 151 milyon 594 bin dolarhk dışsatımla bu şirketlerin başında yer aldı. Çukurova Dış Ticaret 137 milyon 571 bin dolarla ikinci, Penta Dış Ticaret ise 135 milyon 670 bin dolarla üçüncü sırayı paylaştılar. öteki iki şirketten Ram Dış Ticaret'in ihracatı 120 milyon 680 bin dolar, Giyim Sanayicileri Derneği Dış Ticaret'in ihracatı da 120 milyon 366 bin dolar düzeyinde gerçekleşti. Tekfen, 1987 yılında da dış ticaret sermaye şirketleri arasında 356 milyon 363 bin 680 dolarhk ihracatla ilk sırayı almıştı. Geçen yıl, 12 ayhk dönemde, Tekfen'i, 261 milyon 369.1 bin dolarhk ihracatla Penta ve 255 milyon 884 bin dolarhk ihracatla da Menteşoğlu izlemişti. AKBANK T.A.Ş. UMUM MÜDLILÜĞÜ'NDEN İNGİLÎZCE BİLEN KAMBtYO UZMAN MUAVİNLERİ İLE İKTİSAT VE PLANLAMA UZMAN MUAVİNLERİ ALINACAKTIR Bankamızın İstanbul'da bulunan Umum Müdürlük birimlerinde görevlendirilmek üzere çok iyi derecede İngilizce bilen KAMBİYO UZMAN MUAVİNLERÎ ile ÎKTÎSAT VE PLANLAMA UZMAN MUAVİNLERÎ alınacaktır. ARANAN KOŞL1LAR: 1) T.C. Vatandaşı olmak 2) İktisat, İşletme, İş İdaresi, Hukuk ve Maüye ile ilgili öğretim yapan dört yılhk Üniversüe. Akademi ve Yüksek Okullar ya da bunlara eşitliğı yetkili makamlarca onaylanmış olan türkiye'deki veYabana Clkelerdeki Universite, Akademi veya Yüksek Okullaıdan birini bitirmiş olmak 3) Başvuru tarihinde 30 yaşını bitirmemiş olmak 4) Herhangi bir kunıma karşı zorunlu hizmet yükümlüiügü altında bulunmamak 5) Erkek adayîar için askerlik görevini tamamlamış bulunmak 6) Yapılacak sınavda başanlı olmak. Sınav tarihi ve diğer hususlarla ilgili gerekli bilgı, başvurular sırasında \'erilecektir. İsteklilerin 1 adet vesikalık fotoğraflan ile birlikte 6.7.1988 tarihine kadar AKBANK TAŞ. UMUM MÜDÜRLÜGÜ PERSONEL MCDÜRLÜGÜ HNDIIOIİSTANBll adresine. saat 93011.30 arasında şahsen başvurmaları rica olunur. K1SAKISA • MARMARA Ünrversitesi tngiiizce eğitim yapan İşletme, tktisat ve Uluslararası flişküer bölümü öğrendleri için Ise Yerleştirme Bürosu' kurdu. Büronun danışmanlığı M.Ü. Avrupa Topluluğu Enstitüsü Müdürü Haluk Kabaalioğlu yapıyor. • NASAŞ alüminyum piyasasını takip etmek, yeni ürünleri incelemek amacı ile firma içinde sirküle edilecek olan 'Alüminyum Bülten'i yayımladı. • TA YVAN Dünya Ticaret Merkezi'nin lstanbul Ofısi tarafından düzenlenen seminerde Türk işadamlanna yeni iş olanakları tanıtıldı. Japon Eximbank Başkanı Tanaka: Enflasyonu önlemek içîn haıvanıaları kısmıştık ANKARA (AA) Japon Eximbank Başkanı Takashi Tanaka, Japonya'mn geçmişte Turkiye ile aynı deneyimleri yaşadığını belirterek, "Bizim de enflasyon ve dış borçlanmız yüksekti, onun için biz de barcamalan kısnuşbk" dedi. Geçen hafta Ankara'da ekonomiden soruı ılu hükümet yetkilileri ile görüşmelerde bulunan Japon Eximbank Başkanı Tanaka, Japonya'nın da geçmişte enflasyon orarilanmn yüksekliği ve dış borçlar gibi ekonomik sorunlarla karşılaştığım belirterek, ülkede harcamalann kısıhnası ve tasarrufun arttırılması yönünde uygulamalara gidildiğini kaydetti. Tanaka yaptıgı açıklamada, "Türkiye'nin dış borcnnnn, gayri safı milli hasıla (GSMH) içindeki oranı jüksektir. Ancak Türkiye'nin ekonomik kalkınma hızı da yüzde 56 gibi çok yüksekür. Ben Türk ekonomisinin isrikbalinin çok parlak olduğnna inanıyonım" dedi. flyatfannıarttırdıkça, bir kanto klîmım kuruiuşu olan EtBalık Kurumu'Dun et saClC llUVlllllkuyrukJar da uzadıkça uzuyor. Bir yıl öncesitışı yapan mağazalannın önündeki mu sektör et ne kadar EtBalık mağazalannın önünde kuyruğa rastianmazken, üçdört ay önce 1520 kişilik kuyrukjann oluşmaya başladığı görulmüştü. Dün ise bu kuyruğun 1520 kişi değil 50 kişiyi aştığı fark edildi. Kuyruğa giren vatandâşiar EtBalık'tn urun fiyatiannın kasaplara ve markeüöre göre daha ucuz olduğunu, birkaç çeşit eti kilo olarak olmasa bile bir anda alarak bu ucuzluktan yararlanmaya çalıştıklarını ifade ettiler. Kasaplarve ^arketerde kıymanın kilosu 4500 lirayı geçerken, hatta bazı semtlerde 5000 lira sınırını da aşarken, EtBalık'ta 3200 liradan satılıyor. (Fotohaber: Faruk Beskisiz) Şarapçı sıkuıtıda tZMİR (Cnmhuriyet Ege Biırosıı) Şarap üreticileri kaliteli şarap üretiminde kullanılabilecek bağ alanlanmn azlığından yakınarak bağcılığın teşvik edilraesini istediler. Turkiye Şarapçılar Deraeği Başkanı Nurtekin Yazgan son yıllarda bağ yetişmediğini vurgulayarak, " t ç talep artmaya devam ederse darhk olabiliı. Bagcıuk teşvik edilmeli " dedi. Türkiye'nin 625 bin hektarlık bağ alanı ile dünya sıralamasında 5. sırada yer almasına karşın üriın bakımından çok gerilerde kaldığı bildirildi. Bir şarap firmasımn yöneticilerinden Coşkun Güneri Türkiye genelinde elde edilen üzümün ancak yüzde 1.52'sinin şaraba işlendiğini, bunun da ancak yüzde 40'ının kaliteli şarap üretimine uygun olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Kaliteli şarap üretmeye nygun bağ alanlanmız gen! leülebildiği ve dekardan daha fazla verim alınabildiği takdirde kaliteli şarap iiretimimiz artacak ve ihraç imkânları doğacağından, bu sektörde bir gelişme sağlanabilecektir. Türkiye'de şarap tüketimi kişi başına 0.75 litredir. Yani bir litreden bile azdır. Ülkemizde şarap üretimi yılda 4550 milyon litre, tiiketim ise 3540 milyon litre arasındadır." Fotokopi makineleri klankul: 133 03 49 133 03 95 Uan 117 21 15 I 5 tol l;!»!ı 22 31 53 ktnu. 15111 BUGÜI'N • Turizm eğitkni TUGEVve Humber College işbirtiği ile gerçekleştirilen Turizm Eğitimi Danısma Toplantısı1 bugün Boğaziçi Üniversitesi'inde başlıyor. Toplantı 25 haziranda sonaerecek. DOVIZ KURLARI Dövızin •Cınsi 1 ABO Doları 1 Avustralya Doları . 1 Avusturya Şılını 1 Batı Alman Markı 1 Belçıka Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frafıgı 1 Hollanda Flonni 1 İsveç Kronu 1 İsvıçre Frangı 100 italyan Lıreu 1 Japor Yenı 1 Kuveyt Oinarı 1 Steriin 1 S.Arabıstan Riyalı Dövız Alış 1352 15 1099 97 109.75 771 75 36 91 202 72 325.90 228 83 686.54 222 39 92867 103.97 10.76 4883.17 2410.88 360.67 20 HAZİRAN 1988 Döviz Satış 1358 91 1105.47 110.30 775.61 37.09 203.73 327.53 229.97 689 97 223.50 933.31 104.49 10.81 4907.59 2422 93 362 47 Efektıf Al.ş 1352.15 1077.97 109.75 771.75 36 17 202 72 319 38 228 83 686.54 222 39 928 67 101 89 10.54 4785 51 2410 88 353 46 Efektıf Satış 1372 43 1116.47 111.40 783.33 37.46 205 76 330 79 232.26 696 84 225 73 942 60 105.53 10.92 4956.42 2447.04 366 08 • İşBankası İş Bankası müfettışlerının geleneksel yılhk toplantısı bugün Ankara'da Genel Müdürlük Konferans Salonu 'nda yapılacak. • Hollanda7urA:ı>«Hoüanda kara ulastırma komisyonu görüşmeleri bugün A nkanfda başlıyor. AKBANK T. A.S.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle