19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 HAZİRAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAIL GVLGEÇ CUMHURİYET/5 YAYIN DÜNYASEVDA İNCELEME ARAŞTIRMA • YÖNETEN ŞAHİN ALPAY Ttirkçenin dilbilimsel analizi ŞEYDA OZİL Dilbilim konusunda geçen yıl yayımlanan iki kitap, ülkemizde 20. yüzyıhn bilim dallarından biri olan dilbilime duyulan ilginin giderek arttığını, gerek yabancı geekse Türk dilbilimcilerin çalışmalannı Türkçe üzerinde yoğunlaştırdıklarını gösteriyor. Bu iki yapıttan ilki, Tilburg Üniversitesi tarafından yayımlanan Studies on Modertı Turkish her iki yılda bir düzenlenen Türk Dilbilimi Konferanslan dizisinin, Hollanda'nın Tilburg Üniversitesi'nde 1986 yılında yapılan üçüncüsünde sunulan bildirilerin büyük bir çoğunluğunu kapsıyor. 1982 yılından bu yana düzenlenen Türk Dilbilimi Konferansları'nın birincisi, ABD'nin California Üniversitesi'nde, ikincisi 1984'te Istanbul Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleşmiş ve bildiriler bu üniverâtelerce yayımlanmıştı. Çok sayıda yabancı ve Türk bilim adamlannın sundukları bildirilerin konulanna göre bir araya getirilerek düzenlenen yapıtta ilk bölüm, sesbilgisi ve sesbilim alanlarında Türkçe üzerine yapılan yeni incelemeleri kapsamakta. Diğer alanlara oranla daha çok sayıda yazının bulunduğu dilbilgısi bölümünde, özellikle Türkçenin sözdizimi üzerinde durulmakta, çağdaş sözdizim kuram ve yöntemleri Türkçeye uygulanarak dilimizin yeni bakış açılanyla çözümlenmesine çahşılmaktadır. örneğin, Türkçe tümcelerde ip, erek, me gibi eklerle kurulan bağlantılar, öğe düşmesi olgusu, günümüz tanınmış dilbilimcisi N.Chomsky'"<in "yönetim ve bağlama" kuraı açısından ele alınmaktadır. Son yıllarda büyük bir gelişme gösteren metindilbilim konusu kitabın üçüncü bölümünü oluşturuyor. Bu bilim dalının verileri, yanlı ve sözlü metinlere uygulanarak Türkçe'nin bu yönden araştınlmasına, Türkçe metinlerin özelliklerinin ortaya çıkarılmasına çalışılıyor. Türkiye ve Hollanda'da yaşayan çocuklann Türkçeyi öğrenmeleri, kullanış özellikleri ve yaratıcüıklan üzerinde duruluyor yapıtın dil edinimine ilişkin bölümündeki yazılarda. Toplumdan söz ediliyor. Bu bağlamda dilbilgisi, çeviri, yabaneı dil öğretimi gibi çeşitli dilbilim alanları açısından yabancı ülkelerde nasıl bir gelişim görüldüğü, bu konularda ne tür çalışmaların yapıldığı, buna karşılık çeşitli dilbilim alanları ve uygulamalan yönünden Türkiye'deki araştırmaların hangi düzeyde bulunduğu, neler yapıldığı, daha nelerin yapılabileceği ortaya konuyor, öneriler getiriliyor. D.Aksan, Türkoloji alanında çağdaş dilbilim çalışmalannın. edebiyatları ile Türkoloji gibi dalların işbirliğine gitmelerinin, dilbilimin gelişmesi yönünden gerekli olduğu vurgulanıyor. Bu noktada belirtmeden geçemeyeceğimiz ilginç bir olgu, Türkiye'deki dilbilim çalışmalarında, dilbilim verilerinin çağdaş Türkçeye uygulanması işinin, üniversitelerimizin Türkoloji bölümlerinden çok Batı dilleri ve edebiyatları bölümlerinde sürdürülmesidir. Sözünü ettiğimiz her iki yapıtta yer alan yazılar, Türkologlardan çok Batı dilleri bölümlerinde çalışanlarca yazılmış. l 1 BEHIÇ AK i l i H € P KİM KİME DUM DUMA Dilbilim konusunda geçen yıl yayımlanan iki kitap, ülkemizde 20. yüzyılın bilim dallarından biri olan dilbilime duyulan ilginin giderek arttığını, gerek yabancı gerekse Türk dilbilimcilerin çalışmalarını Türkçe üzerinde yoğunlaştırdıklarını gösteriyor. dilbilim verileriyle Türkçenin ele alındığı son bölümdeyse, Hollanda'da yaşayan Türk ailelerin dil kullanımları ve Türk dil devrimi toplumdilbilimsel açıdan değerlendiriliyor. Türkçenin incelenmesine hangi düzeylerde yardıma olabileceği ve olması gerektiğinden söz ediyor. T.Tekin, T.Banguoğlu'nun Türkçenin Grameri ile M.Ergin'in üniversitelerde Türk Dili derslerinde kullanılan Üniversiteler tçin Türk Dili başhklı kitaplarının, dil tanımı ile sesbilgisi bölümlerini inceleyerek, bu konularda yazarların çağdaş dilbilim kuram ve yöntemlerinden yararlanmadıklannı vurguluyor; çağdaş dilbilim verileriyle Türkçe dilbilgisinin yeniden ele alınmasımn gerekli olduğunu belirtiyor. Söz konusu kitapta, dilbilim ve dilbilimle ilişkili bilim dalları açısından Türkiye'de ne gibi çalışmaların yapılması gerektiğine ilişkin öneriler getirilirken, özellikle psikoloji, felsefe, Batı dilleri ve Yetkin katkılar "Dilbilimin Dnnü, Bugünii, Yannı" daha çok yabancı ülkeler ile Türkiye'deki dilbilim çalışmalarını ortaya koyarken, "Sludies on Modern Turkish" çeşitli alanlardaki dilbilim verilerinin Türkçeye uygulaııdığı calışraalara yer vermekte. Bir yerde, ilk kitapta önerilenlerin, küçük çaplı incelemeler düzeyinde olsa bile ikincisinde gerçekleştiği söylenebilir. Konulannda yetkin kişiler bu yapıtta, bir yandan Türkçe dilbilgısi kitaplarındaki geleneksel uygulamaların dışına çıkarak, gerek sesbilim gerekse sözdizim alanlannda yeni dilbilim kuram ve yöntemleriyle bu konulara yeni açıklamalar getirmekte; öte yandan metindilbilim ve toplumdilbilim verileriyle Türk dilini araştırarak, bu alanlarda da Türkçenin incelenmesine katkıda bulunmaktadırlar. Hollanda'da yayımlanan bu kitabın üniversite kitaplıklarında bulunması, aynca Türkçeye çevrilmesi, daha geniş bir çevrenin bu yapıttan yararlanmasına olanak sağlayacaktır. I. Dilbilim Sempozyumu Hacettepe Üniversitesi tarafından yayımlanan Dilbilimin Diinü, Bugünii, Yannı adlı kitap ise bu üniversitede 1987 yılında düzenlenen I. Dilbilim Sempozyumu'nda sunulan bildirilerden oluşuyor. Yapıtta yer alan yazılarda, daha çok dilbilim Ue felsefe, psikoloji gibi bilim dalları arasındaki Uişkiler üzerinde duruluyor, dilbilimin çeşitli bilim dallanna sağladığı / sağlayabileceği yararlar PÎKNtK PtYALE MADRA lferleşen ulusal eşya hukuku Mustafa Reşit Karahasan thsan özmen, Ankara 1988, iki cilt, 2766 s. NEVZAT ÖZDEMİR Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Onursal Başkanlarından Mustafa Reşit Karahasan'ın önceki basımı 1977 yılında yapılmış olan ve tümü dört ciltte tamamlanacak "Türk Medeni Kanunu: Eşya Hukuku" adlı kapsamlı çalışmasının ilk iki cildini oluşturan yeni basımı, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanı İhsan Özmen'in katılımı ile yayımlandı. Bu iki ciltte Medeni Kanunumuzun 18 ile 935. maddeleri arasında yer alan, "Aynî Haklar" (kapsamı ve lsviçre Medeni Kanunu'nun Almancasma uygun olarak ashnda Eşya Hukuku) başlığını taşıyan dördüncü kitabı (öztürkçe karşılıkları ile) madde madde verilerek Yargıtay'ın konuya ilişkin "içtihatlaşmış" ve en yeni kararları sistematik bir biçimde işleniyor. Önceki basımdaki yöntem göz önüne alındığında yeni yayımlanan iki cildi izleyecek üçüncü ve dördüncü ciltlerin ise (Yargıtay kararlanndan eleştirel bir bakış açısı ile geniş ölçüde yararlanılarak) Eşya Hukuku'nun teorisine, öğretiye aynlacağı anlaşılmakta. (Yine, Türk Medeni Kamunu: Eşya Hakukn / Eşya Hukuku'na özgü sorunlanjı çoğu kez ihmal edilen Borçlar Hukuku kavramlarından yararlanılarak irdelenmesi, incelenmesi ile.) zümünde hukukçuyu sonuca göturür. Hukukçular için böylesine önemli çeşitli konulardaki Yargıtay içtihatları genellikle Yargıtay üyeleri ve diğer hukuk adamları tarafından yayımlanmaktadır. Yine başta (çok daha geniş bir içeriğe ve oyluma kavuşturulması gerektiğini düşündüğümüz) Yargıtay Kararları Dergisi olmak üzere değişik hukuk dergilerinde kararlar çıkmaktadır. Ancak bunlann yetersiz kaldığı da yadsınamaz bir olgudur. Artık içtihat yayımının yeni bir ba İçtihatlann yayımlanması Hukuk biliminin gelişmesinde ve hukuk uygulamasında mahkeme (özellikle Yüksek Mahkeme da yüksek fiyatlarla bulunabilen) diğer yapıtlannın da yeni basımlarırun gerçekleştirilme zamanının geldiğini belirtmek gerekir. Gerçekten son olarak 1979 yılında çıkan tnşaat İmar thale Hukukunun, 1981 yılında çıkan Sorumluluk ve Tazminat Hukuku'nun ve hazırlanmakta olduğunu işittiğimiz Borçlar Hukuku'nun akit (sözleşme) tiplerinin ele alındıgı Özel Borç İlişkileri bölümünün de yayımlanması hukuk yaşamımıza üst düzeyde bir katkı olacaktır. fflZU GAZETECİ SECDET ŞE\ L. Hlusal bir eşya hukuku, giderek ulusal bir medeni hukukun oluşmasında Türk hukukçuları kendilerine düşeni yerine getirmişlerdir. Hiç kuşku yok ki, KarahasanOzmen bu yapıtları ve izleyecek diğer yapıtlarıyla ulusal medenî hukukun oluşmasına katkıda bulunan iki değerli hukukçu olarak belleklerde. kalacaklardır. Yargıtay) kararlarının payı ve önemi tartışmasız çok büyüktür. Kanunlar ve diğer yazılı hukuk metinleri, kural olarak, soyut, genel ve objektiftir. Bu metinlerin günlük yaşamda yer alan sayısız ve çoğu kez karmaşık ihtilaflara uygulanması mahkeme kararlarııu, giderek "içtihatlan" oluşturur. Bir hukuk uygulayıcısının en az yazılı hukuk metinleri kadar işte bu mahkeme kararlarına, içtihatlara gereksinimi vardır. O kadar ki, bir hukuki ihtilafta Yargıtay'ın aynı ya da benzer konulardaki içtihatlarının varlığı, o hukuki ihtilafın çökış açısı ile özellikle Yargıtay tarafından ele alınması zamanı gelrniştir. Yıllarca yargıçlık yapmış Karahasan'ın uzun süren başarılı meslek yaşamı boyunca gerek içtihat ve gerekse de kendine özgü üslubu ile öğretiye ilişkin, nitelikli ve oylumlu yapıtlan, hukukçuların ilk akla gelen vazgeçilmez başvuru kaynaklan olmuştur. Hiçbir yargıç, avukat ve üniversite öğretim üyesi yoktur ki, ilgili olduğu ölçüde bu yapıtlardan yararlanmamış olsun. Bu cümleden olarak, Karahasan'ın artık, piyasada bulunmayan (ya Hukukçularımızdan beklenen • Medeni hukukumuza ilişkin çeşitli değişiklik önerilerinin gündemde olduğu ülkemizde artık, bir "Ulusal Eşya Hukuku"nun oluştuğunu kesin bir dille söyleyebiliriz. Karahasanözmen'in yapıtlanndaki kararlar incelendiğinde bu gerçek ortaya çıktığı gibi, yapıtın üçüncü ve dördüncü ciltleri de yayımlandığında bu savımızın güçlendiği görülecektir. Ulusal bir Eşya Hukuku, giderek ulusal bir Medeni Hukuk'un oluşmasında Türk hukukçuları kendilerine düşeni ve kendilerinden bekleneni yerine getirmişlerdir. Hiç kuşku yok ki, KarahasanÖzmen, hukukçu geçmişlerinin yanı sıra, bu yapıtlan ve izleyecek diğer yapıtları ile "Ulusal Medeni Hukuk"un oluşmasına katkıda bulunan iki değerli hukukçu olarak sürekli belleklerde kalacaklardır. • Nevzat Özdemir, tstanbul Barosu avukatlarındandır. ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI YURTDIŞEVDAN Psikoloji incelemeleri Yakın zamanlarda kitaplan yurtdışında yayımlanan sosyal bilimcilerimizin sayısı giderek artıyor. Ingiltere'nin ünlü Cambridge Üniversitesi yayınlan arasında bu yıl basılan kitaplardan biri Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim Üyesi Doç.Dr. Ayhan AksuKoc'a ait. Cambridge Dilbilim İncelemeleri dizisinde çıkan ve The Acquisition of Aspect and Modaliry başlığını taşıyan çalışma, olayların geçmiş zamanlı anlatımında kullanılan Türkçe dil biçimlerini, çocuklar tarafından edinilmesi bağlamında, anlambilim (semantik) ve dil psikolojisi açılarından inceliyor. KISA KISA BÎR UMUT YOLU / Lech Walesa, Çev. Galip Üstün, Milliyet Yayınlan, Nisan 1988, 416 s. Polonya'da bağımsız işçi hareketi "Dayamşma"nın lideri Lech VValesa'nın, Jan Mur'un katkılarıyla kaleme aldığı yaşarn öyküsü, Fransızca baskısından dilimize çevrildi. Walesa kitaba yazdığı "Şanslısınız Bay Walesa" başhklı önsözü bitirirken şöyle diyor: "Bu kitapta, şahsımın ötesinde, kusağımın en derin özlemlcrini dile getiren veTıer zaman Polonyalılann umudu olacak olan bir hareketin, 'Dayanışma'mn görüntüsünün ortaya çıkmasını diliyorum." sınırlannı pek fazla aşmayan bu kitap, öyle sanıyoruz ki bu yeni yayımlanışı ile daha geniş bir okuyucu kesimine ulaşma olanağına kavuşmuş olacaktır." YUKSfUS Vr D AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR bm tümüyle gözden geçirilmesi sırasında hiçbir önemli ek yapılmasına gerek duyulmayışı, yazan bu açıdan ancak sevindiriyorf' ÖTEKİ İSRAİL / John Bunzl, Çev. Serap Biçer, Metis Yayınlan, Mart 1988, 168 s. Metis Yayınlan'nın Yaşadığımız Dünya Dizisi'nde çıkan son kitap, Batı Alman gazeteci John Bunzl'un, Israil'in resmi politikalarına karşı çıkan, banş ve özgürlük yanlısı İsraiUilerin görüşlerini yansıtan röportajları. Kitabın Ekler bölümünde İsrail barış hareketinin yayımladığı çeşitli bildirilere yer veriliyor. ŞENLİKLİ T O P L U M / Ivan Illich, Çev. Ahmet Kot, Ayrıntı Yayınlan, Mart 1988, 116 s. Avusturya asıllı bir çağdaş radikal düşünür ve eğitimci olan Ivan Illich (d. 1926), okulun eğitimi olumsuz yönde etkilediğini öne sürmüş, zorunlu eğitimin kaldırüması gerektiğini savunmuştur. Bu ilginç düşünürün Okulsuz Toplum adlı kitabı da dilimize çevrilmiş ve 1985 yıhnda Birey ve Toplum yayınlan arasında basılmıştı. KEMAL GöKiuy •P;m: khy h jiim gnç c{mam TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 2 Haziran ofaepectand modaMty GİRİŞ / Münci Kapani, 4. Basım, Bilgi Yayınevi, Nisan 1988, 226 s. Prof. Dr. Münci Kapani, ilk basımı 1975 yılında yapılan, 1978 ve 1983'te yeniden basılan Politika Bilimine Giriş başhklı kitabını, "tümüyle gözden geçirilmiş. son gelişmelerin ışığında bazı degişiklikler ve eklentilerle yenilenmiş, deyim yerindeyse yeniden doğmuş olarak" tekrar yayımladı. Siyaset biliminin temel konulannın ele alındıgı bu çok değerli eserinin yeni basımını sunarken Prof. Kapani şöyle diyor: "Bundan önceki basımlannda akademik çevrenin POLİTİKA BİLİMÎNE RESSAM AMİ LİF/J f327'D£ SUGÜN,ÖNLÛ RESSAM HÛS£YİH AVNI UFİJ, 36 YAŞINDA İSTANBUL '0/t ÖLDÜ. BİB.I£AÇ RESA4İYLE ŞEH2ADE ABDÜLMEÇİT'İN (SON HAUFE) PltÇKATİNf ÇEKM/Ç, ÖĞfiBNİ^ İÇİN PA/ZİS'E GÜZEL SANAfLAtZ. OICUUj'NA GÖNDERİLM/ŞT/'. VURDA PÖNPÛKTEN SDM~ RA, SAAJAV/i NEFİSE MEICTEBİ^IbE (<SÜ ZE.L SAAJATJLAg AKA&SMİS.7") ÖGI2£7MEUÜK YAPMlÇ, gu AGAPA OKJJLUM SÜSLEMEÖCİK BÖLÜMÜUÜ KURMUŞru.SANATÇ/N/N BESİM LE&, Af/SJ OUYGüSALUKtA SEMBOLİSf AUUHT1ILAIU VE İZLENİMCİ(EMPİZ£SYONİS0 TEKNİĞıM BİR 8İLEŞİMİ SlgrD/g... YAfJDA ONUN BİG. KA£ÂKAL£M OBM KOPYA ÜÜ YÜKSELlŞ VE DÜŞÜŞ / Ali Gevgilili, 2. basım, Bağlam Yayınlan, Ekim 1987, 831 s. Ali Gevgilili'nin ilk basımı 1981 yılında Altın Kitaplar tarafından yayımlanan ve Türkiye'de çok partili siyasal yasamın ilk otuz yıllık tarihini inceleyen Yükseliş ve Düşüş başhklı kapsamlı eseri yeniden basıldı. tkinci basıma yazdığı önsözde Gevgilili şöyle diyor: "Kita Geçen yıl Hollanda'da basılan bir kitap da, yine Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Çiğdem Kağılçıbaşı'nın editörlüğünü yaptığı Kültürlerarası Psikoioji'de Gelişme ve tkrieme (Growth and Progress in CrossCultural Psjchology, SwetsZeitlinger, 1987). Dünya Kültürlerarası Psikoloji Derneği'nin 610 Haziran 1986 tarihlerinde lstanbul'da toplanan sekizinci kongresine sunulan bildirilerden secmeleri kapsayan derlemede katkıları bulunan psikologlanmız arasında, Kağıtçıbaşı yanı sıra, Olcay Imamoglu, Zeynep Peynircioglu ve EG. Erdçin de bulunuyor. A B EN ÇOK SATAN KÎTAPLARI YV 2.5.19882.6.1988 Sn: 1 3 4 5 6 7 8 9 10 2 022.317 079.042 152.425 021.301 087.055 124.285 200.017 027.072 066.050 303.002 Ita* Hasretinden Prangalar EskıttinVAhmed Arif Biz Duvar Yaasıyız/Gülay Kutal Eytül imparatoriuğu/ErtMl Tuşaip Sozum Sanadır/Dr. Erdal Atabek idam Gecesi Anıları/Halit Çelenk Yılmaz Güney Kitabı/Atillâ Dorsay Kanlı Bilmece/Guneydo^u/Celal Başlangıç Ziverbey Köşktı/İlhan Selçuk Varolmanın Oayanılmaz Hafiftiğî/Miları Kundera Gulunesi Aşklar/Milan Kundera Kttabm Mı/Tazan: Şiir Bekje Inceleme Anı Anı Sinema Röportaj Anı Roman öyku TM GRAMSCI: HEGEMONYA, DOĞUBATI SORUNU VE STRATEJİ / Perry Anderson, Çev, Tarık Günersel, Alan Yayıncılık, Mart 1988, 126 s. Tanınmış Ingilız Marxist düşünürü Perry Anderson'ın on yıl önce yayımlanan ve özgun adı "Gramsci'nin Antinomileri" olan makalesi Türkçeye'çevrildi. Çevirmen Tarık Günersel'in, makalenin çağdaş Batı Marxizmi açısından önemini vurgulayan sunuş yazısı kitabın başında yer alıyor. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 2 Haziran 1938 ikamet mıntıkaları orta ve doğu Anadolu ile Trakyadır. Fakat meslek ve sanatları itibarile vaziyeti müsaid mıntıkalarda bulunınalan icab edenlerin iskan mıntıkaları buna göre değiştirilecektir. 19381988 ilk ınekteblere devam eden fakir talebelerden bünyeleri zayıf olanlar için Maarif müdürtüğü tarafından muhtelif yerlerde kamplar kurulacaktır. Bu kamplara çocuklar muayene ile alınacaklardır. Temmuzda açılacak olan kamplar için hazırhklara başlanmıstır. Kampın biri Mudanyadaki yatı mektebinde kurulacaktır. Bu mektebde 100 yatak mevcuddur. 100 çocuk buraya göndehlecekıir. Fakir çocuklann yemekleri Kültür idaresince verilecektir. Romanyudan dün 1600 göçtnen geldi Bu senenin ilk göçmen kafilesi dün Sıhhal Vekaleti tarafından kiralanan Kalkavanlann Nazım vapurile limammıza gelmiştır. Kavakta karantine beklemekte olan Nazım vapuru, karantine müddeüni ikmal edince içindeki göçmenler Çanakkalenin Eceabad iskelesine gidecektir. Nazım vapuru ile Romanyadan gelen göçmenlerin miktarı 1600 dür. Bu ırkdaşlarımız geçen sene göçe hazırlanmışlarsa da kışm başlaması üzerine orada kalmışlardır. Bundan dolayı bu sene ilk kafile olarak bunlar geürilmiştir. Bu sene gerek Romanya ve gerekse Bulgaristandan gelecek 22000 göçmenin nakliyatma da bu ay içinde başlanacaktır. Bu sene gelecek göçmenlerin Bursada fakir çocuklar için kamp Bursa (Hususi) Şehrimizdekı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle