19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet PROF. TUNA EKİMİN Ç A G R I S I Sahibi: Cumhuriyet Matbaaalık ve Gazetecilik Turk Anonıın Şirketı adma Nıdir Nadi • Gcnd Yayın Muduru Hasan Oraal, Muesscsc Müduru. EmiM l şıklıgıl. Yazı 1 şlerî Muduru: Okay GoBensin, 0 Haber Merkczı MudUru: Y«lçı> Bıycr, Sayfa Duzenı Yönetmenr Ali Ac»r, 9 Temsılaler. ANKARA: V»lçı« Do«aıı. İZMIR: Hikmef Çtünkıy». ADANA: Ctbü Utanbul Haberlen. Eriıın Akyıldız. Dış Haberlcr: Ergun Bakı, Ekonomı Osman Ulagay, Kultur f>tal t'slrr, Spor Damşmanı Abdulkıdir Vacrlman, Duzdıme: Refik Durtnş. BılımEğılım: Şafcin Alpay, IşSendika: Şukran Kttenci. Yurt Haberlen Nrcdcl Dogaa, Dızı Yazılar: Kcrraı Çalışkan, Bursa: LeveDl Gtnçtlli. # Koordınalör: Ahmei konılsan, 9 Malı IŞICT E>ol Erkııl, % Muhasebc BoJenl Yener • Bulçe Planlama: S*vg> Arnn #Reklam: Ajrşt Tonıı, Ek Yayıniar: Hül>a Akyol # Idare: Hustyin Gurer, Işleıme Öndcr Çrtik, Bılgilşlem: Nail Iml. Basnn ve Yayan. Cuoıhunyn Malbualık « GiMralık T A Ş Türk Ocafe Cad 34334 Isı PK 246lsUnbul Td 512 05 0S 120 h«). Teteı 222*6 F u (I) 526 60 T2 # Bnrolar Aakarm: Zıya GOkllp Blv InkıUp S No: 19/4. Td. 133 11 4147, Tekı: 42344 Fax: 14(133 1141,428 # i m ^ H Zıya Blv 1352 S 2/3. Td 13 12 30. T d o 52359 Fu. (51113 12 30 • Alteaa: Inonıl Cad 1I9S No 1 Kal l.Tel 114550119731. Tdcı: 42155. Fa». Ol) 321054 TAKVtM 16 HAZtRAN 1988 imsak: 3.25 Güneş: 574 ögle: 13.09 llcindi: 17.09 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.35 Kardelen çiçeği yağmasına karşı önlem ahnmah B. ECEVtT ANKARA Kardelen (galanthus) adlı yabani çiçek başta olmak üzere Anadolu kökenli diğer çiçeklerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmalan nedeniyle TÜBİTAK tarafından 198182 yıllannda yaptınlan araştırmanın başkaıüığını yapan Prof. Dr. Tnna Ekim, kardelen yağmasını önlemck için bağımsi2 bir başkanlığın kunılması gerektiğini söyledi. Karadenızli kardelen soğanı ihracatçısı Mehmct Bilgin de bu yıl kaçak sökümlerin devam ettiğini Akdeniz köylüsünün elindc 20 ton kadar soğan bıılunduğunu iddia etti. Bilgin, ihracatçıların fiyat düşürraek için köylüden soğanları almadıklannı da söyledi. Gazi Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. luna Ekim, araştırmaya başladıkları zaraan ortalama olarak yüda 20 milyon adet kardelen söküldüğünü ve kendilerinin bu rakamı 8 milyon adette sınırlandırdıklarını söyleyerek, "Sınırlandırdık, araa daha sonra sökiim 40 milyon adede çıktı. 1984 yüından itibaren de 5 yıl süreyle, bazı sökiim esaslan belirterek sınırlandırmıştık. Maalesef Tanm Bakanlığı butılan tam olarak uygulamadı. Tabii ticari bir olay, zor" dedi. Projenin güzel tarafının da olduğunu belirten Ekim, "Hiç olmazsa ihracatçılar doganın tahrip olduğu konusunda fikir biriigi içindeler. Doganın tahrip olduğuna onlan inandırdık" diye konuştu ve şöyle dedi: "Özellikle 198384 yılında ihracat miktannın serbest bırakılması nedeniyle talep artmıştır. Buna karşılık özellikle galanthusta ma(eryalin çok kısıtlı olması sonucu kontrol kaybolrauştur. Köylii ne bulduysa büyükkiıçük demeden sökiim yapmış. Toplayıcılar da raal bulamama endişesinden bunlan aldı. 198182 yıllannda Galanlhus'un kilosu 100150 liraydı. Bu yıl 2 bin2 bin 500 lira. Göriiyorsunuz 6 yılda 10 misli artmış." Dünyada soyu azalan ve uluslararası ticarette yeri oiduğu için azalabilecek bitki türlerinin ticaretinin düzenlenmesi için dünya ülkeleri Washington Sözleşmesi adı altmda birtakım kararlar almıştı. Avrupa Topluluğu ülkeleri bu kararlan 1984 yılından beri uygulamaya başlamışlar. Hollanda, 1984 yılı başında Cyclamen ithalatını kısıtlayıcı karar almış. Bu gibi benzer kararların, özellikle galanthusta da gelecekte alınması olasılığının bulunduğunu kaydeden Ekim, diğer ülkelerin bu gibi karar almadan Türkiye'nin gerekli önlemleri alması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ekim, "Bunun için bir daire, birim vcya bir başkanhk oluştunılraahdır. Bu birimde botanikçilerin bulunması gereklidir. Tabii ziraatçılar ve orman mühendisleri de olacaktır" dedi. Yapılan araştırmalar sonunda Antalya'nm Manavgat Kızıldağ Köyü Güzel Yaylası'ndan 1 metre kare alanda elde edilen, ihraç edilebilecek ve elek altı soğan miktarları yıllara göre şöyle belirlenmiş. 1982 yılında toplam 125 adet. Bunun 48'i ihraçhk, 77*si ihraç altı. 1983 yılında toplam 97 adet, 26'sı ihraçlık. 1984 yılında da toplam 74 adet 18'i ihraç edilebilecek nitelikte. Yine Antalya Akseki Çimi Yaylası'nda yapılan araştırmada 1 metre kare alanda yıllara göre tahribat şöyle: 1982'de toplam 153 adet. 67 adeti ihracat üstü, 86 adeti ihracatalu. 1983 yılında toplam 134 adet, 55'i ihraçhk. 1984 yılında % adet toplam ve 32 adedi ihraçlık değerde. Görülüyor ki, yıl yıl büyük bir tahribat söz konusa Prof. Dr. Tuna Ekim, araştırmanın devam etmesi halinde yörelcrin tekrar taranıp tahribatın son durumunun ortaya çıkabileceğini söyledi. öte yandan Karadenizli ihracatçı Mehmet Bilgin, kaçak sökümlerin bu yıl da "alabildigine" devam ettiğini söyledi. AIDS, ekonomî çökertîr! Dünya Bankası'nca yapılan bir araştırmaya göre, AIDS hastalığı özellikle 3. Dünya ülkelehnin ekonomik gelişmesini tehdit ediyor. Nüfusun en üretken kesimini kemiren bu hastalığa karşı ciddi önlemler alınması isteniyor. Haber Merkezi Dünya Bankası, AIDS hastalığının yayılraasının, Üçüncü Dünya Ülkelerinin çoğunun ekonomik gelişmesini tehdit ettiği uyarısında bulundu. Dünya Bankası'nca yapılan araştırmaya göre, AIDS virüsü, yoksul ülkelerdeki nüfusun en üretken kesimine zarar vererek ekonomik gelişmeyi sekteye uğratıyor. AA'nın haberine göre, araştırmada, kalkınmakta olan ülkelerde AIDS hastalığı yüzünden ölenlerin çoğunun 20, 30 ve 40 yaş grubundakilerden oluştuğu belirtiliyor. Dünya Bankası'nın araştırmasında "bu yaş gnıbundakiler, yasamlannın cn üretken dönemindedirier ve bakmakla yukümlü olduklan bir aileye sahiptirler" deniliyor. Dünya Bankası uzmanları, AIDS hastahğı yüzünden ölenlerin sayısının artması halinde, kalkınmakta olan ülkelerin ekonomik ve sosyal açıdan geriye gidebileceğini vurguladılar. Üçüncü Dünya Ülkelerindeki ekonomik sorunlann, AIDS hastalığının hızla yayılmasını kolaylaştıracağına dikkat çeken uzmanlar, Latin Amerika ve Afrika ülkelerini 1982 yılından beri etkileyen dış borç krizi yüzünden işsiz kalan kadınlann, aile bütçesine katkı amacıyla giderek artan oranda fahişeliğe yöneldiklerini anımsattılar. AIDS uzmanı Mean Dover da Üçüncü Dünya Ülkelerinde sağlık ve eğitim hizmetleri ağının kurulup geliştirilmesi konusunda Dünya Bankası'na büyük görevler duşt ü p n ü belirtti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)' nün resmi verilerine göre, AIDS'e yakalananların sayısı 94 bine ulaşmış bulunuyor. WHO, AIDS kurbanlannın resmi kayıtların çok üzerinde ve 500 bin dolayında bulunduğunu tahmin ediyor. Bu arada Dünya Sağlık örgütü Ruh Sağhğı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Norman Sartorius, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nca düzenlenen "tkinci Ulnsal Ruh SağI lığı Programı Geliştirme Toplanhsı"nın açılışında yaptığı konuşmada, "AIDS viriisüyle enfekte olan kişilerin çoğunlukla bunaldıklannı göriiyonız. Bu da ruh hastalannın sayısını giderek arttırarak, işimizi daha da çogaltmaktadır" dedi. ANKA'mn haberine göre, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı, yüzyılın hastalığı AIDS konusunda, içinde bulunulan turizm sezonu dolayısıyla ek önlemler alındıgını açıkladı. Akarcalı "AIDS risk grubu" olarak tarumlanan uyuşturucu bağımlılan, escinseller, genelev kadınlan, uluslararası karayolu taşımacılığı yapan TIR şoförlerinin ve test sonucu "seropozitif" olan kişilerin, turizm sezonu dolayısıyla taramadan geçirildiğini bildirdi. Bülent Akarcalı, AIDS'ten korunma konusunda, Bakanlığı ile Dünya Bankası'ndan 3. Dünya ülkelerine uyarı Hacettepe'de tüp bebek uygulaması ANKARA (ANKA) Tüp bebek uygulamasına Hacetiepe Üniversitesi Hastanesi de giriyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Kısnıscı, "Invitro fertilizasyon" ve "embriyo nakli" unitelerinin kurulması için üniversite rektörü, Prof. Yüksel Bozer'in de "olur" verdiğini söyledi. Prof. Kısnıscı, "Fiziksel altyapı, personel ve malzeme temini için çalışmalara başlandı. Yıl sonuna doğru fiili olarak çalışmalara başlayabileceğiz" dedi. Dünya Sağlık örgütü arasında kısa vadeli bir program hazırlandığını ve bu programın en kısa sürede yürürlüğe kora ıgını belirtti. . Bu arada SSYB Sağlık Vakfı, AIDS paniğinden sonra yıllık 200 milyonluk bir gereksinim ortaya çıkmca, enjektör fabrikası kurma karan aldı. SSYB Sağlık Vakfı Genel Müdür Ayhan Açıkalın, Almanların kuracağı ve 5 milyara mal olacak enjektör fabrikasının tamamlanması için "Medplast" adlı bir şirket kurulduğunu bildirdi. SSYB'nin AIDS tehlikesine karşı cam enjektör kullanımıru yasaklayarak bir kez kullanılıp atılan plastik enjektör kullanımını zorunlu hale getirmesi, yatırımcıları, artan talebi karşılayacak yeni bir plastik enjektör fabrikası kurulması konusunda teşvik etti. Kumarhanelerin denetimi tSTANBUL (AA) Turistik otellerdeki kumarhanelerin denetimine başlandı. Kültür ve Turizm Bölge Müdürü Rahmi Çubukçu, Etap Marmara Oteli'nde başlattıkları denetimin, bütün otellerde yapılacağını belirterek bu konuda bakanlığm talimatı olduğunu, kurallara uymayan oteller hakkında gerekli işlemin yapılacağını söyledi. Bursa şejtaMsine 9 hsfalt darbesi KUTLUESENDEMİR BURSA Bursa Belediyesi'nin Yunuseli Köyü'nde kurduğu asfalt şantiyesi, verimli topraklara ölüm yağdırıyor. Geçen günlerde hizmete açılan şantiyenin daha deneme çalışmalarında zarar gören köydeki 1500 şeftali ağacının ürünleri hiçbir alıcı bulamadı. Zarann şimdilik 20 milyon oiduğu, köydeki 30 bin şeftali ağacının kuruması halinde durumun 'felaket' olacağı belirtiliyor. Hava Ulaştırma Okulu'nun çamlığı ise kurumaya başladı. Yunuseli köyü muhtan Hayri Çetin, poyraz sayesinde şu ana kadar yalnızca şantiye cevresindeki ağaçlann zarar gördüğünü belirterek, "Bundan sonrası belli değll. Poyraz durursa ya da nizgâr ters yönden eserse, halimiz hktap olur. Köyde tanm öliir" şeklinde konuştu. Deneme çalışmaları sırasmda taş kırma kornpresöründen çıkan tozlar, tanm alanlarını yok etmeye başlamış durumda. Yetkililer, şantiyenin tam kapasite ile çalışmaya başlamasından sonra çevreyi yok etme sürecinin daha da hızlanacağına dikkat çekerek yer seçimi konusunda büyük yanlışlık yapıldığını öne sürüyorlar. Kimya Mühendisleri Odası Bursa temsilcisi Ali Akça, taş kırma kompresöründen çıkan tozlarla, çimento fabrikalarından çıkan tozların aynı etkiyi yarattığını söyledi. Akça, "Bu tozlar doğayı kesinlikle koratur. Arazi çoraklaşacagı için hiçbir bilkinin yaşamına olanak kalraaz. Aynca, asfalt üretimi sırasmda çıkan gazlar ve artıklar, en az tozlar kadar lehlikelidir. Tum çimento fabrikalan bulunduklan çevre>i öldurur. Asfalt şantiyesi içinde hemen önlem alınmazsa, bölgedeki tum yeşil alanlar ölecek" dedi. Hava Ulaştırma Okulu'nun yeni kurulan Atatürk çam ormanlığı da şantiyeden büyük ölçüde etkilendi. Çam ormanının üzerini tozlann kapladığı gözleniyor. SODER Başkanltğı 'na Şoruy getirüdi tSTANBUL (AA) Sinema Oyunculan Derneği (SODER) Baskanlığt'na, Türkân Şoray getirildi. Derneğin Beyoğlu 'ndaki merkezinde dün yapılan toplantıda, başkan yardımcılıklarına Müjde Ar ve Fatma Girik, genel sekreterliğe Tanju Gürsu, saymanlığa Ser.dar Gökhan seçildiler. Üyeliklere de Yıldırım Gencer, Kadir tnanır, Zeki Sezer ve Yusuf Sezgin getirildiler. Braun'un oğlu Naziler tarafından giztendiği Afrika ormanlarında kaybolur. Bunlar, öyküyü gızli servisten öğrendiğini söyteyen bir Ingiliz lordunun ölüm döşeğindeki son söderidir. Lordun güzel yeğenı de Afrikada Hitier'in manevi ogiunun peşine duşer." Işte bu senaryoyu şimdi bir Fransız fiim şirketi Afrika ormanlannda füme alıyor. Stem'in habenne göre, Vtenezueialı 19 yaşındakı genç artist Maha Louisa "Hiöer'in oğlunu" arayan Lord'un yeğeni rolünde. Bakalım Hitter'in oğlu 17 yaşmdan ben Paris'te yaşayan Venezüelalı guzele sinemada şans kapılarını açabilecek mi? "Hitler'ın sevgilisı Eva bir amacı Hitler.n oğlunun peşinde ingiltere'yı yenerek maneviBraun'un Ingilizoğlu vardır. HiUer*in Ancak oğlunu tatıtına oturtmaktır. Halkla tlişkiler Derneği tstanbul Haber Servisi Halkla llişkiler Derneği'nden 40 üye olağanüstü genel kurulun toplanmasım istedi. Yapılan açıklamada, 10 Mayıs 1988'deki olağan genel kurulda yapılan 5 asil ve 5 yedek üyenin seçiminin ardından listede yasal olmayan değişiklikler yapıldığı öne sürüldü ve olağanüstü genel kurula gidilerek yeniden seçim yapılması istendi. Aralarmda Betül Mardin, Cüneyt Koryürek, Altemur Kılıç ve Ahmet Ramazanoğlu'nun da bulunduğu 40 üye, Dernekler Kanunu 'nun 20. maddesi ve Dernekler Tüzüğü'nün 14. maddesi gereğince, yasal süre olan 1 ay içinde olağanüstü genel kurulun toplanmasım istiyor. Sovyeüerve Romanya süne mücadelesine farkh bakıyor TEKİRDAĞ (Cumburiyet) Buğday ekili tanm alanlannda önemli ölçüde ürttn kaybına yol açan süne zararlısı ile sürdürülmesi gereken mücadele konularımn ele alındıgı 1. Uluslararası Süne Sempozyumu'na sunulan bildiriler ve geliştirilmiş teknik uygulama yöntemlerinin tatbikaü için Türk ve komşu ülkelerin araşürmacılannın işbirligi yapması kararlaştınldı. Tekirdağ'da 3 günden bu yana devam eden sempozyuma çeşitli ülkelerden bilim adamlan ve araştırmacüar sunduklan 13 bildiride süne böceğinin türleri, >ayılışlan, mücadele yöntemleri, uzakla ULV ilaçlaması, süne zararhsının ekmeklik buğday kalitesine etkisi, süne mücadelesinde kullanılması gereken ılaçlar, çevre kirliliği ile biyolojik mücaddeye ilişkin konulan ele aldılar. Sempozyumun dünkü oturumunda konuşmaolar Romanya'da süne zararlısı ile yapılan mücadelenin kimyasal yönden sürdürüldüğünü, 1967 ile 1983 yıllan arasmda mücadelenin devam ettiğini, 1987'de yeniden ortaya çıkan süne sorununun kimyasal mücadele ile ortadan kaldınlmaya çalışıldığını bildirdiler. Ayrıca süne ile mücadelenin güney ve doğu ülkelerinde aynı şekilde sürdürüldüğü belirtildi. Sovyetler Birliği'nden gelen bir konuşmacı ise süne ile mücadelenin fiziksel ve biyolojik yönden yapılması gerektiğini vurgulayarak, ürünün kalitesinin protein ve karbonhidrat yönünden yüksek olmasım sağlayacağım ve kısa zamanda bu yöntemle ekonomik sonuç alınabilecegini anlattı. Ölüdeniz Kumbiırnu 230 ıııilyoııa kiralancb Orman Idaresi'nin 230 milyon liraya 5 aylığına özel kişilere kiraladığı ölüdeniz'de artık şemsiyeler de karaborsa. Şemsiye kirası 3 bin lira. Köfteekmek 2 bin, kolalar bin lira. HANDAN ŞENKÖKEN İZMİR "Abla... Breakfast... tca... coffec»" Elindeki koyu renkli kareli masa örtüsünü masaya yerlestirip Uzerine de kalın lastiği geçirmeye çalışan genç garson, bir yandan da sabahın serinliğinde deniz kıyısmdan yürüyenlere sesleniyor. Elimizde jetonlar, telefon kulübesi anyoruz. Bulabildiklerimizden biri bozuk, diğeri de tele kartlı. Sonunda "uzaklığı" konusunda bir türlü gercek bilgiyi edinemediğimiz PTT'ye ulaştığımızda uzun süre kuyrukta bekledikten sonra konuşma olanağı bulabiliyoruz. Ortalık sıcak bir yaz gününün dinginligi içinde. Bir çay bahçesinde oturup denizi seyrederek çaylanm, kahvelerini yudumlayanlar, gazetelerini okuyanlar, zaman zaman olağanüstü gürültüyle bir görünüp bir yok olan motosikletlere yılgın ve şaşkın gözlerle bakmadan yapamıyorlar. Ama kurtuluş yok. Bu sessiz, sakin tatil beldesinde geceleri müzik sesi duymamak kazanç sayılsa bile, sabahın ilk saatlerinde başlayan motosiklet "vmrtılarT'mn günboyu sürmesini önleyemiyorsunuz. TUrist dolu otobüsler otellerin önüne yanaşıyor. Otellerin hemen hepsinde hediyelik eşya ve derici yanına sayısız pet şişe sular sıralanmış. Gece, yat limanına kadar yabancı turistler, yat limanından sonra da yerli halk kendilerıne özgü bir yaşam sürdürüyor. Barlar bomboş. Işıklı panolarda "Bubon Bar" ya da "Entel Bar" göze çarpıyor. Deniz sayısız yeşili, mavisi, laciverti ve morunu bir bütün olarak önümüze seriyor. Bir yığın şemsiye sıralanıyor ölüdeniz'in kıyısında. Kampingler, pansiyonlar, moteller, barlar... ölüdeniz'de şemsiyeler bile artık karaborsa. Orman tdaresi'nden 230 milyona 5 aylığına kiralanan Kumburnu'nda "özel fiyaüar"la güzel bir deniz sefası yapılıyor. özel kişilerin kiraladığı Kumburnu'nda bir şemsiye 3 bin liraya kiralanıyor, köfteekmek 2 bin liraya yenebiliyor, cocacola bin liraya içiliyor. Orman tdaresi'nce işletilebilecck Kumburnunun özel kişilere kiralanması eleştiriliyor, motel işletmecileri ve yöre halkı tarafından. Fiyatlann yüksek olmasımn ister istemez "fiyat anarşisi" yarattığıru söylüyor bir motel işletmecis'.. Motel işletmedleri yatırım yapamamaktan, yabancı ortaklı yatırımlara öncelik tamndığından yakınıyorlar. ölüdeniz'e tngiliz, Alman, Avusturyalı ve Isviçreli turistler geliyor çoğunlukla. Bir Alman turistin 15 günlük Ölüdeniz tatili 1400 mark. Bu arada koyların kapatıunası da büyük tepki topluyor. Dünyanın sayılı guzel koylarından biri olan Katrancı Koyu, tbrahim Yazıa'nın yaptıracağı otel yüzünden artık halka kapalı. Kulübedeki bekçi, sırtını koya dönmüş, boş gözlerle karayolundan geçen araçlara bakıyor. Yanında büyük bir "girilmez" levhası duruyor. 99 yıllığına kiralanan koy, Fethiyelilerin şimdilik turizm adma en büyük kaybı. Eğitim araçları fua rı Haber Servisi tstanbul Ölüdeniz Meri Motel kıyısmda güneşleyen tunstler.Ünlü Kumburnu'özelleştirme'modasına uyularak Orman Idaresince kiraya verildı (Fotoğraf: Nuvit Tokdemir) dükkânları açılmış. Kaldınmlara Fethiye ve cevresindeki tarihi, turistik yerlerin posterleri serilmiş, kartpostallar sıralanmış tel raflara. "Lacoste" taklidi tişortlar, kazaklar tezgâhlarda renk renk. En büyük ilgiyi safran, nane, kimyon, kuşüzümü, keçiboynuzu, kma satan el arabaları topluyor. Ünlü ayakkabı ve giysi mağazalannın büyük kentlerdekileri aratmayan şıklıkta şubeleri açılmış. Eski dükkânlar elden geçmiş, güzel bir restorasyonla antika, gümüş takı, kilim, halı, deri satan mağazalara dönüşmüş. Restoranların görünür yerlerine yemek ve içki fiyatları yazılmış. Bunlann arasında en ucuzu şarap 4 bin, ızgara 2 bin, meze bin lira olanı. Güneş batar batmaz, çarşı içindeki Bodrum sokaklannı andıran daraak sokaklardaki restoranlar dolup taşıyor. Yemekler yeniyor, içkiler içüi.or. Yemek sona erdiğinde masalar boşalıyor, gecenin derin sessizliği başbyor. Geceyansı olmadan sokaklarda insan kalmıyor. Yıllardır yaş sebze ve meyve ticareti yaparak yaşamlarını surdüren Fethiyeliler, artık "Likya uygarlıgının Akdeniz'e açılan penceresi"nde turizm için ellerinden geleni esirgemiyorlar. Sebze zenginleri artık turizm zengini olma yolunda. "Yıllardır turist sevmedi Fethiyeliler. tstemediler buraya gelmelerini" diyor ünlü bir markanın Fethiye'deki şubesinde satıcılık yapan genç kız. Malları özenlç katlayıp. raflara yerleştirirken konuşmasıru sürdürilyor: Şimdi ne yapacaklannı şaşırdılar. Fethiye'de neredeyse her ev pansiyon olacak. Turistin para getirdiğini göriince daha fazla dayanamadılar. Açıkçası ben Fethiyeli olarak gelecek yıllarda durumun ne olacagını çok merak ediyorum. Bu yıl Ingiliz turistler, Alman turistlere fark atmış Fethiye'de. Etiketlerin üzerindeki Almanca yazılar İngilizceye dönüşüyor yavaş yavaş. Newcastle, Glasgovv, Belfast, Gatwick, Manchester, Birmingham, Bristol gibi Ingiltere'nin çeşitli yerlerinden gelen turistler, Fethiye'de bir hatfa, 14 gün ya da 21 gün kalıyorlar. Kahvaltı dahil kişi başına günde 13 pound (yaklaşık 31 bin lira) ödüyorlar. Bir hafta boyunca Fethiye ve cevresindeki yerleri, Efes'i görme olanağı buluyorlar. Turlarla gelen turistlerin ödedikleri parada aylara göre biraz farklılık oluyor. Sahil boyundaki Rafet Restaurant'ta masalarm kenarlarına beyaza boyanmif teneke kutuların içine çiçekler konmuş. Kilosu 25 bin lira olan lagos balığına kimse rağbet etmiyor. Ortalıkta meze tabakları, ızgaralar dolaşıyor. Yat limanının karşısındaki tuvaletin iki Her yıl düzenlenen eğitim araçları fuannın bu yıl mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak Edexim 88 4. Uluslararası Eğitim Araçları Fuarı adıyla 1721 Haziran 1988 tarihleri arasında Mecidiyeköy FM Kültür Merkezi'nde açılacağı bildirildi. tstanbuVa ziyaret tstanbul Haber Servisi Yunan Seyahat Acenteleri Birliği (HA TTA) başkan ve üyeleri, Türkiye Seyahat Acenteleri'nin (TÜRSAB) davetlisi olarak yarın tstanbul'a gelecek. TÜRSAB tarafından yapılan açıklamada, davetin TürkYunan seyahat acenteleri birliklerinin turizmle ilgili çeşitli sorunlarmı "Davos nıhu" içinde azaltma amacını taşıdığı belirtildi. Almanlar Fransa'yı tercîh ediyor 1 9 8 7 yılında 27 milyon Alman turistîen 9.2 milyonu Fransa'ya tatile gitti. Alman turizm pastasından ikinci payı 6.5 milyon turistle Italya aldı. Üçüncü, 5.9 milyon Alman turist çeken hpanya. Geçen yıl Türkiye'ye gelen Alman turist sayısı ise 500 bin dolayında. 6 ENtS BERBEROĞLU BONN Ege ve Akdeniz kıyıları bu yıl da Alman turist akınına uğrayacaklar. Alman turizm şirketleri, 1988 sezonunda Türkiye^ ye gönderecekleri turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 30 artış bekliyorlar. 1988 sezonunda da her üç Almandan birinin yurtdışında tatil geçireceği tahmin ediliyor. Geçen yıl sayıları 27 milyona ulaşan Alman turistlerin favori ülkesi Fransa oldu. 9 milyon 211 bin Alman turistin seçtiği bu ülkc, söz konusu turistlerden 3.6 milyar mark tutarında döviz kazandı. Her 100 Alman turistinden sadece 15'i turlarla Fransa'yı gezerken, 85'i kendi olanaklan ile bu ülkeye gitti. Alman turistlerin Fransa'da konaklama süresi ortalama 9.4 gece oldu. Alman turizm pastasından ikinci büyük pay ise İtalya'ya düştü. ttalya geçen yıl 6 milyon 502 bin Alman turisti ortalama 6.9 gece konuk etti. Bu turistlerden 8.5 milyar mark kazandı. Bir zamanların Alman tatil beldesi tspanya ise bu sıralamada üçüncü oldu. tspanya, 1987'de 5 milyon 935 bin Alman turistten 4.4 milyar mark kazandı. Alman turistlerin bu ülkedeki ortalama kalış süresi 10 gece olarak hesaplandı. Avusturya ise 4 milyon 186 Alman turisti ortalama 6.6 gece konuk ederek 8.1 milyar mark girdi sağladı. Komşumuz Yunanistan'ı seçen Alman turist sayısı geçen yıl 1 milyon 120 bine ulaştı. tki haftalık turlarla bu ülkeyle anlaşan ve bu ülkedeki ortalama konaklama süresi 15.7 geceyi bulan Alman turistleri, Yunanistan'a 1.1 milyar mark döviz bıraktılar. Güney Kıbrıs'ı ziyaret eden Alman turist sayısı da 55 bini buldu. Geçen yıl Türkiye'ye gelen Alman turist sayısı 523 bin olarak hesaplanıyor. Ancak bu sayının sadece yarısı turlarla Türkiye'de tatil yapan Alman turistlerden oluşuyor. Resmi rakamlardan Türkiye'ye TIR şoförü olarak giriş yapan 70 bin Almanla, 30 bin dolayındaki günübirlik Kuşadası konuklanm düşmek gerekiyor. Alman turistlerin geçen sezon Türkiye'de ortalama kalış süresi 4.3 gece olarak ölçüldü. Alman turistlerin Türkiye'ye bıraktıklan döviz miktarı da 420 milyon mark oldu. 1988 sezonunda Alman turistlerin "yeniden keşfettikleri" Türkiye'ye daha fazla ilgi gösterecekleri tahmin ediliyor. Televizyonun çeşitli kanallanndan yapılan yayınlarda, Ege ve Akdeniz kıyılan yöre yöre tanıtılıyor. Türizm şirketlerinin basın ilanlannda Türkiye'ye ayrı bir yer veriliyor. Tatilcilerin Türkiye'ye karşı giderek artan ilgisi, Alman turizminin büyük şirketlerine de yansıdı. Geçen yıl Türkiye'ye giden her üç turistten birine hizmet veren TUI, Neckermann ve Sonnenreisen 1988 sezonunda Turkiye'ye gidecek turist sayısında yüzde 30 artış bekliyorlar. Bu şirketlerin hesapları tutarsa, Türkiye'yi önümüzdeki yaz 650700 bin Alman turisti ziyaret edecek. Alman turizm şirketlerinin Türkiye'ye yönelik eleştirilerinin başında özellikle büyük kentlerdeki otel fiyatları geliyor. TURİZM 88/E ALMANYA Dünyanın en yaşlı kadını ARLES (ANKA) Fransa'da yaşayan 113 yaşındaki Jeanne Calment, Guiness Rekorlar Kitabı'na girdi. 1875'te doğan Jeanne Calment "Dünyanın en yaşlı. kadını" unvanını geçen yıl aralık ayında 113 yaşında ölen tngiliz Anna Williams'tan devraldı. Bayat röntgen fihnleri Ekonomi Servisi Bayat röntgen filmlerinin yanlış teşhise yol açtığı belirtildi. Amerikalı uzman Steve Pflanz, Kodak'ın Eczacıbaşı şirketinin tesislerinde düzenlediği "Radyografıde Kalite Kontrol" Semineri'nde yaptığı konuşmada, elle yapılan röntgen yıkama işlemlerinden alman sonuçlann her seferinde değişkenlik gösterdiğini vurguladı. SİRRCEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle