25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 MÜZİK 16. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTtVALÎ ui W HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ Şenlîkte îki piyano vîrtüozu Günümüzün önde gelen Liszt yorumcularından Jorge Bolet, Liszt'in yaşamını konu alan "Sonu Olmayan Şarkı" adlı filmde de ünlü Macar besteciyi carüandırdı. Festivaldeki resitallerinde Bolet'den Liszt'in "Norma'yı Anış" adlı yapıtını dinleme olanağı bulacağız. Arjantinli piyanist Bruno Gelber ise, bildiğimizi sandîğımız yapıtlar konusunda bize her zaman yeni bir şeyler öğreten bir sanatçı olarak yorumlanıyor. Kültıir Servisi 16. Uluslararası tstanbul Festivali, bu ay içinde müzik dünyasının önde gelen iki piyano virtüozunu ağırlayacak. Küba asülı Amerikalı piyanist, çağımızın Liszt uzmanlanndan Jorg« Bolet, Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda 21 ve 23 haziran günleri saat 21.30'da iki resital verecek. Avusturyalı, Franstz ve ltalyan kökenli bir ailenin oğlu olan ve Arjantin'de doğan Bruno Leonardo G«lber de 29 ve 30 haziran günleri saat 21.30'da Atatürk Kultür Merkezi Büyük Salonu'nda çalacak. 1914'te Küba'da, Havana'da doğan Jorge Bolet, ilk müzik çalışmaJanna kızkardeşiyle başladı ve ilk konserini dokuz yaşmda verdi. On iki yaşmda ABD'ye giden Bolet, Philadelphia kentindeki ünlü Curtis Enstitüsü'ne girerek Liszt ızrnanı Moritz Rosenthal ve piyanist ve besteci Lcopold Go*Jowstt'yle çalıştı. ABD'de ilk resitalini, Rahmaninov ve Horowit2'in de dinleyiciler arasında bulunduğu New York'taki Carnegie Hall'da veren Bolet, Naumburg ve Josef Hoffman yanşmalarında iki birincilik ödülü aldıktan sonra Engene Ormandy yönetimindekı Philadelphia Orkestrası'nın konserine solist olarak katıldı. Avrupa'da Emil von Sauer'le de çalışan ve konser piyanistliğinin yanı sıra uzun yıllar Curtis Enstitüsü'nde RtıdoJf Serkin'in asistanlığını yapan, daha sonra Serkin'in görevini üstlenen Bolet, Rahraaninov, Lbevine ve Hofnunn gibi geçmişin piyano devlerinin çalış tar TATiLB GiTME V kAKAR KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK AKMDE ÇALACAKLAR Bruno Gelber (solda) ve Jorge Bolet, 16. Uluslararast İstanbul Festivali kapsamında Atatürk Kultür Merkezi Büyük Salonu'nda ikişer resital verecekler Bolet, Budapeşîe Liszt Demeği'nin Büyuk Ödulu'ne sahip bir sanatçı. Gelber ise doldurduğu plaklarla iki kez Charles Cros Odülü'ne değer göruldü. zma sahip ve büyük bir Liszt yorumcusu olarak kabul edildi. Müzik uğraşının yanı sıra 194245 yıllan arasında VVashington'daki Küba Elçiliği'nde Kultür Ataşeliği görevini yürüten Bolet, 1946'da Japonya'da Amerikan Kuvvetleri Müzik Direktörü oldu, GObert ve Sullivan'ın "Milcado" operetinin Japonya'daki ilk temsilini yönetti. Liszt, Rahmaninov, Chausson, Chopin, Scbumann ve Grieg'ın konçertolanm plağa dolduran Bolet, aldığı ceşitli ödüllerin yanı sıra Budapeşte Liszt Derneği'nin büyük odülüne de değer görüldü. Sanatçı ayrıca 1960 yılında Franz Liszt'in yaşamını konu alan "Song Witbout End" (Sonu Olmayan Şarkı) adlı filmde Liszt'i canlandırdı. Jorge Bolet, İstanbul Festivali'ndeki resitallerinde MendelssohnBartholdy'nin "Prelüd ve Füg, Mi Minör, Op. 35" ve "Rondo Capriccioso, Op. 14", Beethoven'ın "Apassionata", Franck'm "Prelüd, Koral ve Füg" ve Liszt'ın "Normal yı Anış" adlı yapıtlanru yorumlayacak. Üç yaşında piyano çalmaya başlayan ve ilk konserini beş yaşında Arjantin'de veren Bruno Leonardo Gelber, altı yaşında ünlü piyanist Martha Argerich'in de hocası olan Vincenzo Scaramuzza'dan müzik dersleri almaya başladı. Ancak yakalandığı çocuk felci yüzünden yülarca yatağa bağımlı kalmasına karşın, çalışmalannı sürdürdü. Güney Amerika'da üne kavuşan ve on beş yaşındaki genç bir orkestra şefınin, Lorin Maazci'in yönetimindeki orkestrayla Schumann'ın konçertosunu yorumlayan Gelber, on dokuz yaşında Fransız hükümetinin bursuyla Paris'e gitti ve Marguerite Long'la çalışmaya başladı. Marguerite Long Piyano Yanşması'nda aldığı Uçüncüluk ödülünden sonra uluslararası müzik kariyerine başlayan sanatçı, resitallerinin yanı sıra Ansermet, Kempe, Leitner, Szell ve Krips gibi dönemin ünlü şeflerinin yönetimindeki orkestralar eşliğinde konserler verdi. Bruno Gelber'in geleceğin en büyük piyanistlerinden biri olacağıru gören Arthur Rubinstein, onu kendisiyle birlikte Reichenbach'm filminde rol alması için seçti. O sıralar Schamann, Beethoven, Chopin, Schubert, Liszt ve Brahms'ın konçertolarını içeren dört plak dolduran Gelber, bu plakları için PlakseverleT Odülü'nü ve iki kez de Charles Cros Ödülü'nü aldı. Berlin Filarmoni Orkestrası, New York Filarmoni Orkestrası, Fransız Ulusal Orkestrası, Philadelphia ve Cleveland Orkestralanyla kırkı aşkın ülkede 2500'den fazla konser veren Gelber, Salzburg, AixenProvence, Lucerne, Zürih ve Granada gibi müzik şenliklerine katıldı. Müzik eleştirmenleri tarafından, bildiğimizi sandîğımız yapıtlar konusunda bize her zaman yeni bir şeyler öğreten bir sanatçı olarak değerlendirilen Bruno Gelber, 29 hazirandaki resitalinin ilk bolümünde Beethoven'ın 18 ve 26 nolu sonatlarını seslendirecek, ikinci bölümdeyse Schumann'ın 1835 yılı kamaval zamanında bestelediği ve "Karnaval" adını da taşıyan "Dört Nota Üzerine Küçük Sahneler"ini yorumlayacak. Bruno Gelber, kendisine eşlik edecek olan piyanist Marcefla Roggieri'nin gelemeyeceğini bildirmesi üzerine 30 hazirandaki resitalinin programında bir değişiklik yapmak zorunda kaldı. Sanatçı, SaintSaens'ın "Beethoven'ın Bir Teması Üzerine Çeşitiemeleri" yerine Beethoven'ın 18 Nolu Sonatını seslendirecek. 30 haziran resitalinde aynca Beethoven'ın "Patetik", "Pastoral" ve "ApassionaU" adlı sonatlan yer ahyor. P Î K N Î K PtYALE MADRA BEN Ş 4Ç ELAM YEMİ^I'MDI'C ? Ş İKİ BUqjlC TAME DÜN VEPISIM DEĞIL HIZLI GAZETECI NECDET ŞEN ^eöftPüBİJto &İPARIYl '£YLÜL"^V45 1 SENf P£ £MİS\. EPEY BTKİL İH4 1 0ALI& evfiJÜN MOOASI ELEŞr//?ME/C. a OLUYO MU MRi' ? eS/ YERPEN OLMMN ZAMMII FESTtVAL KULİSİ Baez'le 75 dakika tstanbul Festivali bugün başlıyor. Ama izleyicilerin bilet konusundaki kaygıları hâlâ sürüyor. tstanbullu müzikseverlerin gözdelerinden Paco de Lucia'nın iki konserinin biletleri hemen tükendi. Ama istek üzerine Paco 20 haziranda Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser daha vermeyi kabul etti. Istanbullular, 1960 ve 1970'lerin Joan Baez'ini büyük bir coşkuyla bekliyorlar. Açıkhava Tiyatrosu'nda üç konser verecek olan Baez, büyük bir olasılıkla, belki biraz "nostaljik", belki biraz fazla heyecanlı, ama kesinlikle "sadık" bir dinleyici kitlesi bulacak karşısında. Ancak Joan Baez, festival yetkililerine bildirdiğine göre sahnede yalnızca 75 dakika kalmaya kararlı. Bakalım, Istanbul'daki Baez'ciler sanatçıyı bu kararından döndürebilecekler mi? m U •0AO\ SEAJE ) ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI 1P fif/IMM H£SAH*SY4PnM •• SAUt', S£hJı ÇOOJKUJKTAhJ &ERİ TANlRlM, AMÛ UAU APM tflMJYoRVM 0ACL 9 yönetmen Maurice Bejart, 20. Yüzyıl Balesi adlı toplulu| ğ UİMİII DOICOİ n u geçen yıl Belçika'dan Isviçre'nin Lozan kentine taşımış, yeni topluu tuk Bejart Lozan Balesi adını ajmıştı. Topluluğu, 28,29,30 haziran günleri İstanbul Festivali'nde ızleme olanağı bulacağız. Ancak programda bir değişiklik yapan Bejart, 29 ve 30 haziran gösterilennde geçen ay Lozan'da Philip Morris Ödülü'nü kazanan genç koregra! John Mead'ın yapıtını sunacak. Yine "Bahar Ayini'yle başlayacak olan programda Bejart'ın "Patrice Chereau" adlı yeni yapıtı ve "Botero" da yer alacak. I A72M RâİPCİ kore raf ve AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA.\ Yaşamak tüm zamanımızı alırdı On yıl önce, yakalandığı gırtlak kanseri sonucu ölen ünlü şarkıcı Jacques Brel, "Ne me quitte pas", "Lamort", "J'Arrive", "Jef", "Amsterdam" gibi şarkılarıyla hâlâ çok kişinin yüreğinde. Költfir Servisi Jacques Brel öleli 10 yıl oluyor. Fransız gençliğinin, özellikle 68 kuşağınm "romantik" bireylerinin sevgilisi olan bu huzünlü şarkıcının yaşam arkadaşı Maddly, Paris Match dergisinin 10 Haziran 1988 tarihli sayısında Brel'i anlattı. Sonsuza göçtnğönden gtinümüze tam 10 yıl gecmiş. Bu uzun sörec sonncu beyninizdeki "Jacques Brel imajı"nda bir degişim oldn mo? MADDLY Kesinükle hayır! Gözümün önünde yaşam dolu, dinamik, dünyayla banşık bir Brel var. Kocaman gülüşlü koca bir adam. Sabah uyanır uyanmaz şakalaşmaya koyulan bir güzel insan... Gozünü açbğında ilk ilgilendigi şey... MADDLY Meteoroloji! Havanın nasıl olacağı müthiş önem taşırdı onun için, pilot olduğundan beri bir tür "amatör meteorolog" kesilmişti. Ama gri havalarda hüzünlenmek ya da mavi günlerde gülmek gibi koşullanmışlığı yoktu doğal olarak... Sonra ne yapardınız? MADDLY Hiçbir şey, yalnızca yaşardık. Ve yaşamak tüm zamanımızı kapsardı. Ben bugun de Jacques Brd'le birlikte yaşıyorum. Aynı mekânda olmasak da sürekli iletişim içindeyiz... Hayır, hiç konuşmuyoruz, sözcüklerden oluşmuş formüllere gereksinim yok birlikte olmak için. Düşünsel bir paylaşım bu. Tüm düşündüklerimi, duyumsadıklanmı bölüştüğünü biliyorum. Brel'le ölümünden önce bu rür bir bağlantıdan söz etmiş miydiniz? MADDLY Hayır. Ama ölümü ve ayrılığı konuşuyorduk. Gidecegi yerde beni özleyeceğini söyluyordu. Ölümü anlamaya çalışıyordu Jacques. Şarkılarmda ölümden çizgıler beliriyordu sürekli. Insana inanırdı ve insan yaşamının bu denii kısıtlı olamayacağını düşünürdü. Bir tür "mistisizm" mi? Belki. Bana başka yaşamlar, Tann Sevgilisi Maddly, ölümünün 10. yılında Jacques BreVi anlattı ve aşk üstüne çok şey öğretti Jac«jues Brel. Siyasetle ilgiliydi, dünyanın gündelik yaşantısım yürek atışlarında duyumsardı... Kendi "imaj"ına tutkun bir sanatçı mıydı Jacques Brel? MADDLY lnsanların onu yanlış tanımasını hiç istemezdi. Ölümünden sonra her kafadan binbir türlü sesin çıkacağmı öngörüyordu ve bana "Onlara doğruyu anlat!" diyordu. Dümenleri, tezgâhları, para tuzaklarım sevmezdi. Son plağı çıktığında "tşte bu Jacques Brel'in son plağı!" şeklinde pazarlandı ve bu onu mahvetti; öhnek üzere olan bir sanatçıyı gününden önce öldürerek cebini doldurmaya çalışanların varlığı çılgına döndürüyordu onu... Ölüraden konuşur muydu? MADDLY Ölümle birlikteydi hep, hele son demlerde. Yaşantımızın aynlmaz bir parçası olmuştu ölümün kendisi ve söylemi, öleceğıni biliyordu Jacques. Ölüm, yaşamı çok önemli kılıyordu ikimiz için. Ve zamanımızın giderek tükendiğini anımsatıyordu, her hareket kalıcı bir anlam kazamyordu gözümüzde. Jacques o aralar hiçbir zaman yayımlanmamtş ve seslendirilmemiş şarkılar yazdı... Mutlulukla bağlanbsı nasıldı? M A D D L Y Başkalarının mutluluğu öncelik taşırdı hep. Şarkılarıyla dünyayı değiştirmek, insanlara "aspirin" olarak başağrılarını ve sıkıntılarını yok etmek, tıpkı bir ozan gibi, işte Jacques Brel buydu!.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARDUN 192O'P£ BUGÜN,ÜHLÜ SOP&4A/O NELU£ MGLS/İ, İLK 3Py£A AyMLAMA XD M MAKCOM/ TE^/S/A/PE VEKMişri ÇOK ıyf &r& M(jz<*: £6/ TİAsii <SÖielf£SfA/E M&Ş/N, SAI BASI eNGEUJEDtĞtrVE>£N,ŞAfZ& SöyLEMEye ANCAZL EVLENA4/Ş7İ. MELBA,Ü£7İİN KOLORA7TJ/S SES/yLE BİBKAÇ y/LPA OÜNYA ÇAPW0A BiR SA/VATÇf OLA4UÇTU 2O YÜZYfU'' ' İLK ÇEYREĞİNOE, ADIAf/A/ GEÇA^EDıSİ / 15 Haziran NBLUS MELBA. PSSMELBA VE NO $/'MİNH /. t>iy£ A/V/LAA/ AUGUSTE SULUŞU OLAM PECHEMELSA (PEŞMEL&4) DA OrV~ LARMN S/e/yOf. £>OMDURMAL/ VE UKÖ/SLÜ ŞEf=7^U 7KTUSI, ÜNLÜ ÇOPRAUOYA ADAUKAIŞri. O SI&4LAR, ŞEFrAJ AS/STAMI İSE, ytLLAK SONRA KJUZ£Y VlETTVAM V/V LiDERİ OLAM HO ?İ MİNM'bi /. ^S»,^ So/dan sağa resi&ıler: Ntllie Meliaa, 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 15 Haziran 1938 her tarafında mahsul hava tebeddülâtmdan kolayca müteessir olmıyacak bir seviyeye yükselmiştir. Halbuki bu sene bütün Avrupada buğday ve diğer hububat rekolteleri, fevkalade düşüktür. 19381988 Mahsure kumandanı bu ziyareti iade etmiş ve merasimle karşılanmış ve uğurlanmışttr. Hamidiye kumandanı diin gece belediyenin tran heyeti şerefine verdiği büyük ziyafet ve suvarede hazır bulunmuş ve bugün de kral tarafından kabul olunmuştur. tskenderiyede halk ve Türkler bahriyelilerimizi her tarafta candan tezahürlerle karşılamakta ve alkışlamaktadır. Cazeteler Hamidiyenin ziyaretinden harareıle bahsetmekıedir. Buğday rekoltesi bu sene çok iyi Bu sene memleketin her tarafmdaki mahsul vaziyeti hakkmda kat'iye yakın malumat gelmeye bastamıştır. Buğday başta olmak üzere, bütün hububat, yurdun her tarafmda çok iyi hava şartları içindedir. Trakya ve Marmara mınttkasmın mahs^ü, geçen seneye nazaran, çok iyidir. Bu mıntıkada geçen sene rekolle MAD0LY VE BREL Jacques Brel'in (sağda) sevgilisi Maddly (solda), Brel'in sabahlan gözünü açtığtnda havanın o gün nasıl oiacağını merak ettiğini söylüyor. Maddly, "Sonra ne yapardınız?" sorusunu, "Hıçbır şey, yalnızca yaşardık" diye yanıtlıyor. biraz düşüktü. Bu sene mahsul iyi yağmur almış ve başaklar dolgun olmuştur. Mahsulün en iyi olduğu mıniıka, Orta Anadoludur. Cenub ve şark vilayetlerimizden gelen haberler, yüz güldürücü mahiyettedir. Çukurovamn fevkalade bir rekolteye namzed olduğu anlaşılmaktadır. Son tahminlere göre, bu seneki buğday rekoltemiz, geçen senenin bir buçuk misli kadar olacaktır. Esasen cenub ve şark vilayellerinden birçoğunun hasad zamanı gelmiş ve yurdun tskenderiye 14 Hamidiye kumandanı yanmda Mısır konsolosu olduğu halde saraya giderek defteri ınahsusu imzalamış ve muıeakiben Mahsure yatı kumandanım ziyaret etmiştir. Mısır Krah
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle