17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MA YIS 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 SEVEMA ATİLLÂ DORSAY HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ Rosa Luxemburg / Yönetmen: Margarethe Von Trotta / Oyuncular: Barbara Sukowa, Daniel Olbrychski, Oito Sander, Adelheid Arndt, Jurgen Holtz, Doris Schade, Hannes Jaenicks / Bir Alman fılmi (Moda, Fitaş) Bir 'kacbrf olarak 'Kızıl Rosa' KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK flh ah! flbı nerdee ı . trdee itftfe bvfcn I \nuşttrılenmızsızın / maalesâf ımanbrımız » msanlık hlmadı \0 kadar katv k, / . k'f'^u ™s?l al?'V maalese.( fthah PohHk<X'lor , Çaâcta (h Önemli bir siyasal sinema örnegi, öğretici bir fılm "Son Çin imparatonT Pn Yi için yazdığımız biçimde, Rosa Luxemburg'un da tarihın çok az insana armağan ettiği turden bir yazgısı var. Üstelik Pu Yi'nin çoğu zaiman edilgin (pasif) kalan kişiliğine karşın, bu Polonya kokenli Alman yazar, hatip ve devrira savaşçısı, sürekli cylemde bulunmuş, yazmış, konuşmuş, gereğinde ajitasyon yaptnış, gereğinde "itidal" ve ıhmlılık öğutlemiş... Yalnız kendi yazgısını değıl, tum bir Marksizmin kuramsal/ kılgısal gelişim tarihini ve giderek tüm 20. yüzyıhn siyasal akışını etkilemiş. Küçücük bir kadın için ne görkemli bir yazgı!... Luxemburg'un özellikle yuzyıl başından olümüne (Ocak 1919) dek geçen yaşamından kesitler sunuyor bize Alman yazan / yönetmeni Margaretha Von Trotta'run fılmi... Kocası Volter SchlondorfP la birlikte oldukça radikal bir tutumu paylaşan ve Alman ulusunun geçmişindeki siyasal/toplumsal günahları, kimi vatandasjannı kızdıracak biçirnde eşelernekten geri kalmayan Von TVotta ("Kurşun Yıllar" adlı ünlu politik fılrni, buna bir diğer örnek) kendi yazdığı senaryodan yola çıkarak yaptığı filmle, kaçınılmaz biçimde Luxemburg'un kimi yanlarını, düşuncelerini ve etkinliklerini arka plana atarak, diğer kımilerini ön plana çıkarmış. ö n plana çıkanlan özelHkler arasında "Kıal Rosa"nın bir kadın olarak kişiliği, özlemleri, duyguları da önemli yer tutuyor. potıhkocılaro hbyavrrııi. Mıuaanvz. var. ROSA'DA BARBARA SUK0WA Margarettıe von Trotta'nın fılmınde. Rosa Luxemburg u canlandıran Barbara Sukovva cızgı dışı oyunuyla filme önemli katkılarda bulunuyor Bir zamanlar Wa|da'nın gözdelennden olan Daniel Olbrychski de filmın önemli oyuncuları arasında Gerçek etli canlı, yaşayan bir kadın portresiyle karşılaşıyorsunuz filmde: Sevdiği erkeği deli gibi seven, o ölçüde de kıskanan, yaşadığı alabildiğine hareketli hayat içinde bile ondan (kendısine vermediği) bir çocuk isteyen, en gergin siyasal kararların ortasında arkadaşı Kari Liebknecht'den kendisine piyano çalmasını isteyen, bir yılbaşı balosunda en hareketli danslan yapmaktan kaçınmayan, gunbatımına karşı şarap içmekten hoşlarran, hapishane avlusunu çorak bir köşesine ektiği çiçeklerle bahçeye çeviren... Yaşadığı çağın tüm gerçekleri yanında kişiliğini, cinselliğini, birey olarak yaşamını da dolu dolu avuçlamaya çalışan bir kadın... Bir insan... Ancak Rosa Lıutemburg'un yaşamöykusünün asıl etkileyici yanı, kuşkusuz tanık olduğu, tanık olmanın da ötesinde katkıda bulunduğu Marksizrn ve devrim tarihinın kitaplara geçmiş olayları... 19O5'te Rusya'da başansız kalan devrim girişimine katılan Rosa, daha sonra 1906'da vataru Polonya1 da cezaevini tanıyor. 1899'da Berlin'de tanıştığı vatandaşı, devrimci yazar ve gazeteci I«o Jogichesle olan ilişkisi, fırtınalarla birlikte yasam boyu surüyor. Alman sosyal demokratlanyla, Bebel, Kautsky, Clara Zetkin'le dostluklar yaşıyor. Rusya'daki deneyi ona "kiüe eylemi"nin önemini öğretmiştir. Aynı zamanda, Alman sosyal demokratlarının yıllanmış hareketsizlıklerinin de farkındadır. tlk savaşın eşığinde, Rosa, Alman halkına savaş uzerıne gerçekleri soyleme>'e, işçi sırufı enternasyonalizmini yalnız barış dönemine ozgu bir düş olmaktan çıkarmaya ve geniş kitlelere AJman nasyonalızminın ve militarizminın gerçek yuzunü gostermeye çalışan az sayıdaki sol duşunurden biridir. Alman sosyalistlen, "vatanseveriiği sağcılars bırakmamak için" korkunç ve anlamsız bır savaşa evet demişler, Rosa'run katıldığı \e Jean Jaurfe'in de (fılmdeki bir sahnede) konuştuğu unlu 1914 Sosyalist Enternasyonali de, savaşı beklendıği biçimde mahkum etmemiştır. Rosa Luxemburg ıse, hemen butun savaş yıllarını içerde, tutukevinde geçırmek zorunda kalacaktır. Yenılgiyle birlikte serbest kaldığında, ışe yeni baştan başlar: "Kızıl Bayrak" gazetesini çıkartır, Spartakus adlı eylemci siyasal grubu kurar... Ama Rus deneyiminden kaynaklanan "kitlenin gertkliligi" düşuncesi, özellikle Kari Uebknechfin aceleci ve zamansız devrimciliğini frenlemeye yetmez. Alman nasyonalizmi, Rosa ve Karl'ı, diğer birçok kişiyle birlikte, bir kopek gibi öldürup atmaktan çekinmeyecektir. Bir dıpçık darbesi, beyne sıkılan bir kurşun... "Uygar" Alman toplumunda ve daha az veya çok "uygar" birçok toplumda birçok devrimci, ilerici insanın, yazar çizerin başına geimiş olduğu gıbi, bu kuçuk, ama "tehlikeli" kadın da kaba guç tarafından acımasızca yok edilir, cesedi, mezan bulunmamacasına karanlık suların dibini boylar... "Rosa Luxemburg" bir sinema başyapıu değil belki... Ama önemli bir siyasal sinema örneğı. Son derece öğretici bir fîlm, kendisini "soku", "ilerici" gören her insanın ve özellikle yakın tarihe ilgi duyan herkesin görup dersler çıkarması gereken bir tarih sergılemesı... Luxemburç'un kişisel yaşamıyla siyasal yaşamını yumuşak geçişle/le ayrılmaz biçimde birbirine bağlayan, aynı yumuşakhkta bir anlatımla surekli Rosa'nın bugunu ve geçmişi arasında köpruler kuran Von TVotta'mn başarısı az değil.. Aynı biçimde, Alman oyuncusu Barbara Sukowa'nın çizgi dışı oyununun da filme onemh katkıda bulunduğu soylenmeli. PIKNIK riYALE MADRA TEPSf GİBİ OLSAVDI NE OLURDU? \ ) ) BELKİ DE MECSEy araaı OLUGDU . \asal Yasadısı ikilemi Oyun Evi (House of Games) / Yönetmen: David Mamet / Oyuncular: Lindsay Crouse, Joe Mantegna, Mike Nussbaum, LHia Skala, J.T. Walsh / Bir Orion Pictures yapımı (Dünya) 1947 doğumlu ilginç bir sanatçı David Mamet... Uzun süre tiyatro yapmış, ilginç oyunlar yazmış. Sınemaya senaryo yazan olarak girmış, aralarında "Postaa Kapıyı Iki Kere Çalar", "Hukum Verdict", "Dokunulmazlar Untouchables" da bulunan kımı filmlere senaryo yazmış. Ve bu hafta sınemalarda izlediğimiz "Oyun Evi" ile yönetmenliğe soyurunuş... "Oyun Evi", gerçekten de sürprizlerle dolu ilginç bir öyku anlatıyor. Bu açıdan filmin adını birkaç anlamlı olarak yorumlamak mumkun.. Kitapları ıyi satan ve ilginç musterileri bulunan saygın bir kadın psikolog, bir müşterisinın kumar borcuna yardımcı olmak amacıyla, bir uçkâğıtçılar çevresine giriyor. Girdiğı andan itibaren, bu çevrenin ve özellikle de ilişkiye girdiği bir dolandıncının etkisinde kalıyor. Adamın arkadaşlarıyla birlikte kendi parasına konmak uzere kurduğu oyun, kadının gözünü açmıyor, çünkü ona tutulmuştur. Bu kez kendini daha büyuk bir seruvenin, daha görkemli bir soygun ginşiminin içinde bu Dolandırıcıların ve insan ruhunun birbirine yansıyan byun'ları HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞEM f0«tt Pİtitf PİNMZ, f(/V4Rİ tVfM T£RK£P'lP, ICAMARASM tCAPANOl. ZABtftfRİN SONRA CMıR QA7ZTeOY I ÇİZGİLİK KÂMİL MASAH4CI \ GİZEMÜ SOĞUK SARIŞIN Davıd Mamet'ın yönettiği filmde, başrolü kendi karısı Lindsay Crouse oynuyor. Mamet, bu filmıyle "gizemlı soğuk sanşın" tipıne yepyenı boyutlar getınyor. lacak ve bir cinayete kanşacaktır. Saygın ruh doktoru, toplumdaki yerinı, mevküni, mesleğini, her seyini tehlikeye atmıştır. Ama insan ruhu öylesine gizlerle dolu bir dıpsiz kuyudur ki!.. Kadın doktor, tum bu karışık seruven zinciri boyunca, belki de gerçek kişiliğini, yaşamak istediği gerçek hayatı keşfetmiş olacaktır. "Oyun Evi", hem filmdekı kimi olaylann geçtiği bır kumarhanenin adı hem de bir aynalar evindeki gibi yansımaları birbirine gönderen, olaylan, kişileri her an yeni bir gönınumle ortaya çıkaran bir öyku gehşiminin simgesel adı... Klasik polisiye yazmından/sinemasmdan özumlediklerini, oldukça çarpıcı bir öyku içinde yeniden seyırcıye sunuyor David Mamet... "Gizemli soğuk sanşın" tipıne yepyeni boyutlar getiriyor, yasal/yasadışı ikilemine yeni bir bakışla bakıyor, her gerçek polisiyede olduğu gıbi, hem bellı bir toplumsal gerçekliğe dayanırken hem de gerçekle düşü ve fanteziyi belli ölçude harman ediyor. Çok yenileyici ve önemli denemese de sonuç olarak oldukça doyurucu ve ilginç bir deneme... Keyifle izleniyor. özelhkle kara fılm türu merakhlarının ılgisiz kalamayacağı bir fîlm... TARIHTE BUGUN \ÎİMTAZ 6 Mayıs f93?'PE,AVRilPAAHBRİKA ARASlNOA £EtER. YAPAH HIUOEN&UİZ&ZEPLİNİ JERSEY'OEKİ UAVA41AHINDA YILLARM EN LÜKS YOLCULUKLARIN VAPtLP/61 ZEPLİNLBRİN SONUNU BEÜHLEYEN OLAY, FlGTffiJALI BİR UAVAOA ALANOAKİKLILEYE BAĞLANMAYA ÇALIŞltİKEN, DEf &4LONUN OOLOUÜUL DUĞU X4NICI H!DROTEN GAZINIH ANİDEN PATLAMASl I~L£ BAŞLAMlŞTt. BİRKAÇ OAKİKAPA YANÂN ZEPLI'NOE S6 /a'Şİ YAŞAMIM YiriRMİ$Tl. HİNDEN&U/tS'UN ÖZ£LÜKLERİ: YAPlM:ALMAN, BOYU:245m. W2<: 125 k/saat, MOTOR: iioo Bey$iı Güçlü 4 • TV tekniginde, TV anlatıımyla Aşkın İlk Yartsı Yönetmen: Hüseyin Karakaş / Senaryo: Ülkü Karaosmanoğlu / Göruntü: Kenan Davutoğlu / Müzik: Nezih Üner / Oyuncular: Sevtap Parman, Mahmut Cevher, Kâmuran Usluer, Gül Erda, Şükru Türen, Haluk Kurdoğlu / Bir Varlık Film yapımı (Levent Melodi) Özellikle Attila tlban'ın yazdığı TV dizilenyle ilgi çeken Hüse>in Karakaş'ın ilk sinema fılmi... Yine ilk kez senaryoya sıvanan bir gazetecinin, Ülku Karaosmanoğlu'nun senaryosunu yazdığı film, haftanın bir diğer filmi, "Oyun EvV'ndeki gibi, bir kadın ruh doktorunun çevresinde dönuyor. 10 yıl birlikte olduğu Turgut'tan ayrılmış 1 olan Leyla, eski arkadaşı Gonul le yeniden ilişki kunıyor. Bu arada Gönül'ün ressam kocası Suat ve yetişkin, sorumlu oğlu Mert de Leyla'ya ilgi duyuyorlar. Bu arada Türgut yeniden ortaya çıkıyor ve Leyla'mn yaşamma girmeye çalışıyor... "Askın tlk Yansı", şasılacak biçimde bir TV dizisıni anımsatan bir fılm... Amerikan sinemasında TV' den gelen ilginç bır yönetmen kuşağı vardır: Ritt, Lumet, Frankenheimer, vs. Ama hıçbirinin sınemaya geçtiğinde aynen TV tekniğinde kotarılmış filmler yaptığıra sanmıyorum. Karakaş ise TV'den gelmenin ve uzun diziler yonetmiş olmanın hakkını veriyor doğrusu... Çok kişili, alabildiğine hızlı kurgulu (Attila İlhan'ın bilmem kaç saniye kuralının kulakları çınlasın!) bol *zoom'lu, fıkır fıkır bir an Hüseyin Karakaş'ın ilksinema fılmi 'Aşkın Ilk Yarısı': ZEPUNLERIN SONU!.. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 6 Mayıs 1938 Î93819U ekibinden Yuzbaşı Cevad Kula, dığen de bir Almandır. Diğer derece alanlar arasında Yuzbaşı Cevad Gurkanla iki Alman ve bır trlandalı vardır. Müsabakalardan sonra majeste Üçüncu Emanuel Cevad Kula ile Cevad Gürkanı tebrik etm'ıs ve ellerini sıkarak mükafatlarım vermiştir. Subaylarımız bu son muvaffakiyetlerı dolayısıle de on binlerce kışi tarafından uzun uzun alkışlannıışlardır. Türk gazetecileri Atatürkün evinde Atina 4 (Sureti mahsusada giden arkadaşımız bildiriyor) Turk gazeıeciler heyeti, Ohmpiadan dün akşam saat 20.30'da dönmüş ve Selaniğe hareket etmıştir. Heyet istasyonda elçimiz Ruşen Eşref, konsolosumuz, matbuat direktörü M.Seferyadis, Rumen, Yugoslav matbuat ateşelen ve Atina ajansı direktoru tarafından uğurlanmıştır. A tatürkün doğduğu ev ziyaret edilmiştir. Bu evın etrafı hükümetçe satın almmıstır. Elyevm park haline getirilmektedır. Selanık beledıye reisı yakında refakatinde bir heyet olduğu halde Ankaraya gıdecek ve evın anahtarını Atatürke takdim edecektir. Romada yeni galibiyetimiz ROMA 4 (Hususi) Kral kupası müsabakalan bugun on binlerce seyirci onunde yapıldı. Italya Kralı majeste Emanuel de müsabakalan takıp için sahaya gelmiştı. Birçok ektplerin iştirak ettığı bu musabakada parkuru iki binici subay hatasız yaptı. Bunlardan biri Türk KADIN RUH DOKTDRU Senaryosunu Ülkü Karaosmanoğlu'nun yazdığı "Aşkın İlk Yarısı' nüa kadın ruh doktorunu canlandıran Sevtap Parman rahat bır oyun çıkanyor Kâmuran Usluer de filmın başlıca rollerınden bırını üstlenıyor latımla, tam bir TV estetığinin ve anlatımının kurulduğu bir fılm, "Aşkın tlk Yansı." Kimi sahnelerde bırden karenin donacağını ve "Ikinci Bolumün Sonu" yazısımn belireceğini bekliyorsunuz. Akışkan bır muzikle de pekıştirilen bu özelliklen yalnızca olumsuz olarak yorumlayarak filme saldırmak duşüncesinde değılım. Tersıne, sinemamızm bellı anlatım kuralları, ışaretleri çevresinde dönup durduğu gunumuzde, belki TV anlatımından böylesine esinlenen bir anlatım denemesı ilginç bıle olabilir. Ama bır yere dek... Karaosmanoğlu'nun yine TV dizisı esprisindekı konuşkan, çalışılmış senaryosu, ressam, galeri sahibesı, psikolog gibi oldukça "Batıh" tipleri, sergı açılışı, tenis vb. Batılı etkinlikler içinde göstenyor. Mekânlar, gıysiler, suzme ışıklar, bir TV dizisi (ustelık bır Amerikan TV dizisi) atmosferini daha da pekiştirıyor. Karakaş'ın ışlek anlatunı, filme ve kişilerine kendınizi kaptırmanızı ve sevgi, bağlılık, cinsellik, kıskançlık, sanat, yaratma vb. temalar çevresinde dönen ve zaman zaman kuçuk bir "polisiye" gerilimın de katkıda bulunduğu filmi rahatça izlemenizı sağlıyor. Oyuncuların, özellikle artık daha iyi rollere gereksinme duyan Sevtap Paraıanın oldukça rahat oldukları da so>lenebılır. Ancak tum bunlardan öte, gerçek bir fılm, gerçek bır sinema yapıtına gıden yol? Huse>in Karakaş'ın bu ilk "ısınma" deneyınden sonra, o yolu da bulacağını umalım... 1 Işletmelerımızce paketlı çay sav> unıtesı olarak kullanılmak uzere lslanbul Bakırko) ıKesı ve çevresinde depo \e uygun ıdarı bolumu olan bına kıralanacaktır. 2 Kıralanacak bınanın asgarı 1.200 m' deposu, u\gun ıdarı \e sov yal bolumu, imar ve trafik bakımtndan sakıncasız, tahmıl lahlıve \apılabilecek açık alanı olm:ı.ı gerekmektedır. 3 Isteklılenn teklıf mektuplarını. ekınde binalarının proje ve>a krokıleruıı ellerındekı tapu ruhsat iskân belgelerının suretlerim ekleyerek 27 Vla>ıs 1988 larihı akşamına kadar Çay Pakeıleme Fabrıkası Mudurluğu, Bahveko> Sarıver Kod: 80890 Istanbul veya Ça> Işleımelerı Genel Mudurluğu, Proje ve \n>, Daı. B>k.'\ı|ı Çay Bul\arı 53100 Rı?e adresıne bızzat veya PTT aracılığıvla vermelerı gerekmekıedır 4 Posta yoluyla ba^vurularda PTT'dekı gecıkmeler dikkate alınmayacaktır 5 Kurulu^uınu7 ıhaleyı yapıp yapmamakta veya istediğinc vermekıe scrbesilıı ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇAYCUMA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN 1987/841988/137 Zonguldak ıli Merkez Kurt köyu 13 hanede nüfusa kayıtlı olan Tahsin ile Elmas'tan olma 1961 doğumlu Emrullah Yıldız ıle aynı yerde kayıtlı olan Hasan ile Halise'den olma 1967 doğumlu Şener Ytldız'ın şiddetli geçimsizlik sebebıyle M.K.'nun 134'uncu maddesi gereğince boşarunalanna, toplam yargüama gıderinin 18.740 lira ile 11.000 lira ucretı vekâletin davahdan alırup davacıya verilmesine dair verilen karann gazetede ilanından 15 gün sonra tebüğ edilmiş sayılacağı ve yasal süresi içinde temyız edilmedıği takdirde hükmün kesınleşeceği tebliğ yerine kaim olmaî, uzere ilanen teblığ olunur. Basın: 18629
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle