14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER meyı, sesle anlamı ayırt etmek, uyumu, olçüyu, vurguvu şıfahı anlatımdan, sozcuklerden ve sentakstan doğal bır bıçımde, kolayca ayrılabılır şeyler saymak, ışte butun bunlar şur konusunda anlayışsızlığın, duygusuzluğun belırtılendır Bu şurı düzyazıya çevırmek, bır şnn bır öğretım ya da smav gerecı durumuna ge tırmek, az sapıklık değıldır Bır sanatuı ılkelennı ters yanından ele almak ıçın bu kadar bccerı gostermek gerçek bır sapıkiıktır, hele zıhınlerı, hareket ya da duşunlerı bırtakım ışaretlere çevırme sıstemı olmayan, bır dıl dunyasına sokmak söz konusu olunca Ozan sozcuklerı kullanıma ve gereksemeye gore kullandığından, başka turlu kullanır Kuşku yok kı, bunlar gene a\ nı sözcuklerdır, ama hıç de aynı değerler değıldır Onun ışı, âdet olmayanı, soylenmeyenı soylemektır \e duzyazı ıle konuşmadığını tanıtlayan her' şey onun ıçın ıyıdır Uyaklar, sozcuk oyunlan, hayaller, bütun bunlar, ıster yenı buluşlar, ıster öteden ben ahşılmış şeyler olsun, hepsı de okumn duzyazı eğılımıne karşı koyan bırer araçtır Yapıtını duzyazı halıne geurmek, onu duzyazı halınde soylemek ya da anlamak olanaksızlığı ozan ıçın varhğırun zorunlu koşuludur Bunun dışında da yapıtının şur olarak hıç bır anlamı yoktur" Şur, Homeros'tan bu yana değışmeden kalmış bır ış değıldır, çağdaş şıır, bır tur duzyazı, ama suslu duz yazı olan eskı şurden ışte Valery'nın parmak bastığı bu ozelhğı ıle ayrüır, başka bu deyışle, çağdaş şıu düzyazıya çevnlemeyen sözdur Çağdaş şur, ozanın duyarlı, herkesten daha duyaru olduğu ınanışını da yıkmıştır Bakın Claude Roy ne dıyor "Ilkın şıın, şaırane duyuşla kanştırmak kolaylığına duşmemelıyız Şnrın sonuçlanndan bın okuyanın ya da dınleyenın duşuncesınde bır tur şıır heyecanı ve duygusu yaratmaktır Ama şaırane duygu olan her yerde mutlaka şur bulunmaz Dunyanın beklenmedık bır aydınlanışı, bır muzık, bır mutlu karşılaşma kendılıklerınden şaırane gonınebılır, zıhınde yankılar, hazlar, guzel bır şunn uyandırdığına benzer duygular uyandırabılır Bır yazar da böyle bır heyecanı pekâlâ duyabıbr Şunru yazarken bundan esın de alabıhr, ama yıne de anlatmak ıstedığı şeye o kadar ıha net edebılır kı yapıtında o heyecandan hıçbır şey kalmaz Eluard 'Ozan, esın alandan çok, esın verendır' dıyor" Andre Breton ıle bırhkte şur üzenne duşunler ureten Eluard, bır yerde şöyle dıyor "Bır gun gelecek şıır sadece kafa ıle okunacak Işte o zaman yazının ışı ı ş " Aragon'un şu sozlerıne de bır göz atalım "Şıırın ozanlardan başkası ıçın bır rezalet olması ozanların her dönemde başlanna gelen bır şeydır Şı ınn yenı çağına egemen olan Arthur Rımbaud bu nun en buyuk öraeğıdır Ozanlan Cumhunyet'ten koğacak olanlann gözlennde bu adamcağızların başlıca gunahı, duşuncenın ve şarkının sınırlarında gunluk aklı şaşırtan bır oyuna gınşmelerıdır Ozandan beklemedıklen bır ses gelınce kızıyorlar, tıpkı yankj karşısında, dağ benımle alay edıyor dıye kızan, kendını hakarete uğramış sayan adam gıbı" Jean Cocteau'dan da şu sazleıı alalım "Halk, bır ozanı, ancak yanlış anladığı ıçın sever" "Bır ozan ılkın okunmaz. Sonra yalan yanlış okunur Daha sonra klasık olur, klasık olanı da okurnamak âdettır Yalnız ük gunlerden kalma bırkaç hayranı vardır, ömrünün sonuna kadar da görup göreceğı rahmet budur" "Ne masayı anlatacağım dıye masa sözcuğunu kullanacaksın, ne kuşu anlatacağım dıye kuş sözcuğunu, ne de aşkı anlatacağım dıye aşk sözcüğünu" Yazıma bır de şur çevınsı alacagım, Cahıt Sıtkı Tarancı'nın Paul Verlaıne'den "Gök Öyle Mavı" adı ıle çevırdığı şıın Gök öyle mavı, öyle durgun Damlar uzennde Yeşıl bır dal sallana dursun Damlar uzennde. Urpertıp gökyuzunü bırden Bır çan tın tın eder Bır kuştur şu ağaçta öten Turkusünu soyler tşte hayat' Aç gözunu gor, Bak ne kadar sade, Her gunku sakın gurultudur Şehırden gelmekte Ey sen kı durmadan ağlarsın Döversın dızını Gel söyle bakalım ne yaptın, Nettın gençlığını 6MAYIS 1988 Bilinmeyeıı Şiir MELİH CEVDET ANDAY "Bıhnetnez" mı deseydım yoksa"» Bu kadar yakın ve bu kadar bılınemez olan başka bır konura yok benım Şıın duyuyorum, hatta göruyorum, dokunuvo rum sankı ona, yıllardır yapıyorum da, ama onunla her karşılaşmamda bır şaşkınlığa duşuyorurn Butun tanhte, btıtun dunyada şur var, ama onun ne olduğunu bır bılen yok Lğraşacaksınız, dıdıneceksınız, sızı sevındırdığını göruvereceksınız, tarumış gıbı olacaksuuz, ama yıtıverecek o, başka sefer başka bır kı lıkta çıkacak karşınıza Son gunlerım daha çok bunu düşunmekle geçıyor Kıtaplanmın arasında, geçen gun, Tercume dergısının "Şur özel Sayısı"nı buluverınce çok sevındım Benım yaşımda ya da uç aşagı beş yukan berum vaşımda olanlar bu özel sayıyı unutmamışlardır sanı n m 19 Mart 1946 tanhlıdır Hasan Alı Yucel'ın Mülı Eğıtım Bakanlığı'nda bulunduğu yıllardı Ben de o vakıt bu bakaıüığan Neşnyat Müdürluğu'nde çalışıyordum Şur özel sayısını okumaya başlayınca o gun lenm carüandı gözumde Hem anüanma daldım, hem çevın şurlere. Bu sayının basılmasında Orhan Velınjn buyuk emeğı gecnuştı tlk derlı toplu çevın şıır yapıtıdır Dergınm başyazısı olan "Edebıyatta Şur Çevırısının Onemı" başhklı yazıda A Federov şöyle dıyor "Şur çevuısı, yannın edebıyatlannda daha genış öl çüde yer alacak, ulusların bırbırlerını bu yoldan da daha ıyı anlayıp tanırnalanna olanak verecektır" Yazara bu ıyımser düşunceyı esmleyen, butun dunyada "ölçu" engelırun buyuk ölçude kınlmış olmasıdır Evet, böyle bır olgu geçerlıdır, ama şur çevırısı bundan ötürü ne olçude kolaylaşmıştır, kesın bır sey sö>leyemeyız sanıyorum Ayrıca "ölçu" hıçbır zaman onca ağır bır engel oluşturmamıştı şıır çevmsı ışınde, kaynak dıldekı ölçuyu taklıt etmek kımı zaman olanaksızdır da ondan, kendı ölçulennızden bınnı kullanırsıruz, olur bıter Uyak ıçın de durum aynıdır As lındakı uyaklan kullanmak şansı bınde bırdır Demek, ölçuyu uyağı bır yana bırakırsak, şur cevırısuun ko laylaştığını söyleyebılmek ıçuı yenı bır dayanağımız yoktur, olmamıştır Dılden dıle ses aktarma ışı güçluğunu koruyor dıyebılınz Şımdı buraya şıır ustune kımı unlülerce so>lenmış sözlerden bırkaçını alacağım, tumu de şııre bır >a rundan yaklaşmış, ama bu yanından Başka nasıl ola bıhrdı kı1 Goethe şoyle dıvor "Bır yapıtın ıçınde bır fikır, bır soyut duşunce bulamayınca o yapıttan hemen umudunuzu kesmeyın Ben Faust'ta hangı fikn or tava koymak ıstedığımı bılıyor muyum sankı'" Fıkre her şeyden önce değer bıçen ağırbaşlılara karşı soylenmış okkah bır söz BÎI şıırde, bır yazın yapıtında fıkırden once bulunması gereken o kadar çok şey vardır kı, hatta bazen ona sıra bıle gelmez. Ba karsınız kı, ona sıra gelmeden Faust gıbı koca bır yapıt bıtmıştır Fıkır sevdalıları ısterlerse aradıklannı sonradan bulabılırler Evet, bunu oğutlenm ve bulabıleceklen umudunda olduğumu söyleyebıhrım Ama o "fıkır"lenn hıçbırı sanat yapıtıru açıklamaz, açıkla yamaz Bır sanat yapıtıru anlayamamış olmaktan korkmamalıyız Bakın Remy de Gourmont ne dıyor "Insan ıyı anlamadığı bır sözden heyecan duyabılır" Ben Remy de Gourmont'nun yerınde olsaydım "duyar" dıye bıtınrdım sözu Başka bır yazımda da yazmıştım, anladığım sözlerden bıktım Chateaubrı and "Şur, seçmek ve gızlemek sanatıdır" derken şıın anlamanın güçluğune bır de gızlılığı eklemektedır Ama bu gızlılık, yanlış anlamadımsa, ozanın bılerek yaptığı bır gızlemedır Buna neden gerekseme duyu lacağını bılemem Bence ozan açık seçık olmak ıçın ehnden gelenı yapar, bır şıırın örtululuğu yapay ola maz, olmamalıdır, orada bıze örtulü, kapalı gıbı ge len, gerçekte ozanın açık seçık sözudür Şıırın düzyazıya karşı olan doğasını Paul Valery şu sözlerle dıle getınyor "Dızelerde ıçenk ıle bıçımı, bır konu ıle bır gelış PENCERE Çoğu kışının aklına "mılıtanzm" deyınce cunta yonetımı gelıyor, devletın başına bır asker ünıformalı geçmelı kı militarizm olsun Oysa böyle bır goruntuye gerek yoktur Militarizm, sıvıl gıysılerı de sever hele az gelışmış ulkenın mılıtarıstı yabancı markalara bayılır, ceketı Amerıkan, pantolonu Alman olabılır kravatı CIA tezgâhından çıkmışsa, daha da fıyakalıdır, kaz adımlarıyla yurumez, karda yurüse bıle ayak ızmı bellı etmez ekonomıde hberal vnaskesını takmıştır Militarizm, ıktıdar gucünü tekelcı sermayeden alır, orduyu ıç sıyasada kullanır Büyuk holdınglerle deviet ozdeşleşmıştır gözetılen şırketlerle sıvılasker ortaklıklan kurulur, devtetın yapılanması yanasken renge bürunur * Ekonomıyı "mılıtanze" etmenın çabaları, Türkıye'de pıyasaya dökulüyor Bın çıkıyor askerı dıkımevını devreden çıkarmak ıçın çabalıyor, bın çıkıyor ASELSAN'ın çanına ot tıkamak ıçın uğraşıyor, bın çıkıyor Sumerbank ın orduyadönuk üretımmı kapmaya yönelıyor bırı çıkıyor F16 projesıne yakın şırketlen yerleştırmek kumazltgını gosterıyor Sıvılasker endüstn ışbıriığı açıkça yurütülüyor 12 Eytul'de ordu IMF nın buyurduğu sozde "lıberal" modele bağlandı, Ozal yonetımı 12 Eylul mılıtarızmının sıvıl görüntüyle uzantısından başka şey değıldır "Vesayet demokrasısı" Amerıkan modelıdır "dışa açılma' sürecınde tezgâhlanan sözde lıberalızm ıse 2000 yılına donuk uzun sürelı mılıtarızmın programıdır Ne var kı bu modelın ıflas gostergelerı 1988'de hızla yanıp sönmeye başladı Program ıflas edınce darbe söylentılerı de ortaya atılrverdı Çünkü 12 Eylül ün uzantısı olan Ozal yonetımı "altematıfsız" değıl mıydı'' Parlamento var, SHP var DYP var, ama, ne ışe yarar? Mılıtarızmın sözcülerıne bakılırsa ANAP gıderse asker gelecektır Bakın daha şımdıden unıversıte gençlığı ayağa kalkmıştır, SHP de Kürtler ve komünıstler etkılıdır, bu partı bır ışe yaramaz, ekonomık programı yok, hazırtıklı değıl DYP'nın lıderı ıse ellerı kanlı bır kışı, ülkeyı yenıden kavga ortamına surukler Inönu becerıksız Demırel nıfakçı Seçımler daha dun yapıldı, ANAP ıktıdarını zorlarsan, Türkıye 12 Eylul öncesıne döner Pekı,' Türkıye 12 Eylul öncesıne donerse ne olur''" sorusunu da Sayın Evren yanıtlıyor Mudahale olur Evet Mılıtanzmı sökup atmak sanıldığmca kolay olmuyor, bır adım ötesı faşızmdır Pekı, ne yapmalı1' Iflas hızlanıyor Enfiasyon resmı verılere gore yuzde 75 Çarşıda pazarda yüzde 100 oldu mu, bır toplum nasıl dengelı ve serınkanlı durabtlır? Toplumsal ve sıyasal tepkıler patlayınca, ortalık dalgalanınca darbe hazır mı' Latın Amerıka surecıne gıren Türkıye'nın paramparça olması tehlıkesı yok mu 9 Guney Amerıka değıl burası Ortadoğu Batıda Yunanıstan'la sınır anlaşmazlığı var Atına denızdekı sınırını 12 mıle çıkardı mı, savaş nedenıdır Doğuda Türkıye yı parçalamak ısteyen güçler var Ortadoğu bolgesınde Latın Amerıka darbelerı ulkemızı öyle bır felakete sürükler kı Çare9 Çare, Türkıye'de militarizm sevdasından vazgeçmektır Devtetın sıvıl ve asker yuksek sorumlulan bu yoldakı kararlılığı açıklıkla ve "kesınlıkle ortaya koymalıdırlar ama temel guvence halk katmanlarında çok boyutlu bır örgutlenmeyle sağlanır Militarizm ARADA BİR VEDÜ BİLGET Emekli amiral Askersel Örgüyü Algılamak... Çağdaş askerlığın evrensel özellığı, teknık koordınasyonun görevle butunleşerek kenetlenışındedır Bu nıtelığı algılayamayan ve önemsemeyen bır eğılım sılahlı kuvvetlerı donatılmış ınsan yığınından başka bır boyutta ırdeleyemez Dolayısıyla da geleneksel oluşum ıle oluşum geleneğı arasındakı ayrımı hıçbır zaman sezemez Oysa getenekler bırer sıyasal mekanızmadırlar ve yasaların yetmedığı ya da konulmadığı yerde bır gereksınme eksıklığını butunlerler Ancak süreklılık ve etkınlık arasındakı bağı kavrayamayan kımı sıyasa adamları yasaları yok saymayı ve gelenek mekanızmasını kendı eğılımlerı adına kurgulamayı dayatmaktadırlar Askersel oluşum ıçındekı gorevsel butunleşımden gelen demokratık yapılanımı da yadsıyan bu kışıler sılahlı kuvvetlerın demokratık özellığını, çok öğeden oluşan bır bütün yaratması olgusunu yozlaşttrma eğılımındedırler hep Bu nedenle sılahlı kuvvetlerın üstyapısını dıledıklerınce bıçımlendırme uğraşından hıç caymazlar Ustyapıdakı bıcımlenışın altyapıdakı koordınasyonun ıpuçlarını ıçerdığını ıyı bılen askerler bu tur dış uğraşların yol açabıleceğı gelışmelerı hep sakınma ve kenetlenme ıle etkısızleştırme çabası ıçınde uzun yıllardır yorgun duşmuşlerdır Bu yorgunluk ve bıtmek bılmez sakınırlık, kendı var oluş nedenlerınden uzaklaştırmıştır as kerlığı ve bünyedekı çok öğelı bırlığın ılerıye dönuk çozümier yaratmasını onlemıştır Sureklılığın var oluş ıçındekı oluş gızını kavrayamayan kımı sıvıl kadrolar, sılahlı kuvvetlerın ıçıçe bır örgü olduğunu da hıç algılayamamışlardır Oysa sılahlı kuvvetlerın yapılanımı, ulusal var oluşun ve uluslararası barışın süreklılığını getırır Bu oz aynı zamanda askersel guvencenın doğru orantılanımının da süreklılığını belırler elbette, hem yapılanım hem de ust yapısal oluşum bıçımınde kısıtlayıcı bır öge ya da koşul taşımaması durumunda Ama bır hıyerarşı ıçınde bır başka hıyerarşı kurulmak koşullanırsa, "var oluş" "çözülüş"e yonlendırılmış olur Bunu gundemleyen ıse sılahlı kuvvetlerın kendısı değıl, ona egemen olmak savındakı sıyasal erk olsa gerekır Yasaları hıçe sayıp kendı çıkar mekanızmasını gelenekleştırmeye çalışan sıyasal erk sılahlı kuvvetlerın ust yapısının oluşumunda kendı yasal tasarruf hakkını kullandığını one çıkarırken sılahlı kuvvetlerın üstlendıklerı görevlerın bellı bır kuvvetın sorumluluğunu aşıp genel koordmasyon yapısının dısıplıne edılmesıyle asıl amacına varacağı gerçeğını gözden ırak tutmayı nıçın yeğlemekte ve bunu ırdeleyen yasayı neden yok saymaktadır acaba"? Türk Sılahlı Kuvvetlerı Personel Yasası'nın 49 maddesının (h) fıkrası "Genelkurmay Başkanı, Kara, Denız ve Hava Kuvvetlerı Komutanlığı yapmış orgeneraller, oramıraller arasından Bakanlar Kurulu'nun teklıfi uzerıne Cumhurbaşkanı'nca atanır" demektedır Sıyasal erk ıse Genelkurmay Başkanı'nı saptamadakı tasarrufunu yasal göstenrken seçımını Kara Kuvvetlerı ıçınden yapmasını geleneksel tutum ıle ortulemektedır Oysa daha once de değındığımız gıbı gelenekler yasanın bulunmadığı ya da yeterlı olmadığı yerde başvurulan bırer sıyasal mekanızmadırlar Anılan yasa, seçtmın denız ve hava kuvvetlerı ıcınden de yapılabıleceğını kurala bağlamaktadır Sıyasal erk geleneğı öne çıkararak ya yasayı yok saymakta ya da yasanın belırledığı öbür •kışılen yeterlı saymamaktadır Bu tutumundan başkaca bır anlam çıkarmak çok zordur Bır örnek olarak bugunku Denız Kuvvetlen Komutanı, öbur kuvvet komutanlan arasında en kıdemlı olanıdır Dolayısıyla da genelkurmay başkanı yurtdışına çıktığında yenne o vekâlet eder Genelkurmay Başkanı herhangı bır nedenle gorevını yerıne getıremezse doğal hıyerarşık duzen gereğınce onun Genelkurmay Başkanı olması gerekmez mı? Sılahlı kuvvetterın çok öğelı demokratık örgüsünü ve hıyerarşık yapısını kendı sıyasal mekanızmalarryla yadsımak geleneğını asıp yasal olguları yaşama gecırmedıkce askerlık bılımının o gorkemlı çağdaş ıvmelerını yadsıyıp çoktan ergımış gıtmıs mılıtarızmı yenıden ve yenıden canlandırmak eylemınden başka bır etkınlık sergılenemez Bu sapmayı ıse askerlık bılımının çağdaş evrımı süresınce yepyenı yönetsel öğretıler gelıstıren mühendıslık bılımının bır üyesı olma savındakı sıyasal erk başının koşullaması, askerlerı hangı turlu kalkışımlara özendırdığının ya da zoriadığının ıpuçlarını tasıması bakımından mantıksal orgusunün yüzyılımızın başından bıle gerılere cakılı kaldığının açık kanıtı olsa gerekır Oysa çağdaş askerlık bıl.mıne ve onun kendı demokratık yapılanımına ve yasalarına saygı gostermek 21 yüzyılın eşığınde olan her sıvıl ıçın günluk yaşayışın çok öğelı bütünlüğune ve toplumsal kazanımların sureklılığının etkınlığıne güvenç ve ınanc bağlamak demektır Sılahlı kuvvetlere egemen olma savı ıse ancak ve ancak sıvıl toplum yasalarının bılımsel egemenlığıne saygı ıle olasıdır E Cumhunyei KıtapKulubu CUMHURIYET KİTAP KULÜBÜ II ve ilçe merkezlerine temsilcilikler verecektır. Banka lemınatı verebıle^ek adavların teletonla bılgı ısiemekrı r\cd olunur 512 05 05 514 C K K , Turkoıagı Cad 39 41 Cagaloğlu 34 334 hıanbul FİKRİ SONMEZ O, Emekçi Halkımızın Demokrasi ve Özgürlük Mücadelesinde YAŞIYOR, YAŞATACAGIZ. Erzıncan As Cezaevmdekı Arkadaşları, T aazoç s OZDEMIK > n u u ı ş G'JNDOKÎDL ; u ı n v DILBER H ı n n u ı H SAYAR ». aOnx E KAVA t OTOva. A ossntim c ALTUNTA$ O ö u t u a : VEKLI X DOÖUI oöuz ı AKSU L A.RS^AN > U » U Y * H JZER E EBGON • I i » 1 KOÇBULU 0 I U U C U H SEVINDI f n U I U I I L ANAR t K D i n i f . A BACIK l l t n i t G'JNGOR C Ö I D U K OZCAN S ÇAIOTC F KAKAKAYA • Ö l l t l D U ? HISAB • M U I U 1 L M İ M KOÇ M OCAI A ODAEAŞI S ESSKta S ŞIMŞEK II EBItZİa 8 TURKUEN H BOUÂM H ŞAHIS c a u m t M ERGIKTURK • U T O T I I I U I S AKYAZI M TIU>IX Y EROUN c.rtCBt, s ERSAN S r.OÇMEM H KÖZ A K BILGINER I U T I U , P AKSAKAL V MAMUI. Y ÇAYIR A ALTAÇ * OBAl F KtlM A İ H I L . A ÖZEEM»R C AKMf A 'ŞIK Al DHÖBCİ M AK H H m n . Y DURMUŞ > OftOSSf £ ARSAN * U t t H , A YAZAP A ÖICUİ F MAKA H K t L D U l t Z INA\ I BÖLDEUf 0 BÖLLKBAŞ (19381985) BROŞUR ISTEYIN Kursiırımız Bııtısh Counc ı ürahndan o'runmıjtır Arels Feica uyesıdır BTA turseıtı 1 BİR UZUN YÜRÜYÜŞTÜ'68 47'LİLER 20 YIL SONRA BAŞKALDIRIYI ANLATIYOR ı> Cumhunvet Cad İNGİÜZÜSANOKUIİARI DANIŞMAMERKEZİ 73 1 BEImadag 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı ALEV ER Ve 1947'lerde dogan bir kuşak kıvılcımlardan bu ateş derleyıp gokyOzOne tutuyordu, daha bu aydınlansın dıye. Bu, 68 başkaldınsıydı. B Kdn ~ECE A lujna ^ BII,AKÇ n u n n A AKDOĞAN DM aavot u KAKAUAN Tel (1)148 39 77148 79 431329684 Tlx 27498 TUSMTR Fax (1)13297 29 FİKRİ SONMEZ 1938 1985 Hele kı o sarsılmaz ınancın Co$ku dolu o genc vuregin Ve kavgan \a$a>an bır anıt Bir bavrak Kı her zaman dalgalanacak 19381985 "Ben yaptığiM herşeyi halkımla birlikte yaptım." FİKRİ SONMEZ Arkadaşlann Dostların ve halkın seni unutmayacak. Isvıçre'den Devrımcı Uostları adına Vtehmet Bolukbaşı, (ilclx)rg vı> Stockholm dekı drkarlaslan adına Stockholm DavanıŞma Dernegı AFA NAIL CURELI ' Seslerimız Yeniden kuşattıgında şehırlen So>levlerım Çıkarıp yuregimizin mucevher kutusundan Şıirlerle, oykulerle Meydanlara dokecegu Ve senın sessuce gomuldugun Şehre, halkınla beraber Yaldızlı bustunu dıkecegız Mücadele Yol'un yolumuzdur Mımet Ceval Gunev ve devrımcı arkadaşları BİZ BU İHTİLAÜNİYE YAPTIK (Mılıtarızme karşı mızahı kullanan oykuler) (Cumhurıyet Kıtap Kulubu Kod No 057033) Genel dağıtınv Cemmay Özgür TUMDAArkadaş, Istanbul GUR YAYINLARI, P K 621 Sırkecı Istanbul GUR FİKRİ SONMEZ Halkın iyiye, guzele, yeniye yonelik neler yapabüeceğınin simgesı olan Başkan FİKRİ SÖNMEZ'i Olumunun uçuncu yıhnda anıyoruz. Oğretmen Arkadaşları Zıya GULKenan GORGULU THY A.O.'NA II. PİLOT OLARAK YETİŞTİRİLMEK ÜZERE SINAVLA ELEMAN ALINACAKTIR A SINAVA KATlLABtLME ŞARTLARI 1 T C vatandaşı olmak 2 Çok ıyı derecede Ingılızce bılmek 3 a) Ünıversıtelenn elektnk, elektroıuk, makıne, uçak ve bılgısayar muhendıslığı bölumlennden mezun olmak b) Matemalık, Fızık Muhendıslığı, Kımya Muhendıslığı, Endüst n Muhendıslığı bolumlen veya tktısat, tşletme Fakultesı (Açıköğretım Fakultesı harıç) mezunu olup, bılgısayar lısanına ıyı derecede vakıf olduğunu belgelemek 4 4 5 1988 tarıhınde 21 yaşım bıtırmış ve 31 yaşından gun almamış olmak, (Son 3 sene ıçınde yapılan yaş tashıhlen kabul edılmez ) 5 Boy 1 65 cm den kısa, 1 90 cm den uzun ve boylcılo arasında aşın farkhbkta olmamak 6 Sağlık şartları Uluslararası Sıvıl Havacıkk Teşkılatının (ICAO) Annex l'dekı HavayoluNaklıyePılotu şartlanna uygun olmak, (Aday bu raporu belırtılecek hastanelerden kendı ımkânlan ıle temın eder ) 7 Herhangı bır kuruma hızmet taahhüdü altmda bulunmamak 8 İyı hal sahıbı olmak ve pılotluk mesleğıne alınmasına engel bır durumda bulunmamak 9 Daha önce THY A O , Sılahlı Kuvvetler ve dığer havacılık ku ruluşlarındakı görevlennden dısıplınsızlık, sıcıl yetersızlığı ve sağlık nedenlerınden aynlmış olmamak 10 Ortaklıktakı II Püot temel eğıtımı harıç olmak uzere ortaklığa en az 15 yıl mecbun hızmet yükümlulüğü kabul etmış olmak B BAŞVURU ŞEKLt Yukandakı nıtehklere uygun adaylann, nüfus cuzdan suretı, tahsıl belgesı ve (3 b) maddesuıe uyan adaylar ıçuı ayrıca bılgısayar lısanına ıyı derecede vakıf olduğuna daır belgelenn noter tasdıklı sutetlennın eklı olduğu özgecmışlerını de ıhtıva eder bır dılekçe ve 2 fotografla bırhkte 4 5 198816 5 1988 tanhlerı arasında 08 3016 00 saatlerı dahılınde aşağıdakı adrese sahsen basvurmaları gerekmektedır (Cumartesı, pazar harıç) C SINAV YER VE ZAMANI Sınav/Mülakat yer ve zamanı başvuru anında adaylara bıldırıle cekur. ADRES THY A O Genel Müdurluğu Personel Başkanhğı Cumhunyet Cad 199 Harbıye/İSTANBUL TIKSI SÖHMZB (1938 1985) ZULUMLE VE IHANETLE BOGUŞURKEN ÖLDUN OLDURULDUN YAŞAMEVLA OLDUGL GIBI ÖLUMUNLE DE BIZLERE ORNEK OLDLN ( \/KNTFP O7EL TIP ( f^AFN INDEN Mehmel I ve ırlıdısiın ANMA Aramızdan aynhşının 5. yıhnda babamız Devnmcı arkadaşımız, onurlu ınsan ÜYE VE DELEGELERE ÇAĞRI TMMOB 30. GENEL KURULU SABİH ÖZLÜ'yü gıttıkçe buyuyen özlem ve sevgı ıle anıyoruz M.ŞİRİN TEKİN'i katledılışının 1 yıhnda saygıyla anıyoruz Ailesi ve Van'daki demokrat ve devrimciler adına 6 mayıs cuma gunu saat 10.00'da Karayollan Genel Mudurlüğu Salonu'nda toplanacaktır. NİMET ÖZLÜ, DEMİR, ULLA, AYDA, HARUN, EMRE ÖZLÜ, SEZER, ORHAN DURU, DENİZ, ERDEN KIRAL M !>IRIN T t k l N 19703 MAYIS 1987 SADIK KÖLSİLKE TÜRK MÜHENDİS VE MÎMAR ODALARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU SATILIK YAZLIK Sılıvrı Semızkumlar'da bahçelı 2 katlı vülanın 110 m'bk 2 katı satıhktır Tel 578 18 02 SÖYLEV (Cıll2) Gunumuz dılıyle yavına hazırlayan SAHİBİNDEN SATILIK 1988 Renault9 GTC Metalık fırtına mavısı 7.000 km. 1986 Bordo Şahin 42.000 km. H V Velıdedeoğlu 17 bası 2500 lıra (KDV ı v ınde) Yannları Turk Ocajı Cad 39 41 Cağaloğlu İsıanbul Tel: 143 09 30 149 62 56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle