Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahıbi Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazeıecilık Turk Anonim Şırketi adına N»dir Nadi # Genel Yayın Muduru Hasan Cemal, Müessese Muduru EmİK UşakJtgil, Yazı Işlcrı Muduru. Okıy Göaensîn, 0 Haber Merkezı Muduru Yalvm Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Aü Ac»r, # Temsılaler ANKARA: Yalcm Dogaa. IZMİR: Hikmel Çtlinkaya, ADANA Ctlai Ba$taagıc. tstanbu! Haberleri: Erfcan Akyıldız, Dı; Haberler Ergun Balcı, Ekonomi Osnun Ulagay, Kullur: Cdal Üster, Spor Damşmanı AMnIkıdir Yııcelnıın, Duzellme Refik Dıırbış, BıhmEğıtım: Şahin Alpay, IşSendika. Şukran Kcltnd, Yurt Haberlerı: Necdeı Dogan, Dızı Yazılar Ktren Çabşkan, Bursa Levenl Gencelli, • Koordinator Ahmet KonUsan, • Malı Işler: Eroi Eriıııl, • Muhasebe. Bvkal Ytaet • ButçePlanlama. Stvgi Arin •ReklamAjşt Tornn, Ek Yayinlar: Hal>a Akyol • Idare Hu»yin Garer, Işleıme: Ondcr Çdik, Bılgılşlem: Nail Inal. Basm ve Yayan Cumhunyet Matbaacılık vc Gazctcalık T A.Ş. Turk Ocajı Cad 39/4 J43Î4 Ist PK: 246lsMıtbul Tel. 512 05 05 (20 hat>, Tefcx 22246 Fax' (1) 526 «0 72 % Burolar Artara: Zıya GOkalp Blv InkılapS No 19/4, Tel: 133 II 4147, Tdc» 42344 F u (4)133 82 64 # lz>ür:H Zıya Btv 1352 S 2/3. Td: 13 12 30. Tekv 52359 Fax. (51) 13 12 30 0 A4MU: InOnu Cad 119 S No IKatl.Tel 114550119731, Telex 62155. Fax. (71) 328056 TAKVİM 30 MAYIS 1988 tmsak: 3.33 Güneş: 5.28 öğle: 13.06 Ikindi: 17.05 Akşam: 20.34 Yatsı: 22.20 Boğazalü tiip geçidi ihaleye çıkü Vlaştırma Bakanlığı ve DPT, tüp geçidin, raylı bölümünden yalnız hafıf metro geçecek şekilde ihale edilmesine karşı çıkıyorlar. tstanbul Anakent Belediye Başkanı Dalan ise "llla yük treni geçirmek istiyorlarsa, bizimkinin yanına bir tren tüpü de Bayındırlık Bakanlığı koysun. Parasını bulsun yaptırsın" diyor. KEMAL KÜÇÜK DPT'nin engellemesine karşın 3. Boğaziçi Köprüsü'nün yapımı için Başbakan Özal'ın cmri ile Lrin alan tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedretdn Dalan, köprü ihalesi uzayınca, Boğaz altı tüp geçidinı sessiz sedasız ihaleye çıkardı. Dalan, ototüp geçit için planlanan tüp geçide DPT'nin baskısı ile bir de raylı tüp ekledi. Ancak Dalan'ın "Raylı tiip geçidi"nden yalnız hafıf metro geçebilecek. Biri gidiş biri geliş iki ototüp geçit ve bir de hafıf metro geçişi için raylı tüpten oluşan 3 tüplü geçit için anakent belediye Dil Devrîıııi'ne bir ömtir ömer Asım Aksoy, "öğretmenliği seviyorum, edebiyatı seviyorum, ama talih beni hukuk mezunu yaptı. Savcı oldum, avukatlık yaptım, ama göziim hep öğretmenlikte. Dayanamadım, lisede öğretmenlik aldım. tyi para kazandım avukatlıktan. Dört yılda 3 evim oldu Antep'te, baro başkanlığı bile yaptım, yine de sevemedim avukatlığı"diyor. ATtLLA ÖZKIRIMLI "Bu yıl nisanda yaşın oldu Aamâ doksan Be>in gıicun tamam amma beden gücun noksan." Nisanın beşinde doksan yaşını dolduran Ömer Asım Aksoy, bu beyitle karşılamış doksan biri. Ama doğrusu, inanmak güç onun doksanı aştığına. Apaydınlık bir beyin, yıllar yıllar öncesindeki en küçük bir aynntıyı bile anımsayan güçlü bir bellek, birbiriyle tutarlı düşünceleri art arda sıralayan sağlam bir mantık... Hıfn Vddet Hoca gibi Ömer Asım Bey'in sorunu da ayaklan. Otururken, hele hele ayağa kalkarken yüzünü buruşturmasından acı duyduğunu anlıyorum. Ama konuşurken o da Hıfzı Veldet Hoca gibi coşuyor, gençleşiyor. Hele konu gelip Dil Devrimi'ne dayanınca. "Dil Devrimi amacının yözde doksanını gerçekleştinniştir. Asıl önemlisi, topluma dilde ozleşmenin gerekli oldugu bilincini yerleştirmistir. Türk Dil Kuruınu'nun en bıiyuk hizmeti budur. Artık Türk Dil Kurumu olmasa da bu dava Ömer Asım Aksoy'un, Antep direnişinden TDK'ya uzanan 90 yıllık öyküsü Güneydoğu ''da brifing since S milyon liraya satılan ihale şartnamelerini, Türk ortakları ile birlikte şu ana kadar satın alan Fransız firmalar şunlar: "BouyguesSTFAParibas", "Saint Go(Arkası 8. Sayfada) ÇEVRE KORUMACI LİLY VENİZELOS I "Biz iki Tıbbiydiydik. Hemen Merkez Komutanbğfna başvurduk. 'Tamam' dedfler 'doktora ihtiyacımız var'. Bir tek operatör doktor var Antep'te. Fransızlar sürekli bomba yağdınyor. Hastane haline geürdikleri bir camide bizi operatorun yanına verdiler." 1898'de Gaziantep'te doğan ömer Asım O sırada Antep'e yardıma gönAksoy, ortaöğrenimini yaptıktan sonra posta derilmiş iki alay vardır, 25 ve 27. ve telgraf memurluğu, Türkçeedebiyat Alay. Ama Antep'e giremedikleri öğretmenliği gibi görevlerde bulundu için dışardan tedirgin etmektir gö(19161925). Istanbul Hukuk Fakültesi'ni revleri Fransızlan. bitirip (1928) Nizip'te savcılık, Gaziantep'te "Meğer onlann da doktorlan avukatlık yaptı (1931), milletvekili oldu yokmuş. Beni tuttular, düşünün (19351950). Türk Dil Kurumu Derleme ve bir someslrlik tıp oğrenimi buluTarama Kolu BaşkanhğYnı 1941'den, genel nan beni, 27. Alay'a doktor diye yazmanhğını ise 1963'ten 1976'ya kadar gönderdiler." sürdürdü, TDK'ca yayımlanan Derleme Sonunda Antep düşer. Kentte Sözlüğü (12 cilt) ile Tarama Sözlüğü (8 cilt) onun yönetiminde hazırlandı. Dil ve folklor yiyecek sıkıntısı başlamış, cephane tukenmiştir. ömer Asım Aksoy alanındaki çalışmalanyla Türkçenin Fransız işgalindeki Antep'e girmek özleşmesine emeği geçenlerin başında gelen istemez, gider bir yıl kadar Maömer Asım Aksoy'un otuzu aşkın kitabı raş'ta kalır. Yapılan bir anlaşmayyayımlandı. Gaziantep Ağzı (3 cilt, la Fransızlann Antep'ten çekilme194546), DU Üzerine (1962), Geüşen ve leri kesinleşince de kent teslim Özleşen Dilimiz (1968), Atasöderi ve alınmadan döner hemen. Kuvayı KOMIŞURKEM 6ENÇLEŞİYM Ömer Asım Aksoy, nisan ayının be Deyimler Söriüğü (3 cilt, 197177), şinde doksan yaşını dotdurdu. Ama konuşurken coşuyor, gençleşiyor Dil Gerçegi (1982)yapıtlannın başlıcalandır. Milliye'yi karşılamak için bir program düzenlemek gerekmektedir çünkü. yürflyecektir. Nitekim yüıüyor. sözcükler kullanırmış. Yaşı ilerleFransızlaria savaşmaya başlamış. "Ve ordumuzun karşılama töYeni kumlanın adı da Türk Dil dikçe aradaki farkı daha iyi anlaBiriki ay bekledik, baktık direnrenini ben ve arkadaşlanm duzenKunımu'dur. Ama esefle söylemaya başlanuş ömer Asım Aksoy. me sürüyor, genctz, kanımızı kaledik; bizler, o zamanın gençleri. mek gerekir ki onlann tutnmn bir Ortaöğrenim yıllarında, ta o zabarttı bu dunım, öğrenimden önHoşgeldiniz başlıklı bir de manzuyerde bizim tuturaumuzun karşımandan Gaziantep' in yerel sözce gidip çarpışmak gerek dedik." me yazdım, anız vezniyle." sında. Bir yerde de karşısında bicüklerini derlemeye girişmiş. 1. Antepli beş arkadaş savaşmaya Antep'in kurtuluşundan sonra le değil. Görevleri hiçbir şey yapDünya Savaşı yıllarında da Posta karar verirler, ama Izmit üzerinömer Asım Aksoy'un geçim savamamak çıinku. Balan beş yıl oldu, ve Telgraf memurluğunun yanı sıden Anadolu'ya geçmek olanakşı başlayacaktır. Ev bark yıkıktır, sızdır. Kuvayı Milliye kuş uçurtorta>a doğru düriist bir sey koyara Türkçe öğretmenliği yapmış Istanbul'a gidip tıp öğrenimini mamaktadır Istanbul'dan. Ömer madüar. Bir lmla Kılavuzu çıkarcoşkuyla. Savaş bitince... sürdürmesi maddi bakımdan olaAsım ve arkadaşlan bir ttalyan vadılar, onu da agızlanna yiizlerine "Mütarekede sınavı kazanıp naksızdır. Öğretmenlik, gazetecipuruyla önce kaçak olarak Beybulaşürdılar." Tıbbıye'ye girdim, 1919da. Amarut'a gider, oradan trenle Halep'e likle üç yıl geçirir Antep'te. DuruÖmer Asım Aksoy'daki Türkam doktor olmak. tstanbul'da bimu azıcık düzelince, 1925'te tıp geçerler. Sonra da köylülerin kıce merakı, daha doğrusu öz dile rinci somestri okuduk, bitirdik; o öğrenimini tamamlamak için lslavuzluğuyla dağ yollanndan Anduyduğu ilgı çocukluk yıllarında sırada Antep savunması başladı. tanbul'a gider. Gider ama altıyedi tep'e ulaşırlar. Antep Fransızlarbabaannesinin konuşmalanyla Biliyorsunnz, Turkiye işgal altınyıl ara verdikten sonra bir altı yıl ca sanlmıştır. Fırsat kollarlar birbaşlamış. Seksen yaşını aşkın bada o zaman. Ben Antep'ten aynldaha Tıp'ta okumayı göze alamaz. iki gün. Sonunda bir gece sızarlar baannesi çevrcsindekilerden farklı dıgımda tngilizler vardı, sonra işit"Tıp oğrenimi yapacagım derken içeri. olarak deyimler, atasözleri, yerel lik ki Fransızlar geimiş, Antep iyice yaşlanacağım, daha kısa sürede bitirilecek bir okul olsun" diye düsünüp Hukuk'a girer. PORTRE O. ASIM AKSOY Dili özleştirme çabalan DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce düzenlenen brifinge, yaklaşık 30 gazeteci katıldı. Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu 'nun düzenlediğı ve Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli ile Emniyet Genel Müdürü Sabahattin Çakmakoğlu'nun da katıldığı brifingde sosyal, ekonomik ve genel güvenlik öniemleri anlatıldı. 3 gün sürecek ve bölge sorunlannın ilk kez geniş kapsamlı olarak anlatılacağı brifinge katılan gazeteciler, bölgeyi dolaştuar. Evren Kuş CennetVne gidiyor BANDIRMA (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Manyas Kuş Cenneti'nde incelemelerde bulunmak üzere, bugün Bandırma'ya gelecek. Evren, Manyas Kuş Cenneti'nin yanı sıra, çevrede de incelemeler yapacak. Cumhurbaşkanı, incelemelerini tamamladıktan sonra, salı günü Ankara'ya dönecek. Turizm sezonu sönük başladı ANTALYA (AA) Türkiye'nin "turizm patlaması"m gerçekleştirememesinin, enflasyon oranınm yüksekliğinden kaynaklandtğı one sürülüyor. Turizmciler, enflasyonun, yatak ücretlerini yabancılar için pahalı hale getirdiğini ve sezonun şu ana kadar sönük geçtiğini söylüyorlar. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Ferit Epikmen, Türkiye'deki yatak ücretlerinin, rakip ülkelerin üzerinde olduğunu kaydetti. Kıyılardaki yapılaşma uzuıı vadede ekonomik kalkınmayı baltalar Bugün doğayı korumak için yapılan fedakârlığın yann para getireceğini söyleyen Lily Venizelos, "tspanya, Fransa, Italya denizkaplumbağalarını turizme feda ettiler. Ama ne kazandılar? Bugün bu ülkelerin hepsinin turizm sorunu var. Hiçbir turisî betonlaşmış bu sahillere gitmiyor. Eğer insan isterse denizkaplumbağaları mutlaka kurtulacaktır" diyor. alanlan saptamanın yetersiz olduğunu, bu yörelerde tüm ekosistemin korunması gerektiğini vurgulayan Venizelos "Ekolojik sorunlar tüm uygarhğı tehdit ediyor. Doğayı yok ederek kendimizi yok ediyoruz. Kıyılardaki yapıiasma uzun vadede ekonomik kalkınmaya hizmel etmeyecek, bilakis baltalayacaktır. Tum kıyılan turistik merkezlere dönüştiınnenin altında sadece ve sadece insanlann açgözlülıigii yatıyor... Eğer insan isterse denizkaplumbağaları mutlaka kurtalacaktır" görüşunu savundu. Bugün doğayı korumak için yapılan fedakâruğm yann para getireceğini ısrarla belirten Venizelos, "Ancak farklı olursanız turistleri çekebilirsiniz. Bugün kıyılan konıyarak yapacagınız fedakârlık yann size para getirecek, ekonomik kalkınmanıza da hizmet edecektir" dedi. Yunanistan'da Zakintos adasındaki denizkaplumbağaları kurtarmak için beş yıldır çalışan Venizelos, 3 haziranda bu adada kaplumbağalarla ilgili olarak yapılacak bir sempozyuma katılacak. Aynı sempozyumda, Dalyan'daki denizkaplumbağaları ile ilgili olarak Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergis Yazgan da bir tebliğ sunacak. Lily Venizelos "Öğretmenliği seviyorum, edebiyatı seviyorum, ama talih beni hukuk mezunu yaptı. Savcı oldum, avukatlık >aptım, ama gözüm öğretmenlikte. Dayanamadun, lisede öğretmenlik aldım. tyi para kazandım avukatlıktan, dört yılda üç evim oldu Antep'te, baro başkanlığı bile yaptım, yine de sevemedim avukatlığı." Avukatlığa başladığı günlerde başka bir sürprizle karşılaşacaktır ömer Asım Aksoy. Serbest Fırka 'yeni kapanmıştır. Yurt düzeyinde Halk Partisi'nin Serbest Fırka karşısında neden gerilediği araştınlmaktadır Atatürk'ün isteğiyie. Kılıç Ali Antep milletvekilidir de bu görevle Antep'e gelir. Çok geçmeden partinin yerel yöneticilerinin hiç sevilmediklerini, sömürücü, çıkarcı tutumlanyla halkı bezdirdiklerini öğrenir hemen. tl başkanlığına kimin getiriurıesi gerektiğini soruşturduğunda da tek bir adla karşüaşır hep: ömer Asım Aksoy. "Bir gün beni öğie yemeğine çağırdı Kıhç Ali. Kendisiyle hiçbir yakınlıgım yok. Gittim, konuyu anlatn. Halk Partisi'nin il başkanlığını önerdi. Şaşırdım. O gune kadar siyasetle uğraşraamışım hiç. Düşünmek için süre istedim." Göruşlerine başvurduğu arkadaşlan bu görevi kabul etmesi gerektiğine inandınrlar ömeT Asım Aksoy'u. Böylece avukatlık, öğretmenlik, Halk Partisi il başkanlığı derken 1932'de kurulan Halkevi'nin başkanlığını da bir arada yürütür ömer Asım Aksoy. 1935 seçimlerinde ise haberi olmadan milletvekilliğine aday gösterilir merkezce. Ömer Asım Aksoy'la söyleşimiz onun il başkanlığı, milletvekilliği günlerine ilişkin anılanyla sürüyor. Dil Devrimi'ni, ilk adıyla Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin kuruluşunu uzaktan, Antep'ten izlediğini anlatıyor sonra. "1936'da Ankara'ya gelince Kunım'la Hişkim arttı. Meclis'te isim olmadıgı zaman Kunım'a giderdim. Para pul söz konusu değildi, gonullu çalışırdık. Rahmetli Mehmet Ali Ağakay Türkçe Sözltik'ün hazırlıklanm yapıyordu. Ona yardım eden arkadaşlar arasında ben de vardım. Nurettin Artam, Nurullah Ataç, Veled Çelebi (tzbudak), Ercüment Ekrem Talu, Cevdet Kudret, Sabahattin Ali... ilk hazırlıklan yapan komisyonda birlikte çalıştık. Birkaç yıl sonra Atatürk'ü yitirdik, İsmet tnönü cumhurbaşkanı oldu. Bir öğle sonu, evime bir telefon..." İsmet tnönü'nün kendisini çaya çağırdığı bildiriliyor ömer Asım Aksoy'a. Yü 1940'ür. Gider. Yalnızca Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı olarak oradadır. tnönü büyük bir gösteriyle karşılar Aksoy'u. Elinde, Aksoy'un Antep ağzını konu edinen bir incelemesi vardır. Okumuş, çok beğenmiş, incdemenin yazannı çaya davet etmiştir. . Bu buluşma ömer Asım Aksoy'un Türk Dil Kurumu'nda etkin görev almasına yol açacak, 1941'de Filoloji Kolu Başkanhğı'na seçilecektir. Sonra kırk iki yıl, evet tam kırk iki yü kol başkanı, genel yazman, yönetim kurulu üyesi olarak çalışacaktır Türk Dil Kurumu'nda. Türk Dil Kurumu denilince Ömer Asım Aksoy adı gelecektir akla. "Bu yıl nisanda yaşın oldu Asımâ doksan / Be>in gücün tamam amma bcden gucitn noksan" beytini yineliyorum bugünlerde sürekli. Beden gücü tamam olup da beyin gücu noksan olanları dttşünerek kuşkusuz. Bir de ömer Asım Aksoy'a daha nice yülar dileyerek. Kadın işçiler tstanbul Haber Servisi Çeşitli sendikalara üye 4537 kadın işçi, hamile kadınların işten atılmalarını protesto etti SHP Istanbul il merkezinde dün bir araya gelen kadın işçilerin düzenledikleri basm toplantısında SHP il başkanı Doğan öztunç da bir konuşma yaptı. Emeğin yadstndığı bir ülkede yaşandığım vurgulayan öztunç, "Kazanılmış haklarımız da 1980 darbesiyle geri almmıştır. 12 Eylül darbesinin sivil kadrolan da her türlü baskıyı acımasızca uyguluyorlar" dedi. 4537 kadın işçi adına konuşan Kristalîş Sendikası temsilcisi Sebahat özsöz ise konuşmasmda tş Yasası'ndaki 11. maddenin değiştirilmesi gerektiğini öne sürerek çalışan kadınlar üzerinde bulunan baskıların artarak sürdüğünü belirtti. SEMRA SOMERSAN Denizkaplumbağalannın koruyucu meleğı, Birleşmiş Milletler Çevre ödülü sahibi, Yunan cumhurbaşkanlarından Atatürk'ün dostu Venizelos'un torunu Elefterios Venizelos ile evli Lily Venizelos, "Denizkaplumbağaları benim için Akdeniz'deki cevresel felaketİD bir sembolüdiır. Bir Yunanlı ve Akdenizli olarak sizdenricaediyonun, sahillerinia öleki Akdeniz ülkderinin sahillerine benzedneyin" dedı. Ankara'da Çevre Genel Müdürlüğü'nde görüşmeler yapmak ve Dalyan'daki denizkaplumbağalannın korunması için Türkiye'yi ziyaret etmekte olan dünyaıun sayılı çevre konımaalanndan Lily Venizelos, denizkaplumbağalannın sadece bir Türk ya da Yunan sorunu olmayıp, tüm Akdeniz ülkelerinin sorumluluğu olduğunu belirtti ve "tspanya, Fransa, ttalya denizkaplumbagalannı turizme feda ettiler. Ama ne kazandılar? Bugün bu ülkelerin hepsinin bir turizm sorunu var. Hiçbir turist betonlaşmış bu sahillere gitmek istemiyor. Yapılan hatalan birlikte düzeltmeiiyiz" seklinde konuştu. Denizkaplumbağalannın yaşadığı bölgelerde küçük koruma 2 METRE Haliç'iıı çıkmayan kazıkları deyseniz bir an kulağınızdan beyninize dev bir ses çekicinin uzandığını sanırsınız.. Orada kazıklann üstüne inip durar ve eski cağlardan kalma dev bir savaş makinesini andıran aletin adı da gercekten "çekiç"tir. Teknisyenler tarafından "çekiç" olarak adlandırılan bu alet, her vuruşunda, 270 tonun 1 metreden düşüşüne eşit bir ağırlıkla, kazıkların üstüne iniyor. "Delmak100" olarak da adlandırılan çekiçin bu büyüklükte olanı Türkiye'de ilk kez Galata Köprüsü'nün kazıklarını çakmak için kullanılıyor. Üstelik çaktığı kazıklar bir daha çıkmamacasına, "ebediyen" Haliç'in bağnna gömülüyor. Çünkü teknisyenlerin ifadesine göre ne olursa olsun, bu kazıkları bir daha çakıldıklan yerlerden sökmek olanaksız. Ancak çok gerekli olursa, deniz zemini düzeyinden kesilebilecekler. Köprünün 2 metre çapındaki çelik kazıkları üstüne gece gündüz inen bu dev çekicin aslında oldukça basit bir çalışma prensibi var. Bir dizel motor yardımıyla, 8 ton ağırkğmdaki piston hareketc geçiyor ve yukarı fırlıyor. Daha sonra kendi ağırlığıyla aşağı duşüyor. Kazıkla piston arasındaki havayı sıkıştırıyor. Ve bu sıkışma sonucu bir patlama oluyor, kazık aşağı inerken, piston yukan fırhyor ve çakma işlemi bu etki ve tepkinin yinelenmesiyle sürüyor. Çekicin "çan" olarak adlandırılan kafa kısmı, çakılacak kazığın üstüne oturtuluyor. Sonra da çekiç başlıyor vurmaya. Bir aşağı bir yukan. Her vuruşta kazık bir miktar daha Haliç'in sulanna gömülüyor. Ama bazen bir santim, bazen 35 santim, bazen de hiç. Kazığın ne kadar çakıldığı daha çok zemin yapısına bağlı. örneğin daha çok tortu gibi olan üst katmanlarda, çekiçin bir darbesiyle, kazığın 30 santim kadar gömüldüğü oluyor. Daha alt ve sert katmanlarda ise, 1 santimde de kalabiliyor. Ya da deniz zemininde bulunan ban hava boşlukları, yukan doğru basınç yaparak, kazığın girmesini tamamen engelliyor. Bu durumda Haliç dinlenmeye bırakılıyor. Basınç yok olduğunda çakılma işlemine yeniden başlanıyor. Çekicin sesi arada sırada başka nedenlerle de kesiliyor. Örneğin "kazık suyu" azaldığında. Haliç'e çakılan kazıkların altta kalan ağulan kapalı. Bu nedenle suyun kaldırma gücu, bir sure sonra kazık(Arkası S. Sayfada) KAZHLtl Galata Köprusu'nun 2 metre çapındakj çelik kazıtdannı. çakıldıklan yerierden sökmek olanaksız. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) Teknisyenler tarafından "çekiç" olarak adlandırılan alet, her vuruşunda, 270 tonun 1 metreden düşüşüne eşit bir ağırlıkla kazıkların üstüne iniyor. Çaktığı kazıklar bir daha çıkarılamayacak şekilde Haliç'e gömülüyor. DENİZ tNCEDİKEN Orfaan Veli, bugün Galata Köprüsü üstüne dikilip "keyifle seyretmeye" başlasaydı her şeyi, ünlü şiirine bir dize daha eklerdi kuşkusuz: "Kiminiz çekiçtir, dan dun vurnr günboyu..." Gercekten, Istanbul'da yaşayan, ya da yolu tstanbul'a düşen ve Eminönü Karaköy civanndan geçen hiçkimsenin ilgisiz kalamayacağı bir gürültü gelir Köprü'den. Madeni tınıyla bir patlamarun birbirine karıştığı, tok ve delici bir ses.. "Güm" gibi değil de "Doog" gibi bir ses. Hele köprünün üstün Pilav günü tstanbul Haber Servisi Haydarpaşa Lisesi'nin geleneksel pilav günü ile özel Kültür Lisesi'nin geleneksel makarna günü dün yapıldı. Haydapaşa Lisesi salonlarında düzenlenen pilav gününe 1200'ü aşkın kişi katıldı. özel Kültür Lisesi'nin 28. kuruluş yılının kutlandığı geleneksel makarna gününden sonra ise öğrenciler tarafından folklor ve jimnastik gösterileri yapıldı. BMJTnin yeni serisi tstanbul Haber Servisi BMtV'nin Türkiye'de üretimine başladığı "Yeni 5 serisi" önceki gün Başbakan Turgut Özal'ın da katıldığı bir resepsiyonla tstanbullulara tanıtüdı. BMW Türkiye yetkilileri ise Discorium'da düzenlenen resepsiyonda yaptıkları konuşmalarda "5 serisinin" dinamik, estetik bir model olduğunu beliritüer. Bir video gösterisiyle davetlilere tanıtılan "5 serisi", 4 modelden oluşuyor. Uçaktan da artık 'alo' diyebileceğiz ANKARA (AA) THY uçaklanyla seyahat eden yolcular, yolculuk sırasmda istedikleri yerle telefon görüşmesi yapabilecekler. Otobüs, tren ve gemilerden sonra uçaklara da telefon takılmaya başlandı. PTT Genel Müdürlüğü ile Türk Hava Yollan Genel Müdürlüğünün ortak çalışması sonucu, DC9 tipi uçaklannın tümü dahil olmak üzere, THY'nin 10 uçağına telefon yerleştirildi. Bu hizmet, yıl sonuna kadar THY'nin elindeki tüm uçaklarda verilmeye başlanacak. Yetkililer, uçaklardaki telefonlarla yapılan deneme görüşmelerinde yüzde 100 olumlu sonuç alındığıru kaydettiler. Arabalardaki Mobil telefonunun bir benzeri olan bu telefonlardan yapılan konuşmalan şimdilik THY'ye fatura ediüyor. Yetküiler, uçaktaki yolcularm bu telefonlarla yapacaklan görüşmenin süresi ve ücretinin, cihaz üzerindeki bir sjstemle anında öğrenilebileceğini belirttiler. Ölümünün 400. yıhnda Sinan Mimar Sinan'ın ölüm yıldönümü nedeniyle yann Hilton Oteli'nde "Antikiteden Günümüze Kubbe" adlı bir sempozyum ile Topkapı Sarayı'nda "Mimar Sinan ve Dönemi Osmanlı Sanatı" konulu bir seminer gerçekleştirilecek. ANNA TURAY tstanbul yann, Mimar Sinan'ın ölümünün 400. yılı dolayısıyla düzenlenen bir seminer ve sempozyuma sahne oluyor. "Antikiteden Giinümüze Kubbe" başlığı altında gerçekleşecek olan sempozyum 30 ülkeden 100"ü aşkın yabancı büim adamının katılımıyla Hilton Oteli'nde, "Mimar Sinan ve Dönemi Osmanlı Sanatı" konulu seminer ise Topkapı Sarayı Müzesi'nde yer alıyor. Topkapı Sarayı Müzesini Sevenler Derneği tarafından düzenlenen "Mimar Sinan ve Dönemi Osmanlı Sanatı" seminerine biri yabancı 26 bilim adamı, mimar ve sanatçı katılıyor. 3 haziran cuma gününe kadar sürecek olan seminerde Sinan'ın yapılarından 16. yuzyıldaki çini, işleme, hat ve mimarlık sanatlanna kadar çeşitli konular ele alınacak. Kubbenin tarihi gelişimi, simgeselliği, mimarisi ve yapım teknolojisini dünyada ilk kez uluslararası duzeyde ele alan "Antikiteden Günümüze Kubbe" başlıklı sempozyum da 3 haziran cuma akşamına kadar sürüyor. Mimar Sinan Üniversitesi'nin merkezi Madridde bulunan "Uluslararası Kabuksal ve Uzamsal Yapılar Birliği" ile ortaklaşa düzenlediğı sempozyumda 70 bildiri sunuluvor. Sinan kubbelerinin de ele alındığı "Antikiteden Günümüze Kubbe" konulu sempozyumda M.ö. 3000'li yıllarda Mezopotamya'da yapılan kerpiçten örme kubbelerden başlanıp günümüze, yapımı geçen mart ayında tamamlanan 200 metre çaplı şişirme zar Tokyo Kubbesine kadar geliniyor. Sempozyum 3 haziranda delegelere Edirne"de Selimiye Camisi ve öteki önemli yapıların gezdirilmesiyle noktalanıyor. Uluslararası Kabuksal ve Uzamsal Yapılar Birliği Yönetim Kurulu üyesi, Mimar Sinan Üniversitesi Yapı Mühendisliği Bilim Dalı Başkanı ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. lhsan Mungan kubbe konusunun ilk olarak bu kadar kapsamlı ve değişik yönleriyle ele ahndığını belirterek sempozyumun ilk gününde Türk konuşmacılann birbirini tamamlayan 4 bildiri ile Sinan'ı, Sinan'ın kubbelerini tanıttıklarını söylüyor. ODTÜ'den Dr. Müh. Eriıan Karaesmen ile Ali thsan Ünay, Sinan kubbelerindeki yük aktanmını, bilgisayarla çözumledikleri Şehzade Mehmet Camisi örneğiyle açıklıyor. Türkiye"den ayrıca Doç. Dr. Ziya Gürler, Dr. tbrahim Ataç, Doç. Dr. Erdoğan Usgider, Filiz Piroglu, Doç. Dr. Sıddık Şener sempozyuma birer bildiri sunacaklar. Konuşan bilgisayar BONN (ANKA) Federal Almanya'nın Tübingen ve Stuttgart üniversiteleri. konuşan bilgisayar yapımı için işbirliği kararı aldılar. Stuttgart Üniversitesi öğretim üyelerinden Christian Rohrer tarafından yapılan açıklamaya göre, iki üniversitede konuyla ilgili çalışmak üzere 30 kişilik bir ekip oluşturuldu. Konuşan bilgisayarla ilgili çalışmalann ilk aşamada bilgisayar yardımıyla çeviri ve sözlük • işlevi gören bilgisayar programlan alanlartnda yoğunlaştığı bildirildi.