17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER porunda Anadolu ılkçağda bır Roma ulkesıydı Os manlıların buraya "Dıyarı Rum" demelen bundan dır Fars dılı aılesınden olan Parthça buyuk bır u>garhk dılı kımlığı ıle 1 O I yuzyıldan VIII ve IX yuzyıla kadar bolgede önemlı bır rol oynamıştı Efendım, bu belgeselde, bolgenın Roma zamanında Surye'nın eyaletı olduğu vurgulanmış Oyle ıdı de ondan Antıokhos lll'un ölumunden sonra Kom magene Romalılann elıne geçtı ve Imparator Germa nıcus'un gununde Surve eyaletıne eklendı Bunları bılmezlıkten, gormezlıkten mı geleceğız'' Yabancı tu nstlerın akınına uğrayan Kommagene'nın tanhını kımse bılmıvor mu saruvoruz"' Ne ımış, Hatay'da gozu olan Surye'nın ışıne yararmış bu bılgı1 Bu gıbı kaygılarla tanh gormezhkten gelınemez, o tanhı kullanmak ısteyen çıkarsa, bız bılmezlıkten gelsek de kullanır Bır ulke tanh değıştırüerek degıl, benımsenerek savunulur Programdakı "Anadolu ınsanı" ımajı, yabancı uzmanlann göruşlennın yansıtılması olarak gorulmuş Bu kapaJı anlatımın altındakı anJamı sezmıyor değılım \ ayın Denetım Kurulu'nun ve o şatafatlı bılım kurulunun sa>ın uzmanlan demek ıstıyorlar kı, "Anadolu ınsanı" ımajı, tarıhçe oluşmuş nıtelıkte gosterılmemelı, sadece Turkluğe bağlanmalı Evet, ıstenen budur açıkça "Bu topraklan Turkleştıren ve vatanın asıl sahıbı olan Turk unsuru yerıne, baştan sona Anadolu ınsanı gıbı bır ımajın genış ölçude ışlenmesıne gayret edılmıştır Antık bır rolıyefle, bu gun vaşayan bır kadının profilı ve yuz hatları karşılaştınlarak adeta Hellenıstık devır ınsanlarının buralarda hâlâ yaşamakta olduğu gıbı bır anlavışa yer verılmıştır" denıyor raporda Yayın Denetım Kurulu ve Ataturk Kultur, Dıl ve Tanh Y uksek Kurumu'nun sayın uyelen bağışlasın lar, ben de o anlayıştayımdır Anadolu'ya geldıkle rınde Turklenn genel bır kıyıma gırıştıklerıne ılışkın hıçbır tanhsel belge yoktur, tam tersıne, onlar bu radakı kavımlerle uyuştular, kaynaştılar, burada kar şılaştıklan u>garlıklarla karşılıklı etkıleşım ıçınde bulundular Başka turlpsu de olamazdı Ataturk, Turk mıllıyetçıhğını toprağın tarıhıne oturtmak goruşune hep sahıp çıkmıştır, bunu yerleş tırmek ıçın de Turk Tarıh Kurumu'nu kurdu, toprağımızı kazıp eskı yap'tlanmızı ortaya çıkarmak ıçın arkeolojıye önem verdı, arkeolojı öğrenımı ıçın Batıya oğrencıler gonderdı Hıtıt'e ne buyuk onem verdığını, Homeros'u nasıl benımsedığını bılıyonız O, bu toprakların butun ınsanlannı, buraya son gelen topluluğun adı ıle anmak ıstıvor ve boyle duşunduğu ıçın de "Homeros buyuk bır Turk ozanıdır" dıyordu (Ahmet Cevat Emre'>e soyledığı soz ) Onun kurduğu Tanh Kurumu'nun yenı bıçımını oluşturan bılgınler ıse, bu goruşun tam tersını savunuyorlar şımdı, bılımsel anlayışla hıç ılgısı olmayan bır tutuma bağlanarak Anadolu'nun tarıhını Selçuk'tan baş latmak ıstıyorlar (Sansur raporu bunu gosterıyor ) Duşunmuyorlar kı, dışarıdan gelmış, geldığı yenn uy garlıkları ıle kaynaşmamış, tanhı vatsıyan bır kavım olarak Turk anlavışı bın çok tehlıkelı sıyasal guçlüklerle karşılaştırabılır Bu toprakların yabancısı sayılmak, tehlıkelenn en buyuğudur Anadolu topraklarının tanhıne eğıhrken, Ataturk'un en önem verdığı sorun buydu Evet, bızım bu topraklar uzerındekı tanhımız bın yıllık değıl, en az dört bın yıllıktır Sansurculer, bu gerçeğı benımsersek Turkluğumuzu yıtıreceğımızı sanıyorlar, bır başka deyışle, ulusçuluğumuzu Orta Asyacı ırkçı bır temele kaydırmak ıstıyorlar' Ve bunun olası sonuçlarını hıç duşunmuyorlar Anadolu uygarlıklannı ozumsemek bın yurda bağ lar, yurdu bızden uzaklaştırmaz Kendı yurdunun ta rıhıne kızgın bır ulus duşünmek ne urpertıcıdır' Yukarıda, Ataturk Kultur, Dıl ve Tanh Yuksek Kurumu'nun sansure ortak edumesının çok kotu bır ış olduğundan soz etmıştım Nasıl etmeyeyım kı, böylesı cıddı bır bılım kunımu adına kım çıkıp da "Kommagene krallığının Roma zamanında Surye' ye kalıldığını ıska geçıyoruz, çunku bugunku Surye'nın Hatay'da gozu var" bıçımınde bır demeç verebılır1» Yurdtuı Tarîhînî Tanımayanlar MELİH CEVDET ANDAY Evet, eskı Anadolu uygarlıklarını bemmsemekten korkmayalım Unutmayalım kı, bugunku ulusların tumu şımdıkı yurtlarına başka >erlerden gelmış ve orada oturmakta olanlarla kaynaşmışlardır Bunu>a ttırga1 an hıçbır ulus yoktur Fakat bızde ulusçuluğu îekeJIerı altında bulundurmaya alışmış bılısız çevreler, Turkten oncekı Anadolu'yu yoksamak hevesındedırler Bunu anlamak guçtur Anadolu Turklerle başlamadı ve Turk dedığıınız kavım Anadolu'ya geldığınde, tanhın bıze söyledığıne gore, uygarlık katlan üst uste duruyordu TurkJuğun bu uygarlıklarla hıçbır ılgısı olmadığını sdylemek, onu ustan yoksun saymakla bırdır Karşılaştığı yenı uygarlıklardan yararlanmayan hıçbır kavım yoktur Konuyu, GAP'takı kultur mırasını ınceleyen belgesel dızınm sansure uframış olması nedenı ıle açıyorum Gune> Anadolu Projesı (G\P) dolayısıyle bıldığınız gıbı, kımı bölgelenn su altında kaJacağı ortaya çıkınca, Turkıye ve dunya kultür çevrelen davrandı ve ınsanlığı bu bölgelerdekı kultür değerlennden yoksun kılmamak ıçın kımı etkırüıklere gırıştı Bu arada öğrendığımıze gore, TRT de Zıraat Bankası araalığı ıle bır belgesel hazırlatıyor, bu belgeselın yapımını ıse banka MTV şırketıne ısmarlıyor Ortaya çıkan dızının adı "Fırat Göl Olurken"dır, 30'ar dakıkabk 10 bölum uzerınden duzenlenmıştır İmdı bu çok yennde gırışımden ortaya çıkacak yapıt, artık sular altında kalacak olan eskı uygarhklan belgeleyecek değıl mıdır'» Elbette övledır Fakat Yayın Denetım Kurulu, hazırlanan belgeselın altı bolümunu akıl almaz nedenlerle makaslamış ve bu karannı Ataturk Kultur, Dıl ve Tanh Yuksek Kurumu'na onaylatmıştır Konunun tartışmasına gırmeden onçe şunu belırtmek ıstıyonım \taturk Kultur, Dıl ve Tanh Yüksek Kurumu'nun sansure bılım adına ortak edılmesı, Yayın Denetım Kurulu'nun kararından çok daha ağır ve dokuncalı olmuştur Bunun çozumlemesını bıraz aşağıda yapacağım Şımdı sakıncalı sayıldığı raporda dıle geünlen bır ıkı bolumu kı saca gözden geçtrehm Belgeselın dorduncu bolumu butunu ıle eskı kavımlenn tanıtunına aynldığı ıçın Gözlerıme ınanamayıp bır daha okudum "Kommagene Krallığı' na çok genış yer avrılmış, boylece Anadolu uygar lıklarının temeünde daha çok bu kralhğın bulunduğu ızlenımı uyandınlmış " Bu krallık, butun Anadolu uygarlıklannın temelı değıldır elbette, su altında kalacak bolgenın önemlı bır tanh parçasıdır sa dece Kommagene, ozellıkle Antıokhos l'ın Nemrut Dağı'nın tepesıneyaptırdığı büyuk mezar amtı ve tapuıak ıle dunyaya un salmıştır Burada 25 kral, tannça ve kartal, arslan yonutları vardır Kommagene, Antıokhos IH'ün ölumunden sonra Roma'nın en önemlı eyaletlennden bın durumuna gelmıştı Calıgula'nın gençlık arkadaşı Antıokhos IV'un kral ol ması ıle önemı daha da arttı, Parth savaşlanndakı yararlılığı tanhe geçmıştır Bunları yok mu sayacağız9 Yayın Denetım Kuru lu'nun bu konudakı çok yersız duyarlığını, Ataturk Kultür, Dıl ve Tanh Yuksek Kunımu gıbı şatafatlı bır ad taşıyan bır kurum nasıl onaylar7 Neymış, "Bu arada yer yer genış bır şekılde Parthlardan, Romalı lardan, Hellenlerden ve hatta dığer pek çok Anadolu kavımlerınden söz edılmıştır" denıyor sansur ra PENCERE 27 MA YIS 1988 27 Mayıs'ın Adı... Değerli dostum Vehbı Belgıl, Doğu dünyasında palavraya dayanan sözde bılım adamlarının kofluğunu vurgularken tatlı bır öfkeye kapılır Neymış'' Buyukmüş, üstune yokmuş fılancadan feyız almış, fılancaya feyız vermış, oehasım padışahlar kabul etmış, yüz yılda bır tane yetışırmış Be adam1 Safsatayı, boş ovgü sözlennı, laf salatesını bırak, henfın ne yaptığını, ortaya ne koyduğunu anlat kı bılelım Bızım dünyamızda gerçekten laf salatası çok sevılır, Batıda ıse ne denır Edıson ampulü buldu Markonı radyoyu LevhStrausse yapısalcılığın ustasıdır Flemıng, penışılını keşfettı Danvın "evrım kuramı"nı ortaya koydu Galıle, Nevvton, Bell, Eınsteın, vb ne yapmışlarsa, ne bulmuşt larsa, adını koyarak anlatmak gerçekçıhktır Tarıhe bakış açısını da bu gerçekçı yaklaşıma oturtamayan kafayı ne yapmalı 9 Içı oyuk su kabağı gıbı mı kullanmalı? 1789 devrımı ınsanhğa ne getırdı? 191^ devrımının anlamı ne' Mustafa Kemal Turkıye'de Cumhurıyetı kuran adam değıl mı? Padısahjığı ve hılafetı kım yıktı? * Basında 27 Mayıs ıle 12 Eylül tartışması yapan var Acaba bu tartışma gerçekçılık üzerıne mı süruyor'? Yoksa safsata üzerıne mı? 10 Ocak, Basın Bayramı'd\r Gazetecıler her yıl o gün düğun bayram ederler Nıçın? Çünkü 10 Ocak 1961'de 27 Mayıs devrımcılerı 212 sayılı kanunu çıkararak basın emekçılerını özgürlük temelınde sosyal haklarına kavuşturdular Bu, basın tarıhımızde bır dönüm noktasıdır Ama sen hem 10 Ocak'ta bayram yapacaksın, hem basının canına okuyan 12 Eylül ıle 27 Mayıs'ı bır tutacaksın,.. 27 Mayıs nedır? Satırbaşlarıyla bu soruya yanıt vermek gerekırse kolayca özetlenebılır Sosyal devlet Yargıç güvenlığı ' Unıversıte ozerklığı Sendıkal haklar Toplusozlesme Grev hakkı Sosyal adalet Bılım ve sanat ozgurtüğü, ekonomık planlama, ınsan haklan, kh sının ıdare hukukunda korunrnası, Anayasa Mahkemesı, özetie demokrası Sosyal devlet kavramı Turkıye tarıhınde ılk kez 27 Mayıs'la ülke yaşamına gırdı 1961 Anayasası'nı ınceleyen bır tanhçı, 27 Mayıs'ın adına ıster devrım deyın, ıster eylem ıster askerı mudahale demokrasıye gıden yolda bır aşamayı gerçekleştırdığını belırtecektır 27 Mayıs'ın adı böyle konur Ne ovgü ne de sovgü Tarıh, yansızdır, ovgü de sövgü de duygusaldır, gerçek de gerçektır Ama denebılır kı 27 Mayıs'ın yontemıne karşıyım Doğrudur Gerçek tek boyutlu değıldır Her gerçeğın, bır demet gerçekten oluşan bıleşkesı var 27 Mayıs'ın bıleşkesınde eleştınlecek çok sey bulunabılır 27 Mayıs'tan bu yana 28 yıl geçtı 12 Eylül'ün ustünden 8 yıl 12 Eylul, 27 Mayıs'ın tam tersıdır, faşıst nıtelıkh, antıdemokratık, gerıcı Bugün toplumun vardığı noktada, demokratık bılınç yoğuniaşıyor, hem askerı mudahale donemlerının kapanması ıstenıyor, hem demokratık hak ve özgurlüklerın yenıden kazanılması ıçın savaşım sürüyor Güzel bır savaşımdır bu Ve bu savaşımda başarıya ulasabılmek ıçın tanhsel olayların adtnı koyabılecek güncel bılıncın halk kıtlelerının yolunu aydınlatması gerekıyor ARADA BIR Prof. Dr. UĞUR DERMAN.. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi OKURLARDAN Anadilin gücü Felsefecılerin dil sonınuna ılgi gostermelermın onemi buyuktur. Turk felsefecilen geneUikle, Turk dılinin felsefe dili olacak guçte olduğuna inanmışlardır. Ilk felsefecüerımızden Prof. Bay Macıt Gokberk, daha sonrakılerden Prof. Bay Nermi Lygur, Prof. Bayan Bedia Akarsu, ınançlı çahsmalanyla hemen ammsayıverdiğım birkaçı... Bayan Akarsu, Felsefe Profesoru Bay Arnold Gehlen'in, 1954 yılında verdiği konferanslan Turkçe'ye çevirmıs. 1973 yılında, değıştirilmemiş olarak yapılan ıkıncı baskısımn onsozunde: "Dun aşırı görulen Turkçe, bugun eskimiş goruluyor. Bu konferanslan bugun çevirseydim hıç kuşkusuz daha an bir Turkçe ile yazardım. Yine bazılarım kızdınrdım, ama yirmı yti sonra kazanırdı Turkçe onları da" demesi, dil ozleşmesine olan guvemnın kamtıdır. 12 Mayıs 1988 gunlu Cumhunyet'te, değerli araştırmacı Bay Şahin Alpay, tngiltere 'de felsefe yapan Turk'u, Batı'nm tanıdığı, bizde tanınmayan felsefecımız Dilman'ı tanıttı bizlere. Adını ansiklopedilenmizin henuz yazmadığı bu değerli biltm adamımıvn dıle iliskın birkaç goruşunu aktarmakta buyuk yarar goruyorum. Bay Alpay soruyor: Turçeyı bır felsefe dih' olarak yetersız bulanlar var. Sız bu goruşe katılıyor musunuz? Bay tlham DUman'ın yanıtı iç açıcı: Hayır, katılmıyorum. Bence felsefe sorunu, her duşunurun kendı dilinden, kendi kulturu ıçmden çıkar. Ozei kavramlara da ihtıyaç yoktur, ama orneğın uzerınde tngütere'de uğrastığım bır sorunu Turkçe nakletmek ıstiyorsam guçluk çekebilırım. Fakat bir Turk felsefecınm Turkıye'de yapacağı felsefe arastırmalannda dil yetersizlığı dıye bır sontnla karşılasacağmı sanmıyorum. Çunku felsefe sorunu zaten dilin kendınden çıkıyor. Bızde eğitim dili tngilizce mi olmalı Turkçe mı, tartışması var. Bazı universitelerimiz yabancı dilde eğitim yapmayı bır prestij konusu gormekte. Sizce orneğin, felsefe eğitimının hangi dilde yapılması doğrudur? Hıç şuphesiz Turkçe yapılması doğrudur. Fakat bu, çeşıtlıhğe yer vermemek gerekır anlamına gelmez. Bazı fakultelerde felsefe oğretiminın yabancı dilde yapılmasın. da makul karşılarım. Ancak felsefenın gelişebilmesi için esas olarak Turkçe okutulması gerekır duşüncesindeyim. Gerçeği yansıtan bu goruşler, buyukluğu gun geçtikçe daha iyı anlaşılan Ataturk'un ulusal dıle verdiği onem doğrultusunda olduğu ıçın mutluluk vermektedir. O buyuk insan daha 1930'da, "Turk dili, diUerin en zenginlenndendir; yeter ki bu dil şuurla islensin'" dememis mıydi? Dil ozleşmesi çalışmalanna yurekten bağlı kalalım. Rüştu ERGUN Emeklı Işmbılımcı rutbesıyle ağtrhğınızı koyabıhr, o tanhsel yapıtı muzık ya da sanat muzesine donüşturebılirdımz. Kaldı kı, 19 Mayıs 1988 sabahı TV'dekı konusmanızda o tanhsel okul yokmusçasma, adından soz etmeden Gazı Eğıtım Enstttusu 'ne yamayıp hemen konservatuvara geçtnverdınız. Tum belgekr ve belgelıkler (arşıvler) eltnizin altında olmasına karşılık gelenek halıne getırdığıniz bu yadstmalar nereden kaynaklanıyor? O Muzık Öğretmen Okulu kı, o donemin dış ulkelennden gelen unlu devlet adamlarının "zıyaretgâhı" olmus ıdı. O Muzik Öğretmen Okulu Korosu ki, Çankaya'da Ataturk'un konuklanna çokseslı halk turkulen ve Batı'nm seçılmis koro yapıtlannı seslendırmısti. O Muzik Öğretmen Okulu 'nun, Zekı üngor yonetimındekı orkestra ve korosu (o gunun olanaklan ölçusunde) Beethoven'm 9. Senfonısı'ni ıcra etmis ve tnönu'nun, opera tutkusu Zekıy Bey'ın gınşımı ıle su yuzune çıkmıstı. 29 Ekım 'ın onuncu yılında Onuncu Yıl Marsı, ıkı seslı olarak geçıt toreninde o oğrencıler tarafından ilk kez ıkı sesle seslendınlmış ıdı. Sayın Profesor Hikmet Şımşek, orkestra ve koro yonetımınızle ılgılı duşuncelerım kımı zaman benı asar ıse de, pazar gunlen TV'deki yorumlarmız ve konser sergılerınize ıçtenhkle teşekkurler etmemı lutfen kabul buyurun. Nezıhı GULENOĞLU Bostancı Tıp'ta Eğitim ve Bilim Geleceğimiz 'Tıp' sözcuğü ılk anda toplumda sağlıkhastalık hastahekım, hastaneılaç belkı de yaşamolum sözcuk çıftlerını çağrıştırmaktır Gerçekte, tüm mesleklerde olduğu gıbı tıp mesleğınde de gözle görunur bu hızmetlerın yanında toplumun dıkkatını cekmeyen bır temel bulunmaktadır Bır mesleğın eğıtımı, araştırma ve gelıştırılmesı o mesleğın temelıdır Hızmetın bu bolumu eğıtım kurumları ve ünıversıtelerın ana görevı ve varolus nedenıdır Gelecek kuşaklann yetıştınlmesını sağlayan bu ışlevde zayıflama, er geç toplumun daha çok ılgılendığı sonuç hızmetın de bozulmasına yol açar Bu nedenle devletın planlama kurumları eğıtım ıle ılgılı yonetıcılerı ve meslek kuruluşları o mesleğın geleceğı' anlamına gelen "eğıtım ve bılım" kaynaklarına özen gosterme ve guçlenmelerını sağlamakla yukumludurler Sözunu ettığımız bu hızmet türunun nıtelığı eğıtıcı kadroların nıtelığı ve nıcelığıne bağlıdır YOK yasası ıle tıpta olduğu gıbı obür fakultelerde de eğıtıcı kadroların kendı kurumlarında yukselme güvencelerının ortadan kalkması esasen ekonomık çekıcılığı hıç olmayan bu kadrolara ıstemı en aza ındırgemıştır Ünıversıtelerın bu konudakı uyarıları ıse beklenen etkıyı sağlayamamaktadır Bugun ıçın yıl lar oncesının bırıkımı ıle yürütülebılen eğıtım ve tektuk araştırmanın geleceğı bu gıdışle çok karanlıktır Tıp dalında ıse 'Mecburı Hızmet Yasası' bu olumsuzluğa 'tuzbıber ekmıştır Bugün tıp fakultelerı ve obur eğıtım hastanelerınde gerek eğıtı cılerın gerekse eğıtım ve bılımsel duzeyın geleceğını tahmın etmek ıçın kâhın olmaya gerek yoktur Yedı yılını dolduran 'Mecburı Hızmet Yasası" bugunku durumuyla devam ederse tıpta eğıtım duzeyı ve bılımsel uretım çokecektır Ulkemızde hekımlerın pratısyen olsun, uzman olsun dağılım bozukluğunu duzeltmek amacıyla ıvedılıkle yururlüğe konan "Mecburı Hızmet Yasası' sağlık hızmetındekı ınsan gücü basamaklarından bırını unutmuş ya da dıkkate almamıştır Kaldı kı bu basamak, tıptakı geleceğımızın temelı olması bakımından en onemlısıdır Kamudakı yerleşmış deyımıyle Başasıstan olarak anılan bu uzman kademesı tıp fakultelerının oğretım uyesı, eğıtım hastanelerının ıse şeflennın kaynağı ve adaylarıdır Yasadan once uzmanlık eğıtımlerı sırasında çalışkanlıkları, araştırmaya yatkınlıkları, eğıtıcılığe heveslerı ıle dıkkat çekenler, yetıştıklen kurumların gelecektekı eğıtıcılerı olarak seçılır ve yerleşırlerdı Bu ışleyış yörttemı eğıtım kurumlarındakı araştırma, eğıtım ve bılımsellığın devamlılığını ve dolayısı ıle düzeyını de sağlardı 'Mecbun Hızmet Yasası" ıse bu kurumlara bır kontenjan tanımaksızın yetışen uzmanların tumunu, ozellıkle kuçuk ıllerımıze dağrtmaktadır Uzmanların yurdun az gelışmış bölgelerındekı devlet hastanelerıne dağıtılmaları gerçekte sağlık hızmetı açısından bu yasanın en yararlı bölümü olmuştur ancak zararları hıç duşunülmemıştır Tıp eğıtımının uzunluğu dıkkate alındığında bır hekım ancak 3032 yaşında uzman olabılmektedır Gönderıldıklerı bolgelerde yenı bılgılerı sayesınde tutunan bu hekımler ayda 12 mılyon TL gelır sağlayabılmektedır Ikı yıllık bır ayrılık ve değışen yaşam koşullarından sonra bu uzmanların pek azı ayda 200300 bın TL maaşlı uzmanlık kadrolarına dönuş yapmaktadırlar Işte bu açık ve anlaşılır nedenlerle eğıtım kurumları yetıştırdıklerı elemanların en lyılerını kurumda tutamamakta, kaybetmektedırler Ozellıkle araştırmada devamlılık sağlanamamakta ve eskı araştırma grupları da bırbın ardından çozülmektedır Mecburı hızmetın gozle görulmeyen en önemlı zararı ıse enınde sonunda bır adçekme (kura) sonucu atanacaklarını bılen ve akademık kadroları artık çekıcı bulmayan hekımlerın Hızmet Yarışı'nı bırakmış olmalarıdır Boyle bır yarışı kazanma ya da kaybetmelerının sonucu etkılemeyeceğını, kura şansının daha önemlı olduğunu gören asıstanların verdıklerı hızmetın de eskıye oranla bozulduğu ortadadır ÇÖZÜM Eğıtım kurumlarının da kamu kurumu olduğu, hatta en önemlı kamu hızmetını verdıklerı anımsanmalıdır "Mecbun Hızmet Yasası' yapılırken eğıtım kurumları sankı kamu kurumları değılmış ve kamu hızmetı yapmıyorlarmışçasına hesap dışı bırakılmışlardır Bu tutuma, bu kurumların gelışmış bolgelerde yerleşmış ofmaları ya da hasta bakımının esas amaç sayılıp eğıtım ve araştırmanın onemsenmemesı neden olmuştur Ancak ılk bakışta kotu sonuçları duyumsanmayan bu yolun gelecekte ne tur bır çoküşe yol açacağını gormenın ve onlemını almanın zamanı gelmıştır, geçmektedır Eğıtım ve araştırmanın zayıflamasının o mesleğın tum gorunur gorunmez nızmetınde bır çöküş yapacağını tekrar vurgulamak ısterım Çozum ıse esasen kamu kuruluşları olan bu eğıtım kurumlarına yetıstırmıs olduklan uzmanların belırlı bır oranını kendı kurumlarında tutabılme hakkımn tanınmasıdır Başka bır deyışle kurumlarınca seçılen bu eğıtıcı adaylar mecburı hızmetlerını yetıştıklen kurumda yapabılecek, araştırma gruplarının sureklılığını sağlayabıleceklerdır "Mecburı Hızmet Yasası' nın gerekçesı verımlı bır hızmet almak olup cezalandırma olmadığına gore bu cok basıt degısıklığın yasa ıle çelışır hıçbır yanı yoktur ve tersıne gerekçesıne çok uygundur O Müzik Öğretmen Okulu ki... Sayın Hıkmet Şımşek, unutmamak gerekır kı, Turk toplumuna muzık ıcracılan ve bestecılerı, "Hacerı semâvı" gıbı gokten ınmedüer. Konservatuvar, orkestra ve operalann oluşumunda eskıyenı tum muzık oğretmenlennın ıddiaaz katkılan çorbada tuz orneğı değıldır sanırım. Sayın Hıkmet Şimsek, çağdas çoksesu muzık eğıtımme, yanılmıyorsam bır "ntfai" tekkesi olan kuçuk ahşap yapıda 1924 yılında başlandı. Şimdılerde Mamak Belediyesı Nıkâh Daıresı halıne getmlen (MMM) Muzık Öğretmen Okulu kı O... MMM'h demır desenlen sız de gordunuz sanırım Kımı Batı ulkelerine orneklık edecek duzeydekı o gorkemli mıman, çağdaş kafa, çağdas araç gereçlerle altı yıllık oğretım ve eğıtıme 1929'da yenılenerek açılmıstı. Sayın Şimsek, her donemde olduğu gibı, bu kez de profesor KADIKÖY MAARİFLİLER TOPLANIYORUZ Kadıköy Maanf ve Anadolu Lısesı mezunları; 28 Mayıs Cumartesı gunu Harbıye Orduevı'nde "Bahar Kokteylı"nde buluşalım Saat 14 0018 00 Bıletler KANTİN KEMAL'den sağlanabılır Bılgı ıçın 354 30 33 / 330 62 86 MARMARIS'TE TAKSITLE UCUZ TATİL Denız, orman ve guneşın kaynaştığı eşsız doğa guzellığınde yılların yorgunluğunu atmak ıster mısınız'? Işte fırsat< MARMARİS SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No Karar No Davacı Sanık 1986/393 1986 587 KH AHMET AKBAŞ, Anf oğlu Nermıye'den doğma 19S4 d lu Aydın ılı Çıne ılçesı Kargı köyu nufusuna kavıtlı olup, aynı köyde oturur Bekar, yağlıbo yacı, sabıkasız Trafik yasasına muhalefet Suç 20 81986 Suç tanhı Trafik yasasına aykınlık suçundan ..anığın eylemıne uyan 2918 SY 36/3 647 Sayılı Yasanın Değışık 4 maddelerı uyarınca cezalandırıl masına, TCK 72 maddesı uyarınca cezalar toplanarak sanığın netı ceten 7250 lıra hafıf para cezası ıle cezalandınlmasına, vargılama gıdennın sanık uzerınde bırakılmasma ılışkın 30 12 1986 gunlu gıyabı hukum sanığa teblığ edılemedığınden 7201 sayılı Teblıgat Yasası nın 28 ve 29 maddelerı uyarınca ılanen teblığıne, aynı kanunun 31 maddesı gereğınce ılanın yapıldığı tanhten ıtıbaren 15 gun ıçensınde teblıgatın yapılmış sayılmasına karar venldı 27 4 1988 Basın 19954 SEFER AKTAŞ O, halkının özgürlük mucadelesınde bır neferdı Soma'dan ve Avdın Kapalı Cezaevi'nden arkadaşları adına 195427.5.1978 ALt ALKAN Yatak + Üç oğun yemek: Sadece 12.000. TL. Tatıl donemlerımtz I dönem 2 temmuz11 temmuz II donem 12 temmuz21 temmuz III donem 23 temmuz6 ağustos IV donem 8 ağustos17 ağustos V donem 18 ağustos27 agustos VI donem 28 ağustos6 eylul Rezervasyon 118 99 01 Ankara T.C. KAYSERİ 3. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No 1988/130 Karar No 1988/438 C Sav No 1988/49 9 Hakım Gungor Buldu 15422 Kâtıp Memış Dorttepe Davacı K H Sanık FEVZİ KUKURTÇU. Osman oğ Fatma'dan olma 1940 D lu, Kavsen, Merkez Curcurler Mah Nuf Kavıtlı olup, Halen Kayse n, Sıvas Cad Aksarav Apt No 4'te oturur Kaysen, Camıkebır Mah Sakar Sokak No 5/A'da esnaf Suç Taklıt ve tağşış edılmış bıberı satışa arz etmek Suç tanhı 23 11 1987 Yukarıda açık kımlığı yazılı sanık hakkında Kaysen C Savcılığı'n ca mahkememızeacıJan kamu davasımn vapılan açık yargıJaması netıcesınde Sanığın taklıt ve tağşış edılmış bıberı satışa arz etmek fiılı dosya ıçenğıne gore sabıt olmakla eylemıne uvan TCK 'nun 198 402^ 2 647 sayılı vasamn 4 maddesı gereğınce NETICETEN 32 000 lıra ağır para cezası 3 ay sure ıle curme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ıc rasının TATILt ve 7 gun sure ıle curme \asıta kıldıgı ış yerının KA PATILMASI cezası ıle teczıvesıne, ış bu karar ozetının suç mahalınde yavımlanmakta olan gazetelerden bırısınde ve aynca Ankara, Istan bul veya Izmır'de vayımlanmakıa olan trajı 100 bının uzerındekı gazetelerden bırısınde ılerde masrafı sanıktan alınmak uzere usulune uygun olarak ılan ettınlmesıne karar venldı 27 4 1988 Basın 20169 KARAR OZETI ANMA Sırtım bızım olmayan ruzgârlara dönük öyle bır lürkü tutturdum kı tnsanhktan yana Yanık mı yantk MARMARİS SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN 1986/357 1986/427 KH SEBAHATTIN IŞIK, Bılal oğlu Çıçek'ten doğma 1971 d lu Sınop ılı, Boyabat ılçesı, Paşalıoğlu köyu nufusuna kavıtlı olup, Umranıve Ihlamur koyu, Ataturk Cad Tahır sokak No 5'le oturur, bekar elektnkçı, sabıkasız Trafik vasasına aykırılık Suç 29 71986 Suç tarıhı Trafik yasasına avkınlık suçundan sanığın evlemıne uvan 2919 SY 36/3 2253 SY 12 , 647 S\ 2788 SY değışık 4, 2918 SY 21/2 , 225^ SY 12 647 SY 2788 SY değışık 4 maddelerının uvgulanmasına TCK 72 maddesı uyarınca cezalar toplanarak sanığın netıceten 5300lıra hafif para cezası ıle cezalandınlmasına, yargılama gıdennın sa nıktan ahnmasına ılışkın 21 10 1986 tarıhlı gıyabı hukum sanığa teb lığ edılemedığınden 7201 Sayılı Teblıgat Yasası'nın 28 ve 29 madde len uvannca ılanen teblığıne, avnı yasanın 31 maddesı gereğınce ıla nın yapıldığı tanhten ıtıbaren 15 gun ıçensınde teblıgatın yapılmış sayılmasına karar venldı 26 4 1988 Basın 19955 Esas No Karar No Davacı Sanık HAMDİ GARDAŞ ödün vermeyen onurlu bır ses 47 yılında sustu Aynlışının 1 yılında Anısı önünde saygıyla eğılıyoruz EŞİ: MELtHA ŞAHİN VE OGULLARI Ozan TEŞEKKUR Evımızın Annesı SABAHAT PİRİM'in vefatı dolayısıyla yakın ılgılerını esırgemeyen tum akraba, arkadaş ve dostlarımıza en ıçten teşekkurlerımızı sunarız MARMARİS SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN 1986 156 1986/260 KH Iskender Şener, Mustafa oğlu, Turceın'den doğma 1956 d lu Muğla ılı Yatağan ılçesı Merkez Bucağı Bozuyuk koyu nufusuna kayıtlı olup, Bekçıbaşı Naklıyat Marmarıs'te oturur, bekar, çıftçı, sa bıkasız Trafik yasasına aykınlık Suç 2 5 1986 Suç tanhı Trafik yasasına aykırılık suçundan sanığın eylemıne uyan 2918 SY 36/3 647 SY 2788 SY ıle değışık 4 maddelerı uyarınca cezalandı nlrnasına, TCK 72 maddesı uyarınca toplanarak sanığın netıceten 7250 lıra hafıf para cezası ıle cezalandınlmasına, yargılama gıderı nın sanık uzerınde bırakılmasma ılışkın 15 7 1986 günlu gıyabı hu kum sanığa teblığ edılemedığınden 7201 Sayılı Teblıgat Yasası'nın 28 ve 29 maddelerı uyarınca ılanen teblığıne avnı yasanın 31 maddesı gereğınce ılanın vapıldığı tarıhten ıtıbaren 15 gun ıçensınde teblıga tın yapılmış sayılmasına karar verıldı 26 4 1988 Basın 19957 Esas No Karar No Davacı Sanık MARMARİS SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN 1985/73 1986/115 KH MUHStN BİNBAŞ, Nıhat oğlu Murvet'ten doğma 1954 d lu lzmıt ılı Orta Mahallesı nufusuna kavıtlı olup, Fatıh lmar Sokak kutlu Apt 1/19 Yalova adresınde oturur Evlı, çocuksuz Otelu, sabıkasız Suç Trafik yasasına avkınlık (Alkollu) 7 7 1985 tanhı Trafik yasaMna aykınlık suçundan sanığın hareketıne uyan 2918 Savıh Yasanın 48/4 maddesı uvannca 2000 TL hafıf para cezası ve 15 gun hafıf hapıs cezası ıle cezalandınlmasına 647 Sayılı Va«anın 2788 Savılı Ya»a ıle değışık 4 maddesı uvarınca 1 gun karşılığı 150 TL hesabı ıle 2250 TL hafif para cezasına çevrılmesıne, TCK'nun 72 maddesı uyarınca sanığın netıceten 4250 TL hafif para cezası ıle cezalandınlmasına, 660 lıra yargılama gıdennın sanıktan alınma sına ılışkın 15 4 1986 gunlu gıvabı hukum sanığa teblığ edılemedığınden, 7201 Savılı Teblıgat Yasası'nın 28 ve 29 maddelerı uyarınca ıla nen teblığıne, avnı vasamn 31 maddesı gereğınce ılanın vapıldığı ta nhlen ıtıbaren 15 gun ıçensınde teblıgatın vapılmış savılmasma ka rar verıldı 27 4 1988 Basın 19960 Esas No Karar No Davacı Sanık AİLESİ GAİPLİK İLANI T.C. DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 987/626 Davacı Dınar Emnıyet Mahallesf nde mukım Hurşıde Demır (Oz demır) kardeşı Osman oğlu 1331 doğumlu Mehmet Emın Ozdemır' ın kayıp olduğundan bahısle mahkememızde açtığı gaıplık davasımn yapılan duruşması sırasında verılen ara kararı gereğınce Dınar ılçesı Tekke Mahallesı cılt 007 02, sayfa 64, kuluk 87'de nufusa kayıtlı Osman ve kâmıle den olma 12/8/1331 doğumlu Meh met Emın Ozdemır'ın gaıp olduğu, bunca aramalara rağmen bulunamadığı ve bu nedenle adı geçenın Turkıye'nın her tarafında okunabılen sıyası bır gazete ıle ılanen teblığıne karar verılmış oldu ğundan davacının kardeşı Mehmet Emın Ozdemır'ın (Gaıp) hakkında bılgılerı olan kışılerın ılan tanhınden ıtıbaren bır yıl ıçınde bılgılen nı mahkememızın 987/626 esas sayılı dosyasma büdırmelerı ılan olu nur 29/3 988 Basın 20064 PILAV'A ÇAGRI... DARUŞŞAFAKA Lısesı'nın 115 kuruluş yıldönumu 29 Mayıs 1988 Pazar gunu Daruşîafaka Lısesı'nde geleneksel pılav günü ıle kutlanacaktır DARUŞŞAFAKA'ya gönulverenler ve DARUŞŞAFAKA'ldar davethdır DARUŞŞAFAKALILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU MARCO POLO Seyahat acentesı bunyesınde çalışacak yuksekokul mezunu, çok ıyı lngılızce bılen bayan elemanlar aranıyor Şahsen Muracaat Gençlık Caddesı Mımarbaşı Sokak No 12 Lalelı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle