16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r 26 MA YIS 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 BEHİÇ AK YAYIN DÜNYASENDA SANAT/EDEBİYAT KİM KİME DUM DUMA Kitaplarda yaşayan Yılmaz ArUadaştm Yılmaz Güney / Agâh Özgüç / Broy Yayınları. Bütün Filmlertyle Ytltnaz Güney / Agâh özgüç / Afa Yayınları. FATMA ORAN Seyircisini zenginleştiren bir insandı Yılmaz Güney. Öze dönük, yalın, insancıl, toplumumuzu yansıtan bir sinemacı... Ydmaz Güney'in sosyal yaşanu duru bir dille işlerken, toplumcu anlatımın özgün, biçimcilikten uzak denemelerle nasıl harmanlanacağını gösteren o insan canbsı, sıcaak filmleri ne yazık ki, gözlerden ırak tutuluyor şu sıra. FUmlerinin yerine derleraeler, anılar, filmografiler var. lyi ki var. Filmlerini izleyememiş olan genç kuşak, hiç olmazsa şimdilik, kitapİardan tanıyacak O'nu... Atillâ Dorsay'ın "Yılmaz Güney Kitabı"ndan sonra, sinema yazarı ve araştırmacı Agâh Özgüç'ün Yılmaz Güney'le ilgili iki kitabı, sinemaseverlerin ilgisine sunuldu. Agâb Özgüç'le bu kitaplar ve Gnney'in sinemacılığı hakkında görüstük. 1975 yılında yayımlanan "Neden Yılmaz Güney?" adlı incelemenizden sonra, bu yıl "Bütün FDmleriyle Yılmaz Güney" ve "Arkadaşım Yılraaz Güney" adlı kitaplannız yayımlandı. "Bütün Filmleriyle Yılmaz Guney" adlı filmografinin oluşum sürecini anlatır mısınız, gerçekleştirmeniz uzun sürdü mü? ÖZGÜÇ Ashnda, bu kitap 12 Eylül'den önce yayımlanacakD; öyle anlasmıştık yayıncıyla. Fakat ihtilal olunca, ertelendi. Aradan zaman gecti, uzun bir zaman; derken, Afa'nın sahibi AtıPla görüştük bu konuda. Ama onlar daha önce, benim gerçekleştirmeyi yınevine teslim ediyorum. Ben, gazeteci olarak, magazin yazarı olarak işe başlamamış olsaydım, bütün bu filmleri saptamarna imkân yoktu. Gazeteciliğime ve arşivciliğime borçluyum yaptıklarımı... Yılmaz Güney'in zengin filmografisi nin size göre, en dikkat çekici yapıtı ya da yapıtlan hangisidir? Ö Z G Ü Ç Bildiğiniz gibi, oyunculuk, senaryoculuk, yönetmenlik dönemi olmak lizere üç dönemi var, Yılmaz Güney'in. Bunların içinde " S e y y i t H a n " , " U m u t " , "Arkadaş", en dikkat çekici, en önemli filmlerindendir. Fakat ne büyük talihsizlik ki, Yılmaz Güney en iyi filmlerini kendi çekememiştir; senaryolarını hapishanede yazmıştır, ama maalesef çekememiştir: "Sürii", " Y o l " , "Diişman". Ama bütün bunlara rağmen yine çok başanlı, dikkat çekici filmlerdi bunlar da... Yılmaz Güney'in filmlerinin en büyük özelli|i nedir? ÖZGÜÇ "Insan"dır. Oynadığı ya da yönetmenliğini yaptığı bütün filmlerde bu yaru ağır basmıştır hep. Her kim Yılmaz Güney icin, "vatan haini", "Türk insanıru sevmiyor" diyorsa, ben onlara karşıyım. Gitsinler, bütün filmlerini seyretsinler, hepsinin özunde sımsıcak bir insan sevgisi bulacaklardır. Filmlerinin bir başka özelliği de, başlarda uzun süre suskun bir havaya girip sonra da nerede ve nasıl konusmasını bilmesidir... Yılmaz Güney'e göre, bir oyuncunun asıl malzemesi nedir? ÖZGÜÇ Yüzüdür; bakmasını, yürümesini bilmesidir. Dünist ve inandmcı olmasıdır, yaşamasıdır. Çok yönlü, birikimli bir kişiliği olan insandı, Yılmaz Güney. Bu da çocukluğundan beri devingen bir hayat yaşamış olmasındandır. Belki önceleri vurdulu kırdılı, tabanca romantizmli filmlerle Güney de sömürdü seyirciyi, ama raecburdu. O tür filmleri olmasaydı, bugün Yılmaz Güney'in "(Jmnt"u da olmayacaktı belki... Agâh Özgüç'ten ünlü sinema adamımız üstüne iki kitap rrjty'?'*" PİKNİK PÎYALE MADRA EN BÛYÛK ÖZELIİCİ İ R S A r Yılmaz Güney üstune art arda iki kitabı yayımlanan Agâh Ûzgüç'e göre, Güney'in filmlerinin en buyük özelliği "insan". Ozgüç, Guney'ın oynadığı ya da yönettiği fılmlerde bu yanının ağır bastığını vurguluyor çok istediğim bir inceleme olan insan ilişkileri... Yılmaz Güney'i "Türk Filmleri Sözlüğü/1914 "kömürcü çıragY'na benzettikle1973"nü yayımlarnak istiyorlardı. ri dönemde, kendisine Yeşilçam'Sonra, birdenbire Yılmaz Güney la ilgili birçok sorunda yardımcı gündeme gelince, dosyayı yeniden oldum. Bu bir gerçektir, Yılmaz gözden geçirip Afa'ya teslim etGüney'in oyunculuğunu ben keştim. Epey zamanımı aldı tabii böyfettim. Yönetmenliğini de Sinemale bir çalışma. Evet, ashnda Gütek grubu keşfetmiştir... ney'in tüm fîImJerinin bir dizelcesi Araşbrma ve incelemelerinizi bu, ama bildiğiniz gibifilmlerg ö nasıl bir sistem içerisinde gerçekrünürde yok şu sıra, ortada yok leştiriyorsnnuz, nasıl çalışıyorsuyani. Belki, yaptığım iş başlangıçta nuz? önemsiz gibi görünüyorsa da, hiç ÖZGÜÇ Herhangi bir konudeğilse şimdilik filmografisi olsun da, mesela diyelim ki, "Türk Siistedim ortada... neması'nda Cinsellik Tarihi": Bu konuyla ilgili bütün belgeleri not "Arkadaşım Yılmaz Güney" layarak, dosyalıyorum. Zamaru de, Güney'le olan dostlugunuzu gelince, üç veya beş sene sonra, o mu anlaüyorsunuz yalnızca? iş taslak olmaktan çıkıp yayımlâÖZGÜÇ Öyle de diyebiliriz nacak duruma geliyorsa eğer, üzebir bakuna: Göney'i nası! tarudım.. rinde bir kez daha çalışıyor ve ya ÇİZGİLtK KÂMtL MASARACI Klasik Türk müzigi üzerine Klasik Türk Musikisi Üzerine Denemeler / Doç.Dr. Cem Behar / Bağlam Yayınları / 142 Sayfa. ' RUHİ AYANGİL Klasik TUrk musikisi ile ilişkisini, "kisisel bir beğeninin 25 yaşından sonra 30 vaşına dogru ney üflemeye başlamakla birieşmesinden ortaya çıkan bir tesadüf" olarak niteleyen Boğaziçi Universitesi öğretim uyesi Doç. Dr. Cem Bebar (1946), "Klasik Türk Musikisi Üzerine Denemeler"ine "Bu kitap bir mözikoloji eseri olmak iddiasında degildir" cümlesi ile başlayan "sunuş" yazısı ile giriyor. Klasik Türk musikisi kaynaklarını, "nota metinlerinin" oluşturduğu "birinci kaynaklar" ve "müzik dışı yazıiı metinlerin" oluşturduğu "ikinci kaynaklar" olarak tasnif eden yazar, kitaptaki denernelerin "ikinci kaynaklar" esas alınıp taranarak kaleme aldığını belirtiyor. Yine sunuş yazısında, "bu kitaptaki denemderin çıkış noktasının Klasik Türk musikisi geleneğinin kendi içinde lutarlı ve öğelerinin birbirine bağımlı bir bütünselliğe sahip olduğu fikri" olduğunu vurguladıktan sonra "bu fikrin" bir "Klasik Türk musikisi sisternatiğinin var clduğu ana fikri" halinde bütün denemelerde açıkça söylenmese bile hâkim olduğunu ifade ediyor. **Sunuş"ta aynca, "DenemekVe ilişkin ön bilgiler vererek okuyucuyu konulara hazırlama amacı güden yazar, günümüzde Klasik Türk musikisi ile ilgili belli başlı iki tavnn varlığına dikkat çekiyor. Bunlardan birini "muhafazakâr kesimin, musikiyi dondurmayı. yaşatmaya yeğ tutan kısır ve içe dönük lavn" ve diğerini de "siynsi saikle ve a priori düşuncelerle, Klasik Türk musikisini külliyyen çagdışı ilan eden ve onu yok saymak isteyen zihniyel" olarak işaret ediyor. Bize göre ise bu ikisi de "aynı olum.suzluğun" iç dinamizmini pekiştiren ve "aynı amaca hizmet" eden "tek tavırdır." Yazarın, bu nan, mcşk usnlü" ile günümüze ulaşması olgusu şeklinde özetleyebiliriz. Profesyonel musikicilerce bu ana temalar "a priori" bilinmekle birlikte, yazar bu "a priori" "bilmekyaşamak olgusu"nu, tarihsel, sosyal, duşünsel etkenlerin ışığında "nedensonuç" bağıntılanru kurarak "yorumlamıştır." Bunu yaparken yararlandığı bibliyografyanın, nice profesyonelin tanımadığı, farkında bile olmadığı bir "dünya" olduğunu vurgulamak kaçınılmaz oluyor. Yazann dilinin kurgusunun zaman zaman çetrefilliği, "detay" üzerinde çalışırken "bütün"ü çağnştıran değerlendirmelere girişi, sanki "donanımh okuyucu" olmak gerekir düşüncesini yaratıyorsa da toplum dağarcığına bu denli yakın, ama yine bu denli uzak bir konuda, kalem oynatmanın Sayın Behar'a bu "yazarlık hakkı"nı verdiği kanaatine varıyoruz. Kitabın incisi, "Klasik Türk Müziğinde Yaa" ve Kantemir tarıhinden çevrilen Ek. Bunun yanında ikinci bölumde yer alan "Açık müzik olarak katı kurallara bağlıymış gibi göriinen Klasik Türk müziği, aslında birçok açıdan Boulez'in, Stockhausen'in arayışlannı hiç olmazsa tavır olarak anımsatüğıdır" türünde cümleler, "donanımh okuyuculan" bile zorlayan "entelektüel sezişler" olarak karşımıza çıkıyor. Yine "Türk Musikisinde Nazariyafta Ardie ilgili bazı yargılara, "dayanaksız gördüğümüzden" katılmadığımızı soyleyebiliriz. "Klasik Türk Musikisi Üzerine Denemeler", musikimize eğilen "aydınlık bir bilinç" ve topluma uzatılmış "dost bir el." Toplumumuz, Türk musikisinin bir yanda "gazinolardan yola çıkıp, TV vericilerinden odalanmıza giren cinsel başkalaşıma konu, hafif meşrep, tüy, tuvalet, künye, kolye, makj'aj, mimik karmaşası görünümü" ile; ötede, "yabancı kültıir müziklerine alternatif, Orta Asya'dan getirdiğimiz. ciddi, milli kültür unsurumuz ikilemi" arasında bugun de olduğu gibiyıllarca bocalatılmaktadır. Bu bocalatrna, profesyonel müzikçiler dahil, kimseyi artık rahatsız etmeyen bir "yaşama biciıni**ne dönüşmüş, "neden"lerin, "niçin"lerin "çok bilmiş, ukala" ya da "kötü niyetli, bozguncu" sıfatlarırun baskısında su yüzune çıkamadığı bir ortam oluşturmuştur. Işte, Cem Behar'ın "Klasik Türk Mnsikisi Üzerine Denemeler"i böyle bir ortamda, bu ülke aydınının bir "nefes alma" ve "nefes verme" çabasıdır. Doç.Dr. Cem Behar'ın denemeleri AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN YASAK k 5/fK olc/jaom * • #••• • « • • • « « * • •• » •• • « «««« * » • ••«««A* •« • • • • • •• «• • • • • • « A TARİHTE BUGUIV MÜMTAZ ARIKAN 26 Mayıs 1943 M SU6ÜAJ, SIMLI oiz/styLE muıuAH çize& (zoBeer L£f*oy S6> YAŞtNDA ÖLMÜŞTÜ. 18A&UfK 13f8 '& SLOge AOU SPC& OEGGtSiNE gOÇUK DOLDueAAAK AMACıYLA ÇiztAEĞB gA$ü4DlGt DİZ/ (SAĞP4 İLkL &E£İML£& Gö&jujyo/ç) ; GAeip, IKİAMILIU\ASI SÜÇ spoe OLAYLAei VE ICİŞtLEg,juı AK , UZİ ÇOK TVrULUHCA LAI2.I OA KAPSAMArA SAÇL^Of. DİZİNIH BİLGlCER, OkUJlSU AY£XML47K4Ayr OE~ĞtL , DAH4 ÇC*: £<§ieND'BMEY/ AMAÇUYOeDü. Bü H£OENL£, AÇ/K GEISÇ£KL£RB, İLSİNÇ ÇEYLE/S YEĞLENıyolSPU. SOLDA GÖEULEAJ BÖUjMDE, BlfS. PADİŞAHfH 7Üe8E£/Ktl SSZ SEACLEYE/U 8EKÇI SÜLALESİNDE/J SÖZ. EPıUYOf?. /NAN /ST£R tavnn dışında son yıllarda gelişmeye çalışan "nesnd tavırdan" söz etmemesi bir eksiklik. Türk musikisinin asırlar içinden günümüze geliş macerasının, yazann "miirikolojik iddia" taşımayan "fikri mesaisi" ile anlatımını içeren bu denemelerde işlenen ana temaları, "musikinin, yazısız olarak, hafızanın mutlak kudretine daya YAYEV RAPORU naraitı", "Hayat Tarih", "Yülarboyu Tarih" dergilerine yazmış olan Adnan Giz, "Bir Zamanlar Kadıköy"de, 19001950 yılları arasının Kadıköyü'nü anlatıyor. Adnan Giz, kitabında önce Kadıköy'ün güzel mekânlannı ve bu mekânlardaki yaşamı, ardından Kadıköydeki köşklerin dramını, daha sonra Kadıköy'ün insanlarını ele alıyor. Özellikle "Kadıköy'ün tnsanlan" başlıkh bölumde, Ahmet Rasim, Yakup Kadri, Yah>a Kemal, Nazım Hilunet gibi edebiyatçılarımıza; Selahattin Pınar, Münir Nurettin Selçuk, Neveser Kökdeş, Ekrera Zeki Ün, Idil Biret, Osman Zeki Üngör gibi müzikçilerimize ilişkin amlardan yola çıkarak tstanbul'un bu seçkin semtini canlı bir üslupla dile getiriyor. Kitabın bir özelliği de, sonunda ünlü Kadıköylülerin fotoğraflarını ve Kadıköy kartpostallannı içeren bir albümün sunulması. "icerden" yaşamış. Yıllar sonra da, Haliç'in bitiminde, Alibeyköy yöresinde bulunan iki fabrikanın direnişinin öyküsünü romanlaştırmış. Elibol, "öykünün gelisiminin o ydlardaki direniş ve grevlerde yaşanan olaylaria surdiıgunu", ancak "romanın bütünuyle belgesel olduğunun soylenemeyeceğini" belirtiyor. Elibol şoyle diyor: "O dönemdeki olaylardan yola çıkıldığı halde, roman kendi içinde gitgide bagımsızlıgını kazanmış, kişiler, hatta zaman zaman olaylar gerçektekilerin kopyası olmaktan öte kendi vasamlannı oluşturmuşlardjr..." 1389'DA ÖLDÜ£üLEN 2MuRAT PEGİL l.MURAT'Tl.. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyel 26 Mayıs 1938 radyomuzda, Türkçeden maada, Avrupa dillerile de haberler ve konferanslar verilecektir. 19381988 bütün Vekiller, Meclis reisleri, Ismet Inönü ve diğer meb'uslar, generaller, Vekâletler erkânı, Vali ve Polis Müdürile kesîf bir halk kütlesi garı doldurmuştu. Büyük tezahüratla karşılanan Cumhurreisimiz vagonlanndan indikten sonra kendilerini karşılamağa gelenlere ayrı ayrı iltifatta bulundular, gardaki dairelerinde kısa bir müddet kalarak Vekillerle görüştüler ve halkın şiddelli alkışlan arasında köşklerine gittiler. Büyük Önderimizin tstanbulu şereflendirmek üzere yarın şehrimizden hareket buyurmaları çok muhtemeldir. Ankarada kurulan radyo merkezi Ankara 25 (Telefonla) Ankara büyük radyo istasyonunun temmuz nihayetine doğru, bütün teşkilatile faaliyete geçebileceği umulmaktadır. Bazı teknik sebeblerden dolayu bu kabil olmazsa, en fazla ağustos ayı içinde, kısa ve uzun dalga üzerinden neşriyata başlanacaktır. Ankara radyosu faaliyete geçer CADILARIN GÜNBATIMI Yazan: Ahmet Gıingören / Yol Yayınları / 159 sayfa. Daha önce Claude LeviStrauss'tan yaptığı "Din ve Büyü" çevirisi yayımlanan Ahmet Güngören, "Bir Antropoloji elkitabı için yazılar" diye tanımladığı "Cadılann Günbatımı"nda antropolojinin temel konularını ele alan yazılarını bir araya getiriyor. Güngörenin yazalarımn bir bölümünde antropolojinin başhca kavrarri ve kuramlarının nesnel aktarımına ağırlık veriliyor. Bazı yazılarda da antropolojik veriler üstüne düşünme ve tartışma çabası ağır basıyor. Kitabın özellikle ikinci bölümünde, daha çok "cadı" kavramı çevresinde özgün denemelere yer veriliyor. geçmez, tstanbul radyosunun neşriyatını tatil edeceği hakkmda, bir gazetenin vermiş olduğu haber, doğru degildir. tstanbul radyosunun tatil edilmek şöyle dursun, bilâkis ıslahı düşünülmektedir. Ankara radyosu, dünya radyo istasyonları içinde sesi en kuvvetli gelen merkezlerden biri otacaktır. Bunu temin için, hiç bir fedakarlıktan çekinilmemiştir. Ankara radyo istasyonu, 24 saat zarfında, pek az fasıla ile mütemadi neşriyat yapacaktır. Bunun için şimdiden geniş bir program hazırlanmıştır. Ankara Atatürk Ankarada Ankara 23 (Telefonla) Büyük öndehmiz Atatürk, bugün saat 13,30 da hususi trenile Ankaraya avdet buyurdular. tstasyon hıncahınc kalabalıktı.. Basvekil Celal Bayar, Büyük Erkanıharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak, Dahiliye Vekili ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Şükrü Kaya, YARENLİK Rifat Ilgaz'ın şiirleri / Çınar Yayınları / 94 sayfa. Çınar Yayınları'run baslattığı Rıfat Dgaz'ın "Toplu Şiirleri" dizisinin ilk kitabı. "Yarenlik", Ilgaz'ın ilk kez 1943'te yayımladığı bir kitap. Kitapta, Rıfat Ilgaz'ın şiir üstüne görüşlerinin, şiir anlayısmı dile getiren açıklamalanmn yanı sıra, 194O'lı yıllarda Asım Akşar, Oktay Akbal, Sabahattin Ali, Özdemir Asaf, Behice Boran, Hüsamettin Bozok, Abdülbaki Gölpınarlı, Esat Adil Mestecaplıoğlu, Fahir Onger, Refi Cevat Ulunay^ ın "Yarenlik" üstüne yazdıkları ve Asım Bezirci'nin "Rıfat Hgaz'ın Şiirine Genel Bir Bakış" başlıkh incelemesi de yer alıyor. MAZGİRT 2. NOLU KADASTRO HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1986/15 Davacılar Hasan Demir ve 11 arkadaşı tarafından davalılar tbrahim Çalgı ile 3 arkadaşlan aleyhine mahkememizde ikame olunan Tespite itiraz davasmın yapılan 5.5.1988 tarihli oturum ara karan üyannca, Davalı Selvi Gürşan'ın lüm aramalara rağmen açık adresi tespit edilemediğinden ve kendisine tebligat yapılamadığından adı gecen davabnın duruşmanm atılı bulunduğu 22.7.1988 günu saat 9'da Mazgirt Kadastro Mahkemesi duruşma salonunda tum delil ve belgeleri ile birlikte hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirilmesi aksitakdirdedavaya gıyaplannda devam edilerek karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 22.7.1988 Basın: 19950 T.C. TEKİRDAĞ ASLİYE (TİCARET) MAHKEMESİ Sayı: 1988/330 Mahkememizin 28.11.1984 tarih ve 1984/1092 esas, 1984/1111 karar sayılı karan ile iflasına karar verilen borçlu Hasan Seven'in konkordato istemini kapsayan dosya, konkordatonun kabul edilip edilmeyeceği hakkında bir karar verilmek uzere mahkememize ge!miş olmakla, itiraz edenlerin haklarını savunmak üzere, 3.8.1988 Çarşamba günu saat: 11.00'de mahkememizde duruşma salonunda yapılacak olan duruşmada hazır bulunabilecekleri, yokluklarında karar verileceği ve itirazlan ile ilgili tüm delillerini duruşraa sonuna kadar ibraz etmeleri gerektiği lİK'nun 296/2 ve H.U.M.K.'mın 509, 510. maddeleri gereğince ilan olunur. Basın: 5524 DİRENEN HALİÇ Yazan: Nejat Elibol / 456 sayfa. NejatElibol, 1970'lerde Alibeyköy'deki fabrikalarda işcilerin haklarını savunma savaşımını Direnen CUMHURİYET KÎTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER HAFTANCV E N Ç O K S A T A N K İ T A P L A R I 17.5.198824.5.1988 Sıra 1 3 4 5 6 7 8 9 10 Ko4 022 317 079042 152.425 021.301 124.285 002310 007004 126071 079050 087083 Kitabın Adı/Yazan TM Hasretinden Prangalar Eskittim / Ahmed Arif Şiir Biz Duvar Yazısıyız / Gulay Kutal Belge Eyiül Imparatorluğu / Erbri Tuşalp inceleme Sozum Sanadır / Dr Erdal Atabek Anı Yılmaz Güney Kitabı / Atillâ Dorsay Sinema Butun Şiirlen / Orhan Veli Şiir Şok / Alvın Toffler İnceleme Kartal Maltepe'den Sağmalcılar'a / Kemal Anadol Am Ötekı Israıl / John Bunal İnceleme 12 Eylul Hukuku / Halıt Celenk İnceleme İLAN FİNİKE SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1987/26 Davacı Orman Genel Müdurlüğü'ne izafeten Finike Orman lşletme Müdurlüğu vekili Av. Günal Aras tarafından davalı Finike Gökbük koyunden Mehmet Bozkaya aleyhine açmış olduğu 283.162. lira alacak davasmın dava dilekçesi davalıya tebliğ edilemediğinden ve adresi de tespit edilemediğinden dava dilekçesinin davalıya gazete yoluyla ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan; Karar geregince duruşmanm bırakıldığı 24.6.1988 gunu saat 09.00'da davalı bizzat duruşmaya gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksı halde duruşmaların HUMIv.nun 509510. maddeleri gereğince duruşmamn gıyabında yapılacağı ilanen tebliğ olu SAMANDAĞ ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Samandağ Sulh Hukuk Hâkimliği'nin 11.9.1987 tarih 1986/64 esas 1987/239 sayılı kararla Samandağ Cemal Gursel mahallesinde kain 822 parsel sayılı taşınmazın satış yolu ile şuyuun giderilmesine karar verilmiş olmakla, Kendisine karar tebliği yapılamamış olan davalılardan HANNA ABDULLAH oğlu Samandağ Cemal Gürsel mahallesinden olan davalıya, lşbu ilanın ilan tarihinden i.ibaren 15 gün geçtiği vegerekli itiraz da bulunulmadığı takdirde bu davalı yönünden H.U.M?K.'nun ilgili maddesi gereğince kesinleşeceği ve teblığinyapılmışsayılacağıilan olunur. 19.4.1988 Basın: 20172 BtR ZAMANLAR KADIKÖY Yazan: Adnan Giz/lletişim Yayınları/ 276 sayfa Daha çok hep tarihsel konularda yazmaya çalışan, ilk yazılannı 1935'ten başlayarak Sedat Simavinin "Yedigün" dergisinde yayımlayan, "Son Posta" gazetesinde iki tarihsel romanı tefrika edilen, "Çı 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle