15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER zeltmeleri yapabilirsiniz" dedi. Öbür hocaların tümü de yetki konusunda Onar ve Kubalı'yı destekleyen bir havaya girdiler. Seçimlere kadar uygulanacak yönetim biçimi konusunda da şunlar söylendi: "Seçimler kısa sürede yapılacağına göre bu süre içinde yönetim bakanlar yerine müsteşarlar eliyle yapılabilir!' (Abdi tpekçi ve ö. Sami Coşar 'thtilalin İçyüzü' adıyla yayımladıkları yapıtta s. 256 bu fikrin Cemal Gürsel'den geldiğini yazarlar. Benim aklımda bu öneri Seviğlerden biri tarafından yapıldı diye kalmış) (1). Bu öneriye profesörlerin büyük çoğunluğu itiraz ettiler. ttirazcıların gerekçeleri ve karşı önerileri şöyle özetlenebilir: 1) Olaylann nasıl gelişeceğini, bütün iyi niyete rağmen üç ay içinde seçimlere gitmenin mümkün olup, olamayacağını bugünden kestirmek olanaksızdır. 2) Bu intikal döneminde hem içeriye hem dış dünyaya ciddi bir devlet kuruluşu göriinümü vermek lazımdır. Bu, yönetime güveni arttıracağı gibi, amme hizmetierinin aralıksız yüriıtülmesini de sağlar. Böyle bir görünüm ise üç kuvvet esasına dayalı klasik devlet kuruluşuna gitmekle mümkün olabilir. İhtilal Komitesi olarak sizler bir süre için yasama görevini yaparsınız ve denetiminizde bir Bakanlar Kurulu kurarsınız. Kuruldaki bakanlar, müsteşarlar gibi teknik elemanlar değil, görev ve yetkileri belirlenmiş, size karşı sorumlu politik unsurlar olurlar. 3) Gerçek demokratik hukuk devleti kuracağınıza dış dünyayı ve milleti iyice inandırmak için de şimdiden kendinizi ve yetkilerinizi yapacağınız bir yasa ile belirleyip sınırlandırmalısınız. Bu, devlet görevinin hukuk içinde yürütülmesinin yanı sıra, sizleri de aşın ve yanlış hareketlerden koruyan yararlı bir disiplin olabilir. yon çalışmaJarından daha işin başında vaz mı geçmek istiyor" diye düşünmüştüm. Rahmetli Gürsel, Hıfzı Veldet Beye cevabım, karşı bir soru ile verdi: örneğin ne gibi esas ve ilkeler? Velidedeoğlu: llkokulu bitirmeyenler seçmen, liseyi bitirmeyenler de milletvekili adayı olamasınlar, gibi... Gürsel bunu, Türkiye'de bütün aydınlarla anayasacılann, politikacılarla hükümet ve devlet adamlannın kulaklarına küpe olması gereken şu sözlerle cevapladı: Memleketin durumunu ve her alandaki ihtiyaçlannı sizler de en az bizim kadar bilmektesiniz. Bu nedenle sizlere yapacağım bir tavsiye olamaz. Ancak sizlerden şunlan isteyeceğim: "Öyle bir anayasa yapınız ki, Türk milleti bir daha hürriyet mücaiedesi yapmak jereğini duymasın, iktidarlar dahil hiçbir güç dini siyasete alet edemesin ve bu memlekette laikliğin kılına dokunulamasın." Abdi İpekçi ve ö . S. Coşar'ın anılan yapıtında s. 256 H. Veldet Hoca'nın Gürsel'e: "Bir Nasır rejimine gidecek misiniz?" diye sorduğu yazılıdır. Ben hocanın böyle bir sorusunu duymadım, hatırlamıyonım. (2) Konuşmalann ikinci aşaması burada bitti. Hocalarla birlikte salonun bitişiğindeki küçük odaya, döner, pilav ve salatadan oluşan mütevazı yemeklerini yemeleri için geçtik. Gürsel ve öbürleri müsteşarlan dinlemek üzere salonda kaldılar. Yemek bitmişti ki Cemal Gürsel bulunduğumuz odaya girdi. "Hazine tamtakırmış!" dedikten sonra "tki lokma da ben yiyeyim" dedi. Ne var ki tabaklarda artıklardan başka pek bir şey kalmamıştı. Temiz çatal, kaşık bile yoktu. Gürsel'in geleceği bilinmediğı için ona pay aynlmamıştı. Herkes çok üzüldü. Oysa babacan Gürsel kalan artıklan Onar'ın tabağında toplayıp onun çatal bıçağını da eline aldıktan sonra, hepimizi teselli edercesine gülerek, "Alimin (bilginin) artığında da ayrı bir lezzet vardır" deyip yemeye başladı. 26 MA YIS 1988 37 Mayıs: Ilk Gttn ve Hoealar "öyle bir anayasa yapınız ki, Türk milleti bir daha hürriyet mücaledesi yapmak gereğini duymasın, iktidarlar dahil hiçbir güç dini siyasete alet edemesin ve bu memlekette laikliğin kılına dokunulamasın." NAHİT SAÇLIOĞLU Emekli Anayasa Mahkemesi üyesi 27 Mayıs 1960 devrimi, Türkiyemizin yakın tarihinde olumlu yönleri ağır basan önemli bir olaydır. Böylfiine büyük olayların tarihe bütün boyutlan ile ve dc ğru olarak geçebilmesi için herkes, a>Tintı tıiteliğinde de olsa, görüp bildiklerini açıkiamaiıdır. 27 Mayıs'tan sonra kimi kişi ve çevreler 'Milli Birlik Komitesi'nin hatalı saydıkları hareket ve tasarnıflannın önemli bir bölumüne, ilk gün danışmak için çağırdıkları bilim adamlannın olumsuz telkinlerinin neden olduğunu ileri sürrnüşler, ancak olumsuz bulduklan telkinlerin neler olduğunu belirtmemişlerdir. Bu sav karşısında ihtilal karargâhında rahmetli Cemal Gürsel'le ilk gün yapılan görüşrnelerde ileri sürülen düşiınce ve onerilerin açıklanmasında yarar vardır. bir düşünce ve öneri ileri sürmemişler, yalnız harekâtla ilgili açıklamalar yapılırken, merak ettikleri bir konu olduğunda onu sormakla yetinmişlerdir. PENCERE Yüzyıllık Soyutlanma Gürserin profesörlerden dileği Sn. Madanoğlu'nun Gürsel Pasa'yı salona getirmesi ile görüşmelerin ikinci ve resmi aşaması başlamıştır. Konuşmalar başlangıçta karşılıklı iltifatlar ve övgülerle geçti. Bunlardan not defterine kaydetmiş olduklanmdan bazıları şöyle: Cemal Gürsel: "...Sizleri buraya kadar yorduk. Hepinize çok teşekkür ederim. lutacağınız ışığa ihtiyacımız vardı:' Sıddık Sami Onar: "...Paşam, şahsınızda şerefli ordumuza binlerce minnet ve şükran. Bize hürriyetimizle birlikte şeref ve haysiyetimizi, bir kelime ile insanlığımızı iade ettiniz" Bu sözlerden sonra rahmetli C. Gürsel mealen (anlamca) ve özet olarak hocalara, "...Bu isi yaptık. Bütün millet memnun ve sevinçli. Ancak bu sevincin sürebilmesi iyi bir yönetim kurabilmemize bağlı. Bu da kuşkusuz büyük oranda anayasa ve seçim sistemi ile ilgili. Bunlar yapıldıktan sonra kararımız oturup kalmak değil, seçimleri yapıp gitmektir. iyi bir anayasa ve seçim sistemi yapılması ilk ve en büyük sorunumuzdur. Biz bu işi bilmeyiz, onun için kendimiz yapmaya kaikmadık. Üniversiteye güvendiğimizden sizleri davet ettik. Ikinci önemli sorunumuz, seçimlere kadar ülkeyi nasıl yöneteceğimizdir. lyi bir yönetim için ne yapmamız, nasıl bir kurulus ya da örgütlenmeye gitmemiz gerekiyor? Aynca yetki durumumuz nedir, hukuken neleri yapabilir, neleri yapamayız? Bunları da bılmek ihtiyacındayız. Şimdi sizlerden rica ediyorum, özellikle ve öncelikle bu üç konuda duşündüklerinizi ve önerilerinizi hiçlir kuşkuya kapılmadan ve bize güvenerek açıkça ifade buyurunuz" dedi. İlk sözü S. Sami Onar aldı. Hareketi övdü. Yetki konusunda, "Demokrat Parti iktidanran anayasa dışı hareketleriyle meşruiyetini yitirdiğini, bu nedenle ordunun müdahalesini bir hükümet darbesi olarak değil, tamamen meşru bir hakkın kullanılması olarak gördüğünü" söyledi. H. Nail Kubah: "Yaptığımz hareket tamamen hukuki ve meşrudur. Şimdi siz bir (Pouvoir Orijinal)e sahipsiniz. Böyle bir iktidarın yetkilerine sahip olarak başta anayasa olmak üzere mevcut hukuki mevzuatın hepsinde uygun gördüğünüz değişiklik ve dü Profesörler ve Madanoğlu Harekâtın Ankara'daki komutanı Sn. General Cemal Madanoğlu, Genelkurmay'da bana, "Nahit, hocalar geldiler. Salona alınacaklar. Biraz sonra da Gürsel Pasa gelecek. Sen hocaları herhalde tanırsın. Onları hem içerdekilere hem de geldiğinde Gürsel Paşa'ya tarutırsın. Aynca otellerine gidinceye kadar yanlanndan ayrılma, onlan yalnız bırakma" dedi ve beni Askeri Şura salonundaki önceleri hepsini ihtilalci sandığım general ve subayların arasına soktu. Böylece ilk gün karargâhta hocalarla yapılan konuşmaları dinlemek olanağını buldum. Kısa bir süre sonra Sn. Madanoğlu yarunda Rektör Prof. Sıddık Sami Onar, Dekan Naci Şensoy, H. Veldet Veüdedeoğlu, H. Nail Kubah, Ragıp Sanca, T. Zafer Tunaya, Ismet Giritli, M. Raşit Seviğ, V. Raşit Seviğ, Vedat Seviğ ve tanımadığım bir ICÎJŞÎ ile salona girdiler. Madanoğlu, gelenlere, çok kısa olarak mealen: "Bu müdahaleyi makam ve mevki hırsı ile yapmadıklarını, kalıcı olmadıklarını, görev dahi kabul etmeyeceklerini, amaçlarının memleketi içine sürüklendiği kötü durumdan kurtarrnak olduğunu, ülkeyi iyi bir anayasa ile seçim yasasına kavuşturduktan sonra seçimi yapıp gideceklerini" soyledi. Sonra C. Gürsel'i getirmek üzere salondan ayrıldı. Profesörlerle yapılan ilk gün görüşmeleri üç bölüme ayrılabilir. Birinci bölüm, onlann salona alındıklan andan C.Gürsel'le görüşmelere başladıklan an arasındaki sureyi kapsar. Bu süre içinde Madanoğlu yukandaki konusmayı yapmıs, salondakiler, hocalara karşı övücü sözler söylemişler, Kur. Alb. Mitat Ceylan da halen em. korgr harekâtın güze! bir açıklamasını yapmıştır. Bilim adamları bu dönemde hiç MBK tavsiyelere uydu Milli Birlik Komitesi (MBK) bu tavsiyelere geniş ölçüde uydu. Öyle sanıyorum ki tarihte ilk kez bir ihtilal idaresi daha işe başlarken yaptığı bir yasa ile kendisini böylesine bağlamış ve yetkilerini sınırlamıştır. Rahmetli C. Gürsel, büyük sonınnmuz dediği yeni anayasa taslağının hazırlanması için de Ord. Prof. S. Sami Onar'a, "Beyefendi, bu işi zatıâlinizdcn rica ediyorum. Komisyon başkanı olarak çalışacağınız arkadasları seçmekte serbestsiniz. İhtiyaç duyacağınız para, araç, gereç, personel vb. gibi her şeyi size sağlayacağız" mealinde sözler söyledi. Bu sırada aziz hocam H. V. Velidedeoğlu, rahmetli Gürsel'e şöyle bir soru yöneltti: Muhterem Paşam, anayasaya konulmasını istediğiniz bazı esas ve ilkeler var mı? Varsa onları şimdiden bilmemiz çahşmalanmız için yararlı olur. Gürsel bir an durdu. Sanırım hocanın bu soruyu ne amaçla sormuş olabileceğini düşündü. Gerçekten de konuşmanın belirginleşmiş olan tatlı havasında böyle bir soru bana da anlamlı gelmiş ve içimden "Acaba, ihtilalcilerin kafasında antidemokratik düşüncelerin var olup olmadığını mı deşmek, şayet varsa bağlı bulunduğu ilkelerle ters düşmemek için komis Kamuoyu değerlendirsin Görüşmelerin bu üçüncü aşamasında resmi şeyler konuşulmadı, daha çok sohbet edildi. Profesörler üniversite olaylanru anlattılar. Polis tarafından hırpalanırken rektör S. S. Onar'ın başında açılan yaranın izine bakıldı. Gürsel yoğun işleri nedeniyle burada daha fazla kalamadı ve calışmalannı sürdürmek üzere salona geçti. Yemek odasındaki bu görüşrnelerde Gürsel, hoealar ve benden başka sürekli olarak kimse bulunmadı. tlk gün görüşmeleri meal olarak özetle yukandaki biçimde geçmiştir. Bu sözlerde olumsuz ve yanıltıcı bir yan var mıdır, takdir kamuoyunun ve tarihindir. (1) ve (2): İlk gun görüşmdennde Cemal Gürsel'in yakınında olurmakta olan Milli Birlik Komitesi Üyesi Kur. Alb. Sn. Sezai Otan'dan. konuşulanları ve bu iki olayı nasıl hatırlamakta olduğunu sordujum zaman "Sızinki gibi" demiştir. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN Görev tazminatı TEK'de çalışan teknik elemanlardan biriyim. lşimiz gereği arazi çahşması yapıyoruz. Bu çahşma yılda üç ayı rahatça geçiyor. 24.1.1988 tarih, 19704 sayılı Resmi Gazete'nin 8. sayfasında belirtildiğine göre, yılda 90 günü geçen sayıda arazi çahşması yapanlann yüzde 2835 puan uzerinden özel görev tazminatı ahnası gerekiyor. Buraya kadar itirazımız yok. Bugüne kadar hepimiz eşit olarak yüzde 25 puandan tazminat alırken, şimdilerde maaflanmızı hepimiz farklı dereceler uzerinden aldık. Şebeke mühendileri, sadece şebekede çalıştıklan için zomlı maaş alıyorlar. Biz de aym görevi başka birimlerde sürdürdüğümüz için zam alamadığunız gibi değişen ve oldukça fazla miktarlarda kesintiye uğruyoruz. Hayat pahalıhğtndan bahsetmenin anlamı yok. Çünkü fiyatUtrı karşılayacak güç zaten kimsede kalmadı. Tek başına ev geçindirmek, çocuk yetiştirmek zorunda olan insanlann aylık gelirinden 25 bin TL'den 60 bin TL'ye kadar eksiltme yapUırsa, aynca yılbaşından bu yana "mavi kart"lan ellerinden alınmıssa, bu insanlar ne yaparlar? Bir teknik eleman Caretta'lar Ölmesin Dalyan'ın iztuzu bölgesi binlerce değil, milyonlarca yıldan bu yana dev kaplumbağaların üreme yeri... Kaplumbağa türü ise dinozorlar zamanından kalmış! Yeryüzünün yaşayan en eski sahipleri... Kökenleri iki yüz elli milyon yıl öncesine dayanıyor. İnsanoğlunun kökeni olsa olsa bir milyon yıl! Demek, bizlerden çok önce bu dev kaplumbağalar varmış. Caretta caretta diye anılan bu kaplumbağalar Dalyan'ın İztuzu bölgesini mesken' seçmişler. Buraya geliyor, yumurtluyorlar, doğan yavrular çekip gidiyor, yirmi yıl sonra ergenlik çağına gelince Iztuzu'na dönup sevgilileriyle buluşuyor, sevişiyorlar. Böylece sürüp gidiyor yaşam... Milyonlarca yıldır hep böyle, hep böyle... Sanki yer kalmamış gibi İztuzu'na büyük bir turistik otel yapmaya kalkışanlar çıkmış! Ooğal dengeyi bozabilecek, kaplumbağaların kökünü kurutacak bir girişim bu. Ama uygar dürtya bir anda eyleme geçti. Bu turistik otele kredı verecek olan Alman yatırımcıları karar değiştirdı. Dürtya basınında yazılar çıktı. Yeşilciler kıyameti kopardı. Brigitte Bardot bile Başbakan'a, aman bu işten vazgeçin' dercesine telgraf gönderdi. Geçen gün istanbul Mimarlar Odası'ndan kırk kadar mimarla birlikte Datyan'da bir deniz gezisıne katıldım. Kaunos kentine kadar gittik. Değerli dostlar Şadan Gökcvalı, Oktay Ekinci ve öteki mimarlarla konuştuğumuz başlıca konu buydu: Yöreyi, yozlaştırma girişimlerinden kurtarabilmek... Milyonlarca yıldan beri yaşayan Caretta carettaların yaşamını ortadan kaldıracak anlayışsız, bilgisiz davranışları önlemenin yollarını aramak... Mimarlar Odası ikinci Başkanı Yük. Mımar Oktay Ekinct'nin basın açıklaması, konuyu bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Ekinci diyor ki: "Dalyaniztuzu bölgesindekı 2300 yatak kapasiteli turizm projesinden, yurtiçi ve yurtdışındaki çevreci kişi ve kuruluşların yoğun karşı çıkışları üzerine vazgeçilmiş, ancak, bu projenin ilk aşaması olarak inşaatına başlanmış bulunan 622 yataklık KaunosKumsal Oteli'nin yapımı bugüne dek "resmen" durdurulmamıştır. Başında da yoğun olarak yansıdığı gibi, söz konusu inşaat bir yandan doğal dengeyi altüst ederken, diğer yandan da 250 milyon yıldır dünya üzerinde yaşamakta "direnen" Caretta caretta denen denizkaplumbağalarının soyiarını tuketebilecek ciddi tehlikeler yaratmıştır. İztuzu Gölü'nün denizle olan doğal bağlantısı inşaat nedeniyle kesilmiş, yapımcı firmanın açtığı yapay kanalın ise bölgedeki doğal dengeye uymadığı, gölun sulannı denize kaçırdığı, gölün kuruması tehlikesini yarattığı saplanmıştır. Öte yandan, özellikle denizkaplumbağalarının yumurtlama bölgesi olan kumsalın ise bu yatırımla birlikte kirlenecegı, bozulacağı ve buzul çağının bife öldüremediği, soyiarını sürdürme olanaklarının ortadan kalkacağı yerli ve yabancı uzmanlarca açıkça belirtilmektedir. Otel inşaatı, henüz subasman düzeyine bile ulaşmamıştır. Bu nedenle, yapılan ve yapılacak olan yanlışlıklardan dönmek için geç kalınmış değildir. Gerektiğınde, yatırımcı firmanın bugüne dek yaptığı giderlerin de karşılanması kabullenılerek, tüm dünyanın ilgiyle izledıği bu gelişmeyi ülkemizin ve insanlığın onurunu kurtaracak yönde sonuçlandırmak, otel inşaatını resmen durdurup, yapılan temelleri kapatarak yöreyi eski doğal yapısına bir an önce kavuşturmak gerekmektedır. Turizm Teşvik Yasamızın 6. maddesi yurüriuktedir. Maddede açıkça, 'Turizm bölgelerinde ve turizm merkezlerinde devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde, BÖLGENİN DOĞAL ve KÛLTÜREL ÖZELLİKLERİNİ bozmamak kaydıyla kamuya yararlı tesisler yapılabilir ve işletilebilir" denmektedir. Dalyanİztuzu'ndaki otel inşaatının bu yasa! ilkeye açıkça aykın sonuçlar doğurmakta olduğu ortadadır. Mimarlar Odası olarak, yasa maddesinin yaşama geçırilmesi yönünde ilgili tüm kuruluşların daha duyarlı olmaları gerektiğini anırnsatır, bu çerçevede Daiyan turizm projesinin, yapımı süren otel inşaatının da durdurulması yoluyla, "Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Projesi" olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini önemle kamuoyunun bilgisine sunarız." Ek zamda ayrıcahk Bizler DSİ111. Bölge Müdüriüğü 'nde çaltşan yazltk gezici işçileriz. Genel Müdürlüğümüzden gelen KamuSen talimatmda, "1.1.1988 tarihinde if başında olanlar ek zamdan yararlanır" der. 1.1.1988 cuma günü yılbaşı tatili, 12.1.1988 cumarteü, 3.1.1988 pazar günleri resmi tatildir. Bizlerin, çalışma şartlan dolayısıyla bahsedilen tarihlerde akit yapılıp göreve başlamamız mümkün değildir. 4.1.1988'den itibaren göreve başlayan arkadaşlanmıza da bu yardım uygulanmadı. Kaldı ki, bu verilen 60 bin TL ile Eylül 1988'de verüecek 80 bin TL belli aylarda çalışıp, bordrolanmızda ele geçen 60 bm TL ile yaşammızı sürdürmeye çalışan işçileriz. Öncelikle bizlere verilmesi gerekir düşüncesindeyiz. Aym kurumda çalışıp daimimuvakkat işçi aynmınm bizleri yönetenler tarafından yapılması üzüntümüzdür. DSİ 111. Bölge Müdürlüğu'nde çalışan muvakkat işçiler "Tarihte bugün Kart Marks'ın doktrini kadar saldırtya uğramş, iftiraya maruz kalmış ve musallat oiunmuş bir başkasına rastlamak için her ne kadar Marksizmin yeni bir din ile ortak hiçbir yanı yoksa da, Hıristiyanlığın başlangtçlanna yadadin savaşlan zamanına kadar geri gitmek geçskir" Henri Lefebvre 1947'de yazdığı '"Kart Marks" adlı kitabına bu tümceyle girmişti. Nitekim kitap 1960'larda Türkçeye çevrildiğinde ağır ceza mahkemesinde dava konusu oldu, 197D'te aklanabildi. Ancak Türkiye'de gericilik öylesine ağır basacaktı ki on yıl sonra 12 Eylül darbesi gündeme girecek, Marksizme karşı din ya da mezhep savaşlarına benzer bir saldırı başlatılacaktı. Şimdi bu dönemı yaşıyoruz. • Marksizm 19'uncu yuzyılın yarısından sonra dünyayı sarmaya başladı. O sıra Avrupa'daki Jön Türkler, bilimsel sosyalizmden habersiz yaşadılar. Zaten doktrin yeni oluşuyordu; ama, 20'nci yüzyılda da Turklerin Marksizmle gerçek anlamda tanıştıkları söylenemez. Biz 1917 devrimine sırtımızı dayadık, Kurtuluş Sayaşı verdik, cumhuriyet devrimini gerçekleştirdik, yine de Marksizmi bilimsel boyutlanyla öğrenemedik. Çünkü çağdaş anlamda ilk üniversttenin temeli ancak 1933te atılabildi. Çok partili rejime geçtikten sonra da Marksizm en büyük düşman sayıkdı. Ancak 1960'ta patlayan kültür devriminde sosyaJist doktrinin kaynak kitapları Türkçeye çevrilebildi; ama, her bir çeviri ağır ceza mahkemelerinde yargılandı. Sonu gelmez bir savaşım sürüyordu. Yine de 27 Mayıs'tan 12 Mart'a kadar Türk kitapltğı epey zenginleşti. Demek ki 19'uncu yuzyılın ortasında Batıda ortaya çıkan bilimsel sosyalizmin ülkemizde tartışılabilmesi için gerekli çeviriler yüz yıl sonra bile yasaktı. Artık 21'inci yüzyıla yaklaştık. Bugün de değişmiş bir şey yok. 12 Eylül faşizmi öyle bir ortam yaratmıştır ki bugün Türkiye'de yalnız Marksizme sövme özgürlüğü geçerlidir. Bir rekor kırdık... 19'uncu yuzyılın ortasında doğan, 20'nci yüzyılda dünyayı etkileyen, yaklaşık 1.5 milyar insanın dünya görüşüne ve yönetim biçimine dönüşen bilimsel sosyalizmin özgur tarfışma ortamında konuşulmasını yaklaşık yüz yıldan beri engelleyebilmişiz. * Peki, Marksizmin modası geçti mi? Hic kuşkusuz Marksizmi moda olarak görenler için Marksizmin modası geçmiştir; ama, bu yanlış bir yaklaşım oiur. Doğru yaklaşım şu soruda vurgulanabilir: Marksizm aşıldı mı? Aşılmak değişimin, gelişimin, dönüşümün doğal yasasıdır. İnsanlığın bilim tarihi Marks'la başlamadı, elbet Marks'la noktalanmayacak. Aşılmak, diyalektiğin kuralıdır. İnsan toplumunun da bilim yolunda ilerlemesi doğaldır. Ne var ki bugün Türkiye'de Marksizm ne kadar yasaklansa da çağdaş insanın olayları kavramada Marksizmin katkılarından yararlanması kaçınılmaz oluyor. Bu katkı, en antimarksist kişilerde bile izleniyor, gözleniyor. Hem, Marksizmin ağır ceza maddeleriyle yasaklandığı bir ülkede Marksizmin modasının gectiğini ya da aşıldığını söylemek de gülünç olmuyor mu? Türkiye çağdaşlaşabilmek için önce bu çelişkiden kurtulmalıdır HAKAN YILMAZ LX)ĞU TÜRKÜLERİ İVME : YAPIM SUNAR BALİ MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'NİN 31.12.1987 TARİHİNDEKİ BİLANÇOSU (I.OOO.TL) AKTtF DONE.V VASLDOAI A Hazır Degerler B Menkul Kıymetler C Kısa VadeÜ Alacaklar (Net) D Emlea Stoku E Dijer Dönen Varljklar DU1AN VAILIKLAI A UIUB Vadelı Alacak ve Fonlar (Nelj B Bajb Menkul Kıymetlef C Iştırakler fNei) D Yapıimakta Olan Yatınmlar E Sabit De^erler M ftnbnis Amortısmanlar Tülcenme ve Itfa Payları D Dıjer Duran Varlıiiar Dİ6EI VAILKLAI 2.530.282 225.979 1.639.544 848.S36 16J23 3.047 131.160 242.495 (102.104) 1.572 50 276.170 I KISA VADOJ YABANO KAYNAKLAI A Uıun Vadeh Borç Taksitlen B Benka Kredıler. C Dıjer Kısa Vadelı Yabana KaynakUr (Net) D OKTA VE UZUN VADEÜ YABANO KAYNAKLAI A Tedavuldeli Tahvüler B Diger Orta ve Unm Vadelı Yabana Kaynaklar (Net) I D ÖZ KAYNAKLAS A Ödenmıs Sennaye B Yedek Akçeler \J Mirşuııuar D Yeniden De^erleme Dejer Artıs Foou E Ifbraklerde Deger Arbş Karsılıjı F Dajıtılmamıs Kârlar CDönemKâri H f1 Zararlar I V DIĞER KAYN.UCLAII PASİT TOPLAMI NAZIM HESAFLAI PAStF GENEL TOPLAMI PASİF 1.075.236 389006 686 230 190.334 180 000 10 334 1 540.882 120 000 445.597 39 349 Bütün kaset satıcılarında... A 1 Le Hanım 2 Da§iardaKarSesıvar 3 KırmızıGul 4 Üç Kız Bn Ana 5 Bttls'te Beş Mmare B 1 G jrbetcGıdışîmdır 2 Tctam Yar Ebıden 3 HudeyHudey 4 HOmaKuşu S^Gule 6 Mavılım DÜZENLEMELER VE ORKESTRA : Yapım: İVME MÜZİK YAPIM ve TİCARET Ltd. Şti. m 30 486 905.450 Çiçekçı IST. Tel 333 80 75 Genel Dağıtım: ADA YAYINCILIK VE MÜZİK Ltd. Şti. İSTANBUL IMÇ 5 Biok 5322 Unkaponı Tel. 5İ3 00 64 ANKARA S.S K Işhgm 2 Çorşı Np 12 Yemşehır Tel: 132 42 '72 AKTİF TOflAMI NAZIM HESAPLAI AKTtFGENILTOH.AMI 50 2.806 502 967 ANMA Sevgili annemiz 2 807 469 BtLANÇO UtP NOTLAJU: 1 Kayıth sennaye aıstemı yoktur 2 Stoklar maüyet bedelıne gcredegerleodırılımstır Ajnortısmaıılartla normaT 3 *itıf deflerler üıanode ıpotek TB temiMt yoitar. MEBRURE ULUÇ'u 4 Aktıf deterlenmu 637 000.000 TL'ye sıgortalıdır 5 Alacaklaranız ıçm aimmış ipotek v« teounat yolctur 6 Pasıfte yor almayan taahtıâüerımti yoktur li ölttm yıldönümünde özlenüe anıyoruz. GÖNÜLVASIF ERSOY BALİ MAKİNA SANAYÎ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'NİN 1.1.198731.12.1987 DÖNEMİ GELİR TABLOSU (1.000 TL) I MOT SATIŞ HASILATI 1Yurt İçi Mamul Sahşlan 2 İhracat (+ (+ 4.686.706 224.838 129.337 DENETÇİ RAPORU MEHMET KARADENtZ 1SM21986 UYUYOR ÜSTÜNDE DENlZtN, ÇATIK YÜZÜYLE BİR DEV GÎBİ, KALKANINA EĞlLMtŞ KULAĞ1 ÖYKÜLERİNDE GÖÇEBE DALGALARIN VE KARADENİZ UĞULDUYOR DURMAKSIZIN.. BALİ MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. GENEL KÜRULU'NA 5.074 870 Ortaithgın Onvanı Merkeıı OnaUı^ın Sermeyesi Faalıyei Konusu Denetonın Adı ve Cörev süre« ortak olup olınadıklan ' Katüıoan Yöaetım Kurulu ve Denetleme Kurulu Yapılan Toplantılan Sayısı Ortaklık hesaplan defter v« bei^elerı uzerınde >apıkc ıncelemanın kapsamı hangı tarıhlerde mceJme veptldı|ı ve vanlan soouc Bah Maiina Sanavı ve Tıcaret A.Ş İstanbul 120 000.000 (Tamamı ödenmıs) Sanayi maİzemelsrı ıthalatı dahilı ticarab. ıhracat MufıtKutian 1967 besapdöoemı. şırkaieoriai degıkür YâoetuB Kurulu toplaatılanna katüınmamiftır. Dört kere Denetlane Kurulu toplanbsı yapUnuçtır 3 Dijer Satışlar (+ BANKACILIK VE SIGORTACILIK YÜKSEK OKULU MEZUNLARI DERNEĞİ'NDEN Derneğimizin duzenlediği geleneksel yemeğine onur vermenizi rica ederiz. Yer: Uzungil Restaurant KızılayAnkara. Tarih: 28.5.1988, saat: 12.0018.00 arası. .Not: Biietler, restauranttan temın edilebilir. Sosyal ilişkileri guçlü, aktiıel. iyi konuşan dış göninümüne ozen gostereı, kendine güvenen, iyi kazanmayı isteyenlerle çalışmak istiyoruz, Gelin tanışalım. Biiyükdere Caddesi Garaj Sok. And&oy Ap. No: 4/8 Mecidıyeköy INTERNATIONAL CO. 4 Vergı İadesi. Vade Farkı v e Benzeri Gelirler (+ D HASILATTAN tNDİRİMLEK m !VET SATTŞLAB HASILATI IV SATILAN MALIN MALtYFTİ V SATIŞ GtDEBLEKl VE VfRSİURİ VI BRÜT SATIŞ KÂKI V D GENEL YÖNETİM GİDEMİRİ V m tŞLETME KÂKI K tŞLETME DIŞI KÂB 1 tştıraklerden Kâr Payları {+ 2Kur Farklan (+ 3 Isletme Dışr Diger Kâr (* X FİNANSMAN GtDEKLESl 1 Orte ve Uzun Vadelı Kredi Faiz v e Giden ( 2 Tedavuldekı Tahvıllerin F a ı a (3 Diger Fmansman Gıderlerı [ XI VEBGtDEN ÖNCEKİ KÂK X D ÖDENECEK VESGİ VE DİĞEB YASAL YÜKÜMLÜLÜKLEB X m DÖNEM KÂSI Dagıtdacak 1. Temettü Tutarı Dajıtılacak 2. Temetlu Tutarı Degıtılacak Toplam Temettünün Ödanmiş Sermaye Oranı H 33.989 (] Ortaklıgın kanum dafterkri w bdgalori uç ayda bır kantroJ «Hnuftir. Tutulan tum kayıtlenn KBBMO ve Ana Sözleşnıe huiünden ve Genel Muhasebe kurtUanM uyfun olduju göf ulrou$tür EŞtN CEVAHİR KARADENİZ VE MALTEPELİ DOSTLARIN KADIKÖY MAARİFLİLER TOPLANIYORUZ Kadıköy Maarif ve Anadolu Lisesi mezunlan; 28 Mayıs Cumartesi günü Harbiye Orduevi'nde "Bahar Kokteyli"nde buluşalım. Saat: 14.0018.00 Biietler KANTtN KEMAL'den sağlanabilir. Bilgi için: 354 30 33 / 340 41 53 53.798. 174.468 () 103 036 36.750 Türk Tıcaret Kanununun 353'cu maddeMnm ı c\ hkrasuıiD 3 nunıarah beodı goraftiDce ortaJM ıiMinııimtıı yapılaıı sayımJann sayııı w • Turk Tıcarat Kanununun 353'cu maddesınm 1 fıkrasıniD 4 numaralı bendı gerejınce yapıian ıncalems tanhlen ve sonuclan tntıkal eden $ıiayet ve yolsuıluklar ve bunJar haUında yapdao tşleoder Şirket veznesı dört defa sayılmts, SBVUS nebcesmde n cutların kayıtiara uygun olduja görüimüştur 139.786 Her ay somında ortaklıgm kayıtlan İncelennttşhr T T K. 35i 14 maâdBsuıdekı ki)Taetlecın mercut olup olmadıfi araştınlmı». kayıüare uygunluju görüJmüjtur Herhaogı bu şıkayet veya yolaathık ıntıkal etmanuştır Belı Matına Sanavı ve Tkaret Anonm Ştrketmın \ l 19673112.1967 dönemı besap ve alemkrrini Turt Tıcaret Kanununu Ortaklijın Ana tutleeaıes) ve do^er mevzuat ile gonel kabol gönnüş muhsMbe ılke ve slandarüanna gfire incelemiı bahmnaltayını Görüsumegöre ıçenjmı bemmsedıSım akJi 31 12.1987 tanhı ıiıoertyie düıenleonıiî büançc ortakhAm aoılan tanbdaki gerçok malı durumunu 1.1.19B731 12 1967 dönannne aıt Olır Tahlosu anılan dân«me aıt gerçak faaüyet sonuçlarmı yanaıtmakta olup. deftor kavttianna uygun b^unmaktadır Büançonun ve Calır Tabloaunun onaylanmasını ve Yöneiun Kuruhı*nun aklaonusını oylannııa ı DENETÇİ: MÜFtT KUTLAN 372.67 H SATILIK ŞAHİN 1986 model 20.000 km.'de Tel: 512 05 05 /492
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle