Katalog

24MA YIS 1988 » » * HABERLERİN DEVAMI BRÜKSEL Lunni'ye ara formül 1VAT© bünyesindeki TürkYunan sürtüşmesinin başta gelen konusu Limni krizi şimdilik donduruldu. NA TO Askeri Komitesi tarafından savunma bakanlarına sunulan kuvvet planlaması raporunda, her iki ülkenin "ülke planları" ve bu planlarda gösterdikleri birlikler yer almadı. Taraflann tutumunda herhangi bir değişiklik olmazsa, sonbahardan itibaren konunun yeniden gündeme gelmesiyle taraflann vetolaşmalanm tekrarlamaları bekleniyor. HADİ ULUENGİN di:Perşembe günü başlayacak olan NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ana gündem maddelerinden birini oluşturan ve üye ülkelerin önümüzdeki dönemde askeri açıdan neler yapması gerektiğini vurgulayan "kuvvet planlaması" raporunda, bu defa, ne Yunanistan'ın ne de Türkiye'nin kendi planlannda gösterdikleri birlikler yer aldı. "Kuvvet hedeflerinin" Türkiye ve Yunanistan "ülke bölümleri" (country chapter), geçen sonbahar ayında karşılıklı olarak veto edildiği için, NATO Askeri Komitesi tarafından savunma bakanlarına sunulan raporda, her iki ülkenin "ülke planlan" isimli sütun boş bırakıldı. Böylelikle Ankara'nın reddettiği ve Yunanistan'ın da ısrarla kendi "ülke bölümüne" koyduğu Limni Adası'ndaki piyade tugayı ve uçak filosu, NATO "kovvet planlamasında" gözukmemiş oldu. Aynı şekilde, Atina'nın herhangi bir gerekçe göstermeden ve yalnız misilleme olarak vetoladığı Türkiye "ülke planı" da genel raporda yer almadı. Bu durumda da Türkiye ve Yunanistan savunma bakanlarının yeni bir genel vetolaşmaya gitmesine zemin hazırlayacak sorun şimdilik ortadan kaldırıldı. Ancak, eğer taraflann tutumunda herhangi bir değişiklik olmazsa, önümüzdeki sonbahardan itibaren yeniden somut bir biçimde gündeme gelecek olan NATO kuvvet hedefleri "ülke bölümlerinde", Ankara ve Atina'nın karşılıklı vetolaşmayı tekrarlamaları bekleniyor. Bilindiği gibi, "limni krizi" ilk kez 1984 kasım ayında ortaya çıkmış ve Yunanistan, bu adada konuşlandırdığı kuvvetleri NATO emrine tahsis ettiğini duyurmuştu. Limni'nın Lozan Antlaşması uyannca sılahlandırılamayacağını ileri süren Türkiye ise Atina'nın "kuvvet hedeflerini" veto etmiş, Yunanistan da buna misilleme olarak aynı uygulamayı Türkiye için yapmıştı. Diğer taraftan, her iki ülkenin "kuvvet hedeflerinde" birbirlerine uyguladıkları diğer bir "çekinceyi" ise Çanakkale Boğazı ve Girit Adası kanallannın savunma sistemleri oluşturuyor. 1985 yılından beri süren bu "cekince" vetolaşması ise Yunanistan'ın, Çanakkale Boğazı' nın savunması için Türkiye'nin buraya yerleştirmek istediği "Harpoon" füzelerine karşı koymasından kaynaklanıyor. Atina, NATO stratejisine göre Türkiye'nin Sovyetler Birliği'nden gelecek bir saldınya karşı Istanbul Boğazı'nı savunması gerektiğini ve Çanakkale ve Ege savunmasının kendi yükümlülüğü altında olduğunu bildiriyor. A TİNA CUMHURİYET/ll Zirve hazırlığı sine Başbakan Özal'ın bir mesajıî İSTANBUL/ATtNA (Cumhunı iletecek. Yılmaz bu arada Yuriyet) Dışişleri Bakanı Mesut nan tş Konseyi Başkanı TheodoYılmaz Türkiye ile Yunanistan ros Papaleksopulos'u da kabul arasında başlatılan "Davos edecek. süreci" çerçevesinde kurulan siyasi Mesut Yılmaz dün öğleden son' komitenin bugün başlayacak topra Atina'da düzenlediği basın toplantısına "eş başkan" olarak kalantısında, "Temel ihtilaftara girtılmak üzere dün Atina'ya gitti. meden güven arttıncı mekanizmaYılmaz, Atina'ya hareketinden lan harekete geçirerek işbirligi sagönce tstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, "Kıb lama olanaklan aranraasının söz ns sorununa ne kadar çok ülke konosu olduğunu" söyledi. Yılmaz aynca Yunanlı meslektaşı Paburnunu sokarsa, çözüm o kadar zoriaşır. Sonın ne kadar asıl sahip pulyas'ı "Son derece olumlu, ollerine indirgenirse çoziim o kadar gun bir kişi!" olarak niteledi. Mesut Yılmaz, 28 yıl aradan çabuk olur" dedi. sonra Yunanistan'agiden ilk Turk Dışişleri Bakanı Yılmaz, dün Dışişleri Bakanı. Sdim Sarper dıAtatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyerek 28 yıl ara şişleri bakanı olarak 1960'ta Atina'yı ziyaret etmişti. 1962'de de dan sonra Atina'yı ziyaret eden ilk dönemin Yunan Dışişleri Bakanı Türk bakan olduğunu hatırlattı. Türkiye ile Yunanistan arasında Evangelos Averof Ankara'ya gelki sorunlann uzun yıllar bekletil mişti. mesinin toplantıyı zorlaştıracağım vurgulayan Yılmaz, "Toplanlıntn başlangıcında işimiz gerçekten (Baftarafı I. Sayfada) çok zor. Ancak karşılıklı iyi niyet, le kınamaktadır" dedi. sabır ve yapıcı bir havada gerçekTürkiye Büyükelciliği'nde görevleşecegi kanısıyla toplantının li haberleşme teknisyeni Osman olumlu geçebileceğini sanıyonız" Ünyay ve idari memur Yakup Gü1 dedi. ler'in otomobillerine yerleştirilen Ydmaz'a sorulan sorular ve yabombalar dün sabaha karşı 02.00 nıtlan şöyle: ile 02.30 arasında patiadı. tki olay Avrupa Pariamentosu'ndan da da otomobiller büyük hasar Türkiye aleyhine çıkan son karar gördü, çevre binalann camları patve AT Akdeniz sorumlusu Claulamanın şiddetinden kırıldı, ancak de Cheysson'un Türkiye'yi 'hukuölen ya da yaralanan olmadı. ka karşı suçlu' olmakla nilelendirİki patlama üzerine harekete gemesi 'Davos ruhu'nun Türkiye çen polis, yine Türkiye Büyükelcialeyhine işledigini göstennez mi? liği'nde görevli haberleşme teknisYILMAZ Davos'tan sonra yeni Ahmet Koç ile idari memur Kıbrıs sorununun daha çok günMahmut Kocagil'in otomobillericel hale geldiği doğrudur. Ancak, nin altına yerleştirilmiş bombalar bu tür sorunlar ne kadar asıl sabuldu. Patlayıcı madde uzmanlahiplerine indirgenirse çözüm o karı bombaları etkisiz duruma getirdar çabuk veiyi olur. Ama sorudi.öte yandan iktidar yanlısı Ethna ne kadar çok ulke burnunu sonos gazetesine bir bildiri gönderen karsa çözüm o kadar zoriaşır. "17 Kasım" adlı tedhiş örgutu Onun için, özellikle bu konumda bomba olaylannı ustlendiğini açık$unu da belirtmeliyim ki, Türkiyeladı. Bildiride eylemlerin, Türk SiAT ilişkileri ile Kıbns sorunu ve lahlı Kuvvetleri'nin Kıbns'taki var"Davos nıhu"nun birbirine karışlığı ile Dışişleri Bakanı Mesut Yıltırılmaması gerekmektedir. Bunlar maz ve Başbakan Turgut Özal'ın ayrı ayrı sorunlardır. Atina ziyaretlerini protesto ama Komite toplantısında, eğer cıyla düzenlediği duvuruldu. Kıbns sorunu gündeme gelirsc siYunan Hükümet Sözcüsü Yanzin tavnnız ne olacak? nis Rubattis, bomba olayları üzeYILMAZ Bizim gündemirine yaptığı açıklamada, "Hangi mizde Kıbns sorunu yok. Eğer Yuyönden olursa olsun Yunan halkı nanistan tarafından gündeme geşiddet eylemlerini esefle kınamaktirilirse, bunu iki başbakanın götadır. Bu tür olaylara hiçbir şekilrüşmesi gerektiğini bildireceğiz. de göz yumulmayacaktır" dedi. Görüşmelerde Kıbns'tan as17 Kasım adlı terör örgütü, adıker çekilmesi ele alınacak mı? nı, 1973 yılında Atina'daki üniverYILMAZ Bu konu da başbasite öğrencilerinin Yunan cuntasıkanlar arasında görüşülecek bir na karşı ayaklandıklan tarihten alıkonudur. yor. 17 Kasım 1973'teki öğrenci Mesut Yılmaz, basın toplantısıolaylanna kanlı Politeknik olayları na devam ederken, Ankara'dan deniliyor. 1974 yılında ortaya çıkan gelen bir mesajla, toplantıyı yarıörgtitün hiçbir üyesi şimdiye kadar da kesip telefona koştu. Yılmaz'yakalanmadı. Örgüt bugüne kadar ın, Başbakan özal ile görüştüğü 11 siyasi cinayeti üstlendi. 17 Kaöğrenildi. sım, geneUikle cuntayla işbirligi yaAtina muhabirimiz Stelyo Berpanları ve ABD hedeflerini eylemberakis'in bildirdiğine göre leri için seçiyor. 17 Kasım örgütüTHY'nin tstanbulAtina seferini nün öldürdüğü kişiler arasında yapan uçağıyla dün Atina'ya geApoyevmatini gazetesimn sağ eğilen Mesut Yılmaz, Helenikon Ha limli milyarder sahibi de var. vaalam'nda, siyasi komitenin diğer eş başkanı olan Yunanlı mes Ankara kınadı tektaşı Karoios Papulyas tarafın ' Atina'da dün sabaha karşı Türk dan karsılandı. Mesut Yılmaz, diplomatlannın otomobillerine uçaktan inişinde gazetecilerin, düzenlenen bombalı saldinlann "Neler hissediyorsıınuz?" sorusu "TürkYunan diyalogunun devana, "memnunum" yanıtını verdi. mım baltalamaya" yönelik oldu"Ziyaretinizden neler bekliyorsu ğu bildirilerek, Ankara tarafından nuz?" sonısuna da Yılmaz'ın kar "şiddetle" kınandı. şdığı, "dostluk" oldu. Dışişleri "17 Kasım" adlı terör örgütü Bakanı Yılmaz, KKTC'yi ziyare tarafından üstlenilen ve Türk diptiyle ilgili bir soruya da yanıt ver lomatlarına ait iki otomobilin bü ; medi. Yunan Dışişleri Bakanı Ka yük hasar gördüğü saldırılarla roios Papulyas ise "Görüsmeler ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı dün hakkında iyimser olmak için da bir açıklama yaptı. ha çok erken. Bunu zaman Suçluların "gereken cezaya gösterecek" biçiminde konuştu. çarpünlmalan" için Yunan hüküPapulyas, Türk büyükelçiliği gömetinden, gayretlerini sürdürmerevlilerinin otomobillerinin altına si istenen açıklama şöyle: bomba yerleştirilmesiyle ilgili ola"Atina'da bu sabaha karşı meyrak da bunu TürkYunan görüş dana gelen, diplomatlanmızın aramelerini etkilemesi için bir neden balarına yönelik bombalı görmedigini belirtti. Papulyas da saldınlan TürkYunan diyaloguha sonra bir soru üzerine, şakacı nun devamım baltalamaya matuf bir ifadeyle Yılmaz'ın "çetin terör eylemleri olarak değerlendiceviz" olduğu izlenimi verdiğini riyor ve şiddetle kınıyoruz." söyledi. Bugün saat 17.00'de başlayacak siyasi komite çalışmalan, Mesut Ydmaz'ın kalacağı Atina'ya 20 km (Baştarafı 1. Sayfada) uzaklıkta bulunan Vuliagmenis' Serospecial (Fransa), VVestland teki Astera Palas Oteli'nde yapı (lngütere) ve Sikorsky (ABD) gilacak. Atina'dan yapılan açıkla bi fırmalann teklif verecekleri samaya göre Dışişleri Bakanı Yılmaz nılıyor. bu sabah Yunan Devlet Başkanı Aynı çevreler, helikopter üretiHristos Sartzetakis'le görüşecek ve mi için daha önce bir ihale açıldıCumhurbaşkanı Kenan Evren'in ğını hatırlatıyor, Turkiye'nin hebir sözlü mesajını verecek. Per likopter yapımcılannın "en umut şembe günü de Başbakan Andre verici" pazarlarından biri haline as Papandreu ile görüşerek kendi geldiğini öne sürüyorlar. BRÜKSEL Brüksel'de bulunan "uzlaşma forcniilleri" sayesinde, NATO bünyesindeki TürkYunan "sürtaşmesinin" başında gelen "Limni krizi" şimdilik donduruldu ve böylelikle de, sorunun perşembe günü başlayacak olan ittifak savunma bakanları toplantısında Ankara ile Atina arasında yeni bir "tatsızlıga" yol açması engellendi. tttifak Genel Sekretaryası ve askeri karargâh SACEUR'un ayrıntılı teknik formülasyonlarla gerçekleştirdiği bu "kriz dondurma operasyonu" şu biçimde şekillen Bombalı 28 YIL SONRA Uzun bir aradan sonra Yunanistan'ı resmen ziyaret eden ilk Türk Dışişleri Bakanı olan Mesut Yılmaz Atina HelenikonHavaalanı'nda Yunanistan Dışişleri Bakanı Karoios Papulyas tarafından karsılandı. (Fotoğraf: AA) ANKARA'dan YALÇIN DOĞAM (Baftarafı I. Sayfada) York'taki toplantıya katılacak. İşte, bu fırsattan yararlanarak Özal'la "görüşelim" önerisini gönderiyor. Başbakan Özal, Melina Mercouri'ye hemen anında yanıtını veriyor: "Olmaz, gizlı görüşmek hiçbir biçimde olamaz zaten... Kaldı ki, gizli olmayan bir görüşme de mümkün değil". "Gizli" bir görüşme nasıl olsa ortaya çıkar. Olağan bir ikili görüşme ise, Türkiye'yi çok güç durumda bırakır. "Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımış dururnuna düşer" Türkiye... Özal bu nedenle geri çeviriyor. Bir yandan Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na başvurusu, öte yandan TürkYunan siyasal ve ekonomik komitelerinin Ankara ve Atina toplantıları nedeniyle Kıbrts ve Kıbrıs'tan asker çekmek alabildiğine gündemde. Özellikle de Davos buluşması sırasında Özal ile Papandreu arasında "Kıbrıs'a ilişkin karşılıklı ne söz verildiği" tartışılanların başında geliyor. Bizim öğrenebildiğimiz kadarıyla Oavos'ta Kıbrıs'a dönük iki lider arasında şu konuşma geçiyor. ÖZAL Kıbrıs konusu, adadaki iki toplum arasındaki görüşmelerle çözüme kavuşur. Ancak Türkiye ile Yunanistan arasında bir yakınlaşmanın doğması, Kıbrıs'ta iki toplum arasındaki yakınlaşmayı kolaylaştırır. Bize düşen, bu süreci hızlandırmaktır. PAPANDREU Evet, Kıbrıs Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyaloğun dışındadır. Uluslararası bir sorundur. Davos'da iki başbakanın Kıbrıs'a dönük sözlerinin özeti bu. Bu özetten şu çıkıyor. Her iki taraf da "Kıbrıs konumuz dışı" diyor, ama bir tarkla. Türkiye "Kıbrıs'ı iki toplum çözebilir" derken, Yunanistan "Kıbrıs uluslararası bir sorundur" yargısını vurguluyor. Bu görüş farkına ek olarak, şu anda Kıbrıs'ı bir anda dış politikanın bir numaraiı sorununa getiren tartışma "Türkiye'nin Kıbrıs'tan asker çekmesine" dönük olasılıklar... Özal'ın hemen herliderle ikili görüşmesinde Kıbrıs'tan asker çekmeye ilişkin sözleri şöyle. "Kıbrıs'tan Türkiye, ancak bir şartla asker çeker... O da adada kalıcı bir anlaşma sağlanırsa..." Bunun ötesinde, Kıbrıs'tan asker çekmek, olsa olsa "bir jest" niteliğini taşıyabilir. Birkaç bin askerin çekilmesi gibi bir "jest". Özal belki böyle bir "jeste yatkın" hissedebilir kendisini, ama Türkiye'nin buna hazır olduğunu söylemek çok güç. Yoksa, "asker çektlirçekilmez" tartışmasıyla Ozal kafasında planladığı "bu jesti" kamuoyunda iyice çiğnenen bir sakıza mı dönüştürmek eğiliminde?.. Çiğnendikçe eskiyecek ve sonra da gerçekleştiği anda Türk kamuoyunda etkinliğini yitirecek birsakıza mı?.. Özel görüşmelerinde, kabine toplantılarında "Kıbrıs'a artık bir başka gözle bakmak gerek. Bizim dış politikayı Kıbrıs ipoteğinden kurtarmak gerek" derken, acaba Özal "asker çekmeye bir hazıriık mı" oluşturuyor?.. Planı ne olursa otsun, şu anda çok, ama çok güç görünüyor Türkiye'nin Kıbrıs'tan asker çekmesi. Asker çekmediği sürece de dış politikadattkanıklıklar birbirini izliyor. İşte, TürkiyeAT Ortaklık Konseyi toplantısının ertelenmesi, işte Avrupa Parlamentosu karan, işte Amerikan baskısı... Kıbrıs yıllar sonra yeniden "dış politikanın anahtarı" niteliğinde. Türkiye'nin ve hiç kimsenin kullanamadığı bir anahtar... ABD'de Yıınan oyunu UFUK GÜLDEMtR VVASHINGTON Sonuncusu ABD başkentinde yapılan Yunanistan üs müzakerelerinde, Washington'un Yunanistan'ın toprak bütünlüğünün korunması için Helsinki Nihai Senedi'ne atıfta bulunulması fikrini dışlamadığı öğrenildi. Bundan cesaret alan Yunanlı müzakerecilerin, pazarlık masasına, Yunan SEİA'sı ile hiçbir irtibatı bulunmayan Ege komuta kontrol sorumluluk sahalan konusunu da getirdiği bildirildi. Yunanistan 1988 aralık ayında süresi sona erecek olan Savunma ve Ekonomik İşbirligi Anlaşmasını venilemek için ABD'den sözde "Türk tehdidine" karşı güvence istiyor. Davos zirvesi dahi Atina'nın bu tutumunda değişikliğe yol açmadı. Yunanistan geçen yıllarda istediği "güvenceyi" anlaşma maddesi olarak kabul ettiremedi ama anlaşmanın imzalandığı tarihte ABD Dışişleri Bakanı Kissinger'a bir açıklama yaptırarak Yunanistan'ın toprak bütünlüğünün ABD1 nin güvencesinde olduğunu söyletmeyi başardı. Yunanlı müzakerecilerin, Washington'da, ABDYunan ikili ilişkilerinin dışında kalmasına karşın gündeme getirerek, Amerika'dan "Türkiye'yi ikna etmesini" istediği, Ege komuta kontrol sorumluluk sahaları konusunun kökeni, Türkiye'nin 198O"de askeri yöneüm altındayken Yunanistan'ın NATOnun askeri kanadına dönüşünü sağlayan "Rogers Planı'm" kabul etmesine dayanıyor. Yunanistan, Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra NATO'nun askeri kanadından çekilince, Ege fiilen Türkiye'nin komuta kontrol sorumluluk alanına girdi. Ancak Rogers Planı, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı hiçbir yükümlülük altında kalmadan NATO'ya dönüşunu sağladığı gibi EgeMeki komuta kontrol sorumluluklannı da Türkiye'nin elinden aldı. Çünkü dört maddeden oluşan Rogers Plam'nın "No Comand Boundries" diye başlayan maddesi, "taranann belü bir süre için Ege'de komuta kontrol sorumluluklannın olmadıgını belirtijor. Kimin ne zaman komuta edeceginin Napoli'deki Afsouth karargâhınca saptanmasını" öngöriiyordu. Yunanistan şimdi, hiçbir bedel ödemeden elde ettiği bu kazanımlarını dahi yeterli görmüyor ve Ege'deki komuta kontrol sorumluluk sahasımn, tıpkı Kıbrıs harekâtından önceki şekliyle Atina'ya verilmesi için ABD üzerinden NATO'ya baskı yapıyor. Washington'daki Yunan kanadı. üsler pazarlığının yuzde 80 oranında tamamlandığını söylüyor. Amerikan kanadı ise daha ihtiyatlı, Yunan kanadı müzakerelerin odak notkasını Helsinki Nihai Senedine nasıl atıf yapılacağımn oluşturduğunu belirtiyor. Amerikan kanadı ise "Odak noktası iiderin varlıgınıo devamım saglamaktı" diyor ve "ABD'nin altında imzası olan hiçbir anlaşmada Türkiye'nin kendini huzursuz etmesini sağlayacak bir atıf mümkün değil" diye ekliyor. Ancak Washington'da yapılan altıncı dönem üs pazarlığını, her iki kanadın da "profesyonel bir ortamda gerçekleşti" diye anlatması dikkat çekiyor. Yunan kanadı, edindiğimiz bilgiye göre, Hcllenikon Üssü'nün kapatılnt'ası doğrultusundaki geleneksel pozisyonunu korudu. Ancak ABD'nin bundan kolay kolay vazgeçmeye niyeti yok. Nitekim bir yetkili "üsleri toptan müzakere ediyoruz, tek tek değil" diyor JVASHINGTON (Baştarafı 12. Sayfada) maz. Cumhurbaşkanı Mitterrand yeni bir öneri getirdi. Başkan Franklin Roosevelt'in Yeni Anlaşma'sı gibi bir şey. Bu konuda parlamento seçimleri yeni bir adım olacak; sanırım, bu seçimlerde, farklı düşünce ufuklanndan adaylar, cumhurbaşkanının görüşlerini ve popülerliğini yansıtan bir çoğunlukla bize katılacaklar. Ülkede ve Sosyalist Parti'de, size Fransa'nın siyasal düzenini temelden değiştirebileceğinizi düşündürtecek kadar ne degişti? LANG Fransa çok değişti. Söz gelimi Fransız kadınlan büyük çoğunlukla sağa oy verirlerdi, bu kez çoğunluk sola oy verdi. Bretanya sağdan sola kaydı, Fransa'nın güneyi ise soldan sağa. De Gaulle'cü seçim sistemi, ülkenin yüzde 37'sini temsil eden bir partinin parlamentoda mutlak bir çoğunluğa sahip olmasını sağlıyordu. Fransızlar, bu seçim sistemine dayalı politik alışkanlıklardan bıktılar artık. Bu, De Gaulle'cüler için olduğu kadar, Sosyalist Parti için de bir uyandır. Ararmzdaki fark şuydu: Biz gözlerimizi ve kulaklanmızı muhalefete açtık. Ama Jacques Chiracın hükümeti sözgelimi, gençleri kendinden nasıl soğuttuğunu göremedi. Bu ülkenin karşısına dikilen en büyük tehdidi, politik önderlikle ülke arasındaki bağın kopmasını önlemeliyiz. JeanMarie Le Pen'e verilen destegin yükselişi de bunun bir göstergesi sanki. Birçok kişi, sosyalistlerin cini şişeden dışarı salıverdikleri kanısında. Cini yeniden şisenin içine nasıl sokacaksınız? LANG Le Pen'in görüşlerine kızıp öfkelenmek bir işe yaramaz. Ona oy veren Fransız halkının farklı kesimlerinin derdinin ne olduğunu yakından araştırmamız gerekir. tnsanlar yeniden kendilerine kulak verildiği duygusunu edinmeliler. Kuşkusuz, göçmen sorununu da aşan bir öfke var, bir başkaldırı duygusu var. Göçmenlere karşı duygulan içeren bazı olaylan Fransa'nın bazı yörelerinde geçmişte de yaşadık, ama bizim bütünleşme yeteneğimiz her zaman üstün geldi. Fransız Gündemde asker çekme yok ANKARA (Comhuriyet BüroM) Türkiye'nin Kıbrıs'tan asker çekip çekmeyeceği, kamuoyunda en çok merak edilen konulardan biri durumuna gelirken, MiHi Savunma Bakanı Ercan Vuralban, asker çekiminin şu anda gündemde bulunmadığını söyledi. Dışişleri Bakanlığı çcvreleri de aynı görüşü tekrarlayarak, Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliğinın, Türkiye'nin de garantörlüğü ile sağlanacağma ilişkin bir rnutabakata varılması durumunda Türk askerlerinin adadan çekileceğini yinelediier. Mılli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, dün Ankara'da taktik zırhlı araç projesi anlasmasınm irnza törenine katıldıktan sonra Cumhuriyet muhabirinin Kıbrıs'tan asker çekilmesi konusunun gündemde olup olmadığına ilişkin sorusunu yanıtlarken. "Şu anda giindemimizde asker çekme konusu kesinlikle yok" dedi. Ancak Dışişleri Bakanlığı çevreleri, Turkiye'nin asker çekimi hazırhğı icinde olmadığım belirtiyorlar. Konu ile fleili sörüşlerini bildiren bir Dışişleri yetkilisi şunları söyledi: "Defatarca. tekrarlandığı gibi Türk askerleri Kıbrıslı halkın caa ve mal güvenliği için adada bulunuyoriar. Kıbns sorununun çözümü için uyuşmazlık yapan taraf ne Türkiye ne de Kıbnslı Turklerdir. Kıbnslı Turklerin can ve mal gııvenliğini guvence altına alacak ve Türkiye'nin de bu çerçevedeki garantöriüğünu tescil edecek bir mutabakata vanldtğı zaman Turk askerleri dogal olarak adadan çekikcektir." Savunma Bakanı Ercan Vuralhan OLAYLARES ARDENDAKI ANKARA (Baştarafı 1. Sayfada) yıllanmış sorunlann çözümü kolay değildir, zaman alacaktır. Davos, iki başkent arasında diyalog sürecini başlatacak mekanizmaların kurulması için ilk adımdı; Dışişleri Bakanı Yılmazın Atina'yı ziyareti bu kapsamda bir anlam taşıyor. Atina'daki bombalı hoşgeldin, yürünecek yolda beklenen giiçlüklerin sesli bir habercisi olsa da bu anlamı değiştirebilecek nitelikte değildir. Yunanistan, Davos'tan bu yana Türkiye'ye dönük siyasetinde bilinçli rotasını değiştirmedi. Temel gerçek budur. Atina'daki bombalı hoşgeldinin Yunan halkının duygularmı yansıttığım sanmıyoruz. Bilindiği gibi devletler arasındaki sorunlar, ne halkm duygulanyla ne defanatik örgütlerin saldtnlanyla çözümlenebiliyor. Gerçekçi, barışçı, içtenlikli devlet adamlarına gerek var. • •• Cuellar'dan (Baştarafı I. Suyfada) Sekreter'in Kıbrıs Özel Temsilcisi Oscar Camillion ile Kıbns'ta bulunan Özel Siyasi tşler Dairesi Müdürü Gustave Febel tarafından Denktas ve Vasiliu'ya resmen iletildi. BM Genel Sekreteri'nin Türk ve Rum toplumu başkanlarını bir araya getirme uğraşılannın bir sonucu olan bu davet, Türk tarafınca ilke olarak kabul edildi. Denktaş, Camillion ve Feisel ile 1.5 saat süren bu görüşmeden sonra yaptığı açıklamada BM Genel Sekreteri'nin iki toplum arasındaki görüşmelerin başlatılması için girişimlerde bulunmak isteğinde olduğunu, BM'den iki yetkilinin ziyaretlerinin de bununla ilgili olduğunu söyledi. Denktaş şöyle devam etti: "Biz başlangıçtan beri böyle bir toplantıyı Ledra Palas Oteli'nde yapmayı teklif etmiştik. Şimdi daha üst diizeyde ele alınıyor demektir. tki lider sıfatıyla yapılacak, gayri resmi görüşme mahiyctinde olabiiecektir. Zamanlama ve ncrede y?pılaca«ı ileride taraflar arasında kararlaştınlacaktır." da işbirligi sayesinde sağlanacağına inanıyor. Yunan hükümeti, tşbirliği Komitesi'nin, uzlaşma arayışlan çerçevesinde "lokomotif rol" oynayacağına ilişkin bugüne kadar herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak Davos sonrasında gerek bir TürkYunan işadamları konseyinin kurulmasını teşvik etmesi, gerekse tşbirliği Komitesi için Ankara'ya gönderdiği heyette etkin isimlerin yer alması Atina'nın da "yumuşak alanlarda" ilişkileri arttırma taraftan olduğunu gösteriyor. Görüşmelerde ticari işbirligi konusunun ön plana çıkması bekleniyor. Türk rakamlarma göre, Türkiye'den 1986 yılından 1987 yılının ilk 9 ayının sonuna kadar Yunanistan'a yapılan ıhracat 543.2 milyon dolara erişmiş bulunuyor. Yine Türk verilerine göre, Yunanistan'ın Türkiye'ye 198086 yılları arasında yapmış olduğu ihracat ise 300 milyon dolara varmış bulunuyor. GERÇEK Işbirliği arayışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Davos'ta kurulan uzlaşma mekanizması çerçevesinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik, ticari, kültürel, haberleşme, turizm ve benzeri alanlarda işbirliği olanaklarını araştıracak olan İşbirligi Komitesi bugün Ankara'da toplanıyor. Yunanistan Milli Ekonomi Bakanı Panayotis Roumeliotis başkanlığında 11 kişilik bir heyet görüşmelere katılmak üzere bugtin Atina'dan Ankara'ya geliyor. Türk heyetine Devlet Bakanı Adnan Kahveci'nin^ başkanlık edeceği ve 3 gün süre' cek olan görüşmelerde karşılıklı ticaretin arttınlması ve turizm alanında işbirliğine gidilmesi konularının ön plana çıkması bekleniyor. Ankara, tşbirliği Komitesi'ni iki ülke arasındaki uzlaşma sürecinde "lokomotif" olarak görüyor. Başka bir ifadeyle, Ankara ile Atina arasında yıllann birikimini taşıyan zorlu siyasi sorunlann çözümü için gerekli olan "karşılıklı giiven ortamının" sorunsuz alanlar Güneydoğu Hemen en yakın VESTEL Yetkili Satıcısı'na gelin, VHS Videonuzu alın, kazanın! Video Player'larda Hediye Kuponu 50.000TL değerindedir. Uygun taksitlerle VESTEL değerinde Hediye Kuponu Mres "İleri teknolojiden üstün ürünler" Tanh