23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 1988 CUMHURİYET/U Ezbercilige karşı 'yaratıcı düşünce' 2 Japon>a, eğıtırn alanmdakı başanlarını neye borçlu 9 Nasıl oldu da Japonya eğıtım alanında belkı de bır numaralı super de\let olmayı başardı7 Bu başannın nedenlerı kuşkusuz çeşıtlıdır Ama bu nedenlerın başında her kesımıyle toplumun ve devletın eğıtıme verdığı önem gehyor Eğıtımın hem brreysel hem ds toplurasal gelışmenın anahtarı olduğuna daır manç, sağlanan başarıların kulturel "altyapısı'nı oluşturuyor Japonlann eğıtıme verdığı one mı belkı en ıyı şu atasozu dıle getırıyor "Bir >ıl sonra>ı duşunuyorsan, pinnç yelıştir. On >ıl sonrayı duşunuyorsan, agaç yeüştir. Yuz yıl sonrayı duşunuyorsan, insan yetıştir." Dunyanın en uzun ve en \oğun çalışan okullan, oğretmenlerı ve oğrencılerı, orgun eğıtıme destek olan gayn resmı bır eğıtım orgutlenmesı (ozel dersaneler), hayattakı temel gorevlerınden bınnın çocuklarının ıyı okumasını sağlamak olarak gören, hastalandıklarında gerekırse oiların yenne derse gınp not tutan "Eğitım Deiisi" anneler Japon toplumsal hayatında eğıtımın oynadığı merkezı rolun çeşrtlı göstergelen Ekonomık kalkınmada eğıtımın stratejık bır "yatınm" olarak gorulmuş oluşu, bu bağlamda bu>ük onem taşıyor Eğıtım alanmdakı çalışmalarıyla tanınan ıkı Japon bılım adamı Japonya Eğitim Reformu Konseyi'nin 3 yıllık 'açık tartışmalar9 sonucunda aldığı karar: JAPONYADA AHLAK EĞİTİMİNİN KURALLARI ^ Japon okullarında "ahlak" derslerı, çocuklara ve gençlere Japon kulturunun temel değerlerının verılmesınde onemlı bır rol oynadı 1930'lardan Ikıncı Dunya Savaşı sonuna kadarkı donemde bu dersler mılıtarıst ve faşıst endoktrınasyonun aracı olarak kullanıldı Savaş sonrasında once tumuyle ders programlarından çıkarıldı, 1952'den bu yana da ılk ve ortaokullarda haftada bır saat okutuluyor ve esas olarak oğrencılere demokratık ve bılımsel değerlerın kazandırılmasını amaçlıyor Kapsamı net bır şekılde belırlenmış olan bu derslerde aşılanmaya çalışılan başlıca ılkeler şunlar İnsanları seveceksin' • Yaşama saygılı olmak • Doğru olduğuna ınanılan yolda hareket edebılme soruınluluğunu gostermek • Doğayı sevmek • Bılımsel duşunmek • Anlayışlı ve hoşgorulu olmak • Herkese adıl davranmak • Emeğe saygılı olmak • Bılınçlı bır şekılde ulkeyı sevmek, ılerlemesıne çalışmak • Tum dunya ınsanlarına sevgı duymak Ahlak derslerı dın konusunu kesınlıkle kapsamıyor 1947 tarıhlı eğıtım yasası uyarınca, kamu okullarında dın eğıtımı yasaklanmış bulunuyor eğıtım alanında öZTklığının sağlanmasını talep edıyor Resmı çevrelerde de, aşırı merkezıyetçılığın yerel ınısıyatıfi boğduğu, sıstemde tıkanıklıklar ve yenılenme guçluğu yarattığı goruşu paylaşılıyor Ama tabıı farklı duşunenler de var Eğıtım Bakanlığı'nı zıyaretım sırasında goruştuğum, bakanlık ust duzey yoneücılennden Ortaoğretım Planlama Muduru Akinori Şımotori, bu konuda şoyle dıyor "Japon eğitimının aşın merkeziyetçi olduğu şeklındekı gonışlere katılmıvorum. Bizim sısteınımiz bır olçude merkezıyetçı ve bırörnek olmak zorunda. Zıra biz Tokyo'da venlen eğitimle, ulkenın en uzak koşesinde verilen egıtımı aynı duzey ve değerde tutmak ıstiyoruz. Aslına bakarsanız, Japonya'da olduğu kadar merkezıyetçüık, ABD'nin Kalıfornıya eyaletınde de vardır..." "Cuku" sorun mu? Resmı orgun oğretım sıstemının yanında, ona paralel bır de gayrı resmı eğıtım sıstemının oluşması, bırçoklarınca resmı eğıtımın *a Çocukların zekâ, yetenek ve kişilik farkları hiç dikkate almmıyor. Başkalarından farklı olmamaları öğretiliyor. Böylelikle kişiliklerini geliştirmeleri engelleniyor. Japon zorunlu öğretimine yöneltilen eleştirilerden biri bu. (Makoto Aso ve İkuo Amano) şöyle dıyorlar "Japonya hızlı sanayüeşmevı, kaynaklannın aşın olçude buyuk bır bolumunu eğıtıme ayırarak başardı. Meıcı donemınden bu yana egıtirae yapılan buyuk yatınmlar yoluyla oluşan İnsan sermayesi', Japonva'nın savaş sonrasında gerçekleştirdığı ekonomik mucizeyi mumkun kılmıştır..." Japonva'nın egitim alanmdakı başanlannın ardında başka bazı kulturel ve larihsel nedenler de var. Bunlardan bırı, ornegın Turkıve'de verilmek zorunda kalan turden bır eğıtımde laikleşme mucadelesıne Japonya'da gerek duyulmamış. bılımseldınsel eğıtım zıtlığının vaşanmamış oluşu. Japonya'da eğıtım bır anlamda baştan ıtibaren laiktı. Japonya uzerıne uzman tarihçımız Selçuk Esenbel bunu şoyle açıklıyor "Geleneksel Japon egıtımı, dinden ziyade tarih ve kulture dayalı bır ahlak oğretısını ıçermekteydi; bu bakımdan İaik' bır egıtımdi..." Japonya köklerı çok eskılere uzanan laık bır edebıyat ve felsefe geleneğıne \e bır laık entelektueller sınıfına sahıptı Daha 17. yuzyılın Eğitimde birörnekliğin çocuklann ve gençlerin kişiliklerini geliştirmelerine engel olduğu savunuluyor. İlk ve ortaokullarda bir örnek eğitimden sonra, lise ve üniversitelere girişte çetin bir rekabetle karşılaşan gençler ruhsal bunalımlara düşüyor. okulu terk vakalannın ve okullarda oğrencıler arası ve öğretmenlere karşı şıddet olaylarının, buradan kaynaklandığı one suruluyor Eğitimde 'Japon mucizesi' ŞAHIN ALPAY gitti, gordu, yazdı nunla ilgilidır." Bu konuda farklı goruşler de var tabn Örneğm, üruversıteyı zıyaretım sırasında goruştuğum Tsukuba Unıversıtesı'nden profesor Hıroyoşı Şiİgai şovle dıyordu "Japon egitiminin ezbere dayandıgı, yaratıcılıgı kostekledıgı şeklındekı eleştınlere kalılmıyorum... Eğer Japonya'da yaratıcılık olmasaydı, sanayıleşme, bilim, teknoloji alanında sağlanan başanlar mumkun olmazdı... Ote \andan gelışmiş ve bilgi dolu bir beüegın değennı de kımse yadsıyamaz." Japon eğıtım sıstemının çocuklara çocukluklarını yaşamak ıçın zaman bırakmadığı söylenıyor Gınş sınavlan ıçın ılkokul bınncı sınıftan başlayan hazırlıklann yaygın ruhsal sorunlara neden olduğu belırülıyor sonlannda Japonva'da o gun ıçın haylı modern bır basım sana>ıı buıunuyor, onbının uzerınde satış yapan kıtaplar basılıyordu Ucret karşılığı kıtap ödunç veren kutuphaneler vardı Öte yandan 19 yuzyılın sonıuıda sayıları 17 000'e ulaşan tek öğretmenlı, tek de slıkh halk okulları ("terakoya") okuryazarlık duzeyını bazı tanhçılere gore Ingıltere ve Fransa'nın duzeyıne çıkarmıştı Japonya'nın eğıtım başansını tartışırken tum bu etkenlerı hesaba katmak gerekıyor Tum başanlanna karşın Japonya bugun eğıtımde çok cıddı sorunlarla karşı karşıya ve eğıtım sıstemınde çok koMu değışıkhkler yapma ıhtıyacında Bır yandan sorunlara çozum getırmek ote yandan 21 vuzyılda gerçekleşmesı beklenen buvuk teknolojık ve toplumsal değışmelere hazırlanmak amacıyla, Japonya şımdılerde tanhının uçuncu buyuk eğıtım reformu çahşması ıçınde bır anneden duyduğum bu sozler, Japon zorunlu oğretımıne yöneltilen temel eleştınlerden bırını kapsıyor Tum öğreneılenn aynı yeteneklere sahıp oldukları ve çalışırlarsa hepsının başarıh olacağı varsayımma dayanan ve bakanlık tarafından belırlenen tektıp ders programı, tektıp ders kıtapları, tektıp öğretme vontemlerı \e neredeyse tektıp okullarda surdurulen eğıtımın önemlı sorunlar doğurduğu yaygın bır goruş "Eğitimde birortıeklik belası" olarak nıtelenen bu durumun, Japonya'da çocuklann ve gençlenn kışılıklennı gelıştırmelerıne, bıreyleşmelenne engel olduğu savunuluyor Geleneksel Japon kulturu, ortak bır amaç ıçın bırlıkte çalışan bır grubun uvesı olmayı kışı açısından en doğal ve en mutlu deneyım sayıyor Bu kultur çerçevesınde, okullarda verılen eğıtım rekabet yenne dayanışmayı, çatışma yenne uyuşmayı, bıreysel başan yerıne kollektıf başarıyı vurguluyor Bazı yorumculara gore, Japon toplumunda yaratıcılığın yetennce guçlu olmayışı, bu (bır anlamda) "kollektıvist" kulturden kay naklanıyor Ilk ve ortaokullarda bırörnek ve herkesı eşıt gören bır eğıtımden sonra, lıse ve unıversıteye gınşte çetın bır rekabetle karşılaşan gençlerın bunahma duştüğü; son yıllarda yaygmlaşan Tüm öğrencilerin aynı yeteneklere sahip oldukları ve çalışırlarsa hepsinin başarıh olacağı varsayımma dayanan ve tektip ders programı, tektip ders kıtapları ve tektip\ öğretme yöntemleriyle sürdürülen zorunlu öğretimin sorunlar doğurduğu yaygın birgörüş. j aflarının doğurduğu bır sonuç "Cuku" (ozel dersaneler), öğrencılenn bırörnek resmı eğıtım tarafından karşılanamayan ıhtıyaçlanna cevap venyor, oğrencılere bırer bırey olarak ılgı göstenyor Resmı çevrelerde de "sosyal cuku" gayet olumlu karşılanıvken "akademık cuku" da katlamlması gereken bır dert gıbı göruluvor Velılerın ve öğretmenlerın onemlı bır bölumu ıse, "cuku" nun, çocuklara "çocukluklannı yaşamak" olanağım bırakmadığı kanısında oğrencıler arasında yaygın ruhsal sorunlar, ağır bır ders yuku altında olmalarına ve oyuna pek az zaman ayırabılmelerıne bağlan»yor Ezbercilik Buyuk ölçude ezbere dayalı oğretme yontemı, Japon eğıtımıne yöneltilen bır başka eleştın Ezbere dayalı öğretımın, test usulu sınavlann, öğrenme merakı ve ısteğını baltaladığı yaygın bır kanı Tektıp oğretım ve ezbere dayalı öğretme yöntemlerı sonucunda Japon eğıtımının araştıncı, yaratıcı, çozumleyıcı ve eleştırel duşunen beyınler yetıştırmede gerı kaJdı ğı duşunüluyor Japonya Oğretmenler Sendıkası'nı zıyaretım sırasında göruştuğüm, sendıkanın araştırma bölumu yetkılılennden Ak\o tgasakı bu konu da şunlan söyluyordu "Japon okullan ogrencilere belkı ABD ve Batı Avnıpa'dakı okullardan daha çok bilgi veriyor. Ama derınlıgı olmayan, vuzeysel bılgıler... Japon egıtımı gençlere duşunme yetenegını, varalıcılığı kazandırmıvor. Bireok oğrencı ders çalışmavı 'duşman' gtbı goruyor. Uluslararası yarışmalarda Japon oğrenciler bilgi)e dayanan vanşmalan kazanıyor, ama analıtık duşunmeyı gerektıren dallarda geri kalıyor. Japonya'nın bııgune değin çok az sayıda Nobel odulu kazanmış olması da bu Aşırı ır>erkeziyetçilik Japon eğıtımının sorunlar doğuran bır başka ozellığı de, aşırı merkezıvetçı bır yonetım yapısına sahıp olması Savaş sonrası reformlarıyla kısa bır sure yetkılerı kısıtlanan eğıtım bakanlığı, ozellıkle zorunlu oğretım uzerınde tam bır denetıme sahıp, aşırı guçlu bır merkez Merkeayetçılığın en buyuk muhalıfi Oğretmen ler Sendıkası Sendıka, demokratık rejım açısından, devletın eğıtıme mudahalesının asganye ındırümesını, devktın bu alandakı tek görevının fırsat eşıtlığını sağlamak olduğunu savunuyor Sendıka, eğıtımın yonetımının savaş sonrası vıllarda olduğu gıbı seçımle gelen yerel kurullara bırakılmasını, yerel yönefmlerın Diploma sorunu Kışılerın değerlendınlmelerınde ve ışe alınmalarında, zekâlan, yeteneklerı ve becerılerınden çok hangı okullarda eğıtım gormuş olmalarına bakılması, resmı çevrelerın de halledılmesını gereklı görduklerı bır sorun Omurboyu ıstıhdam polıtıkası ızleyen buyuk şırketler, ıhtıyaçları olan elemanlan, lıse va da unıversıte son sınıfta okuyan oğrencıler arasından peyhyor Japon eğitiminde sorunlar "Çocuklann zekâ. yelenek ve kişilik farklan hıç dikkate alınmıvor. Başkalarından farklı olmamaları ogretılıyor. Boylelikle kışılıklennı gekşürmelen kostekieniyor..." Oğremmının bır bolumunu Japonya dışında yapmış olan genç JaponBaü sentezi İkinciDünya Savaşı sonrasındc Japonya, eğitim sistemini büyük ölçüdeABD'yi örnek alarak baştan aşağı değişürdl Japonya'nın eğitim alanındaki bu ikinci büyük reformu, özde eğitimin içeriğinin militarizm ve aşın milliyetçüikten annarak demokratikleşmesini amaçlıyordu. Japon eğıtımı tarıhıne baktığımız zaman bu sıstemın son çozumlemede bır Japon Batı sentezi olduğunu goruruz 1868'de sıyasal ıktıdarın, Tokugava şogunlanndan yenıden ımparatora geçışıyle açılan yeru donem, Japon modernleşmesını başlattı Meıcı dönemı (18681912) lıderlerı, eğıtımt çağdaşlaşmanın anahtarı olarak goruyorlardı Japonya'nın Batı ulkelennı yakalamasını sağlayacak bır eğıtım sıstemı kurmava gınştıler 1871'de Eğıtım Bakanlığı'nın kuruluşu, 1872'de Temel Eğıtım Yasası'nın kabulu ıle bınncı buyuk eğıtım reformu başladı. vaşı sonuna kadar surecek bır dönem ıçın egemen oluşunu sımgelıyordu Bu tanhten ıtibaren eğıtım sıstemı sıkı bır merkezıyetçı yonetım ve denetım altına gırdı Aıleye, mıllete, ımparatora ve devlete sadakat ve hızmet, okullarda ahlak derslen aracılığıyla aşılanan temel ılkeler halıne geldı Zamanın unlu eğnımcısı ve Eğıtım Bakam Arinori Mori, bupolmkanın ozunu şoyle ıfade edıyordu "OğrencUerın cıkanna olan degil, ulkenin çıkarına olanı yapmalıvız..." 1930'larda mılıtarıstlerın .ktıdara gelmesıyle, Japon eğıtımı faşıstleştı Mıllıyetçı ve devletçı beyın vıkama arıtmetık, dılbılgısı ve Yukan smıflar ıçın yuksek öğrenım, aşağı sınıflar ıçın meslek cğrenımı esasına dayanan "tkili Eğitim" sıstemının yenne, herkese açık 6 yıllık ılkokul, 3 yıllık ortaokul, 3 yıllık lıse ve 4 yıllık unıversıte eğıtımını öngoren tekkanalh sıstem kuruldu Toplumda genel olarak destek gören bu reformlar, tutucu ve mıllıyetçı bır reaksıyonu da doğurdu Savaş öncesının çokkanallı, çok farklılaşmış eğıtım sıstemı, hıyerarşıye önem veren kulturel değerlerle uyuşuyordu Japon kuruluşlanndakı hıyerarşı okul sıstemıne paralel olarak bıçımlenmıştı Meslek eğıtımıne buyuk ağırlık veren eskı sıstem, Japon sanıyıcılennın ıhtıyaçlanna daha ıyı ccvap verıyordu Belkı bu nedenle savaş sonrası reformlara en buyuk tepkı ışadamlann dan geldı Japon İşverenler Sendıkası (Nıkkeıren), meslekı eğıtıme yeterlı onem venlmeyışmden, uraversıtelerde sosyal ve beşerı bılımlere fazla ağırlık verılmesınden açıkça yakınıyordu Yetkılen son derece sınırlanan Eğıtım Bakanlığı da reformlara karşı tepkının başka bır odak noktasıydı Laik geleneğe sahip eğitimde mucizenin anahtarı Büyük ölçüde ezbere dayalı öğretme yöntemi, Japon eğitimine yöneltilen bir başka eleştiri. Ezbere dayalı eğitimin, test usulü sınavların öğrenme isteğini baltaladığı; araştıncı, yaratıcı, çözümleyici ve eleştirel beyinler yetişiirmede geri kaldığı düşünülüyor. Bu nedenle her yıl bır "eleman a>ı" mevsımı vaşanıyor Unıversıteye devam etmek nıyetınde olmavan lıse son sınıf oğrencılerı şırketlenn ekım aymda yaptıklan sınavlara katılıp nısanda mezun olur olmaz ışe başhvor Işe yerleştırmede lısclerle şırketler arasındakı ışbırlığıne Kamu Iş Guvenlığı kurumu (PESO) yardımcı oıuyor Unıversıte oğrencılerı ıçın de ışe gırme surecı son sınıfta başlıyor PESO yerıne tum ulkeye yayılan ozel burolar va da unıversıte buroları şırketlerle oğrencıler arasında ılışkı kuruyor İşe alma sınavları kasımda başlıyor Anı.ak en ıyı unıversıtelerın oğrencılerı, ders yılının daha ılk varısında ışlerını garantılemış oluvor Bağımsızlık ve revizvon 1952 yılından ıtibaren savaş sonrası reformlannda bu tepkıler doğrultusunda bazı revızyonlar yapıldı Bunların en onemlısı Eğıtım Bakanlığı'nın eskı yetküerını yenıden kazanması oldu Yerel eğıtım kurullarımn geneloy yerıne tayınle oluşturulması ılkesı benımsendı Ahlak derslerı farklı, demokratık bır ıçerıkle yenıden ders programına gırdı 196070 arasında Japonya GSMH'yı dort katına çıkaran çok hızlı bır ekonomık kalkınmaya sahne oldu Okullaşma oranı lısede yuzde 56'dan yuzde 83'e, unıversıtede yuzde 10'dan 24'e vukseldı 1960'ların sonunda, butun Batı ulkelennı saran oğrencı hareketlen Japonya'da da şıddetle hıssedıldı Lnıversıtelerın en az beşte bırınde şıddet olaylarına donuşen oğrencı eylemlerı yaşandı 1970 yıhnda Eğıtım Bakanlığı'nın, Oğ retmenler Sendıkası'nın ve OECD'nın Japon eğıtımı ıçın uç ayrı reform planını gundeme getırmelerı yenı bır reform ıhtıyacının ılk belırtılen oldu Japon toplumunun geçırmekte olduğu hızlı sosyoekonomık değışmeye koşut olarak eğıtım sorunları uzerındekı tartışmalar da gıderek yoğunlaştı 1984'te ulkenm en saygın gazetesı Asahı Şimbun'un yayımladığı bır kamuoyu araştırmasına gore, yetışkınlerın yuzde 55'ı ılk ve ortaokullarda verılen eğıtımden hoşnut olmadıklarını soyluyordu (1979'da bu oran yuzde 49 ıdı) "Sizın okula gıttiginiz gunlerle karşılaştırıldığında, eğıtımde ıvıje mı yoksa kotuye dogru mu gıdış var?" şeklındekı soruya olumsuz yanıt verenler (1977'ye gore yuzde 15 artarak) yuzde 47' je ulaşıyordu Toplumda eğıtım sıstemı konusunda havlı yaygın bır hoşnutsuzluk vardı Japonya'nın 1980'lerın ortalarında başlattığı eğıtımde reform çalış malarının çıkış noktasını ışte bu hoşnutsuz luklar oluşturuyor Meslek ve sanaj okullarının Japon ortaöğretımınde görece önemlı bıt yen var Lıse öğrencıienmn yuzde 28'ı meslek lıselenne devam edıyor Meslek lıselennde uygulamalı dersler ağırlıkta Japon eğitiminin sorunlar doğuran bir başka özelliği de aşın merkeziyetçi bir yönetim yapısına sahip olması. Eğitim Bakanlıği özellikle zorunlu öğretim üzerinde tam bir denetime sahip, aşırı güçlü bir merkez. Merkeziyetçiliğin başta gelen muhalıfi Oğretmenler Sendikası. Kışmın geleceğının, ış olanaklannın çok buyuk olçude hangı lıse ve unıversıteden mezun olduğuna bağlı olması, ıyı okullara gırmek ıçın venlen mucadelevı bır "sınav savaşı"na donuşturmuş bulunuyor Sınavlara hazırlık, ılkokuldan başhyor ve 1418 yaş arasında doruğuna varıyor Son sınıf oğrencılerının sloganı "Dort saat uyu geç. beş saat uyu çak." Sınavda başarıh olmak ıçın gunde en çok dort saat uyumak, gerı kalan zamanda çalışmak gerektığını ıfade eden bu slogan,'sınav savaşının son yıldakı yoğunluğunu gostermesı açısından çok ılgınç tstedığı unıversıteye gırmeyı başaramavan oğrenalerın çoğu 12 vıl daha şansını denıyor Her yıl unıversıteye gıren oğrencilenn yaklaşık uçte bırı, "Ronin" ("Toprağı ya da efendısı olmayan samuray") denılen bu tekrarcılardan oluşuyor Japonya nın en çok satan gazetesı \omiuri Şimbun'un mart 1984'te yayımladığı bır kamuoyu araştırmasına gore, yetışkınlerın yuzde 70 gıbı buvuk bır çoğunluğu, gırış sınavları nede nıyle Japon eğıtım sıstemının çarpık bır hal aldığı kanısında Oğretmenler Sendıkası'na gore, gırış sınavlan, amacı ıyı bır eğıtım alınak tan çıkarıp. ıvı bır okula gırme halıne getırdı Japonya'nın Batı'ya açılışı 1853'te M C. Perry komutasındakı ABD fılosunun gelışıyte başlau Reform hareketınde bıreycı, ozgurlukçu ve genelde Batıcı eğıhm ağır basıyordu Eğıtım sıstemlerını araştırmak uzere Batı ulkelerıne heyetler gönderıldı Batı'dan bınlerce eğuımcı danışman olarak davet edıldı Eğıtım butçesının en buyuk bolumu yuksek oğretıme ve bınlerce gencın Batı'ya oğrenım gormek uzere gonderılmesıne ayrıldı Lıberal ve Batıcı eğıtım anlayışı bır sure sonra mıllıyetçı ve tutucu bır reaksıyonla karşılaştı 1880'ler bır yanda eğıtımın amacını bıreyın çok yonlu entelektuel gelışımı olarak goren lıberal ve ozgurlukçe anlayış ıle ote yanda eğıtımın temel amacını ulkenın kalkınması ve devletın guçlenmesı olarak goren mıllıvetçı ve merkezıyetçı anlayış arasındakı mucadeleye sahne oldu 1890'da yavımlanan Imparatorluk Eğıtım Fermanı, ıkıncı anlayışın Ikıncı Dunya Sa muzık derslerıne kadar yayıldı Ikıncı Dunya Savaşı sırasında da eğıtım tumuyle askerlerın denetımıne gırdı Savaş sonrasında, ABD ışgahndekı Ja ponya, eğıtım alanında ıkıncı buyuk reformu yaşadı Eğıtım sıstemı buyuk olçude ABD ornek alınarak baştan aşağıya değıştırıldı Reformlar ozde eğıtımın ıçerığının mılıtanzm ve aşırı mıllıyetçılıkten annarak demokratikleşmesini, eğıtımde fırsat eşıtlığının sağlanmasım \e eğıtımın bıreycı ve ozgurlukçu ılkelere dayandırılmasım amaçlı yordu Ademı merkezıyetı,! bır yenıden or gutlenme ıle okulların yonetımı genel oyla seçılen yerel eğıtım kurullarına verıldı Oğretmenler ılk kez orgutlenme hakkını kazan dı, Japonya Oğretmenler Sendıkası kurul du Zorunlu oğretım 6yıldandokuz >ılat,ı karıldı Bılgısayar, Japon okullarında gıderek yaygınlaşıyor Oğrencıler henuz ılkokul çağlarınöa bılgısayar kullanmayı öğrenıyorlar Ancak her öğrencısıne bır bılgısayar verebılen okulların sayısı henuz çok sınırlı SLRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle