24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NÎSAN 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kızıl Tugayların eylem hazırlığı ROMA (AA) ttalya'da geçen hafta sonu bir senatörü öldüren Kıvf TUgaylar gerilla örgütü, yeni eylem hazırhklan içinde olduğunu açıkladı. II Tempo Gazetesi'ne iletilen Kml TUgaylar bildirisinde, 1980'li yıların başlannda ezilen örgütün, stratejik bir atüıma geçtiği kaydedildi. Kml TUgaylar örgütü, geçen cumartesi akşamı Bologna'da, yeni Başbakan Ciriaco de Mita'ya yakınlığıyla bilinen Hıristiyan Demokrat Senatör Roberto Ruffılli'nin öldürülmesi olayını üstlenmişti. Başbakan Özal, Bayrak Radyosu'na verdiği demeçte konuya açıklık getirdv Davos başka, Kıbrıs başka LEFKOŞA (AA) Başbakan Turgul Özal, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu ile Davos ve Brüksd'de yapılan görüşmelerin Kıbrıs sorunuyla doğrudan ilişkisi bulunmadığııu, yalnızca iki ttlke arasındaki meselelerin banşçı bir yolla çöztimü için önernli bir adıtn olduğunu söyledi. Başbakan özal, KKTC Bayrak Radyosu'na verdiği demeçte, Yunanistan'la Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesinin ve iyileşmesinin ileride Kıbns sorununun çözümüne de yardımcı olabileceğini belirtti. Yan yana yaşayan iki ulusun düşmanlık yerine dostluğu tercih etmesinin, bunun yollannı aramasının ve bulmasının daha doğru olacağına işaret eden özal, Yunanistan'la başlatılan diyaloğun nasıl gelişeceğini kestirmenin şu anda mümkün olmadığını kaydetti. Başbakan özal, Rum Yönetimi Tarfat faal Oavos Önemli bir adım. lideri Yorgo Vasiliu'nun Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la değil, kendisiyle görüşmekte ısrar etmesiyle ilgili bir soruya da şu karşıhğı verdi. "Kıbns mesetesinin çöziimii için çalışacak olanlar \e uzlaşma durumunda bulunanlar. Cumhurbaşkam Rauf Dcnktaş'la Rum Kesiminin yeni seçilen lideridir. Bundan sonra, Kıbns soranunda yar DUTNYADABUGUN AU SIRMEN Contralar'a ABD yardımı fVASHINGTON (AP) Nikaragua'da Sandinist hükümet ile Contralar arasında geçici ateşkes imzalanmasından sonra, ABD'nin Contralar'a yapacağı "insani yardım" paketinin ilk bölümünün, Honduras'taki gerilla kamplarına gönderildiği açıklandı. ABD'deki Uluslararası Kalkmma Ajansı tarafmdan yapılan açıklamada, Honduras'm başkentinden geçen hafta içerisinde 31300 kg. fasulye, pirinç ve diğer yiyecek maddelerinden oluşan ilk yüklemenin bağımsız gözlemciler tarafmdan incelendikten sonra gönderildiği bildirildl ' Özal, Yunanistan'la Davos'ta başlatılan diyaloğun nasıl gelişeceğini kestirmenin şu anda mümkün olmadığını söyledi. Başbakan, Davos ve Brüksel'de Papandreu'yla görüşmelerin Kıbrıs sorunuyla doğrudan ilişkisinin bulunmadığını da belirtti. Rum sözcü, "Kıbrıs sorununda ilerleme olmadan Davos bir 'Davos yok'a dönüşür" dedi. dımcı durumuoda oian Türkiye ve Yunanistan'm da katılmasıyla dörtlü göriışme yapılabilir." Yunanistan'a yapacağı ziyaret sırasında Kıbrıs sorununun görüşulmesiyle ilgili herhangi bir hazırlık bulunmadığını kaydeden Özal, özel olarak Kıbrıs'ı konuşabileceklerini, ancak konunun resmi olarak ele alınmayacağtnı söyledi. Kuzey Kıbns'taki gelişmeleri yakından izlediğini ve TürkiyeKKTC ilişkilerinin kuvvetli olduğunu ifade eden Özal, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin gelişmesi, güçlenmesi, insanlannın daha iyi bir yaşam düzeyine kavuşması için surdürülen çabalara destek olduklarını sözlerine ekledi Bu arada Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papulyas, Lüksemburg'da Yunanlı gazetecilere, "TürkYunan ilişkilerinin düzelmesi konnsunda pek iyimser olmadığını" söyledi. Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in haberine göre Papulyas'ın sözleri Yunan gazetecileıi tarafmdan "Papulyas, Davos'n gri renkte göriiyor" şeklinde değerlendirildi. Yanlış Bir Ders Sabah Gazetesi dün 3 yaşına bastı. Önce kendilerini kutlarım. Üç yaşındaki bu ilginç gazetenin tam yıldönümünün arifesinde 31 Nisan 1988 tarihli sayısınde "Sabahtan AI Haberi" sutununda oldukça şaşırtıcı bir yazı okudum, "Aman Sirmen Dikkat" başltklı yazı aynen şöyleydi: "Sayın Ali Sirmen'in Dünyada Bugün köşesinde yer alan Besın ve Polrtikacılar' yazısını okurken hayrete düştük. İsterseniz önce yazının girişinde yer alan sozünü ettiğimiz bölümü birlikte okuyalım: Toplumumuzda askerlerin sıvillere oranla daha katı, daha sert zaman zaman daha hoyrat ve daha az hoşgörülü olduklan yolunda bir kanı vardır. Belki yaşadığımız askeri dönemlerin ürünü olan bu kanının ne denti yanlış olduğunu, yedeksubaylığımı yaparken gerek Tuzla Piyade Okulu günlerinde gerek Yıldız Harp Akademisi ve Bayburt'taki kıta hizmetim sırasında görmek olanağını buldum. Tuzla'daki öğretmenlerimiz içinde sivillere parmak ısırtacak kibariıkta, hoşgörü sahibi albayları tanımak onuruna eriştim. Zaman zaman onların hoşgörü sü ve kibarlığı sıvil kökenli olan bizlerin goygoyculuğunu görüp utandığım olmuştur. Aynı şekilde, Bayburt'ta görev yapmakta olan bir yüzbaşının resme olan tutkusu sanata ilgisi az olan bir toplum için çok çarpıcıdır.' Sayın Sirmen daha sonra Meclis'te Esat Kıratlıoglu ve Alpaslan Pehlivanlı arasında geçen bir konuşmaya yer veriyor. Ardından da bileşik kaplar kuralını hatırlatıp, Özal'ın basına karşı öfkesıne geçiyor. Sayın Sirmen'e haddimiz olmayarak, öncelikle tanıdığı asker kişilerin sadece yedeksubay dönemlerinde değil, başka dönemlerde de olduğunu hatıriatırız. Örneğin son sıkıyönetim döneminde, mahkumiyetine yol açan olay ve hapis dönemlerinde tan\dıklarını... Bir ikinci hatırlatmamız da şu olacak. Ülkemizde bazı kişilerin belleklerine yanlış yerleşmiş bir kural vardır. 1960'tan bu yana yaşanmaktadır. Sivil yönetimlerin alternatifi askeri yönetimlerdir ğibi. Demokrat bıldiğimız Sayın Sirmen'in böyle düşündüğüne inanmadığımız için, 'elmalarla armutları' toplamamasını tavsiye eder, sivil yönetimlerin alternatifleri daha da kötüsü gelse bile, yine sivil yönetimlerdir. Demokrasinin kuralı budur..." Doğrusu yazıyı okuyunca çok şaşırdım. İçindeki küçük tekmk yanlışlardan çok, okuduğunu doğru anlamadan demokrasi deisi veren gazeteci arkadaşımızın düşünce sistemı beni şaşırttı. Hukukta bir ana kural vardır. "İkrar gayrı kabili tecezzidir" diye dile getirilen bu kurala göre birinin bir ifadesı ya da yazısının anlamını yitirecek biçimde parçalanmasının ve kişinin bu yolla suçlanmasının yanltşlığını anlatan bu kuralı, anlaşılan, o sütunu yazan ve kim olduğunu bilmediğim arkadaşımız hiç duymamış. Çünkü eğer duymuş olsaydı, yazıda alıntı yaptığı bölümün hemen ardından şu satıriarın geldiğini görür ve onları da aktarırdı. "Gerçekte bu olayda şaşacak bir yan yok. Tümtoplumlardaolduğu gibi, Türkiye'de de bileşik kaplar kuralı geçerli. Bir toplumun düzeyi ne ise tüm kurumlar üç aşağı beş yukarı o düzeyde olurlar. Doğallıkla belki bazı kurumlar mek parmak ileride, bazıları da mek parmak geride olmak üzere..." Başbakan'a ve politikacılara basının düzeyinden yakınmalanntn yersizliğini anlatabilmek amacıyla kaleme alınmış yazıda, basının karşılıklı etki tepki ilişkisi içinde, toplumun genel düzeyinin aynası olduğu belirtiliyor, aynı kurajın politikacılar için de geçerli olduğu soylenryor ve eğer bugünkü taban bugünkü basın yerine başka bir basını ortaya çıkarsaydı, politikacılar da milletvekiünden başbakanı n a kadar aynı kişiler orada buiunmayacaklardı deniyordu. Bu küçük anımsatmayı yaptıktan sonra, hemen oir noktayı belirtmek isterim. Hiçbir zaman askeri yönetimleri, sivil yönetimlere karşı seçenek olarak göstermedim. Askeri yönetimlerin işbaşına gelmemesi için, demokrasinin kendi içinden sivil seçenekleri üretmesinin zorunluluğunu ve burada basına düşen işlevi sürekli vurguladım. Ancak burada bir aldatmacayı da gözden uzak tutmayalım. Şurası bir gerçektir ki, bir rejimin yapısmı onun egemenlerinin giysileri belirlemez. Yani sivillerden oluşan bir yönetim de sivil olmayabilir. Sivil yönetim, demokratik çözümleri üretebildiği, özgürlüklerden yana olabildigi sürece bir anlam taşır. Yoksa diktatörün uniformalısı ile üniformasızı arasında fazla bir ayrılık yoktur. Gazeteci arkadaşımın anımsatmasına gelince: Her şeyden önce belirtmek isterim ki, 12 Eylül dönem<nde 38 ay hapis yatmtş olmama karşın hakkımda şu ana kadar kesinleşmiş bir hüküm yoktur. Askeri mahkemenin verdiği iki mahkumiyet kararı da Askeri Yargıtay tarafmdan bozulmuştur. Üçüncü yargılamada hakkımda /erilen karar ise. dosyanın kaldırılması olmuştur. Şimdi bu karar da Askeri Yargıtay önündedir. 12 Eylül faşizmin: de 12 Eylül sırasında olanları da unutmadım. Kimsenin de unutmuş olacağını sanmıyorum. Ancak şu gerçeği de unutmayalım: 12 Eylül'de, benim de yaşadıgım olaylarda yer almış birçok sivil vardı. 12 Eylül'ün yıldızJarından Sayın İhsan Dogramacı nasıl sivil idiyse, bızim davanın savcısı da sivildi. Sekiz yıl mahkumiyetimizi isteyen savcı sivil iken, o doğrultuda verilen kararı iki kez bozan yüksek yargı o'ganının üyeleri ise askerdiler. Bir daha yinelemek isterim: Bileşik kaplar kuralı her toplumda geçerlidir. Ve bu yüzden de Türkiye'de sivil taban ne ise asker taban da üç aşağı beş yukarı odur ve asker sivil ayrımı yanırtıcıdr. Eğer Türkiye'nin sivilleri günün brinde daha demokrat olabilirler, demokrasinin gereklerini yerine getirmede daha özenli davranırlarsa, o zaman Türkiye'de sivil olmayanlar da bugünkünden daha demokrat olacaklardır. İtalya'da ya da İngiltere'de veya Fransa'da en bunalımlı anlarda bile, askerler "ülkeyi kurtarma amacıyla" yönetime el koyup, demok.as'ye ara vermiyorlarsa, bu, o ülkelerin askerierinin bizdetalerden daha demokrat olmalarından değil, ama tüm toplumun bizim toplumumuzdan daha ileri ve demokrat olmasından kaynaklanmaktadır. İşte bileşik kaplar kuralının politikaya uygulanması budur. . Sanırım bu açıklama, Sabah'ta yazan saygıdeğer ve iyiniyetli arkadaşımıza, verdiği demokrasi dersinin bir yanlış anlamadan kaynaklandığını görmesine yetecektir. Yunan basını Öte yandan AA'nın haberine göre, Davos politikasına muhalif bazı Yunan gazetelerinde,Yunan hükümetinin Başbakan özal'ın haziran ayında Atina'ya yapacağı resmi ziyareti ileri bir tarihe ertelemeyi dahi duşündüğü öne surüldü. Papandreu yanlısı Avriani Gazetesi'ndeki haberde, Ege'dekı "hava ihlalleri" veTürk tarafının Kıbrıs konusunda taviz vermeyi reddetmesinin "erteleme" düşuncesinde etkili olduğu belirtildi. Shultz'un SSCB temaslan, dünkü Gorbaçov görüşmesiyle bitti ABD heyetinden bir yetkili, görüşmelerde "bir miktar ilerleme" kaydedildiğini söylemekle birlikte ayrıntı vermedi. Başkan Reagan, INF Antlaşması 'nın, Senato'da onaylanmasımn Moskova zirvesine dek yetişmeyeceğinden kaygılandığını söyledi. Dış Haberier Servisi 48 saattir Moskova'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Oorge Shultz, dün SSCB lideri Mibail Gorbaçov'la göruştu. Daha önce iki kez SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ile özellikle stratejik silahlarda indirim konusunu, ikili ilişkileri, Körfez savaşı, Ortadoğu ve Afganistan sorunlannı ele almış olan Shultz'u Kremlin'deki çalış Moskovada 'biraz' ilerleme nın (INF) Amerikan Senatosu'nca onaylanmasımn da Gorbaçov'la yapacağı zirve toplantısına yetişmeyeceğinden kaygı duyduğunu söyledi. Reagan, ABD'nin Massachusetts eyaletine bağlı Springfield'de yaptığı bir konuşmada, SSCB ile ikili ilişkiler kurulması üzerinde dururken, "Bu ülkeye yardım etmemiz Sovyet dış politikasının köklü bir biçimde degişmesine bağlıdır" dedi. Reagan, Sovyetler'in Afganistan'dan çekilmesinin yeterli olmadığını, Moskova1 nın gelecekte de başka ülkelere askeri müdahalede bulunmayacaklanna ve devrim ihracı politikası izlemeyeceklerine ilişkin güvence vermesi gerektiğini söyledi. ABD Başkanı, SSCB'ye yardım yapmak için iki ön şart üzerinde durarak bunlann Sovyet yurttaşlarına istedikleri ülkeye serbestçe göç etmek hakkı ve gezi özgurluğü tanımak olduğunu da vurguladı. ABD'den Körfez'e 13 gemi daha Füze ateşkesi dün de sürdü Dış Haberier Servisi Irak'ın, çarşamba gecesinden itibaren "koşullu" olarak başlattığı "Kentler Savaşı Ateşkesi" dün de sürdü. tran, geçen hafta Irak tarafından başlatılan bir saldında Fao Yanrnadası'mn ele geçirildiği yolundaki haberleri ilk kez doğrulayarak, "biriiklerinin Şattülarap su yolunun dofusuna çekildiğini" açıkladı. Çarşamba gecesi Irak'ın attığı 3 füzeyle "koşullu" olarak son verdiğını söylediği füze saldınlan dun de dururken, iki tarafın da birbirlerinin kentlerini vurmayı durdurması, "kentler savaşında ateşkes" konusunda umutları guçlendirdi. Bu arada tran, Fao Yarımadası'nın Irak tarafmdan ele geçirilmesiyle ilgili haberier konusunda dun ilk kez resmi bir açıklama yaparken, "Şaıtülarap'ın dofusuna çekilen biriiklerinin, yeni bir saldınya hazırlandıgım" duyurdu. Bu arada Irak, dün Körfez'de orta büyüklükte bir deniz hedefıni vurduğunu ve mürettebatıyla birlikte batırdığını bildirdi. Söz konusu saldırının yeri ve geminin hangi ülkeye ait olduğu konusunda ise ayrıntılı bilgi verilmedi. öte yandan ABD'nin, Basra Körfezi'ne 13 savaş gemisinin daha gönderileceği bildirildi. AA'nın haberine göre, ABD Savunma Bakanlığı sözcüsu Dan Howard, aralannda uçak gemisi Fonestal'ın da bulunduğu 13 savaş gemisinin önümüzdeki hafta "rotasyon" için Köıfez'e hareket edeceklerini söyledi. Türkiye, Güneydoğu hava sahasının tehlikeli bölge ilan edilmesi karannın, belli bir devleti hedef almadığını, bu konudaki notamın tüm dünyaya hitabettiğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü lnal Batu, AA'nın konuya ilişkin bir sönısunu yanıtlarken, "Türkiye'nin Körfez Savaşı'nda titizlikle sürdürdüğü tarafsızhk politikasında hiçbir değişiklik yoktur" diye konuştu. tran'ın Ankara Büyükelçisi Manocher Mottaki, önceki gür.kü basın toplantısında, "Irak uçaklannın Türk hava sahasını kullanmaması doğrultusunda alınan tedbirleri olumlu karşıladıklarını" söylemişti. Banka basan gangsterler kaçtı LOS MOCHIS (AA) Meksika'ntn Mochis kentinde, iki gün unce bir bankayı basarak 42 kişiyi rehin alan gangsterler kaçmayı başardı. Yetkililerden alınan bilgiye göre gangsterler, önceki gün akşam üzeri rehineleri serbest bıraktıktan sonra, yanlanna üç Kızılhaç görevlisi alarak bankanın para taşıma isleminde kullanîlan zırhlı araçla uzaklaştılar. Gangsterler daha sonra zırhlı aracı ve Kızılhaç görevlilerini btrakarak, yollanna çaldıklan bir kamyonetle devam ettiler. Makineli tüfekler ve patlayıcı maddelerle Banamex Bankası 'nın bir şubesini basan gangsterler, bankayı soymayı başaramaymca 5 kişiyi öldürmüş, 15 kişiyi de yaralamışlardı. Geonje Shultz Eduard Şevarönaüze açımızdan böyie bir şey yok, hele bir görüşelim ' şeklinde yanıtladı. Daha sonra Gorbaçov ve Shultz uzun bir görüşme yaptılar. öte yandan, ABD'de bir konuşma yapan Başkan Ronald Reagan, bir yandan Sovyet dış politikasına çattı, öbür yandan ŞSCB ile imzalanan orta menzilli nükleer fuzelerin sökülmesiyle ilgili anlaşma ma salonunda kabul eden Gorbaçov, yaptığı esprilerle görüşme öncesinde sıcak bir hava yarattı. Shultz, Sovyet liderine, "Buraya, Başkan Reagan'ın riyareti için hazıriık yapmaya geldim" dedi. Gorbaçov da "görüşmelerin içeriği konusunda bir şeyler kaybediyor gibiyiz. Belki de yerimizde sayıyonıı, ne dersiniz" diye sordu. Shultz bu soruyu, "biam bakış 'ANIMARKA Panama'da üslere saldın PANAMA CITY (AP) Panama'daki Amerikan Ordu yetkilileri iki hafta içinde dışarıdan üslere yapılan saldmlann bir üçüncüsünün daha meydana geldiğini açıkladılar. ABD ülkedeki üslerin ve vatandaşlannın güvenliğini arttırmak amacıyla Panama'ya 1300 kişilik takviye askeri güç gönderdikten sonra üslere üniformah olduklan ve Noriega yanlısı askerler olabilecekleri iddia edilen yabancüarca saldın girişimlerinde bulunuldu. Saldmlann Ukinde, Amerikalı bir asker bir arkadaşınca yaralanırken ikincisinde 4050 kişilik bir saldırgan grup ile askerler arasında iki saat süren bir çatışma çıktL önceki günkü saldında ise üslere üç yabancının girdiğinin tespit edildiği açıklandı. Iç politikadan NATO krizine FERRUH YILMAZ KOPENHAG Bir 'Iç politika krizi" boyutlanndan, Kuzey Atlantik Ittifakı'nı ilgilendiren bir "NATO içi krize" dönüşen bunalım, Danimarka'da çok sık yaşanan hükümet bunalımlanna bir yenisini daha ekledi. Sosyal Demokratlar'ın, NATO üyesi ülkelerin savaş gemilerinden "nükleer bildirimde bulunmalanm" isteyen önerisi ile muhafazakârlann liderliğindeki hükümet kanadının "bu tutumun NATO üyelerine bildirilmesiyle yetinme" yolundaki önerisi, parlamentoda çekişmiş ve sonunda sosyal demokratlann "önce davranması" erken seçime kadar giden bunalımı yaratmıştı. Ashnda Sosyal Demokratlar'ın önerisi 30 yıldır uygulanan Danimarka dış politikasına yenilik getirrniyor. Sadece bugüne kadar uygulanan nükleer silahlar konusundaki tutumu daha da belirginleştiriyor. Ancak ABD, Danimarka parlamentosunda bu yönde çıkacak bir karann, zincirleme bir reaksiyon doğurarak diğer ülkelere de sıçramasmdan korkuyor. 1985 yıhnda da tzlanda, ayru doğrultuda bir karar almıştı. ABD savaş gemileri, o tarihten bu yana tzlanda'ya gitmiyor. Buna karşılık Izlanda'da önemli bir üsse sahip ABD'nin bu karardan dolayı söz konusu ülkeyle ilişkilerini bozmak istemediği için sert tepki göstermediği hatırlamyor. Bu arada Kopenhag'daki ABD Büyükelçisinin Danimarka sosyal demokraüannı, gündem önerisinin kabul edihnesi halinde seçimle tehdit ettiği açıklandı. Sosyal Demokrat Parti'nin savunma konularındaki sözcüsü Lassc Budtz, parlamentodaki oylamadan önce ABD elçisi Terence Todmaa'ın parti lideri Svend Auken'i üç kez arayarak «örüştüğünü ve bu görüşmelerde Sosyal Demokratlar'ın tutumlarından vazgeçmemesini, aksi takdirde savunma konulannda Danimarka ile olan işbirliğd açısından ciddi sonuçlar doğacağını ve hükümetin seçime gideceğini söylediğini açıkladı. Dış gtiçlerin Danimarka'nın iç politikasına karıştıgını savunan ve seçim kampanyasını bu temele oturtan Sosyal Demokratlar, seçim karanndan hemen iki gün sonra astıklan afişlerde bunun altını çiziyorlar. Afişlerde ABD Başkanı Reagan ile Ingiltere Başbakanı Thatcheî'ın el ele resimleri, onun üzerinde de "Danimarka politikasında birlikte hareket eden iki kişi varsa..." yazısı yer alıyor. 10 mayısta yupılacak erken seçimlerin ana temasını dış politika oluşturmasma rağmen seçim ilanı daha çok iç politik nedenlere dayamyor. 179 üyeli parlamentoda hükümeti oluşturan 4 parti ile hükümette yer almayan, ancak destek leyen ırkçı Fremskridts Partisinin toplam sandalye sayısı 79, buna karşılık Sosyal Demokratlar, Sosyalist Halk Partisi ve Denizciler Sendikası'nın liderlerinden oluşan Ortak Yol Partisi toplam 87 sandalyeye sahip. Bundan başka Danimarka Krallığına bağlı Grönland ve Faeöerne'nin da birer üyesi bulunuyor. Bu durumda hükümet, parlamentoda 11 üyeliğe sahip Radikale Venstre Partisi'nin oylarıyla ayakta duruyor. Ancak siyasi yelpazenin ortasında yer alan radikaller hükümete her konuda destek vermiyorlar. özellikle dış politika konulannda başnıdan bu yana Sosyal Demokratlar'a odün vçren bir politika izlemek zorunda kalan muhafazakâr Başbakan Poul Schluter Sosyal Demokratlar'ı köşeye sıkıştırdığını duşündüğü bir sırada seçim ilan ederek seçimlerden zaferle çıkmayı planlıyor. C USIAIAMiRGURE Arafat Şam'a gidebilir TÜÜKİYE TÎMSILCISI VE GENR DAĞmOSI \ HIZUSÜRÜCÜLERE TRANSTÛRK OTOMOTİV A.Ş. 9UTÛO)EK CAOOtSI 107,5. G«Vt£TTB>E KTANBUl T03ÖH 1 4 39 2 0 ta, 7 T I K 3IC83FIOT.™ EE 5 ATESUHABER Suriye FKO îlişkîleıi düzelme asaıııasnıda ŞAM (AA) Suriye ve FKÖ, 5 yılhk bir aradan sonra ilişkilerini normalleştirmeye karar verdiler. Filistin Ulusal Konseyi (FUK) Başkan Yardımcısı Selim El Zanun, Reuters'e Şam'da yaptığı açıklamada, FKO lideri Yaser Arafal'ın yakında Suriye'ye geleceğini ve Devlet Başkanı Hafız Esad ile gorüşeceğini bildirdi. Zanun, bu konudaki karann, önceki gece Şam'da Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdiil Halim Haddam ile ust düzeyli bir FKO heyeti arasında yapılan goruşmede alındığını söyledi. Zanun, FKOSuriye barışmasının, Cezayir'in arabuluculuğu ve kısa bir sure önce yapılan gizli SuriyeFKÖ temasları sayesinde gerçekleştiğini kaydetti. FKÖ yetkilısı Zanun, "tlişkilerin tamamen yeniden kurulduğunu söyleyebiliriz" dedi. Zanun ayrıca, FKÖ'nün askeri lideri Ebu Cihad'ın çarşamba günü Şam'da yapılan cenazesine katılan Filistinli heyeün, Suriye Devlet Başkanı tarafmdan kabul edilmesinin beklendiğini söyledi. Filistin Kurtuluş Orgütu'nün Siyasi Büro Şefi Faruk Kaddumi de EK GELÎR Evinizin bir odasını pansiyon olarak değerlendirelim. Alemdar Emlak: 525 33 25 önceki gun Sunye Devlet Başkan Yardımcısı Haddam'la yaptığı gorüşmeden sonra, Arafat'ın Şam'a gelmesine hiçbir engel bulunmadi; ğını bildirdi. Haddam'la dort sa» at görüşen Kaddumi, Suriye'nin kapılarının " T ü m Filislinl) kardeşlere" açık olduğunu belirt* ti. ; Bu görüşmenin Arap rnücadelei sinde yeni bir dönemi başlattığım vurgulayan Kaddumi, görüşmele^rin Şam'da Arafat başkanlığında surdürüleceğini ifade etti. ! Kaddumi, Suriye Devlet Başkan Yardımcısı ile SuriyeFilistin ilişkilerinin normalleştirilmesi ve işr gal altındaki topraklarda Filistin ayaklanmasının desteklenmesi konularını da ele aldığını belirtti. Ote yandan Şam'da bir açıklama yapan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri George Habbaş, Yaser Arafat'ın Ebu Cihad'ın cenaze torenine katılmak üzere Şam'a gelmeyişini eleştirdi. Habbaş, Arafat'ın gelmeme sebebinin, "Resmi bir karşılama yaptlmaması ihtimali" olduğunu kaydetti. Boyıe bir görüşe katılmadığını da belirten Habbaş, "Eğerben Arafat'ın yerinde olsaydım, bu fırsalı kaçırmazdım" diye konuştu. SUPER BUJi AUTOUTE AMERİKADAN GELDi İşte Afteite geidi. Ateşli ve mükemmel buji geldi. Şimdi tüm motorları, özel bokırlı yapısıyio ustün peHormans sağloyan Avtotîte ateşleyecek.Kendi kendini temizleyen süper ânuHu AutoiHe çok çalışacak, aı yakacak. Chrysler, Ford v.b. dünyoca ünlü markabın terclıi artik Turkiye'deki tüm yerli ve yabancı aroçlarda olocak. Parçocılar Anerika'Mi bir HimaraHii sdocak; ustalar süper bakırİı takocak; surücuier coşocaL. sm* 'Süper Aatolite' çift bakıriıdır. Orta Bölümde bakır kaplı jnerkez, elektrik akımının iletkenliğini soğlar. Düşük vottajda bile ateşleme yapar. özellikle kalkışlarda aradığınız performanstadır. A T E S L I B U J İ İSÜPER A M E R İ K A N Aütolite 'Süper Autolite'ın* elektrod bölümünde merkez,bakır çekirdek lidir. Boylelikle 'Autolrte', föm bujilerden daha az ısırtır, uzun ömürlüdör, motorunuzda randıman sağlar. Benzini %12 az yakar. 'Bakırİı Süper Autolite' kalkışta ateşli, yolda hesaplıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle