25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonim Şirkeli adına Nadir N«di • Genel Yayın Müdurü: Hasan Ctmal, Müessese Mudurü: Eminc Ujaklıgil, Yazı Işlcrı Mudurü Okay Goocnsia, # Haber Merkezi Müdurü: Yılçııı Bayer, Sayfa Düzenı Yöneımenı Ali Acar. # Temsüaler ANKARA YılçiB Dojtn, tZMlR: Hikmel Çttinkaya, ADANA: Cdal BaşlangK. lstanbul Haberleri. Erhan Akyddız, D15 Haberler: E/fun Bakı, Ekonomi Osman Ulagay, Kullıir: Cdal Üslcr, Spor Danışmam Abdıîlkadir Yuctlmaa. Düzelıme Refik Durbaş, BılımEğıtim Şahin Alpay, IşSendika: Şukran Kdcnci. Yun Haberlerı: Necdel Dogan, Dızi Yazilar: Kertn Çalışkan. Bursa: Lcvent GeaçeU, # Koordınalör. Ahmet Konılsan, • Malı Işler Erol Erkul, 0 Reklam Ayş* Torun. Ek Yayınlar: Hulyl AkyoJ • Idare: Huscyin Gnrer, lşletmç Ondrr Çclik, BılgıIşlem: Nail tnal. Basan \* Yayan. Cumhunyt. Mabucüık ve Gazetediık T.A.Ş Tork Oca* Cad. 39/41 Ca|aioth> 34334 Isl PK 246lsıanbul Tcl 512 05 05 (20 hat). Tdex: 22246 Fax: (1) 526 60 72 # Burotar Aakıra: Zıyı Gflkâjp Blv. Inkılıp S. No: 19/4, Td 133 II 4147, Tdex: 42344 Fas: (4)1338264 # Inalr.H Zıyı Blv 1352 S.2/3, Td: 13 12 30, Ttlex 52359Fax: (51) 13 12 30 # Adın. InönüCad II9S No I Kat l.Td: 114550119731. Tckx: 62155, Fax:(71) 328 05* TAKVİM 22 NlSAN 1988 Imsak: 4.33 r Gunes: 6.08 öğle: 13.08 lkindi: 16.54 Akşam: 19.57 Yatsı: 21.25 Kayıtta kaos kaygısı Bu yıl uygulanacak yeni kayıt sistemi nedeniyle Anadolu lisesi ve birden çok özel okul bulunan kentlerde her iki sınava girip başarılı olan öğrencilerin yaratacağı "kontenjan açığı"nm kargaşa doğuracağı öne sürülüyor. ÜLKER GÖKTÜRK Sınav maratonunun başladığı şu günlerde, veliler de en az öğrenciler kadar sıkıntılı ve telaşlı günler yaşıyor. Çocuklarını, Anadolu liseleri ya da özel Türk ve yabancı okulların birinde okutmak isteyen veliler, bu yıl uygulanacak sistemden kaynaklanacak sorunlar nedeniyle hem kendilerinin hem de çocuklarının emeklerinin boşa gıdeceğinden korkuyortar. Anadolu liseleri ile özel Tıırk ve yabancı okullann sınavı bu yıl ilk kez ayrı olarak gerçekleştirilecek. Öğrenciler, Anadolu liseleri giriş sınavına 28 mayısta, özel Türk ve yabancı okulların sınavına da 18 haziranda girecek. Her iki sınav için yoğun bir çalışma temposu içinde okuldan dershanelere, oradan özel öğretmenlere koşturulan çocukıarın, uygulanacak sistem nedeniyle ikinci kez haksızhğa uğratılacağını duşünen veliler, ozel Türk ve yabancı okullara kayıt sırasında, "borsa panigT'ni aratacak boyutta bir keşmekeş yaşanacağı görüşundeler. Her iki sınav için, bakanlığm hanrladığı sınav kılavuzlarmı titizlikle incelediklerini ve yaşanacak sorunları şimdiden gördüklerini öne suren yuzlerce veli, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı'nın şu konulara açıklık getirmesini istedi: "Özellikle birden çok Anadolu lisesi ile birden çok özel okul bulunan büyuk kentlerde, her iki sınava girip ve başanlı olan öğrenciler, bir sistemden diğerine geçerken okul kontenjanlarında büyuk boşluklar yaratacaktır. Ortaya çıkabilecek en büyuk sorunlardan biri, bu boşluldann doldurulması konusunda yaşanacaktır. Özellikle özel Türk ve yabancı okullann kayıt sistemindeki esneklik, veiilerin denetimini de zorlaştırmaktadır. Anadolu liseleri sınav kılavuzundan anlaşıldığı kadanyla, bu boşluklar hiçbir okula yerleştirilmemiş çocuklardan oluşturulacak yedek listelerie doldunılacaktır. Bu durumda aldığı puan, ilk aşamada ücüncıi tercihine yerleşlirilmek için yeterli olan bir çocuk, bu okula kaydolmak zorunda bırakılırken, sözgelimi aynı iiç tercihi yapmış. fakat hiçbirine yerleştirilmemiş olan daha diişük puanlı başka bir çocuk. ilk tercihine girebilecektir. Öte yandan. özel Türk ve yabancı okullarda 15.8.1988 ile 9.9.1988 tarihleri arasında sıkıştınlan kayıt döneminde, hakkaniyetli bir yerleşim yapılacağı şuphelidir. Kılavuzda yer alan bilgilere göre, ikinci kayıt döneminde listenin alt sıralannda yer alan öğrenciler, son kayıt gününün akşamına kadar bekletilecektir. İkinci kayıt döneminde kontenjanı doldurmak üzere belirlenen sayıdaki öğrencilerin bir bölümü doğal olarak Anadolu liseleri sınavını kazandıklan ve oraya kayıl yaptırdıklan için, özel Türk ve yabancı okullara haber vemıeye gerek bile görmeyecek, bu durumda son günün akşamında, özellikle talebin çok olduğu, özel Turk ve yabancı okullarda borsa paniğini aratacak boyutta bir keşmekeş yaşanacaktır. Birkaç okula birden alt sıradan başvuran veli, aynı saatlerde bu okullardan ancak birinde veya koşullarını çok zorlayarak ikisinde bulunabilir. Gönlünde yatan okulun kapısında nöbet tutan veli, bu durumda o okula kayıt yaptıramamakla kalmayıp, kayıt yaptırabileceği okuldaki şansını da yitirmiş olacaklır." Veliler, kayıt sisteminden kaynaklanacak sorunların yanı sıra özel Türk ve yabancı okullarda velileri kuskuya düşürecek uygulamalar için de bir önlem alınması gerektiğini belirterek şu görüşleri savundu: "Ola ki, bir okul yönetimi, özel bir öğrencinin kayduıa, şu ya da bu nedenle öncelik vermek istiyor. Bunu kim ve nasıl denetleyebilir? Sizden önce 10 yerine 11 öğrenci kayıt >^ptırdı, sizi alamıvonız derlerse, son iki saat içinde bunu kabullenmekten başka ne yapılabilir? Velilere, belgeieriyle birlikte, kayıt olanlann listesini o sıkışıklık içinde kim gösterebilir?" Anadolu liseleri ve özel okullardaki yeni sistem velileri telaşlandırıyor Dan imarka yu NATO cezası %/ 9 'Aspirinler sahte değiV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağiık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, llaç ve Eczacılık Genel Müdürü Rıfat Öktem, Türk Eczacılar Birliği'nin (TEB) sahte olduğu şüphesiyle bakanlığa gönderdiği aspirinlerin incelendiğini ve sahte olmadıklarımn anlaşıldığını açıkladı. Açıklamasmda, TEB'in mühürlü, şeffaf plastik torbada; bir yüzü yesil renkli, üzeri "Aspirin 0.5" ve "Bayer" amblemli, baskılı blister ambalajda gönderdiği aspirin tablet örneklerinin Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nde incelendiğini kaydetti. Analiz sonuçlarına göre aspirinlerin, Birleşik Alman tlaç Firması 'nm ruhsatına haiz ve Bayer aspirinleri ile aynı niteliklerde olduğunun anlaşıldığını kaydeden öktem, aspirinlerin sahte olduğu yönünde kuşku uyandıracak herhangi bir bulgu ve betirtiye rastlanmadığmı belirtti. Danimarka Parlamentosu'nun NATO gemilerinde "nükleer arama" yapma kararı üzerine, NATO nükleer grubu toplantısı Danimarka yerine Brüksel'e alındı. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL NATO tarihinde ilk kez bir uye ulke diğerleri tarafından "cezalandınldı" ve bu "cezalandınian" ulke, ittifak bünyesindeki "aşm pasifist" tutumundan dolayı sürekli sorun yaratan Danimarka oldu. Onceki akşam Brüksel'de toplanan muttefik ülke temsilcileri, 2728 nisan tarihlerinde Danimarka'nın Kolding şehrinde savunma bakanları düzeyinde yapılması gereken NATO "Nükleer Planlaraa Grubu" (NPG) otururnunu iptal ettiler ve aynı birleşimin Belçika başkentinde gerçekieştirilmesini kararlaşürdılar. Bu "olağanüstü" kararın nedenini de, Danimarka Parlamentosu'nun gecen 14 nisanda, NATO'lu mımefiklere ait gemilerin kendi Ulke karasularına girişlerinde, teknelerde nukleer silah olup olmadığını açıklama zorunluluğu getiren bir karar alması oluşturdu. Bu arada, Danimarka Parlamentosu'nun kararından sonra, işbaşındaki azınlık hukumeti istifa etti ve 10 mayısta erken genel seçimlere gidilmesi kararlaştırıldı. NATO tarihinin ilk "cezalandırma" olayına meydan veren gelişme, Danimarka Parlameniosu Folketing'in 14 nisanda kabul ettiği kararla başladı. Sosyal demokratlar tarafından sunulan ve Danimarka karasularında seyredecek ya da limanlarında demir atacak NATO uyelerine ait savaş gemilerinin, nükleer silah bulundurulmasını zaten yasaklamış olan Danimarka'nın bu kararı, basta ABD ve tngiltere olmak uzere bütün üzere NATO üyeleri tarafından tepkiyle karşılandı. fngiltere Başbakanı Margarel Thatcher, Danimarka'yı Varşova Paktı nezdinde "gönüllü casusluk" yapmakla suçlarken, ABD Savunma Bakanı Frank Carlucci de, hukumetinin hiçbir şekilde kendi gemilerindeki nukleer silahlar hakkında açıklama yapmayacağını bildirdi. Carlucci, Danimarka Parlamentosu'nun kararının Sovyetler Birliği'ne gizli sırları "tepsi üzerinde vermek" anlamına geldiğini belirtti. Folketing kararının NATO'da yarattığı büyük tepkiden sonra da, önceki akşam Brüksel'de olağanüstü olarak toplanan müttefik ülke temsilcileri, 2728 nisanda Danimarka'nın Kolding şehrinde savunma bakanları düzeyinde toplanması gereken NATO "Nükleer Planlama Grubu" oturumunu iptal ettiler ve birleşimi Belçika başkentine aldılar. Toplantıda, Danimarka'nın kararı çok sert bir biçimde eleştirildi ve bunun ittifak savunmasına gölge düşürdüğu vurgulandı. Aynı oturumda konuşan Türkiye Daimi Temsilcisi Osman Olcay da, NATO bünyesindeki dayanışmanın bütünlüğüne dikkati çekti. Bruksel'deki gozlemcilere göre, ittifakın ilk kez bir "cezalandırma" kararı almış olmasının nedenini, Danimarka'nın sürekli olarak "aşın pasifist" bir siyaset uygulaması ve sürekli olarak yukumtüluklerinden "kaçması" oluşturdu. Bilindiği gibi Danimarka, kendi topraklanna yerleştirilmeyecek olmasına rağmen, ona menzilli nükleer füzelerin konuşlandırılması karanna da tek başına itiraz etmiş ve bu durum Kopenhag'ın iriifak bunyesinde "şımank müttefik" olarak nitelenmesine yol açmıştı. öte yandan, Baltık Denizi'nin girişini kontrol etmesınden dolayı buyük stratejik önemi olan Danimarka'nın, kendi karasularında seyredecek NATO gemilerinden "nükleer açıklama" istemesi, Bruksel'deki gozlemcilere göre, Sovyetler Birliği'ne "sır açıklamak" anlamma geliyor. Aynı gozlemcilere göre, Baltık Boğazı'ndan sürekli olarak geçen Sovyet donanmasına ait gemi ve denizaltılar nukleer silah taşımalarına rağmen, Danimarka'nın Moskova'ya ilettiği herhangi bir "nükleer açıklama" talebi >ok. Üniversiteli gribe yatkın İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) öğrencilerin sağiık sorunlarını belirlemek amacıyla Ege, Akdeniz, Erciyes ve Hacettepe üniversitelerı medikososyal sağiık merkezJerinin kayıtlarırun incelenmesi sonucunda, en çok üst soiunum yolu enfeksiyonları, göz ve cilt hastalıkları, diş çürüğü ve psikiyatrik hastalıkların görülduğu ortaya çıktı. Üniversite oğrencilerinin ilk başvurdukları yer olan mediko sosyal sağiık merkezlerinin kayıtlarının, incelenmesinden genelde öğrencilerin yüzde 77'sinin yılda ortalama iki kez bu kuruma başvurdukları belirlendi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakultesi uzmanlannın, bu üniversıtenin sağiık kurumuna basvuranlar uzerınde yaptığı araştırmada, en çok başvuru nedeni olan beş hastalık sırası ile; üst solunum yollan enfeksiyonu, miyopı (göz hastalığı), cilt hastalıkları, diş çürüğü ve psikiyatrik hastalıklar olarak bulundu. Ege Üniversitesi Mediko Sosyal Sağiık Merkezi yönetirisi Dr. Gülçin Serter, en çok gripal enfeksiyonlar nedeniyle başvuru yapıldıgını belirterek, daha sonra sırasıyla göz ve deri hastalıklarının oldukça yaygın olduğunu söyledi. Dr. Serter, "Öğrenciler çok çabuk üşütüyorlar. Dahiliye servisimiz çok kalabalık oluyor" diyerek şöyle konuştu: "Üniversite talebesi de olsalar hâlâ çocuk sayılırlar. Sıcak yerde terieyince ceketlerini çıkarıp giymeyi unutuyorlar. Hemen atesleri çıkıyor, bunınlan akıyor, boğazlan şişiyor. Göz hastalıkları için gelenler gözlük alıyorlar. Cilt haıtalıklannda ise yaşian nedeniyle yüzlerindeki sivilceler ve mantar hastalıklan çok yaygın oluyor.' Belçika'dan Türkiye'ye ilgi BRÜKSEL (ÂA) Belçika'dan Türkiye'ye giden turist sayısında son yılda görülen büyük artış nedeniyle bu ülkedeki tanınmış turizm acenteleri ilk kez programlannda Türkiye'ye de yer vererek yoğun tanıtma çalışmalanna başladılar. Belçika ve Lüksemburg üzerinden Türkiye'ye düzenlenen Charter seferleri, bu yıldan itibaren 3 kat arttırılarak haftada 9 sefere çıkarıldı. Bugüne kadar Türkiye'ye gereken ilgiyi göstermeyen Belçika 'nm önde gelen büyük seyahat acentelerinden Sunair, Neckermann, JetAir ve Airtour, bu yıl ilk kez programlannda Türkiye'ye geniş şekılde yer verdiler. Paris'te Son Tango'yu "diyalog çabası" olarak tanımlayan Bertolucci sonfılmi için şöyle diyor. 'Son Imparator seyirciyle aşktır' împarator'un çekimi sırasında, küçük oyuncu yürürken, birden setteki yaşlı Çinliler alkışlamaya başladılar. O zaman filmde büyülü bir şey yakaladığımızı anladım. Diş Haberler Servisi "Son tmparalor" filmiyle En Iyi Yönetmen dahil 9 Oscar kazanan, Paris'te Son Tango ve 1900 filmlerinin ilginç yönetmeni Bernardo Bertolucci şu sıralarda sinema dünyasının kendinden en çok soz ettiren kişisi. Time Dergisi'nin haberine göre skandallara yol açan "Paris'te Son Tango" filminden sonra ısrarla çagYıldığı HoUywood'da çalışmayı reddederek filmlerini Avrupa'da cevirmeyi yeğleyen Bertolucci, Son İmparator'un kazandığı Oscar'lar için şöyle diyor: İnanılmaz derecede heyecanlı bir seydi. tlk önce bir ödüldü, sonra iki, derken üç, dört, beş, altı ve dokuz. Bunlan kazananın film olduğunn anladım. Film beğenilmişti". Beyaz perdede iç mekanlara çok önem veren Bertolucci, Parma doğumlu. Entelektüel bir halyan ailesinin çocuğu olan Bertoİucci'nin babası şair ve film eleştirmeni, böylece kuçiik Bernardo çocuk yaşında John Wavne seyrederek sinemaya girmiş. 21 yaşında çevirdiği The Grim Reaper için " O zamana kadar bir tek satır yazmamıştım, benim dünyam şiir değildi. Bunun için sinemayı seçtim, dilim sinemaydı" diyo;. İkinci fılmi "Devrımden Önce de" (Before The Revaluation) son derece hareketli bir kamera kullanan yönetmen "Kameranın hareketleri bazen manlıksızlaşıyor, karakterin iç dünyasını yakalamak için ona çok yaklaşıyor ve aniden uzaklaşıyorum" sozleriyle tammlıyor. Onu üne kavuşturanfihni'Pa Bertolucci: Son Akraba evliliği hastalıkları ANKARA (AA) Akraba evliliğinin başta zihinsel özürlülük olmak üzere, 2 bin 500 tür dolaymda hastalığa neden olduğu bildirildi. "Çocukluk Çağmda Kalıtsal Metabolik Hastalıklar" konulu sempozyumda konuşan Hacettepe Üniversitesi Niifus Etutleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ergül Tunçbilek, yaptıkları çalışmalarda, akraba evlilikleri ile çocuk ölümleri arasında yakın bir ilişki belirlediklerini belirtti. Tunçbilek, "Akraba evlilikleri zihinsel özürlülük başta olmak üzere, Akdeniz anemisi, orak hücreli anemi, böbrek hastalıkları, kanla ilgili hastalıklar, göz bozuklukları ve sağırlık gibi 2 bin 500 tur hastalığa neden olabiliyor" dedi. Paris'te Son Tango Kimse seyretmez sanmışlım.. Başpiskopos değişikliği Yönetmen Bertoluccı, Son împarator'un fıim setınde PuYi rolundeki küçük oyuncuyu öyalajten.." ris'te Son Tango' için Bertolucci şunları söylüyor: "Filmin ilk kopyasını gördügüm zaman, kimse bunu seyretmeyecek. çok kasvetli ve umutsuz, diye düşıindüm." Halbuki bu filmi yüz binlerce kişi izledi ve yönetmeni bu seyirci desteği ile en çılgın düşlerini gerçekleştirebilecek büyük bir güç elde etti. Bertolucci büyük sinema düşünu "1900" adlı filmle gerçekleştirdi. Robert de Niro ve Gerard Depardieu gibi yıldızlann yer aldığı ve İtalyan tarihinin yarım yüzyılım yansıtan film Bertolucci'nin popü'.er film yapımcılığı ile radikal politikayı birleştirme çabalannın iyi bir örneğiydi. 1976'da çevrilen ve aslı 5 saat 20 dakika suren, ama ticari gösterim için 4 saate indirilen film Amerika'da izleyici bulamadı. Bertolucci gülerek, " O zamanlar ddiydim" diyor. "Filmin kapitalizm ve komünizm arasında bir anlayış koprüsü oluşturacağını düşündüm. Sonunda, filmin doğru dürüst iigi görmediği iki ulke Rusya ve Amerika oldu. Filmde her iki ulke için de çok fazla 'kızıl bayrak' vardı." Çin'e ilk kez Son İmparator'u çevirmesinden 4 yıl önce giden Bertolucci, hemen kararını vermiş ve gerekli izinleri almaya koyulmuş. "50 yıldır hiç kimsenin girmediği Yasak Şehrin avlulanna girdim" diyen yönetmen ilk günü.ıu ve yaşlı bekçinin paslı bir anahtarla kendisine yıllardır açılmamış bir kapıyı açışını çok iyi anımsıyor. "Bu inanılmaz bir şeydi. Çin hanedamnın çöküşünü hissediyordunuz" diyor. Filmin çekimi sırasında 32 çevirmen ve binlerce figüranla çalışan Bertolucci, üç günde 3000 kişinin oynayacağı sahnelerin çe 1900 'ABD ve SSCB için çok kızıl bayrak vardı." kimi sırasında kendini kaybettiğini aniatıyor. "Tek hatırladıgim şey, binlerce kişiyi alana döken askeri araçlardı. Tamamen panige kapılmıştım. Kendimi tımariıaneye kapatmak istiyordum. Bununla başa çıkamayacaklım. Fakat sonunda tabii ki basardık." İmparatorun, kardeşleri ve yaşlı hizmetkârlanyla hüzunlü bir şekilde oyun oynadığı sahnede buyülü bir şey yakaladıklarını anlatan Bertolucci, "Yaşlı Çinliler alkışlamaya başladılar. Onlar da bu anın büyüsünü hissetmişlerdi. Herkes çocuğun yanlızlığından çok etkilenmişli" diyor. Sinemanın bir tarihi bir belge olarak kullanılması konusunda, Bertolucci'nin görüşü şu: "Sinema bazı şeyleri değistirmek için kullanılabilir, fakat ben nimlerin öncelikle duygulara hitap ettiğini duşünüyorum". Bertolucci seyirciyle ilişkisini şoyle tammlıyor: "20 milyona mal olan bir film popüler olmalıdır. İlk filmlerim monologlardan ibaretti. İlk defa Son Tango'da izleyici ile diyalog kurmayı denedim. Son İmparator ise izleyici ile yaşanan bir aşk hikâyesidir." Fener Patriklıanesi: Ifetkimizi kullandık İstanbul Fener Patrikhanesi tarafından görevden alman Methodios'un yerine atanan Gregorios lstanbul'a gelerek bir ayine katılacak. Enver Hoca Üniversitesi TİRAN (AA) Enver Hoca Üniversitesi Rektörü'nun daveti üzerine Tiran'a giden Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Necdet Sehn başkanlığındaki heyet, iki üniversite arasında işbirliği konusundaki görüşmelerini tamamladı. Görüşmelerin sonunda Tiran'daki Enver Hoca Üniversitesi ile Ankara üniversitesi arasında 19891990 yıllannı kapsayan bilimsel mübadele protokolü imzalandı. Gürülttiye denetim ağı ANKARA (ANKA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı, insan ruh ve beden sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunan gürültü ile mücadele calışmalannın, bilinçli \e sistemii bir şekılde sürdüruleceğini belir'.erek, tüm il \e ilçeler hazjnda "gürültü öiçüm ağı" kurulacağını açıkladı. Bakan Akarcalı, halen 67 ilde bulunan 87 adet gürültü olçum aygıtı (Sonometre) sayısının ise, bu yıl içinde alınacak 75 sonometre ile 162'ye çıkanlacağını bildirdi. Akarcalı, "Satın alınacak yeni sonometre cihazlan ile gurultü ölçüm istasYonlannın sayısı arttınlmış olacak. Bunun ardından. il ve ilçeler seviyesine kadar yayılacak bir ağ kurulacaktır" dedi. Turkiye genelinde gurultu olçüm ağının oluşturulmasından sonra da, bu merkezlerden elde edilecek gürultuye ilişkin verilerin, merkezi bir kayıt siaemi yardımıyla değerlendirileceâini anlatan Akarcalı, Dun>a Sağiık Orgütu (WHO)'nun belirlediği standartların üzerinde gurultu olduğu saptanan yorelerde, onlemler alınacağını ifade etti. Özellikle sanayi tesisleri ile kent içi trafikten kaynaklanan aşın gurültunun insan sağlığını olumsuz yonde etkilediğine dikkati çeken Akarcalı, oluşturulacak gurultu olçum ağı ile olayın kokeninc inilmesinin olanaklı haJe gelebileceğini söyledi. F. Almanyada balığa eziyet' cezası Balık tutma yarışmasında iki balığt çamurlu suda bırakan iki oltacıya 1200 mark ceza verildi. BONN (Cumhuriyet) F.A1manya'da ilk kez bir mahkeme ödüllü bir balık avı yarışmasında "balıklara eziyel edildiği" gerekçesiyle iki yarışmacıyı I200'er mark para cezasına çarptırdı. Hâkim kararını "balıklann da acıya karşı duyarlı olduklan" yolundaki bilirkişi raporuna dayandırdı. F.Almanya'daki çevre ve hayvan koruma orgutlm uzun zamandan beri binicilik sporu ve kara avcılığında olduğu gibi olta balıkçılığında da bazı kurallara uyulmasını ongoren bir yasanın çıkmasını talep ediyorlar. Söz konusu kesim kamuoyu yaratmak açısından önemlı bir fırsatı 1986 yılının 27 ve 28 haziran günlerinde yapılan bir ödüllü balık avı yarışmasında yakalad;. Bu yarışmanın organizasyonunu ustlenen bir balıkçılık derneğinin başkanı ve genel sekreteri "Yarışma sırasında 10 kilo kadar balığı oltayla sudan çektiklen sonra hakemlerin sonucu tayin elmcsine kadar canlı olarak çamurlu su içinde bekletmek ve yarışmamn biliminde yaralı balıklan yeniden suva atmak" suçiarından Hamm kentinde mahkemeonuneçıktılar. tki yıl kadar suren davanın karar oturumu yalnızca salonu dolduran olta balıkçıları ve hayvan korumacıları tarafından değil, Alman kamuoyunca da merakla izlendi. Yargıç Brinkmann once bilirkişi Prof. Klausewitz'i dinledı. Prof. Klausevvıtz, balıklann da acıya karşı duyarlı olduklarının deneylerle ortaya çıktığını belirterek, hemen oldürülmeyerek ağ içinde çamurlu sulara sarkıtılan balıklann "nefes darlığı çektiklerini" ileri surdu. Yargıc Brinkmann bunun uzerine sanıklara şöyle hitap etti: "Aslında bu mahkemeyi su altında kurmak ve >argıçları da balıklardan seçmek mümkun olsaydı herhalde 'boğarak oldurme ve işkencc' suçlanndan vargılanacaklınız. Tuttuğunuz balıklan anında öldurmek zorundaydınız. Avrıca balıklar ne futbol ne de tenis topuna benzerler. Peşpeşe goller alanMaradona gibi peşpeşe sudan balık çekenlere ihfiyactmız var mı dcrsiniz?" Hamm Mahkemesi'nin kararının balık avı sporunu neölçudeetkileyeceği henüz kestirilemiyor. Ancak kararın bir ornek oluşturmasından endişe eden bir balıkçılık derneği bir üst mahkemede temyiz yoluna başvuracak. 6 Diş Haberler Servisi Geçen hafta, lstanbul Fener Patriği I. Dimitrios tarafından görevindcn alınan İngiltere Ortodoks Başpiskoposu Methodios ile ilgili karara uzun süredir Patrikhane aleyhine sürdürduğu lutum'un etkili olduğu açıklandı. Methodios'un yerine atanan Gregorios'un yakında Türkiye'ye gelerek lstanbul Fener Patriği'ne bir teşekkür ziyaretinde bulunacağı da bildirildi. İstanbul Fener Patrikhanesi Sen Sinod Meclisine yakın bir kaynak, Ingiliz kilisesindeki görev değişikliğiyle ilgili Cumhuriyet"e bilgi verirken "Fener Patrikhanesi, bazı Avrupa ulkeleri Kuzey ve Güney Amerika ve Avustralya'daki Ortodoks kiliselerinin bağlı olduğu en üst makam olması sıfatıyla bu azil ve atamayı gerçekleştirmiştir" dedi. İngiliz Ortodoks Başpiskoposu Methodios'un iki yıldan beri Patrikhane ve Dimitrios aleyhine tutumu nedeniyle böyle bir kararın alınma yoluna gidildiğini de kaydeden aynı kaynak, "geçen cumartesi toplanan Fener Patrikhanesi Sen Sinod Meclisi (Kutsal Meclis) Methodios'u Londra'daki mevkiinden uzaklaştırmaya ve yerine Gregorios'u getirmeyc karar vermistir" diye konuştu. Benzer bir uygulamarun 8 yıl once de Federal Almanya'daki bir metropolit için yapıldığını belirten yetkili, Metropolit trineos'un görevden alınarak yerine Augustinos'un atandığını da kaydetti. İngiltere Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluğu'na getirilen Gregorios'un önumuzdeki günlerde, lstanbul'a gelerek Patrik Dimitrios'a teşekkür ziyaretinde bulunması ve Fener Patrikhanesi'nde bir ayine de kalılması bekleniyor. Çadırda sigarayn karşı sergi ANKARA (AA) Sağiık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, sigara bırakma kampanyası çerçevesinde, bakanlığm Abdi Ipekçi Parkı'na bakan bölümünde kurulacak çadırda kampanyada gösterilen etkinliklerin yer alacağı bir sergi açacak. 27 nisanda açılacak sergide, sigaranın zararlarından korunma çalışmalarmda karnu ve özel kesimin gösterdiği işbirliği vurgulanacak. THY'den Tokyo'yu ııçma hazırlığı 'ANKARA (AA) THY'nin Japonya'nın başkenti Tokyo'ya yapmayı planladığı tarifeli uçak seferlerine ilişkin gorüşmelere 25 nisanda Tokyo'da başlanacak. Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, gorüşmelere katılmak uzere Japon Ulaştırma Bakanı İshihara'nm resmi konuğu olarak 23 nisan cumartesi günu Tokyo 'ya gidecek. Tokyo 'da 2527 nisan larıhleri arasında gerçekleşttrilecek sivil havacılık görüşmelerinin ikinci turunun daha sonra Ankara'da yapılacağı bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle