Katalog

15 NİSAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAIL CÜMEÇ SİNEMA ATİLLADORSAY HAYVANLAR Aşk öyküsüyle Stalin eleştirisi "Ağıt", hem benzersiz bir aşk öyküsü hem de sosyalizmin kimi dönemlerdeki uygulamalanna ağır bir eleştiri getiren sağlam bir politik film. Pialat'nın "Aşklarımıza" adlı fllmiyse, ilk birkaç fılmiyle düşkırıklığı uyandıran Fransız sinemasından gelen çarpıcı ve önemli bir yapıt. tşte, her şenlikte rastlanan o beklenmedik sinema mucizelerinden, insanın yüreğini ısıtiveren filnüerden biri... 71 yaşındaki Macar sinema ustası Zoltan Fabri'den gelen alabildiğine genç, taze, yepyeni duyarlıklarla örulü bir film... "Ağrt"~ 1950'lerin başında bir gece, genç ve güzel Netti Agoston1 un kapısı çalınır. Gelen, ünlü bir hukukçu olan kocasını soran genç bir adamdır. Yüzunde bir yara izi olan, çekingen, sarsak tavırh.. Genç kadın adamı içeri alır, oturtur, yemek hazırlar... Ama bu arada, adamın hemen ttim davraruşlarinın, jestlerinin, kendisine 15 yıllık bir mutluluk verdikten sonra, Stalinci uyguiamalar sırasında içeri alınan ve orada, tutukevinde işkenceyle ölen ilk kocası Istvanın davranışlanna ne denli benzediğini fark eder... Evet, genç adam kocasının hücre arkadaşı olmuş, uzun aylan onunla paylaşmıştır. Ve bu arada, Istvan, hücre arkadaşına hep karısıru anlatmıştır: Onun güzelliğini, çekicilijöni, bir tüy kadar hafif ve gergin sporcu bedenini, sevişmesini, bir erkeğe verebileceği her şeyi.. Ve yüzü yaralı genç adamın asıl isteği, uzun tutukevi gecelerini ısıtan ve kocanın anlattıklanyla gözünde efsaneleşen bu "büyülü" kadım tanımaktır... Böylesine guzel, etkili bir öykuden uyarlamış fılmini Zoltan Fabri. Ve öykünün gerektirdiği hemen her şeyi sağlamı; filmine... Gizemli öyküsünü bir tulü kaldınr gibi yavaş yavaş açan, kisiliklerini tüm duraksamalan, arayışlan, tutkulan ve yalnızhklan içınde veren, konunun tum dramatik noktalannı vurgularken, çeşitli geriye dönüşler, zamansal geçişlerle yumuşak bir anlatım bütünlüğü sağlayan... Ve de yaşından beklenmeyecek bir şiirselliği fılmin dokusuna ustaca yerleştiren... Evet, "Macarlar"ın Fabri'nin "Ağıt'% Sinema Günleri'nin beklenmedik mucizesi KİM KİME DUM DUMA BEHH; AK "AŞKLAMMOA" VE 1 » Ö r Sandnne Bonnaire (solda) Maunce Pialat'nın "Aşklanmıza" adlı filmındekı yonjmuyta 1983'te Cesar Ûdullen'nde en iyi kadın oyuncu seçilmıştı. Basrolünde Edıt Frâyt'ın (sağda) oynadığı "Ağıt" ise Macar sineması ustası Zoltan Fabn'nın, hem sanatsal, hem sıyasal açıdan ilginç ve önemli boyutlar ıçeren bir filmı C£f(£TiMtfi/ unutulmaz yönetmeni, gerçekten de günumüz sinemasırun en has sinema ustalanndan biri... "Agıt" ise, hem benzersiz bir aşk (birkaç aşk) öyküsü, hem sosyalizmin kimi dönemlerdeki uygulamalanna çok ağır bir eleştiri getiren sağlam bir politik film hem de bir sinemasal anlatım gösterisL.. "Aşldanmıza", ilk birkaç fılmiyle düşkırıklığı uyandıran Fransız sinemasından gelen çok çarpıcı ve önemli bir yapıt... Geçen yüın Cannes Şenliği'nde "Şeytanın Güneşi Alünda" nimiyle Altın Palmiye alan ve seyirciyi de, eleştirmenleri de ikiye bölen Maurke Pialat'nın 1983'te çektiği, çeşitli ödüller (Cesar, Lonis Delluc) almış ünlü filmi... 16 yaşında bir genç kızın, alçakgönüllü bir zanaatçı aileden gelen Suzanne'ın öyküsü... lsterik, yan çılgın bir anne, iki çocuğuna anlayışlı davranmaya çalışan, ama sonunda çekip gitmekten başka care bulamayan bir baba, kendi iş sorunlanyla uğraşan, genelde annesinin yanında yer alarak sorunları çözumlemeye çalışan bir ağabey... Ve belki gerçekten sevdiği Luc"u terk ederek, bir erkekten ötekine, gerçek anlamda bir sevgi ve iletişim kuramadan dplaşan, anlamsız bir yaşamın mutsuzluğunu ancak cinsellikle kurmaya çalışan, 16 yaşının tüm beklentileri içinde alabildiğine yalnız ve çaresiz Suzanne... Pialat'nın fılmi, yalruzca genç kızlığın sorunlarına ve oldukça tıpik bir orta sınıf Fransız ailesıne soğukkanh, nerdeyse "ktinik" bir bakış atmakla kalmıyor. Bu tür bir "gençlik filrai"nden beklenebilecek olan her türlü kalıbı, klişeyi, tuzaklan da önlüyor, ticari bir "genclik filmi" anlayışını tümüyle dışhyor. Oldukça sert, "alaturka" aile kavgas sahnelerinin ardından beklenmedik, özgün gelişmeler koyuyor. Altın Lâle için yanşan kimi fılmlerden birkaç izlenim... tki yıl önce çok sevimli "Yesterday" filmini görduğumuz (bu film o yıl Altm Lâltfyi almıştı) Polonyalı Radoslaw Piwowarski'nin "HoHywood Treni" adlı yeni filmi, "Yesterday"in sahip olduğu o genç ve taze mizahı, sosyalist bir toplumun bağrında yarımarjinal kişiliklere sahip genç insanlara sevecenlikle yaklaşma tavnnı yeniden ortaya sürüyor. Sinema tutkunu bir genç kızla oğlanın, oldukça ağdalı bir duygusallıkla fazla abartıh bir sevimli olma çabasının birbirine kanştığı bir tonla anlatılmış seruvenleri, gerçi rahatça izleniyor... Ama her şeyin dozunun biraz fazla kaçtığı filra, "Yesterd«y"in doğallığını yineleyemiyor... 1930 doğumlu, Breâlya sinemasında 1960'larda patlak veren ünlü "Cinema NovoYeni Sinema" eyleminin uygulayı cüarından olduğu bildirilen Basilio Martin Patino'yu daha önce tanımamıştık. Marlino'nun yanşrnadaki filmi "Madrid", az filra yapmış sanatçının son yapıtı... Genç ve yetenekli bir Yugoslav sinemacının filmi ise Altın Lâle^ nin ilginç sürprizlerinden... 1946 doğumlu Goran Markoviç, 1970 sonlarında sinemaya geçmiş. Sanatçının rlördüncü filmi olan "Yansımalar", (Avrupa'da "Deja Vu" adıyla gosterildi) gerçekten de "guldüriı ile korku filmini banşbrmayı deneytn" bir çaba... Bu iki, hatta birkaç türün karışımı olan film, çocukluğunda yaşadığı olaylarla bilinçaltı surekli yüklu olan ve detiliğe kayan bir piyanistin öykusünü anlatıyor. Bir halk eğitim merkezinde görevli olan ve yıllardır piyanoya dokunmamış olan sanatçı, genç ve alabildiğine çekici bir kızın da itmesiyle sanatına yeniden dönüyor. Ama bu onun aynı zamanda geçmişte kalan korkunç anılara doğru döntişü ve tümüyle yiten dengesi yüzünden çevresindekileri yok etmeye başlaması demektir... Markoviç'in yer yer grotesk (kaba) öğelere teslim olsa da genelde etkili bir üslup bütünlüğü yaratan değişik filmi, sonuç olarak sürükleyici bir biçim denemesi ve benzer özellikler taşıyan Şahin Kaygnn'un "Dolunay"ı için Altın Lâle'de ciddi bir rakip. P I K N I K PİYALE MADRA BfLE/VflyBCBSf. URI NEPENJ >0l2UMLACSIrNİ ? OlMAU. HIZLI GAZETECI \KCUET $B. f UİÇ Vİ J£Y Y/'YEC£K "\ ^ UAiPB Piiün.. ) PU YUHOV 01 UAıJZ OF/ttöMAfAN ': fîfs MİSTı/ SİNEMA GÜNLERİ 8 8 D E BUGÜN Günavdıa Babil Vlaeeat (Lale: 12.00, 15.00, 18.30, 21.30) (Dunya: 12.00) Lernentov (Dünya: 15.00, 18.30, 21.30) A n e ı (Emek: 12.00, 18.30) t sem ç GALİ8A . NEP&. U>KUMlÂRıNIN tö V 0ÂKMK İSTER Maskeler (Emek: ÇİZGİLİK KÂMİL MASAR4C1 15 0021.30) Onenli Bir Adaaıın K a r u ı (Sinepop: 12.00, 15.00, 18.30, 21.30) Altıarı GÜB (Gazi: 12.00, 15.00, 18.30, 21.30) Muhsin B e y (AKM: 9.00) D o l n n a y (AKM: 11.00) (AKM: 14.00) <*e»ç Arap Siaeaıası (AKM: 19.00) Ada (AKM: 21.00) Gece YolcoİBga Aadre.v Rnblev (Moda: LBMONTOVUN YAŞAMÖYKÛSO Bugün Sinema Günleri'nde gösterilecek olan Nikolay Buhyayev'in "LermontoV'u aynı zamanda Altın Lale için yarışıyor. Fılmde baştan sona yasamöyküsü anlatılan 19. yüzyil Rus şaırı Lermontov'u da yonetmenin kendısi canlandırıyor. " l e r m o n t o v " , tjyatrodan sinemaya geçen Burtyayev'ın ilk ve şimdilik tek filmi. (Moda: 12.00) 15.00) S o l a r i s (Moda: 18.30) Stalker (Moda: 21.30) TARIHTE BUGUN \ıi\n\zAHIK n ŞIIRS£L FOTOGRAFİARIYLA ÜNLU.. 13S3'r£ SUGÜM, UMLÛ /UG/LİZ NAM/UDN DOĞMUŞTU. MİMARLIIÇ GfZA&K. SAHATLAGA YÖHELEH PAi/fD 15 Kisan Modada Andrey Tarkovski günü Tarkovski'nin "tvan'ın Çocukluğu", "Andrey Rublev", "Solaris" ve "Stalker" adlı Jilmleri Moda Sineması'nda sunuiuyor. Bir süre önce yitirdiğimiz Süreyya Duru'nun son fılmi "Ada" AKM'de gösteriliyor. Kttltür Serrisi 7. Uluslararası Isıanbul Sinema Günleri kapanışına yaklaşırken bugün de bütün yoğunluğuyla 16 filmle sürüyor. Altın Lale adaylarından Paul Cox'un "Vincenf'ı bugün de gorülebilecek. "Vincent", unlu ressam Van Gogh'un, kardeşi Theo^ ya yazdığı mektuplardan yola çıkılarak anlatılan yaşamöykusu. Ancak filrade, karaera, Van Gogh'un kendisi. Ressamı, "1984"ten tanıdığımız İngiliz oyuncu John Hurt konuşuyor. Van Gogh'un yaşamına ve yapıtlarına Viyaldi'yle Rossini'nin muzikleri eşlik ediyor. Vittorio ve Paolo Taviani kardeşlerin son yapıtı "Günaydın BabU" de bugün görülebilecek fibnler arasında. 1910'larda Amerika'ya göç eden, bir rastlantı sonucu kendilerini unlü Amerikalı yönetmen Griffith'in "Hoşgöıüsüziük"ü çevirdiği platoda bulan iki ttalyan işçisinin öyküsü. Bir dönemin ttalya ve Amerikasına olduğu kadar sinema ilk günlerine de nostaljik bir bakış. Fransız yönetmen Claude Chabrol'un iki yıl önce çevirdiği "Maskeler"in başrolünde usta oyuncu Phffippç Noirefyi izleyeceğiz. Ünlü ve popüler bir TV programcısı, kendisiyle röportaj yapmaya gelen genç bir gazeteciden kuşkulanır. Kuşkularının doğru olduğunu ve genç gazetecinin kendisinin karanlık içyüzunü ortaya çıkarmak için geldiğini anladığmda ise artık çok geçtir. Mısır'ın en ünlü yönetmeni Yusuf Şahin'in "Niçin tskenderiye?", "Belkk" ve "Toprak" gibi yapıtlarını daha önceki Sinerna Günleri'nde izlemiştik. Şahin, bu yıl tsUnbul'a ikinci kez geliyor. Üstelik geçen yü ölen ünlü şarkıa ve oyuncu Dalida'nın oynadığı "Altıncı Gttnne. "Altına Giin", 1947'de bir kolera salgını sırasında torununu ne pahasına olursa olsun yaşatmak isteyen çamaşırcı Sıdıka'nın öykusü. Ama çoğu Yusuf Şahin filmi gibi, o dönemin Kahire'sine ve sinema tutkunluğuna nostaljik bir bakış da içeriyor. Moda Sineraası, bugün 1986 yıhnda ölen Andtey Tarkovski'ye ayrıldı. Tarkovski hayranları bugün Moda Sineması'nda gerçek bir şölen yaşayabilirler. Çünku "Nostalghia"mn ünlü yönetmeninin dört filmi bugün Moda Sineması'nda art arda gösteriliyor. "İvan'ın Çocukluğu", 1962 tari hini taşıyor ve Tarkovski'nin ilk filmi. Ama yonetmenin son filmini bile mujdeleyebüecek nitelik ve düzeyde bir ilk film. İkinci Dünya Savaşı'nda Alman hatlannın gcrisinde tehlikeli görevler ustlenen bir çocuğun serüveni. Ama dolaysız bir savaş filminden çok, seyirciyi savaş üstune düşünmeye çağıran bir yapıt. "Andrey Rublev" ise 1966'da çevrilrniş ve Tarkovski'nin ikinci filmi. İkinci filminde başyapıtına ulaşan kaç yönetmen vardır? "Andrey Roblev", birçok eleştirmenin gözunde, son 30 yılın sinema başyapıtlanndan biri. Yonetmenin üçüncü filmi olan "Solaris", 1972 tarihini taşıyor. Tarkovski, "Solaris"i, Stanislav Lem'in romanından uyarlamış. tlk bakışta bir bilimkurgu filmi görünümü taşıyan "Solaris", insan bilincine ve ruhuna egemen olabilen bir gezegenin öyküsü. Ancak aynı zamanda Tarkovski'nin evrene ve insana felsefi yaklasımını yansıtan, üstüne uzun uzun düşünülebilecek, tartışılabilecek bir yapıt. "Stalker", Tarkovski'nin 1979"da "Solaris"in bir tur devamı olarak çektiği bir bilimkurgu filmi. Geleceğin "karanhk" dünyasında bir geziye çıkan uç adamın ya da geçmiş, gelecek, bellek ve bilinç dünyalanna bir yolculuğunun öykusu. Sinema Günleri 88'de bugün 16film gösteriliyor gAŞLAD/. t/OGU£ Ğ SÛYUfC ÇAL/Ş EA/ SüyafC E/SGILE/SI AÇr/. GBUELUKLE E£Or/< FO7OĞ/5AFIA' f&YLA TANtNAM HAM/L7OU', f/'/SS'EL , BLHSULU A £ ? £ AT KMEKT~ED(5 8ELKI DE PO7DĞ/SAF SAAJ/4T/NA YANSl MfŞ Bİ& TUfc İZLENIMCl, £EHEg/L/£.. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 15 Nisan 1938 iyi malumat almakta olan mehafil, bu talimatın konsoloshaneye, Sovyet Rusya ile Japonya arasındakı gergin vaziyet dolayısile, Siberyaya asker sevkini teshire medar olmak uzere verilmiş olduğunu beyan eımektedirler. 193S19M ortaklarının mekulât, melbusaı vesaire ihtıyaclarmı ucuz fîatlarta temin ettiği gibi birer maaş nisbetinde de avans vermektedır. Belediye Kooperatifinin bugün iki binden fazla azası vardır. Buraya tstanbuldakı diğer dairelerde hizmet goren memurlar da aza kaydolunabilmektedirler. Kooperatif bu sene memurlanna istihlâk üzerinden yüzde yedi nisbetinde bir kân risturn suretileiade etmiştir. Memurlara muhtelif altı şekilde istikraz yapılmaktadır. Kooperatif vasıtası ile satın alınıp memurlara tevzi edilen eşyanın piyasa fıatının toptan satılan kısmından da eksehya ucuz olduğu görülmektedir. Erzincaıtda büyük birpark yapıkyor Erzıncan (Hususı) Şehrimizin buğday meydamnda eski tarzda inşa edilmış olan ve içinde sebze ve bağcıların alışveriş ettikieh yirmi dört dükkanın ytktırılmasma karar verilmiştır. Belediye, esasen kendine aid bulunan bu binalann yerine modern bir sebze hali yaptlacaktır. Bu munasebetle 938 bütçesine bir miktar tahsisat konulmuştur. 25 bin lıraya çıkacağı tahmın edilen halın keşif projeleri mühendıslikçe tetkik edilmektedır. Bundan başka, bundan birkaç sene evvel gene Buğday meydammn ortasmda yaptırdmış olan zahire halnin yıktırılarak yerinın bir park haline ifrağı kararlaştınlmıştır. Rıısyn ile Mançuko arasında gerginlik Şanghay 14 Sovyet konsoloshanesi, buradaki seyahat acentalarına Siberya için şimdilik vize vermiyeceğini bildirmiştir. Bu haber, Sovyet Rusya ile Mançuko arasında muharebe çıkmış olduğu suretınde ortada bir takım şayialar deveran etmesine sebebiyel vermiştir. Bununla beraber, umumiyetle Belediye koperatifi Belediye memurları kooperatifi son senelerde memleketimizde teşkil edilen kooperatiflerin en iyi işliyenlerinden biridir. Kooperatif müdürü Baha Zıraat Bankasmdan 100.000 liralık bir istikraz akdederek şehrimıze dönmüştür. Bu para ile memurlara senelik kredi temin edilecektir. Belediye memurları kooperatifi, BURDUR KADASTRO MAHKEMESİ 1980/2 ESAS, 1987/357 KARAR SAY1L1 DOSYASINDAN YARGI DUYURUSUDUR Burdur Mcrkez Gokpınar Koyu nutusuna kayıtlı Musıata ve lcslime oğlu, 1937 D.lu OSMAN DEMIREL'ın tum aramalara rağmen adresi tespıt oluııamamışlır. Burdur Merkez Gokpınar Koyu Değirmenderesi mevkiınde bulunan 1405 sa>ılı parselin 1920 rrr'lik kısmının Ümmu Sungur ve Hüseym Sungur adıtıu, u.zou m lık kiMnııun ise HAZİNL adına tapuya tesciline karar verilmiştır. llan larthinden itıbaren 15 gun U;erısınde Osman Deıııırel larafından tenıyiz edılmediği takdırde kararın kesınle^veği dmurulur. Bjbirr 16912 " S O U R İ S İ N DEVAMI Andrey Tarkovskı'nın 1979 da çevirdiği "Stalker", 1972 yapımı "Solaris"in bir tür devamı nıteliğinde. Bir bılımkurgu fılmi olan "Stalker", geçmiş, gelecek, betlek ve bılınç dünyalarına bir yolculuğun görsel öyküsü