25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU A 21° 7°Dıyart>alar HABERLERtN DEVAMI TÜRKIYE'DE BUGÜN 16° 3°Manısa DÜNYA'DA BUGUN Amstertam Y 10° Lenmgrjd B 0° B 8° Amnan 8 27° londra B 14° Y 18° Madnd Atra Y 16° B 24° Mıüno C Bacelona 8 15° Montreal B 10° B 4° Y 11° Mosto Baset Y 10° Y 13° Mumh o Y 12° NcwY«K A 16° Berin K 2° Y 12° Oslo Bonn Y 11° Y 9° Pans Bruksel y 8° Budapeş» Y 10° Prag B 32° Y 10° ft»ad Cenevrt Y 17° B 18° Rorm Ceanr B 30° Soly» Y 8° Odde 8 31° $am B 25° Dut» A 71° Ffjnkiurt Y Î1° «Avn B 22° A 22° lunus K 1° Y 7° B 26° Vtaıed* Y 15° Kıhıre Y 10° Kopentog Y 7° Viyına Y B ° MtehneenB 24° KAIn A 20° Zunh Y 11° ANKARA^ANKA MUŞERREF HEKİMOGLU 1 NÎSAN 1988 20° 5°KMaraş Meteorolojı Genel Mudürtü* W 8°Etfne 12° 2° Mersm A M° 4°Erancan ğu'nden alınan bılgıye göre bu6° M»Muja A 12° CPErzurum tun bölgelenmız az bulutlu ve 17° 1°Muş A 4» 15°Eslo*fw 17° 3°Ntf«le A 18° 2°G&antH> açık geçecek HAVA SICAKLIĞ! 14° 6°Ordu A 20°10°ensun Artmaya devam edecek RÛZ5° Gumuşfrane A 12° 2° f t a A A 15° 0°Samsun GÂR Guney ve doğu yönlerden A M° 3°HaUdn 14° r S«rt A 22» 6°lsparta hafif, arasıra orta kuvvette ese18° 8°Snop A 17° 2°isBf*ul cek Dencterde, kıble ve gündo23° 8°Swas A W 2°tzmif A 10°4° Kars 5° WTelmiaO ğusundan 35 kuvvetınde, saat15° 1°*abzon A 12» 2° Kasamonu te 1021 denız mılı hızta esecek çecek Rüzgâr güney ve doğu yönlerden hafif, arası Bokı 18° PlınceJ A 14° 2°Kaysen 18° DENIZ Mutedıi dalgalı olacak, Bursa A 17° 4° Kırttaıti ra orta kuvvette esecek Göf küçük dalgalı otecak gö Çanakkale A 17° 9°Kooya 19° görüş uzaklığı 10 km dolayında A 16 2°Kutaf]ya 13° B Conım ruş uzaklığı 10 km dolayında bulunacak bulunacak, dalga yukseklığı 0 5 15° 3° ZonguMak A 18 5°Malatya DencS ıla 2 metre olacak Van Gölü'nde A K* 8 emulu K Ort S sıs> V yaflmurtı. hava parçalı bulutlu ge>J o ** Kahtre « UĞUR MUMCU (Boştarafi 1. Sayfada) Mağazalar A Ş adına bır gemıye 1014 ton pık demırın yüklendığınt ve gemının Istanbul'a doğru yola koyulduğunu bildırmışti Umumı Mağazalar A Ş'nın Sovyetler'den böyle bır sıparışı yoktu UMAT ılgıhlerı önce şaşırdılar Sonra da olayı araştırdılar. 1014 ton pık demırın dış alımcısı, Ya/çın Şışmanoğlu şırketiydı UMATm böyle bır sıparışı yoktu Bırılerı Umumı Mağazalar adına yurt dışında böyle bağlantılar kurmuşlardı Acaba, daha başka şırketler de böyle ışler yapmışlar mıydı? Bılınmez k ı . . Buraya bır nokta koyup, Hazıne başkontrolönjnce hazırlanan UMAT ıle ılgılı bır raporun 26'ncı sayfasından bır alıntı yapalım UMAT T.A Ş. adına B Almanya'da şırket kayıtlannda mevcut olmayan gızlı bır banka hesabı açılmış ve bu hesap nıtelığı meçhul ışlemler görmüş yurda gebrılmesı esas olan UMAT TA Ş. dövız/ı alacaklar bu hesaptan çekılersk kullanılmıştr Ehh, bravo doğrusu Böylesı pek görülmemıştır herhalde Bırıien, şırket adına, yurt dışından tonlarca pık demır getırtıyor, bırılerı de şırket adına geçmış yıllarda Federal Almanya 1 da Flessa Bank 770350 sayılı gızlı hesaplar açtmyor Ne dıyelım'? t'aşallah dıyelım' UMAT (Umumı Mağazalar Turk AŞ) Tıcaret Odaları ve Borsalar Bıriığı ıle Ankara, Istanbul, Izmır başta olmak üzere on altı ılın tıcaret odalannca kurulmuş bır anonım şırkettır Şırket, geçen mart ayının 18'ınde, genel kurul toplantısını yaptı Yönetıcılerı aklandılar, yönetım kurulu üyelerıne "lemettu" adı verılen kâr bölüşümü de yapıldı, yönetım kurulunun 1988 yılı ıçın ılerı surduğü önerıler de benımsendı. Bu önerılerden bazılarını sıralayalım Samsun'dakı gaynmenkulün degeıiendırilmesi ve satılması Antalya'dakı arsanın değerlendınlmesı ve gerekırse satılması AnkaraEtlık'tekı gaynmenkulün değerlendınlmesı İnsan bunları okuyunca, şırketın "emlak komısyonculuğu" yaptığı sanısına kapılryor. Denebılır kı Şırketın elındekı arsalarda antrepoculuk yapılamıyorsa ne yapsın adamlar? Elbette satacaklar Şırketın 1986 gelırlerı arasında, 368 mılyon 787 bın 67 lıra 42 kuruş da "TIR satışı" gelırı var Şırketın elındekı TIRtarın satışı gelır kaydedılıyor, bu gelırden de yönetım kurulu üyelerıne "temettü" adı verılen kâr payı dağıtılıyor1 Demek kı, şırket, öz varlıklarından ne kadar taşınır ve taşınmaz mal satarsa, yönetım kurulu üyelerının kâr payları o oranda artacaktır Bundan lyısı can sağlığıdır Şırketın ana konusu, "makbuz senedı" ve "rehın senetı" karşılığında gümrüklenmış veya gumrüklenmemış ya da tekel altında bulunan malları satma ve rehın etme ışlerı ıle uğraşmaktır Sat arsayı, kâr et Sat TIR'ı kâr et Kâr et ve bu kârı da yönetım kurulu üyelerı arasında paylaştır UMAT, "Özel ve güzel sektör"ür\ kendı öz şırketıdır Bır takım ınsanlar, UMAT adına yurt dışından pık demır getırtırlermış, gızlı banka hesapları açtırırlarmış, UMAT GMBH adlı bır şırket, geçmış yıllarda bu yüzden yurt dışında rflas bayrağını çekmış, TIRları arsaları satarlarmış "Alan razı, veren razı" ne yapalınV Sıze neee, bıze ne, yahu"? GOZLEM Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz Eylemlerîmiz engellerî aşacak Turklş Başkanı Şevket Yılmaz'a gdre ış bıtıricılerin son dokuz yılda yaptıklan, Turkıye'yı ıflasa götüren ve Türk mılletının mukerreren görduğu bır fîlmdır Demokrası ıse bu düzenın devamının önundekı en büvuk engeldır Yılmaz, "Bu sebepiedir ki Özal. demokrasinin tum knrnm ve kurallan ile yerleşmesine, elindeki tum imkânları kullanarak karşı pkmaktadır. Vıtrin demokrasisi... Ticari kafa bu kadanna >etiyor. Tnrktş'in mucadelesinin, eylem kararlannın gerisinde de oncelikle bu engelin aşılması yatıyor" dıyor. Ozal'ı "işçi daşmanı" olarak rutelendırdıklennı ekonomık model ve uygulamalarından caydırmak üzere eyleme geçen Turklş'ın Genel Başkanı Şevket YıJmaz, özal ekonomısıaı değerlendınrken şoyle söze gırıyor "Turki>«>i 24 Ocak 1980 karaıianna getiren şartJar ve bnnu izkyen sekiz >ıl içinde uygulanan ekonomik politikanın çalışanlar acısından başbca sonucu; daha ileri olçude somuru, daha ılerı olçude sefalet. daha ileri olçude fakirleşmektir. Turk ekonomısini son dokuz >ıldır şn >a da bu duzeyde yönlendiren Sayın Ozal ışte bunu başarmıştır." Şevket Yılmaz, Turkıye'nın ocak 1980'de yaklaşık 30 yü öncesının, 1958'lenn şartlannı hemen hemen aynen yaşadığına ışaret edıyor. Sonrasmdakı farklı gelışmelerın değerlendırmesını yapıyor: "27 Ma>ıs mudahalesini yapanlar. 12 Eylul sonrasında 24 Ocak 1980 kararlannın benımsendigi gıbi, 4 Ağustos 1958'de alınan 'ıstikrar tedbırlen'ne uyacaklannı tlan etmişlerdi. Onemli fark şudur: 1961 Anajasaa. devletin ozel sermaye elinde oyuncak olmasını engelleyen çeşıtlı tedbırlerı, çogulcu ve ozgurlukçu demokrasinin kurnm >e kurallannı, sosyal devlet anlayışını getırdi. 1982 Anayasası ise bu aianı olduğunca serbest bıraktı. Ocak 1980 anlavışının kesiksiz u>gu)anabılmesine yarayacak kısjllamalan, suıırlamalan kuramlaştırdı. Ozal bu kurumlaşma içindeydı. Şımdı de uzennde yuruyebildiği kadar vurume çabası içindedir..." "Once. unutkan bir millet olmanın sıkıntılarını yaşadığımızı teslım etmeliyiz. Turkıye'de bakıyorsunuz bır şahıs çıkıyor. Yeniymiş gibi orlaya uç beş goruş atıyor. Toplumda ıncelenraeden, irdelenmeden onyargıva dayalı degerlendırmcler egemen olmaya başlıyor. (Adam bu ışlerden çok ıvı anlıyor Son derece zekı .. Sıhırbaz Haklı Bu ışı çok ıyı bılıyor ) Ozal'da da bu boyle olmuştur. Turkrye'de yaşanan tum çıkmazlann kaynagını teşkıl eden ekonomık polıtika, sanki yeni bir buluşmuş gıbi orlaya atılıyor ve derhal melhiyeler başlıyor. 'Nereye gıdıyoruz' sonısunun cevabının araştınlmasına başlandıgında da çogu kez ış ışlen gecmiş oluyor. Lıberasyon bir ornek: 1948'lerde sınırlı olarak başlalılan Hbenuyon 1950de hızlandınlarak. 1952'ye kadar altın devnni yaşadı. Tabii o tarihlerdeki olçek içinde. 'Borçlanabıieceğın kadar borçlan' felsefesi, altın ve döviz mevcudunun tuketilmesi, luks tuketim maddelerine kayışla sonuç husran oldu. Turkiye ıthal ıkameci polıtıkadan Özal'ın deyişiyle 'dışa açılmacı serbest pıyasa ekonomısıne' sozde >eniden girerken, son otuz yılın, devresel olarak yaşanan sorunlan, çıkmazlan hep aynı idi. Bugun de farklı degil. Gerçekte olayları 1838lere kadar goturmek mumkundur. 1838'de Turkiye'yi açık pazar yapan Cıcaret anlasması, o tanhlerde de kalkınmanın başlıca aracı olarak ılan edilmişti. Ozal. 'Oune kadar kapısıru aşındırmadığımız malı kurum kalmamıştı, bugun herkes bıze kredı vermek ıçın sırada Bu hukumetın başansını, devletin ıtıbarını gosterıyor' diye dursun, tarihi gerçekler, çıkaıian oyle gerektırdıgı ıçin. tablonun geçmışte de pek farklı olmadığını ortaya koyuyor. 1838 anlasması ile Turkiye açık pazanna akan Batı mallarını, Baü sermayesı izlemıştir. Galata bankerlennın yanı sıra, Avrupa sermayedarlan devlete borç vermek ıçin yanşa girmişlerdir. Başlangıçta 100 lira borçlanılıp 80 lira alınırken, sonra bu 43.5 liraya duşmuştur. Borcu borç izlemiş, borçların faizinı odemek için yeniden borç alınmıştır. Oyle ki 'borç verın'den, 'borç alın' zorlamasına itilmiştir Osmanlı Devletı. Sanayı başlamadan yok edilmiştir. Ne olmuştur? Devlet butçesi tam bir çıkmaza girmiştir. Senıven "Duyunu Lmumıye" ile sonuçlanmıştır. Hangi itibar? Ozal bugun dış odemeler dengesi, ihracat ve dovız geürlerinin arttınlması bedeflerinden soz ediyor. Hedef farklı degıi, araçlar denenmiş. Aynı yapı, aynı kafa." Özal zihniyeti Tiirkiye'yi nereye götürüyor? Şevket Yılmaz somuru, sefalet, fakırleşmeden de daha önemlı sorunlar ve sorular olduğunu vurguluyor ve "Ozal ve Ozal zihniyeti Turkiye'yi, Turk millelini nereye goturujor?" sorusunu kendısıns sorup yamtlıyor: Demokrasiyi yeniden kurıııalıyız DİSK Genel Başkanı Abdullah Başturk Turkıye'de geçerlı duzenı, "soygun ve somuru duzeni" olarak nıtelendınyor "Bu soygun ve somuru duzenine son »ermenin tek yolu işçi sınıfı. diger emekçıler ve demokratlann zaman kaybetmeden 24 Ocak kararlannı, onun ekonomik, sosyal, kulturel felsefesini, ideolojısını yıkıp yenne Batı standartlanna uygun demokrasiyi yeniden inşa etme olacaktır" dıvor DlSK'ın Genel Başkanı Abdullah Başturk oncelıkle ekonomık boyutlan aşan sı>ası gerçeğe, bu modelın nasıl dayatıldığına, 24 Ocak kararlannın ekonomık, sosval ve kulturel sonuçlarına bakmak gerektığını söyluyor 24 Ocak kararlannın dış fınans gruplannca, Türkıye'nın hern c o | rafyası ıtıbarı ıle hem de askerı planda yeniden bır yere oturtulması kararını veren guçlerce dayatıldığını belırterek göruşunü şöyle ozetlıyor "Karan veren guçler, 24 Ocak kararlan dedıgımız ekonomik onlemlerı dayalırken. berabennde de ulkeyi sosyal ve kulturel degışıme ugratmayı hedef almışlardır. Temelde Turk halkının kazandıgı ekonomik, demokratik ozgurtuklerin budanarak kendi finans gnıplannın çıkarlanna uygun bır operasyonun duşunulup orgullendigı tarihler 12 Eylul oncesıne dayanır. 1975'li yıllannGenelkurmay Başkanı Tağmaç, siyasal, sosyal gelişmenin ekonomik gelişmeyı aşbgını ve bunların ekonomık gelişme duzeyıne indirilmesi gerektiğini, askeri kışı olma yetkilenni de aşarak açıklamıstı. O gunuır siyasi iktidarlan, parlamenlosu, hukumetlen bu açıklama altında yatan gerçeklen irdeleme gereğini duymamışlardı. Bu noktadan hareketle once 24 Ocak kararlan dedigımiz kararlar yıırurluge konmak ıstendı. O gunun hukumetlen ile uygulanabılırlıgı gorulmedigi için de, 12 Evlul operasyonuna karar verildı. Acımasız bir uygulama Ue ozgurlukler, sendikal haklar ile bırlikte kıvıma uğratıldı. Gunumuzun Başbakanı Ozal, (24 Ocak kararlannın uygulanmasının tek amılı 12 Eylul ve onun gelırdigı rejimdır) dıyebilmektedir." Abdullah Başturk, daha sonrakı gelışmelerı şövle anlatıyor "Orgutlu sendikal harekeb'n, bağımsız sendikal hareketin yok edildigi, ışçilerın ekonomik planda mucadele edebileceklerı ortamın baskı guçlen ile sıfıra indırgendiğJ bu ortamda, isçinın tukettıgi her çeşıt malın yuksek kârlarla pazarlandıgı sureç içinde, gostermelik toplu iş sozlesmeleri ıle saglanan ucret artışları hıçbır zaman fıyat artışlanna \etısemedi. Voksullaşan isçi gıderek umutsuz ve gucsuz konu ma duşunıldu. Çıkış yolunu açabilmek için uyesı olduğu sendıkal kuruluşlara yonelik eleştirı ve sınıfsal baskılar iş yerlennden vukselmeye başladı. Turkıye genelıne hâkım olan depolitizasyon, yanı suskunluk giderek aşıimaya ve işçinin muhalefetı sesini yukseltmeye yoneldi. Sendika yoneticileri de once yuksek sesle protestolannı, ayrı ayn genel grev tehdıllerını savurmaya başladılar. Arkasından da yemek boykotlan ve yunıyuşlerle, parlamentonun, hukumetın dikkatlerini çekmeye yonelık eylemlere yonelindi. Onlerinde daha uzun bir mesafe var. Daha diri ve etkıleyici, sonuç alıcı eylemlere yonelmek, işçi sınıfının kaybettiği ekonomik, demokratik haklannı ve onurunu yeniden kazanabilmek ciddi bır mucadele ile onundeki engelleri kaldırmasına bağlıdır." DÎSK Genel Başkanı A bdullah Baştürt Korukçu Iş Bankası Genel Müdürü oluyor ANKARA (Cumhuri)et Burosu) Turkı>e Iş Bankası'nın dun Ankara'da yapılan 64 Olağan Genel Kuruiu'nda konuşan Genel Mudur Burhan Karagoz, Ahraet özal'ın Iş Bankası Genel Mudurluğu'ne getırıleceğı yolundakı söylentılerı >alanla>arak, ma>ıs ayında genel mudurluk gorevını bırıncı yardıması Ünal Korukçu'ja devredeceğını açıkladı Karagoz, Turkıye'de henuz serbest faıze geçış şartlarının hazır olmadığını soyledı Vadesız mevduat faızının yuksek)ı|ıne de dıkkaıı çeken Karagoz, "4 şubal kararlannın geniş bir ıflasa yol açacagını sanmi)onım" dedı Karagoz, "ekonomınin bu faızleri kaldırmasının çok zor olacagını" kaydettı tş Bankası Genel Muduru Burhan Karagoz, genel kurul nedenı>le duzenledığı basm toplantısında, ban kanın 1987 >ılı net kârının vuzde 77'lık artışla 62 mılyar lıraya çıktığını belırttı Burhan Karagoz, mayıs a>ı sonunda Iş Bankası'nda 35 hızmet yılını dolduracağını ve emeklıye ayrılacağını da belırterek venı genel mudurun de halen genel mudur bırincı yardımcısı olan Lnal Korukçu olacagını bıldırdı Başoakan Ozal'ın oğlu Ahmet Ozal'n Iş Bankası genel mudurluğune getınleceğı yolundakı soylentılerı ce valanlayan Karagoz, şoyle devım ettı "Bu konudakı haberleri daha önce sa>ın Ahmet Ozal da tekzıp etmışti. Bovle bir durum soz koBUSU iegildir." 150 milyar lira olmasına karşın biz bunun 85 milyannı karşılık olarak a>ırdık. Bunun da 50 mılyarı serbest karşılık, 35 milyar lırası da kredı karşılığıdır" dedı Burhan Karagoz, 4 şubat kararlarırun yavgın ıflaslara yol açıp açmayacağına ılışkın bır soru uzerıne de, "F.konominın bu faiz hadlerini kaldırması çok zor" dedı Karagoz şoyle devam ettı "Bu faiz hadlerini kaldırmak çok zor. Lygulanan faız hadlenvle jnbancı kaynaguı malıveıi çok yukseldı. Onun ıçın ozkaynağın artması lazıra. Ozetle finansman yuku çok ağır hale geldi. Ama bunun genış bir iflasa neden olacagını da sanmıyorum." Burhan Karagoz, Iş Bankası'nın 1987 yıh bılançosu ıle ılgılı bılgı \erırken de, toplam mevduatın vuzde 46'lık artışla 4 tnlyon 440 mılyar !ıra>a ulaştığını, ozkaynakların 300 mıl>ar lıra>a, toplam plasmanların da 3 9 trılvon lıraya çıktığını bıldırdı Karagoz, Iş Bankası'nın donuk kredılerı toplamı da karşıIıklar duşuldukten sonra net 38 mılyar lıra duzeyınde bulunduğunu açıkladı. İşçiler seyirci kalamaz Turklş'ın her kademe yönetımınde ve uzun yıllar genel başkanlığında bulunan Halıl Tunç, Ozal 1 ın, açıkça somurge pohtıkası u\ guladığını soyluyor "Ozal, 'Halkı somureceğım, sermaye bırıkımı sağlayacağım' dıyor. Bu, çagıraızda mumkun degil. Çagımızda insanlan uzun sure somurmek mumkun degil. Sosyal banş olmadan, siyasi banş olmaz" dıyor Halıl Tunç, "Ozal ekonomisi" dıye bıhnen uygulaınanın oncelıkle bır ekonomık temelı olduğunu, ekonomık ılkelere, prensıplere dayandığını kabul etmıyor Özal'ın ekonomık polıtıkasının belırlı ekonomık kurallannın olmadığını belırterek, "Ne Batı Avrupa'da ne de sosyaiısl ulkelerde uygulanan bellibaşlı ekonomik polıtıkalara uyuyor. Keyfı, ancak askerı ve ara rejımlerde, demokratik hak ve ozguriuklerin gecerlı olmadıgı rejımlerde uygulanabilen bir polıtika" şeklınde konuşuvor Halıl Tunç, 1982 Turktş Genel Kuruiu'nda yaptığı konuşmada da Ozal'ın ne programının ne de u)gulamasının yenı ve bılınmez olmadığına ışaret ettığını ammsatıyor Ozal'ın Cumhurıyet tarıhmde en uzun DPT musteşarlığı yapmış bır kışı olduğunu, yenı goru^ler ge tırmış bır kışı olarak bakılmasının çok yanlış olduğunu soyluyor Her şeyın 24 Ocak Kararlan ıle başladıfını anımsatıyor 25 Şubat 198O'de Demırel hukumetı tarafından bu kararların vaşama geçırılmesı ıçın Meclıse getırılen yasa %&. sarısını gosterıyor Sendıkalann toplu pazarlık haklannı elınden almak ısteyen bu vasa tasarısının Meclısten gerı donduğunu \urgula>arak, "Bu model o zaman Turkıye'de uygulanamadı. Demokratik bir rejimde uvgulanma olanağı yoklu. Ancak bır ara rejimde uygulanabilecegı ortaya çıktı" dı yor Halıl Tunç, Turkıye'nın ara rejım ortamına gjnşınde sermave kesımının ıtışının önemlı rol oynadığıru belırtıyor Bılmçlı, planlı o ortama ıtılış surecının vaşandığını, Turkıye'nın 12 Eylul'e getırıldığını, ancak o zaman 24 Ocak Kararları'nın uygulanabıldığını belırtıyor Tunç, Ozal'ın hıçbır tavrının samımı olmadığını, kesmlıkle demokrat olmadığını, fıkır özgurluğu ve demokratik rejımı ıçıne sındıremediğını savunuyor Şöyle dıyor "12 Eylul dahil ber şe> onceden planlanmış. Kademe kademe uygulanıyor. Sermaye çevrelerının planladıklan bır polilıkanın dogal sonuçları. Ulke çok zor gunler geçirıyor. Her bakımdan çok zor gunler geçmyor. Ozal iklıdarda kaldıgı surece de zor gunlerin devam edecegı kendı ıfadesrıle orladadır. İşçi kesımı buna seyirci kalamaz." Türklş eski Genel Başkanı Halil Tünç: İyice azıttılar Ekonomı Servisj En son Antalya'nın Kaş üçesıne bağlı Kalkan Yat Limam'ndan gerçekleştınldıği ortaya çıkanlan 198 mılyon dolarhk hayab ihracat konusunda TURKTRADE (Turkiye Dış Tıcaret Derneğı) Başkanı Mustafa Süzer, "Bunlar iyice anttılar" de dı.TURKTRADE Başkanı Mustafa Suzer, hayali ıhracatçılar yuzunden "thracatın bugun, olması gereken yerde olmadığını" öne surerek, "Bizim hazıneye sunduğumuz dış tıcaret sermaye şirketlen yasa taslagı bır an once kabul edilir ve yururluğe girerse hayali ihracat ortadan kalkacaktır. Sadece polisiye onlemlerle hayali ihracat önlenemez" dedı TOBB Başkanı Alı Coşkun ıse şunları soyledr "thracatçı birlikleri cıddi olarak yeniden ele alınmalıdır. Serbest kota dağıtımında en yuksek fiyatı verenden başlamak uzere liste oluşturulması yczunden fiyatlar suni olarak yuksellilrnekte, kasıtlı olmasa da, hayali ihracat koruklenmektedir." Camı avlusu çok kalabalık, geçmış donemlerden polıtıkacılar, saçları ağarmış, bakışlan solmuş artık Belkı umutları da, bıraz vorgun savaşcı gorunumundeler Onlara bakarken başkentın otuz yılı canlanıyor gözümde, otuz yılda nereye vardığımızı duşunüyorum Bu kalabalığı oluşturan kışıler vaktıyle buyuk savaslar da verdıler elbet O savaşlar yaşanırken ongoruten amaca ulaştıklarını söyieyebılırler mu Feyzıoğlu da bır dönemı parlatan bır bılım adamı ve polıtıkacıydı kuşkusuz Belleğımde ondan cok parlak anılar var 1950'lerde, 1960'larda kürsulerde konuşurken o konuşmaların 1970'lere ya da 80'lere nasıl uzanacağını kestıremezdı ınsan Bılgısıne yeteneklenne hayranlık ve saygı duyardım Ancak duş kırıklığı ağır bastı gıderek Kımbılır Feyzıoğlu da bellı düşlenn kırıklığına uğradı belkı CHP den ayrılışı, Güven Partısı, parlamentodakı yalnızlığı bellı bır kırıklığın doğrultusunda yaşam halkaları olabılır Camı avlusu da son halka ve de güzel bır halka doğrusu Bellı bır bırıkımı kanrtlıyor Bellı çağrışımlar yapıyor bellı bıı ızlemı vurguluyor Benım çağnşımlanm haylı karışık, 1960'larda yoğun beraberlığımı: var 27 Mayıs devnmının getırdığı ortamda yaşıyoruz o zaman Feyzoğlu 1961 Anayasası'nın CHP lı mımarlarından bırı Sonra da anayasayı onaranlardan bırıi 1960'larda, Sümer Sokak'takı evımızde bır g»ceyı anımsarken rıâlâ gülerım Unlü yönetmen ve yazar Elıa Kazar'a bır rakı sofrası donatmış, çevresıne de tum Kayserılılerı toplamıştı Turhan Feyzıoğlu, Zıya Müezzınoğlu, Devlet Tıyatrosu'ndan Şeref Gürsoy, Cuneyt Gökcer ve otekı konuklar 0 geceyı nasıl anımsar bılmıyorum Turkuler soyledık, Elıa Kazan ıle halayçektık Başbakan Yardımcısı Ekrem Alıcan Mıllı Bırlıkcıler, Turızm Bakanı Kâmuran Evlıyaoğlt da vardı galıba Elıa Kazan'ın Turkıye'de çevırmek ıstedığı bır fılmle Igılı tartışmalar yapıldı Sonra da 0 film çevrılemedı Neyse, o ayrı konu Bın gıderken şapkasını unutmuş o gece Ertesı akşam Melına Mercoun'nın de oynadığı Topkapı" fılmının galasında Feyzıoğlu'yla karşılaştık Dün gece şapkamı unutmuşum dedı Feyzıoğlu'nun kafasını o şapkaya sığmayacak kadar büyuk görüyormuşum galıba Olamaz dedım sızın kafanız 0 kadar kuçük değıl. Ikımız de kahkahayı bastık Bır çağrışım da 12 Eylul'ü ızleyen gunlerde Rahmetlı Orhan Eyuboglu telefon ettı sabahleyın Feyzıoğlu benı çağırdı, galıba başbakan oluyor, bana da bır gcrev önerıyor Eyuboğlu'ya saygı içinde büyuk tepkı gosterdım Olamaz Feyzıoğlu da başbakan olamaz sız de gorev alamazsınız Çok ters bır olay bu O sabah ve ertesı gunler rahmetlı Turan Guneş ıle konuşmalanmız kulağımda çınlar her zaman Bana çok ters gelmıştı bu haberler 12 Eytol gunu pariamento kapa^nıyor ıkı buyuk partının lıden Hamzakoy'da bır tur gozaltına alınıyor parlamentoda bır uyesı olan partının genel başkanına da başbakanlık onerılıyor' Bu çelışkıyı aklım almıyor Sonradan çok duşundum o sabahları Haberler gerçekleşmedı, rahmetlı Turan Guneş ANKA'nın Portakal Çıçeğı Sokağı'ndakı bürosunda elinde tespıh, bıyıklarını burarak sıgarasını tutturdü Bu ış yattı, diye gülumsedı Orhan Eyuboğlu da daha o akşam Istanbul'a döndü, ama sonra? Başbakanlık koltuğuna Feyzıoğlu değıl de Ulusu oturunca neler olduğunu yasayarak bılıyoruz Feyzıoğlu başbakan olsaydı, olayların doğrultusu değışır mıydı sorusu da kolay yanıtlanmıyor Polrtıkada deneyımlı sıvıl bır başbakan kımı konularda askerlen daha ıyı aydıntatır, etkılerdı belkı Açıklamak zorundayım, kımı zaman kafamı çok kurcalayan bır konu bu Feyzıoğlu'na, Eyuboğlu'na ya da başkalarma karşı sert tepkılerım onyargılardan kaynaklanmıyor mu acaba' Feyzıoğlu, 1960'lardakı çızgısıne ters duşen gelışmelere karşın deneyımlı bır polıtıkacı, bır bılım adamı, toplumdakı beklentılere çok ters düşmesı beklenemez Orhan Eyuboğlu'nun da en azından frenleyen, uzlaştıran bır rolu olabılırdı Uzlaşmaz bır noktaya gelınce de çekılıp bır boşluk yaratabılırdı Dun de bugun de bellı görevlerı ustlenenlerı eleştınrken önyargılar ağır basıyor bu önyargıların çıkmazını aşmak da kolay olmuyor galıba Askerterın sıvıllere bır bakışı bır onyargısı var, sıvıllerın askerlere bır onyargısı Toplumun bellı kesımlennın başka kesımlere, örneğın mühendıslerın Mülkıyelılere kımı polıtıkacıların basına, basının kımı burokratlara, sağcı^arın solculara bellı bır bakışı bır onyargısı var Kuşkusuz bellı bır bırîkımden yaşanan deneylerden, kotu örneklerden kaynakfanıyor Kımı zaman çok sert çok acımasız tepkıler, eleştınlerle onarılmaz yaralar da açılıyor bu yuzden Asıl onemlısı uzlaşma olanağı da gıderek ortadan kalkıyor Oysa kımı duvarları karşı karşıya değıl yan yana gelerek asabıhrız Onyargılardan sıynlarak, hatta daha kolay aşabılırız Çıft pasaport tartışmaları şımdı genlerde kaldı ama belleklerde olumsuz bır bırıkım bıraktı kuşkusuz O çıft pasaportun hangı koşullarda nasıl alındığını bılmıyorum, ama çıft pasaportlulan yakından tanıdığım ıçın o tartışmalara haylı uzuldum doğrusu Bellı bır gorevı ustlenmek ıcın ozverılere katlanmışlar bellı bır savaş verıyorlar hatta bıraz da Don Kışot gıbı savaşıyorlar Çunku gereklı siyasal desteğı ne sure goreceklerı bellı değıl Oysa ancak suçlanıyorlar Onların kapalı kapılar arkasında nasıl konuştuklarını bılmeden, bellı çevrelerın yada doğrudan ANAP'ın sozcusu olduğunu duşunmek ıçın bıraz acele etmedık mı acaba 7 Çıft pasaport taşısalar da Turkıye'nın sorunlarına tek pasaportlular, hatta pasaport alamayanlar kadar sevgıyle bakamazlar mı 9 ABD'nın başta gelen unıversıtelennde ders vermış olmak Turkiye de başbakan olmak kadar önemlı bır bakıma Çünku bılımsel bır yarışmayla kazanılıyor o kursuler Ama bır göreve çağrılınca kursulerını bırakıp gelıyorlar Iktıdarda ANAP olsa da ulusal kuruluşlarda görev alıyorlar Bu kuruluşlarda olumlu bır gelişme sağlayabıJırlerse kım kazanacak ANAP mı Turkiye mı? Yarın da benzer olaylar yaşanabılır 12 Eylul de 1402 sayılı yasa ıle unıversıteden ayrılıp yurtdışına gıdenler Türkıye'ye dönebılırler, kamu gorevı alabılırler, SHP'nın danışmanı olabılırler onları nasıl karşılayacağız Nıtekım onlardan bırı Butçe Komısyonu'nda olumlu konusmalanyla ılgı toplayan bır SHP mılletvekılı ABO den gelıp polıtıkaya sıvandığı ıçın onu elestırebılır mıyız7 Ulke sorunlarına yabancı kaldığını duşunebılır mıyız7 Kımı konularda kosullandırılmışlık haylı acımasız boyutlara varınca ınsan şaşırıyor Çunku kısır bır dongüye gırıyoruz gıderek bılıme, teknolojıye kapanık taze kandan yoksun yaşıyoruz Içe donuk yasayarak yenılenmıyor eskıyoruz Oysa bıçak kemığe dayanıyor gıderek, kemığı korumak ıçın gerekenı yapmak zorundayız Yenı TRT Genel Muduru'nu de bu doğrultuda düşunuyorum ben Aıle oykülerını kayınbâbasının Ingılızlığıne donuk eleştırlerı haylı ters buluyorum Cem Duna'yı yırmı yıldır tanıyorum nerdeyse Genç dostlarım arasında yer alan cağdaş bır kışı Iyı bır dıplomat Bellı konulara ve sorunlara aydın bır bakışı var TRT Genel Mudürlüğu ne aday olduğunu duyunca çok uzüldum ve cok sevindım Mesleğını seven ve doruğa yaklaşan bır dıplomat ıçın kolay ış değıl Çızgıyı yeniden tırmandırmak da var, gerıle»mek de Inıse geçen bır ıktıdar donemınde TRT'de görev almak da caba Ancak TRT'den mütlu muyuz' Mutsuzluğumuzu olusfcjran programlarda bırdeğışıklık ozlemıyor muyuz 9 Çağdas bır kışı diye tanınan ye? nı genel mudur bu ozlemı bıraz dındırırse ıyı mı olur kotu mu Ozal'ın değıl Turkıye'nın TRT'sı bu Çağdas bır genel müdür çağdısıhğı değıştıren, cumhurıyetın ılkelen doğrultusunda yayınlara öncelık veren, haber programında tekseslılığe son veren, toplumun tum kesımlenne seslenen cabalar gosterırse desteklemez, kutlamaz mıyız9 Ben karamsarlıktan yana değılım hjçbır zaman Bu nedenle Cem Duna'yı da onyargıyla değıl umutla kutluyor gorevınde başarılar dılıyorum Önyargıların Çıkmazı... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILM4Z ŞİPAL SORl. 1 Ben, kamu gorevi vaparken ıstıfa tderek 11 sene 1 aylık bizmetlen sonra avnldım Şımdı ıse SSk'ya baglı olarak çalışacağımdan oncekı hızmetlenmı saydırarak belırlı bır basamaktan mı (bangı basamak olabılır) pnm odevecegım? Yoksa meslege venı başlayan bın olarak mı pnm odemem gerekecek? Seçme hakkım var mı? Varsa hangısı olumludur? Her ıkı durumda da ne kadar pnm odemem gerekecek? 2 Emeklı Sandıgı'na baglı olarak U sene kesenek odedıgime gore SSK'dan emeklı olurken dıger sigortalılara gore emeklı avlıgımda bır değışıklık olur mu? 3 Kmekli Sandıgı'ndan genye alabılecegım haklanm olabilir mı? En azından devlelçe odenen prımı v.b. geriye ısteyebilir mıyim? B.A. YAMT: 1 Mesleğımz gereğı bağlı olatağınız topluluk sıgortası statusu derece (basamak) seçımını ısıeğe bırakmış, ancak topluluk sıgortasına gırenlerın sıgorta prımlenne esas olmak uzere bıldıreceklerı gunluk kazanç mıktarlarının Sosyal Sıgortalar Vasası'na gore belırlenen "Alt sınırdan aşagı ve ust sınırdan yukan" olamayacağı hukmunu getırmıştır Ancak, topluluk sıgortasından ayrılıp yasayla kurulu bır başka sosyal guvenlık kuruluşuna bağlı olarak çalışanlann "tekrar topluluk sıgortasına gırdıklennde eskı pnme esas gunluk kazancı lopluluk sıgortasından aynldıgı larıh i e venıden kalılma tanhı arasında geçen ber lakvım yılı r ıçin t 10 arlırılır." 2 TC Emeklı Sandığı'na kesenek odedığınız 11 yıl I avlık (3 960 gun) surenın her 240 gunu vaşlılık aylığınızın r o l'er artlınlmasına neden olacak ve bu sure avlığınızın ""o 16 oranında artmasını sağlavacaktır 3 TC Emeklı Sandığı'nda geçen surelere karşılık emeklı ıkramıvesı, ancak "Son defa T.C Emekli Sandıgı'na labı gorev lerden emeklıye aynlan "lara odenrnektedır SSK'dan yaşlılık aylığı bağlandığında emeklı ıkramıvesı ödenmesı soz konusu değildır TC Emeklı Sandığı Yasası'nın 88 maddesı uyarınca kendı ısteklerı ıle (ıstıfa) gorevden a>rılanlardan "fıılı hızmel muddellerı 10 >ıl ve daha fazla bulunanların avnlışlannda kesrneklerı gen verılmez." Bunan Karagoz, bankacılık sektonndekı gelışmeler \e genel ekononık durumla ılgılı soruları yanıtlırken de, Turkıye'de henaz serbey faıze geçış ıçın şartların hazır olnadığını sovledı YuUek faız u>gulamasının değışeceanı sanmadığını da soyleyen Burhsı Karagoz, enflasvonun >ılın ılkvarısında yuksek se>redece ğını, ıuncı yanda, ozellıkle de yılın soı çeyreğınde duşebıleceğını kaydetı Bunan Karagoz, donuk kredılerle ıgılı bır soruyu yanıtlarken de, bıkredılerın toplam tutarının kamu)>unda tartışıldığı gıbı çok yukse. boyutlardaolduğuru san madıgnı soyledı tş iankası'nın donuk kredılerı ıçın salıklı bır karşılık u)gulaması ıçındtolduğunu da anlatan Karagoz, Hankamızın 1987 yılı kârı (Bastarafı 1. Sayfada) la noterae ışçılere ıfade verdmtıklerı ortaya çıktı 'Hayali ihracat'a konu olan yedek parçalan ve patatesı Malta'nın Valetta lımanına goturduğu manıfestolarda yer alan "Nazar" gemısının Mersın lımanında bulunduğu ortaya çıktı. Başbakan Turgut Ozal, Cumhurbaşkanıyla haftalık goruşmesınden sonra Cumhunyet muhabırının "hayali ihracaf'la ılgılı sorusu uzerıne şunları soyledı "Tahkik ettiriyoruz. Çunku bazen basınımızda çıkan haberler gerçek dışı oluyor." Oto Yan Sanayıcılerı Derneğı Genel Sekreterı Hilmi Atilla, olaya şaşırdıklarını belırterek, "Keşke bu ihracat gerçek olsa, ama mumkun degil. Çunku, butun 1988 yıiı boyunca gerçekleştirilen yedek parça ıhracatı 135 mılyon dolardır. Bunlar bir kalemde 198 milyon ihracat yapmış" dedı Arkadaşımız Mustafa Balbay'ın konuştuğu Kaş Cumhurıyet Savcısı Ramazan Akın, ılçede ağır ceza mahkemesı olmadıgı ıçın davanın en yakın yer olan Antalya'nın Elmalı ılçesınde açılacağını be Hayali ihracata iki dava birden lırterek şu bılgılerı verdı "Konu 1918 sayılı Toplu Kaçakçılık Yasası'nı Ugilendiriyor. Halen tutuklu bulunan gumnık memurları Mehmet Gokoglu, Tahsin Yetkıner >e Abdullah Deraır gıyaben tutukJama karan verdigımız Nazar gemısı kaplanı Servet Genç ve 9 firmanın temsilcisi İsmail Aktaş bu yasa geregi açacagımız davada yargılanacak. Gumnık gorevlileri için aynca resnu gorevı kotuye kullanmaktan da dava açılacak. Bu konuda kaymakamlığa yazı yazdık." Bundan oncekı hayali ihracat olaylarında dava once ağır ceza mahkemesınde açılmış, bu mahkemeler de "gorevsızlık" karan vererek dosyayı DGM'ye aktarmıştı Bu olayda da aynı yolun ızlenmesı beklenıyor Kaş Kaymakamlığı da "idari soraştunnayı" başlatmak ıçın Malıye Bakanlığı müfettışlennın raporunu beklıyor Kaş Kaymakamı Murat Kocabaş olayın boyutlarının çok buyuk olduğunu belırterek şunları soyledı "Kaş gumnıgunde gorevli 3 memur balen tutuklu. Bızim bu kişiler hakkında ıdari sonışturma açmamız için Maliye Bakanlığı mufettişlennin aynntıb raporu gerekli. Mufettiş arkadaşlar raporun adli bolumunu savctlıga, idari bolumunu de bize verecekler. Mcmurlar zaten tutuklu oldugu için ilk asamada bizim devreye girmemiz gerekmıyor." Kalkan'dan "ihracat yapan" Istanbul merkezlı finnalardan bazılarının Beyoğlu 22 Noter'e uç ışçıyı göturerek, "Kalkan Lımanı'nda Nazar ısımlı bır gemıye çeşıtlı kolı ve sandıklarla mal yuklenmıştır Bu yuklemeyı gördum. Ben de çalıştım" diye ıfade verdırttıklerı ortaya çıktı Beyoğlu 22 Noterlığı olayı doğruladı "Noter onayı ıle alınan böyle bır ıfade ne ışe ya1 rar *" sorumuza 22 Noterlık gorevlısı şu yanıtı verdı "Bu adamlar bize geldiler ve Kalkan Limam'ndan ihracat yaptıkJannı açıkladılar. Uç işçinin de bu konuda zaplının alınmasını ıstedıler. Beih bir ucret karşılıgı yaptık. Nerede kullanacaklannı bilemeyız. Ama boyle bir ıfade mahkemede delil olmaz. Biz, ceza davasına konu olacak seylerde devreye girmeyiz. Bu olayın idari yonu olduğunu duşunuyoruz." Soz konusu ıhracatın "bayali" olduğu ıddıası ıle soruşturma açıldığını söyledığımızde noter gorevlısı, "Kardeşim, burası mahkeme değildır. Hayali mi değil mı ben bilemem" karşılığını verdı Noter görevlısı, ıfade veren ışçılenn ısımlenm veremeyeceğını belırterek, "Bizim gorevüniz gizlilik. Zaten son uç ayda en az 6 bın işlem yaptık. Şu anda arayıp bulmamız da mumkun degil" dedı. Yaptıkları ıhracatı Beyoğlu 22 Notere "onaylalan" firmaların uzerıne kayıtlı telefonlar ıse yanıt vermıyor manı'na geldığı anlaşıldı Pelıkan fırması yetkılılen, "gemilerinin hayali ihracat olayıyla ilgileri olamayacağım" belırterek, "Biz Er Petrol adlı firmanın acentelik gorevini yıllardır yurutuyonız. Biz " sadece taşımaktan sorumluyuz" dedıler 1800 gros tonluk Alman yapımı olan gemının oncekı gece Zıraı Donatım Kurumu'na aıt 2400 ton gubreyı Trıpolı'den getırdıklerı öğrenıldı Gemının ocak ayından ben ıç ve dış lımanlarda yuk taşıdığı behrtıldı "Seçme hakkını var mı?" Yedek parçacılar üzgiın Turkiye Oto Yedek Sanayıcılerı Derneğı Genel Sekreterı Hılmı Atilla da Kalkan Limam'ndan 'yapılan' ıhracatın gerçekleşmesı olanaksız olduğu ıçın "uzgun" Sozlenne, "Keşke bu kadar ihracat yapabilsek" diye başlayan Atilla goruşlennı şoyle dıle getırdr "Dernegimıze uye olan 132 kurtıluşun 1987 yılı boyunca gerçekleştırdiğı toplam ihracat 135 milyon dolar. Gorunuşe bakılırsa bu adamlar bizden daha çok ihracat yapmış. Gemi Mersin'de Istanbul, Ankara ve Mersın'den 9 firmanın temsilcisi İsmail Aktaş ıle gemı kaptanı Servet Genç'ın henuz bulunamadıkları bıldınlıyor Bu kışıler hakkında Kaş Savcılığı* nca gıyabı tutuklama çıkanlmıştı Hayali ıhracatla suçlanan fırmalardan Er Petrol'un acentelık gorevını yuruten Pelıkan DenızcıIık fırmasına aıt olan "NazarR" gemısının öncekı gece Mersın Lı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle