20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ABD Başkanlık ön seçimleri Sahibi: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi 0 Genel Yayın MudürU: Hasan Ccmtl, Müessese Mudurtl: Eminc l'şaklıgil, Yazı tşlcrı Muduru: Ok»y GoaensiB, 9 Haber Merkezi Mudurır Yalcın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni. Ali Acar, # Temsüciler: ANKARA: Yılçın Do4»n, 1ZMİR: Hikmtl Çcüak»*, ADANA. Cclll lsunbul Haberleri. Ertnn Akyıkbz, Diş Haberler: Eıgun B*kı, Ekonomi: Osman Llagi), Kulıur: O b l Üslw, Spor Danışmam. Abdülkadir Yucelman, Düzeltme: Refik Durbaş, BilımEğıtım: Şahln Alpa>, ljSendıka: Şakran Ketend, Yurl Haberlerı. Nccdcl Dogan, Dızi Yazılar: Kerem Çalışkan, Bursa: Leveat Geafelti, 0 Koordinaiör: AhroM Koralsan, % Malı Işler Erol Erkul, # Rcklam. Ay$« Torun, Ek Yayınlar: Hülyı Akyol # tdare: HıiMYİn Gtrar, tşlctmc: Öod*r Çclik, Bılgıtşlem: Nail Inal. Basan ve Yaym Cumhunyct Maıbaacılık vc Gaattolık T A Ş. Türk Ocafe Cad. 39/41 Catalotlu 34334 Ist PK 246lslanbul Tcl 512 05 05 (20 hat). Telcx 22246 Fax (1) 526 «0 72 • BUrotar Ankara: Zıya Gokalp Blv lnkılap S No 19/4. Tel. 133 11 4147. Tdra. 42344 Fax. (4) 133 82 64 # Inür: H Zıya BN. 1352 S 2/3. Td 13 12 30, Telcx 52359 Fax: (51) 13 12 30 ıtnönuCad 119S.No I K a t l . T d 114550119731, Tetex 62155, Faı: (71) 328056 TAKVIM 9 MART 1988 Imsak: 4.55 Güneş: 6.19 öğle: 12.19 tkindi: 15.34 Akşam: 18.10 Yatsı: 19.29 Bush önde, Dukasisüe Jaekson çekişiyor AT içinde 'destek' beklentisi özal'm Bruksel'de Federal Alman ve Fransız başbakanlan ile yaptığı görüşmelerden sonra gözler, lngiliz Başbakam Thatcher'm 7 nisanda başlayacak Ankara gezisine çevrildi. Turk yetkiülerinde, tngiliz başbakanından, Chirac'tan bir adım daha ileriye giderek, "Türkiye'nin AT tiim üyeliğine destek vereceği" beklentisi doğdu. tngiltere'nin, Türkiye'nin 12 Eylul döneminde gecirdiği zor günlerde hep yanında duran Federal Almanya ve ilişkilcrin sıcaklaştığı Fransa'ya göre Türk pazarında daha iyi bir pozisyon tutmak için "atağa kalkması" bekleniyor. Türk tezine göre seçimlerini tamamlayan Almanya ve tngiltere ile başkanlık seçimleri bu yıl yapılacak Fransa'dan herhangi biri "Turkiye'nin AT üyeliğiae tam destek verirse", diğerleri Türk pazanndaki konumlarını tehlikeye atmamak için bu ülkeyi izleyecekler. Dışişleri'nden üst düzey bir yetkili bu tezi şöyle açıkladı: "Briiksel temaslanndan sonra toplulukta Türkiye'nin eninde sonunda tam üye olacağı göruşu kesinlik kazandı. Hatta bize 'müstakbel üye' muamelesi yapmaya başladılar. Şimdi Almanya, lngiltere ve Fransa, Türkiye'nin topluluk ile sorunlannı çözen ilk ülke olma konumuna talipler. Bu da TürkiyeAT arasındaki normalizasyon sürecine çok yardımcı olacak." Söz konusu her üç ulkenin de Turkiye'de bazı buyük ihalelere ve savunma sanayii yatırımlarına ilgi duyduklan biliniyor. Fransa'nın Türkiye'ye 'yeşil ışıkf yakmasından sonra gözler Thatcher'm gezisinde Jforontsov'un ziyareti ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sovyet Dışişleri Bakam Birinci Yardımcısı Yuli Vorontsov'un bu hafta içinde Ankara'ya yapması beklenen ziyaret ileri bir tarihe ertelendi. Vorontsov'un halen, Sovyet askerlerinin Afganistar\ 'dan geri çekilmesiyle ilgili olarak yürütülen görüşmeler için Cenevre'de bulunduğu belirtildı. Vorontsov'un ziyaretinin iptal edilmesinin söz konusu olmadığı kaydedildi. sachusetts Valisi Mkhad Dukakis ve Cumhuriyetçi Parti'den de Gcorge Bush önde gidiyor. Senatör Bob Dale ise onu izliyor. BOyük çoğunluğun güneyde bulunan 20 eyaletteki seçimlerde henüz kesin sonuçlar belü değil. Demokrat Parti'de başkan adayUnn Ulke genelinde en az 2277 delege, Cumhuriyetçi Parti'de ise 1139 delegeyi alması gerekiyor. "Süper Sab" seçimlerinin yapıldığı 20 eyalette Demokrat Parti adaylan bu ddegelerden 1307'sini, Cumhuriyetçiler de 712'sini almak için yanştılar. Kurultayda başkan adayı seçecek delegelerin Uçte biri "Süper Sah"da saptanmış oluyor. "Süper Salı"yi kârlı kapatacak adaya kurultayda seçilme şansını kuvvetlendirmiş gözüyle bakıhyor. Süper salı Massachusetts Valisi Dukakis açısından önemli bir sınav olarak değerlendirüiyor. Kuzeyin özellikle beyaz yakalı liberallerini temsil eden Dukakis, güneyde çok az tanınırken, buna karşılık Dukakis son derece iyi tspanyolcası ve televizyon reklamı ile guneyin etnik çogunluğunu arkasına alıyor. Siyah rahip Jesse Jaekson ise süper salının süper starı olarak nitelendirildi. Sonuçlar kesinleşmeden önce yapılan kamuoyu yoklamalarında Jackson'ın 300 delege toplaması bekleniyordu. 1984'te Jacİcson'ın aynı bolgeden topladığı delege sayısı 222 idi. Aynı kamuoyu yoklamalanna göre Dukakis'in 185 delege çıkarması bekleniyordtı. Cumhuriyetçiler ise Bush'un zaferinin "ezki" olacağını bildirerek 20 eyaletten 17'sini alabileceğini kaydediyorlar. Bush'un kamuoyu yoklamalarında en az 500 delege çıkarması bekleniyordu. Süper salının seçim kampanyası adaylar için hiç de kolay olmadı. Sonuçta süper salı kampanyalan havaalanlannda yapılan basın toplanulan ve televizyon reklamlarına dönüştü. Reklamlarda izlenen stratejisinde Dukakis önce önündeki en önemli engel muhafazakâr liberal Richard Gephart'a saldırmak oldu. Bruksel'de Özal ile görüşen Fransız Başbakam Chirac'ın Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkmayacağmı açıklamasından sonra 2 0 eyalette yapılan süper Türkiye tarafında, tngiliz salı ön seçimlerinde Başbakam Margaret Demokratlar başkan adaylığını almak için gerekli Thatcher'm nisan aymdaki Ankara gezisinde toplam 2277 delegenin Türkiye'ye "tam destek" 1307'sini, Cumhuriyetçiler verebileceği beklentisi doğdu. ise toplam 1139 delegenin Federal Almanya, Fransa 712 'sini saptadılar. veya Ingiltere'den birinin ŞEBNEM ATtYAS "tam destek" vermesi durumunda diğer ülkelerin NEW YORK ABD baskanlık de "Türk pazanndaki seçimlerinin "ilk önemli anavfauuıdaıı" biri dun yapıldı. "Sü konumlarını ve büyük per Salı" adı verilen ve 20 eyalette ihaleleri tehlikeye bırden yapılan seçimlerde Demokrasokmamak için" onu takip tParti'den siyah rahip Jesse Jockson edebileceği öne sürülüyor. üe yine aynı parti adaylanndan MasENÎS BERBEROĞLU ~ Çevre pikniğine jandarma engeli tZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Isparta'da Almanya'dan çöp ithal eden Göltaş Çimento Fabrikası'nın Onünde "protesto pikniği" yapmak isteyen doğa korumacıları, jandarma tarafından engellendi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan doğa korumacıları grubundan Yücel Doğan ve Şener Yıldınm piknik için 6 mart pazar günü Isparta'nm Göltaş Fabrikası'nın önüne gittiklerinde jandarma tarafından karşüandıklanm belirterek" Sadece piknik yapmak için giden bizler orada silahları üzerimize yöneltilmiş jandarmayla karşılandık. Jandarma, piknik alanma girmemizi engellediği gibi bizleri bölgeyi de terk etmeye zorladı" dediler. Chirac Turkiye'nin üyeliğine engel yok biri Turkiye'nin >am üyeliğine açıkça destek verirse diğer iki ülke "Türk pazanndaki konumlarını tehlikeve sokmamak için" bu desteğe katılacaklar. Başbakan Turgut özal'ın Bnlksel temasları Türk tarafına göre Turkiye Topluluk ilişkilerinde bir donum noktası oldu. Türk heyetinden üst düzey bir yetkiliye göre bunda iki etken rol oynadı: • Başbakan Turgut Özal ve beraberindeki Türk heyetinin AT tam uyeliği konusundaki kararlılığı AT çevrelerinde olumlu etki yarattı. Gö Thatcher Ankara da ılgiyle beklenen konuk Kohl "Zor dönemde" sıcak ilışkıler surdu ğan izlenim, topluluğun 600 milyon ECU'luk 4. mali protokolün imzası konusunda konsey toplantısında "somut ve yapıcı bir adım" atacağı yönünde. Konsey eğer Yunanistan karşı bir tavır koymazsa, Türkiye'ye karşı bu yükümlülüğünu bir takvime bağlı olmaksmn yineleyecek. Karma parlamento komisyonu toplanabih'rse ele alınacak ilk gündem maddelerinden biri de bu anlaşma olacak. Özetle Türkiye, Konsey'den 4. mali protokol konusunda "siyasi bir taabhüt" bekliyor. BONN Başbakan Turgul Özal ile Bruksel'de ikilı bır göruşme yapan Fransız Başbakam Jacques Chirac'ın "Türkiye'nin AT tam iiydigine karşı çıkmayacaklannı" açıklaması uzerine gözler tngiltere'ye çevrildi. Türk tarafında lngiliz Başbakam Margaret Thatcher'm nisan ayındaki Ankara gezisinde Chirac'tan bir adım daha ileri giderek "tam iiyeiik için destek" açıklaması beklentisi doğdu. Türk tezine göre, F.Almanya, Fransa ve lngiltere'den ruşmeleri değerlendiren üst düzev bir AT kaynağı, "Türk tarafı umulmadık ölçüde karariı ve kendinden emindi" dedi. • özal AT yöneticilerine, en üst düzeyde "sorunlan çözmeye bazır olduğu" mesajını verdi. Bu yaklaşımın bir örneği, Yunanistan'ın Bruksel'de "uyum anlaşmasını imzalayacatuu" açıklaması ile yaşandı. Bnıksel zirvesi öncesinde işkence sözleşmesini irazalayan Turk tarafına demokrasi yönünden eleştiri getirilemedi. özal, görüşmelerde Türkiye'mn Ortadoğu ülkeleri ve tran'la "safclam diyaloğu" bulunmasından doğan kozunu iyi değerlendirdi. Türkiye ve AT heyetleri arasındaki ortaklık konseyine ilişkin teknik görüşmelerde ilerleme kaydedildi. Türk tarafı, ortaklık anlaşmasının öngördüğü şemadan sapan Türk ekonomısinde bazı düzenlemeler yapmaya ilke olarak karşı çıkmadı. Bizı gumrük tarifelerini yükseltmeye, AT'a ayncalıklar tanımaya ve sorunlu fonlan kaldırmaya razı olabiıeceğini hissettirdi. Buna karşılık Türk tarafında do ABD ? U UZMAN FRED IKLE Avrupa savunması Anadolu'dan başlar BAB toplantıs.nda NATO zirvesini değerlendiren Ikle, "Türk askeri gücii harika, amateçhizat gerekli" dedi. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Fred tkle, Türkiye'nin, Batı Avrupa'mn savunması konusunda "hayati önemde" bir ülke olduğunu kaydetti ve "Batı Avrupa'mn savunması, Dogu Anadoluda başlar" dedi. tkle "Türk asker gücü harika, ama teçhizata ihtiyacı var" diye konuştu. BaQ Avrupa Birliği (BAB) örgütunün, NATO doruğunu değerlendirdiğj toplantısında konuşan Ikle, Sovyetler Birliği'nin her zaman için topyekun saldırı yerine, bölgesel saldınlan tercih ettiğini, Batının stratejik uyarlamalanm, bu gerçeği göz önüne alarak yapması gerektiğini kaydetti. "1939'da Finlandiya'ya yaptıklan saldın ile 1979'da Afganistan'a yaptıklan müdabale arasında ne fark vanür?" diye sordu. Sovyeüer'in hiçbir zaman tek bir cephede saldınya geçmedigini, bu nedenle de Sovyetler'e karşı yürütülecek savunma stratejisinin de bölgesel nitelikli olması gerektiğini belirtti. tkle bu noktada, iki ay kadar önce Turk basırunda.da geniş biçimde ele alınan, Reagan yönetimi tarafından tkle de dahil bazı önde gelen savunma ve strateji uzmanlanna hazırlatılan "Uzun Vadeli Strateji Raporu"nda sözü edilen "ayncalıklı mukabele" konusuna da değindi. Ikle, şunları söyledi: "Atlantik Sözleşmesi'nin 5. maddesinin. bir üyeye >apılan saldın bütün üyelere yapılmış sayılır ilkesinden sapnıa söz konusu değildir. Tam aksine. Komisyonumuz, uzun vadeli askeri strateji üzerinde çalışmış ABD ve Avrupa ülkeleriyle Norveç ve Türkiye gibi Sovyet tehdidine daha açık diğer ülkeler arasındaki ilişkilerin giiçlü tutulm»sı konusuna önem vermiştir. Bu nedenle bir saldın durumunda ayncalıklı mukabele fîkrini ortaya attık. NATO müttefikleri dünyayı havaya uçunnak yerine, salduiya uğrayan ülkenin yardımına kosacaktır." Ikle, "Bundan da, bir mittefık digerine tercih edilecektir anlamı çıkmamalıdır" dıyerek şöyle devam etti: "Bunun anlamı, tam bedefe uygun ve gerektiği kadar caydıncdıkbr? Daha sonra sorulan cevaplandıran Ikle, Türkiye'nin Batı ittifakına katkısı konusunda, "Batı Avrupa'mn savunması, Doğu Anadolu'da başlar. NATO, bir saldın durumunda Türkiye'nin savunmasına koşmadıgı takdirde bu, Baü Avrupa'mn özgüriüğünün sonu da olur" dedi. "Uzun Vadeli Strateji RaponTnda Turkiye'nin cofTafı ve siyasal önemi(Arkası 15. Sayfada) TAEK'in çöp raporu ANKARA (ANKA) Federal Almanya'dan ithal edilen ve kimyasal zehirli maddeleri içerdiği saptanan "çöplere" getirîlen "yasaklama" kararıyla "perde kapanırken", Türkiye Atom Enerjisi Kurumu da (TAEK) çöplerin "radyoaktif madde' 'içermediğini bildirdi. Doğramacı: Âf Allatta mahsıtstur tZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu) YÖK Başkam Prof. Dr. Ihsan Doğramacı, bazı üniversitelerin "üç dersten başansız öğrencilere ek süre verilmesi ve altı yıl dolmadan okuldan atılmâması" yolundaki Danıştay kararmı uygulamaya başlaması ile ilgili olarak, "Her üniversite özerktir, kendi karar verir. Biz emir veremiyoruz. Yasal olarak mahkeme kararının uygulanması lazım" dedi. Prof. Doğramacı, "öğrencilere af var mı?" sorusunu, "Af Allah'a mahsus, biz affedemeyiz" şeklinde yanıtladı. Jaekson ise "Ducie'nin biricik" oğlu, kampanyasını Cumhuriyetçilere saldırarak sürdürdü. Jaekson, Martin Luther King'in kızkardeşi ile birlikte özellikle Atlanta'da yaptığı konuşmalarla delege sayısını üstelik de beyazlardan topladığı oylarla arttırdı. Oylannın artmasına rağmen, siyah olması nedeniyle seçilmesinin imkânsız olduğu söylenen Jaekson, konumunun verdiği rahatlıkla güneyin sefalet içindeki siyahlarının yanında olduğunu her fırsatta tekrarladı. A l u Amenkalılann kızları ve oğulları bak l sonra, V i ' d Vietnam'da yaşamış. savaşmış ve Almuş A l l ba topraklarına gitmenin yollannı anyortar Newsweek dergisinin haberine göre, Amerika'mn Güneydoğu Asya'da onbeş yıl süren şanssız macerası sırasında Amerıkalı 'Amerasyalılanıf baba özlemi xZ y asker ve sıvil görevlilenn Vıetnamlı kadınlarla beraberliklertnden doğan 15 000 kadar "Amerasyahnın" 10 OOO'den fazlası hâlâ kendı ülkesınde yaşıyor Babalarının Amerikalı olduğu "ilk bakışta" bellı olan bu insanlar kendılerıni Vietnamlılardan ayrı tutuyor ve bir gün bu Asya ülkesinden ayrılıp babalarının "vaat edilmiş toprakları"na kavuşma hayaliyle yaşıyorlar Romen sporcu iltica etti Spor Servisi Balkan ülkeleri kros şampiyonasma katılmak amacıyla tstanbul'a gelen Romen sporculardan biri iltica isteminde bulundu. Geçen hafta tstanbul'a gelen kafileden Renencuiz Daniel (19)'in ülkesine dönmediği ve iltica isteminde bulunduğu anlaşıldı. Daniel'in isteğinin incelendiği ve ifadesinin alındığı öğrenildi. Çevreyi koru, dış borcunu öde! IUCN NEDtR? Uluslararası fınans ve doğayı koruma kuruluşları 3. Dünya Ülkeleri için yeni formül geliştirdi Dünyanın en büyük çevre örgüîü IUCN (Intemational Union for Conservation of Nature and Naturel Resources). Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği, 112 değişik ülkeden 606'e yakın kuruluşun uye olduğu dünyanın en büyük doğayı koruma örgütü. 1948 yılında UNESCO'nun önderlığı ile kuruian ve 40 yılhk bir geçmişi olan IUCN'nin merkezi lsviçre'de. Türkiye, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı düzeyinde IUCN'ye üye durumunda. IUCN, şu sıralar dünya çapında bir doğayı koruma stratejisi geliştirip uygulanması için çalısıyor. Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) Kostarika'da yapılan son genel kurulunda üzerinde en çok durulan konuların başında, borç krizindeki ülkelerin millipark ve koruma alanlarını genişleterek, karşılığında dış borçlarının silinmesi" geliyordu. Yeni bir "dünya doğayı koruma ve kalkınma stratejisi" oluşturulması ve bütün ülkelerin kalkınma programlarını bu strateji temelinde yeniden gözden geçirmesi isteriiyor. NERGİS YAZGAN Doğayı ve çevreyi korumak, artık yalnızca çevreci grupların protesto hareketleriyle sınırlı kalmıyor, uluslararası fınans kuruluşlarımn ilgi alanlanndan biri haline geliyor. Bu konudaki son gelişme, özellikle dış borç krizindeki Üçüncü Dünya ülkelerine yönelik ve "Çevreye yatınm vap, dış borcunu öde" sözleriyle özetlenebilecek yeni bir projenin uygulanmaya başlaması. Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynaklan Koruma Birliği'nin (IUCN) 110 şubat tarihleri arasında Costa Rica'nın başkenti Son Jose'de yapılan 17. genel kurul toplantısında ele alınan önemli konulann başında bu "çevredış borç" ilişkisi geh'yordu. Turkiye'nin Tanm Bakanlığı düzeyinde uye olduğu, ancak temsilci göndermediği IUCN toplanusma bu yıl 1500 dolayında delege katıldı. Costa Rica Devlet Başkam (Nobel Banş Ödülü sahibi) Oscar Arias'ın yam sıra IUCN Başkam ve Dunya Gıda ödülü sahibi Hintli Dr. Swaminathan, Dünya Doğayı Koruma Vakfı Başkam Edınburg Dükü Prens Philip ve BM Çevre Programı Direktöru Mustafa Tolba da genel kunılda birer konuşma yaptılar. Toplamıda gundeme gelen konular şöyle özetlenebilir: Dünyada bir çevre krizi yaşanıyor ve bu kriz giderek daha ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Doğayı korumak ar..k yalnızca bir panda ayısını ya da kelaynak kuşunu korumak değil, doğadaki bütün eko sistemleri ve doğamn dengesini tümüyle korumaktır. Bunun için dünyadaki temel kaynakları, tükenmeden ve eşitçe kalkınmaya yarayacak biçimde kullanmayı hedefleyen yeni bir "Doğayı Koruyarak Kalkınma Stratejisi" oluşturulmalıdır. Bütün ülkeler ve uluslararası kuruluşlar kalkınmalannı bu strateji temelinde yeniden gözden geçirmeudir. Üçüncü Dünya ülkelerinin hızlı kalkınma uğruna doğayı feda etmeleri, bu ülkelere destek vererek önlenmelidir. Uluslararası fınans çevrelerinin, doğayı korumaya yönelik bu yeni adımlannın temelinde çok basit bir mantık yatıyor: Doğayı, bir tur ana para (kapital) olarak görmek ve anaparaya dokunmadan faizle yasamak, ya da başka bir deyişle "elma ağacını kesmeden, Hmasından yararlanmak." Henüz oldukça "ütopik" görulebilecek bu uzun vadeli hedeflerin yanı sıra bu yCnde çok somut adımlar da atılmaya başlaruyor. Örneğin dünyanın çesitli yörelerindeki kalkınma Flamingolara üzücti rapor MUSTAFA BALBAY İZMİR Uluslararası Su Kuşlan Koruma Bürosu'nun Çamaltı Kuş Cenneti ile ügili olarak hazırladığı raporda bölgedeki tuz üretme çalışmalannın üzüntü verici olduğu belirtilerek, "Son 10 yıl içinde Türkiye'deki kuş popülasyonu önemli ölçüde zarar gördü. Çamald'nın yok olmaması için koruma onkmleri bir an önce alınmalıdır" denıldi. Uluslararası Su Kuşlan Koruma Bürosu'ndan (JCBP) A.J. JrivelU'nin Çamaltı luzlasında yaptığı gözlemler sonucu hazırlanan ve büronun bülteninde yayunlanan raporda Çamaltı'nda 182 tür kuşun buhınduğu, 50 türün kuluçkaya yattığına dikkat çekildi, en çok kuluçkaya yatanlardan örnekler verildi. 8 bin hektarlık bir alaru kaplayan kuş cenneti için en büyük tehlikenin Tekel Genel Mudürlüğu'nun tuz üretim çalışmaları olduğu beürtilerek şu göruşlere yer verildi: "Bu sahada yapılan işler üzücüdür. Tuz elde etmek için yapılan drenaj calışmalan, avcılık ve üreme kolonUerine zarar vermektedir. 1984'te Tekel 600 hektarlık bir alanda yeni setler yaptı. Bu setler sazlığa giren tattı suyiı önemli ölçüde azaltmıştır. Türk hükümetinin Çamaltı tuzlası bölgesini koruma altına almasında acil bir ibtiyaç vardır." Raporda kuş cenneti için alınması gerekli önlemler şöyle sıralanıyor: • Setlerde gedik açma yolu ile sazlığın daha iyi duruma getirilmesi ve tatlı suyun denize çıkışımn engellenmesi. • Üreme kolonilerinin tahribi ve bozulmalarının azaltılması. Homa Dalyam'ndaki balıkçıların marthaziran aylan arasındaki tum aktivitelerinin engellenmesi. Balıkçılarla diyalog kurularak ortak bir çalışma ortamı sağlanması. • Tuz çıkarmak için kullanılan alanın genişletilmesinin engellenmesi. • Flamingo yuvalan için yapay'bir adanın inşa edümesi. (Mevcut yuva yerleri son derece az ve setlerle sınırh) • Avlanmaya engel olacak daha fazla bekçinin çalıştırılması. Raporun son bölümünde Türkiye'deki sulak alanlann ciddi bir şekilde bozulduğu belirtildı. projelerini fınanse eden uluslararası bankalann bazılarında artık "çevre seksiyonu" kuruluyor ve kalkınma projeleri buramn onayından geçmeden kredi alamıyor. Ayrıca Rockefeller Foundation, Tinker Foundation, US Fisheriec and WUdlife Senice, AID, CIDA ve WWF gibi şimdiye dek dünyanın çeşitli yörelerindeki doğayı koruma projelerine mali yardım yapan kuruluşlar şimdi bir "Dünya Doğayı Koruma Bankası" kurmaya hazırlamyorlar. Para kaynaklannın bu bankalarda toplanarak çoğaltılması, dünyanın çeşitli yörelerindeki doğal güzelliklerin tahribini önlemek için kurtarma operasyonlannda kullamlması öngörüluyor. Dünya Doğa Bankası kurma çalışmalanna parald olarak yürütülen yeni bir uygulama da özellikle dış borç içindeki Üçüncü Dünya ülkelerinin ilgisini çekiyor. Başta Costa Rica olmak üzere dış borcu yuksek bazı Latin Amerika ve Afrika ülkeleri şimdiden bu uygulamadan yararlanmak için kuyruğa girmiş durumdalar. "Çevreye yatınm yap, dış borcunu öde" ilkesine dayalı bu sistem şöyle işliyor: Bir ülkenin dış borcu, uluslararası bir çevre koruma kuruluşu tarafından alacaklı durumundaki uluslararası bir bankadan tahvil olarak daha düşük fiyatla satın alınıyor. Borçlu\lke ise bu borcunu kendi ülkesinde bir araziyi "koruma alanı" ilan ederek ödemiş sayılıyor. Aracı bankalar aynca baa vergi indirimlerinden de yararlanabiliyor. Halen Costa Rica bu yıl 5.7 milyon dolarlık dış borcunu, ülkenin bazı yörelerinde "milli park ve koruma abnlan" ilan ederek ödedi. Bolivya da 650.000 dolarhk dış borcuna karşılık 1.7 milyon hektar tutannda 2.6 milyon dolar değerindeki bir arazisini "milli park" ilan etti. Bu miUi parklann düzenlenmesi için uluslararası çevre kuruluşları belli bir mali katkıda bulunuyorlar. Doğanın ve doğal çevrenin korunması artık "ulusal" sımrlan aşan bir konu olarak değerlendirüiyor. Haliç uçağına kartal çarptı Malatya (Cumhuriyet) Ankara'dan dün 11.25'te 66 yolcusuyla havalanan Türk Hava Yoliarı'na ait Haliç yolcu uçağının pilot kabininin sağ ön camı 13 bin feet yükseklikte bir kartalın çarpmâsı sonucu kırıldı. 244 sefer sayılı DC9 tipi yolcu uçağının kaptan p'ilotu Vural Kınacıoğlu, uçağı başarıyla Malatya Erhaç Havaalanı'na indirdi. Dün 14.35'te Ankara'ya uçması gereken uçak, bu nedenle havalanamadı. Ankara'dan yardım ekibi getiren başka bir DC9 tipi uçak, Malatya'daki yolcuları 21.00'de Ankara'ya götürdü. Denizli Doğumevi'nde olay: 4 bebek karıştı ÖMER YURTSEVEN DENİZLİ Denizli Dogumevi'nde a>Tiı saatlerde dünyaya gelen dört çocuk hemşireler tarafından kanştırıldı. Içinden çıkıtaaz hale gelen olay uzerine Denizli Valiliği, idari soruşturma açtı. Sağlık Müdurlüğü de bebeklerin hangi anneye ait olduğunu belirlemek amacıyla komisyon oluşturdu ve emniyet müdürlüğünden yardur istedi. Önceki gün sabaha karşı Necla Gedik, Nevin Yayan, Aynur Dadar ve Hafize Ergeneaym saatlerde doğum yaptılar. Çocuklann üçü kız, biri erkek oldu. Ayşe Erkil, Emine Uslu ve Serpil Zambak adh hemşireler doğumdan sonra Necla Gedik'e "Bir oğlun oldu" diye müjde verdiler. Hastaneden taburcu edildikten sonra Çal'ın Suller kasabasına dönen anne, bebeğin giysilerini değiştirirken cinsiyetinin kız olduğunu gördü. Ailesiyle birlikte soluğu doğumevinde alan Necla Gedik, hemşirelere "Bana oğlan diye verdiğiniz bebek kız çıktı" diyerek ortalığı birbirine kattı. Doğumevinde bayılan ve sürekli "Oğlumu istiyorum" diye feryat eden genç anne, güçlükle sakinleştirildi. Yanlışlığin ortaya çıkmasından sonra diğer anneler Nevin Yayan, Aynur Dadar ve Hafize Ergene de hastaneye çağınldı. Vali Necati Bilican, Başhekim Samim Gök ve doğumda görevli üç hemşire hakkında soruşturma açtı. Necla Gedik'e "Oğlunuz oldu" müjdesini veren hemşireler, daha sonra Sağlık Müdurlüğü'nde verdikleri ifadede, "Dil sürcmesinden böyle demiş bulunduk" dediler. tl Sağlık Muduru Cengiz Dönmez, doğumevindeki olayın dön aileyi bir ömür boyu kaos içinde yaşama mahkum edebileceğini belirterek şunları söyledi: "Başkanlığımda bir komisyon oluşturuldu. Önce bebeklerin kan tafalilleri yapılacak, daha sonra emniyet müdurlüğü dedektiflerince ayak izleri alınacak. Gerçegin ortaya çıkması için çalışacağız. Sonuçta bebeklerin kime ait olduğu tespit edilecek." ROMA (AA) Libya cezaevlerinde bulunan çeşitli ülkelerden 130 yabancı tutuklunun serbest bırakıldığı açıklandı. Kaddafi'nin ulkedeki tüm cezaevlerinin yıkılması yolundaki kararından sonra salıverilen Türk tutukluların adlan şöyle: Trablus Cezaevt Mazlum Gezer Akat, Şaban Turgut, Mehmet Demirel, Hüseyin Özüağ, Talip Subaşı, tsmet Taşdemir, Yahya Sapan, Ali Hikmet Yüksel, Mahmut Tayfur. TrablusFirnaj Cezaevt Ilhan Bakıcı, Erdoğan Büyüksan. Bingazi Cezaevleri: Ali Yusuf Taze, Mustafa Budak, Hasan Sancak, Mehmet Evci, Kemalettin Sezer. Libya'daki Türk tutuklular serbest
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle