Katalog

CUMHURİYET/10 HAVA DURUML Meteorok>|i Genel Muduriuflu nden alınan btlgıye gftre butun bftgelenmu parçalı çok bulutlu Doju Karadenız ıle Ooğu Anadolu nun dojusu dışında t>u tün yurt yauışiı geçecek Yajışlar ge neflılde yaOmuı; yer yer sajanak Iç ve Doflu Anadohı'nun kiızeyımJe learta ka nşık yaflmur ve kar şeMıncte olacak HAVA SICAKLIĞl Ûnerrn: bır değışıklık ol mayacak RUZGAR Guney ve batıdan orta yer yer kuvvetlı olarak esecek DENİZLEROE Ruzgâr kıble ve lodostan 35 zaman zaman 67 kuvve&nde saat to 1021 zaman zaman 2833 Ğena m ihızta esecek Denız mutedıl yer yer kabadalgalı olacak Dakja yuksddıft 1 2 İ metre yer yer 4 metre, gfirüş uzaklığı Mana Maoaar Mıyaman Alyon Aftn Anlonı Antakya Antalya Artvın Aydi Y 13° 9°Dıyarbakr HABERLERIN DEVAMI TURKIYE DE BUGÜN Y Y Y B Y Y Y B 10° 0°Mansa 12° 7°KMaras 14° 8°Edırne 4° 4° Mtrtr 11° 4°£rancsn 4° 20 MuO'a 10° 4°Erzurum 10° 4 Muş 6° 2ı°Eskışehır 12° 5°NıJde 10° 3°Garantep 12° 6°0rdu T° iO°Gresun 14° 8° GuTiuşhaie B 7° t° Rıa 10° J°Hakldr K 2° 8° Samsun 10° 4°Sıırt 13° 8°lsparta 13° 7°Smop 13° T°\SBnbu\ 14° 8°Sıvas 8° 3°İZ1M 2° 6°Kars 5° 3°6° KîStamonu 10° 2 Kaysen 5° 3°1mce« 12° 7 U$tt 13° 7" Kırklarelı 9° 2 VSn 13° S°Konya 9° 4°Y(Hçai 10° 0°Kutahya 12° 6°Maıatya 5° PZonguktelı Y Y Y Y K Y Y Y y K Y B Y Y K K Y 13° 15° 16° 12° 4° 7° 8° 9° 7° 6° Amman Atma 8MART 1988 DUNYADA BUGUN Amsıeraam K 5' Y 18° r 12° 11° x? 6° 13° 12° *• W 4° 8° 11° 6° r.' B 12 2 10 km dolayında bolunacak Van GcHu nde hava parçalı çok bulutlu geçecek Ruzgar guney ve dojudan hafil ara sıra orta kuvvette esecek Gul kuçuk dalgalı olacak Görü$ uzakhjı 5 1 0 km dolayında bulunacak Y Y K f Y eoiu Y Bursa Çanafclole Y Y Çofum Y Denuiı rr BaJıkesj' 6° 1° 7° 2° 8° 6° 5° 5° 5° 0° 6° Y Y B K BfHgra! Y K Berin K Bcm K Bruksel Budapeste K K Cenevre Y y B Ddde A Dubayı BaJOal Barcelona 14° 18° 13° 4° 10° 3° 5° 4° 3° 14° Fkto 26° 30° K 6° Uen ig ad Londra MMrıd Mılano Uontral Moskova Murah Ne* Ybn Osk) Pars PraB Rıyad Roma Solya Sam K 0° B 10° B 11° Y 10» K 2° K 6° B f K T° B 9° K 4° A 27° Y 12° Y 10° Y 20° B 13° B 17° K 3° Y 1P 8 1° 12° K 2° Y Ç* AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Helsnkı Köli lefkoşa O J *•' B tuMIU K Ortı S SBIı Y yaO"iu'iu Y 16° K 0° Y 20° K 5° Y 6° Y 17° Tunus Vıyana VVasti Zunh UGURMUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) GOZLEM ancak raporun ıçerığı konusunda net bır açıklama yapmaktan kaçındı. Düzyol, daha önce, Başbakanlık Teftış Kurulu Başkanı olarak da "Dıyanet Işlen Vakfı" ıle ılgılı ınceleme yapmış, verdığı rapor sonucunda Diyanet Işlen Başkanı Tayyar Altıkulaç kendı ısteğı ıle de olsa gorevınden ayrılmıştı Düzyol, durust bır burokrat olarak tanınıyor Bu olayın "Devlet Denetleme Kurulu"nca ıncelenmesı en sağlıklı yoldu Sayın Cumhurbaşkanı, olayın kendısıne bağlı bır kurulca ıncelenmesını ıstemedı Bunun nedenı, "Hükumet ıle arasında bır guven bunalımına yol açar" endişesıydı. Devlet Denetleme Kurulu olaya el koymayınca başka ne yapılabılırdi? Yapılacak ış, Dışişlen Bakanı Sayın Mesut Yılmaz'ın konu ile ılgılı "denetleme, ınceleme ve soruşturma" yapılmak üzere Dışişlen Bakanlığı Teftış Kurulu Başkanlığı'nı gorevlendırmesıydı 8.61984 gün ve 206 sayılı "Dışışlerı Bakanlığı'nın Teşkılat ve Gorevlen Hakkındakı Kanun Kuvvetınde Kararname"n\n 11'incı maddesı, Bakan'a ızlenmesı gereken yolu göstermekteydi. Göstermekteydı, ama Türkıye gunden gune "tek adam yönetımı"ne kaydığı ıçın Bakan bu yetkısını kullanamadı. Çünkü olayın ıncelenmesını Başbakanın kendısı ustlenmıştı Başbakan, Dışışlerı Bakanlığı Teftış Kurulu'nu da aşarak, "Gayef düzgun muhakkiktır" dedığı Düzyol'u, zırhlı araç ve gereç alımı dosyasını "ıncelemekle" görevlendırdı Daha önce, Başbakanlıkta Müsteşar Yardımcılığı, Teftış Kurulu Başkanlığı yaptıktan sonra bır sure YOK uyelığınde de bulunan Duzyol'un son gorevı, "Başbakanlık Muşavıriıği"ü\r "Başbakanlık Teşkılatı Hakkındakı" yasa gucunde kararname'nın 21 maddesı, müşavırlerın "danışrnanlıkyapmak üzere" görevlendırıleceklerını öngormektedır 776 7987 gun ve 281 sayılı yasa gucunde kararnamenın 20 maddesı, gerçı Başbakan'ın, Başbakanlık Teftış Kurulu Başkanhğı'na, kamu kurumlarında "her turlu ınceleme, araştırma ve teftış" yaptırma yetkısını vermektedır Yasa gücünde kararname, Başbakan'a bu yetkıyı vermektedır, ama bu "ınceleme, araştırma ve soruşturma" gorevının Başbakanlık Teftış Kurulu'nda görevlı "mufettışterce" yapılması temel kuraldır. "Müşavire, muhakkik görevı" vermek, yasalara aykırıdır Nıçın aykırıdır? Aykırıdır, çunku "muhakkık'r\r\ Turkçesı "soruşturmacı"6\r Bu aniamöa"muhakkık", Memurın Muhakematı Hakkındaki Yasa'da yer alan bır gorev adıdır "Memurın Muhakematı Hakkındakı" Yasa uygulanmadığına göre Duzyol'un bu anlarnda "muhakkik" sayılması ve bu yetkıye dayanarak "soruşturma" yapması yasalarla bağdaşmaz Düzyol raporu, genel anlarnda bir "inceleme raporu" o\arak adfandırılabılır Adlandırılmasına adlandınlabilır, ama bu raporun memurlann yargılanması ile ılgılı sonuç doğurucu herhangı bır yasal geçerlıliğı olamaz Öyle ya da böyle, Düzyol Başbakanca görevlendırılmış ve "ön rapor" dıye adlandırılan raporunu da vermıştır Başbakan, "Bır muhakkik tayın ettım Eğer soruşturma sonucunda kendısı aleyhıne bır şey çıkarsa Ercan gorevınden ıstıfa edecektır Ercan ayrılmak ıstemezse, ben onu atarım" dememış mıydı? Başbakan'ın, memur soruşturma hukuku ıle ilgilı "muhaktak" kavramı ıle "tefbş" ya da genel olarak "ınceleme" kavramlarını birbırıne kanştırdığı anlaşılıyor. "Kanunu bılmemek" sıradan yurttaşlar ıçın nasıl "mazeref sayılmazsa, bır Başbakan'ın "soruşturma" ile "ıncelemeyi" birbırıne karıştırması kendısı ıçın geçerli "özür" sayılmaz Rapor "aleyhte çıkarsa" Vuralhan'ın görevden alınacağı sözlerı Başbakan'ın kendısınındır Duzyol'un raporu sonunda Vuralhan'ın "aleyhine bir şey çıkarsa" bakan gorevınden çekılecektır Çekılmezse, Başbakan, Vuralhan'ı gorevınden alacaktır Su sozlerın daha mürekkebı bıle kurumamıştır Eğer Başbakan'ın görevlendırdığı bır burokrat adına ıster "ıncelemecı" ıster "soruşturmacı" densın Vuralhan'ı sorumlu buluyorsa, Bakan içın s/yasal açıdan artık deniz bitmiş demektır Düzyol raporu ıle olay noktalanmış sayılabılır mı? Hayır Bu konu, Dışişlen Bakanlığı'ndakı gızlı belgeler uzerınde araşlırma yapılmadan kapanamaz Bu da yetmez Araştırmalann yurtdışında da yapılması gerekır Bu araştırmaların yurtdışında yapılması gerekır kı, koskoca Türkıye Cumhurıyetı Dışışlerı Bakanlığı, seks otelı ışleten ıki Alman'a, hıçbır guvenlık soruşturması yapmadan niçın bu kadar güvenmış? "Schuca" şırketınde "ışçı" olarak hangı ülke yurttaşları çalışmış? Nıçın ılle de bu şırket ile bağlantı kurulmuş? Bu ıkı Alman, Vuralhan ıle bırlıkte niçın "TİTAŞ" şırketme ortak olmuş'' TİTAŞ'a nıçın ayrıcalıklar tanınmış? "Schuca" şırketının danışmanlığı ıle Alman "H und S Fahrzeugbau" şırketınden Bakan Yılmaz'ın 28188 günu SHP mılletvekılı Önder Kırlı'ya verdığı yanıtta yazıldığı gıbı "7985 yılında 3 taşıf mı, yoksa Kırlı'nın sorularına verdığı ıkincı yanıtta olduğu gıbı "79S5 /ıltnda 4 taşıt" mı alınmış? Eğer ikıncı yanıt doğruysa, ılk yanıtta nıçın uç taşıtın alındığı yazılmış? Yok eğer bırıncı yanıt doğruysa, ikıncı yanıtta, "Schuca" şırketı aracılığı ıle nıçın dört taşıt alındığı bıldırılmış' Sayın Bakan'ı, böylesine duyarlı bır konuda kımler, nıçın yanıltmış' Amerıkan "Safeguard" şırketı, buyukelçılığımız hukuk danışmanhğının yazılı uyarılanna karşın nıçın seçılmış? Bu şırketlerden alınan araçlar ne durumdaymış'' Daha sonra, "en ucuz teklıf veren" şırket mı, yoksa, "en pahalı teklıf" veren şırket mı seçılmış? Bunlar gıbı daha bırçok soru yanıt beklıyor Bu soruları her yerde soracağız, mahkemeler başta olmak üzere, her yerde, evet her yerde! Ecevit vedalaşti ANKARA (Cumhurhel Burosu) DSP Bınncı Buyuk Kongresı'nde Bulenl Ecevit genel başkanlıktan avnldığım açıkladj " D S P ' j i lerk etliğıni sananlann vanıldıklanm" ıfade eden Ecevit, "Benım uzun sı>asal >aşamımdakı en iddialı meydan oku\uşum, a>nlma karanmdır. Çunku ben tıalk adına me)dan okumuş olu\orum" dedı DSP'nın "daha da hıdı geiişeceğıne ınandıgım" bıldıren Ecevit, "Ece»ıtler gitli, bu ış bitli demeyin" dedı Bu arada yapılan seçımlerde Ecevnt'ın adayı Necdet Karababa 403 o>la genel başkaniığa seçıldı Dığer aday Doç Dr Hasan Bıyıklı 58 oy aldı DSP Genel Başkanlığı'ndan ayrılan Bulenı Ecevit, dun bırıncı buyuk kongrede bır konuşma yaptı Ecevit, DSP'de "çozulme, çokme belırtıâ n i n " olmadığını beiırterek, "Ama bnyuk parti, guclu parti denen SHP'nın bir esıntıvle çozulup çokebilecegı son gunlerde apaçık orta} a çıktı" dedı DSP'nın " H ı ç kimsenın yapıştıncılıgına gerek dujulmajacak kadar butunleşmiş bır parlı oldugunu" ıfade eden Bulent Ecevit şunları soyledı "Bugun ben genel başkanlığı bırakıjorum. Partımızın ılk genel başkanı olan Rahşan Ecevit de genel başkan >ardımcılığını bırakıyor. Fakat ikimız de bunca emek >erdigımız DSP'nın sağlıklı bır vapı \c dogrultu ile guçlenmesıne katkımızı surdurecegız. Ben de Rahşan Ecevit de berfaalde koşemıze çekılıp 'zararsız' bırer yurttaş olarak ketfimıze bakacak değilız. Kendı anlavışımıza gore 'ya rarlı' bırer yurttaş olmanın gcreklerini yenne getirmeye devam edecegız, bunun yolıuıu yordamını bulma ya calışacağız." Ecevit, genel başkanlıktan ayrılmakla DSP'vı terk ettığını sananla rın, CHP'yı terk ettığını öne surenler kadar yanıldıklannı sö>ledı Ecevit konuşmasını şöyle surdürdu "Cumhuriyet Halk Partisi'nin uç genel başkanı olmuştur; bu uç genel başkandan valnız bin Cumhuriyet Halk Partısi'ni terk etmiştir, o da ben degilım. Her zaman derin saygı duydugum Ismel tnonu'nun CHP'vı terk ederken. hakh veva hak.su. gosterdıgi gerekçelerse, Sosyaldemokral Halkcı Parti için kat kat fazlasıyla geçeriıdir. Ben, Cumhuriyet Haik Partısı'nden değil, C H P Genei Başkanlığı'ndan aynldım. Ne zaman ve neden aynldım?.. Bunu hatırlatmakta yarar goruyorum. 12 Kylul asken mudabalesinin hemen ardından, CHP Genel Başkanı olarak benim lum siyasal haklanm elimden alındı. Konuşup vazmam, arkadaşlanmla topiantılar duzealemem yasaklandı. Gralenm bırtakım ozel kurallara. ko^ullara baglandı. Fakal ben. demokrasıye ara venldı diye susamazdım, koşeme çekılıp rahal gunlenn gelmesım ıçıme sındıremezdim. 12 Kylul oncesınde ıçerden dışardan CHP'yı tahribe kalkışanlara meydanı boş bırakamazdım. Rejım yenıden biçımlendırılırken buna seyirci kalamazdım. En azından duşuncelenmı açtklavabılmelıydım. C H P Genel Başkanlığı'ndan bu nedenlerie avnldım ve bır de dergı çıkararak demokratik mucadelemı surdurmeye çalışlım. Vazılanmı olçulu bır uslupla ve yapıcı bır bıçimde hazırlamaya ozen gostenyordum. Oyle kı, bır yazı bır haftamı alıvordu Fakaı asken yonetim buna da tahammul edemedı Bır gun, Ankara Sıkıvonetım Komutanı benı makamına çağırarak, Mıllı Guvenlık Konseyı adına uyanda bulundu; yazı yazmamın yasaklanmış oldugunu hatırlattı. Ben o yasagın, vurttaş Ecevıt'e değil, CHP Genel Başkanı Ecevıte konmuş oldugunu, oysa duşuncelenmi olabıldığınce açıklayabılmek için benım genel başkanlıktan avnlmış oldugumu sovledim. \nsızın. tum parlılerın. o arada Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapatılma karan çıklı. Bır yurttaş olarak da, bir demokrat olarak da, Cumhunyet Haik Partisi'nin bır uyesı ve son genel başkanı olarak da bunun karşısında sessız kalamazdım. Rıskını goze alarak o karara açıktan karşı çıktım. Devlet Başkam'na hıtaben verdiğım demece derhal yayın yasağı kondugu gıbı, ben mahkemeye verıldım ve çok kısa bır yargılamadan sonra hapse alıldım. Hapısten çıkar çıkmaz da mucadelemi kaldıgı noktadan surdurduğum için ıkı kez daha hapse alıldım. Sırf mucadeiesinı ve CHP'ye ve demokrasıye kalkısını surdurebılmek için genel başkanhktan aynlan bir kimseye, 'Sen CHP'yı terk etmışsın' demek buyuk baksızlıktır. O zor donemde, CHP'nın başka bazı ıddıalı kışılen de, bunlardan bırinın kullandığı deyimle 'alçak profll' vennek jenne, yani guçlu çevrelen urkutmeden riskı goze almadan mucadelenin kolaylaşacagı gunleri beklemek yenne, bırkaç aylık mahpuslugu goze alıp, benımle birlikte veya benden ayrı olarak gereken tepkiyı gosterselerdı, inanıyonım ki buna orgutumuzden buyuk halk katılımı da olurdu ve partıleri kapatma karan gen alınırdı; demokrasiye de bugunku kısıntılar getınlemezdi. Benim, belki Alaturk'ten de esinlenerek benimsediğim bir Uke şudur: Vicdanında sorumluluk taşıyan ınsan. bulunduğu mevzı elden gidince, 'Mevzı gıttı, mücadele bıttı* demez; mucadeiesinı başka mevzilerde surdurme yollannı arar ve bulur. Ben de CHP Genel Başkanlığı mevzıinde mücadelevı surdurebılme olanagı ortadan kalkınca başka mcvziler aradım ve buldum. Şimdi, DSP Genel Başkanlığı'ndan »ynlışım da benzer bir gereksinmeden kaynaklanıyor. Şunu gordum kı, bazı etkın ve etkılı çevreler, benden kurtulmakla DSP'den de kunulmuş olacaklannı sanıyoriardı... Bu amaçla bana yonelttıklen saldınlar DSP'vi de yaralayıp hırpalayacak bır nitelik edinıyordu. Çunku birçok kimsenin gozunde DSP demek Ecevit demcklı, daha doğrusu Ecevıtler demekti. Bunun boyle olmadığını, Ecevıllerden kurtulmakla DSP'den kurtulunmuş olmayacağını. DSP'nın toplumdakı gerçek bır gereksınmeden, halktaki bır ozlemden doğduğunu, ben olmasam da, Rahşan Ecevit olmasa da, bu hareketin ve partinın yuruyecegını, guçlenıp gelışmcye devam edecegıni bir an once kacıtlamak gerektıgini duvdum. karanmı açıklayışıra ustunden geçen uç aylık zaman bıle bunu buyuk olçude kanıtlamaya yeltı. Bugunden sonra daha da çok kanıtlayacağımı umuvorum ve bu gerçek anlaşıldıkça DSP'nın daha hızlı geiişeceğıne inanıyonım." "Uzun siyasal yasamındaki en iddialı meydan okuyuşunun" DSP Genel Başkanlığı'ndan aynlma karan oldugunu anlatan Ecevit, "Çunku bu davramşımta ben kendi adıma değıl, halk adına meydan okumuş oluyorum" dedı Ecevit konuşmasına şöyle devam ettı "Benden kurtulmakla DSP'den ve hareketten kurtulmuş olacaklannı sananlara, Buyrun ışte, DSP Genel Başka nı olarak artık karşınızda ben yo kum, ama halk var Bakalım benden kurtulmakla halktan da kurtulmuş olacak mısınız'' demış oluyorum." "Henuz halkın lumunun değıl, gunden gune buyuyen bir kesimın kendısi ile buiikte bu meydan okuyuşa kalıldığım " ka>deden Ecevit şunları soyledı "Boyle bır kıtiesel meydan okuyuş, halkın tanhle onuriu bir hesaplaşraası olacakbr. Halkımız yuzyıllardır horlandı. Kendilerinı 'halkçı' veya 'solcu' sananlann bırçogu lantfından bile horlandı... Ezildi, somuruldu... Guduldu ve gudulmek istendı. Ama halkın kisiliğindekı kor, kullerle ortulmek istense bile sondunılemedı. Şimdi o kor, Demokratik Sol hareketle birlıkte kullerden kurtulup dırılıyor, enerjisıni ve ışıgını butun topluma yaymaya hazırlanıyor. Yuzyıllardır gelışmemizı ve demokratikleşmemızı engellemiş olan aydınhalk ıkılığı. bu halk aydınlanışında ve avdınlatıcılığında erimeye, taribımızde ilk kez Demokratik Sol Parti saflannda, bir aydınhalk bulunleşmesı oluşmaya başlıy or. Şimdi ben o dırilen korda bır kıvılcım bile olsam bunun kıvancı bana yeter. V eter ki sizJer, 'Ecevıtler gıttı, bu ış bıttı' demeyın .. Demeyeceksinız... Demiyorsunuz... Demediginız ıçındir kı bugun buradasınız." Ecevit, "koklu partılerin yıkıldıgını, yenı kurulan partılere baglılıklannsa henuz kesınleşmedığıni" ıfa de ederek, "Toplum henuz yenı parliler arasında bir arayış donemınden geçmektedir" dedı "Parti olarak değil, halk olarak ıktidara gelmek ıstediklerini" belırten Ecevit, avdın duşmanı olmadıklannı soyledı Konuşmasında TBMM'nın ışleyışını de sert bıçırnde eleştıren Ecevn, Meclısın panayırlardakı aynalar gıbı halkın ıradesını yansıttığım, buyuklerı kuçuk, kuçuklerı buyuk gösterdığını bıldırdı ve "TBMM, 23 Nisan 1920'lerin bile gerisine gitmış dunımdadır" dedı SHP'ye katıldığı bıldınlen 560 kışıden sadece 4'ünün DSP'lı oldugunu saptadıklannı kaydeden Ecevit, "Demek ki SHP'de naylon DSP'lıler var. Ban bıyonik karizmatik liderler de yaratabüseler, çok daha iyı olacak" bıçımınde konuştu Ecevıt'ın konuşmasını tamamlamasından sonra çok sayıda delegemn ımzasıyla dıvan başkanlığma bır onerge verılerek Ecevit yenıden genel başkanlığa aday göstenlı Bunun uzenne kursuye gelen Ecevit, aday olmadığını vıneledı ve kendısı ıçın çok de| e r h olan bu önergenın fotokopısını saklay^acagını soyledı Ecevit, secımde kendısme oy verılmemesmı de ısteye rek, "Belki benim çok istediğim genel başkan adayını seçmemış olursunuz. Bir kazaya neden olabılırsıniz" uyarısmda bulundu Kongrede daha sonra seçımlere geçıldı Dört genel başkanı adayının, sadece Ecevıt'ın adayı Karababa ıle muhalefetın adayı Hasan Bıyıklı MYKY uyelen ıçın lıste çıkardılar Dığer adaylardan Hasan Erdem ve Mustafa Ulubay 'ın lıste çıkarmadığı göruldu Lısteler dağjtılırken, Bıyıkh'nın lıstesının arkasında "Ecevitsiz o l n u z " başlıklı bır yazı yer al dı Bunu haber alan Ecevit, dıvan dan bır açıklamada bulundu Ecevit, ısmının kullanılarak anahtar bste dağıtıldığına dıkkatı çektı \e bunun onayı dısında yapüdığını soyledı Yapılan oylamada Karababa 716 delegeden 403'unun oyunu alırken, Bıyıklı'ya 58 oy çıktı Karababa teşekkur konuşmasında Ecevıt'ı "sureklı dogal lider" bıçımınde nıtelendırdı ve teşekkur ettı Bulent Ecevit de Karababa'nın güç koşullar altında yorulmak bılmeyen çalışmalan ıle tanındığını soyledı. Seçımde Karababa'nın 68'e karşı 420 oyla seçılen MKYK hstesı şöyle. SeJçuk Sonmez, Yaşar Mengi, Nadir Yavuzkan, Çağapar Fıkırkoca, Hasan Altay, Mılhal Ins, Orhan Yabanoğlu, Saıt Kekıç. Ali Baran, Mehmet Çiftçi, Metin BosUnaoglu, llhan Uğurtaş, Dursun Ali Sonmez, Mural Gencer ve Demir Unsal. Bu arada Bulent Ecevıt'ın pıyango çeküışı nedenıyle partıye armağan ettığı halı ıçın de çekılış yapıldı Halıyı 2376 numaralı bıletle CHP'nın eskı Istanbul mılletvekılı ve kongrenın Trabzon delegesı Zeki Eroğlu kazandı Eroğlu halıy; Ecevıt'e, Ecevıtde partıye armağan ettı Necdet Karababa, DSP Genel Başkanı oldu DSP'DEN NOTLAR KongresV mi? (Baştarafi 1. Sa^fada) fah da, ozveri de hakca boluşulecek". "Bolıışumun nasıl olacagını halk belirieyecek", "Kayalan delen ince otlar gibı engelleri aşarak yuzeye çıkacagız." Kursunun arkasında buyuk bo> Ataturk resmı dalgalanjrken, hemen önunde basket potasına asılmış buyuk bır halının ortasında kuçuk bır Ecevit resmı dıkkat çekıyordu Halının Ecevıtler'e aıt olduğu ve pıyangoya konulduğunu, 2 bın lıralık bılet satıcısı partılı gorevlılerden oğrendık "Halkçı Ecevil" ve "Karaoglan" sloganlannın yanında "İşbiriıkçı SHP, AISAP'la biriej", "Demokrası katilı alçak S H P " turünden sloganlar da duyuluyordu MKYK uyesı Yaşar Mengi, "DSP'nin kapılannı ikı yıl kapalacagını ve içe donuk çalışacağım" gazetecılere açıklarken, aynı masada bulunan venı Genel Başkan Necdet Karababa, "emanetçı" deyımınden hoşlanmadığını dıle getınvordu Karababa, SHP ıle tavanda bırleşmenın şu anda mumkun olmadığını, yerel seçımlere katılacaklannı, genel başkanlık gorev ını başaracağını, ge rektığınde Ecevıt'ten yardırn ısteyeceğını, DSP'ye gönül verenlerı çatıları altına çağıracağını, ne kadar gerekıyorsa, o kadar genel baskanlığı sur durecegını anlatıyordu Konuşurken terden sınlsıklam olan Bulent Ecevit arada bır beyaz men dıile terım sıhyordu Eşı Rahşan Ecevit ıse oturduğu masadan eşını dıkkatle ızlıyordu Eskı CHP'Iı parlamenterlerden Mete Tan, Mahmut Ozdemır, Abdi Ozkok, Lutfi Şahın, DSP'lı parlamenterlerden Isa Vardal, tsmel Turhangil, Hasan Allay, Arsan Savaş Arpacıoglu, Rıdvan Vıldırım, Nııri Koıimaz gorebıldıklenmız ara sındaydı Dığer pamlerden hıçbır konuk kongreye gelmemıştı Ancak CHP kongrelerınde hakkında slo ganlar atılan eskı Kadın Kolları Başkanı Guler (ıiırpınar, Ecevıt'ın konuşmasının bıtımınde "Halkçı Ecevit" dıye tempo tutuyordu Kongrede akıllara takılan soru şu Şımdı ne olacak 9 Ecevit, şımdı eşı Rahşan Ecevıt'le bırlıkte ıl ıl, ılçe ılçe, köy kov Turkıve'yı dolasacak 18martta Çanakkale'den başlayacak olan " u z u n soluklu" gezısınde yurttaşlan dınle vecek, onlara eğıtıcı katkılarda bulunacak, DSP'ye "koruyucu hekimlik" görevı vapacak Bulent Ecevit, dun 2 saat 15 dakı ka suren ve sık sık "Halkçı Ecevit" sloganlarıyla, alkışlarla kesılen ko nuşmasında, seçkıncı aydınlara, TRT'ye, basına ve de en çok SHP'ye çattı Ecevit, 41 5 >ıllık oldugunu belırttığı eşı Rahşan Ecevıt'ı ovdu ve partıye olan hızmetlennden dolayı şukranlannı dıle getırdı ıd Konuşmasınm bırıncı sayfasmda "Gozumuz arkada kalmavacak" dı yen Ecevit, 17 sayfada "Partıyi perde arkasından yonetmeye kalkışmayacagız, ama bu yapıyı tahribe veya yozlaştırmaya kalkışanlar çıkarsa elbette boş durmayacagız. Yani gozumuz ustunuzde olacak" dıye uyarı da >aptı Eskı DSP'lı, yenı SHP'lı Celal Kurkoğlu, bu kongrede de adından bahsettınyor ve Ecevıt'ın salona gınşı sırasmda dınleyıcı bolumunden atılan bır avuç broşurle "Ecevil'm sahte oylarla genel başkan olduğu"nu ıddıa edıyordu "Ecevit'in adayı" Karabdba'ya kar şın genel başkanlık ıçın dört aday çıkması, DSP'de her şeyın hıç de gostenlme>e çalışıldığı kadar "sutliman" olmadığınm göstergesıydı Hele Ecevıt'ın kursüye ikıncı kez gelerek kendısını yenıden aday gosterenlere "çok istedigi genel başkan adayının oylarının ziyan olmamasını ıslemesi" ılgmçtı Muhalefetın başkan adayı olan Hasan Bıyıklı ıçın bazı eskı DSP'lı mılletvekıllerı kulıs yapıyorlardı Bulent Ecevn DSP Genel Başkan lıgVnı bıraktı, ama kongre hıç de "aynlış kongresi" havasmda değıldı yor, onumuzdekı uç yıl ıl, ılçe, koy, kasaba gezerek sosyal demokratlara DSP ılkelerını anlatacağını soyleyerek dırenmelerı kırmaya çalışıyordu Amacı gezıp anlatmak, DSP'y© daha can daha çok kan sağlamaktı Söyledığı, kabul ettırmeye çalıştığı tez buydu, ama kararının ana hedetlennı fanatık DSP'lıye pek anlatamıyordu galıba Nıtekım konuşmasınm bır yennde "köşesıne çekılıp 'zararsız' vatandaş" olmayacağını, "yararlı vatandaş olabılmenın yolunu yordamını bulmaya çalışacağım" söyluyordu II, ılçe, köy, kasaba gezeceğını yandaşlarına anlatmaya çalışan Ecevit, demek kı, hâlâ "DSP'ye yararlı vatandaş olabılmenın yöntemlennı saptamamıştı Gezgın bır konferansçı mı olacaktı, yoksa yıne konuşmasınm bır yerınde özenle vurguladığı gıbı, 'Türkıye gıbı degışken 5ır toplumda, kendısını, gelecek ıçın herhangı bır şekılde bağlamayı uygun" bulmuyor da "konserve bır lıder" konumuna mı gırmek ıstıyordu' Demokratıkleşme sürecınde savaşımını surdürmenın dışında hıçbır planı ve hesabı yoktu, öyle dıyordu Ama yıne de açık bır kapı bırakıyor, "gelecekle ılgılı olarak kendını şu veya bu şekılde bağlamayı da doğru bulmadığından" söz edıyordu Hem gıdıyor hem de Türkıye'nın "degışken sosyal yapısında" yenıden lıderlığe gefebıleceğını dokunduruyordu öyleyse parti kurduran, yasaklar kalkınca atağa geçen, seçım yıtıren, başka sosyal demokrat siyasal bır kuruluşun daha doyurucu sonuç almasını engelleyen Ecevrt, ne yapmak ıstıyordu? Geleceğın Ecevıt'ı bu noktada açık değıl Bu nedenlerle a) Üç yıl ıçın "gezgın konferansçı" olmaya yönelıyor, bu da yenı bır Ecevit modelı b) "Konserve hder'Mığe soyunuyor, gün ola harman ola, bakarız bır gün ulkenın degışken sosyal yapısında pat dıye, ıstek üzerıne yıne lıderlığe gelıvermış Akla gelen olasılıklar şımdılık bunlar Ahh, karan nı açıklarken satırlar arasında bır de yuce amaç yatıyor "DSP'nın Bulent ve Rahşan Ecevif!sız yürüyebıteceğını kanrtlamaki" Kanzması olmayan lıderlerle partılenn nereye varcfıklannı siyasal yasamımızda çok gördük Acaba eğer ıçtense bu ırdelemelerEcevıt yıne düşsel bır dünyada düşsel fantezılerle yoğrulan bır çarkın ıçıne mı attı kendını dıye ınsanın sorası gelıyor Tabtı, olay yıne başa dönüyor, Ecevıt'ın "ne yapmak ıstedığı" sorusu canlılık kazanıyor Sekız yüz delegeyle bır o kadar ızleyıcının bu soruya yanıt bu abıldığını sanmıyoruz üderlıkten aynldığını söyledığı sırada g^ıien delegelertnbünune yonelen Ecevit, durgun ve daha çok ne yapacaklarını bılemeyen ınsanların soğuk bakıslanyla karşılaşıyor Tam o sırada "gıtme" dıyen yok, "kal" dıye bağıran da gorulmüyor Kısacası bır şaşkınlık anı Objekiıflerın yakalayamadığı bır burukluk, tuhaf bır sessızlığın egemen olduğu küçük bır zaman bırımı Başansızlığın nedenlennı sıralarken orgütlonmedekı gecıkmeyı, maddı oianaklann yetersızlığını öne süruyor Oysa seçımden önce yaptığımız söyleşılerde örgutün tabandan hızla fışkırdığını, SHP'den çözulmelenn büyuk ölçüde DSP'ye kaydığını, örgüt ışının tamamlandığını övünçie söyluyordu Bızler de sessız sakın, tepkısız dınlıyorduk Ya şımdı'' Örgutlenmenın uzun sürmesı başansızlığın ana nedenı Ama sözu getırmek ıstedığı asıl neden tnr başka Seçkıncı aydın kesım varya, egemen sınıf olmuş, ışte başta bunlar DSP'nın başarısızl/ğına çengel atmışlar Ecevrt, türlü varsayımları konuşmasında karşılamaya çalışryor Hanı bır yargı var, Ecevit gıder gıtmesıne de perde arkasından yıne partıyi yortetmeyı sürdurur denılıyor ya Yok, böyle bır şey yok Ecevıt'e göre, ayrıldı mı ayrtlır, DSP yorüngesınde yüruduğu surece partinın bellı başlı sade uyesı kalır, ammaaa "gözu de partinın ustünde olacaktır" Bana kalırsa perde gerısınden partıyi deneyımlerle, yepyenı siyasal buluşlarla yönetmek hayırlı Şımdı yenı seçılen yonetıcıler Ecevıt'ın gözü ne yana kayıyor, sağa mı sola mı dıye günu bııiık telaş ıçınde olacaklar Bu yöntem daha sakıncalı Bu arada SHP'ye, daha çok sosyal demokratlara DSP bunyesınde butünleşme çağnsı Bır kalem geçınız efendım'? Bu sırada seçkıncı aydından "yapıştıncı" Erdal lnönü"ye, SHP'ye uzanan karalamalar dızj dızı Bırkaç olumsuz yazı nedenıyle Ecevıt'ten "konuşmama cezası alan" btzlertn bu türden haksz çıkışlara "muafıyetımız" olduğundan fazla gücenmeden hafıf bır omuz sılkmesıyle geçıstırdığımız suçlamalar Ve "Işte mevzı bıttı, mücadele bıtmedı" dıyen Ecevıt'ın aldığı karan bır "meydan okuma" dıye nıtelemesı Sonunda kım ıçın ne ıçın söylerse söylesın, ama daha çok Ozal'a yaraşır nıtelıkte Ecevıt'ın bır deyışı "Ecevıt'ten kurtuluyorsunuz, ama halktan kurtulamayacaksınız1" özet şu kı, Ecevit 1980'den sonra çıkardığı dergının adına uygun yenı bır yorungede "Arayış" ıçınde Dergı sutunlarından halkın arasına karışarak arasın bakalım 7 Ne bulacak" (Baflanfı 1. Sayfada) CÜNEYT ARCAYUREK yazıyor Son "Ankara Nottan"nı, DevYo( davası sanıklarından Mehmet Alı Yılmaz'ın, mahkemedekı açıklamalarıyla bıtırmıştım Yılmaz'ın soylediklerı daha uzundu M Alı Yılmaz, sözlerının sonunda, "Insanlığın yüzkarası olan ışkence ıfadelenne dayanılarak bır ınsan sekız seneye yakın tutuklu bırakılmamalı Işkence ıfadelermden başka tutuklu kalmamı gerektıren bır neden yoktur Tahlıyemı talep edıyorum Saygılarımla" dedı, ancak duruşma yargıcı Tuncer Büyükkaymakçı, salıverılme ısteklennın reddedıldığını açıklayarak duruşmayı 23 mart çarşamba saat 09 30'a bıraktı O gun savcı, esas hakkındakı göruşunü açıklamaya başlayacak Göruşün açıklanmasının ıkı aya yakın süreceğı sanılıyor Sanıklardan Melıh Pekdemır'm annesı fsmet Pekdemir önümüzdekı günlerde Hacettepe'de bypass amelıyatı olacak . Işık Yenersu'nun Ingılız oyun yazarı Alan Aycbourn'un "BırKadın, Bır Duş, Bır Oyun" adlı yapıtındakı başarısı unutulmaz Oyunu Türkçeye Filız OHuoğlu kazandırmış Onu da kutfamak ısterım "Bır Kadın, Bır Duş, Bır Oyun" Ankara'da Yenı Sahne'de kapalı gışe oynuyordu Genel mudürüntorpılıylebılet bulup ızleyebıldık Işık, Antalya turnesınden döndü, yakında Çorum'a gıdecek Çorumlular yaşadı' Oyun, nısanda büyük olasılıkla yıne Ankara'da oynanacakmış "Dosöar Tîyatrosu" oyuncuları Ankara'da; Bertolt Brechfın "Bay Punbla ıle Uşağı Matb"yı oynuyoriar Batı Sıneması'nda Oyunu AdaletCımcoz çevırmış Türkçeye Ankaralılar Genco Erkafı ve Bertolt Brecht'ın bu oyununu kaçırmasınlar1 Genco Erkal, 20 marta dek Ankara'da olacak Rahmı Saltuk'un Ankara'dakı dınletısıne ızın venlmedi Cuma günü başlayıp üç gün surecek dınletı gerçekleşemedı Rahmi Saltuk, yönetımın "sakıncah" kararının ıptalı ıçın Ankara'da Idare Mahkemesı'ne başvurdu Hanı, demokrası fılan vardı? Bır halk sanatçısı, haydı TV'ye çıkarmıyorsunuz, sahneye çıkmasını nıye engellıyorsunuz'7 Sahneye çıkabılmesı ıçın "papatya" mı olması gerekryor? Bu ışkence değıl de ne? 13 Aralık 1987 gunlu Cumhurıyet'te, "Sorguda " başlıklı yazının gırışınde, Izmır'ın "B" cezaevınde "kadınlar koğuşu"nda geçen bazı baskılardan, olaylardan söz etmıştım Yazı ıle ılgılı olarak, Izmır Savcılığı'nın ıstemı uzerıne Ankara Savcılığı'nda ıfade verdım Bana mektup yazan okurun adını açıklayamayacağımı soyledım Izmır Savcılığı, "B" bölge cezaevınden "Buca" Cezaevı'nı anlatmak istediğımı çıkarmıştı "Doğru" dedım Kanımca, olayı ortaya çıkarmanın yolu, benım ıfademe başvurarak mektubu kımın yazdığını öğrenmek değıldı Savcılık, arada bır cezaevıyle ılgılenerek olayların ıçyuzünü, doğrusunu öğrenebılırdı Yazının, ardından ıfade verışımın uzennden bırbuçuk ay gıbı bir süre geçtı geçmedı, Buca Cezaevı'nde olaylar patlak verdı Yetkılıler, bıraz da basına, yazdıklarımıza eğılseler, kulak verselerdı, olaylar böylesıne gelışmezdı dıye duşünüyorum Sağmalcılar, Eskışehır, Buca olaylarmda yönetıcılerın sorumluluğu olduğu gun gıbı açık "Tek tıp gıysı" kalkalı ne oldu, Buca'da onu zamanında kaldırma becerısını bıle gösterememışler' 4 mart cuma akşamı Büyük Ankara Otelı salonlarında "Vakkö' nun "Güldur önemlı olan" adıyla yaz defılesı vardı Kokteylıne yetışemedık Saat 2000'dekı defıleye yetışebıldık 2100'de de yemek vardı "Semra özal gelecek1" denıyordu Semra Hanım, son dakıkada gelemeyeceğını bıldırmıştı Papatyalar, ortalıkta fır dönuyorlardı 50 bın lıradan 400 davetıye, "Turk Kadınmı Guçlendırme Vakfı" adına satılmıştı Gazetecılerı Vakko çağırmıştı Bız, para ödemedık Konsey üyelerınden, Nurettın, Tahsın, Ne/at, Sedat Bey'ler, bakanlardan Yazar, Tenekecı ve daha bırkaçı oradaydılar Yemekte, masadakı bayanlann elmasları gözlerımı kamaştırıyordu Tabaktakı, tüle sarılmış bır şeyı, karşımdakı elmaslı bayan, kurdelesını çözerek açmaya çalışıyordu Ondan önce açmaya çalışırken, garson, elmas küpelı bayan ın kulağına eğıldı Açmayın ufendım, dedı Onun ıçındekı lımondun" Lımonun çekırdeklerı dökülmesın dıye, böyle allanıp pullanmış, sarıfıp 1sarmalanmıştı Sessızce, çözme uğraşına ben de son verdı m Masamızda bır ışadamı Barselona'dakı tanıdıklarını anlatıyordu Barselona'da, otele ne zaman gıtse, otelın yetkılılerı "Narede kaldınız1?" dıye soruyorlarmış Yemekte, şunlar vardı "Somon füme", "Fıletmıgnon", "Mantarsosıspanak sote", "Çılav bademlı", "Mevsım salatasıRokfor sos", "Ananaslı Krep", "Konyaklı tuttı fruttı", "Melba sos", "Kahve ve lıkör" "Protokol"da olmayanlara kahve yanında lıkör venlmedi ikı şışe lıkör vardı, o da 7 onlara yettı1 Buyuk Ankara Otelı de, eskı havasında değıl mıydı İşkenceyje Karışık Elmas Küpeler... IZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA (Baştarafi I. Sayfada) nel seçımlerde SHP ve OSP oyları yuzde 50'nın uzerıne çıkmıştı Dün Ankara da başlayan DSP I Buyük Kongresı'ne Izmır'den delege katılamadı Çünku ılçeierın uçte ıkısı kongrelerını tamamlamadığı gerekçesıyle ıl kongresi yapılamamıştı Durum böyle olunca da, DSP I Büyuk Kongresi ne Izmır katılmadı DSP Izmır orgutu kurulduğu günden bugüne değın sureklı olarak çalkantılıydı Ilk Genel Başkan Rahşan Ecevıt'ın 1986 ara seçımlennde uçuncu bolgeden mılletvekılı adayı olmasıyla bırlıkte başlayan huzursuzfuk, şımdıye değın dort ıl başkanının değışmesıne neden olmustu 1986 ara secımlerınde SHP Genel Başkanıyla aynı seçım bölgesınde yarışan Rahşan Ecevit, 35 bın oy alınca Izmır'e kusmüştu Son genel seçımlerde alınan oylar ıse DSP Genel Başkanı Bulent Ecevit ın Izmır ı gozden çıkarmasına neden olmuştu Bulent Ecevıt, 1987 genel seçımı öncesı Istanbul Zonguldak ve Izmır'e güvenıyor yüzde onluk barajı aşıp sadece bu uç ılden 78 mılletvekılı çıkaracakları varsayımıyla hareket edıyordu Bulent Ecevıt'ın DSP'sı seçım sonuclarının acıklanmasından sonra Istanbul ve Zonguldak'ta bekledığı oyu almıştı ama Türkıye genelınde yuzde onluk barajı aşamamıştı Seçımlerden sonra Bulent Ecevit Izmırlı seçmenlere kustu DSP orgütunu ıse hafife almaya başladı DSP ılçe kongrelen bu yuzden son derece sıkıntılı geçmeye başladı Genel merkezle dıyalog koptu Çoğu ılçe kongrelennde çoğunluk sağlanamadığı ıçın kongreler ertelenmeye başlandı 23 şubatta genel merkezden gelen bır yazıyla ıl kongresının ıptal edıldığı bıldınldı DSP ıl kongresi zaten yapılmamışlı DSP ıl örgutu genel merkezın bu yaklaşımını bır türlü anlayamadı DSP II Başkanı Ertuğrul Cevızcı tum bu olup bıtenler karşısında saşırıyor ama yıne de olumiu konuşuyordu Bız DSP olarak güçlüyuz Tüm engelleri aşacağız Buyük kongreye sadece 44 ılın katılması 23 ılın katılmaması bunların arasında Izmır'ın de olması haylı ılgınçtır Turkıye'nın uçüncü buyuk ılını gozardı eden DSP Genel Merkezı'nın bu soruya vereceğı yapıt sanınz şöyle olabılır Ilçe kongrelerını tamamlarnadılar iyı hoş ama gelın sız bunu DSP'lılere anlatın Onlar da bu soruya şu karşılığı baştan ben venyorlar Bız 21 ılçenın 12'sınde kongremızı yaptık Zaten 3 ılçede örgutumuz yoktu O halde 18 ılçeden 12'sınde kongre yapmış durumdayız Genef merkezm Izmır'e yak9 laşımını nasıl buluyorsunuz DSP Genel Merkezı Izmır'e sıcak yaklaşmıyor Dedıkoducular ve ıç çekışmeler partımızı etkılıyor Bu nedenle uyelenmız SHP'ye gıdıyorlar DSP Bucaörgutunun SHP'ye geçmesını nasıl değerlendırıyorsunuz 9 Orgut ıçındekı bunalımdan kaynaklanıyor DSP'de bır şey bulamadıklannı one surenler SHP'ye geçıyorlar Doğal sayılmalıdır Çunkü aynı ağacın köklerıyız bız 29 Kasım 1987 genel seçımlennde DSP'nın Izmır mılletvekılı adayı Sahıre Erturan, ANAP'ın damşmanı oldu Bır sure önce eşını yıtıren Yuksek Kımya Muhendısı "Bayan Ben Bılırım", maaşını Petkım'den alacak Sosyal demokrat Sahıre Erturan bundan boyle "büyük projeler" uretecek Evet, sonuç olarak DSP I Büyuk Kongresı'ne Izmır delegasyonu katılmıyor DSP Genel Merkezı Izmır örgutunü göz ardı edıyor Bu durum Izmırlı DSP'lılerı uzuyor DUNÎADABUGUN Ml SIRMEN fBoftamfı 3. Sayfada) kadaş çağrısından dönüşte, gazeteden göndenlen zarfları aldım Çakırkeyıf olduğumdan ertesı gün bakmak uzere bır yana koyarken ıçlerınden bırı dıkkatımı çektı Açtım, ıçınden bu mektup çıktı Okudum, bır daha okudum, sonra özenle masamın çekmecesıne koydum Ertesı gün kalktığımda mektup yerınde yoktu Aradım taradım, bulamadım bır türlü Şımdı düşünuyorum, "acaba boyle bır mektup hıç almadım mı?" Aimasam ne çıkar, gerçeğın kurdu bır kadının beynınde yuva kuramaz ve de böyle bır mektubu yazdıramaz mıydı? Oysa benım aldığım mektubun altında kadının adı ve ımzası da vardı Evet kadının adı vardı Ne mıydı? Ne fark eder k ı ' Ayşe de olabılırdı, Beyaz da, Mıne de, Fbtma da, Emıne de ÇAĞDAŞ GAZETE DERGİ KÎTAP BASIN VE YAYIN A.Ş. YÖNETİM KURULU'NDAN Sidl No: 116951/61832 Şirketimizjn olağan genel kurulu aşağıda yaah gündemi göruşmek uzere 31 Mart 1988 Perşembe gunü saat 10.30'da şirketımızın merkezı olan Turkocağı Cad. 39/41 CagaloğluIstanbul adresınde toplanacaktır Sayın ortaklarımızın toplantı gununden en az bir hafta önce gırış kartı almalarını rica edenz YÖNETtM KURULU GUNDEM: 1) Açılış ve başkanlık kurulunun olujması 2) 1987 yılı ışlem ve hesaplarına ılışkın yönetım kurulu ve denetçi raporlarının okunması, görüşülmesı ve onaylanması 3) 1987 yılı bılânço ve kârzarar hesaplarının ıncelenmesı onaylanması ıle yönetım kurulu üyelerıyle denetçının aklanması. 4) 1988 yılı içın yönetım kurulu üyelerının seçımıyle ücretlennın belırlenmesı 5) 1988 >ılı ıçın denetçi seçımıyle ücretının belırlenmesı