Katalog

arlamentodan . CUMHURİYET/7 BetülUncular •HakkıErdem •CananGedik •FarukBildirici 4 Iferel seçim önerisi formalite icabı ? Topçu, Anayasa Komisyonu'nda görüşülerek kabul edilen yerel seçim önerisiyle ilgili olarak "Biz bu öneriye eveî desek bile ANAP ekim ayında seçim yapamayacak. Çünkü bu işlerine gelmez. Gelin bu teklifi geri çekin. Askeri rejim bile sizden daha demokrat davrandı" dedi. lu'nun gelmesi üzerine muhalefet toplantıya yeniden katıldı. tlk tartışma Sungurlu'nun önerinin tümü üzerinde konuşmayacağmı belirtmesi üzerine çıktı. Muhalefet itiraz edince Sungurlu, öneri üzerindeki düzeltmelerin Yüksek Seçim Kurulu'nun isteği üzerine yapıldığını söylemekle yetindi. SHP'li Özer Giırbüz gerekçede seçimlerin 5 yılda bir yapüacağına ilişkin bir görüş bulunmadığını belirterek "Bundan vaz mı geçUdi?" diye sordu. Sungurlu ise yerel seçimler için anayasada öngörülen 5 yıilık sürenin tartışmaya açık olduğunu ifade ederek yasarun gerekçe ile ilgisi olmadığı için gerekçenin düzeltildiğini söyledi. DYP'li Yaşar Topçu da söz alarak hükümetin yerel seçimi ekim ayında yapmayı amaçladığını kaydetti ve anayasada seçimin ertelenmesi veya öne alınması için öngörülen savaş hali ve genel seçimlerle birleştirme durumu d'şında uçüncü bir tarih değıştirme yolu açıldığını ifade etti. SHP'li Tnran Bayezit, önerinin siyasi sakatlıklar taştdığını belirterek geri çekilmesine ragmen önemli maddelerın değişmediğini kaydetti. Bayezit şöyle konuştu: "Herhalde öoeriyi geri cekmenizin nedeni anayasa karşısında hükümeti muşkul duruma duşurecek gerekçeyi düzeltmektir. Bu büyıik bir haladır. tlk teklifte minareye lulıf gerçirilmemiştir, bu teklifle gecirilmek istenmektedir. Anavasadaki siireierin yorumla düzenlenmesi mumkün degildir. Bu, ancak bir anayasa değisikliği Ue yapdanlir. Şimdiki gerekçe, ilk gerekçeden daha tehlikdi bir siyasi yakbsnm içeriyor. Anayasa Mahkemesi'ni felç haline getirme niyetindesiniz. Hükümet bu yıl ekim ayında mahalli seçim yapmak istiyor. Bu anayasaya aykındır." SHP'li Gürbüz ise yerel seçim tarihinin Meclis karanna bırakıldığını ifade ederek anayasadaki hükmün apaçık oldugunu ve bu konuda bir boşluk bulunmadığını söyledi. Anayasaya aykırı bir yasanın çıkartılmamasıru isteyen Gürbüz, Meclis karan ile yerel seçim tarihinin belırlenmesi durumunda da Anayasa Mahkemesi yolunun açık oldugunu anlattı. Gürbüz, "Bu önerinin bir devekuşu gibi gerekçesi kuma gpmulmüş, gövdesi de anayasaya aykındır" dedi. DYP'li Yaşar Topçu ikinci kez söz alarak seçıme karşı olmadıklannı ancak bunun için anayasa değişikliği gerektiğini söyledi. Topçu şöyle konuştu: "Biz şimdi bu öneriyi kabul etsek bile ANAP ekim ayında seçim yapamayacak. Çünkü bu işlerine gelmez. Anayasa Komtsvonu'na hukukçu (Amayanlan seçelim daha i>i. Ben bir hukukçu olarak burada kendimi keriz yerine koyuyorum. Anayasada boşluk var deyip bu yorumu getirmck bizi saf yerine koymaktır. Çiftçi için en yoğun ay haziran değil ekimdir. Gelin bu teklifi geri çekin. Seçirn konusunda askeri rejim bile sizden daha demokrat davrandı. TeieANKARA (Comhuriyet Burosu) Gerekçesi duzeltilmek uzere ANAP'lılar tarafından geri alınan ve ikinci kez Meclis Başkanlığı'na sunulan yerel seçim yasa önerisi, Anayasa Komisyonu'nda görüşülerek kabul edildi. Genel yerel seçimin ekim ayında yapılmasını öngören öneri görüşülürken Adalet Bakanı Oitan Sungurlu, komisyon toplantısına 45 dakika geç geldi. öneri sahipleri ile ANAP grup başkan vekilleri de toplantıya katümadılar. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, hiçbir yasarun Anayasa Mahkemesi'nden dönmesinden gocunmadıklarını belirterek "Bu teldifı Anayasa Mahkemesi anayasaya aykın bulursa kıyamet kopmaz, şeriatın kestiği parmak acımaz" dedi. Anayasa Komisyonu'nun toplantısı, Adalet Bakanı Surgurlu'nun geç gelmesi nedeni ile 45 dakika geç toplandı. Bakanın ve öneri sahipleri ile ANAP grup başkan vekillerinin gelmediğini gören muhalefet, toplantıvı terk etti. Adalet Bakanı Sungur DYP'li Topçu, Anayasa Komisyonu'nda ANAP'ın yerel seçim yapamayacağını ilerisürdü: 4 önerinin komisyonda görüşülmesi sırasında öneri sahibi ANAP'lılar oturuma katılmadı. Görüşmeye geç gelen Adalet Bakanı Sungurlu "Bu teklifi Anayasa Mahkemesi anayasaya aykırı bulursa kıyamet kopmaz, şeriatın kestiği parmak acımaz, onun için bizim çekineceğimiz bir şey yok" diye konuştu. partilerin üçte bir ilde örgütlerune kurma zorunluluğuna ilişkin birinci maddesi görüşülürken Bayezit ANAP'm tek parti olma özlemi taşıdığını söyledi. Adalet Bakanı Sungurlu ise küçük partilerin seçime girmesine karşı olduklarını ifade ederek "Bu bizim siyasi tercihimizdir. Bu işlen büyiik partiler kazsnçlı çıkacaktır" dedi. ANAP'lılar tarafından verılen bir önergenin kabul edilmesi Ue ara yerel seçimde de partilerin illerin üçte birinde örgütlenme zorunluluğu getirildi. Anayasa Komisyonu öğleden sonra da toplanarak yerel seçim üzerindeki çalışmalannı sürdürdü. Muhalefet üyeleri, Meclis karanyla yerel seçim tarihi beürlemenin anayasaya aykın oldugunu tekrarladılar. SHP'li Turan Bayezit ANAP'lılara "Sizler bizi seytanın avukatı yaptmız" diye yakındı. SHP'li özer Gürbüz, önerinin gizli bir amaç taşıdığını belirterek yerel seçim tarihi için Meclis kararı alıp bunu Anayasa Mahkemesi denetimi dışına çıkarmanın amaçlandığını söyledi. Gürbüz, Anayasa Mahkemesi'nin halkı doğrudan ilgilendiren kararları da denetleyecegini ifade ederek "lktidar hastalığına tutuldunuz. Bu hastahk size çok pahalı faturalar ödetir" dedi. DYP'li Y«şar Topçu da Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in 1984 yılında çıkanlan yerel seçim yasasını veto gerekçesini okuyarak, bu gerekçede Cumhurbaşkaru'nın Meclis karanyla yerel seçimin öne alınması veya geriye bırakılmasına karşı çıktığını kaydetti. Topçu, "Bu yasayı çıkardıgınız takdirde Cumhurbaşkanı geri çevirecek. Geri çevirmemesinin garantisini aldınız mı?" diye sordu. Tasannın bağımsız belediye başkanlannın büyükşehirde ayn oy pusulası ile seçi.ne katılmasına ilişkin maddesi görüşülürken, Turan Bayezit'in "Amma nalıncı keseri" dedıfti duyuldu. Bayezit, ANAP'lılara vizyonu açlı ve sizi lanıltı." Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ise, önerinin anayasaya aykırılığının Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenecegini söyledi. Sungurlu şöyle konuştu: "Bu kanun anayasaya aykın veya uygundur. Fakat komisyon, Anayasa Mahkemesi degildir. Aykın ise yasa, zaten Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. Niye endişe ediyorsunuz? Anayasa Mahkemesi kimseyi himaye etmez. Eğer iptal ederierse bu eksiklik değildir. Biz çıkanlan kanunlann Anayasa Mahkemesi'nden dönmesinden gocunmuyoruz. Anayasa Mahkemesi bir teminal olarak duruyor. Şeriatın kestiği parmak a a m u . Çok agır konuştuouz. Anayasa Mahkemesi vardır ve bunun için icimiz raharur. Anayasa Mahkemesi b« kanunu anayasaya aykın bulursa kıyamet kopmaz. Ama iddianız doğru olsa da daha once çıkanlan yasa uyannca haziran aymda yerel seçim yapılması da anayasaya aykındır" Tasannın seçime katılmak için "Siz şeytana pabucu lers giydirirsiniz" dedi. Görüşmelerden sonra öneri ANAP'hlann oylanyla benimsendi. Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen öneri, yerel seçimin 5 yılda bir ekim ayında Meclis kararıyla belirlenecek b.r pazar günü yapılmasını öngörüyor. Tasan aynca, oy pusulalan basıhrken il seçim kurulu veya belirleyeceği hâkim üyelerin görev yapmasını öngörüyor. Cumhuriyet Başsavcısı'na kamu kunım ve kuruluşlarının araçlarından yararlanma yetkisi tanınırken belediye meclisi, il genel meclisi üye adaylarından da özel aidat alınması öngömlüyor. öneriye göre, partiler il merkezlerinde de belediye başkan adaylarını belirlemek için merkez yoklaması yapabilecekler. Büyükşehirlerde ilçe belediye başkanlığına aday olanlar, ayn oy pusulalanna yazılacak ve kuUanılan oy "çift o y " sayılmayacak. Öneri TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. PöRTRE Görevi, ANAPIılan kızdırmak Gerek Mecliste, gerekse üyesi bulunduğu Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmalarla ANAP'hları çileden çıkaran DYP Antalya Milletvekili tbrahim Demir, DPTde dört yüa yakın bir zaman birlikte çalıştığı eski DPT müsteşarı şimdiki Devlet Bakanı Yosuf Bozkurt Özal'la ancak TBMM'de tanışabildi. Demir, DPT müsteşarı iken yurtdışına yaptığı çok sayıda gezi nedeniyle, "harcırah zengini" olarak nitelediği Yusuf Özal'ın uzmanlara çok uzak davrandığmı anlatıyor. Antalya'nın Serik ilçesinde doğan ve köylü çocuğu oldugunu belirten Demir'in yaşamının büyük bolümü okumakla geçmiş. önce tstanbul Universitesi Gazetecilik Enstitüsü, sonra tstanbul Hukuk, sonra Lozan Hukuk, en sonra da Ankara Hukuk'ta AET hukuku üzerinde lisansüstu derece alışı. "Politika bana ailemden miras kaldı" diyor Demir. Babası Demokrat Parti'nin Antalya yerel örgütünü kuran üç kişiden biri. Kendisi, DP, AP, BTP ve DYP felsefesinin takipçisi ohnuş. 6 Kasım 1983 seçimlerinde DPTdeki görevinden aynlarak aday olan Demir, DYP'nin seçime sokulmaması üzerine bağımsız adaylığı seçmis, ancak MGK'nın vetosundan kurtulamamış. Vetodan sonra DPT'deki görevine dönen Demir'in, Süleyman Demirel'le ilk karşılaşması 29 kasım secimleri öncesinde gerçekleşmiş. "Antalya'dan üç istiyorum" diyen Demirel'e, "Haddirn olmayarak söz veriyorum" karşılığını veren Demir'i AntaJyalılar mahçup etmemişler ve ikinci bölgeden tulum çıkmış. Demir, dün de Meclis Genel Kurulu'nda gündem dışı konuşmasıyla iktidar milletvekillerini çileden çıkardı. Devlet Bakanı Adnan Kahveci ile olan söz düellosu, tüm muiıalefetin alkışlanyla karşılandı. "Konuiara vakıf oldugum için, dişlerine dokunur mubalefet yaptığım için bana kızıyorlar. Muhalefete tahammülleri yok" diye konuşan Demir, kendisine sataşılmadığı takdirde belki daha yumuşak olabileceğini vurguluyor... 'Zamlar cezaya dönüştü' ÜTCE '88 KOMİSYONDA Laikük ve MIT tartışması ANKARA (Cumhuriyel Burosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Başbakanlık bütçesi görüşülürken, şeriat faaliyetlerinin Diyanet tşleri Başkanlığı aracılığı ile okullara kadar «okulduğu öne sürüldü. SHP Tekirdağ MiUetvekili Enis Tütüncü, Edime ve Ankara Sincan maftülerinin Malkara'da izinsiz konferans verdiklerini büdirerek, "Bu nasıl oluyor?" diye sordu. SHP'li Tütüncü, Edirne ve Sincan Muftülerinin Malkara ücesindeki lise öğrencilerine laikliğe aykırı konferans verirken, bu koırferans için valiliğin izninin bile alınmadığmı anlattı. Tütüncü, Diyanet tşleri BaşkanUgı'nın cumhuriyetin temel Ukelerinden olan laikliğe aykırı davranışlar içinde bulundugunu belirterek şöyle konuştu: "Ankara'nın Sincan Muftusu ile Edirne Muftusu, Tekirdag'ın Malkara Uçesine gidip kaymakama başvuruyortar. Lise öğrencilerine dini konferans vermek btiyoıiar. Kaymakamın 'Valiye bir soralım' demesine karşın, çeşitli tartışmalardan sonra bu konferans veriliyor. Ne laik ne de çağdaş egitimle bağdaşmayacak sekilde Kuran'dan sureler okunuyor. Hadisler söyleniyor ve bu yöndc konusmalar yapılıyor. Kaymakam, bu durum karşısında valiye başvuruyor ve balkın konferanstan dolayı büyük tepki gosterdiğini bildirerek, bunun nasıl yapıldığını soruvor. Vali, kendisinin izin vermedigini söylüyor. Bu kişüer nasıl oluyor da Türkiye anırlan içinde böyle bir konferans verebiüyorlar. Bunua açıklanması la ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) DYP Hatay Milletvekili Mural Sökmenoglu, "Vatandaşın oy vcrmesinden dolavı zamlann ceza haline dönüstügünü" belirterek, bu konuda Devlet Bakanı Yusuf özaTa sonılar yöneltti. Sökmenoglu, Devlet Bakanı özal tarafından yanıtlanması istemi ile TBMM Başkanlığı'na verdiği sonı önergef inde, zamlann niye pes peşe geldiklerinin açıklanmasını istedi. Sökmenoglu, şu sorulan yöneltti. " Secimden sonra pahalı Türkiyc yanşında \nnlmak istenen hedef nedir? MUletin sofrasındaki ekmek lokmasına kadar uzanan zamlar daha ne kadar sürecektir? Takaü kesien milletin refah dâ«eyl arahk l98Tden beri nereye varmıştır? Anavatan miUetrckillerutce Osmanh Türkiyesi'nden beri kronildesen enflasyon diye adlandınlan oahalılığı azaltıcı somut ne gibi tedbir alınmıştır? Zamiaria enflasyon nasıl asagıya çekilecektir? Paran yoksa öl poHtikası ekonomide devlet politikası haline mi getirilmek istenmektedir." nm." 9 u r 1 u Partısmce hazırlanan yasalan savunurken guçluk ç g ^ , yalan haber yasasını yalanlamaktan Medenı Kanun'a aynı baskıyı getıren bir madde eldeyerek kurtutan Sungurlu. yerel seçim yasa öneristnı savunurken de yoruldu. (Fotograf Haydar Ûzturfc A.A) Adalel Bakanl oıtan S u n KüLİS Kaygan zentîn Meclis koridorları sürekli cilalandığından oldukça kaygan. Bu kaygan zeminde yürümek de oldukça ustalık istiyor. ANAP tçel Milletvekili Riişlü Kizım Yucelen iki dönemdır Mecliste bulunmasına rağmen dün kuliste yürerken, birden ayağı kaydı ve tam düşecekken, zorlukla dengesıni sağladı. Yücelen etraftan "Aman dikkal et" diyenlere "Buradan da aşagı düşecek degiliz ya zalen dusecegimiz kadar düştiik" karşılığını verdi. Biz ANAP'ın can sinıidi miyiz? ANKARA (Cumhuriyet Burosu) "Bütçe göruşmeleri muhalefet için iktidarla savasacağı bir meydandır. Topçulanmtzı yerleştirdik, piyadeleri sıraladık, tam saldınya geçecegiz; bir de baktık ki, komutan arkamızda yok." SHP Izmir miUetvekili Kemal Anadol TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğınden istifa nedenini böyle dile getiriyor. Anadol, SHP'deki son gelişmelcrin "arabesk" bir görüntü aldığını ve bu göruntünün komisyondaki görevini işlevsiz kıldığını savunuyor. 1961 yılından bu yana politika içinde yoğrulan Anadol'u SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nün istifa karan ve bu karann ANAP'a "SHP'nin tahlisiye simidF' işlevi görmesi sinırlendirdi. Anadol, "Toplu Konut Fonu'nda para kalmadı, Ziraat Bankası iflas halinde, Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküs döncmine benzer günlerden geçiyor ve tam bu sırada SöYLEŞt Keriz DYP'li Yasar Topçu, öğleden sonra genel kurul için Meclise gelen DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'le şeref holünde karşılaştı. Demirel, "Topçu ne yapıyorsun?" diye sorunca, şu karşılığı aldı: "Sayın Genel Başkanım, Anayasa Komisyonu'nda 'Bizi keriz yerine koyuyorsunuz, biz keriz miyiz?' dedim, beni çok ayıpladılar." Demirel'in Topçu'ya verdiği karşılık ise daha da ilginçtı: "Belki de onlar kerizin ne manaya geldigini bilmiyorlardır." SHP'deki son gelişmelerin partiyi çalışamaz hale getirdiğini söyleyen Kemal Anadol, durum böyle olunca Bütçe Komisyonu 'ndan istifa ettiğini, çünkü SHP'nin çizdiği göruntünün kendisinin komisyondaki varlığını işlevsiz kıldığını anlatıyor. ANAP'ın imdadına SHP yetişiyor ve SHP sonunda ilk kez gündemi belirliyor" diyen Anadol, bu gelişmelerden sonra bütçe komisyonundan istifa karannı verdiğini söylüyor. Anadol'a komisyondan istifa konusunda yönelttiğimiz sorular ile yanıtlan şöyle: " Bülçe tartışmalan sırasında komisyondan istifanız butçenin eleştirilmesini aksatmaz mı? ANADOL Hayır, benimki doldurulmayacak bir yer değil. Genel başkanlık değil ki, üstelik Meclis Başkanlığı'na ve grup yönetimine hemen haber verdim. Ben politikayı ciddiye alan bir insanım. Zaten ciddiye almasaydım bunu kendi kendime tartışmazdım. 12 Eylül öncesinde ve sonrasıuda politikada neler degtşti ve bu farklılık SHPyt nasıl yansıyor? ANADOL Birincisi depolitizasyon politikası, partilerde de devam ediyor. tkincisi 12 Eylül etkisini hâlâ sürdüruyor. Parti içinde bunalım yasanıyor. Halbuki bizi buraya 'Parti içi çekişmeler bitsin, dışa dönük mücadde başlasın' diye seçtüer. Dışa dönük mücadele yünitmek için içeride huzurlu olmak lazım. Böyle düşiindügünüze göre aslında milletvekili olmanın da bir işlevi kalmamış olmuyor mu? ANADOL Partinin önünde kurultaylar var, insanlar bir takım çözüm yollan aramaya devam edecek, sorunlann çözümlenme olasıhğı ortadan kalkmadı. Fransız tîpi Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerine bir yemek vermeyi düşündu. Sungurlu, bu yemek için bir de davetiye bastırarak uyelere dağıttı. Ancak, Sungurlu'nun "Bay ve Bayan Oltan Sungurlu" diye başlayan davetiyesi üyelerin tepkisini çekti. Anayasa Komisyonu üyesi ANAP'lı Mnnir Yazıcı, "Bay ve Bayan Oltan Sungurlu" ifadesinin Türk âdet ve geleneklerine uyrnadığını belirterek bunun "Fransız üslubu olduğunu'" söyledi. Diğer ANAP'lı üyeler de destekleyip davetiyelerin Türkçe kurallanna göre yazılmasıru istediler. Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanh tartışmayı bir kahkaha ile kesti: "Türkçe dübilgisi kundlannı oğrenmek için artık hep Anayasa Komisyonu'na geieceğim." Kongreler var, grup devamlı toplantı halinde, insanlar üzülmekle birlikte çözüm aramaya devam ediyorlar. SHP'deki bunalımın sosyal demokrasinin genel bunalımından kaynaklandığı, başka bir deyişle ideolojik oldugu söylenebUir mi? ANADOL Yok canım. Alakası yok. Keşke oralara sıra gelebilse, tngiliz Işçi Partisi gibi olsak da ideolojik tartışmalar olsa. Ama biz Yenimahalle ile Içel'i tartışıyonız. Kısacası ben kendimi yaptığım işin yaranna inandıramadım. tkincisi, sürekli parti içi çekişme, çatışma var diyen insanlar bu çatışmayı yaratıyorlar. Sayın genel başkan parti içindeki hizip görüntüsüne son vermek ve yukandaki kavgalan önlemek arnanyla kunıltaydan yetki istedi. Parti meclisi listesini düzenledi. Şimdi o Mecliste kavga ediyor. Bunun sorumlusu ben değilim, buradaki milletvekilleri de değil, örgüt de değil. Bu kısır döngü demokrasi savaş;mını engelliyor" Bütçe görüşmelerinde daha sonra bu yü belirli ölçüde TBMM denetimine alınan fonlar konusunda muhalefet ve ANAP milletvekilleri arasında tartışmalar oldu. DYP Antalya Milletvekili tbrabim Demir, ANAP'ın fonlardan yararlanıp seçim hileleri ve şantajlarla iktidar oldugunu bildirerek, ANAP iktidarıru "azınlık iktidan olarak" niteledi. Demir'in bu sözlerine ANAP milletvekilleri tepki gösterirken, Komisyonun ANAP'lı başkanı Kemal Akkaya Demir'i uyardı. Demir daha sonra şöyle dedi: "Özal ekonomisi faiz, borç. zam ekonomisi haline gelmiş tıpkı ANAP'a benzemistir. Özal ve milletvekilleri halkı aptal gibi gorme eğiBmlerini arok açıkça gostermektedirler. Geçenlerde bir ANAP'lı railletvekiü balkın kaz gibi yolunmasından söz etmişti. Bugün de fonlar denetimden kaçınlmak isleniyor." DYP'li Tevfik Ertüzün de hükümetin fonlann sayısını giderek arttırdığını belirtti ve "Sayüan 141'i bulan fonlann içinde birde Hollanda fonu var. Artık fonlann yolu açıldı, bükümet yakında ber ülke için bir fon kurar. Kenya fonu bile kurulur" diye konuştu. SHP'li Cemal Seymen MtT bütçesi görüşülürken söz konusu teşkilatın kendisine verilen görev sınırlanrun dışına çıktığmı söyledi. Seymen "MIT, bırakınız Genelkurmay Başkanlanna vardımcı olmayı, onlar hakkmda rapor diizenleme cesaretini bulabilmektedir" dedi. MtT'ın 12 Mart döneminde orgeneral Faruk Gürlcr, şimdi de Genelkurmay eski Başkanı Necdet Üruğ hakkında raporlar düzenlediğini bildiren Seymen, "Bu cesareti bulanlar, soruşturmalan yapanlar, bakanlan, valileri lekelemeye kadar gidenler kimlerdir?" diye sordu. Seymen, şöyle konuştu: "12 Eylül'den sonra binlerce vatandasumz MTT raporianna göre fişlenmişler. yiızlerce oğretim üyesi 1042 sayılı kanunla görevlerinden uzaklaştınlnuş, yüzlerce vatandaşımız bu raporlar vüziınden işe girememiş, yüzlercesi d« ısinden olmuştur. Çok sayıda vatandaşımız suçlan kesinleşmeden TV önune çıkartılmış, beraat ettiklerinde aynı televizyon, suçianndan akbndıklannı vermemiştir. Bu fişleme olayına iktidarmahalefet hep birlikte çözüm bulalım. bu yaralan sarahm. Bu kuruluşa 52 milyar ödenek veriyoruz, Bu 52 milyan, 52 nıilyon insanın fislenmesinde kuDanmasın." ENEL KURUL ANAP'h Ünal Akkaya, genel kurulda görüşülmeye başlanan zorunlu tasarruf fonu tasarısını "gasp tasarısı" olarak niteleyen SHP'li Cunkurtaran'a karşı çıkarak "Bu bir kumbara kanunudur. Kumbaradan farkı, tasarrufların nemalanmasıdır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Zorunlu tasarruf yasa tasansı komisyondan sonra TBMM Genel Kurulu'nda tartışılmaya başlandı. Ancak, ANAP'lılar gelmeyince tasannın tümü üzerinde ki görüşmeler tamamlanmasına karşın, maddelerinin görüşülmesine geçilemedi. Muhalefet, zorunlu tasarrufu genel kurulda da sert biçimde eleştirerek, çalışanların daha da perişan olacağını dile getirdi. TBMM Genel Kurulu'nda zorunlu tasarruf yasa tasarısı görüşülürken, SHP'li Ethera Cankurtaran, uygulamayı "gasp", ANAP'lı Ünal Akkaya ise, "kumbara" olarak niteledi. Ethem Cankurtaran, Başbakanın yurtdışında Türkiye'deki ücretlerin düşüklüğüyle övünup yabana sermayeyi Türkiye'ye davet ettiğine dikkati çekerek, şimdi de çalışanlann zorunlu tasarrufa yöneltilmek istendiğini belirtti. Cankurtaran, ANAP iktidarının bir yandan ulke ekonomisinin işini biürirken, bir yandan da tüm çalışanlann ve dargelirlilerin işini bitırme noktasına geldigini büdirerek, tasannın anayasa ve ILO ilkelerine aykın oldugunu söyledi. Gündem dışı söz i kumbara kanunu' aJıııak zorlaşıyor ANAP'b Ünal Akkaya ise, "Bu bir kumbara kanunudur. Kumbaradan farkı, lasarnıfiann nemalanmasıdır. Tasarruf sahibinin eline emekliliğinde küçümsenmeyecek bir meblağ gececektir" dıye konuştu. Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, eleştirileri yanıtlarken, tasanda gasp meselesi olmadığını savunarak, çalışanlann adına tasarruf yaptıklannı ve böylece tasarrufu desteklediklerini anlattı. Muhalefetin açlık edebiyatı yaptığım bildiren Alptemoçin, tasannın anayasaya aykınlığından söz etmenin mümkün olmadığını da öne sürdu. Alptemoçin, "Burada jşçilerin ücretlerinden kesinli yapıp açhğa mahkum ediyorsunuz gibi soylevler venneyc gerek yok" dedi. Genel kurulda tasannın maddelerine geçilmesi oylanacağı sırada, salonda çoğunluk olmadığını gören SHP'liler, yoklama istediler. Ancak birleşimi yöneten DYP'li Baskanvekili Yıldınm Avcı, sürenin dolmasına az bir zaman kaldığını ve bu zaman içinde yoklamanın tamamlanmayacağını bildirerek, birleşimi kapattı. Avcı'nın davranışı SHP'lilerin tepkisine yol acarken, salonda az sayıda bulunan ANAP'lılar tarafından memnuniyetle karşılandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) ANAP, Meclis Genel Kurulu'nda mületvekillerinin gündem dışı konuşmalannın sınırlandırılmasım da içeren içtüzük değişikliğini önümüzdeki hafta Meclis Başkanlığı'na sunacak. TBMM içtüzüğünün yenilenmesi çahşmalan ANAP Meclis Grubu'nda yürütulüyor. Tüm içtüzüğün yenilenmesi çalışmalannın uzun süreceği gözönüne alınarak içtüzük degişikliğinin "ivedi olan Dölümünun"" önümüzdeki hafta gündeme getirilmesi benimsendi. îçtüzük değişikliği konusunda Anayasa Komisyonu Başkanı Kfimil Tuğrul Coşkunoğlu ile komisyonun ANAP üyeleri Reşil Ülker, Onural Şeref Bozkurt, Ünal Yaşar ve Alaattin Firat çalışmalar yapıyorlar. TBMM Başkanlığı'na önümüzdeki hafta sunulacak değişiklik önerisinde TBMM komisyonlarının çaiışma yöntemlerine ilişkin bazı maddeler bulunuyor. Komisyon üyesi olmayan milletvekillerinin söz alabilmelerinin ve konuşma sürelerinin yeniden düzenlendıği öneri göruşmeleri sırasında milletvekülerine komisyonlara devam zoruniuluğu getirilmesi görüşü benimsendi. İçtüzük değişikliği önerisine göre TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başkanveküleri ile kâtip ve sözcülerrn sayılan arttırılacak. İş yoğunluğu nedeniyle bu komisyonda iki baskanvekili, iki kâtip ve iki sözcü bulunacak. Muhalefet milletvekillerinin TBMM'de yaptıklan gündem dışı konuşmalarda "güncellik" koşulu aranacak, oturumu yöneten Meclis Baskanvekili gerek görürse milletvekillerine gündem dışı konuşma hakkı vermeyebilecek. Polis yasası görüşmelerinde olduğu gibi, birbirine benzer nitelikte olan ve göruşmeleri engelleme amaana yönelik önergeleri işleme koymama olanağı yeniüği de getirileceİc. Baskanvekili, önergeleri ciddi bulmazsa sadece okutarak oylamaya sunmayacak ve taraflara önerge üzerinde söz vermeyecek. Türk Ceza Vksası ve Medeni Kanun gibi büyük yasa tasanlanmn özel gündemle görüşülmesi sağlanacak. TBMM'nin, büyük hacimli tasarıları kısa zamanda gönlşebilmesi için tasannın bütün maddeleri tek tek görüşülmeyecek, benzer içerikteki maddeler bölümler halinde görüşülerek oylanacak. Mecliste dün Hazır Özal yokken... Başbakan Turgut Öıal'm yokluğunu fırsaı bılen ANAP'lılar, erken yerel seçim önerisine de zorunlu lasarruf yasa tasansına da sahip çıkmadılar. Erken yerel seçim önerisi A nayasa Komisyonu 'nda, zorunlu tasarruf yasa tasarısı genel kurulda sahıpsizdi. Cenel kurulda ıktidarm büyük Onem verdiği zorunlu lasarruf yasa tasarıstmn maddelerinegeçilmeden önce ANAP'lılann yokluğundan yararlanan muhalefet, yoklama isıeyerek ıkndar partisinı kıstırmaplanları yaparken imdaılarınayetisen DYP'li Baskanvekili Yıldınm Ava, çalısma suresi bitımine 25 dakika kaldığı gerekçesiyle yoklama yaptırmıyor. Oylama da yoklama da yanda kalıyordu. Anayasa Komisyonu'nda yerel seçim yasa önerisi görusulurken Önerinin sahipleri komisyonda yoklardı. öneriyi A nayasa Komisyonu 'nda savunmayı Adalel Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanh ustlenmişti. Anayasa Komisyonu Başkanı, Meclism en yaşlı uyesi ANAP'lı Kâmil Tuğrul Coşkunoğlu dun sanki yoktu. Dünün en önemli olayı, çalışma yaşamıyla ilgılı anayasa değişıkliklerı konusunda iki muhalefet partısi lıdermın bir araya gelmelerı ve göruşme sonunda temel ılkeierde anlaşmalarını açıklamalarıydı. . Tasanyla yalruzca çalısanlara zorla tasarruf ettirildiğini ve bunlardan elde edilen kaynaklara yönetimin el koyduğunu belirten Cankurtaran, sermaye ve servet sahiplerine böyle bir zorunluluk getirilmemekle bir imtiyaz tanındığını anlattı. Cankurtaran, "Bu tasan, bir tasarruf yasa tasansı degil, gasp tasansıdır. Çahsanlann gelirleri boylesine bir anlayışla gayet doğalmış gibi gundeme gelirilebilbor. Milyonlarcs emekçinin elindekini kuçıik bir azınhğın çıkarlan dogrultusunda gasp eden bu girişime önce ANAP milletvekilleri karşı çıkmalıdırlar. Eğer bu gasp tasansı değilse, geliniz büyük sermayenin, servet sahiplerinin gelirierinden de doğrudan ser>et vergisi alınmasını önerelim" dıye konuştu. SHP'li Erderrfden Israil'e kınama ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Ankara Milletvekili Eşref Erdem, tsrail'in Filistin halkına karşı yürüttüğü insanlık dışı uygulamalan kmadı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Bütçe ve Hükümetlerarası Çalışma Programı Komitesi Başkanı Bernard Dupont'a bir mesaj gönderdi. Komitenin daha önce Londra'da yapılması planlanan, ancak sonradan Israil'e alınan toplantısma katılmayan Erdem, Dupont'e gönderdiği mesajda, lsrail'in işgal alıındaki bölgede uyguladığı insanlık dışı muameleleri proıesto amacıyla loplaniılara katılmadığını belirtlı.