Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MART 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 PtYALE MADRA KJERDEN SETCMA ATtLLADORSAY PtKNtK Sevgi ve nefretîn gelgiti Eser: Çetin Altan / Yönetim, senaryo: Ümit Elçi / Görüntü: Erdoğan Engin, Aytekin Çakmakçı / Müzik: Sezer Bağcan / Oyuncular: Aytaç Arman, Zuhal Olcay, Şahika Tekand, Lale Oraloğlu, Engin Inal / Bir Varlık Film yapımı / Levent Melodi, Beyoğlu Fitaş, Suadiye. "Bir Aroç Gökyitzü" ya da baskı dönemlerinde bir aydının "içeri" aünmadan önceki son 7 günü... Çctm AMaa'ın "Biiyuk GözaltT'dan sonraki ikind romanı, bir yazann 12 Mart'ın bunalımlı günlerinde, daha önce de başına geldiğı gibi tutuklan* ma durumuyla karşılaşmasını, bir yandan Idmi "do*t"lanrun onerisiyle içeri alınmayı yasal yollardan ertelemeye çahsırken, öte yandan son bir haftahk özgürlüğünün tadına vannayı denemesini anlatır... Elbette belli bir dönemin belli koşuüandır söz konusu olan... Ancak bu kosuüar ve bu kosuttar içindeki özgün hikâye, kendi sınırlanm aşıp her turden baskı, özgürlük kısıüaması ve siyasal bunalım dönemlerindeki aydının soyut ve evrensel cığlığına dönüşür... llk filmi. "Kursun Atı A(a BMer"de en azından yer yer ilginç bir Tank Dnrsnn romanı uyarlaması gerçekleştiren Ümit Bçi, ikinci filminde de Çetin Altan'ın bu romanına sığınmış... Dçi, belli seçimlerle yola çıkmış. Döneme ve dönemin olaylanna değin ipuçJannı hemen tümuyle bümezlikten gelmiş... Romanda Çedn AlUn'dan büyük öiçüde izler tasıyan "yazar" kişiliğinı oldukça soyutlastırmış.. Bu dönem / kisilik çifte soyutlaması, yapıta belki de Bçi'nin istedigi yönde bir " e Ümit Elçi'nin Çetin Altan uyarlamasv "Bir Avuç Gökyüzü" çııcnM BCHHf Bir Avuç Gökyüzü I lerin gelgiti nimde oldukça basanlı biçimdc betimleniyor... Yine de filmde eksik olan bir şeyler var. Hayır, Çetin Altan'ın kendine özgü alaya, giderek yıkıcı raizahj değil.. "Gdrtts günü"nde kansımn göğüslenne bakarak masturbasyon yapanmahkumu yazanmızın metresiyle sevismesini, onun için camide dua eden kananın görüntüleriyle kosut kullanan bölümler veya "Babanun mezannda içtim. tki kisi de birbirfni beceriyonta" vb. konuşmalar Altan Uslubunun korunmaana yardımcı oluyor. Ancak yazanmızın "tehlikeü" sayılabilecek hıçbir siyasal, tophımsal, hatta "ciddi" konuşma, yazma, Oretme etkinlıği içinde (hiç) gösterilmemcsi, yalnızca içme, sevişme, boş gevezelik, vb. türOnden etkinliklere ağırlık verilmiş olması, olayın döneminden (12 Mart'tan) soyutlanmasının da katkısıyla yasanan karabasarun gerçek boyutlanm, siyasal baskmın gercek yüzünü tam anlamıyla perdede canlandıramıyor denebilir... IİR KEZ MMA "ÜZGÛN KAONT "Bir A/uç Gokyuzu"nde Zuhal Otcay bir tez daha "uzgün kadırfa mutsuz bakışlarını ve ıslak göztennı armağan eöıyor Yaar roluode ıse Ayiaç Arman, uaın amandır itk kez inandıncı b>r oyun çıkarıyor Hk", bir "ounan / mekânölesi" olma niteligi kazandırrnıyor değil. Araa daha belli bir zemine oturtularak, daha hızlı, gerilımli, Amerikanvari bir tempo kazanabılecek olan fılmi de belli bir durağanlıga, soyutlamanın getirdiği (seyırcı açısından) bir boşvermislik duygusuna mahkum ediyor. Ancak bu, Hçi'nin kişjsel seçimi... Saygı duymak gerekir... öte yandan Elçi, filmde özenli, dikkatli bir anlatımla plastik açıdan zevkli düzenlemeler, çok iyi ışıklandınlmış çekünler, değişik mekânlar kullanmasını ve bunlan filme yedirmesini bilmiş... Boğaz'da lüks bir vapurrestoranda yemek, metresi oynayan Şahika Tekand'm Ortaköy sırtlanndaki "manzaralı" evi, bir sabah alacakaranlıgında Salıpazan nhtımı, bir geceyansında mezarlık, vb. mekânlan çok iyi kullanmış... Sinema dili açısından, hele ikinci filmini çeviren bir yönetmen için oldukça başanlı bu anlatım, öte yandan yapıtın özüne değin kimi noktalan da etkili bıçimde ortaya koyuyor. özellikle yazanmıza, yakın tarihimizde zaman zaman görülen "tuak"lardan birinin kurulmaya çalışılması, ona "özgüriük" ve "kacma" vaatleriyle hazırlanan, olasüıkla ömeğin Sabahattin Ali'ninkinden farklı olraayacak son, filme belli bir iç gerilim kazandınyor. Bunalımlı günlerde bir aydının, hele "konnştugu zaman özellikle tehliketi oian" bir gazetecıyazann çevresinde çesitli üiskilerle örülen ağ, yapay ya da gerçek dostluklann, sevgi ya da nefretZuhal Okay, bir kez daha " kadın"a mutsuz balo^lannı ve ıslak gözlerini armağan ederken, Şahika Tekand da bir kez daha "başanb yarduncı oynncaluk" gösterisı yapıyor. Yazar rolOnde Aytaf Arman'ın ise uzun zamandır ilk kez inandıncı, benimsenmiş gözüken bir oyun verdiğı karusındayım... Hem de rolün kendisine getirdiği ufuk çizgilerinin behrsizliğine karşın... "Bir Avuç Gökyuzu", yılın ilginç ve görulmesı gereken yerli fdmlerinden... "Tempo" ve "gcrilin" merakhlan için değil... Ama sonuç olarak kendi soluğunu alan, kendi dünyasıru oluşturabilen bir film... Not: Yukanda sözttnü ettiğim kimi bolumlerin sansOrce yasaklandığını ve fibn sahiplerinin, buralara "amors" (boş film parçaian) koyarak seyirciye bir tür uyanda bulunduklanru ogrendim. f HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞEV GİT flU.1 6VNU TuTUCAAN "NÖ&ETİ ÇtZGİLÎK KÂMtL MASARAC1 AĞAÇ YAŞKEN EĞtLtR KEMAL GÖKHAS Orta yaş bımalıım (Woman in Red) / Yönetmen: Gene Wilder / Oyuncular. Gene Wilder, Charles Grodin, Joseph Bologna, Judith Ivey, Kelly Le Brock, Michael Huddleston / Bir Orion Pictures yapımı (Emek). Md Brooks ekolünden gelen Gene WOder, daha sonralan tek başına oyunculuğa ve yönetmenliğe yoneldi. Kendine özgü bir komiği geUîtiren bu sanatçı, yine kendine özgH bir hayran kitlesine sahip... Gflldürüye olan sempatime karşın, Gene W9der'ın gttldüru sanatçılıgına pek ilgi duyamadığımı belirtrneliyim... W0der, bugüne dek yönetip oynadığı fllmlerin en çok ilgi göreni olan "Knmzılı Kad»"da, " o l g u " yastaki bir erkegin, çok daha genç ve çok çekici bir kadına tutularak, "aHe matluİDga"nu ve tum düzenini tehlikeye atmasını anlaüyor. Hiç de ozgün bir konu degil dbette... özeüikle Btake Edwards yıllar önce "10" adb unutulmaz güldürüsünde işleraişti. Zaten "Kırmızılı Kadın'ın tumüyle bir Fransız filmınden, Yves Robert'in yazıp yönettiği " D a n d a k i ÇapkıaIJn Etephınt. Ç« Trompe Enormemenl" filminden alındığım bilmek, filmın "özgıinlngn" konusunda hiçbir kuskuya yer bırakmıyor... Gene Wilder'ın "Kırmızılı Kadın" komedisi Ktrmtztlt Kadın sahneleri KEUTIE BHOarUII G O Z E L Ü N "Kırmıslı Kadın"ın yönetmeni Gene WHder. aynı zamanda orta yaş bunahmı geçıren erkeğı oynuyor. "Kırmıalı Kadın" rolünde ıseiCelry Le Brock'un güzellığı yabana atılacak gıbt değıl "Kırmmh Kadın", yer yer gerçekten de dayarulmaz denecek kadar komik sahneler içeriyor. Ne var ki, hemen hepsi. adı anılan özgün Fransız yapımında da yer almıştı. Bu açıdan filmi güldürü alanında özgün, dolayısıyla saygın bir çaba olarak almaya olanak yok... Aynca filmin bas kozlanndan biri olan, Stevie VVonder'ın güzelim şarkılan (özellikle bu film dolayısıyla Oscar kazanan unutulmaz " I Jnst Called to Say I Love Yon"), insanı düş kınklığına uğratacak denli az kullanılıyor. Yine de Gene WUder'a sempati duyabilenler ve aslını görmemi; olanlar için film ilginç olabüir. Bu arada, kahramanımıza "orta ytş bnnahmlan"mn en şiddetlilerinden birini yasatan "kmomlı ka<bn"da KeBy Le Brock'un güzelliği de yabana atılamaz bir koz... Tobe Hoooer'ın 10 yıl kadar önce yaptığı ve ilk filmi olan "Texas'ta Elektrikti Testere KıyımıTexas Chainsa» Massacre", korku filmi, daha doğrusu kanın oluk gibi aktığı "goremovies" denen türde bir kilo tnetre taşı olarak kaldı ve bu "dehşet verki film", birçok ülkede (bu arada Fransa'da) uzun yıllar yasaklandıktan sonra, ancak yakın zamanda (o da "18 ya^ındın kuçuklere yasak" olmak üzere) gösterilebildi. Arada "KrokodH", "Kötii RohPohergeist" gibi fılmlerle bu alanda oldukça yol alan Hooper, 10 yıl sonra filmin bir devamını Cannon Films'e çekmiş. "Katttam", dehset türünün benim şimdiye dek görebildiğim kimi en "müthls" sahnelerini içeriyor. Ancak filmin tümünün, bu tür filmlerin son yülarda (aslında uzun yıüardır) içine düstfiğü aşın kan, şiddet, giderek iğrençlikten nasibini aldığını söylemek de gerekir. Sonuç olarak, hemen yalnızca bu türün iflah olmaz merakhlanna öğütlenebilecek, çocuklardan ise özellikle uzak tutulması gerekli bir film. Katliam (The Texas Chainsav/ Massacre2) / Yönetmen: Tobe Hooper / Oyuncular: Dennîs Hooper, Caroline Williams, Jim Siedow / Bir Cannon Films yapımı / Lale, Harbiye As. TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAS KAD/N KAR/K4TURLER/YL£ 1914'TE BUGÛtJ,UNLU fi*&KflTÛI2CLI NECMı , YUGOSLAVYA'OA PUHVAYA 77. 19ZO 'OB !S7>*A/gUt 'A GIPPN /VE~CA>1/ G/ZA, LuMUNU e/rrEM/Şn. f936 y/LtHDA, " BAŞLAMIŞ, BUMU . CCMAİOAK1 SAYILAN /V£CM' £/24 AYÇ/İ, ÜMLU WW\ ,Ö&EİLİ/CL£ 4k 19381988 olunacaktır. Afiş işleri Belediyeye geçtiği için bu işin tanzimi maksadile bir müddetdenbeh Belediyece tertibat alınmakta idi. Dıinden itibaren Beyoğlu cihetine afiş kuleleri konulmasma başlanmıştır. Ayın on beşme kadar tstanbul cihetine konması lâzım gelen kuleler de tamam olacaktır. Bu tarihten sonra duvarlara afiş ve ilân konulması menedilecekür. 50 YIL ÖNCE CumhurİYet 4 Mart 1938 iş yerinde bulunması yasaktır. Nizamname, işvereni bu hususu kontrolle muvazzaf tutmaktadır. Bu maddeden yalnız ispirtolu içkiler satılan ve imal edilen iş yerleri müstesna tutulmaktadır. Aynca ağır ve tehlikeli işlerin nelerden ibaret olduğu ve 18 yaşına kadar çocuklann hangi işlerde kullamlamayacağı buna mülhak nizamnamelerle tayin edilecektir. Gebe ve emzikli kadınlann vaziyetlerile işçi çocuklarına kreş açma işleri de bu şekilde tanzim Hem oyııncu hem bakan yardımcısı Ying Ruoçeng, birkaç yıl önce Arthur Miller'm Çin 'de sahnelediği "Satıcının ölümü"nde Willy Loman 'ı oynamıştı. Şimdi de Bertolucci'nin "Son tmparator"unda gardiyam canlandmyor. Ying'in bir özelliği de, şu anda Çin'in Kültür Bakan Yardımcısı olması. Kttltfir Servia Bernardo Bertolacci'nin "Son tmparator" adlı yeni filmi, 9 dalda birden Oscar'a aday gösterilince, üzerinde en çok konuşulan filmlerden biri oldu çıkü. Bertolucci'yle söyleşiler yapıldı, Çin'in son imparatoru Pn YPnin trajik yasamı yeniden gündeme geldı. Ama "Son İmnantor" ekibinin belki de en ilginç üyelerinden biri, filmde PuYi'yi "yeniden eğitmek'Me görevli gardiyanı oynayan Ying Raoçeng'di. Ying, Çin'in en ünlü oyunculanndan biriydi. Nitekim, bir süre önce yazar Arthur Miller tarafmdan sahnelenen "Saucının (Mumü"nde de, Volker ScMöndorffun sınema uyarlamasında Dustin Hoffman'ın oynadığı Wılly Loman'ı canlandırmıştı. Ama bu 58 yaşındaki oyuncunun ilinç bir sfatı daha vardı: Çin'in Kültür Bakan Yardımcısı'ydı Ying. Çinli film yıldıa ve Kültür Bakan Yardımcısı Ying, "The Times"dan Jane McCartney'le yapüğı konuşmada, görevinin, daha fazla anlatım özgürluğü ısteyen Çinli sanatçılarla sanat ve edebiyatın Komünist Partisine hizmet etmesini isteyen yöneticiler arasında arabuluculuk yapmak olduğunu söylüyor "Bir dönem" diyor Ying, sigaralanru zıncirleme tüttürtlrken, "sanatta ideolojiye, sanatm pfopagandamn Mr parcan oldu(u förüsune aşın önem verildi." Anlaşüan, zaman zaman sanatçı yanı, zaman zaman bakan yardımcılığı ağır basıyor Ying'in. Çünkü Ying, son 40 yıl içinde sertlik yanlısı komünist yöneticileîin başlattığı politik temizJik hareketlerınde sanatçı ve yazarlann da kurban edildığını, bu yüzden sanatçılann dcvlete olan güvenlerini yitirdiklerini, ama artık devlet sansürünün "ortadan kalkmakta" olduğunu belirtiyor. Ama Ying'in az sonra soylediklerinden, Çin'in propaganda yöneticilerinin sırtındaki "yök"ün azalmasının nedeninin, özellikle liyatro alanında "özendirilen" otosansür olduğu aniaşılıyor. "Tiyatro alanındaki sorun" diyor Ying, "birçok oyun >Bzanmn kendini tedlrgin hissetmesi. Ama zamanı uygnn gormuyorlarsa oynnlannı sahnelemezler, olur biter." Ying'e baküırsa, Çin'de bir "\feni Dalga" söz konusu. Ama Ying, adına yanlış bir biçimde "Kütlür Devıimi" denilen dönemde Mao'nun kansı Çtang Çing'in reçetesini verdiğı "örnek opera"lann tek ölçüt olup çıktığını, o gunlerden bu yana sanatı kısıtlayan ideolojık sınırlan genişletmenin zaman alacağını vurguluyor. "Sanat ve edebiyatın siyasal savasnnda bir süah oldugn yohındaki eski anlayışıo artık bir anlamı kalmadı" diyor Ying. "İnsanlann, bir sanat yapıündan, içerdigi biian idcolojik göruşlere katdmadan da zevk alabilmelerini saglamalryız." Sonra da, Oxford ağzıyla konuştuğu lngilizcesiyle şöyle sürduruyor sozlerini: "Marı, Shakespeare'e boyük haynniık dn Ying Ruoçeng, "Satıcının Ölümü"nden sonra "Son lmparator"da oynuyor yardı, ama Shakespeare Marksis» dcğildi!" Kimileri, mavi spor ceketi ve siyah mokasenleriyle Ying Ruoçeng'in, "modern Çin kültunınün 58009" rolü için biçümış kaftan olduğunu öne sürerken, kimileri de bu çapta bir sanatçunn bakan yardımcısı olmasının bile olumlu bir belirti olduğunu savunuyor. Ying ise, kendini Çiang Çing'le kıyaslarken şunlan sö>tüyor: "Çiang Çing, kendisinin bir nöbetçi oMugunu. ber turlü hUekârhğa kar$1 uyanık. kaldığım söylerdi. Ben böy)e bir rolu benimsemiyonım. Daha çok, bir babçrvan olmaya çabşıjorum ben. Ve iyi bir bahçıvjn olabilmck için lopragı hazırlamak, bitküeri konımak zonındayım." Ne var ki, Ying'in hazırlamaya çalıştığı toprak epey taşlı görünüyor. Çünkü daha gecen yıl, kimi parti yöneticilerinin giriştiği Batı aleyhtarı kampanya sonucu önde gelen birçok sanatçı ve bilim adamı çeşitli baskılarla karsılaştı. Film sonlan "kJeotojik gereksinimler"e göre yeniden ayarlandı, avangard yerli oyunlar ortalıktan kayboldu, yazarlar yeni bir bekleyiş içinde yapıtlannı çekmecelerine kilitlediler. 196871 yıllan arasında "yeniden efHflnıek" üzere kırsal kesıme sürgüne gönderilmış olan Ying Ruoçing, Çinli sanatçılann yakında daha iyi bir ortama kavuşacağı kanısında. Kültür Bakan Yardımcısı'na bakılırsa, Çin'de yeni bir reform tasansı haarlanıyor. Bu tasan gerçekleşirse parti sekreterlerinin yetkileri smırlanacak ve gösteri sanatlan topluluklanna repertuvar seçiminde daha geniş özerklik sağlanacak. 'Yazar ve sanatçılara giivenmeliyiz" diyor. Ying. "Paranoyak olmamu için bir neden yok. Bir insanı sırf görüşlerine kanlmad^ınuz için cezalandıramazsıaız." uymayacak hareketler ve hallerde bulunmamalannı amirdir. Şimdiye kadar kurulmuş olan işyerleri işçinin sıhhati ve emniyeti bakımından bu tşçi sağhğı ve is emniyeti nizamnameye göre kontrol nizamnamesi birkaç giine edilecek, bundan sonra kadar neşredilecektir. Bu kurulacak olanlarda lâzım nizamname, her işi verenin, gelen tertibat vucude işçilerin sağlığını koruma ve iş getirilmeden işletmeğe emniyeti temin etmek açılmayacaktır. hususunda alacağı tertibatı tş yerine, ne sıfatla olursa izah eder mahiyettedir. olsun, herhangi bir kimsenin Nizamname, isçilerinde bu ispirtolu içki getirmesi yahud yoldaki usuller ve şartlara sarhoş gelmesi ve bu içkilerin İş sağhğı ve iş emniyeti nizamnamesi Afiş kuleleri PINAR MUZİK SUNAR MUHLİS AKARSU KALK GİDELİM r DELİ GÖIMÜL \ ' PINAB MUZIK URETIM VE YAPtMCIUK LTD STI IMC6Blok 6511 UNKAPANIISTANBUl Tel 512 94 52 300.000 METRE POLYESTER TEKSTİL ALINACAKTIR 1 Sümerbank Çanakkale Sentetik Deri Fabrikası'nca 1988 yılında termin dahilinde 300.000 metre polyester tekstil almacaktır. 2 Şartnamesi Fabrika Ticaret Şefliğinden bedelsiz olarak temin edilebilir. 3 Geçici teminatı 20.000.000. TL. (yirmi milyon) olup, banka teminat mektubu veya devlet lahvili olabilir. 4 Tekliflerin teminatlan ile birlikte 14 Mart 1988 pazartesi günü saat 17.00'ye kadar Fabrika Haberleşme Servisi'ne verilmiş olması sarttır. 5 Fabrika Arttırma ve Eksiltme Kanunu'na tabi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmak ta serbesttir. Basın: 13493 ANKARA İFLAS MEMURLUĞU'NDAN ADİ TASFİYE VE İFLASIN AÇILMASI İLANI 1987/23 Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nin 4.12.1987 tarih 1987/443873 sayılı kararlan ile iflası hukmedilen Müflıs HAKTAŞ KİMYA MADEN SANAYl VE TİCARET ANONtM ŞİRKETt (Y.Ayrancı Hoşdere Cad. 8/2 ticaret sicil 42688Ankara)'run tasfiyesinin tİK.'nun 219. maddesi gereğince adi tasfiye olarak yapılması tensip kıhnmış olmakla, Alacaklılar ve istihkak iddiası sahiplerinin alacak ve istıhkaklannı ve bunlann dayanaği olan belgeleri veya örneklerini bu ilan tarihinden itibaren bir ay içinde mumurluğumuza kaydettirmeleri veya tevdi eylemeleri, Müflise borçlu olanlann aynı süre içinde kendilerini ve borçlannı bildirmeleri aksı halin cezai sorumluluğu gerektireceği, müflisin mallannı her ne suretle olursa olsun ellerınde butunduranlar o mallar üzerinde kanuni haklan saklı kalmak şartiyle bunlan aynı süre içinde iflas dairesi emrine tevdi etmeleri makul özre dayanmaksızın vermezlerse cezai sorumluluğa uğrayacaklan ve rüçhan haklarından raahrum kalacakları ilk alacaklılar toplantısının 31.3.1988 günü saat 14.30 iflas dairesinde yapılacağmdan alacaklıların bu toplantıya gelmeleri veya yetkili vekil göndermeleri, müflis Ue müsterek borçlu olanlar ve kefıllerin bu borcu tekeffül eden sair kimselenn bu toplantıda hazır bulunmaya haklan olduğu ilan ve tebliğ olunur. 25.2.1988 Basm: 13676 ANKARA BİRİNCİ İCRA HÂKİMLİĞİ'NDEN Ankara Oyak Sitesi giriş kat 1. daire, l.'de şehirierarası otobüs işletmeciliği işi ile iştigal eden borçlu Necdet Genç vekili Av. Mehmet Kamek'in konkordato talebi Ankara Birinci lcra Hâkimliği'nin 988/179135 sayılı ve 23.2.988 günlü karan ile kabul edilip iki ayhk konkordato mehli verilmistir. llK'nun 288. maddesi gereğince her alacaklırun ilan tarihinden itibaren 7. gün içerisinde mehil karanna itiraz edebilecekleri Uan olunur. 23.2.1988 ,,,„ Basın: 13674 İYİ BİR BAHÇIVAN Çin Kultur Bakan Yardımcısı ve unlü oyuncu Ying Ruoçeng, kendisını, sanatçılarla partı arasında bir araöuljcu olarak görtıyor. Ying, "Bir bahçıvan olmaya çalışıyorum" diyor "Ama iyi bir bahçıvan olabılmek kpin toprağı hazırlamak. bıtkiierı kotumak zorundayım " İLAN ÇORLU ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1987/318 Davacı Orhan Ertok tarafından davalılar Zeynep Bekleyici vs. aleyhine açılmış bulunan istihkak davasında: Davacı taraf davalılardan Çorlu lzale'i Şuyuu Satış Memurluğunun 1986/13 sayılı dosyasında satısı yapılan Çorlu Muhittin mahallesi 20 parsel numaralı taşınmazda ekilı bulunan elma ağaçlannın kendisi tarafmdan ekilmiş olduğundan bahisle bunlann bedelı olan 1.083.463. TL.'sının davalılara ödenmeyerek kendisine ödenmesine karar verilmesini islemiştir. Davalılardan Osman Nuri kızı Ze>nep Bekleyici'nin teblıgata yarar açık adresi tespit olunamadıgından kendisine ilanen teblıgal ıcrasına karar verilmiş bulunmakla, duruşmanın bırakıldığı 27.4.1988 günü saat 10.15'teki duruşmaya bizzat gelmesi veya kendisini bir vekılle temsıl ettirmesi aksi laktirde yargılamaya yokluğunda devam edileceğı ve karar verileceğı (HUMK. 213.377 Mad.) gereğince ılanen ve dava dilekçesi yerine kaım olmak üzere tebliğ olunur. Basın: 2028 TOPRAĞI SEVGİLEDİM ÖNAL CİMİT Stramlk • Htyktl Sarglsl GÛZEL SANÂTLAR GALERİSİ BOLU