27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 1988 • • • • CUMHURİYET/13 neğı'nın davetiısı olarak Ankara'da bulunan NATO eskı Genel Sekreten Joseph Luns. çeşıtli zıyaretlerde bulunuyor Luns dün Cumhurbaskanı Kertan Evren ve Başbakan Turgut Ûzal tarafından kabul edıldı Millı Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın onuruna verdığı öğle yemeğırte katıldı Luns yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye'nın çok kısa zamanda bîıyük bır kalkınma gösterdığıne tanık olduğunu belırterek "Türkrye böyiesıne panldayan bır ülke olmasma karşın, Avrupa Ortak Pazarı'na hâlâ uye olamamıştır Ben şahsen Turkiye'nin AT'ye uye olmasmı gönülden destekliyorum" dedı (Fotoğraf: Rıza Ezer) Uıns: Töriciye panldayan bir ülkefi£,£ ANKARA (Cumhuriyel Burosu) lstanbul Bdediye Başkanı Bedrellin Dalan hakkında, işadamı Haydar Koç'a hakaret ettiği savıyla açılan davaya dun de devam edildi. Haydar Koç, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Dalan'a yönelik suçlamalarını surdurerek, cezalandırılmasını istedi. Koç, Dalan'm mahkemeye gönderdiği ve Koç'un kendisine yazdığmı söylediği tehdit mektuplannın kendisine aıt olmadığını one sürdü ve "Alünda benim imzam mı var?" dedi. Dalan'a 18 Haziran 1987'de bir dosya gönderdiğini belirten Koç, bu dosyada yundışında bulunan kaçak işadamı Kemal Horzum'un yurtdışındaki paravan finralannın ve nasıl hayali ihracat yaptığınm yer aldığtnı söyledi. Dalan, Koç'a hakaretten yargılandı eskı Belediye Başkanı Tahır Aktaş ıle yardımcısı Halıl Karagöz'ün görevlen sırasında rüşvet aldıklan savıyla yargılanmaiarına devam edıldı. Aktaş ve Karagoz'ün 10 yıla kadar hapıslennın ıstendığı duruşmada, gazetecı Uğur Dündar ve belediye encümen uyeleri tanık olarak dinlendı lstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesı ndeki dünkü duruşmada, dınlenen gazetecı Uğur Dündar. olayı arsa sahibı Firuz Albak ve Aktaş'ın yardımcısı Halıl Kâragöz'den öğrendığını. tüm bıldıklerını haber olarak yazdığını söyledi Duruşmada tanıklık yapan belediye encümen üyelen de belediye çalışanlarına yaptlacak loımanlar ıcın rüsvet alındığı konusunda bılgılennın olmadığını, gazetelerde bu konularda yayımlanan yazılara ınanmadıklarından konuyu araştırmadıklannı anlattılar Aktaş ve Karagöz'ün hazır bulunduğu duruşma, diğer tanıklann dinienmesı içtn ılen bir tanhe bırakıldı. (Fotoğraf. Ali Tevfik Berber) Aktaş'a 10 yıl hapis i HABERLERIN DEVAMI İstanbul Haber Servisi SHP İstanbul ll Kadm Sonınlan Komisyonu tarafından duzenlenen "Tarih İçinde lstanbul ve Son Dönem Uygulamaları" konulu toplantı dün il merkezi binasmda yapıldı. SHP Anakent Beledıyesi Grup Başkam Ayfer Atay, "şehir kultürü almamış, şehircilikten nasibini almamış 14 ilçe belediye başkanı ve anakent belediye başkanı Istanbul'un geleceği için karar vermektedir" dedi. tnşaat Muhendisleri Odası eski Başkanı Ertuğrul Tığlay, 1980 sonrası yaşanan değişiklıkleri anlattığı konuşmasında, "Istanbul'a metro çok pahalı.. Paramız yok diyorlar. Yapamazlar. Çünkü belediyede iş başında olanlann metro ile Türkiye'de para kazandıracaklan tek bir firma yok. Otoyollarla birtakım fırmalara iş yaratmak isıiyorlar. Tarih içinde • lstanbul ve son dönem uygulamaları riohalür P y* < çocuklan çok ufak y a . . u .;.U C I i a i a i b a r e n b j | j m e v e s a n a t a yönelten eşsiz bır eğitim sıstemi uyguluyor Ûzellikle 45 yaşlarındakı küçük çocuklan muzık eğitımine başlatan Japonlar, büyüklere taş çıkartırcasına en zor eserteri dahi icra edebilen bır orkestra kurdular. Tokyo'nun ünlü konser salonlannın birinde önceki gece 200 çocuktan oluşan orkestra ünlü bir Fransız baladını başarıyla seslendirdi. (Fotoğraf: AP) Ja on a GO7JFM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) maralı telefonundan Teknik Müdür Zafer Ulucak, şirketin Arv kara'daki 138 54 88 numaralı telefonundan Mina Sinan ile sık sık görüşmekteydi. Konu, helikopterlerin "sertifikalan"ydı. Şirkete bağlı TCHBF ve TCHBJ kodlu helikopterlerin "uçuşa elverişlilik se/t/Wca/ar/"nın süreleri dolmuştu Gerçi "uçuşa etvenşlilik kontrolleri" yapılmıştı, ancak Ulaştırma Bakanltğı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bu kayıt işlenmemişti. Kazadan sonra şirket karıştı. Bu sertifika olayı ortaya çıkarsa ne yaparlardı? Ne yapacaklar? Murat Bayrak'a telefon ederler, Bayrak, bu sorunu da çözerdi. Sancak Air şirketinin gerçek sahibi Murat Bayraktır. Şirketi, Murat Bayrak'\n oğlu Mustafa Bayrak yönetiyor. Murat Bayrak, Federal Almanya'nın Bonn kentinde yaşıyor. Murat Bayrak, sıyasete AP milletvekilı olarak başlamıştı. 12 Eylül 1980 tarihınde Bayrak, MHP Genel Yönetim Kurulu üyesıydi. 12 Eylül gecesı, MHP'nın bütün yöneticıleri gözaltına alındılar. Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun, bütün MHP yönetıcılerını tek tek evlerinden toplatırken, nedense, bir tek Murat Bayrak için soruşturma emri vermemişti. Bayrak, 12 Eylül öncesinde, Balıkesir ili Ayvalık ilçesindeki tatil koyünde ülkücü gençleri eğitmiştı. Bayrak, hemen hemen bütün ülkücü eyiemlere destek olmuştu.. Murat Bayrak'ın adı silah kaçakçılığına da karışmıştı. Frank Terpiladb bir eski CIA görevlisi, televizyonda, Türkiye'de Murat Bayrak'a silah sattığını açıklamıştı. Murat Bayrak, 12 Eylül 1980'den sonra yerleştiği Amerika'dan, daha sonra Federal Almanya'ya geçmişti. Bayrak, Federal Almanya'da bu kez de "Humeyni yanlısı" dinsel akımları desteklemeye başlamıştı. Cemalettin Kaplan'm Federal Almanya'da karşılaştığı sorunlar, Bayrak tarafından çözülmüştü. Murat Bayrak işte böylesine güçlü bir adamdır. Murat Bayrak konusunda bu kısa bilgileri verdikten sonra gelelim son kaza olayına.. Sancak Air gibi havacılık şirketine bağlı uçaklar, Türk Sivil Havacılık Yasası ve ilgili yönetmelikler gereğince "uçuşa elverişlilik sertifikası" alırlar. Böyle bir sertifika almak için de, uçakların "uçuşa elverişlilik kontrolleri" yapılır. Yasa ve ilgili yönetmelik uyarınca bu kontrollerin yılda bir yapılması gerekir. Düşen helikopterin "uçuşa elverişlilik sertifikası" 17 Mart 1988 günü imzalanmıştır. Bu sertifikanın imzalanmasından 26 saat sonra da helikopter düşmüştür!. Peki, helikopterin "uçuşa elverişlilik kontrolü" ne zaman yapılmıştır? 20Ağustos 198Tde.. Nerede? KKK'ye bağlı 901. UçakAna Depo ve Fabrıka Komutanlığt'nda.... Teknik kontrolün yapıldığı günde de durumun "uçuşa elverişlilik sertifikası"na işlenmest gerekmekteydi. Ancak bu yasal zorunluluk yerine getirilmemiştir. Helikopter, 20.8.1987 gününden 17.3.1988 gününe kadar izinsız uçmuştur.. Sancak A/Vin, 20 Ağustos 1987günü teknik müdürlük036 sayılı yazı ile Ulaştırma Bakanlığı'na başvurduğu, iki helikopter ile ilgili teknik kontrollerin yapıldığı, ancak durumun "sertifikaya ışienmediği"n\ gösteren bir yazısı dosyalara girmiştir Girmesıne girjniştir, ama bu yazının Ulaştırma Bakanlığı'na ulaştığı tarih 21 Mart 1988'dir. 20 Ağustos 1987 tarihi nerede, 21 Mart 1988 tarihi nerede? Burada çeşitli olasılıklar söz konusudur: Birinci olasılık: Sancak Air, gerçekten, 20 Ağustos 1987 günü Ulaştırma Bakanlığı'na başvurmuştur. Böyleyse, sertifikanın imzalanması için niçin 17 Mart 1988 qününe kadar beklenilmiştir? İkinci olasılık: Helikopterin uçuşa elverişlilik sertifikası olmadığı anlaşılmış, eski tarihii bir dilekçe ile bakanlığa başvurulmuş; bu arada sertifika 17 mart günü imzalanmıştır. Bu durumda da helikopterin, 20.8.1987 gününden 17 Mart 1988 gününe kadar izinsiz uçtuğu anlaşılmaz mı? Eeee, Murat Bayrak1\r bu.. Bunca belayı atlatan Bayrak için bu sorunu çözmek güç mü sanıyorsunuz? Vuralhan: Mısırla tatbîkat farkh yorumlanmasın EVREN DEĞER ANKARA Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Türkiye ile Mı sır arasında sonbaharda gerçekleştirilecek olan ortak tatbıkatı değerlendirirken, "ABD'nin Turkiye"yi Ortadogu politikasına alet ettifi" yolundaki yorumları reddederek, "Bizim ABD ile veya hernangi bir kuvvet grubu ile yanşma niyetimiz yoktur" dedi. Ortak tatbıkatın eğitim amacına yönelik olduğunu bildiren Vuralhan, "Yunanistan ile de egitime yönelik ortak bir talbikat duşunebilir miyiz?" \olundakı sorumuza, "Aramızdaki yaklaşıına göre biz de tavnmuı belirleyecegiz" yanıtını verdi. Ercan Vuralhan, görunür bir gelecekte gerek askerlik süresinin gerekse asker sayısımn azaltılmasımn söz konusu olmadığını da söyledi. Millı Savunma Bakanı Vuralhan, TürkiyeMısır ortak tatbikatına yönelik, "Bu tatbikat kamuoyunda çeîitli şekillerde yorumianıyor. Kimileri ABD Turkiye'yi Ortadoğu politikasına alet etmek isliyor şeklinde degerlendiriyoriar. Bunu kesin bir dille yalanlavabilir misiniz?" şeklindeki sorumuza şu yanıtı verdi: "Bu yorumlann hiçbirinin gercekle ügisi hulunrnamakladır. Sayın Genelkıırmay Başkammızın dönuşunde de açıklandığı gibi, bn lamamen egitime yönelik bir faaliyeltir. Pakistan ile de daha onceki yıllarda aynı çerçevede faaliyetle bulunulmuştur. Bizim ABD ile yahut herhangi bir kuvvtt grubu ile yanşma ya da onlara kuvvet gosterisi >apma gibi bir niyetimiz yoktur. Tatbikat Sayın Genelkurmay Başkammızın Mısır ziyareti sırasında ortaya konulmuş bir projedir. Biz de bunu memnuniyetle kabul ettik. Yani Türk gemilerinin İskenderiye'yi ziyaret etmesi, onlann da bizim limanlanmızı ziyaret etmesi karşılıkh olarak isbirüğine yönelik bir projedir. Faydalı olacağına inanmaktayım. O bakımdan yanlış yonımlara neden olmamalıdır." yamtlarken de, görünür bir gelecekte Türkiye'de asker sayısımn azaltılmasımn ya da askerlik süresinin kısaltılmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Vuralhan, "Turkiye'de çeşitli askerlik hizmet biçimleri var. Modern savaşta ordulann nkrelik açısından değil. nitelik açısından yeterliligi önemli. Askerlik suresi kısaltılabilir mi? Asker sayısımn fazlalığı modern savaşta Turkiye açısından bir handikap mıdır?" sorumuza şu yanıtı verdi: "Görünür bir gelecekte Türkiye^ deki asker sayısının azalhlması ya da askerlik süresinin kısaltılması duşunülmemektedir. Bu yonde de bir çalışma yoktur. Zaten ben bunu bütçe konuşmamda da bdirttim. L'zun yıllardan beri ilk defa, Milli Savunma Bakanhğı butçesinde kjsa ve şekli bir konuşma yerine, gayet kapsamlı, kamuoyunun merak ettiği sorulan yamtlayıa bir konuşma >aptım. Konuşma mın doyunıculuğu o kadar belirgin ki, sorular hep başka konulara yönelikti. Konuşmam ber zaman kullanılabilecek bir belge niteligi taşımaktadır." Püot "Askerlik süresi Milli Savunma Bakanı Vuralhan, askerlik konusundaki sorularunızı (Baftarafı 14. Sayfada) Son derece modern bir meydan. Ancak, cografi yapı olarak 'kritik' bir havaalanı. Burası etrafı yuksek tepderle çevrili bir vadi. Örneğin, tzmir'de ruzgâr 10 km hızla esiyorsa, buradaki nizgar hızı 1520 km olur. Pilotu en çok tedirgin eden olay da, iniş için alcalmaya geçtigi sırada aşağıdan uçağa değecekmis gibi göztiken tepelerdir. Onun için bu gibi meydanlar her pilotu tedirgin eder. Konuşmamızın sonuna gelmiştik ki, Adnan Menderes Havalimanı kontrol kulesi hangi inifada bulunduğumuz sordu. Daha sonra da, ILS alçalması ile pisti görebileceğimizi söyledi. Kaptan, kulenin talimatlannı uygulayarak alcalmaya devam etti ve "ışü ışıl" pisti gördükten sonra rahat bir inişle lzmir seferini noktaladık. Yaklaşık S saatlik uçuşumuz sona ermişti. Kurallar gereği uçuş ekibi dinlenmeliydi. Bu nedenle, Özseyhan ve ekibi ile bir gününü izmir'de geçirdikten sonra 11 mart günü sabah saat 07.00'da ilk seferi gerçekleştirmek üzere Adnan Menderes Havalimam'ndan aynlarak tstanbul'a hareket ettik. Sırasıyla, Kadifekale, Bergama, Biga ve Mannara Denizi uzerinde geçerek, Ataturk Havalimanı için alcalmaya başladığımızda g y özü le kaptan özseyhan, "Şu anda yaklaşbğımu ve ineceğimiz meydan, en güvenilir meydanlardan biridir. Her türlü seyrusefer yanbmcı cihazı vardır. Şimdi radar bizi gönıyor, kaybolsak bile 'burnumuzdan tutup çekerek' bizi rahatça indirebüir" dedi. Derken, Atatürk Havalimanı pistini gördük, iniş için izın alındı, uçuş ekibi birbirlerine "hayırlı inişier" ki bu söz her kalkış ve inişte tekrarlandı dedikten sonra uçağın öncc arka iniş takımları, sonra da, ön kısmı pistte oturdu, artık lstanbul'daydık. Bu arada dikkatimizi çeken bir cıimle vardı ki, her inişte uçuş mühendisi pilot Kayhan Kayan tarafından tekrarlanıyordu o da "Ve... işte yerdeyiz" tümcesiydi. Hiçbir pUol, sürekli havada kalmak istemez. Mutlaka inmek ister, birinci nedeni bu, ikincisi ise giivenli ve sağlıklı bir inişi gerçekleştirdiğimiz için. Bu dunyanın ber tarafında boyledir. Yani bevuelmild kural haline gelmiştir. Böylece, yaklaşık 6 saatlik uçuşumuz bizim açımızdan sona eriyordu. Ama, kaptan ve ekibini, başka uçaklar, başka meydanlar, jeğişik hava koşulları belki de korkular ya da endişeler yine bekliyordu... OLAYLARIN ARDENDAKI GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye artık bu duruma mı düştu? Başbakan bu inamlmaz açıklamayı nasıl yapabiliyor? Dili misürçmüştür? Mantığı mı topaihyor? Yoksa kendisini her şeyin ve anayasanm üstünde mi görüyor? Sayın Özal son günlerde "ara rejim"den söz açmaktadır. Yürürlükteki anayasayı hiçe sayarak hükümet etmek isteyen bir başbakan, "normal" bir rejimde yaşadığımızı ıleri sürebilir mi? Hukuk devleti demek, yüriırlükteki yasalara bağlı ve saygılı iktidar demektir. 82 Anayasası antidemokratik nitelikleri ağır basan bir belgedir. Demek ki bu anayasa da ANAP iktidanna yetmiyor. 14'üncü Louis'nin deyişiyle "devlet benim" mantığını benimsemiş gorünen Sayın Özal'ın bir eğik düzeyde kaydığı izlenmektedir. Gidiş nereye?.. Bu soruya yanıt verebilmek için Sayın Başbakan'm, "unayasayı bir seferük çiğneme karan" mn anlamını kamuoyuna açıklaması gerekiyor. Davos meyve (Baştarafı 14. Sayfada) ği gibi Türkiye, Yunanistan'ın hava sahasını 6 mil olarak kabul ediyor ve bunun dışındaki alanı "uluslararası hava sahaa" sayıyor. Hava sahasının 10 mil olduğunu belirten Yunanistan ise bu alan içinde hareket eden Türk askeri uçaklannı "hava sahasım ittlal etmekle" suçluyor. Dışişleri'nin açıklamasındaki bu ifade. "Ankara bu konudaki pozisyonunu koruyor" biçiminde yorumlandı. Dışişleri Bakanhğı açıklamasında, sözu edilen konularda görüş alışverişinde bulunulduktan sonra, meselelere pratik çözum bulma imkân ve usullerinın araştırılacağı ve sonuçlann mayıs ayındaki dışişleri bakanlan toplanusına sunulacağı da bildirildi. Bugün Atina'ya gidecek 8'i asker, 5'i sivil 13 kışilik Türk heyetine sivil kanattan Dışişleri Bakanhğı lkili Siyasi Ilişkiler Genel Müdür Vekili Elçi Ömer Akbel, askeri kanattan da Koramiral Işık Biren başkanlık ediyorlar. Yunanistan heyetinde de Dışişleri Bakanhğı Türkiye ve Kıbrıs Dairesi Başkanı Hristos Serbos, askeri kesimden de Hava Tümgeneral Stavrakakis'in bulunacaklan bildiriliyor. Öte yandan Yunanistan hükümeti ile International Herald Tribun Gazetesi ve YunanABD Ticaret Odası'mn ortaklaşa duzenledikleri "1990'da Yunanistan'da Ticaret ve Yatınm" konulu toplantı dün Atina'da başladı. Toplantıya Türkiye'den de 21 kişilik bir işadamlan heyeti katılıyor. Konferansa katılan Turk işadamları, Yunanlı meslektaşları ile işbirliği konulannda ikilı göruşmelerde de bulunacaklar. Konferansa Türkiye'den, Şank Tara, Tevfik Alanok, Evren Artan, Özel Çiller, tzzet tncekara. Nedim Karakor, Osman Kavala, Ayşe Öapek, Nikos Palavadis, Ahmel Ramazanoğlu, Ahmet Sarper, Valvi Somay, Cavit l lcay, David Wieting, Nilgün Yuceoglu. Emin Aba, Selim Egeli, Ali Harunoğlu, Erdal Kabatepe, Nikos Maksimiyadis ve Erhan Tarhun katılıyor. KKTC tanınmadan teklediğini öne suren Denktaş, Kıbluşturmak için aracı olmasını istedi ns'tan Rum Müli Muhafız askerleri ğini bildiklerini soyleyen Denktaş, dahil adadaki tum yabancı askerlerin çekümesi konusunun BM Genel "Biz de Thatchcr'dan başka bir şey istiyoruz. Aracı olmamasını ve bu Sekreten 'nin 29 Mart Belgesi'nde yer nu kendi uslubu çerçevesinde Vasi aldığım belirtti ve "Bu belge görüşülmeden Türk askerinin adadan çeliu'ya söylemesini istiyoruz" dedi. kilmesi, Kıbns TurkJerini olume terk Denktaş, eşit şartlar altında Vasietmek demektir. Bu bir olümkalım liu ile gorüşebileceğini yineleyerek bu meselesidir" dedi. eşit şartlann neler olduğunu söyle açıkladr. Denktaş'tan çağn "Vasiliu beni ancak Kıbns Cumhurbaşkanı olarak görebilirsiniz deDenktaş, Ingiltere Başbakanı mjş. Ve böylece de goruşme kapılaThatcher'dan Kıbns Türk halkı ile nnı tumuyle kapama yoluna gitmişuzlaşması için Rum yönetimi Başkatir. Ya cumburbaskanı şapkasını ginı Vasiliu'ya tavsiyede bulunmasmı yer, ben 'Onu tanıraıyorum' derim. istedi. Denktaş, "Vasiliu, Bayao Ben cumhnrbaşkaıu şapkamı giye Thatcher'dan Başbakan Özal ile görim, o beni tammadığmı söyler. Böynişme yapmasına aracı olmasını islece birbirini tammayan iki cumhurtiyor. Biz de Bayan Thatcher'dan başkanı gibi olurur görüşürüz." Vasiliu'ya bir uyanda bulunmasını istiyoruz. Bu, Vasiliu'nıın bulutlarTelevizyon konuşması dan vere inmesine yardıma olur. Biz de Türk halkı olarak Bayan ThatcIndependent Television News'ta her'dan bunu rica ediyonız." (ITN) "Dünyada Bu Hafla" programında yuvarlak masa toplantısında konuşan Rauf Denktaş, ABD ve tngiltere gibi büyuk devletlerin KıbPARLAMENTONUN rıs konusunda yaptıkları en buyük BOYUTLARI hatanın, Kıbns Türklerini bir kenara iterek, "Rum kanadını meşnı hiiRahmi Kumaş kümet olarak lanımak" olduğunu 1000 lira (KDV içinde) söyledi. ABD ve Ingiltere gibi buyük Çağdaş Yayınlan Türkocağı devletlerin haklı olanı değil, kendı çıCad 3941 Cağaloğlulstanbul karlarma uygun gelecek tarafı des(Baştarafı 14. Sayfada) Industriemagazin (Almanya), Euromone> Magazme (İngthere), Travel Hohday (ABD), Execunve Travej (Ingiltere), Busıness TraveUer (İngiltere) ve Uluslararası Uçak Yolculan Denıeklen Vakfı (IF.\PA) tarafından. sık seyahat eden uçak yolculan arasmda gerçekteştırilen 6 anköe gore, Suissaır, 198Tnın en lyı havayolu seçılmışür LstaııbıılVla Çiçekler için teşekkür ederiz. Son yıllarda basında okuduklanmız, kuşkusuz bizim için çok memnuniyet vericidir. Basın organlan, sık seyahat eden uçak yolcuları arasında yapılan ve Swissair'in diğer havayollarından önde geldiğini duyuran anket ve araştırma sonuçlannı sürekli yayımlıyor. Oyunu bize veren herkese teşekkür ediyor ve bu başanmızdan ötürü şımarmayacağımıza söz veriyoruz. Bir dahaki sefere, Swissair ile uçtuğunuzda ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Smssair ile İsviçre'ye, htmbuTdan Airbus ile her gün. Ankara'dan DC9 ile haftada 3 gün uçabilirsiniz. SlAflSSClll (Baştarafı 1. Sayfada) sıralarında yapııan sayımda bir tutuklunun eksik olduğu fark edildi. Yapılan araştırmada bu kişinin bir süre önce Sarıyer'de bir şoföru öldurdüğü iddiasıyla yakalanarak tutuklanan Adil Buyükgökmen olduğu anlaşıldı, biı nöbetçinin cezae\inin daımnda bir adam gordüğunü söylemesi üzerine geniş çaplı arama yapıldı. Adil Büyükgökmen'in dün yeğeni tarafından ziyaret edildiği fırarın görüşme sırasmda ziyaretçilerin arasına kanşmak suretiyle meydana geldiği sanılıyor. Cezaevinde yangın Bayrampaşa'da bulunan Sağmalcılar Cezaevi'nin B Koğuşu'nda gece 01.30 sıralarında yangın çıktı. Çatıya yakın bir yerde başlayan yangın, daha fazla büyümeden cezaevi itfaiye grubu tarafından sönduruldü. Yangının mahkumların bir eylemi olabileceği belirtildi. 1727 yaşlannda bayanlar, Ingiltere'de çocuğa bak, karşıhğında Ingilizce oğren. 1158 53 42
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle