21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 25 MART 1988 Sakıncam kalktı mı kalkmadı mı? Ş a k i r Çelik: Öğretmen. Yargı kararını uygulamayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Emiroğlu için 1 milyon, Personel Genel Müdürü Mehmet Gündüz için de 1 milyon 200 bin liralık tazminat davası açtı. TURAN YILMAZ Yargı yolunu aşabilen 1402'zedeler idarenin inadına takılıyor: Hasan Ülger: Mahalli Idareler Genel Müdürlüğü görevine döndürülmedi. Dönemin İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, Müsteşarı Galip Demirel ve yardıması Erol Tezcan hakkında 8 milyonluk tazminat davası açtı. K n r b a a i Yıldız: tstanbul Belediyesi'nde zabıta memuru. "Kendi irade ve kusuru dışında" boşta kaldığı 5 yıl 10 ay için tüm maaş ve özlük haklannı Belediye Başkanı Dalan 'la giriştiği pazarlık sonucu aldı. 1402'zedeler yargı yolunda Yıınan Büyükelçisi Anıtkabir'de ANKARA (ANKA) Ege krizinin yıldönümüne bir gün kala Yunanistan'm yeni Ankara Büyükelçisi Dimitris Makris, Anıtkabir'e giderek Atatürk'ün mozolesi önünde saygı duruşunda bulundu. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e dün güven mektubunu veren Makris, Amtkabir defterınde görevinin samimi dostluk bağları ile bölgedeki isükrarı güçlendirmek olduğunu yazdı. Bir süre Amtkabir Müzesi'ni gezen Büyükelçi Makris, daha sonra Cebeci'deki şehitliğe giderek 1983 yılmda Belgrad'da görev yaparken Ermeni terörisilerce öldurülen Büyükelçi Galip Balkar'ın mezarma bir demet kırmızı eül koydu. Roman imhasına tepki Haber Merkezi Türkiye Yazarlar Sendikası Ikmci Başkanı Demirtaş Ceyhun ve Genel Sekreter Adnan özyalçıner, Oğlak Dönencesi (Henry Miller) ile Sudaki tz (Ahmet Altan) romanlarının imha kararma karşı çıktılar. Ceyhun ve özyalçıner açıklamalarında, öteden beri muzır yasasının yaratma özgürlüğünu yok ettiğini belirterek şöyle dediler: "Kararın gerekçesini adı geçen romanlarda 'edebiyat smırlarım ası/mış olması' oluşturmuştur. Bizce edebiyat eserleri, hiçbir kurulun lakdihne göre değerlendirilemez. Bu yolla verilecek mahkumiyet kararı, butün dünyada çağdaş klasiklerden sayılan Henry Miller'in 'edebiyat smırlarım astığt' yolunda Türkiye'nin çağdışı bir ülke olarak nitelenmesine yol açacak yargılara vardırır; yaratma özgürlüğünu ortadan kaldırır. Cindorukh dava bombardımanı ANKARA (ANKA) Ankara Cumhuriyet Savcılığı, DYP Eski Genel Başkanı Hüsamettın Cindoruk hakkında Başbakan özal'a çeşitli açıklamalarıyla hakareı ettiği iddiasıyla 5 ayrı dava açtı. Cindoruk 'un özal ve ailesi hakkında söylediği sözleri, Özal'a, "sıfat ve hizmetlerinden dolayı hakareı etmek" olarak değerlendiren savctlık, her hakaret için 4 ay ile 1 yıl arasında değişen hapis cezası istedi. Basın Savcısı Türker tçelli taraftndan açılan davalarda, Cindoruk 'un Türk Ceza Kanunu 'nun 482/son ve 273'üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istendi. 482'nci maddenin son fıkrası 3 aydan 1 yıla kadar, 273'üncü maddesi de bu suçu işleyenlerin cezalarının 3/1 oranında arıtınlmasım öngöruyor. ANKARA !402'Iiklerden yargı yolunu aşabilenler, idarenin inadına takılıyor, göreve başlatılmıyordu. Sakıncalılık kararı kaldırılanlardan idare mahkeınelerince görevlerine iade edilenlerin çok büyük bölümü işsiz kaldı. Yargı kararlan, Anayasa'nın 138. maddesinde belirtilen "Yasama ve >üriilme organlan ile idare, mabkeme karartanna uymak zonuıdadır, bu organlar ve idare, mahkeme karariannı hiçbir suretk degiştiremez ve buniann yerine getirilmesini geciktiremez" hükmüne karşın yerine getirilmedi. Mahalli Idareler Genel Müdürlüğü'ndeki görevine döndürülmeyen Hasan Ülger, dönemin İçişleri Bakanı, TBMM Başkanı Vüdınm Akbulut, dönemin Bakanlık Müsteşarı, ANAP Mılletvekili Galip Demirel ve dönemin Musteşar Yardımeısı, Antalya Valisi Erol Tezcan hakkında 5 milyonu manevi, 8 milyon liralık tazminat davası açtı. Ülger, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesınde, "Davalılann dava konusu haksız e>lemleri, Anayasa ve yasaya karsı koyarak bir yargı karannı yerine getirmemektir" dedi. öğretmen Şakir Çelik de yargı kararını uygulamayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Emiroglu hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açtı. Çelik, Bakanlık Personel Veto edilenler bugün bakan, ama onlar hâlâ öğretim üyesi değil Milli Eğitim Bakanı Hasan Ceial Güzel, konuya yasakçı ve bürokratik bir zihniyetle yaklaşmamak gerektiğini belirterek, "Şunu da ifade etmek lazım ki, bunlardan kimsenin alınmadıgını ifade elmem yanlış olur. Sayın Dinçerler ve Emiroglu zamanında 2 bin 1402'lik ögreimen istibdam edilmişlir" dedi. YÖK Başkanı Prof. thsan Dogramacı ise 1402'zede öğretim üyelerinin gereksinim ölçüsündc üniversitelerdeki görevlerine döndüriilmelerinde bir sakınca bulunmadığını belirterek, "Ben boyle düşünüyonım. Ama berhangi bir kanun maddesi. hukmü buna engelsc, bu bizim etimizde degil" diye konuştu. Doğramacı, bu konuda üniversitelere herhangi bir telkininin olmayacağını, çiinkü özerk kuruluşlar olduğunu da kaydederek, "Ben bir üniversite reklöni olsam, birine de Genel Müdürü Mehmet Gündüz hakkında da I milyon 300 bin lirası maddi, 2 milyon 300 bin liralık tazminat davası açtı. ihtiyaç olsa, ben onu almaya çalışınm. Fakat araştınnm, kanun onun alınmastna mani mi, degil mi diye. Degilse alınm" dedi. Üniversite yönetımlerinin "ihbar furyası" na katılmasına ilişkin soruya, "Canım, onu bırak da bugünkü duruma bak" yanıtını veren Doğramacı, "bircok veto edilen kisi bugün bakan" dedi. Doğramacı, "Ama, onlar hili öğretim üyesi degiller" sözlerine ise yanıt vermedi. Doç. Dr. Yahya Zabunoglu ise, "Askeri yönetim şeklen bitip, 1983 kaamında ANAP iktidara gelince bu, sivilleşme. demokraükleşme blçutü olarak sayılmışsa da, bizim 1402'likler konusunda bu yönetim de biraz degiştirmiş olmakla beraber hâlâ askeri yönetimin ve Bulent L'iusu yonetiminin genelgderini kullanmaktadır. Bu, icleracısı birdurumdur. Bir siyasi iklidann secimle isbaşına gelmesi çok önemli. Ama asri önemli olan hukuk» baglı olması, bunu lafla degil, gerçekten goslermesi gerekir. ANAP yönetimi bu aqdan çok başansu bir sınav vermiştir" şeklinde konuştu. Başkentli 1402'zedelerin "san zarflannı" postaya veren, dönemin Ankara Sıkıyönetim Komutanı, ANAP milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Recep Ergun ise, sorulara yanıt vermek istemeyerek, "Şimdilik beni bu konuda affedin, daha ileride, daha uygun bir zamanda..." demekle yetindi. 1402'zede öğretim üyesi Nurkut lnan ise, "meyhaneciligi"nin verdiği alışkanlıkla, bir "1402 kokteyl" tarin verdi: "Bu kokleylin ana maddesi de elbette alkol. Ama, ideolojik herhangi bir çagnşım yapmaması için votka kullaıulmaınalı, Cin gibi nötr bir içki seçUmeU. Sonra, hukuk düzen i ile 1402 uygulamasj arasındaki bagıntıyı gostermesi açısından, alkolle hiç yanyana gelmesi duşunulmeyecek bir malzeme, yani yogurt ya da ayran Uave edümeli. Dogal olarak yogurt, tuz da tsteyecektir. Şok etkisi yapması için de kırmızı biber ekJenmeli. Kokteyl hazır, ama servis bardagi bir yıldız ile suslenmeli. Ben bu kokteylin en iyi Gazi Orduevi barmeni tarafından hazırianacagını iddia ediyonım. Ancak bu kokteylin tadı konusunda ise bir sey soyleyemeyecegim, bir sıkıyönetim kamutanı bulursam, kendisine seve seve tatttnnm..." 1402'zedelerin öyküsü şimdilik burada bitiyor. Bir çözüm bulunmaması hahnde öyku, yeni olaylann katılımıyla sürup gideceğe benziyor... yon 896 bin lirada bir hesap hatası yapıldığına karar veren Yıldız, avukaıı Oyal Tufan araalığıyla daha önce "pazarhk" kozu yaptıkları davayı yeniden gundeme getirdi. Yıldız, boşta kaldığı sure içinde yine, "kendi irade ve kusuru dışında" yapamadığı fazla mesai paralarını Dalan'dan istiyor. 1402'zedeliğin "sahle"si de ortaya çıktı. Askeri yönetim tarafından görevlerine son verilenler "hakiki 1402'zede" olurken, sivıl yönetim tarafından sakıncah sayılanlar ise bunun "sahte"sini oluşturdu. öğretmen Abdullah Kubalı, bunun örneği idi. 8 yıl 3 ay öğretmenlik yapan Kubalı, 7 Nisan 1982'de 9. Kolordu Komutanlığı Nöbetçi Sulh Hâkimliği'nce tutuklandı. TKP üyesi olmakla suçlandı, 2.5 ay tutuklu kaldı. 7 Temmuz 1982'de "san zarfı" geldi. 17 Temmuz 1984'te beraat etti, karar kesinleşti. Kubalı bu karar ile komutanlığa başvurdu, gorevine iadesini istedi. Komutanlık 1984'te "Göreve tekrar iade edilmeniz için gerekli evraklar ile muracaahnm. görevinize son veren makama yapmanızı rica ederim" diye yanıt verdi, Kubalı bu kez, bakanlığa başvurdu. Bakanlıktan, "Görevini/e iadeniz ile ilgili herhangi bir lekliHn Basbakanbktan bakanlıgımıza intikal etmedigi kayıllanmızın tetkikinden anlaşılmış olup, şimdilik dileginiz yerine getirilememistir" yanıtı verildi. Gözaltında kaldığı süre içinde görevine devam etmedigi için işten çekilmiş sayılan öğretmen Abdül Çene'nin durumu da böyle. Göreve iadesini isteyen Çene'ye bakanlık, • "Görevinize dönmenizi sıkıyonetim istemiyor" derken, komutanlık ise "Bizimle bir ilgisi yok" yanıtını verdi. Bu yazışmalar sürup gittı ve konu şimdi yargıda çozum bekliyor. Çene'nin avukatı Şenal Sanhan'ın tanımiamasıyla, "Bölge Sıkıyonetim Komutanlığı, Çene'nin göreve başlatılmaması isleminde herhangi bir katkısının olmadığını, işlemin lurcü ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın tasarnıfu olduğunu belgelemiş oldu. Ancak bakanlık ısrarla göreve iade etraeme nedeni olarak Sıkıyonetim Komulanlıgı'nı göstermeye devam elti." Bir de durumu meçhul olanlar var. Buniann görevlerine son verilmiş verilmesine, ama sonra ne gibi gelişmeler olmuş, işte orası meçhul. Öğretrnen Yusuf Ekinci'nin durumu bovle. "Sakıncam kalktı mı kalkmadı mı?" şeklindeki başvurusuna bugune kadar bir yanıt alabilmiş değil. Savcılığa verdi tETT Genel Müdurluğu, Müşteriler Daire Başkanı Sait Sun ise, sakın calılığı kalktıktan sonra uzun sure göreve iadesini isteyecek bir makam bulamadı. İETT, kadrosunun TEK'e devredildiğini söylerken, TEK ise "Sizin kadronuz bize gelmedi" yanıtını verdi. İstanbul idare Mahkemesi'nce görevine iade edilen Sun, yargı karannı uygulamayan 1ETT Genel Muduru F. Bozkurt Dogan'ı savcıbğa ihbar ederek hakkında "görevi kötüye kullanmak"tan dava açtırınca ancak işine kavuşabildi. Görevine iade edilenler bu kez de boşta kaldıkları dönemdeki maaş ve özluk haklannın kendilerine verilmesirü istediler. Kurumlar bunda da direnince, konu yeniden idare mahkemelerine gitti. Mahkemeden bu hakların verilmesine ilişkin karar alan, ancak kurumlarca bu kararlar da uygulanmayan 1402'zedeler son yol olarak ıcraya gittiler. 1402'zede Ceyhan Mumcu da yaklaşık S milyon liralık parasını alabilmek için Ankara Anakent Belediyesi'ni icraya ver di ve belediyeye ait olan Şehirlerarası Otogar, Zafer Çarşısı ve Döner Kule gelirlerine baciz konulmasını istedi. İstanbul Belediyesı zabıta memurlarından Kurbani Yıldız ise, "kendi irade ve kusuru dışında" boşta kaldığı 5 yıl 10 ay 19 gunluk tum maaş ve ozlük haklannı, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ile giriştiği "pazarhk" sonucu aldı. Aldığı 1 mil Sendikalar "sadaka" ilan etti Ek zam ödemesi kargaşa yarattı tsSendika Servisi Sendikalann "sadaka" kabul ettiği ek zammm ödenmesi bile kargaşa yarattı. Kamu lşveren Sendikaları, kararı özel yorumlayarak sözleşmeleri şubat 1989'dan sonra biten iş yerlerindeki işçileri kapsam dışı bıraktılar. Sözleşmeleri en geç bitecekler gru Yazar, Arnavutluk heyvtiyle görüştü ANKARA (AA) Ankara'daki resmi temaslarım sürdüren Arnavutluk parlamento heyetı, dün Devlet Bakanı Mehmet Yazar'ı ziyaret etti. Devlet Bakanı Yazar, Arnavutluk Halk Meclisi Prezidyumu Başkan Yardımast Rita Marko başkanlığındaki heyet üyelerine, iki ülke arasında siyasi ilişkilerinin yant stra ekonomik ilışkilerin artımlması imkânmm . bulunduğunu bildirdi. Çalışanlar ciddîye ahnmıyor Yılmaz yahndı "1 KalemlVden Almanyu'yrı PKK teşekkiirü BONN (Cumhuriyet) Bir hafta sürecek olan gezi için dün Bonn 'a geten İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, Federal Almanya hükümetine son olaylarda bu ülkedeki Türkiye aleyhine çalışatı bölücü örgütlere karşı takındığı tavır nedeniyle teşekkür etti. tlk görüşmesini Federal Almanya Çalışma ve Sosyal Düzen Bakanı Norbert Blum ile yapan Kalemli, göruşmeden sonra yaptığı açıklamada, bazı endişelerini de dile getirdiğini söyleyerek, "Alman makamları, bizim son zamanlardaki haklı şikâyetlerimizi yerinde görmüş ve bu konuda gereken tedbirleri almıştır" dedi. içişleri Bakanı, bugün Dusseldorf'ta Turk işçileri ile bir toplantı yapacak. Doğalgazın metre küpü 146 lira ANKARA (AA) Sovyetler Birliği'nden ithal edilen ve bu yıl içinde kullanılmaya başlanacak doğalgazın tükeıim fıyatı belirlendi. A A muhabirinin edindiği bilgiye göre, sanayi ve konutlarda tüketilecek bin metre küp doğalgaz için 120 dolar karşıhğı Türk Lirası ödenecek. Elektrik üretimi ile gübre tesislerinde kullanılan bin metre küp doğalgazın fiyatı da 100 dolar olarak belirlendi. Doğalgazın Türk Lirası karşıhğı uç ayda bir doların resmi kuruna göre betirlenerek ilan edilecek. Bugünkü döviz kurlarına göre, doğalgazın metre küp fıyatımn normal tahfeye göre yaklaşık 146 lira olması gerekiyor. İndirimli tarifeye göre de doğalgazın metre küp fiyatı 122 lira dolaymda bulunuyor. Halen Ankara'da havagazmın metre küpü 150 liradan satıiıyor. 1 metre küp doğalgazın 9.400, aynı miktar havagazmın ise 8.700 kalorisi var. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MPM Genel Kurulu'nda konuşan Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, "Üç bakan degiştirdik. Üçüne de tekrar tekrar dosyalar sunduk. Maulesef, çalışanlann sorunlannı ele alan ciddi bir çalışma olmadı" dedi. Devlet Bakanı Mehmet Yazar da, Uluslararası Çalışma Örgütü'nde (ILO) çalışma yasaları konusunda bazı sıkıntılann varlığını kabul ederek, "Ama önümiizdeki gunlerde ferahlatıcı bazı müjdderimiz olacak" biçiminde konuştu. MPM'nin 27. genel kurulu dün yapıldı. Türkfş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, genel kurulda yaptığı konuşmada, ILO normlanna asgari düzeyde yer verilmeyen bir çalışma mevzuatı içinde, toplusözleşme hakkının özgurce kullanılmasına imkân olmadığını, son yıllarda yaşayarak gördilklerini ifade etti. Şevket Yılmaz, şunları söyledi: "100 bini aşkın maoen işçisi, petrol işçilerinin önemli bir kısmı, banka işçilerinin önemli bir kısmı, 150 bine yakın enerji işçileri, saglık, harp sanayii işçilerinin grev yapma hakkı yoktur. Diğer işkollannda gre> yapılsa da işverene tanınan çeşitli imtiyazlar nedeniyle etkin bir baskı kurmak mumkun degildir. Üç bakan degiştirdik. Üçüne de lekrer tekrar dosyalar sunduk. Bir süre bekleyelim dedik. Maalesef çalışanlann sorunlarını ele alan ciddi bir çalışma olmadı." TİSK Genel Sekreterı Kubilay Atasayar da, MPM'nin maliyet duşurucu çalışmalara ağırlık vermesi gerektiğini kaydetti. bunda ve en fazla mağdur olan yetmiş bin civarında işçinin ek zam uygulaması dışında bırakılmasının gerekçesi ek mali yük. Kamu İşveren Sendikaları yoneticileri, kapsam dışında bırakılan işçilere ödeme yapılabilmesi için 10 milyarın ustünde bir ek fonun gerekli olduğunu bildirdiler. Ek zammın ilk taksidinin "yasal dayanak" tartışması yüzünden 21 martta ödenmediği kamu kuruluşlarında ödemelere bugünden itibaren başlanacağı bildirildi. Bu kurulusların Maliye ve Gümruk Bakanhğı'na yaptıklan "ödemenin yasal dayanaklarına açıklık getirilmesine" ilişkin başvuruların dun yanıtlandığı öğrenildi. Bakanlığm "ödeyin" emri doğrultusunda parası bulunan kuruluşlarda bugün ödemelere başlanacağı diğerlerinde de "yeterli paranın sağlanmasından sonra" uygulamaya geçileceği belirtildi. Bu arada Hakİş'e bağlı Özdemir]ş üyesi 12 kamu iş yerinde çalışan 6.500 işçi dün ek zamların ödenmemesini protesto için yemek boykotu eylemi gerçekleştirdiler. Protesto eylemi bugün de yemek boykotu yanında servislere binilmemesi ile sürdürülecek. Pazartesi gününe kadar bir sonuç ahnmazsa sendika, durumu değerlendirerek protesto eylemlerinin biçimini sertleştirme eğiliminde. Kamu tşveren Sendikası TÜHİSin ek zammı özel yorumlayan kararı ile toplusözleşmeleri şubaı 1989'dan sonra sona erdiği için ek zamdan yararlandınlmayan iş yerleri arasında demir yolları, PTT, DYP'ye bağlı limanlarda çalışan işçiler var. Yetmiş bin işçilik grup, sözleşmeleri geç bittiğinden kademeli olarak yapılan ek zam ödemesinde yuz kırk bin olan en yuksek ödemeyi hak etmiş bulunuyorlar. Yorumla kapsam dışına bırakılmadıkları halde henuz bilinmeyen gerekçe ile ödeme yapılmayan kamu iş yerleri arasında ise seker işletmelerinin, karayollannın bulunduğu bildiriliyor. Karayollarında önce ödeme kararının alındığı, ancak Yolİş Sendikası'nın ek zammı protesto niteliğinde almama karannın öğrenılmesi üzerine, uygulamanın durdurulduğu bildiriliyor. Öte yandan Tekel Işletmeleri Yönetim Kurulu'nun ek zam ödenmesine ilişkin karannın yetkililerce farklı yorumlanması yüzünden bazı işçilere ödeme yapılmadığı bildirildi. Kaclmların hakaret davası Havalar ısınıyor, boyacılann keyfıne diyecek yok Uzun kış aylarında sığınacak bir yer arayan, her yerde barınamayan boyacılar artık rahata erd Kentın en ışlek kaidırımlarına taşındılar. sırtların guneşe verdıler, flyat ayarlaması" yapmayı da unutmadılar Yagmwlu camurlu gunlerde ara kı ayakkabı boyatacak ınsan bulasın Fiyatlan ıstedığin kadar duşür Şımdı öyle mı? Ayakkabıcı sandıklarına ayaklar uzanıyor birer bırer Mem boyayanlar hem de boyatanlar bırlıkte baharın keyfînı çıkarıyorlar (Fotoğraf Umıt Otan) 1 Boyacıların bahar keyfi Gazetemiz Yazı îşleri Müdürü Okay Gönensin, "Kadmlann Hakaret Davası" başlıklı haberyazıda mahkeme karannı eleştih niteliğinde yayın yapılmadığını bildirdi. IZMIR'den HIKMET ÇETJNKAYA Hak Arayışı İZMİR Türkİş "yemek boykotu"ndan sonra yurt düieyınde bir dizi mıtıng hazırlığına gırıştı Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmazın açıklamasına göre, ilk mıtıng yarın Adapazarı'nda Bir gün sonra Türklş Başkaniar Kurulu Ankara'da toplanıp, Adapazan mıtınginın değerlendırmesinı yapacak. Adapazarı gosterisıni 3 nisanda da Adana1 da yığmsal katılımlı "Çukurova mitıngi" izleyecek. Esnaf dernekleri şimdilik "sokağa dokülmek" istemıyorlar. Ancak gel/şmelerın bu yolda olduğunu da söylemekien kaçınmıyorlar. Tiyanşan'ın sözleri şöyle: Sıkıntımız giderek büyüyor Aradığımız umut Kaf Dağı'nın ardında. Oluşan değer artışından en fazla etkilenen kesim esnaflardır Herkes otursun. gül gibi geçinsın' dıyorlar. Nerede oturacağız? Istanbul'da bugun tek bir daırenın değerl 1 milyar 100 milyon lira Haydi gelın de bırlikte oturalım Esnaf Dernekleri Başkanı Cemal Tercan ise "Ekonomik önlemlerın faturası hep dar Enflasyonun son iki ay içinde yüzde 13.5'lere ulaşması karşısında, tasarrufun yine gayrimenkul, dövız ve altın gibi alternatif yatınmlara yönelmesi beklenıyor. Tahtakale'deki yangının sönmediğıni öne süren ışadamları, parasal önlemlerin iş âleminı sarstığı görüşünde birleşiyorlar. En çok korkulan konu ise şu: Sanayi durursa hep beraber duşenz Hükümete bir mesajımız olması lazım. Alternatıfler ortaya koyarsak, hükümete bir rapor sunmamız gerekir. Ekonomik kararlar Ankara'da masa başında alınıyor. Bu yüzden panlumun, üniversitenin üzerine ölü toprağı atılmış gibidir. Hiç bir ses çıkmıyor Bizler Türk ekonomi politıkasının tespıtinde taraf olan işadamları, hükümete yol göstermek durumundayız. Sanayicilerin eylem olayında oda olarak geç kaldık Bunlar kahredıcı tenkıtler değıldır İşadamları. Tıcaret Odası'nın önderliğınde "tıcarı boykot" önerıyorlar Çözüm olarak "kalıcı kararlar"ın yerini, "geçicı kararlar'ın almasını öngörüyorlar Aksı halde kepenklerin ıneceğini kesin bir dılle belırtiyorlar. . Tüm bunlar olup bıterken, "hayalı ihracat" vurgunları. sahte belgeleıie milyarlık destekleme primlerı gundeme gelıyor. Sorunlar nasıl çözumlenecek? Büyume hızı yüzde 4'e çekılmeden, kamu harcamaları durdurulmadan tünelin sonundaki ışık bir türlü gözükmeyecek Yine bir işadamının dediği gibi: Yeni bir ekonomi politika ve düşüncesi uygulanmalıdır. Bu politika enflasyonıst baskıları tersıne çevırecek ağırlıkta olmalıdır Sanayici, selektif kredılerle beslenmelidır. ihracat üretim safhasında desteklenmeli, ülkeye döviz kazandıracak export oriented (ihracata yonelık) düşuk faizli kredılerle güçlendirilmelıdır. KİT'ler vergılendırme olmaktan çıkarılmalıdır. Toplumun çeşitli katmanlarında "bir hak arayışı" var. Türkiye'nin hiçbir döneminde görulmemış bıçımde; ışçıden esnafa, sanayıcıden ışadamına, uretıcıden memura dek Evet hak arayışı Dalan, Darlık fiarajıYıı denetledi tstanbul Haber Servisi Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Şile yakınlarında inşa edilen Darlık Barajı'nda tamamlanmak uzere olan çalışmaları denetledi. Istanbul'a gunde 220 bin metre küp fazla su sağlamak amaayla yapımı 20 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan barajın, fSKİ'nin hazırladığı programa göre bu yaz onasında tstanbul'a su vermeye başlaması gerekiyor. Çabuk bitirilmesi için isale tünelinderı önce, yapımına başlanan baraj, 1987 yılındaki aşırı yağışlarda yıkılma tehlikesi geçirmişti. Başkan Dalan, barajın tünelinin daha da genişletildiğini belirterek dünyada ilk kez bir beledıyenin ihale ettiği baraj ınşaatımn muteahhıdine gerekli paranın tumunün ödendiğini belirtti. Barajda 16 nisanda su tutulmaya başlanacağı ve düzenlenecek törene Başbakan Turgut Özal'ın da katılacağı bildirildi. İşçı, üretici, esnaf kesimi son zamlar ve yeni vergiler karşısında oldukça zor gunler yaşıyor. Işadamı ve sanayıcıler de kredı faızlennın getirdiğı ekonomik darboğaz karşısında yılgın görunuyorlar Hepsinin bırleştikleri nokta şu. Bu işin sonu nereye varacak? Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, eyfem zincırlerıne ilişkin konuşurken şöyle dıyor: Biz yasaksız demokrasıyı anlatmak için yola koyulduk. Yasal eylemlenmız durmayacak, surecektır. Ataba esnaf cephesı ne âlemde? Onlar ne düşünüyor1' Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı Hüsamettın Tiyanşan, "Artık umudumuzu yıtırdık" diyor. Milyortlarca esnafın umudunu yıtırmesını sıyasal ıktıdann görememesınden yakınıyor Tiyanşan Bu yüzden esnaf kuruluşlan yeni arayışlara girıyorlar hükümetle Ama hıçbır sonuç alamıyorlar Onlar da soruyorlar bu kez Sokaklara mı dökülelım 7 Toplumun çeşitli katmanlarında "bir hak arayışı" var. Türkiye'nin hiçbir döneminde görülmemiş biçimde; işçiden esnafa, sanayicjden işadamma, üreticiden memura dek. Evet, hak arayışı... gelırlı kesıme yüklenıyor" deyıp şoyle konuşuyor Bıçak kemığe dayandı Esnaf sokağa dokülürse sonuç iyi olmaz. Sanayıcılenn "faız ödememe" girışimınin ardından, işadamları da "tıcan boykot" onerisini getiriyorlar. işyerlerının kepenklerını ındıreceklerini bıldiriyorlar. Dıyoıiar kı: Piyasada depresyon doğmadan önlem alınmalı 4 Şubat kararlarının sonuçlarını lartışan ışadamlarının göruşu şoyle: tolonda sıkılacaK aeiık kalmadı işadamları, buyüme hızının düşürülmesinı, kamu harcamalannın kısıtlanmasını, dış borçların frenlenmesını ıstıyor Ayrıca faızlere ' negatıf şok" uygulanarak 25 puan ındirılrnesını öngörüyorlar İTO eskı başkanlarından Dündar Soyer ise ekonomının "Tahtakalebankacılık" yöntemı ile yönetildığinı one surüyor Soyer şoyle anlatıyor: Fııli olarak sokağa dökülerek, kendi hakkını kendın sağla demek, tercıh edilecek bir yol değil. Ancak Turkıye'de ışçının, top İstanbnl Haber Servisi Gazetemiz \aa îşleri Muduru Okay Gönensin'in. mahkeme karannı eleştirı niteliğinde yayında bulunulduğu savıyla yargılanmasına başlandı. Sorgusunda, "Kadınlann Hakaret Davası" başlıklı haberyazımn sorumluluğu altında yayımlandığını belirten Gönensin, suçlamalan kabul eımedi. Gazetemizin 11.12.1987 tarihli sayısında, dayağa karşı kampanya yürüten bir grup kadırun, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Naci Tanverdi ve uye Muzaffer Kaptanoğlu hakkında hakaret davası actıkları belirtilen "Kadınlann Hakareı Davası" başlıklı bir haberyazı vayımlanmıştı. Bu yavın uzerine Islanbul Cumhuriyet Savcılığı da, Yazı İşleri Müdüriimüz Okay Gönensin hakkında, 5680 sayılı Basın Yasası'na aykın olarak mahkeme karannı eleştirir nitelikte yayın yapmaktan dava açmıştı. İstanbul 2. .Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dunku ilk duruşmada Gonensin'in sorgusu yapıldı. Söz konusu haberyazınm sorumluluğu altında yayımlandığını belirten Gönensin, "Haber özelligi görulerek yeni bir davanın yayını yapılmış, bu durum lopluma duyurulmusiur. Yoksa ağır ceza mahkemesinin verdiği karar, dogrudan ya da dolaylı olarak eleştiri konusu edilmemistir" dedi. Gönensin ayrıca, aleyhindeki bilirkişi raporunu reddederek değerlendırmenın mahkemece yapılması isterainde bulundu. Okay Gonensin'in avukatı Öznur Gundogdu'nun, muvekkılinin üiıruşmalardan varesıe tutulması ısieminı kabul eden mahkeme, duruşmayı ileri bir tarihe bıraklı. DÜZELTME • Mahkeme Hasan Cemal'ın dünkü yazısında geçen istanbul 2 Ağır Ceza Mahkemesi, istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesı olacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle