28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART 1988 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TÜRKİYE'den İnterbank'ta geçen hafta ANKARA (A.A.) Getirilen yeni düzenlemelerle yükümlülükleri artan bankaların nakit arayışına girmeleri geçen hafta bankalararast para piyasasında işlem hacminin 2.7 trilyon liranın üzerine çıkmasına neden oldu. Faizler ise yüzde 60'ın üzerinde seyretti. Merkez Bankası vehlerine göre, Interbank'ta 711 mart tarihleri arasında 2 trilyon 740.2 milyar lira tutarmda 690 işlem yapıldı. TaiTiııda gerileme ANKARA (ANKA) Tarımsal alanda ciddi bir üretim artışı sağlanamadığı ve tanmın giderek gerilediği gözleniyor. Son 10 yıllık dönemde buğday, parnuk, tütün, narenciye, fındık, üzüm gibi önemli ürünlerde kişi başına düşen üretim miktarının gerilediği belirlendi. 1977 yıhnda Î98 kilogram olan kişi başına düşen buğday üretiminin 1987'de 358 kiloya indiği ve yüzde 10.3 oranında azaldığı hesaplandı. Bunun yanı sıra, aynı dönemler itibarıyla, kişi başına düşen pirinç üretimi yüzde 20.3'luk azalmayla 3 kilo 950 gramdan 3 kilo 150 grama, pamuk üretimi yüzde 28.4'lük azalmayla 13 kilo 750 gramdan 9 kilo 850 grama, fındık Üretimi yüzde 29.5'lik azalmayla 6 kilo 950 gramdan 4 kilo 900 grama, uzUm üretimi de yüzde 21'lik azalmayla 71 kilo 800 gramdan 56 kilo 750 grama geriledi. Aynı dönemde bakliyat, ayçiçeği, incir, zeytm, çay ve elma üretiminde ise önemli sayılacak düzeyde anış sağlandı. öte yandan, 1987 yılı için yüzde 2.7 olarak tahmin edilen tanmsal büyümenin, nüfus artışı dikkate alındığında, gerçekte sadece binde 2 düzeyinde kaldığı ortaya çıkıyor. Tarımsal üretimde en büyük paya sahip olan bitkisel üretimin ise yüzde 1.2 oranında gerilediği gözleniyor. Nüfus artışı dikkate alınmadan yapılan hesaplama ise bitkisel üretim buyüme hızının yüzde 1.3 olduğunu gösteriyor. Aynı yöntemle, su ürünlerinde yüzde 7.2 oranında büyüme, orman ürünlerinde ise yüzde 20.3 oranında gerileme olduğu hesaplanıyor. • Tarımda kişi başına üretim (kq) 1W7 BuOday 357.65 130.55 Arpa Pinnç 3.15 Bakhyai 41.75 9 85 Pamuk (Saf) Tütün 3 20 Seker Pancarı 227 05 79.45 Patates Ayçıçeflı 22.70 Yer fısuOı 1.50 Şeftalı 4.55 Elma 31.20 Narenciye 26 40 Fındık 4.90 Zeytın 13.25 incir 7.00 13.05 Çay uzüm 56.75 Kavun, karpuz 104.05 Sebzeler 186.05 1177 0 398.65 113 70 3 95 19.25 13.25 5 70 215.35 67.05 10.90 1.20 4 40 21.55 27 45 695 9.55 4.20 945 71.80 9120 15180 10.3 14.8 20 30 116.9 28.4 43.9 54 18.5 108.3 25.0 3.4 44.8 3.8 29.5 38.7 66.7 381 •21.0 14.1 22 6 Gecekondudan insan manzaraları Zengînler ve yoksullar Antalya'da toplanacak NEW YORK / ANKARA (AA) Kuzeygüney dayanışması konusunda Avrupa kamuoyunun bilinçtendirümesi aı.ıaayla başlatılan kampanya çerçevesinde, Avrupa Konseyi tarafından duzenlenen ve Birleşmiş Milletler'ce desteklenen "Ticaret, Fınansman ve Kalkınma Işbirligi" konulu yuvarlak masa toplantıları, 1618 mart tarihleri arasında Antalya'da yapılacak. Açılış konuşmasını Başbakan Turgut Özal'ın yapacağı toplantıya katılacak uluslararası kuruluşların üst düzey yetkilileri, sanayileşmiş "kuzey" yanmküre ülkeleri ile geüşmekte olan "guney" yanmküre ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri tartışacaklar. Toplantıya, BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuelbr'ın da bir mesaj göndereceği öğrenıldı. Toplantılar kapsammdaki panellerde şu konular tartışılacak: Dunys ekonomik buyüme boyutlan ve potansiydi içiııde kuzeygiıney karşıhklı bağınüüıgı. Uluslararası borç sorunu ve gelişmekte olan ülkelerin özel konumu. Dünya çapındaki ekonomik buyume>i engeileyki bir faktör olarak konımacıhk ve Urugua> çok taraflı ticaret gönışmelerinin muhtemel sonuçlan. Uluslararası ticaretin serbestleştirilmesini amaçlayan global bir buyüme politikası. Global isletmecilik, kuzeygüney diyalogu ve uluslararası örgüllerin polansiyd rolu. Yüksek enflasyona neden olmaksızın yapısal değişiklikleri hızlandırıcı, buyümeye yönelik makro politikalar. Toplantıya konuşmacı olarak, Avrupa Konseyi Siyasi lşler Direktörü Hans Peter Furrer, UNCTAD Genel Sekreten Kenneth Dadzie, UN1DO Genel Direktör Yardıması Louis Ale\andrenne, Pakistan Ekonomi Bakanı Mabbub ÜlHak, OECD Kalkınma Dairesi Direktörü Helmul Fuhrtr gibi konuklar katılacak. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY İşadamları da Ekonomiye Biraz "Miyop" mu Bakıyor? Türk Sanayici ve işadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı ömer Dinçkök, geçenlerde benim de bulunduğum bir basın sohbetinde, hükümetin enflasyon hedefleriyle, gerçekleşen enflasyonun farkını vurguladıktan sonra "Bu tahminler yanhş yapılıyorsa, arada bu kadar büyük fark varsa siz ekonomiyi şaşı görüyorsunuz demektir ve eğer bir şaşttık varsa gözlüğü değiştirmek gemkir" deyiverdi. Dinçkök'ün bu ilginç benzetmesi iş âleminde epeyi yankı yaptı. TÜSİAD'ın "buyukleri"mn de "üslubu yadırgadıkları" söylendi. Bir "şaşılık" söz konusu ise bunun yeni bir şey olmadığı, hükümetin enflasyon hedefleriyle, gerçekleşen enflasyonun hemen hiçbir yılda 1986 hariç birbirıni tutmadığı, kaynakların çoğunu kamu kesiminin kullanmasının da yeni gündeme gelmedıği belırtilerek böyle bir çıkışın neden şimdi yapıldığı sorusuna ise tatmink&r bir yanıt alınamadı. İşadamlarımtzın biraz rötarlı da olsa gerçeklere değinmeye başlamaları, hükümetin ekonomiye yaklaşımındaki "şaşılıklara" dikkat çekmeleri herhalde olumlu bir gelişme. Ancak bu noktada bir başka soru da akla geliyor: Acaba işadamlarımız, TÜSİAD üyesi patronlarımız ve yöneticilerimiz ekonomiyi doğru bir perspektif içinde görebiliyorlar mı? Yoksa onlar da ekonomiye biraz "m/yop" mu bakıyorlar? Günü yaşarken yarını göremiyor, ekonominin kısa vadeli geleceğini gormede bile büyük yanılgılara mı düşüyorlar? Bugün gözlenen şaşkınlığın ve tepkinin bir nedeni de bu "miyop bakıs" mı acaba? TÜSİAD'ın 29 Aralık 1987 tarihli, "1988 Yıtına Glmrken Türk Ekonomisi" başlıklı raporunun sonunda, TÜSİAD üyesi işadamları arasında 1987 eylülünde yapılmış bir anketin özet sonuçlan da yer alıyor Anketı yanıtlayan 62 TÜSİAD uyesinden 61'i 198791 döneminin 198186 döneminden daha başarılı geçeceğini tahmin etmiş. TÜSİAD uyeleri 1987 sonunda yüzde 44 olacağını tahmin ettikleri enflasyon oranının 1988'de yüzde 36'ya gerileyeceğini, mevduat faizlerinin yüzde 54'ten 1988'de yüzde 49'a ineceğini, 1 yıldan az vadeli kredi faizinın de yüzde 64'ten yüzde 61'e «Jüşeceğini tahmin etmişler. Doların 1988 sonunda 1420 lira, markın 825 lira olacağını belirtmişler. Şimdi neden şaşırdıklarını ve kızdıklarını anlamak zor değil. TÜSİAD'ın 1988 yılının hemen başında açıklanan "İş Dunyasının Sorunlan" adlı raporunda ise 1987 yılı sonlannda gerçekleştirilen ve özel sektör sanayiinin yüzde 12'sini temsil eden 1004 firmanın üst düzey yetkililerinin cevapladığı bir anketin sonuçlan yer alıyor. Anketi yanıtlayanlar sanayinin karsısındaki en büvük sorunun "kısa vadeli fınansman sorunu" olduğunu, "uzun vactefi finansman". ın da önemli sorunlar arasında yer aldığını belirtmişler. "Küçük", "orta" ve "büyük" diye smıflandırılan firmalarm sorumlulanna, "Su sorunlar önümüzdeki dönemde daba iyiye mi gider, değişmez mi, daha kötüye mi gider?" sorusu da sorulmuş. Alman cevaplann özeti şöyle: Büyük Bütün Sorunlar Firmalar Firmalar KISA VADELİ FINANSMAN • Daha iyiye gider diyenler • Değişmez diyenler • Daha kötüye gider diyenler UZUN VADELİ FİNANSMAN • Daha iyiye gider diyenler • Değişmez diyenler • Daha kötüye gider diyenler YATIRIM KOŞULLARI; • Daha iyiye gider diyenler • Değişmez diyanler • Daha kötüye gider diyenler %59.8 25.6 14.6 %667 250 8.3 <M>72.1 20.9 Sanayi ihracatına 300 milyon dolar ANKARA (ANKA) Smai ihracatı geliştirme projesine toplam 300 milyon dolar tutarmda kredi sağlandı.Sınai ihracatı geliştirme projesi kapsammda ihracata yönelik yatırımlann fınansmamnda kullamlmak üzere Dünya Bankası 'ndcn sağlanan krediye ilişkin ikraz ve garanti anlaşmaları Bakanlar Kurulu'nca onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlandı. Gecetondulunun sofrasında ekmek soğan ve çftkelek var Ancak çötelek, aç kalmamak ıçın kalkıp geldikleri Tuncelı'den gelmış Aç kalmamaları ıçin... 'Özal'ın gezmekten bizi görecek hali yok ya...' Gecekonduda yaşayanlar, artık ANAP iktidarının kendileri için bir şey yapacağına inanmıyor. 13 yaşındaki kızı "Açlıktan ölmekten korkmuyorum, çünkü yavaş yavaş olur" derken, babası da "Genel grevden başka çaremiz kalmadı" diyor. ABDl RRAHMAN YILDIRIM Ardı ardına yüksek oranlı zamlar, dar ve sabit gelirlinin yaşamıru değiştirdi. Ucretlerde kayda değer bir anış olmamasına karşın, hemen her gün yapılan zamlarla alım gücu azalan dar ve sabit gelirliler, bugünlerde zeytinekmek, peynirekmek, yumurta ve yoğurtekmek ve soganekmekle kann doyurur oldular. Yapılan yüksek oranlı zamlann dar ve sabit gelirliler üzerindeki etkisini araştırmak için gittiğimiz, gecekondu semti Alibeyköy, Nişantaşlar mahallesi'nde sefaletle karşılaştık. Alışverişte "kilonun unutuldutu", bakkalında diş macununun satılmadığı bu semte 1415 nüfuslu 23 ailenin bir gecekonduda yaşadığını gördük. 23 ay öncesine kadar, hiç değilse bazı zorunlu ihtiyaçlannı karşıladıklarım belirıen mahalle sakinleri, zamlardan sonra sadece ekmek ve onun yanında "k»ük" olabilecek zeytin, peynir, yumurta, yoğurt ve soğan gibi yiyeceklere "talim etliklerini" söylediler Mahalleye gittiğimizde ilk uğrak yerimiz Ali Ekbtr'in dukkânı oluyor. 6 yıldan beri burada bakkallık yaptığını belirten Ali Ekber, komşularının alım gücünttn yıldan yıla azaldığını, bu sürecin son zamlarda haftalara ve hatta gunlere inmeye başladığını belirtiyor. Ali Ekber, "Burası bir gecekondu semti. Öyleleri var ki, bir kunı ekmegi bile «lanuyor" diyor. Serbest piyasa diye her gün zam yapıldığını belirten AU Ekber, saıın aldıkları malların parasını peşin ödediklerini, buna karşın alanların veresiye istediklerini belirtirken, sermayesinin tükenmekte olduğunu ve "yakında iflas bayragını çekecegini" ifade etti. Gunlük zamlara "margtrini" örnek gösteren Ali Ekber, 1 ay önce 220 lira olan 250 gramlık 1 paket yağın, şimdi 380 liraya çıktığına ışaret ediyor. "Her gün fiyat degtşlyor. Etiket degiştinnekten, bunu müşleriye •nlatmaktan bıklım. Her gun zam geldi. Bu beni sinir küpu yapü. Artık bu yagdan almıyorum. Gelene de yok diyorum. " diye konuşuyor. Mahallenin öteki bakkalı ise daha kuçük ve raflardakı mallar hayli azalmış. Bakkal Emine Erdogan, "Mahalleli nasıl geciniyor?" sorumuza eline bir yumurta alarak cevap veriyor: "Bu 80 lira, artık 3 tane alana rastlamıyorum. 12 taneyle idare ediyorlır." Bu sırada dükkâna giren bir ev hanımı, 2 yumurta, 1 ekmek alıyor ve deftere yazdırıyor. Erdogan, daha sonra mahalle kadınlarına, gelip durumUnnı anlatmaları için, haber salıyor. Dükkân kalabahklaşıyor. Eşinin 30bin lira haftalıkla bir çay ocağında çalıştığını belinen Hacer Aydın, yoğurt, kuru ekmek ve soğana talim ettiğini söylüyor. Eskiden yılda 12 kez de olsa et yiyebildiklerini kaydeden Hıcer Aydın, "Bu seneki gibi zam felakelini gormedik, kolumuz kanadınuz kınldı" diyor. Hacer Aydın, 30 metre kare yere 30 bin lira kira verdiklerini, 7 yıldan beri lstanbul'da olmasına rağmen, para biriktirip bir teyp alamadığını, bozulan küçilk radyosunu da artık tamir ettireTiediğini anlatıyor. Hacer Aydın, "Allahtan hasta degiliz. Bir çocugumuz hastalansa hastaneye neylcgöturecegiz? Bunlan diişündükçe fenaiık basıyor içimi" diye konuşuyor. Başka bir kadın ise giydiği erkek ayakkabılarını gösteriyor, "Benim ayakkabım yok. Bir yerden buldum giyiyonım" diyor. 17 nüfuslu 2 aile olarak 2 gözlü bir gecekonduda oturduklarını belirten Bayan Toprak şöyle diyor: "4 çocuk, 3 kayınbirader, 9 kişi aynı odada yatıjoruz. Kayınbıraderlerim işsiz. Ev ise cşimin aldığı 100 bin lira maaşa bakı>or. Ö>lesine aç açına oturuyoruz. Özal ise, dış devletleri. zengin ülkekri gezi>or, birim gibilerin halinden anlayacak durumu yok. Bizi duşünecek durumda degil." Hemen bir başka kadın atılıyor, 3 aile olarak 60 metre karelik bir gecekonduda oturduklannı belirtiyor, "Gelin görüo halimizi, görmeyince anlayamazsınız" diyor. Bunun Uzerine Ziya Gokalp Caddesi 17 numaralı eve gidiyoruz. 3 odalı gecekondunun bir odasında baba Ali Bayram ve eşi, öteki odasında buyük oğlu Ali Bayram, 3. odasında da küçük oğlu Haydar Bayram oturuyor. Muıfak ve tuvalet ise ortaklaşa kullanılıyor. 7 nüfusa sahip Ali Bayram'ı yemek yerken buluyoruz. Yattıklan, oturdukları 20 metre karelik odada kurulan sofrada Tuncelı'den getirttikleri "çökelegi" ekmeğine "katık" etmiş AU Bayram, çayla içiyor. "Biz memlekelte aç kalmamak için buralara geldik" diyor Ali Bayram ve ekliyor: "Ama gönıyorsunuz ki, burada aç kaldık. Memkketten çökelek getirtiyoruz, onlann destegine ihtiyacımız var." Bu sırada Ali Bayram'ın 13 yaşmdakı ortaokula giden kızı Saadet söze giriyor: "Biz herhalde açlıktan öleceğiz. Ama korkmuyorum, çunku yavaş yavaş olur." Ali Bayram ise kızının okul ihtiyaçlannı karşılayamadığını belirtiyor. 100 bin lira maaşla bir fabrikada çahşan Ali Bayram, işçilerin Ucretlerinin artırılması için tek çıkar yolun "gend greve gitmek oMuğunu" savunuyor. Emisyonda genişleme ANKARA (A.A.) Merkez Bankası'nm 9 marta kadar sürdürdüğü "piyasadan para çekme operasyonu" durdu. 10 mart günü piyasaya 6 milyar lira sürülerek dolaşımdaki kâğıt para hacmi 2 trilyon 907 milyar liraya yiikseldi. Merkez Bankası 'ndan gözaltı ANKARA (AA) Merkez Bankası, HazenQuinn Process Equipment fırmasının Türkiye'ye yapacağı ihracatı gözaltına aldı. îki elemanı, Etibank Genel Müdurlüğü 'nün Kütahya tesislerinin yapımı sırasmda Türkiye'de bulunan ve ABD'ye döndükten sonra Türkiye aleyhine propaganda yaptıklan saptanan Hazen Research fırmasmm Türkiye'ye mal satma girişimlerinde dikkatli davranılacak. TÜRKİYEAT DUNYADAN KISA KISA Elma toplayan robol PARİS (AA) Paris'te duzenlenen Uluslararası Tarım Sergisi'nde, ağaçlardan elma toplayabilen Fransız yapımı bir robot sergılendi. Dort yıllık bir araştırmanın sonunda gelişürilen robot, lanmsal makineler alanmda oldukça önemli bir buluş ola . rak nitelendiriliyor. Serbest dolaşım gündemde ANKARA (AA) Avrupa Topluluğu Komisyonu Kuzey Akdeniz Ülkeleri Birim Şefi ve TürkiyeAT tlişkileri Koordinatörü Jean Josepta Schwed. Türkiye ile AT arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinde önemli aşamalar kaydedildiğini söyledi. Türkiye ile AT arasındaki ilişkilerin giderek normalleştiğine dikkati çeken Schwed, "İki laraf giderek birbirierine daba fazla yakınlaşmaktadır. Taraflar arasındaki sorunlar daha rahat çöziıme ulastınlmakladır" dedi. Schoved, Ankara'da yaptığı temaslarda, ortakhk konseyi topıantısımn gündeminin ele alındığıru belirterek gundem maddeleri arasında, Türk işçilerinin AT ülkelerinde serbest dolaşımı, 4. mali protokole işlerlik kazandınlması ve gumnık birliğ> konulanmn gündeme alınmasının kesinleştiğini bildirdi. %53.5 23.9 22.7 24.4 22.4 55.6 53.4 7.0 3a7 10.7 Jaguar'da rekor gatış KISAK1SA AIR FRANCE, Istanbul ve Ankara'dan sonra lzmir'e de uçacak. Firmaya ait Airbus uçağı 28 martta tzmir Adnan Menderes Havaalanı'na inecek. BAGFAŞ Fransa ve Bulgaristan 'a gübre sattı. Bagfaş Genel Müdürü Kemal Gencer, "Bulgaristan ve Fransa gibi kılı kırk yaran ülkelere gübre satmak her yiğidin harcı değil" dedi. CASIO Bayiler toplantısı yapıldı. Makine ve Ambalaj Sanayi şirketinin Sürmeli Oteli'nde düzenlediği toplantıda Casio'nun cep bilgisiyarları ve hesap makineleri tanıtıldı. BOĞAZİÇİ Hava Taşımacılığı şirketi, Gambia'ya uçan ilk Türkiyeli havayolu şirketi oldu. BHT uçağı, Fransa'nm Orly Havalimanı'ndan aldığı 250 yolcuyu Gambia 'nın Jundun Havalimanı'na . götürdü. LONDRA (A.A.) Ünlü otomobil fırması Jaguar PLC'nin "lüks" tip otomobillerinin dünya genelinde şubaı ayı satısjan, 3.873 araçla rekor düzeye ulaştı. Jaguar yetkilileri, geçen yılın şubat ayıyla karşılaştınldığında, lngiltere'deki satışlarda yuzde 40 oranında anış kaydedildiğini, Avrupa ülkelerine ihracatın yuzde 28, ABD ve Kanada'ya olan ihracatın da yuzde 42 oranında yükseldiğini bildirdiler. işte bugün, "yüzde 120'lere varan kredi faizleriyle sanayi çalışamaz", "bu yağmura şemsiye dayanmaz", "bu ortamda yatınm şuyte dursun bir çivibile çakılamaz" diye yakınan işadamlarımızın daha birkaç ay önceki tahminleri ve öngörüleri böyle. İsim belirtilmediği için herkesin çekınmeden verdiğini sandığımız yanıtlara göre büyük firma yöneticileri arasında finansman ve yatınm sorunlannın 1988'den itibaren ağırlaşacağını tahmin edenler sadece yüzde 10 dolayında. Söz konusu yöneticilerin üçte ikisi ise finansman ve yatınm koşullarının lyileşeceğıni tahmin etmiş. Bu tahmini ne zaman yapmış? 1988'in ne getıreceğınin aşağı yukarı kestirilebildiği ve hatta yazıldığı bir dönemde yapmış. Şimdi biz de tutup buna "ekonomiye miyop bakmak" dersek kimse kızmasın, alınmasın. Önerimiz ise sorunlann ağırlaşacağını tahmin eden azınlığın öngörülerine ve sözlerine bundan böyle daha tazla önem verilmesi, olaylara biraz da onlann gözlüklerıyle bakılması. Yoksa korkarız ki şaşkınhklar ve gecikmış tepkıler hep birbirini ızleyecek, bu arada zarar gören de çok olacak. ATJaponyn TV standanh TOKYO (AA) Avrupa Topluluğu ıle Japonya, ileri teknoloji ürünü televizyonlar için onak bir standart belirlemek amacıyla görüşmeler yapıyorlar. 'Özelleştirme tekelcilik yaratmasın' EkoBomi Servisi Eski milletvekillerinden Doç. Dr. Türkân Ankan, özelleştirmelerin, yeni tekelleşmeler yaratmaması için öncelikle "önleyici yasa" çıkanlmasını istedi. Ankan, özelleştirmelerde "şeffaflığın" da esas alınması gerektiğini söyledi ve hisselerin tabana yayılabilmesi için kupürlerin 510 bin lira gibi herkesin alabileceği büyüklükte çıkanlmasını önerdi. Ankan, Teletaş ve diğer özelleştirme programlan konusunda Cumhuriyet'in sorularını şöyle yanıtladı: Sayın Ankan, KİT kaühmlansdaki kamn paylannın halka saülması nasıl gerçekleştirilir? ARIKAN KlT'lerle ıştirakleri arasındaki "mal ve hizmet altşverişi"nde fiyatlar yüksek veya düşiık tutularak kamu kaynakları "haksız ve örtülü" biçimde ıştiraklere aktarılabilir. KİT'lerle iştirakleri arasındaki "alacakborc ilişkisi" öyle duzenlenir ki "falz yükü" KİT'e yansıtüabilir. KİT'lerin kurulu bazı işletmelere ortak oluşlannda, iştirak edilen işletmenin hisse senedi gerçek değerinin çok ustünde bir fiyatla değerlenirse veya KİT paylan devredilirken gerçek değerinin çok altında bir fiyatla değerlenirse, KİT'lerden iştiraklere veya yeni ortaklara "örlülü biçimde" kaynak aktanlmış olur. KİT iştiraklerinden bazılanndan yıllarca hıçbir "kâr payı" alınmaması, KİT'lerin iştirak gelirlehni azaltır, KİT yatmmlannı olumsuz etkiler ve KİT'lerin finansmar. sıkıntısını arttırır. KlT'lerle ilgili ihalelerde, iştirakler veya iştiraklerin bağlı bulunduğu holdingler kayınlabilir. Bu da, KİT'lerden belirli gruplara "dolaylı şekilde" kaynak aktanlmasından başka bir şey değildir. Bu göriişler ışıgına Teletaş'tan ömekler verir misiniz? ARIKAN Sözünü ettiğim uygulamalardan bazılan Teletaş'ta açıkca görülüyor. Şöyle ki: Teletaş'ın PTT'ye "s»üş fijatlan"nda, 1986^a göre 1987'de, ürün türlerine göre yüzde 22.5 ila yuzde 87.5 arasında artışlar vardır. Üstelik, 1987'ye ait olup 1988'e kaydırılan 32 milyar liralık fiyat ayarlama farkı da bunun dışmdadır. Buna karşın, Teletaş, Kuşkusuz, özel bir kuruluş ihaleyi istediğine verebilir. Ancak, bu kunıluşta önemli oranda kamu payı söz konusu ise, olayın boyutu değişir. Bu açıklamalar gösteriyor ki Teletaş'taki kamu hisselerinin kamuya ve dolayısıyla halka, "acık veya gizH yükü" olmustur. Hukümeün KtT katdımlanadaki kamn paytannın halka satdmaa uygulamalan hakkında ne diyorsunuz? Çarpıktık var mıdır? ARIKAN Evet, çok önemli çarpıklıklar vardır. Bunlar şöyle özetlenebilir: Ülke güvenliğinin ve ekonomiksirkülerde, şirketlerin hisse senedi alımı için nasıl basvuracaği açıklanmıştır. TV'de söylenenin aksine, izahnamede belirtilen koşullarla, halkın yönetime kaulması olanaksız görünmektedir. 1988'de ödeneceği belirtilen 17 milyar liralık kâr payından halka düşecek tutar 3.7 milyar lira dolayındadır. Bu kâr payı, banka mevduatına ödenen yüzde 65 faiz oranmın üçte biri kadardır. İzahnamede, hazıran 1984'te arsa ve binalann Emlak Kredi Bankası'na özel olarak değeriettirildijjp görülüyor. Şirketin piyasa değerinin 70 milyar lira olarak belirlemnesiyle ve 1.000 lira nominal değerli hisselerin 5 kat fazlasıyta satışıyla ilgili hiçbir açıklama yoktur. Değer düşük müdür, yüksek midir? Belli değildir. Oysa, düşük değerin de, >1iksek değerin de sakıncalan vardır. En az 100.000 liralık hisse saün alma koşuluyla dar gelirli vatandaşlar dışlanmıştır. Oysa, Almanya'da Wolkswagen hisseleri ilk defa halka sunulurken; yıllık geliri, belirli bir düzeyin altında olanlann hisseleri satın alabilecekleri şartı konulmuştur. Teletaş'ta bu koşul en çok 5.000 olsaydı, belki dar gelirli bazı vatandaşlarımız da (zoriansalar da) satın alabüirlerdi. Kanımca, en az 100.000 liralık hisse satın alma zorunluluğunun arkasında, gelecekte bu hisselerin belirli kişilerce toplanmasını kolaylaştırma amacı olabilir. Oysa, hisselerin belirli tarikatlara bağlı kişilerin elinde toplanması, laik devlet açısından çok büyük sakıncalar yaraür. A ve B grubu hisselerin devrinde halka "öncelik hakkı" (ruçhan hakkı) tanınmamıştır. tlerde bu hisselerin iktidarın istedjği üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu da, söz konusu hisselerin belirli tarikat mensuplannın veya parti yandaşlarının ellerinde toplanması sonucunu doğurur ki ekonominin can damarlannın tarikat mensuplannın tekelinde olması, hem laik devlet hem de demokrasi açısından sorunlar yaratabilir. Hedefıni bulan bir özelleştimıe nasıl yapılmah ve ne gibi onlemler alınmalıdır sizce? ARIKAN Bundan sonrakı uygulamalarda şu hususlar göz önunde tutulmalıdır: Özelleştirme veya kamu paylannın halka arzında "kapalı kapılar arkast" yerine "şeffafnk" esas olmalıdır. Her KİT'le ilgili tasan, MecUste ayrı ayn ve aynntılanyla üörüsülerek yasalaşmalıdır. Piyasalarda "her türlü tekelleşmeyi önleyici" yasa öncelikle ve ivedilikle çıkanlmalıdır. SABAH YAY1NCILIK A.Ş. BüGÜN • İKV Genel Kurulu tktisadi Kalkmma Vakfı'nın genel kurulu, saat ll.OO'de Istanbul Ticaret Odası Meclis salonunda Devlet Bakanlan Ali Bozer ve Mehmet Yazar'm katılımlarıyla vapılacak. • Vizon Show 1,2 ve 3 nisan günlerinde Hilton Oteli Convention Center'da düzenlenecek Vizon Show'un davetiye ve rezervasyon işleri Hilton Convention Center'da sabahtan iübaren yapılacak. • Bebek yazlıkları Birlik Dış Ticaret'in "Bebe konfeksiyonu yaz koleksiyonu" tanıtımı tstanbul Sheraton Oteli'nde saat ll.OO'de başlayacak. Yüksek Verimli . Tertip A Serisi Tahvîlleri bugünden itibaren ARIKAN Stratejik kuruluşlar devlet yönetiminde olmalı. sosyal dengelerin korunması yönünden stratejik önem taşıyan kuruluşların devletin yönetiminde olması gerekir. Oysa, hükümetin, ülke gerçeklerini göz önünde tutarak satılması uygun olan ve olmayan KİT'lerle ilgili sistemli bir çalışma yaptırmadığı anlaşılıyor. Diğer bazı ülkelerde her KİT'le Ugili özelleştirme, meclisde ayrı ayrı tartışılrruş ve yasalaşmıştır. Ne yaak ki özelleştirme konusunda da Meclis, basın ve kamuoyu devre dışı bırakılmıştır. Nitekim Teletaş'la ilgili TV programlannda yoğun ve tarafIı bir propaganda ile "halkın adeta beyni yıkanarak" vatandaş "oldubitti" ile karşı karşıya bırakılmıştır. Teletaş'ın ortaklan kimlerdir? Alıcılan kimdir? Bugünkü ve gelecek 35 yıldaki mali durumu nasıldır? Hisse senedi nedir? Hissedarlann haklan nelerdir? Genel kurulun görevleri nelerdir ve nasıl katılınır? Şirket nasıl denetlenir? Kâr payı nasıl dağıulır ve alınır? Bu konularda TV'de eğitici, aydınlatıcı ve doyurucu hiçbir açıklama yapılmamıştır. Aksine TV programında gerçek dışı beyanlarda bulunulmuştur. Konuşmacılar şirketlere değil, halka satışın söz konusu olduğunu belirtmişlerdir. Oysa, izahname ve GARANTİ BANKASI merkez ve şubelerinde satışa sunulmuştur SABAH YAYINCILIK A.Ş. Ödenmiş Sermaye: l .2 milyar TL 1987 Yılı Kârı: 4 milyar TL OKIPA] F2I BILGITAS A.S. | faksimile ksfl ISTANBUL 175 Û0 20 10 Hat DÖVİZ KURLARI Dovizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustrarya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Flonnı 1 isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S Arabıstan Rıyali Döviz Al.ş 1190.75 871.75 102.12 717.10 34.28 187.46 296.87 210.64 637.62 201.48 868.65 96.65 935.39 4342.63 2205.86 317.47 Döviz Satış 1196.70 876.11 102.63 720.69 34.45 188.40 298 35 211.69 640.81 202.49 872.99 97.13 940.07 4364 34 2216.89 319 06 14 MART 1688 Efektıf Alış 1190 75 854 32 102 12 717.10 33 59 187 46 290 93 210 64 637.62 201 48 868 65 94 72 916 68 4255.78 2205.86 311 12 Efektıf Satış 1208.61 884.83 103 65 727.86 34 79 190 27 301 32 213 80 647 18 204 50 881 68 98 10 949 42 4407 77 2238 95 322 23 PTT'den 4.000 metrekarelik depo ve fabrikayı 23 milyon liraya kiralamıştır. Istanbul'da bazı yörelerdeki kat kiralanrun dahi 23 milyonun çok üstünde olduğu duşunülurse 4.000 metre karelik depo ve fabrikamn ne kadar ucuza kapauldığı anlaşılır. Görülüyor ki Teletaş PTT'ye satarken "pahah" PTT'den alırken "ucuz" poh'tikasmı uygulamıştır. Bunun anlamı, kamu kaynaklanrun örtülü biçimde ve çift yönlü olarak Teletaş'a aktanlmasıdır. Teletaş, PTT'den alacağına karşılık 30 milyar liralık mark ve dolara endeksli tahvil almışür. Buna karşın, kendi ihraç ettıği tahvillerde bu ilkeye uymamıştır. Dolayısıyla, kur farkİarının olumlu etkisi Teletaş'a, olumsuz etkisi ise PTT'ye ve kamuya yansıtılmıştır. Eylül 1983'te ve Aralık 1984'te PTT ve diğer kamu kurumları tarafından BELL'e, STFA'ya ve diğer kuruluşlara devredilen hisselerin nasıl değerlendiği belli değildır. Bu değerlerin düşük tutulması, kamu kaynağının "dolaylı" olarak yeni ortaklara aktarılması demektir. Teletaş'ın 5.6 milyar liralık yeni fabrika binası ihalesi, Teletaş'ın azınlık ortağı STFA'ya verilmiştir. DGARANTİ MENKÜL KIYMETLER MERKEZİ Bü\ükdcrcCaddcsı87. Mccidi>ckö\İMiinbulTcl: »75 »040 17? 1041 17Ş 1043 Ankara ^'eni^chirŞubcM: Tcl: 118 91 9 0 I 18 29 66
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle