25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBA T 1988 * * • HABERLERİN DEVAMI CÜMHURİYET/13 OLAYLAR1N Sadaka gibi zam almayız ARDBNDAKI Ek soıııut adıııı lik ve yetersiz olduğunu, ek zaın formülünun ise sağlıklı olmadığuıı belirtti. Anük ve kahc: olmayan bir ek zammm gunü kurtarmadan başka bir şey anlamına gelmediğini belırten Çelik, ek zam çözümünün bu derece sağlıksız oluşunun sorumlusunun Türklş olduğunu ileri surdü. Çelik, "Türklş'in kış uykusuıiT da hali, işverenlerce fırsat bilinmiş ve bu aidatıcı formülle gıinu kurtarmak tercih edilmiştir" dedi. Çelik, HakIş'e bağlı sendikalara bir genelge gönderilerek, haksızlıkların giderilmesi yolunda toplu pazarlık masalarında kararlıiıkla mücadele verilmesi ve yaygın grevlere hazırlık yapılmasını istediklerini sözlerine ekledi. (Baştarafı 1. Sayfada) Dışişleri Bakanhğı SözcüsO İnal Batn, "Karar geriye dönuk degildir. Yanndan (bogun) itibaren yuriıriuğe girecektir" dedi. Dışişleri çevrelen de 1964 kararnamesini kaidırma karannın geriye dönük olmayışının surpriz olarak karşılanmayacağmı sandıklarını behrterek, "Bu konu herhalde Davos'ta konuşulmuşlu," diye göruş belirttiler. Dışiş'eri Bakanlığı'nın konu ile ilgili olarak dünku acıklaması aynen şöyleydi: "1964 yıhnds Yunan uynıklnlann Türkiye'deki taşınmaz mallan uzerudeki temliki taskimfta bulunma haklannı kısıtlayan bir kararname kaboi edilmişti. Zamanla degişen koşuUar dikkate afanarak anılan kararnamenin yururhıkten luüdınlmasuıa UişkİD inceleme ve çanşmalar bir sureden beri Ugili maL«mlar arasiBda işbirüfi halinde yiırürulmekteydi. Soz konusu çalışma sonncnnda bu defa, anılan kararnamenin Resmi Gazete'de yayımlanacağı 6 Şnbat 1988 Urihinden itibaren yururiukten kaldınlması karariaşanlmıs buJonnuktadır. Bu suretle, Törkiye'de tapnmaz mallan bulunan Yunan uyruklular maJUmıa tasarruf bakımından diğer yabancüarla aynı slatiıye getirilmiştir. Kararnamenin yururlukten kaldınlmasımn iki ulke arasında bugun oloştunılmaya cahşılan ortama daha uygun duşluğu de bir gerçektir." Hatırlanacagı gibı Başbakan özaJ, Davos'ta Türk basınına verdiği demeçlerde, söz konusu kararnamenin kaldınlacağını bildirmiş, ancak tarih konusunda bir acıklamada bulunmamıştı. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Buyükelçi İnal Batn da hafta içinde yaptığı basın toplantısında aynı hususları tekrarlamıştı. Hükümetin 1964 kararnamesini böyle çabuk bir şeküde kaldırmaya karar vermesi, Ankara'daki diplomatik gözlemcileri hazırlıksız yakaladı Gözlemcıler genelhkle kaidırma karanna aşamalı olarak gıden bazı "sinyallerin" belirmesini beklıyorlardı. Başbakan özal'm bu jestinden sonra gözler bu kez Atina'ya döndü. Atina'nın karşı jestinin vize veya AT uyum anlaşması konusunda olması bekleniyor. Bilindiğı gibi Başbakan Ozal zeytin dalı poîitikasj çerçevesinde Yunanlı vatandaşlara uygulanan tunstik vize şartını kaldırmış, ancak Başbakan Papandreu bu jeste karşılık vermemişti. Gözlemciler şu aşamada Yunanistan'ın bugttne kadar Tur,kiye aleyhınde bir siyasi koz olarak kullandığı ve imzalamamakta direttiği uyum anlaşmasını ımzalamasının daha buytık bir olasılık olduğunu belırtiyorlar. Nedenini ise, uyum anlasmasının ashnda teknik bir anlaşma olmasına ve siyasi açıdan herhangi bir önem taşımamasma bağlıyorlar Bir Uığer neden ise, Papandıeu'nun bugune kadar 1964 kararnamesınin kaldınlmasını uyum anlaşmainın imzalanmasına ön koşul olarak ılerı surmesı olarak gösterılıyor. lstanbul'dakı Yunanıstan Başkonsolosu Leonidas Cyrisantopoulos, Yunan vatandaşlarının Turkıye'deki mal varlıklannın satışını engelleyen 1964 tanhli kararnamenin kaldınlmasının, "Turkiye'de mal varlıgı bulunan tum Yunanlılann sonınuna çoznm getirmesi nalinde oJumIn bir geüşme oiarak degerlendirilebilect^ini" söyledi. Cynsantopoulos, 1964 tanhli kararnamenin kaldınlmasını öngören karan görup ıncelemeden, bu konuda yorumda bulunamayacağını belırttı. Yunanistar.'ın Istanbul Başkonsolosu'nun verdiği bilgiye göre, 1964 yılından itibaren Turkıye'yı terk eden 12 bin Yunan vatandaşından 10 bıni, geride mal varlıklannı bıraktı. Leonidas Cynsanîopoulos, karar:n Resmi Gazete'de yururlüğe girmesının ardından, Turkiye'de değeri yuksek mal varhkları bulunan bazı Yunan vatandaşlannın gclıp hakını arayayacağıru söyledi. Cynsantopoulos, Turkiye'de mal varlıklannı bırakarak Yunanistan'a göç etmiş olan ölmüş Yunan vatandaslanmn mirasçılannın da haklarını arayacağını tahmin ettiğinı ıfade ettı GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) tarihini bilinçle bıryıl öne almış; Seçim Yasası'nı kendine göre değiştirmiş; koltuğunu tartışmalı biçimde koruyabilmiştir. Ama hemen seçim sonrasmda düştuğu durum ıç açıcı görunmüyor. Alman ekonomik önlemlerin olumlv sonuçlar vereceği konusunda da kuşkular var. Bir yandan döviz sıkmtısım gıdermek, bir yandan da enflasyonufrenlemek için, uygulanmasına başlanan şok ledavisi^ nıteliğindeki kararlann zayıf yanlarının bulunduğu kesindir. Bu yuzdendir ki, iktidarın ekonomi kurmaylan arasmda bile göruşbirliği yoktur. Bazı çevreler ise enflasyon oranının üç haneli sayılara tırmanmasından korkuyorlar. Eğer bu korkular gerçekleşır de enflasyon patlaması daha da boyutlanırsa, ekonomik görünen olaylann siyasatlaşması kaçınılmaz olacak; Başbakan özal'ın erken seçımle guvenceye almak istediği istıkrar busbütün bozulacaktır. *•*••*• (Ba::arafı 1. Sayfada) nın bir kez daha sendikalan yok sayarak, işçilerle ala> elme>i sürdürdugiınii" bildirdı. îşçıler ve sendıkaıaruı gucu ortaya konmadan bir şey alınmayacağının bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı. Eskı Petrollş Başkanı SHP millenekili Cevdet Selvi, utanç verici, sadaka olarak mteledığı paranın alınmaması ıçüı ışçılere çağn yaptı. Şekerİş Başkaniar Kurulu adına yapılan açıklamada Ue Türklş, etkili eylem karan alamazsa Şekerlş yöneticilerinin açlık grevine gideceklerı belirtildi. TurkIş Başkanı Şevket Yılmaz duzenledığı basın toplantısında Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanı ıle TİSK başkanından ek zam konusunda önce olumlu izlemm aldıklanm, ancak başbakarun yurda dönüşünde Turklş'in de göruşunun alınmasmı beklerken sürpriz acıklamalarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. "TİSK adına Halit Naıia'in, kamu işverenleri aduta Nad Önsal'm Mrbtriyl* çeHşküi açüdamalan konfederasyonumuzda lam bir hayal kınklıgı, hayret ve tepki ile karşdanmıştır" dedı. Yılmaz 250 bin kamu ışçisımn bu zamdan yararlanmalannın söz konusu oimadığım, diğerleri ıçin de çok yetersız kaldığmı söyledi. Aralıktaki zamlarla 2 kışilik bir ailenin mutfagına 36 bın lıralık külfet geldiğıni, 1987 içın 1* 30 noksanları olduğunu, buniann karşılığını ısteyecekleri bilindiğı ıçin topianuva cagırümadıklannı bildirdi. Yılmaz, soruları yanıtiarken 1987'de aünmış eylem kararlannın yurürlükte olduğunu, Başkanlar Kurulu'nun gerekenı yapacağıru söyledi. Yönetim kurulu ve Marmara bölgesı sendika yönetırileri ile birlikte dun Istanbul'da bir basın toplantısı duzenleyen Harbtş Sendikası Baskaru Kenan Durukan önceki akşam televızyonda, " l lusumuzun asia layık olmadıgı bir ayıbın devlet televizyonundan tescilini izlediklerini" söyledi. "Bey kesesinden bahşiş dagıülıyordu. BayranMİa temiziik ççfeiııe sadaka verir gibiydiier. Yeni bir sosyal patlamanın eşigindeyiz. Bunun sonuııda genel greve kadar her şey oiabüir" dedi. Dünyanın hiçbir yerinde görulmeyecek, hele hele uyesi olmaya çanştığımız AT ülkelerince yuzyıllar önce terk edilmiş antıdemokratik bir uygulama ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Türklş'in derhal Başkanlar Kurulu'nu toplayarak, paranın almmamasından baslayarak genel greve kadar uzanan etkıh eyleraler karan aJmasını ıstedı. Eksik siz uygulamaya ve kaolmaya hazır olduklarını bildirdı. Petroltş'in Genel Başkan Munir C«ylan tarafından yapılan açıklamasında, karann iktıdann talimatı ile ve sendıkaJar dişlanarak gerçekleştinldiği vurgulandı. Turkiye'de bir kez daha özgur sendikal haklann işlemediğı, demokrasinin, sendikalann ciddiye ahnmadığmın ortaya çıktığı, verilenin bir sadaka nitelığınde olduğu belirtildi. Scrdii.alann işci gucünu ve ağırlıgını kov"iadan beklenıes' î'« buşey ahnamayacağına, bu anlatıda sendikalann ıçınde bulunduklan dağırukhğın da bir payı olduğuna ışaret edilerek, Turklş'ten en kısa zamanda, tabana dayah etkili eylem konulması istendı. Haktş Genel Başkanı Necati Çeiik dun yaptığı basın toplantısında, verilen zanunın sembo T Ü R K İ Y E ' N İ N İ L K 1 2 5 Y l L L I K B A N K A S 1 PKK'ya 20 (Baştarafı 1. Sayfada) yu hapis cezasma çarptınlanlar da şunlar: Mehme! Tamboga. Halit Çalışkan, AJi Doganav, Mikail Alkan. Abdafaamet Tektaş, Ö. Nihal Ka>a, AMiükadir Alnn, Ahmet Kılıç. Abdnmhman Sergen, Hamza Yavaş. Fettab > igil, Abmel KosanlıogJu ıJe Fnat Aktan. 7. Kolordu Asken Mahkemesı'nce daha önce verilen 35 idam karan Askeri Yargıtay'ca usul ve esas yönunden bozulmuş ve ıdam cezası karan 9'a indirilmişti. Yargıtay'ın söz k o nusu karan üzenne davaya asken mahkemede yeruden bakılmıştı. Dünkü duruşmada mahkeme karannın acıklanmasiDdan sonra salondabulunan tutuklu sanıklar "Yaşasın PKK", "Yaşasıo Apo" gib: sloganlar attılar Sanıklar ciaha sonra sıki guvenlık önlemleri altında cezaevıne göturulduler Evren ve OzaPdan Arafat'a destek mesajı ANKARA (Cumburbel Burosu) Filıstin Kunuluş Orgutu Lıderı Yaser Arafal'ın ozel temsılcısı Abdulrahim Ahmed, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ıle Başbakan Turgut Özal'ın, Turkı>e'nın Filıstin halkının haklarına gösterdığı desteği yınelediklennı söyledi Ahmed, Cumhurbaşkanı Evren ve Başbakan Ozal'dan, Arafat'a bu desteği doğrulayan cevabı mektuplar göturduğunu belırttı Israil ışgalı altındakı Arap lopraklannda başgösteren "avaklanmanın" FKO tarafından yönetıldığını bildiren Ahmed, "Hallumız me>cul tum olanaklarla mucadelesini surdurecektir" dıye konuştu. FKO Icra Komıtesi üyesi Abdulrahım Ahmed, Ankara'daki temaNlarını tamamlayarak dun Turkıye'den aynldı FKÖ hden Arafat'ın özel temsilcısi sıfatıyla pazartesıden bu yana Ankara'da bulunan Ahmed, Turkıye'ye, ışgal altındakı Arap topraklarında son zamanlarda mevdana gelen olaylar hakkında bilgı vermek ıçin geldiğıni söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ıle Başbakan özal'a getirdığı mesajda, FKÖ lıderı Yaser Arafat'ın, Filıstm halkının hal.li davasına gosterdıği destekten dolayı Turkıye'ye teşekkur ettiğinı bildiren Ahmed, "Gerek Sayuı Evren, gerekse Sajın Özal'la >aptığım goruşmelerde her ikisi bu desteği yintle>crek FKO lideriiğinde bir bağımsız Filıstin de\letinın kurulması gerektigini soylediler" dedı Ahmed, Cumhurbaşkanı Evren ve Başbakan Özal'dan. Yaser Arafat'a bu goruşlerı ıçeren bırer mektup gotureceğını bildirdi İsraıl ışgalı altındakı Batı Şerıa \e Gazze Şendı'nde meydana gelen ola v lan "ayaklanma" diye niteleven Ahmed. şunları soyledı: "tsrail, işgal ettiği topraklar ile bu topraklann dışında >aşajan Filistinliler arasmda bir fark olduğunu gostermeye çabşi)or. \>nca buradaki Filistinlilerle FKO arasmda bir kopukluk oiduğunu belirti>or. 0>sa. bu bolgelerdeki a>akianmanın FKO tarafından vonetildigi \e dakikası dakikasına izlendiği bir sır değildir. Halkımız, Cenevre Aniaşması'run 4. maddes gereğince kendbini konıma>a ve mucadelesini lum haklannı saglajana kadar surdıirme>e kararlıdır." Hatırlanacagı gıbı Yann Dergı^ı'nın >ayın kurulu uyelerinden oluşan bir grubun hafta içinde Israı! elçılıği önune siyah çelenk bırakması polisçe engellenmıştı FKO Icra Komıtesi uyesı Ahmed, Turk polisınin son gunlerde Filıstm yanlısı bazı protesto gosterılerını engellemesi konusundakı goruşlerını soran bir gazetecıve şu >amtı verdr "Polisin ozdlikle buradaki temsilciliğimiz onundeki gosteriyi engellemesi, Turk hukumetinin gonışlerini yansıtırmor. Bu engellemeler sorumsuz kişüerin sonımsuz girişimleridir. Hukumet >etkilileri de bize bunun boyle olduğunu bildirmisierdir." lsraıl'ın, Turkiye've Gazze ve Batı Şeria'daki Fılıstinlılerın vaşam duzeylerinin duzeltılmesıne yonelık projelere katılması daveünın Ankara tarafından reddedilmesıne ılışkın bir soruva yanıt olarak Ahmed, "İsrail bu girişimiyle Turkije ile işbiriiği içinde olduğu gonınumu verme>e çaUştı. Onun için Turkhe'nin olumsuz vanılını lakdirle karşıladık" dedi UGUR MUMOJ (Baştarafı 1. Sayfada) Daha sonra Riyad Büyükelçiliâi, milletvekilliği ve bakanlık. Zırhlı araç ve gereç alımı 198286 yılları arasmda yapılmış. Bu amaçla oluşturulan altı komısyonun dördünde Vuralhan üye. Ya "Komptrotöıiük Dairesi Başkan Ibrdımcısı" olarak ya da "idari ve Mali İşler Daire Başkanı" olarak. Bu alımlar sırasında sırasıyla, Sayın ilter Türkmen ve Sayın Vahit Hatefoğlu bakan... Bir ara da Sayın Mesut Yılmaz Dışişleri Bakanlığı'na "vekulet" ederken bu araç ve gereçler alınmış... Teknik uzman mı? Teknik uzman yok .. 0 tarihlerde yürürlükie olan yasa 2490 sayılı yasadır. Adı, "Artırma, Eksittme ve ihale Kanunu." 1 Ocak 1984 tarihinde bu yasa yerine bir başka yasa yürurlüğe sokulmuş... M\ "Devlet ihale Kanunu"... Sayısı 288a Ercan Vuralhan'ın Dışişleri Bakanlığı'ndaki görev süresı içinde alınan zırhlı araç ve gereç ile her türlü mal alımında 1984 yılı 1 ocak gününe kadar yürürlükteki yasa "Artırma, Eksiltme ve ihale" yasasıdır. Bu yasanın 4. maddesi şöyledir, okuyalım: 1 Aşağıda yazılı kimseler gerek doğrudan doğruya veya gerek bir vasıta ile artırma ve eksittmeye giremezler: A) Bu kanun hükümlerine göre teşekkül edec&k komisyonlannın azaları, B) Bu komisyonların çalışmalarına esas teşkil edecek ilk ve son işleri ve evrakı hazııiayan, tamamlayan ve ihale neticelerini tatbik ve takıp edecek olan memurlar, C) Artırma ve eksiltmenin yapıldığı yerin en büyuk mülki ve askeri memuru, D) A fıkrasındaki komisyon azasının veBveC fıkralarındaki memurların da anababa, evlat, kankoca, damatkayınpeder ve kardeşler ve buniann ve komisyon azalannın şerikleri. Bu maddeyi okuduktan sonra Ercan Vuralhan'ın "TİTAŞ" adlı şirketteki ortaklık payına gelmek gerekir. Daha önce kanıtladık. Vuralhan, "TİTAŞ" adlı şirketin 79 sayılı ortağıdır. Aynı tarihlerde, iki Federal Alman yurttaşı, Dr. Reiner Schutte ve Heinrich Thienen de "TİTAŞ" şirketine ortak olmuşlardı. Bu "ortaklık ilişkisi" ticaret sicili gazetesiyle kanıtlanmıştı. Üstelik, Bakan Vuralhan'ın eşi Sayın Bengü Vuralhan da "TİTAŞ" şirketinde bir süre çalışmıştı. Bu ilişki de SSK kayıtlarıyla kanıtlanmıştı. Schuca şirketi 31.12.1982 tarihinde kurulmustu. "TİTAŞ" ortaklığı daha önceydi, önce "TİTAŞ'ia ortak olmuşlardı. Daha sonra "Schuca" şirketi kurulmuş ve bakanlık bu şirket ile alısverişe başlamıştı. Üstelik, aynı Dr. Schutte ve Thienen'in Düsseldorf'ta bir seks otelı işlettikleri de ortaya çtkmıştı. Her biri "milletvekili" olan ANAP grubu üyeleri bu konuları hiç incelemişler miydi? Hukuk açısından incelemişler miydi konuyu? Hayır. Peki bakanlık, bu seks tacirleri ile niçin ilişki kurmuştu? Yok muydu bu devletin "istıhbaratı?" MİT görevlisi yok muydu Bonn Büyükelçılığımızde? "Solcu hafiyeliğı" dışında başka bir görevı yok muydu devletin istihbarat birimlerinın? Yok muydu ki, uğruna nice yurttaşın kurban edifdiğı devlet güvenliği, seks otellerinde vıdeo çekimi yapan ıki seks tacirine gözlerı kapalı olarak teslim edilmişti? "Muhafazakâr" ANAP milletvekilleri, bizim "porno roman yazmaya özenen liberal tosuncuklara" konu olabilecek seks otellerinin öykülerini niçin sormadılar, soramadılar o gün? Bu seks oteli sahiplerinden devletin en yüksek makamlanna zırhlı araç altmını içlerine nasıl sindirdiler "milli ve manevi değerlere bağlı" sayın "muhafazakâr" mıHetvekilleri?.. THY'DEN AÇIKLAMA: THY Basın ve Halkla İlişkiler Müşavırliği bir açıklama yaparak, "Sarı Avni'nin ortağı İsviçreli avukatm Zürih şubesinde avukat olarak çalıştığını, ancak üç yıl önce bu avukatm işine eski Bakan veysel Atasoy tarafından son verildiğini" dogruladı. Sayın Atasoy, bu konudaki yayımmız ve uyarımız üzerine duyarlılık göstermiş ve olayı soruşturmuştu. Bu soruşturma sonunda Avukat Schmidt'in görevine hemen son verilmışti. Bu örnek, ANAP mılletvekıllerini biraz duşündürür mü dersiniz? Bılmem? Sürprizsiz Transfer Bir bankanın temel sorumluluklanndan biri de, dış işlemlerle ilgili hizmetlerinde hiçbir tatsız sürprize neden olmamaktır. Bu banka, ilk resmi maden ihracatını gerçekleştirmiş, öncülük görevi üstlenmiş, Türkiye'nin ilk 125 yıllık bankası ise, sorumluluğu daha da artar. Dış işlemlerde beklenmedik bir gecikme, zamanında vapılmayan bir ödeme, transfer, Osmanlı Bankası müşterilerinin hiç karşılaşmadıklan sürprizlerdir. Ekonomi dünyasının heyecan verici firsatlannı değerlendirirken, bankalarından tutarlılık, soğukkanlıhk, ustalık beklerler. Konu bankacılık olduğunda, Osmanlı Bankası müşterileri sürprizi hiç se'onezler. PTTde OSMANLI BANKASI S Ü R P R İ Z S İ Z B A N K A C I L I K (Baştarafı 1. Sayfada) AA muhabirının edindiği bilgiye göre, bu karar, PTT Yönetim Kurulu'nun dun yaptığı toplantıda alındı. Genel mudur, genel mudur yardımcılan, daire başkanları ve PTT başmudurlennın, avans niteliğındeki bu zammm kapsarru dışında bırakıldığı öğrenildı PTT'de sözleşmeli personel ücretlenne yapılacak asıl zammın hükumetın alacağı karar doğrultusunda ıleride belirleneceğı belırtiliyor PTT'de halen 40 bın 780 kadrolu 41 bın 862 de sözleşmeli personel bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle